• Sonuç bulunamadı

Batı'nın Picasso'su varsa bizim de Mualla'mız var

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Batı'nın Picasso'su varsa bizim de Mualla'mız var"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7 Şubat 1999

+

KİTAP

T T - ‘xthSS

BATI NIN PİCASSO'SU VARSA BİZİM DE MUAUA'M IZ V A R ____________________________________________

Yalnız adamın kadınları

Resim sanatımızın en

önemli sanatçılarından

Fikret Muallanın acı

ve kadın kokan

resimleri 20 Şubat'a

kadar Yapı Kredi

Kazım Taşkent Sanat

Galerisinde. Sergiyi

gezemeseniz de

katalog kitabı mutlaka

edinin.

b.soydemir@milliyet.com.tr

Ç . Begüm SOYDEM İR______________

D

ünya sanat tarihi açısın­dan bakıldığında ilk akla gelen ressam adla­ rı içinde Picasso'nun a- payn bir yeri vardır. E- serlerine paha biçilemez, açık artır­ maların bir numaralı ve en sevilen konuğudur resimleri. Peki Türk re­ sim sanatının duayenleri arasmda çizgisiyle, tarzıyla ona yakınlaşan kim var? Ferit Edgü'nün aklına tek bir isim geliyor: Fikret Mualla.

"Giacometti gibi karşısmda etli canlı bir model olmadan eline fırçayı ya da spatulayı alamayanlar olduğu gibi, Picasso gibi karşısındakini bir göz açıp kapama süresi içinde belle­ ğine yerleştirip onu yıllar boyunca dilediği an, dilediği biçimde resme­ denler de. Fikret Mualla bu ikisinin kanşımıdır sanki. Daha çok İkinciye, Picasso'ya yakın."

Bütün bunları niye mi söyledik? Çünkü ünlü ressam Fikret Mual- la'nın 1940'lardan yaşamının son günlerine kadar resimleri 20 Şubat'a kadar Yapı Kredi Kazım Taşkent Sa­ nat Galerisi'nde sergileniyor. Yapı Kredi bu sergi dolayısıyla kapsamlı bir de katalog hazırladı. Sergiyi ge­ zenler bu katalog kitabı da edinerek ressam hakkında seçkin bir toplama ulaşmış olacaklar. Ama en önemlisi Mualla'nın kadınlarına. Bu desenler ve resimler içinde en göze çarpanla­ rı, en önemlileri o hüzünlü ve çıplak kadınlar çünkü. Mualla'nın yaşamı oldukça fırtınalı geçmiş. Bu fırtınalı hayatın izlerini yapıtlarında da gör­ mek mümkün zaten.

1903 yılında İstanbul'da doğan Fikret Mualla, mühendislik öğreni­ mi için gittiği Almanya'da resimle il­ gilendi. 19301u yılların başmda Tür­ kiye'ye döndü. 1934'te Galatasaray Lisesi ve Ayvalık Ortaokulu'nda re­ sim öğretmenliği yaptı. 1938'de Pa­ ris'e yerleşti. İkinci Dünya Savaşı yıl­ larında kendini Paris'in renkli sanat ortamında buldu. 1954 yılında Pa­ ris'te açtığı sergilerle bu sanat çevre­

sinde kendine özel bir yer edinen Mualla, 20 Temmuz 1967'de Reillan- ne'da öldü. Bir dönem Paris'te St. Anne Hastanesi'nde sinir tedavisi gördü. Ressamın alkolden ve boya­ dan uzakta kaldığı günlerde yaptığı bu karakalem çizimlerin resim sana­ tımızda apayrı bir yeri var.

Kendine özgü bir kişiliği, coşkulu ve lirik bir sanat anlayışı olan Fikret Mualla, yaşamının büyük kısmım

Fransa'da geçiren Mualla'nın resim­ lerindeki ana tema hep insan. Kitap­ taki çalışmalara şöyle bir göz attığı­ nızda bile desenin çok önemli bir yer tuttuğunu görüyorsunuz. Ancak sa­ nat tarihçileri ve uzmanlar Fikret Mualla resminin en önemli yılları ressamın büyük bir değişim yaşadığı 1950'li yıllar olduğu görüşünde.

Türk sanat tarihinin en büyük ressamlarından biriyle tanışmak isti­ yorsanız bu sergiyi gezin. Ama on­ dan da önemlisi bu katalog kitabı kütüphanenizin en önemli bölümü­ ne yerleştirmek için acele edin.

Dost gözüyle...

Fikret Mualla'nın yakın dost­ larından rahmetli Dr. Safder Ta- rim, Mualla'nın ölümünün he­ men ardından (1967 Temmuz) yazdığı bir yazıda şöyle diyor:

"Mualla hep yalnızdı. Dünya bir tarafta, o da buna karşı idi. Fakat her şeyi sezişi, bunu büyük sanat çizgileri içinde resimlerin­ de açıklayışı, insanlara ve eşya­ ya karşı olan büyük yakınlık ve sevgisini gösterir. Bu da en bü­ yük sanatkarlarda rastlanan bir haslettir. Mualla ebedi olacak çizgileri çizdi. Reillanne'daki son dokuz sene oturduğu Roma du­ varlarına yaslanmış tepedeki, köydeki evi müze olacak. Sevgi­ mizde yaşayacak. Onun resimle­ rini görüp sevecek yeni nesillere de ebediyete ait ışıklar vermeye y devam edecek."

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

The dilatometer data of the dimensional change or shrinkage (dL/L0) and shrinkage rate (dL/dt) of the pellets in the first stage sintering zone is given in Figure 3 depending

Okmeydanı ile sim­ geleşmiş her biri birer sanat eseri olarak tasarlanmış bu dikilitaşlan bulabilmek bugün zorlu bir araştır­ mayı, hatta arkeolojik

Kültür endüstrisinin ideolojisi, panzehirini yine kendi içinde taşır (Dellaloğlu, 2001: 96). Endüstri’nin kendisiyle çelişir hale gelebilmesi için, belirli bir

Verilen bilgilere göre ayrıca darülkurra, Cumhuriyet döneminde önce sağlık müzesi, ardından müftülük binası, 1968’den sonra Kültür Bakanlığı’na bağlı

Aya Yorgi manastırı, denize i- nen sert bir yamacın üzerinde inşa edilmiş olduğundan burası halk ara­ sında «Krimnos» yâni «Uçurum» manastırı diye de

Numune Maks.. fazla tokluk kazanımı elde edilerek üstün bir tokluk değerine ulaşılmıştır. Saf epoksi Zn nanopartikül ilaveli numunelerin postkür uygulanmış ve

Kemal paşa zade Sait beyin mnhtumu babaaum- j el yazısile yazılmış bazı notlarını j görmem için bana

Dizide okuyucunun daha az tanıdı­ ğı sanatçılarla ilgili ciltler, özellikle de çağımıza daha yakın dönemlerle ilgili klasikleşmiş yazarlara ayrılacak