• Sonuç bulunamadı

Yaşlı Bireylerde Anemi ve Hemşirelik Yaklaşımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yaşlı Bireylerde Anemi ve Hemşirelik Yaklaşımı"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Yaşlı bireylerde anemi ve hemşirelik yaklaşımı

Anemi, yaşlı bireylerde sıklıkla görülen önemli bir hastalıktır. Bu hastalık morbidite ve mortalitede artışa ve yaşam kalitesinde azalmaya neden olur. Yaşlılarda aneminin sık görülmesi, yaşlanmanın fizyolojik bir sonucu olarak düşünülmemelidir. Bu nedenle yaşlılarda anemi varlığında altta yatan neden veya nedenler araştırılmalıdır. Yaşlı hastalarda demir eksikliği anemisi ve başka altta yatan hastalığa bağlı gelişen sekonder anemi en fazla görülen anemi tipleridir. Yaşlılarda aneminin tedavisinde nedene göre değişmekle birlikte sıklıkla eritropoetin tedavisi ve diyet düzenlenmesi, demir ve/veya vitamin takviyesi (B12 vit, folat vb.) kullanılmaktadır. Sağlık profesyonellerinin yaşlı bireylerin anemi yönünden riskli bir grup olduğunun farkında olması, aneminin erken saptanması, bakım ve tedavi girişimlerinin planlanmasında önemlidir. Yapılan çalışmalar yaşlılarda anamnez alınması, uygun tetkik ve muayene ile nedenin belirlenmesiyle etkin tedavinin yapılmasının hastaların yaşam kalitesini artıracağını göstermiştir. Sağlık ekibinin önemli bir üyesi olan hemşirelerin de yaşlı bireylerde aneminin önlenmesinde, tanısının konulmasında, etkin bakım ve tedavisinin sağlanmasında önemli rolleri bulunmaktadır. Hasta izlemi, hasta ve ailesinin eğitimi ile bu rollerini yerine getirmektedir. Bu çalışmada yaşlı hastalarda anemi görülme sıklığı, nedenleri ve yaşlı birey üzerindeki etkileri ve anemiye yönelik tedavi ve bakım uygulamaları tartışılacaktır.

Anahtar kelimeler: Anemi, yaşlı birey, hemşirelik ABSTRACT

Anemia in elderly individuals and nursing approach

Anemia is a disease commonly seen in the elderly. This disease increases the morbidity and mortality, while it causes a decrease in quality of life. Commonly encountered anemia in the elderly should not be considered as a physiological consequence of aging. Therefore, underlying cause or causes should be investigated in the presence of anemia in the elderly. Iron deficiency anemia and secondary anemia induced by other diseases are the most common types of anemia encountered in elderly patients. Although the treatment of anemia varies depending on the cause; erythropoietin therapy and diet, iron and/or vitamin supplement (B12 vitamin, folate etc.) are commonly used for the treatment. The awareness of health care professionals regarding that there is a high risk for anemia in the elderly and early detection of anemia are important in terms of planning treatment and care initiatives. According to the studies conducted, the life quality of the patients can be increased by performing an effective treatment with proper detection and examination as well as receiving the history of elderly patients. Nurses, who are important members of the health team, have important roles in the prevention of anemia, diagnosis, providing effective care and treatment in the elderly patients. They can fulfill their roles by patient monitoring and educating these patients and their parents. In this study, the incidence of anemia in elderly patients, its causes and effects on the elderly as well as treatment practices will be discussed.

