DEMİR EKSİKLİĞİ
ANEMİSİ
Anemi bir hastalıktan çok, diğer başka birincil bir hastalığın veya beslenme bozukluğunun bir
göstergesi ya da belirtisi olarak
ortaya çıkmaktadır.
Normal popülasyonun yaş ve cinsle ilişkili ortalama Hb
düzeyinin –2 Standart Sapması (–2 SD) olarak
belirlenen alt sınır
değerinden daha düşük Hb düzeyleri anemi olarak kabul
edilmektedir.
Anemi; dolaşımdaki total hemoglobin
miktarının azalması sonucu kanın
oksijen taşıma kapasitesinin düşmesi ile
karakterize bir durumdur.
Bu durumdan eritrositlerin büyüklüğü ve sayısı da
etkilenir.
Nedenlerine göre farklılık
gösterse de yaygın olarak
görülen belirtiler benzerdir.
Yaygın olarak görülen klinik belirtiler;
Yüzde ve deride solukluk
Çabuk yorulma
Baş dönmesi
Mide bulantısı
Uykusuzluk
İştahsızlık’ tır.
Beslenme anemileri; kan yapımında görevli olan besin ögelerinin;
protein
folik asit*
B12 vitamini*
B6 vitamini
riboflavin
C vitamini
E vitamini
demir*
bakır
çinko gibi
yetersizliği sonucu oluşan anemilerdir
.*Sık görülen anemi türleri
Yetersizlik;
-Besin ögesinin diyetteki miktarının az olması,
- Emiliminin az olması,
-Vücutta kullanımının bozulması, -Gereksiniminin artması,
-Atımının artması,
gibi nedenlerden kaynaklanır.
Beslenme anemilerinin en sık rastlananı demir eksikliği
anemisidir.
Dünya çapında anemilerin
% 50’sinde neden, demir eksikliğidir.
Demirin Görevleri
Hemoglobin yapısında yer alarak, oksijen taşınmasını sağlar.
Çizgili kas ve kalp kası yapısında bulunan myoglobinde yer alarak oksijen taşınmasını sağlar.
Katalaz ve peroksidaz gibi enzimlerin işlevlerinde ve enerji üretimi, protein metabolizmasında görev alır.
Lenfosit yapımında gereklidir.
Bilişsel performans için gereklidir.
Sağlıklı bir bireyin vücudunda
3-5 g demir bulunmaktadır.
Demir dokularda serbest halde
bulunmaz, çeşitli proteinlere bağlı olarak bulunur.
Demir ince bağırsakların
yukarı kısmından emilir.
11
Demir Emilimini Etkileyen Etmenler
Demir emilimi birçok etmenden etkilenir
.
Demir emilimi birçok etmenden etkilenir
.
İntestinal mukoza hücrelerindeki demir içeriği en önemli etmendir.
İntestinal mukoza hücrelerindeki demir içeriği en önemli etmendir.
Demir yüklenmesinde mukoza epitelinden kana geçiş azalır ve demirin çoğu mukoza epitel
hücresinde kalır.
Demir yüklenmesinde mukoza epitelinden kana geçiş azalır ve demirin çoğu mukoza epitel
hücresinde kalır.
Hücre yaşlandıkça intestinal lümene atılır ve içerdiği demir de dışkıyla atılır.
Demir eksikliğinde ise daha fazla demir kana geçer, çok azı epitelde kalır.
Demir eksikliğinde ise daha fazla demir kana geçer, çok azı epitelde kalır.
