T.C
İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
HADİS BİLİM DALI
BUHÂRÎ’NİN BAB BAŞLIKLARIYLA İLGİLİ
ÇALIŞMALAR VE BAB BAŞLIKLARINDAKİ KENDİ
İFADELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
(YÜKSEK LİSANS TEZİ)
Enes KAYNAR
Danışman:
Prof. Dr. Ahmet YÜCEL
İSTANBUL
2016
T.C
İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI HADİS BİLİM DALI
BUHÂRÎ’NİN BAB BAŞLIKLARIYLA İLGİLİ
ÇALIŞMALAR VE BAB BAŞLIKLARINDAKİ
KENDİ İFADELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
(YÜKSEK LİSANS TEZİ) Enes KAYNAR
Danışman:
Prof. Dr. Ahmet YÜCEL
İSTANBUL 2016
ii
TEZ ONAY BELGESİ
T.C
İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE
Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Hadis Bilim Dalı’nda 020113YL02 numaralı Enes KAYNAR’ın hazırladığı “Buhârî’nin Bab Başlıklarıyla İlgili Çalışmalar ve Bab Başlıklarındaki Kendi İfadelerinin Değerlendirilmesi” konulu Yüksek Lisans ile ilgili tez savunma sınavı, 02.09.2016 günü 14.00 - 15.00 saatleri arasında yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin başarılı olduğuna oy birliği ile karar verilmiştir.
Prof. Dr. Ahmet YÜCEL Prof. Dr. Zekeriya GÜLER İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi (Tez Danışmanı ve Sınav Komisyonu Başkanı)
Doç. Dr. Halit ÖZKAN İstanbul Şehir Üniversitesi
iii
BEYAN
Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.
Enes KAYNAR
iv
ÖZET
Yazar Adı ve Soyadı : Enes KAYNAR
Üniversite : İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi
Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü
Anabilim Dalı : Temel İslam Bilimleri
Bilim Dalı : Hadis
Tezin Niteliği : Yüksek Lisans Tezi
Sayfa Sayısı : XV + 273
Mezuniyet Tarihi : 02.09.2016
Tez Danışmanı : Prof. Dr. Ahmet YÜCEL
BUHÂRÎ’NİN BAB BAŞLIKLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR VE
BAB BAŞLIKLARINDAKİ KENDİ İFADELERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Konu esaslı sisteme göre telif edilen el-Câmi‘u’s-sahîh’te yer alan bab başlıklarının müellifin şahsî kanaatlerine kaynaklık ettiği bilinmektedir. Bu durum sadece bab başlıklarını esas alan çalışmaların yapılmasına ve hadis edebiyatı içerisinde ayrı bir literatürün doğmasına sebep olmuştur. Bab başlıklarına bakıldığında hepsinin aynı özellikte ve muhtevada olmadıkları, oluşturulurken birtakım farklılıkların gözetildiği de anlaşılmaktadır. Müellif ise tercih ettiği bu bab başlıklarında bazen kanaatlerini açıkça, bazen de dolaylı yoldan göstermeye gayret etmektedir.
Çalışmanın ana konusunu el-Câmi‘u’s-sahîh’in bab başlıkları meydana getirmektedir. Burada bab başlıkları üzerine kaleme alınan eserler tanıtılacak, başlıkların genel özellikleri ve oluşturulmalarındaki farklılıklar da gösterilecektir. Asıl hedef ise bizzat
v
müellife ait olan ifadelerin bab başlıklarında ne oranda bulunduğunu tespit etmek ve meseleler hakkındaki kanaatlerini göstermek olacaktır.
vi
ABSTRACT
Name and Surname : Enes KAYNAR
University : Istanbul 29 Mayıs University
Institution : The Institute of Social Sciences
Field : Basic Islamic Sciences
Branch : Hadith
Degree Awarded : Master
Page Number : XV + 273
Degree Date : 02.09.2016
Supervisor : Prof. Dr. Ahmet YÜCEL
STUDIES ON BUKHĀRĪ’S CHAPTER HEADINGS AND
EVALUATION OF HIS OWN EXPRESSIONS IN THEM
It is a known fact that the chapter headings of al-Jāmi‘ as-Sahīh which is arranged according to subjects are sources for the writer’s own interpretations. This has lead to studies on the chapter headings and a separate literature within the hadīth literature to arise. When considered these chapter headings, it comes out that not all of them have the same features and content but certain varieties have been taken in consideration while being composed. The writer makes an effort to express his own opinions in the chapter headings he preferred either in a direct or indirect manner.
The main subject of this study is the chapter headings of al-Jāmi‘ as-Sahīh. In this regard, the study aims to introduce the studies carried on these headings and reveal the
vii
general features of them and the varieties taken into regard during their formation while the primary objective is to ascertain at what rate are the writer’s own expressions in the headings and present what his individual opinions on the subjects are.
viii
ÖNSÖZ
Hadis kitaplarında yer alan konu başlıklarına “terceme” adının verildiği, çoğul şeklinin ise “terâcim” olarak kullanıldığı bilinmektedir. Buhârî’nin el-Câmi‘u’s-Sahîh’inde ise toplam üç bin yedi yüz otuz adet terâcim/bab başlığı yer almaktadır.
Konu esaslı/‘ale’l-ebvâb sisteme göre telif edilen eserlerde yer alan bab başlıkları son derece önem arz eder. Bunlar müellifin konu hakkındaki yorumunu, düşüncesini veya kanaatini barındıran bir yapıya sahip olmaktadır. Aynı sistem ile düzenlenen el-Câmi’u’s-sahîh’te de müellif şahsî kanaatlerini açıkça veya dolaylı yoldan bab başlıklarında ifade etmeye çalışmıştır. Bu özelliğinden dolayıdır ki öteden beri âlimler arasında “Fıkhü’l-Buhârî fi terâcimihî/Buhârî’nin anlayışları bab başlıklarındadır” şeklindeki vecize yaygın olarak kullanılagelmiştir.