Key words: Anemia, elderly individual, nursing Bakırköy Tıp Dergisi 2015;11:137-142

Yaşlı Bireylerde Anemi ve Hemşirelik Yaklaşımı

Ülkü Polat, Elif Sözeri

Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Ankara

Yazışma adresi / Address reprint requests to: Elif Sözeri

Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Ankara Telefon / Phone: +90-554-635-8170

Elektronik posta adresi / E-mail address: sozerielif@hotmail.com Geliş tarihi / Date of receipt: 12 Şubat 2015 / Februrary 12, 2015 Kabul tarihi / Date of acceptance: 21 Nisan 2015 / April 21, 2015

(2)

GİRİŞ

A

nemi, yaşlı bireylerde sık görülen ve ciddi sonuç-ları olan hematolojik sorunlardan biridir. Yaşlı has-talarda hemoglobin düzeyinde düşüklük fizyolojik sorunların önemli bir belirtisi olmasına rağmen anemi sıklıkla göz ardı edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü anemiyi hemoglobin düzeyinin erkeklerde 13 g/dl, kadınlarda12 g/dl altında olması olarak olarak tanımla-maktadır (1).

Görülme sıklığı yaş ile artmakla birlikte, çalışmanın yapıldığı yer (ev, hastane, poliklinik, bakım yurdu vb), katılanların sağlık durumu ve anemi tanımı için belirle-nen kriterlerin farklılığından dolayı değişiklik göstermek-tedir (2,3). Avrupa’da ve Amerika’da evde yaşayan yaşlı bireylerde bu oran %8-25 arasındadır (4). Asya ülkelerin-de, yaşlı hastalarda anemi görülme oranı %8.3-16.3 ola-rak belirlenmiştir (5,6). Birleşmiş Miletler Sağlık ve Beslen-me Çalışması III’e (National Health and Nutritional Exami-nation Survey III – NHANES III) göre toplumda 65 yaşın üzerinde yaşlılara kadınların %10.2’sinde, erkeklerin %11’inde anemi görüldüğü, bu oranın 85 yaşın üzerine çıkınca kadınlarda %20, erkeklerde %26’yi bulduğu belir-tilmektedir (7). Evde yaşayan yaşlı bireylerde anemi sıklı-ğının yaklaşık %10, huzur evi ve hastanede yaşayanlarda ise %40-60 arasında değiştiği ifade edilmiştir (8). Ülkemiz-de yaşlılarda anemi sıklığı ile ilgili sınırlı sayıdaki çalışma-larda farklı sonuçlar bildirilmiştir. Toplumda yapılan çalış-malarda anemi sıklığı 50 yaş ve üzerinde %31.5, 60 yaş üzerinde %16.9, 65 yaş üzerinde %7.9 bulunmuştur (9-11). İç Hastalıkları polikliniğine başvuran yaşlılarda bu sıklık %21’dir (12). Yaşlı nüfusunun artmasına bağlı anemi pre-valansının da gelecek yıllarda hızla artması beklenmek-tedir (2).

Yaşlılarda anemiye bağlı belirti ve bulgular genellik-le sinsidir ve fizyolojik adaptasyon sağlandığı takdirde günlük yaşamlarını önemli derecede etkilemez. Yaşlı-larda anemiye bağlı en sık en sık görülen şikayetler; solukluk, halsizlik, efor dispnesi, çarpıntı, yorgunluk, çabuk yorulma baş ağrısı, baş dönmesi, göğüs ağrısı ve düşük vücut ısısıdır. Ancak bu semptomlar çoğu kez ile-ri yaşa bağlı görüldüğü için tanının konmasını güçleşti-rebilir. Yaşlılarda anemi fiziksel performansta ve kas gücünde azalmaya nenden olarak normal bireylere oranla daha fazla düşmeye ve düşme sonucunda kırık gelişme riskinin artmasına neden olmaktadır Ayrıca kırık gelişen hastalarda iyileşme sürecini de olumsuz

yönde etkilemektedir (13-16). Yaşlılarda yaşlanmaya bağlı olarak gelişen organ yetersizliğinde, hemoglobin düzeyi 9-10 g/dl olsa bile şiddetli anemi belirtileri görü-lebilir. Ayrıca yaşlı hastalarda komorbid (eşlik eden has-talıklar) anemi durumunu daha da kötüleştirebilir. Örne-ğin yaşlı hastalarda anemi miyokard iskemisi ve anjina-yı tetikleyebilir, var olan kardiyak hastalığa da bağlı ola-rak kalp yetmezliği gelişmesi ya da kötüleşmesine neden olabilir (17). Kognitif fonksiyonlarda yavaşlama, baş dönmesi, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü ve dep-resyon gibi nörolojik etkilerde anemiye bağlı gelişen semptomlar arasında yer alır (13-16).