Fe Emilimini Arttıranlar
•Askorbik asit
•Midenin asit salgısı (HCl)
•Et, balık, tavuk gibi proteinden zengin besinler,
•Gereksinimin artması (büyüme dönemi, gebelik, emzirme, kanama gibi),
•Demir depolarının azalması (anemi)
•Artmış eritropoez
Fe Emilimini Arttıranlar
•Askorbik asit
•Midenin asit salgısı (HCl)
•Et, balık, tavuk gibi proteinden zengin besinler,
•Gereksinimin artması (büyüme dönemi, gebelik, emzirme, kanama gibi),
•Demir depolarının azalması (anemi)
•Artmış eritropoez
Fe+3 Fe+2
Hem demirinin (Fe
+2) emilirliği, hem olmayan demire (Fe
+3) göre daha
fazladır
Fe Emilimini Azaltanlar
• Alkali ortam -Antiasitler (Fe'i bağlar)
• Fitatlar – okzalatlar (demirle birleşip suda erimeyen çözünmez bileşikler oluştururlar)
• Tanenler (çay, kahve, kakao)
• Emilim bozukluğu
• Diyetle posanın aşırı alınması
• Proteinden fakir diyetler
• Alüminyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve çinkonun ortamda fazla bulunması (bu minerallerin hepsi +2
değerlikli olup Fe emilimini engellerler)
• Alınan doz arttıkça emilim oranı azalır
Fe Emilimini Azaltanlar
• Alkali ortam -Antiasitler (Fe'i bağlar)
• Fitatlar – okzalatlar (demirle birleşip suda erimeyen çözünmez bileşikler oluştururlar)
• Tanenler (çay, kahve, kakao)
• Emilim bozukluğu
• Diyetle posanın aşırı alınması
• Proteinden fakir diyetler
• Alüminyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve çinkonun ortamda fazla bulunması (bu minerallerin hepsi +2
değerlikli olup Fe emilimini engellerler)
• Alınan doz arttıkça emilim oranı azalır
Demir karaciğerde sentez edilen protein yapısındaki transferrine bağlanıp dokulara taşınır.
Demir depolarının azalması ile transferin
üretimi artarken, depoların dolması ile
üretimi azalır.
Demir Ferritin olarak depolanır.
Dolaşımdaki ferritin seviyesi dokulardaki demir depolarının durumunu gösterir.
Ferritin yıkımı sonucu oluşan
demir Hemosiderin şeklinde
depolanır.
Hepsidin
2000 yılında keşfedilen
Karaciğerde sentezlenen peptit yapıda (25 amino asitten oluşmuş) bir
hormon.
Sistemik demir dengesinin ana düzenleyicisidir.
Hepsidin
•Demirin kullanımını ve
• depolanmasını koordine eder.
(Hepatic bacteriocidal protein)
Hepsidin demir metabolizmasını;
Barsaklardaki demir emilimini
Makrofajlardan çıkışını
Hepatik depolardan Fe salınımını etkileyerek düzenler.
Hepsidin sentezi;
Serum demirinin artması ve
inflamasyon durumunda artar,
Anemi ve hipokside azalır
Besinlerde demir;
“hem demiri (Fe +2-ferröz)” ve
“hem olmayan demir (Fe +3-ferrik)” olmak üzere iki ayrı formda bulunur.
1.Hem demiri: Kırmızı et, organ etleri, tavuk, balık 2.Hem olmayan demir: Tahıllar, baklagiller,
sebzeler
Diyetle alınan demirin;
%90'ı hem olmayan demir ve
%10’u hem demiri şeklindedir.
En iyi "hem olmayan demir" kaynakları;
yeşil yapraklı sebzeler,
kurubaklagiller,
kuruyemişler,
yağlı tohumlar,
pekmez,
kuru meyveler,
bulgur,
tam buğday veya çavdar unundan yapılmış
ekmektir.
Demir Eksikliğinin Nedenleri
*
Diyetle yetersiz alımı*Fe emilimde bozukluk ya da demir emilimini etkileyen olumsuz etmenlerin bulunması
*Kronik kan kaybı
*Artmış Fe gereksinmesinin karşılanmaması
*Demirin iyi kullanılmaması
*Pika,
*Gelişme geriliği,
*Hepatosplenomegali,
*İntravasküler hemoliz,
Demir Eksikliği Anemisi
Demir eksikliği anemisi tüm sistemleri etkileyen bir bozukluktur.