Bab başlıkları esas alınarak kaleme alınan bu çalışma toplam üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde bab başlıkları üzerine yazılan eserlerin tanıtımı yapılmış; ikinci bölümde ise Buhârî’nin fakihliği meselesi, bab başlıklarının genel özellikleri ve oluşturulmasındaki farklılıklar gibi konular hakkında bilgi verilmiştir.
Çalışmanın son bölümünde ise belli başlı bab başlıkları çerçevesinde Buhârî’nin açıktan veya dolaylı olarak ifade ettiği kanaatleri gösterilmeye çalışılmıştır. Ayrıca bab başlıklarında müellife ait ifadelerin ne oranda bulunduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
Görülebildiği kadarıyla Türkçe’de, bab başlıklarıyla ilgili çalışmaları ve Buhârî’nin anlayışlarını esas alarak yapılmış lisansüstü herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu eksikliğin anlaşılması böyle bir çalışmanın hazırlanmasına zemin oluşturmuştur.
Belirtmek gerekir ki çalışmada el-Cami‘u’s-sahîh’in tüm bab başlıkları inceleme konusu yapılamamıştır. Tamamının bu çalışma sınırlarını aşması sebebiyle belirli sayıda
ix
bölüm ve bab başlıkları tercih edilerek sonraki çalışmalar için örnek olabilmesi hedeflenmiştir.
Özellikle bu konunun seçilmesine vesile olan ve tezin oluşumunda hiçbir desteğini esirgemeyen danışman hocam sayın Prof. Dr. Ahmet YÜCEL’e en kalbî duygularımla teşekkür ederim. Ayrıca tez boyunca maddî ve manevî desteklerini üzerimde hissettiğim başta ailem olmak üzere değerli meslektaşlarım Abdülhâlik USTAOSMANOĞLU, Halit KAYA ve Ömer Faruk KORKMAZ’a teşekkürü bir borç bilirim.
Çalışmanın ilim dünyasına ve araştırmacılara faydalı olması temennisiyle…
Enes KAYNAR İstanbul, 2016
x
İÇİNDEKİLER
TEZ ONAY BELGESİ ... II BEYAN ... III ÖZET ... IV ABSTRACT ... VI ÖNSÖZ ... VIII İÇİNDEKİLER ... X KISALTMALAR ... XIII GİRİŞ ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM (BUHÂRÎ'NİN BAB BAŞLIKLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR) I. MATBU OLANLAR ... 7
A. İBNÜ’L-MÜNEYYİR/ el-MÜTEVÂRÎ ‘ALÂ EBVÂBİ’L-BUHARÎ ... 7
B. BEDREDDİN İBN CEMÂA/ MÜNÂSEBÂTÜ TERÂCİMİ’L-BUHÂRÎ ... 13
C. BULKÎNÎ/ MÜNÂSEBÂTÜ EBVÂBİ SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ Lİ-BA‘ZİHA BA‘ZAN 17 D. ŞÂH VELİYYULLAH/ ŞERHU TERÂCİMİ EBVÂBİ SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ ... 20
E. KANDEHLEVÎ/ el-EBVÂB VE’T-TERÂCİM Lİ-SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ ... 24
F. HÂŞİMÎ/ LÜBBÜ’L-LÜBÂB FÎ’T-TERÂCİM VE’L-EBVÂB FÎ ŞERHİ TERÂCİMİ VE EBVÂBİ SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ ... 28
G. ABDÜLKADİR EBÛ FÂRİS/ FIKHÜ’L-İMÂMİ’L-BUHÂRÎ ... 33
H. MAHMUD HASAN DİYOBENDÎ/ el-EBVÂB VE’T-TERÂCİM ... 37
II. KAYNAKLARDA İSMİ ZİKREDİLENLER ... 38
A. AHMED B. REŞÎK/ KİTÂB ‘ALÂ TERÂCİMİ KİTÂBİ SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ VE ME‘ÂNÎ MÂ EŞKELE MİNHÜ ... 38
B. ALİ B. el-MÜNEYYİR/ el-MÜTEVÂRÎ ‘AN TERÂCİMİ’L-BUHÂRÎ ... 39
C. İBN RÜŞEYD/ TERCÜMÂNÜ’T-TERÂCİM ‘ALA EBVÂBİ’L-BUHÂRÎ ... 40
xi
E. MUHAMMED el-KASTAMONÎ/ ŞERHU EVÂİLİ SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ ... 42 F. SİNDÎ/ el-FEVÂİDÜ’L-MÜTE‘ALLİKA Bİ- SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ ... 42 G. MUHAMMED el-HEREVÎ/ İ‘RÂBÜ’L-KÂRÎ ‘ALÂ EVVELİ BÂBİ’L-BUHÂRÎ .. 43 H. ABDURRAHMAN el-HANEFÎ/ TA‘LÎKÂT ‘ALÂ
EVÂİLİ’L-CÂMİ‘İ’S-SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ ... 44
I. ABDÜLGANÎ el-HİBRÂVÎ/ TAKRÎR ‘ALÂ EVÂİLİ’L-BUHÂRÎ ... 44 İ. ALİ el-BEHKELÎ/ el-EFÂVÎKU Bİ-TERÂCİMİ’L-BUHÂRÎ VE’T-TE‘ÂLÎK ... 45 J. ABDÜLKADİR el-KÛHİNÎ/ DAFFÜ’L-MİSKİ’D-DÂRÎ FÎ ŞERHİ
TERCEMETİ’L-BUHÂRÎ ... 45
K.MUHAMMED en-NECCÂR/ TAHRÎR ‘ALÂ KİTÂBİ’L-‘İLM MİN
