• Sonuç bulunamadı

Yeni Cami:Eski bir temel üzerinde ise istimlaklar niçin?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Cami:Eski bir temel üzerinde ise istimlaklar niçin?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bîr C fm r temeli üzerinde çıkarı münakaşa: 3

EsJii bir temel üzerinde ise “isti/nlâklar,, niçin ?

. Büyük müverrihimiz Turhan Tana •

Emin iskelesinde (1006 Hicrî) yılı Ramazanın ikinci günü başlanı­ lan Safiye sultanın yaptıracağı ca- mi, imaret ve ribatın temeli üzerine Bahçekapısı dahilinde 1071 yılı Zil­ kadesinde Hatice Tarhan sultanın başlattığı cami, imaret, türbe, mek­ tep, darülkura davasına biricik ri­ vayet olan Fındıklılı silâhtar Meh­ met ağanın tarihindeki fıkrayı ay­ nen naklederek bu rivayetin sıhhati hakkında düşüncelerimi sırasile arz ediyorum.

— Saym müverrihimiz buyuru­ yor ki:

“ Silâhlar tarihi diye anılan tarihinin birinci cildinde (S. 120) Tarhan sullan camii ikmal ettirmeğe ne suretle karar verdiğini anlatıyor. Onun ifadesine göre o sıra vukua gelen yamandan yarı kalmış camii de müteessir olmuştu.

1071 Zilkadesinin yirmi beşinci güniı “ eski binanın üzerinden b ir sıra taş sö- k iiı inşaata,, başlandı.,,

Şu rivayeti iyi tetkik edebilmek için silâhtar Mehmet abanın ibare­ sini aynen nakletmeğe lüzum gör­ düm. Ancak muhterem bayımızın gösterdiği (C. E. S. ISO) değil belki (O. E. S. 218) de silâhtar Mehmet ağa diyor ki:

“ Tam ir binayı mübaşeret der cami Val- de sultan der dahil babı bahçe, llırakı ke­ birden sonra avrat pazarında vaki cerrah Mehmet paşa camii meremmatı’çin veziri­ azam (Köprülü Mehmet paşa) Valde sul­ tan hazretlerine sevk ve ilga edip keşf- olunmuşken mimar hassa Mustafa efendi dahi bundan müveceh ve ahsen hayrat olmağa lâyik bin altı tarihinde Fatih eğre merhum Sultan Mehmet hanın valdesi Bahçekapısı dahilinde gümrüğe nazır müceddcten tamir binasına mübaşeret ey­ ledi ki cami şerif oğlu vefatile kendisi sarayı alika nefyi olunmağın el çekilip natamam muattal kalmıştı. —

-“ öyle bir valdeı büzürkuarlarmın hay­ ratı celileleri b ir alay mahallâtı yahûd içinde mezbelelikte harap yatmağı lâyik din ve devleti padişahı değildir. Nısfı yapılıp binası aşağı pencereleri bitmiştir. İtmamına şayi olunsa devri kıyamete değin duayı hayre tnazhar ve sebebi mağ­ firet olur deyu veziriazam andan Valde sultan hazretlerine arzı ilâm olup makul görüldüğü üzere keşfolundu.

“ Ruzmerre müenneti yığılıp ehli bina ihzarından sonra işbu senei mezbure (107i) Zilkadesinin yirmi beşinci günü binaya mübaşeret ve ancak eski binanın üzerinden b ir sıra taşı sökülüp beddııihti- mam ve itmamına sayı beliğ ve dikkat lam olunup..,,

Kaşid efendi tarihinde yazılma­ yan, hatta Abdi paşa tarihinde kay- dedilmiyeıt, yalnız silâhtar Mehmet abanın tarihinde yer bulan şu riva­ yetin doğru olup olmadığını anla­ mak için iki noktayı arzetmoğe lü­ zum vardır: Birincisi müellif Veravi silâhtar Mehmet a-'a. kendisinin bu tarihinde kaydi üzere (1069)

Rebi-ülevvelinde doğmuştur. 1071 Zilka­ desinde binasına mübaşeret edilen Yeni camiin temelini gözile görmüş değildir; çünkü bu camiin yapılma­ sına başlandığı zaman, ancak iki buçuk yaşında

idi-İkinci nokta mimar hassa Musta­ fa efendi dediği mimarbaşı tnere-

menci Mustafa ağa, müsakkafatı vakfiye defterlerine göre (1071) de ve sicili Osmanî (C. 4 S. 397) de yazıldığına göre (1072) de Köprülü Mehmet paşa tarafından idam edil­ mişti. Bu zatın İdamı esnasında müellif ve bundan rivayet eden silâh tar Mehmet ağa da ancak iki, yahnt üç yaşında çocuktu.