Yaşlılarda kansere bağlı gelişen aneminin sitotoksik tedavinin komplikasyonlarını artırdığı ve kemoterapötik ilaçların biyo-yararlanımını azalttığı beliritilmektedir. Anemi yaşlıda yaşam kalitesini bozarak, kanserin seyrini kötüleştirmektedir (13,14). Yaşlılarda görülen anemi tedavisi yapılmadığı takdirde;

• Fiziksel işlevsellikte azalma

• Konjestif kalp yetmezliği ve akut miyokard enfarktü-sü sonrası mortalite oranlarında artış

• Elektif cerrahi işlemlerden ve koroner arter by-pass ameliyatından sonra hastanede kalış sürelerinda artış • Erken dönem meme kanserinde ameliyat öncesi

hemoglobin değerlerinin bağımsız bir prognostik fak-tör olduğu

• Bireyin fiziksel performansını etkileyerek hareket kısıtlılığı ve düşmelerde artış

• Kognitif fonksiyonda bozulma • Depresyon

• Uzun süreli hospitalizasyon • Yaşam kalitesinde azalma

Tüm bu nedenlerle yaşlı bireylerde meydana gelen anemiler derecesine bağlı olarak morbidite ve mortalite-de belirgin şekilmortalite-de artışa nemortalite-den olmaktadır (1,13,18,19). Yaşlılarda meydana gelen önemli sorunlardan biri olan anemi yaşlanmanın fizyolojik bir sonucu olarak düşünülmemelidir (16). Bu nedenle yaşlılarda anemi var-lığında altta yatan neden veya nedenler araştırılmalıdır. Yapılan çalışmalar yaşlı bireylerde demir eksikliği anemi-si, kronik hastalık anemisi ve beslenme yetersizlerine bağlı gelişen anemilerin (B12 vitamin/folik asit eksikliği anemisi) myelodisplastik sendromun sıklıkla görüldüğü-nü göstermektedir (Tablo 1) (19-25). Yaşlı bireyler bu tür anemilerde riskli grup olduklarına dikkat çekilmesi gerek-mektedir.

(3)

Demir Eksikliği Anemisi

Yaşlılarda görülen aneminin en önemli nedenlerin-den biridir. Genellikle non-steroidal antienflamatuvar ilaçların (NSAİİ) kullanımına bağlı gelişen gastrit ya da ülser, kolon kanseri, divertikül veya anjiodisplazinin neden olduğu kanama sonucunda meydana gelir. Üro-genital sistem kanserleri nedeniyle kronik kan kaybı, kronik hemoptizikronik hemoptizi ve kanama

bozuk-lukları da demir eksikliğine yol açabilmektedir (13). Daha nadiren demirden fakir diyet ile beslenme, malabsorpsiyon, geçirilmiş gastrik operasyonlar ve parazitozlar da etiyolojide rol oynayabilir Ayrıca demir eksikliği anemisi diğer anemilerle birlikte de ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenlerle yaşlı hastalarda önemli bir sorun olan demir eksikliği anemisinin, etiyolojik açıdan ayrıntılı şekilde incelenmesi gerekmektedir (17,26).