SAHÎHİ’L-İMÂMİ’L-BUHÂRÎ ... 46
L. UBEYD en-NABLÛSÎ/ HEDİYYETÜ’Z-ZAMÂN FÎ TERTÎBİ EBVÂBİ’L-BUHÂRÎ ... 46 M. İDRİS KANDEHLEVÎ/ TUHFETÜ’L-KÂRÎ Bİ-HALLİ MÜŞKİLÂTİ’L-BUHÂRÎ ... 46 N. SİCİLMÂSÎ/ HALLÜ (FEKKÜ) EĞRÂZİ’L-BUHÂRÎ’L-MÜBHEMETİ
FÎ’L-CEM‘İ BEYNE’L-HADÎS VE’T-TERCEME ... 47
O. İBNÜ’D-DEMÂMÎNÎ/ TA‘LÎKU’L-MESÂBÎH ‘ALÂ EBVÂBİ’L- CÂMİ‘İ’S-
SAHÎH ... 48
III. AKADEMİK ÇALIŞMALAR ... 48 A. YÜKSEK LİSANS ÇALIŞMALARI ... 49
1. Ahmet Muhtar Kamer/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buharî fi’l-imâreti ve’l-kazâ min
Câmi‘ihi’s-sahîh ... 49
2. İbtisâm bnt. Muhammed/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fi’z-zekât -dirâseten ve
mukâreneten- ... 49
3. Muhsin b. Ahmet el-Gassâmî/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fi’n-nikâh
mine’l-Câmi‘i’s-sahîh mukârenen bi’l-mezâhibi’l-erba‘ati ... 50
4. Abdullah Gurmullah el-Gâmidî/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fi’l-hudûd min
kitâbihi’l-Câmi‘i’s-sahîh ... 51
5. Fehd b. Abdillah el-‘Ureynî/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fi’l-cenâiz min
Câmi‘ihi’s-sahîh ... 52
6. Abdullah el-‘Uteybî/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fî kitâbi’l-ezân min evveli’l-kitâp
ilâ bâbi salâti’l-leyl min Câmi‘ihi’s-sahîh ... 53
7. Muhammed Abduh Muhammed/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fî kitâbi’l-cumu‘ati,
xii
8. Sâlih Abdullah el-Mezrû‘/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fî kitâbi’s-salâti min
Câmi‘ihi’s-sahîh -dirâseten ve mukâreneten- ... 55
9. İn‘âm bnt. Muhammed el-Halvânî/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî min Câmi‘ihi’s-sahîh min bâbi îcâbi’t-tekbîr ve iftitâhi’s-salâti ilâ nihâyeti kitâbi’l-ezân ... 56
B. DOKTORA ÇALIŞMALARI ... 57
1. Nizâr b. Abdülkerîm el-Hamedânî/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fi’l-hac ve’s-sıyâm min Câmi‘ihi’s-sahîh ... 57
2. Abdülhalîm Kârût/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fi’l-vudû ve’l-gusül mukârenen bi-fıkhi eşhuri’l-muhaddisîne ... 58
3. Setr b. Sevâb/ Fıkhü’l-imâmi’l-Buhârî fi’l-büyû‘ ve’s-selem min Câmi‘ihi’s-sahîh ... 59
IV. DEĞERLENDİRME ... 61
İKİNCİ BÖLÜM (BAB BAŞLIKLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ VE OLUŞTURULMALARINDAKİ FARKLILIKLAR) I. TERCEME (BAB BAŞLIĞI) ... 63
A. SÖZLÜK VE ISTILAH MANASI ... 64
B. BUHÂRÎ’NİN ANLAYIŞLARI BAB BAŞLIKLARINDADIR ... 65
C. BUHÂRÎ’NİN BAB BAŞLIKLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ ... 72
D. BAB BAŞLIKLARININ OLUŞTURULMASINDA KULLANILAN MALZEMELER ... 76
1. Kur’an-ı Kerîm’den Alıntı Yapılarak Başlık Oluşturma ... 77
2. Ashâb veya Tâbiîn Sözlerine Yer Verilerek Oluşturulan Bab Başlıkları ... 79
3. Âlimlerin Görüşleri Esas Alınarak Oluşturulan Bab Başlıkları ... 79
4. Cevabı Hazfedilmiş Şart İfadesi ile Oluşturulan Bab Başlıkları ... 81
5. Muallak Hadis ile Oluşturulan Bab Başlıkları ... 83
6. Başlık Altında Zikredilen Bir Hadisin Lafzı İle Oluşturulan Bab Başlıkları ... 85
7. Sahîh’in Farklı Bir Başlığı Altında Rivâyet Edilen Hadisin Lafzı İle Oluşturulan Bab Başlıkları ... 86
xiii
9. Zayıf Hadisle Oluşturulan Bab Başlıkları ... 89
10. Başlık Altında Zikredilen Hadisin Manası ile Oluşturulan Bab Başlıkları ... 90
11. Sahîh’in Farklı Bir Yerinde Rivâyet Edilen Hadisin Manası ile Oluşturulan Bab Başlıkları ... 92
12. Sahih Olmayan Bir Hadisin Manası ile Oluşturulan Bab Başlıkları ... 94
13. Toplum Tarafından Bilinen ve Meşhur Olan Bir Kelime Kullanılarak Oluşturulan Bab Başlıkları ... 96
14. Müphem Meseleler İçin Müphem Olarak Oluşturulan Bab Başlıkları ... 97