Çocuklarda erişkinlerden farklılık göstermektedir.
Yetişkinlerde anemiye bağlı belirtiler,
çocuklarda ise anemi dışındaki belirtiler ön plandadır.
Demir yetersizliğinde;
Motor gelişim ve
koordinasyon bozulur,
Dikkat ve algılama azalır,
Okul başarısı etkilenir,
IQ 5-10 puan azalır,
Fiziksel aktivite azalır.
Büyümede gerilik görülür,
Enfeksiyonlara duyarlılık artar,
Tırnak, deri ve mukoza
değişiklikleri ortaya çıkar.
Bebek ve
çocuklarda;
Yetişkinlerde;
* *Fiziksel çalışma ve işgücü
kapasitesi azalır.
*Ekonomik çıktı azalır.
*Çabuk yorulma görülür
.*
İş kazaları artar.
Gebelerde;
*Anne ve bebek ölümleri oranı,
*Düşük doğum
ağırlığının ortaya çıkışı,
*Enfeksiyonlara
yakalanma riski artar.
*Bağışıklık sistemi bozulur.
Bütün bireylerde ağır metal toksisitesine karşı yatkınlık vardır .
Demir yetersizliği anemisi olan bireylerde hava kirliliğine bağlı (egzoz dumanları) kurşun
zehirlenmelerine duyarlılık
artmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği anemi sınırları (hemoglobin ve hematokrit)
Yaş-Cinsiyet Hb (g/dL) Hct (%)
6-59 ay 11.0 33 5-11 yaş 11.5 34
12-14 yaş 12.0 36
Yetişkin erkek (≥15 Y) 13.0 39 Yetişkin kadın (≥15 Y) 12.0 36
Gebe Kadın 11.0 33
Ayrıca
Serum ferritin
(akut veya kronik inflamasyon varlığında yükselir)Transferrin doygunluğu, Serum demiri,
Demir bağlama kapasitesi,
MCV (ortalama eritrosit hacmi),
MCH (ortalama eritrosit hemoglobini), MCHC (ortalama eritrosit hemoglobin
konsantrasyonu),
sık kullanılan göstergelerdendir.
Gereksinim
Demir gereksinmesi bireyin yaşına ve
cinsiyetine, tüketilen diyetteki demirin
kullanım oranına göre değişir.
YAŞ Gereksinim (mg/gün)
0-6 ay 0.27
7-12 ay 11
1-3 yaş 7
4-9 yaş 10
10 + E 10
10-13 K 10
14-50 K 18
51 +K 10
Gebe 27
Emzikli 18
Risk grupları
0-5 yaş grubu bebekler-çocuklar,
Gebe-emzikli kadınlar,
Okul çocukları,
Adolesan kızlar
Doğurganlık çağındaki kadınlar
Yaşlılar
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bir ülkedeki anemi prevalansı;
≤% 4.9 ise sorun yok
% 5.0-%19.9 ise hafif
% 20.0-39.9 ise orta
≥% 40.0 ise ağır
halk sağlığı sorunu olarak tanımlanır.
Anemi Görülme Sıklığı
Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre;
Dünya nüfusunun yaklaşık
%30’unun,
Dünyadaki gebe kadınların
%50’sinden fazlasının,
Dünyadaki tüm kadınların
1/3’inden fazlasının anemik
olduğu tahmin edilmektedir.
Türkiye’de
Çeşitli araştırmaların sonuçlarına göre bulgular değişmekle birlikte genel
olarak
0-5 yaş grubu çocukların ortalama % 50’sinde
Okul çağı çocukların %30’unda,
Gebelerin 2/3’ünde,
Emzikli kadınların ise % 50’sinde demir eksikliği anemisi olduğu kabul
edilmektedir.
Demir yetersizliği anemisinin ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde en önemli nedeni demir alımının
azalmasıdır.