Tablo 1: Yaşlı bireylerde görülen anemi çeşitlerine yönelik yapılan araştırma sonuçları

Yazar, yıl Örneklem sayısı Anemi çeşitleri %

Guralnik ve ark.6 n= 2.814.000 Demir eksikliği 16.6

(2004) Folat eksikliği 6.4

B12 eksikliği 5.9

Demir eksikliği+Folat eksikliği+B12 eksikliği 3.4

B12 eksikliği+Folat eksikliği 2.0

Kronik inflamasyon anemisi 19.7

Böbrek yetmezliği 8.2

Böbrek yetmezliği+ Kronik inflamasyon anemisi 4.3

Açıklanamayan 33.6

Argento ve ark.19 n= 244 Besin eksikliğine bağlı anemi 36.4

(2008) Kronik hastalık anemisi 13.6

Miyelodisplastik sendrom 9.1

Etiyolojisi bilinmeyen 40.9

Talasemi 14.4

Tettamanti ve ark.20 n= 493 B12 veya folat eksikliği 10.1

(2010) Demir eksikliği anemisi 16.0

Kronik hastalık anemisi 17.4

Böbrek yetmezliği 15.0

Açıklanamayan (myelodisplatik sendromlar) 26.4

Diğer anemi çeşitleri 0.6

Demir eksikliği 13.0

Jie Tay ve ark.21 n= 424 B12 eksikliği 8.3

(2011) Demir ve B12 eksikliği 3.8

Folat eksikliği 0.9

Böbrek yetmezliği 15.1

Kronik hastalık anemisi 14.2

Talasemi 4.0

Hematolojik 0.7

Açıklanamayan 6.4

Belirsiz 33.7

Petrosyan ve ark.7 n= 95 İnflamasyon 62.1

(2012) Demir eksikliği 30.5

Folik asit eksikliği 21.0

Kronik böbrek yetmezliği 17.9

B12 eksikliği 11.6

Sezer ve ark.22 n= 715 İnflamasyon 54.0

(2013) KBY 30.6

Demir Eksikliği Anemisi 29.9

B12 Eksikliği 16.7

Folat Eksikliği 14.7

Yıldızhan ve ark.23 n= 430 Demir eksikliği 40.5

(2014) Kronik hastalık anemisi 7.9

Renal anemi 14.4

(4)

Kronik Hastalık Anemisi (KHA)

KHA, kronik enfeksiyon hastalıkları (akciğer apsesi, pnömoni, tüberküloz, menenjit, kronik osteomiyelit, kro-nik fungal enfeksiyonlar, AIDS vb.), krokro-nik inflamasyon (romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus, vaskülit vb.) ve malign tümör (kanser veya kanserin kemik metas-tazı yapması) sonucu oluşmaktadır. Yaşlı bireylerin sıklık-la yaşadığı anemi tipidir. Patofizyolojisinde eritrositlerin yaşam sürelerinde kısalma olması/hemoliz, gastrointesti-nal sistemde demir absorbsiyonun azalması ve anemiye kemik iliği cevabının azalmış olması rol oynamaktadır (15,17,27,28).

B12 vitamin Eksikliği Anemisi ve Folik Asit Eksikliği Anemisi

Yaşlı bireylerde atrofik gastrite ve midede hidroklorik asit miktarının az olmasına bağlı B12 vitamininin emilimi-nin yetersiz olması nedeniyle gelişir. Anemiye bağlı geli-şen fizyolojik ve nörolojik belirtiler yaşlanmanın özellik-leri gibi görülmesi tanının konmasını geciktirebilmekte-dir. B12 vitamini eritropoezis ve eritroblastların DNA ve RNA sentezi için gerekli olan bir vitamindir. B12 eksikliği-ne bağlı en sık izleeksikliği-nen semptom ve bulgular; aeksikliği-nemi (bazen hasta pansitopeni ile gelebilir), nöropsikiyatrik semptomlar ve glossittir (15,29).

Folik asit eksikliği anemisine yaşlı bireyler genç birey-lere göre daha az eğilimlidir. Ayrıca yaşlıların vitamin tak-viyeleri almaları da bu duruma neden oluşturabilmekte-dir. Folik asitliği eksiliğinin etiyolojisinde alkol kullanımı ve yetersiz ve dengesiz beslenme önemli yer tutmakta-dır (17,19).