15. Bir Hükmün veya Bir İşin Başlangıcından Bahseden Haberlerle Oluşturulan Bab Başlıkları ... 98
16. Umumî veya Hususî Olma Yönünden Hadislerle Mutabakat Halinde Olan Bab Başlıkları ... 99
17. Belirli Bir Meseleye Ait Hükmün Bulunduğu Husûsî Haber Sîgasıyla Oluşturulan Bab Başlıkları ... 100
18. Faydası Az Zannedilen Ancak Araştırma Neticesinde Pek Çok Yararının Olduğu Anlaşılan Bab Başlıkları ... 101
19. Hadiste Geçen Bir Kelimeyi Tefsir Eden Bab Başlıkları ... 102
20. İstifhâm Edatı Kullanılarak Oluşturulan Bab Başlıkları ... 103
21. Hadislerin Teâruz Ettiği Bir Mesele Tercih Edilerek Oluşturulan Bab Başlıkları ... 104
22. İçerisinde İki Husus Zikredilip Bunlardan Birisinin Nas ile Diğerinin İse Evleviyetle (Öncelikli Olarak) Sabit Olduğu Bab Başlıkları ... 106
II. DEĞERLENDİRME ... 107
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM (BUHÂRÎ'NİN BAB BAŞLIKLARINDAKİ İFADELERİ) I. KONU İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜNÜ AÇIK BİR ŞEKİLDE YANSITAN İFADELERİ ... 111
A. İMAN BÖLÜMÜ (نايملإا باتك) ... 111
B. İLİM BÖLÜMÜ (ملعلا باتك) ... 129
xiv D. PEYGAMBERLERLE İLGİLİ BÖLÜM (ءايبنلأا باتك) ... 145 E. TEFSÎR BÖLÜMÜ (يرسفتلا باتك) ... 158 F. AHLAK BÖLÜMÜ (قاقرلا باتك) ... 159 G. YEMİN VE ADAK BÖLÜMÜ ( روذنلاو نايملأا باتك ) ... 164 F. DİYETLER BÖLÜMÜ (تايدلا باتك) ... 167
II. KONU İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜNÜ DOLAYLI OLARAK YANSITAN İFADELERİ ... 172 A. ÎMAN BÖLÜMÜ (نايملإا باتك) ... 173 B. İLİM BÖLÜMÜ (ملعلا باتك) ... 178 C. NAMAZ BÖLÜMÜ (ةلاصلا باتك) ... 197 D. AHLAK BÖLÜMÜ (قاقرلا باتك) ... 233 E. YEMİN VE ADAK BÖLÜMÜ ( روذنلاو نايملأا باتك ) ... 240 F. DİYETLER BÖLÜMÜ (تايدلا باتك) ... 251 III. DEĞERLENDİRME ... 257 SONUÇ ... 259 KAYNAKLAR ... 263 EKLER ... 272 ÖZGEÇMİŞ ... 273
xv
KISALTMALAR
s.a.s : Sallallâhü Aleyhi ve Sellem
bnt. : Binti
r.a : Radıyallahü Anh
ö. : Ölüm Tarihi
s. : Sayfa Numarası
ty. : Baskı Tarihi Yok v.b. : Ve Benzeri trc. : Tercüme Eden a.g.m. : Adı Geçen Makale a.g.md. : Adı Geçen Madde a.g.e. : Adı Geçen Eser
a. mlf. : Aynı Müellif
bkz. : Bakınız
GİRİŞ
Üçüncü asrın önemli muhaddislerinden birisi olarak kabul edilen Buhârî, ilim dünyasına kazandırmış olduğu el-Câmi‘u’s-sahîh isimli eseriyle daha çok ön plana çıkmaktadır. Hatta hadis ile alakalı bir mevzu olduğunda ilk akla gelen ve müracaat edilen kitaplardan birisi şüphesiz el-Câmi‘u’s-sahîh’tir.
Sahip olduğu şöhretiyle İslam dünyasında önemli bir konumda bulunan eser yoğun mesai harcanarak ve büyük gayretler neticesinde kaleme alınmıştır. Müellifin sadece kendi şartlarına göre sahih gördüğü rivâyetleri esas almak sûretiyle eserini meydana getirmesi onun en önemli meziyetlerinden birisi kabul edilir. Zira bu durum Buhârî’nin titiz bir muhaddis olduğunu gösteren faktörlerden birisidir.
Tarih ve tabakat kitaplarına bakıldığında Buhârî’nin fakihliği hakkında da övgü dolu ifadelerin kullanıldığı görülmektedir. Eserinde yer verdiği rivâyetlerden hareketle bir neticeye, yoruma, kanaate veya fikre ulaşıp bunu bab başlıklarında göstermeye çalışması aynı zamanda onun fakihlik yönüne de vurgu yapılmasına zemin hazırlamıştır. Bu özelliğinden dolayıdır ki öteden beri âlimler arasında “Fıkhü’l-Buhârî fî terâcimihî/Buhârî’nin anlayışları bab başlıklarındadır” şeklindeki anlayış yaygınlık kazanmıştır.
Müellifin şahsî kanaatlerini yansıtmasının yanı sıra pek çok özelliği de bünyesinde barındıran bab başlıkları el-Câmi‘u’s-sahîh’in önemli bir bölümünü teşkil eder. Sahip olduğu bu öneminden dolayıdır ki zaman içerisinde sadece bab başlıklarını esas alan eserler kaleme alınarak hadis edebiyatı içerisinde müstakil bir alan vücuda getirilmiştir.