Şu halde silâhtar Mehmet ağa Yeni camiin temeli olduğu rivayet edilen Safiye sultanm yaptırdığı cami te­ melini gözile görebilecek ve bu ri­ vayeti de mimar hassa Mustafa efen dinin ağzından işitip nakledecek bir çağda değildi; binaenaleyh vesika adı verilen şıı rivayet, şundan, bun­ dan işitme bir sözden ibaret kalmaz mı? Herhalde bu rivayeti tevsik edecek diğer bir vesikaya ihtiyaç vardır.

Bununla beraber şu iki noktayı göz önüne aldıktan sonra üçüncü bir noktaya da dikktinizi çekmek iste­ rim: O da Safiye sultanın yaptırmak istediği cami, imaret, ve rihata, E- m’ n iskelesinde deniz kenarında ya­ ni Yen’bahçe kapın haricinde oldu­ ğu Selânikli Mustafa efendinin ta­ rihindeki tasrihinden anlaşılır.

Halbuki Hatice Tarhan sultanîn yantırtığı Yenicami demekle meş­ hur cami, imaret, türbe, kütüphane, darülkura, ve mektep Bahçekapısı dahilinde olduğu koca bir mahkeme nin verdiği ve vakfiye adı verilen ilâm ile ve bu "üne kadar şöhreti mamfesile sabittir. Yani Yenicami. in şimdiki yeri vaktile Safiye sulta­ nın yaptıracağı camiin yeri ve teme H arasmda koskoca bir kale suru vardı.

Bahçekapısı dahilinde, yani kale surunun iç tarafmda olan Yeni ca­

miye, bn bahçe kapısı haricinde, ya­ ni kale surunun dış tarafında olan bir "umiin temeli temel olabilir mi?

Bn kale snru, Unkapanmdan Sir­ keciye kadar o zaman mevcut oldu­ ğu halde 1070 Zilkadesinin on altın cı günü çıkan büyük yangından son­ ra yıktırılmış ve yeri knlei zemin mnkataası diye evkafa intikal etmiş olduğu bu mukataa defterlerile sa­ bit ve evkaf mahzeninde bn defter- ler mahfuzdur. Bahçekapısı, Balat kapısı gibi kale kapılarından biri değil midir?

Ba yangın silâhtar Mehmet ağa nin kaydı (C. E. S. 183 ve 184) üze­ re 1070 senesi Zilkadesinin on altm cı günü ikindiye yakın Ayazma ka­ pısı haricinde hir dükkândan çıkıp Unkapamna kadar olan yerleri, ke­ resteci dükkânlarını "ihrakı binnar edip halayı surdan şehre dahil oldu,.

Buradan Süleymaniye, Beyazıt,

Şehzade semtlerini kamilen yakıp Bezzaz Sinan, Mahmutpaşa, Hocapa» şa, Tahtakale, yahudi mahalleleri Alay köşküne yakın yerlerden At meydanı başına kadar tam amile yan mıştı. Bu kaydm sarahatmdan anla­ şılır ki Unkapanmdan itibaren kale suru vardı. Bu kale suru hari­ cinde Emin iskelesinde Safiye sul­ tanın yaptırmak istediği cami, İma­ ret ve ribatın temeli, deniz kenarın­ da olduğu münasebetle suların taş­ kın gelmesinden, yahut sair esbabı mücbireden dolayı kondurulama • mış, yahut üçüncü Sultan Mehmet vefatile temel halinde kalıp bu te­ melin üzerine şimdiki köprünün sol tarafında ve deniz kenarında bulu­ nan Valde Sultan hanı ve bu hanm garp tarafında Balıkhane yanındaki cami yapılmış olsa gerek. Farzede- lim kİ kale suru yoktu. Fakat Safi­ ye sultanın cami temeli deniz kena­ rında <v e Emin iskelesinde olup Ye­ ni camiin temelinden pek nzakta

kalmaz mı? j

2 — Muhterem müverrih buyuru­ yor ki:

“ Yanmış yahudi evlerinin de arsalan kısmen Valde sultan, kısmen başkaları ta­ rafından salın aimdı. Fındıklılı bunları yalarken “ yahudilerin o mıntakadon ay­ rılmamak için kaza ve belâ sandıklarını açıp sadrınzam Köprüliioğluna bin kese akçe sunmağa yeltendiklerini fakat kabul ettiremediklerini;, de söyler.,,

Tevan — Silâhlar Mehmet ağa tarihinde bunu şöyle yazıyor:

“ Tahtakaleden Hocaoasaya varıneava değin o! mevazi nazenin bilcümle yahudi haneleri idi. Pndelvevm yanılmayın yer­ lerini f fi ruh i eriin ahır mahallere naklolun maları ie’n battı hümayun snd’ r olmadın tnvfaî y p M d eavrete çelip herkes yine salcfn oldıjSn .hanelerini yapm oturmak üzere kaza belâ sandığından bin kese ak­ çe çıkarıp veziriazama -verdiler, kabul et­ meyip cümlesini red ve her kim yerini firuhl etmezler î«e ka'tolunur d e m vebıı- da arasında d " " ' l n; de ett*ritmp'*in biz. zarure satıp kimini Valde snPan hazret, leri alıp cami ye müsakkafata ilhak ve k f. mini dahi abaîii şehre bn âli saraylar bi- nasîle mamuru afak âlem eylediler, (C. 1 S. 218).,

B«ı ibarede birkaç noktayı dikka­ te d"^er görüvnrnm.