Myelodisplastik Sendrom (MDS)

Myelodisplastik sendromun etiyolojisi bilinmemekte ve yaşla birlikte insidansı artmaktadır. Yaşlı bireylerde nedeni açıklanamayan anemilerin önemli bir nedenidir (19). Kemik iliğindeki hücre gruplarından bir ya da daha fazlasının gelişiminde defekt olması ile karakterizedir. Eritrosit seri etkilendiği zaman anemi ortaya çıkar. Ane-miye lökopeni ve trombositopeni eşlik ettiği zaman tanı-da MDS akla gelmelidir (13).

Yaşlılarda nedeni açıklanmayan anemilerde üç önem-li nokta vurgulanmaktadır. Bunlar; östrojen ve testeron seviyesinin yaşla birlikte açıklanmayan potansiyel etkisi,

çoklu ilaç kullanımının eritropoezis üzerine olumsuz etki-leri (yaşla birlikte çoklu ilaç kullanımına eğilimin artması) ve bireyin tıbbi öyküsünde yer alan hastalıklardır (19). Tedavi ve Hemşirelik Bakımı

- Hastalara primer bakım sağlayıcı olan hemşirelerin anemi için riskli grupların farkında olmalıdır. Anemile-rin erken tanılanması ve tedavisinin başlanması prog-noz açısından oldukça önemlidir (30).

- Aneminin azaltılması ile yaşam kalitesi artırılabilir. Bu nedenle aneminin bakım ve tedavisi daha fazla önem kazanmaktadır. Aneminin etkin bakım ve tedavisinin sağlanabilmesi için ise etiyolojisinin belirlenmesi gerekmektedir. Anemide etiyolojinin belirlenmesi ise hastanın anamnezinin alınması, fizik muayene ve laboratuar bulgularının değerlendirilmesiyle gerçek-leştirilir. Hemşirelik bakımında tanılama süreci demografik, normal fizyoloji ve farklı aneminin pato-fizyolojik süreçlerin anlaşılmasına dayalı olmalıdır. Ayrıca verilen hasta bakımı bu bilgiler doğrultusunda hasta merkezli olmalıdır (31).

- Yaşlı bireylerde oksijen satürasyonu ve yaşamsal bul-guların takibi oldukça önemlidir. Çünkü hemoglobin değeri düştüğünde kompansasyon mekanizmalarının devreye girmesiyle taşıkardi, çarpıntı ve dispne gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Uzun süreli semp-tomlar ise kardiyomegali ve hepatomegalidir. Yine laboratuar bulgularının hemşireler tarafından takip edilmesi anemi etiyolojisinin anlaşılabilmesi açısından oldukça önemlidir (32).

- Aneminin bireylere en fazla stres yaratan semptomu yorgunluktur. Özellikle yaşlı hastalar için dinlenme ve fiziksel aktivite periyotlarının düzenlenmesi daha faz-la önem kazanmaktadır (32).

- Beslenmede düzensizlikler nedeniyle demir eksikliği-ni anemisi yaşayan yaşlı bireylere ve yakınlarına eği-tim verilerek diyet düzenlemesine gidilmelidir. Hasta-ların az ve sık yemesi sağlanarak yiyeceklerde demi-rin daha fazla alınması sağlanabilir. Demir ve/veya vitamin takviyesi alan hasta ve hasta yakınlarına nasıl alınması gerektiği konusunda eğitim verilmelidir. Demir preparatları günde üç kez yada yüksek dozda tek seferde alınmaktadır. Asit ortamda demir emilimi daha iyi olacağından yemekten yarım saat önce alın-ması önerilmektedir. Ayrıca C vitamini demir emilimi-ni artırdığı da unutulmamalıdır. Demir preparatlarının

(5)

yan etkileri (mide yanması/ağrısı, konstipasyon, diya-re vb.) açısından yaşlı hastaların daha dikkatli izlen-mesi gerekmektedir (33).