Çalışmanın ilk bölümünde bab başlıkları üzerine yapılan çalışmaların anahatlarıyla tanıtılması hedeflenmektedir. Tanıtımda ilk olarak müelliflerin kısa
2
biyografileri aktarılacak, akabinde ise kitabın baskıları, muhtevası ve yöntemi gibi muhtelif hususlarda bilgi verilerek genel bir çerçeve çizilmeye gayret edilecektir.
Bu bölümde ilk olarak ilim dünyasında basılı halde bulunan ve ulaşılabilen eserler “matbu olanlar” başlığı altında müelliflerinin vefat tarihleri esas alınmak sûretiyle kronolojik olarak tanıtılacaktır. Sonrasında ise “mahtut olanlar” ana başlığı altında henüz basımı gerçekleşmemiş eserlere aynı yöntem takip edilerek yer verilecektir.
“Bab başlıklarının genel özellikleri ve oluşturulmalarındaki farklılıklar” ismini taşıyan ikinci bölüme ise terceme/bab başlığı’nın sözlük ve ıstılah manaları verilerek başlanılacaktır. Sonrasında “Buhârî’nin anlayışları bab başlıklarındadır” alt başlığı kullanılarak bu sözün ne manaya geldiği açıklanacak ve Buhârî’nin fakihliği meselesi hakkında lehte ve aleyhteki bazı görüşlere yer verilerek bir sonuca gidilmeye çalışılacaktır. Zira Buhârî’nin fakihlik kimliğine temas eden pek çok veri bulunmaktadır.
Bu bölümün son kısmında ise bab başlıklarının genel özellikleri ve oluşturulmasındaki farklılıklara temas edilerek maddeler halinde gösterilecektir. Zira eser içerisinde tercih edilen bab başlıklarının tamamının aynı metot kullanılarak oluşturulmadıkları anlaşılmaktadır. Bu özelliğe mebni olarak farklı yöntemle oluşturulan bab başlıklarının kendi içerisinde tasnif edilip, her bir başlığın niteliği hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir.
Çalışmanın son bölümünde el-Câmi‘u’s-sahîh’ten seçilen bazı bab başlıklarında yer alan Buhârî’ye ait ifadeler ve görüşler inceleme konusu yapılarak okuyucuda belli bir izlenim bırakması hedeflenmektedir. Başlıkların tamamı incelenmek istendiyse de çalışmanın sınırlarını aşacağı düşüncesiyle vazgeçilmiştir. Bütün bab başlıklarının esas
3
alınmak sûretiyle tetkik edilme işinin daha hacimli çalışmalara bırakılması öngörülmüştür.
Son bölümde temel olarak hedeflenen şey Ehl-i Hadîs çizgisine yakın olarak görülen Buhârî’nin bab başlıklarında ne oranda kendi ifadelerine yer verdiğini tespit etmek ve başlıklar içerisinde doğrudan veya dolaylı olarak belirttiği görüşlerini, yorumlarını veya kanaatlerini göstermeye çalışmaktır. Zira yukarıda belirtildiği gibi Buhârî iyi bir hadisçi olmasının yanı sıra eserinde yer verdiği rivâyetlerden hareketle bir kanaate varıp bunu bab başlığında ifade etmesiyle bilinen bir âlimdir.
Son bölümdeki bilgiler iki ana başlık içerisinde verilmeye çalışılacaktır. İlk olarak Buhârî’nin konu ile ilgili görüşünü açık bir şekilde yansıtan, sonrasında ise konu ile ilgili görüşünü dolaylı olarak yansıtan ifadelerine yer verilecektir. Faydanın daha iyi hâsıl olması maksadıyla bu iki ana bölüm içerisinde sırasıyla şu yöntemler takip edilecektir:
1. Buhârî’nin açık bir şekilde söylediği veya dolaylı yoldan söylemeye çalıştığı görüşleri ilk olarak kendi ifadelerimiz ile gösterilecektir. Her bir görüşün başında ise birer numara bulunmaktadır.
2. Bab başlığının orijinal hali eserden alıntı yapılarak aynen aktarılacaktır. Başlıkta bulunan Buhârî’ye ait ifadelere ise bold yapılmak sûretiyle dikkat çekilecektir.
3. Aktarılan bab başlığının Türkçe tercümesi verilerek aynı şekilde Buhârî’ye ait ifadeler bold ile belirtilecektir.
4. Gerekli görülen yerlerde bazı kaynaklardan istifâde edilerek bilgiler sunulmaya çalışılacaktır.
Çalışmanın birinci bölümünde bab başlıklarıyla alakalı kaleme alınan eserleri tespit ederken Kemal Sandıkçı’nın Sahîh-i Buhârî Üzerine Yapılan Çalışmalar ve Ali
4
Toksarı’nın “Sahîhu’l-Buhârî’nin Bab Başlıklarının Özellikleri Ve Değeri (Terâcimu Sahîhi’l-Buhârî)” isimli çalışmalarından istifade edilmiştir. Eserlerin tanıtımından önce müelliflerin kısa biyografilerine yer verilirken de meşhur tarih ve tabakat kitaplarının yanı sıra Türkiye Diyânet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin ilgili maddelerine müracaat edilmiştir.