Süt çocukluğu ve çocukluk çağının en yaygın hematolojik hastalığıdır. Yaşamın ilk 4-6. ayında başlayabilen demir eksikliği 9-24. aylarda belirgin duruma gelir.
Daha büyük çocuklarda beslenmedeki eksiklik yanında intestinal parazitler veya gastrointestinal kanamalar da neden olabilir.
Adolesan dönemde her iki cinsiyette de demir eksikliğine sık rastlanır.
Bu dönemde;
*erkeklerdeki hızlı büyüme
*kızlarda menstruasyonla olan kayıplar demir gereksinmesinin artmasının asıl nedenidir.
Tedavi
Esas olarak anemiye yol açan temel faktör ortadan kaldırılmalıdır.
Eksikliğin tamamlanması: Demir oral veya
parenteral yoldan verilebilir. Ekonomik ve yan etkilerinin az olması nedeni ile öncelikli olarak oral yol tercih edilir.
Anemiye neden olan beslenme hataları düzeltilir.
Aile ya da hasta eğitilir: Hasta bir taraftan tedavi edilirken diğer taraftan hasta ve ailesine hastalık ve hastalıktan korunma ile ilgili bilgiler verilir.
Demir Yetersizliği Anemisinde Alınacak Önlemler
• Halk ve eğiticiler yeterli ve dengeli beslenme konusunda eğitilmelidir,
• İlk 6 ay sadece anne sütü ile beslenme, 6 aydan sonra da çocuğa uygun miktarda ve kalitede ek besin verilmesi
sağlanmalıdır,
•C vitamini bir depo vitamini olmadığından her öğün mutlaka C vitamini yönünden zengin besinlerin tüketilmesi sağlanmalıdır,
•Çay, kahve tüketimlerinin azaltılması, yemeklerle birlikte tüketilmemesi konusunda bireyler eğitilmelidir.
•Sık tüketilen besinler demirle zenginleştirilmelidir (un, ekmek, süt ve ürünleri, bebek ek besinleri, tuz, şeker, pirinç gibi) .
•Mayalı ekmek tüketimi, risk grubundaki kişilerin et tüketimleri sağlanmalıdır,
•Temiz su sağlanmalıdır,
•Aşılama programları yapılmalıdır,
•Çevre sağlığı düzeltilmeli ve geliştirilmeli, enfeksiyon ve paraziter hastalıklar kontrol altına alınmalıdır.
•Aile planlaması eğitimi verilmelidir.
•Ülke programları oluşturulmalıdır.
***T.C . Sağlık Bakanlığı çocuklardaki demir eksikliği anemisinin
önlenmesi amacı ile 2004 yılından itibaren “Demir Gibi Türkiye” programını başlatmış ve bu program içerisinde 4-12 aylık
bebeklere ücretsiz demir desteği yapılmasına
başlanmıştır.
Gazi Üniversitesi tarafından 2011 yılında yapılan 6-17 aylık çocuklarda ve annelerinde hemoglobin düzeyi belirleme çalışmasında;
Annelerin %24.9’unun hemoglobin düzeyinin 12 g/dL altında olduğu saptanmıştır.
Bu annelerin %48.3’ünün araştırma öncesinde anemi tanısı aldığı, bunun %54.9’unun demir eksikliği anemisi olduğu, daha önce anemisi olduğu söylenen annelerin anemilerinin daha çok gebelik sırasında görüldüğü (%71.8) belirlenmiştir.
Annelerin %74.8’i gebelik sırasında demir ilacı kullandıklarını belirtmişlerdir.
Annelerin %43.7’sinde ferritin düşüklüğü, %6.9’unda ise demir eksikliği anemisi saptanmıştır.
Çocukların ise %21.8’inin hemoglobin düzeyinin 10.5 g/dL ve altında olduğu ve çocukların %28.7’sinde ferritin düşüklüğü, %6.3’ünde demir eksikliği anemisi tespit edilmiştir.