- Folik asit eksikliği genellikle diyetle yetersiz alım sonucunda meydana gelir. Bu nedenle beslenme alış-kanlığı iyi olan yaşlı bireylerde beklenen bir bulgu değildir. Vücudumuzda folik asit depoları yalnızca 4-6 ay yetecek kadardır. Bu durumda kişi eğer bu süre zarfında folik asitten zengin (yeşil yapraklı sebze ve meyveler, kuruyemişler, buğday vb) beslenmezse eksikliği gelişecektir (15). Beslenmeye bağlı olarak gelişen B12 eksikliği anemisi yaşayan hastalara sığır eti, karaciğer, istiridye, zengin tahıl kahvaltılıklar, balık (alabalık, somon balığı, mezgit), yoğurt, et, yumurta gibi B12 vitamini yüksek gıdaların önerilmesi gerekli-liği belirtilmiştir (30). Bu nedenlerle yaşlı bireylerde hastaların beslenme alışkanlıkları iyi değerlendirilme-li, beslenmeye bağlı anemilerde diyet içeriğine yöne-lik hasta ve ailesine eğitim verilmelidir.

- B12 vitamini eksikliği yaşayan hastalarda; B12 vitami-ni oral ya da intramusküler olarak takviye edilebilir. B12 vitaminini takviye olarak alan hastaların tedavi yan etkileri olan baş ağrısı, boğaz ağrısı, kaşıntı, dis-pepsi, halsizlik, miyalji ve kemik ağrısı yaşama durum-ları açısından değerlendirilmeleri gerekmektedir. Yaş-lanma süreci ve diğer hastalık ve tedavilerin yan etki-lerinden bu belirtilerin ayrıştırılması önemlidir (29). - Yaşlılarda kronik hastalık anemisi, kronik böbrek

has-talığı nedeniyle meydana gelen ve açıklanamayan anemilerde tedavi de kan transfüzyonu ve eritropo-ez-uyarıcı madde (ESA) kullanımı da yer almaktadır.

Bu tedavilerin önemli sınırlılıklarının bulunduğu da bilinmektedir. Özellikle kan transfüzyonu dispne, yor-gunluk ve baş dönmesi gibi semptomların şiddetinin azaltılması ve ortadan kaldırılmasında etkilidir. Kan transfüzyon riskleri volüm yüklenmesi, demir yüklen-mesi, enfeksiyonlar, akut ve reaksiyonlardır. Bu nedenlerle hemşire transfüzyon sırasında ve sonrası hastayı bu riskler yönünden değerlendirmelidir. Transfüzyon sırasında meydana gelen kaşıntı, mide bulantısı, baş dönmesi ve hipotansiyon yaşlı hastalar için daha fazla önem taşımaktadır. Bu belirtiler yaşlı bireylerde akut hemolitik, bakteriyel kontaminasyon ve anaflaksi gibi pek çok durumun habercisi olabil-mektedir (33-34). ESA tedavisinde ise hastanın hiper-tansiyon ve kardiyovasküler sistem fonksiyonları yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca hem transfüzyon sonrası hem de ESA tedavisi boyun-ca özellikle hemoglobin değerlerinin takibi önem kazanmaktadır (35).

SONUÇ

Anemi yaşlı bireylerde pek çok etiyolojik faktöre bağ-lı olarak sıkbağ-lıkla gelişebilmektedir. Aneminin nedenleri ve erken belirti ve bulguları yapılacak anamnez, tetkik ve fiziksel muayene ile ortaya konulması gerekmektedir. Ayrıca uygun tedavi ve bakım girişimleri ile hastaların yaşam kalitelerinin artması sağlanabileceği unutulma-malıdır. Hemşirelerin yaşlı bireylerin riskli bir popülasyon olduğunun farkında olarak erken tanılama, bakım ve tedavi uygulamalarında yer almaları gerekmektedir.

KAYNAKLAR

1. Anía BJ, Suman VJ, Fairbanks VF, Rademacher DM, Melton LJ III. Incidence of anemia in older people: an epidemiologic study in a well defined population. J Am Geriatr Soc 1997; 45: 825-831. 2. Erkan E, Muslu M, Sandıkçı S. Yaşlı hastalarda anemi prevalansı ve

klinik özellikleri. Akad Geriatri 2011; 3: 29-34.