İkinci bölümde ilk olarak Buhârî’nin fakihliği meselesi mütalaa edilirken Ali Bardakoğlu’nun “Buhârî’nin Hukukçuluğu”, Yusuf Kılıç’ın “Buhârî’nin
el-Câmi‘u’s-Sahîh’inin İslam Hukukunun Kaynağı Olması Bakımından Ehemmiyeti” ve Zîşan
Türcan’ın “Tarihte Buhârî Algılamaları” isimli makale çalışmalarından faydalanılmıştır. Ayrıca bab başlıklarının genel özellikleri ve oluşturulmalarındaki farklılıklara temas edilirken de Abdülazîz Ahmed Câsim’in “el-Vecîz ilâ mâ fî terâcimi’l-Buhârî min hadîs”, Nûreddîn Itr’ın “el-İmâm el-Buhârî ve fıkhü’t-terâcim fî Câmiihi’s-Sahîh”, Seyyid Abdülmâcid Gavrî’nin Mevsû‘atü ‘ulûmi’l-hadîs ve funûnihî, Abdülmecîd Hâşim Hüseynî’nin el-İmâm el-Buhârî muhaddisen ve fakîhen isimli çalışmalarına da müracaat edilmiştir.
Son bölümde Buhârî’nin bab başlıklarından hareketle kanaatleri tespit edilmeye çalışılırken bazı eserlerden yardım alınmıştır. Her ne kadar açıkça ifade ettiği görüşleri ilk bakışta, dolaylı yoldan ifade ettikleri de başlık altındaki rivâyetler okununca anlaşılsa bile bu eserlerden farklı açılardan istifade edilmektedir. Örneğin; başlık içerisinde bulunan bazı kelimelerin izahlarında, Buhârî’nin tercih ettiği bab başlığında hangi gruba eleştiri yönelttiğine ve maksadının ne olduğuna işaret edilirken bu kaynaklardan alıntılar yapılmaktadır.
Özellikle İbn Hacer’in (ö. 852/1449) Fethü’l-bârî’, Aynî’nin (ö. 855/1451)
5
Lübbü’l-lübâb, Kandehlevî’nin (ö. 1402/1982) el-Ebvâb ve’t-terâcim isimli eserleri
çalışma içerisinde en çok müracaat edilen kaynaklardandır. Gerekli görülen bazı yerlerde de bab başlıkları üzerine kaleme alınan diğer eserlerden istifâde edilmektedir.
“Enbiyâ” ve “tefsîr” bölümlerinde istisnâi bir durum olarak Buhârî’nin, genellikle bab başlıklarında yer verdiği âyet-i kerîmelerde geçen bazı lafızlara yönelik tefsirleri yer almaktadır. Her ne kadar bazı tefsirler ilk bakışta Buhârî’ye aitmiş gibi gözükse de araştırma neticesinde bunun doğru olmadığı anlaşılmaktadır. İşte bu tefsirlerin kime ait olduğunu görebilmek maksadıyla İbn Hacer’in (ö. 852/1449)
Fethü’l-bârî’ sine müracaat edilecektir. Zira müellif bab başlıklarında yer alan
tefsirlerin kime ait olduklarına bu eserinde yeri geldiğinde işaret etmektedir.
6
BİRİNCİ BÖLÜM
BUHÂRÎ’NİN BAB BAŞLIKLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR
Buhârî’nin el-Câmi‘u’s-sahîh’i ilk dönem hadis kaynakları içerisinde yer alan ve muhtevası, içerisinde takip edilen yöntemi gibi hususlarda dikkat çeken özelliklere sahip bir eserdir. Müellif üstün çaba göstererek bu eserinde sadece sahih hadisleri cem edebilmeyi hedeflemiş ve içerisinde yer verdiği rivâyetleri de tercih ettiği bab başlıkları altında tertip etmiştir. Dolayısıyla eser ‘ale’l-ebvâb/konu esaslı sistem esas alınarak düzenlenmiştir. Eserin orijinallik ifade eden bir yönü de şüphesiz bu bab başlıklarıdır.
Buhârî’nin bu eseri telif edildiği günden itibaren pek çok âlimin dikkatini çekmiş, muhtelif yönleriyle alakalı olarak üzerine çeşitli çalışmalar kaleme alınmıştır. Bunlar içerisinde şerh, cem, muhtasar, müstedrek, müstahreç, etraf ve ricâl türü bulunmaktadır. Bunlara ilaveten sadece bab başlıklarını esas alan çalışmaların bulunduğu da tespit edilmiştir. Genel itibariyle ebvâb üzerine yapılan bu çalışmaların bab başlıklarıyla altlarında yer alan rivâyetler arasındaki irtibata temas ettikleri, Buhârî’nin fıkhî veya itikâdî olsun herhangi bir konudaki kanaatini göstermeye yönelik oldukları anlaşılmaktadır. Nitekim el-Câmi‘u’s-sahîh içerisinde önemli bir konumda bulunan bab başlıkları aynı konudaki rivâyetleri bünyesinde toplayan bir çatıyı oluşturduğu gibi, aynı zamanda da müellifin herhangi bir meseledeki şahsî kanaatlerinin bilinmesinde ölçüt olarak kabul edilmiştir. Bu özelliğinden dolayıdır ki İslâm âlimleri arasında “Fıkhü’l-Buhârî fî terâcimihî/ Buhârî’nin anlayışları bab başlıklarındadır” şeklinde bir vecize yaygınlık kazanmıştır.
Bu bölümde ise el-Câmi‘u’s-sahîh’in bab başlıkları üzerine yapılan çalışmaların tanıtılması hedeflenmiştir. Öncelikle ilim dünyasında matbu olarak bulunan ve okuma
7
imkânına sahip olduğumuz eserler müstakil bir başlık altında ele alınıp incelenmiş, anahatlarıyla da tanıtımı yapılmıştır. Ardından henüz gün yüzüne çıkamamış ancak bab başlıkları üzerine yazıldığı bilinen eserlere ayrı bir başlık altında maddeler halinde yer verilmiştir. Matbu olmayan eserler diğerleriyle kıyaslandığında çoğunluğu teşkil ettiği görülmektedir. Kısaca ifade etmek gerekirse maalesef bab başlığı üzerine kaleme alınan eserlerin büyük bir kısmı gün yüzüne çıkarılmadığından zamanla kaybolmuştur.