Bn-inci nn’cta: Safiye sultanm 1006 tarih1 nde y artımı ak istedi ği cami, imaret, ribat vesair hayratı­ nın b«ri olmak Üzere yabudilerden hayli haneler, sinagoglar, k*’ iseler alınmış oMuğn olanca tafsilâtile yukarıda yazılmıştı. Eğer Hatice Tarhan sultanm yantrrdı^ı şimdiki

(2)

Bîr Cami temeli üzerinde çsRan

münakaşa: 3

__ ^- (Üsiyam İkincide) Yenl~ci5nî've müştemilâtının temeli Safiye sultannı cami, imareti, riba- tı vesair hayratı temel olsaydı, ya- hudi leriıı hanelerini cebren alm ağa hacet kalmazdı. Tabiî o yerler, Sa­ fiye sultanın aldığı rivayet edilen yerlerdi. Yahudiler bu yerleri nasıl temellük ettiler? İkinci defa satmak istemiyerek fermana karşı nasıl is­ yan ettiler de katil ile tehdit edildi- ler?

İkinci nokta: Devletin ötedenberi istimlâk kanunu vardı« İstimlâki lâ­ zım gelen yerlerin arsaları ve bina lan ayrı, ayrı takvim edilir. Kıy- metleri biçilir. Sonra bedelleri veri­ lip temellük edilirdi. Katil ve idam tehdidine yani cebir ve gasbe lüzum görülmezdi. Veziriâzam Köprülü Mehmet paşanın şakası yoktu. Fer­ man dinlemiyen ve hassaten kendisi ne rüşvet vermeğe kalkışan yahudi- leri derhal idam ederdi.

Üçüncü nokta: Silâhtar Mehmet ağanm ibaresinde yalnız (Veziri­

âzam) yazılıdır. Muhterem müverrl himizin ifadesinde “ Sadnâzam Köp rüluoğlu,, buyuruluyor. Yukarıda si­ lâhtar Mehmet ağa tarihinden nak­ ledildiği üzere Yeni camiin temeline başlandığı tarih (25 Zilkade 1071)]! idi. Bu tarihte sadnâzam bilirsiniz ki Köprülü Mehmet paşanm kendi­ sidir. Oğlu Fazıl Ahmet paşa Şam valisi, silâhtar Mehmet ağa kavli üzere Halep Beylerbeyisi (C. E. S.

219) idi! i

Dördüncü nokta: Silâhtar ağa bir taraftan “ kimini Valde sultan haz­ retleri alıp camivemüsakkafata ilhak

eyledi.,, diyor, yani Valde Tarhan sultanın (1073) tarihli vakfiyesinde yazılan tafsilâtı uygun görüyor. Di­ ğer taraftan Yeni camiin temeli. Safiye sultanın cami temeli olduğu­ nu iddia ediyor. Bunun hangisi doğ­

rudur? '

Bunu da gelecek son makalede arzederim. '

Amasya M üverrihi

./ HÜSAM YASAB Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği

Referanslar

Benzer Belgeler

Ferahda misli yok, âbı havada bî nazir elhak Nedeğlu iltifat olsa seza ender seza oldu Boğaz içre nice nüzhetgehi şahane var. amma Bu nev tarhı mücessem

Belki an›msars›n›z, bundan neredeyse bir y›l kadar önce ODTÜ Biyoloji Bölü- münden iki genç arkadafl›m›n bana nas›l gül çiçe¤inin DNA’s›n› izole etmeyi

The Influence of Strategic Supplier Partnership, Customer Relationship Management, and Information Sharing towards Supply Chain Innovationa. Nur Fathin Nadira Binti Abdul Rasib a

Daha başka yazarlarımızın yaşamı ile ilgili bilgiler yanında yapıtla­ rı ile ilgili bilgiler de noksan olabilir.. Sözgelimi, benimle ilgili bölümde Ankara Hukuk

Ve bir daha Büyüyelim, bu eseri göre­ cek olan her ecnebi, memleketimiz hak­ kında ne kadar mahdud bilgili olursa ol«un, güzelliklerini ve kudret ve kuv­

Ülkelerin birbirinden uzak ve .geniş sınırlarında, yaptığı bu geziler neferliktcn subaşıhğına kadar askeri ıütbelerden çarçabuk geçmesini sağ­ ladığı

E ski O sm anlt m im arisi ile Yunan kalıntılarının zengin örneklerinin bulunduğu bu kentte antikacı dedesinden kalm a yağlıboya ta b lo lirla m anzara

DP 410 ve DP 490 yapıştırıcısı ile bindirmeli olarak alın alına birleştirilen halka kesitli çubuk numuneler, alın alına birleştirilmiş numunelere oranla gerek