3. Patel KV, Guralnik JM. Prognostic implications of anemia in older adults. Haematologica 2009; 94: 1-2.

4. Patel KV. Epidemiology of anemia in older adults. Semin Hematol 2008; 45: 210-217.

5. Bang SM, Lee JO, Kim YJ, et al. Anemia and activities of daily living in the Korean urban elderly population: results from the Korean Longitudinal Study on Health and Aging (KLoSHA). Ann Hematol 2013; 92: 59-65.

6. Choi CW, Lee J, Park KH, et al. Prevalence and characteristics of anemia in the elderly: cross-sectional study of three urban Korean population samples. Am J Hematol 2004; 77: 26-30.

7. Guralnik JM, Eisenstaedt RS, Ferrucci L, Klein HG, Woodman RC. Prevalence of anemia in persons 65 years and older in the United States: evidence for a high rate of unexplained anemia. Blood 2004; 104: 2263-2268.

8. Petrosyan I, Blaison G, Andrès E, Federici L. Anaemia in the elderly: an aetiologic profile of a prospective cohort of 95 hospitalised patients. Eur J Intern Med 2012; 23: 524-528.

9. Özdemir L, Koçoğlu G, Sümer H, Nur N, Polat H, Aker A. Sivas ili merkezinde yaşlı nüfusta bazı kronik hastalıkların prevalansı ve risk faktörleri. CÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2005; 27: 89-94.

10. Kisioglu AN, Uskun E, Ozturk M. Socio-demographical examinations on disability prevalence and rehabilitation status in southwest of Turkey. Disabil Rehabil 2003; 25: 1381-1385.

11. Çetin İ, Bulut Y, Yıldırım B, et al. The investigation of some hematological values and anemia prevalence in adult population of Tokat province. Int J Hematol Oncol (UHOD) 2009; 19: 166-174.

(6)

12. Çelebi H, Vardı Ş, Tahtacı M ve ark. İzzet Baysal Tıp Fakültesi İç Hastalıkları polikliniğine başvuran 50 yaş üstü bireylerde kronik hastalık sıklığı. AİBÜ İzzet Baysal Tıp Dergisi 2009; 4: 38-42. 13. Gereklioğlu Ç, Başhan İ, Poçan G, Akpınar E. Geriatrik popülasyonda

anemi: doğal süreç mi? ARŞİV Tarama Dergisi 2007: 70-81. 14. Yıldızhan E, Aydın Y. Yaşlılarda anemi ve klinik etkileri. Konuralp

Tıp Dergisi 2014; 6: 67-71.

15. Bilgin AU. Yaşlıda anemi ayırıcı tanısı. http://thd.org.tr/thdData/ Books/679/yaslida-anemi-ayirici-tanisi-aynur-ugur-bilgin.pdf. 16. Mukhopadhyay D, Mohanaruban K. Iron deficiency anaemia in

older people: Investigation, management and treatment. Age Ageing 2002; 31: 87-91.

17. Ohta M. Management of anemia in the elderly. JMAJ 2009; 52: 219-223.

18. Şahin S, Mammadova N, Tunakan Dalgıç C, Şimşek H, Duman S, Boydak B, Akçiçek F. Acil servise başvuran yaşlılarda aneminin değerlendirilmesi. Ege Tıp Dergisi 2013; 52: 27-31.

19. Guralnik JM, Ershler WB, Schrier SL, Picozzi VJ. Anemia in the elderly: A public health crisis in hematology. Hematology Am Soc Hematol Educ Program 2005: 528-532.

20. Chaves PHM. Functional outcomes of anemia in older adults. Semin Hematol 2008; 45: 255-260.

21. Argento V, Roylance J, Skudlarska B, Dainiak N, Amoateng-Adjepong Y. Anemia prevalence in a home visit geriatric population. J Am Med Dir Assoc 2008; 9: 422-426.