I. MATBU OLANLAR
İlk olarak ilim dünyasında matbû olarak bulunan eserlerin tanıtımı hedeflenmektedir. Tespit edilebildiği kadarıyla bab başlıkları üzerine kaleme alınan ve matbu olarak bulunan eserlerin toplam sekiz adet oldukları görülmektedir. Sadece Mahmûd Hasan Diyobendî’ye (ö. 1339/1920) ait el-Ebvâb ve’t-terâcim isimli esere ulaşılamadığından dolayı burada müstakil bir başlık altında zikredilse de tanıtımı yapılamamıştır.
A. el-MÜTEVÂRÎ ‘ALÂ EBVÂBİ’L-BUHARÎ
Eserin müellifi Ebü’l-Abbâs Nâsıruddîn Ahmed b. Muhammed b. Mansûr b. Ebi’l-Kâsım b. Muhtâr b. Ebî Bekir İbn Ali el-Cerevî el-Cüzâmî el-İskenderî’dir. Daha çok “İbnü’l-Müneyyir” ismi ile bilinir. Arap dili başta olmak üzere tefsir, hadis ve özellikle de fıkıh alanında önemli bir mevkiye sahip olarak yaşadığı dönemde “imam”1 payesini
almaya hak kazanmış ve çeşitli övgülere mazhar olmuştur.2 İlim dünyasına Buhârî’nin
1 İbnü’l-Müneyyir, el-Mütevârî alâ ebvâbi’l-Buhârî (Nâşirin ön sözü), s. 10-12.
2 İzzeddin b. Abdüsselâm (ö.660/1262) Mısır’ın iki âlimle iftihâr ettiğini, bunlardan birisinin İskenderiye’de İbnü’l-Müneyyir, diğerinin de Kûs’ta İbn Dakîkul‘îd olduğunu söyler. (Bkz. Zehebî,
8
(ö.256/870) bab başlıklarıyla alakalı yazmış olduğu kitabının yanı sıra el-Muktefâ fî
fezâili’l-Mustafa, el-İntisâf mine’l-Keşşâf, et-Teysîru’l-‘acîb fî tefsîri’l-ğarîb’ gibi
eserler bırakmıştır.3 683/1284 senesinde Rebîülevvel ayının başlarında İskenderiye’de
vefat eden müellif, el-Câmi‘u’l-Ğarbî yanındaki babasının türbesine defnedilmiştir.4
Müellifin bab başlıklarıyla alakalı yazmış olduğu bu eserinin Selahaddîn Makbûl Ahmed tarafından el-Mütevârî ‘alâ terâcimi ebvâbi’l-Buhârî ve Ali Hasan Ali Abdülhamîd tarafından el-Mütevârî ‘alâ ebvâbi’l-Buhârî ismiyle yapılan iki ayrı baskısı bulunmaktadır.5 Bu çalışmada ise Ali Hasan Ali Abdülhamîd tarafından yapılan neşir
esas alınmıştır.6
Buhârî’nin bab başlıklarında yer alan saklı manalara dikkat çektiği için kitaba bu ismin verildiği ifade edilmiştir.7 Nitekim “verâ” sülâsî fiilinin tefâul kalıbından ismi fâil
olan “el-mütevârî” kelimesi; “gizli olan, görünmeyen” gibi manaları ihtivâ eder.8
Kitabın baş taraflarında nâşir, Sahîhu’l-Buhârî’nin ve bab başlıklarının öneminin anlatıldığı ve bab başlıkları üzerine yapılan müstakil çalışmaların zikredildiği bölümlere
3 Eserlerinin tamamı için bkz. Dâvûdî, Tabakâtü’l-müfessirîn, I, 91; İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 13-14; Mollaibrahimoğlu, “İbnü’l-Müneyyir”, DİA, XXI, 156-157; Safedî, el-Vâfî bi’l-vefeyât, VIII, 84-86. 4 Geniş biyografisi için bkz. Kütübî, Fevâtü’l-vefeyât, I, 149; İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müzheb fî ma‘rifeti
a‘yâni ‘ulemâ’i’l-mezheb, I, 243-246; Safedî, el-Vâfî bi’l-vefeyât, VIII, 84-86; İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s.
14; Mollaibrahimoğlu, “İbnü’l-Müneyyir”, DİA, XI, 156-157. 5 Mollaibrahimoğlu, “a.g.md.”, DİA, XXI, 156-157.
6 Ali Hasan Ali Abdülhamîd tarafından yapılan neşir diğerine nispetle daha sonra olduğundan dolayı bu çalışmada tercih edilmiştir. Nitekim Selâhaddîn Makbûl Ahmed 1407/1987 senesinde, Ali Hasan Ali Abdülhamîd ise 1411/1990’de kitabı neşretmiştir. (Mollaibrahimoğlu, “a.g.md.”, DİA, XXI, 156-157.) 7 İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 16(bkz. nâşirin dipnotu).