22. Tettamanti M, Lucca U, Gandini F, et al. Prevalence incidence and types of mild anemia in the elderly: the “Health and Anemia” population-based study. Haematologica 2010; 95: 1849-1856. 23. Jie Tay MR, Ong YY. Prevalence and risk factors of anaemia in older

hospitalised patients. Proceedings of Singapore Healthcare 2011; 20: 71-79.

24. Sezer SD, Demir B, Gülle S, Topaloğlu Ö, Akyurt MH. Hastanedeki yaşlılarda anemi sıklığı ve nedenleri. Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23: 61-64.

25. Yıldızhan E, Aydın Y, Çoşkun H, Kudaş Ö, Önder E. Türkiye’de Batı Karadeniz Bölgesinde yaşlılarda anemi prevalansı ve özellikleri. Turk J Geriatrics 2014; 17: 63-69.

26. Balducci L, Ershler WB, Krantz S. Anemia in the elderly-clinical findings and impact on health. Crit Rev Oncol Hematol 2006; 58: 156-165.

27. Gök DE, Doğru T, Turhan V, Kocabalkan F. Yaşlılarda kronik hastalık anemisinin tanısı ve tedavisi. Geriatri 2000; 3: 163-168.

28. Weiss G, Goodnough LT. Anemia of Chronic Disease. N Engl J Med 2005; 352: 1011-1023.

29. Luggen SA. Gerontologic nurse practitioner care guidelines: Vitamin B12 deficiency in older adults. Geriatric Nursing 2006; 27: 32-33. 30. Orton CC. Vitamin B12 (cobalamin) deficiency in the older adult. J

Nurse Pract 2012; 8: 547-553.

31. Rosenzweig MQ, Rust D. Anemia: an overview of diagnostic considerations. Clin Excel Nurse Pract. 1999; 3: 329-336.

32. Coyer SM, Lash AA. Pathophysiology of anemia and nursing care implications. Medsurg Nurs 2008; 17: 77-83.

33. Bross MH, Soch K, Smith-Knuppel T. Anemia in older persons. Am Fam Physician 2010: 82; 480-487.

34. Lubart E, Segal R, Tryhub N, Sigler E, Leibovitz A. Blood transfusion reactions in elderly patients hospitalized in a multilevel geriatric hospital. J Aging Res 2014; 2014: 178298.

35. Dharmarajan TS, Widjaja D. Erythropoiesis-stimulating agents in anemia. Geriatrics 2008; 63: 13-29.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu olgu dolayısıyla beslenme güçlüğü olan infant- larda vitamin B12 eksikliği olabileceği vurgulanmak istendi.. Vitamin B12 verilmesi, eksikliğinin tedaviye dramatik

Çinko eksikliği, büyü- menin hızlı olduğu dönemler, hamile/ik, pretermlik ve yaşlılık gibi fizy- olojik nedenlerle olabildiği gibi karaciğer hastalıkları,

Çalışmaya DEA’ne ek olarak kronik hastalık, vitamin B12 eksikliği, folik asit eksikliği ve talasemi gibi ikincil bir anemisi olan hastalar ve son 6 ay içerisinde

Kırtasiye malzemeleri üreten bir firma yeni üreteceği malzemeler için anket uygulamak istiyor. Bu anketin hangi örnekleme uygulanması gerekir?. A) Hemşireler B)

 Bu annelerin %48.3’ünün araştırma öncesinde anemi tanısı aldığı, bunun %54.9’unun demir eksikliği anemisi olduğu, daha önce anemisi olduğu söylenen

Amerikan Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığının sigara bırakma ile ilgili klinik pratik kılavuzunda tütün bağımlılığı ve tedavisi ile ilgili 10 temel

Günümüzde ise “kamu hizmeti” niteliğini taşıyan toplumsal hizmetlerin (eğitim, sağlık, sosyal güvenlik vb.) de özelleştirilmesi yönünde girişimler

ve mevki itibarı ile arkadaşları­ nın büyükleri olduğu gibi, Prens Mustafa Fazıl Paşa tarafındım da, onları idare ile vazifelendi­ rilen Ziya'dan önce,