9
yer verir.9 Daha sonrasında ise İbnü’l-Müneyyir’in biyografisiyle10 beraber kitap hakkında bazı önemli açıklamaların yer aldığı bölümler bulunmaktadır.11
Kitap hakkında nâşir tarafından bazı bilgiler aktarıldıktan sonra eserin el yazma nüshasından birkaç sayfa örnek olarak gösterilmiştir. Bunun akabinde kitabın asıl kısmı müellifin yaklaşık on sayfa süren bir mukaddimesiyle başlamaktadır. Mukaddimeden hemen sonra da Buhârî’nin biyografisi yer almaktadır. İbnü’l-Müneyyir yazmış olduğu bu mukaddimesinde Buhârî’nin bab başlıklarına kendi fıkhını (yorumunu) yerleştirdiğini, onları bazı manalar ile süslediğini ve bunun neticesinde birtakım faydaların ortaya çıktığını bazısının ise gizli kaldığını söylemektedir. İşte bu gizli kalması sebebiyle zihinlere karışık gelen manalardan dolayı da Buhârî’ye yöneltilen eleştirileri gerekçeleriyle beraber zikretmektedir.12Ardından kendisinin bab başlıklarını
incelediğini ve pek çok farklı çeşidiyle karşılaştığını söylemiş, açıklanmaya gereksinim duyulan yaklaşık dört yüz tane bab başlığı hakkında da kısa izahlarda bulunmuştur.13
9 Nâşir bu bilgileri verirken İbn Hacer’in (ö.852/1448) konu hakkındaki açıklamalarını kullanmış ve
Hedyü’s-sârî’sinden aynen alıntı yaparak aktarmıştır. (s. 5-9)
10 Nâşir biyografiyi yazarken yirmi dört tane farklı kaynaktan istifâde etmiş ve bu kitapların isimlerini biyografiden sonra zikretmiştir. (s. 14-15)
11 Bu bölümde musannifin eserinde kullandığı yöntemiyle alakalı nâşir tarafından verilen bilgiler önem arz etmektedir. Mesela; “1. Musannif, eserinde Sahîhu’l-Buhârî’nin İbn Battal (449/1057) nüshasını esas almıştır. 2. Musannif, Sahih-i Buhârî’de bulunan ana ve alt bab başlıklarının tamamı değil sadece bir kısmı üzerinde durmuştur. 3. Musannif İbn Battal’a karşı ta‘riz yoluyla “şârih” ifadesini kullanmak sûretiyle eleştiri yöneltmektedir. 4. Musannif hadisleri zikrederken ihtisar yolunu takip etmiş bunu bazen hadisin ortasında bazen de sonunda uygulamıştır. Aynı şekilde bunu bab başlıklarında da yapmıştır. İsnad kısımlarında ise daima ihtisarı tercih ederek nadiren de olsa bazı hadislerin senedlerini zikretmiştir. 5. Musannif az bir kısmı hariç kitap (ana başlık) isimlerini zikretmemiştir. Zikrettiği zaman ise tertibi gözetmemiştir. 6. Hadisleri aktarırken de Sahîhu’l-Buhârî’deki tertibi gözetmemiştir… 7. Musannifin bab başlıklarıyla alakalı bazı açıklamalarında zorlamalar söz konusu olmaktadır. Bundan dolayı İbn Hacer
Fethü’l-Bârî’sinde musannifi eleştirmektedir.” (İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, 17-18.)
12 Musannif burada Buhârî’yi eleştiren kişilerden birisinin de Ebü’l-Velîd el-Bâcî (ö.474/1081) olduğunu ve onun hakkında “ ِهْقِفلْا ِمْلِع ِفى ُهَل ُمَّلَسُي َلَو ِثيِدَلحْا ِمْلِع ِفى يراَخُبْلِل ُمَّلَسُي / Buhârî’nin hadis ilmindeki otoritesi tartışılmaz ancak fıkıh ilmindeki yeri tartışılabilir. (İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 36.)
10
İbn Hacer; bu çalışmada İbnü’l-Müneyyir’in dört yüz tane bab başlığını incelediğini haber verdiyse de14, kitabı yayına hazırlayan Ali Hasan Ali Abdülhamid’in
tespitiyle bu sayının üç yüz yetmiş iki olduğu ifade edilmiştir.15
Müellif ilk olarak el-Câmi‘u’s-sahîh’teki bab başlığını hiçbir değişiklik yapmadan olduğu gibi aktarır. Daha sonrasında bab başlığının altında bulunan rivâyetlerin hepsini sened zincirini hazfedip sadece sahabî râvilerine yer vermek sûretiyle gösterir. Bunlardan sonra müellifin verdiği bilgileri şu şekilde sıralamak mümkündür.
1. Hadislerden hareketle onların bab başlığı ile olan irtibatını göstermek için bazı yorumlarda bulunur. Nitekim el-Câmi‘u’s-sahîh’te bulunan hadislerin bir kısmı zâhirî itibariyle bab başlığıyla uyum içinde gözükürken bazı hadislerin ise ilk bakışta bab başlığıyla olan münasebeti tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu sebepten dolayıdır ki İbnü’l-Müneyyir bu çalışmasında genel olarak el-Câmi‘u’s-sahîh’te bulunan hadislerin bab başlıklarıyla olan irtibatına temas etmiş ve aralarındaki uyumu göstermiştir. Örneğin;
ِءا
َس
ِ نل
ِل
ِري
َلح ِر
ْا
ُبا
َب
(Kadınlar İçin İpek Elbise -kullanmanın cevazı- Babı) şeklindeki bab başlığıyla alakalı şunları söyler:Ömer’in (r.a) naklettiği hariç diğer hadisler bab başlığıyla uyum halindedir. Çünkü onun rivâyet ettiği hadiste “اهوسكت وأ اهعيبتل (ipek elbiseyi satman veya giydirmen için)” ibaresi yer alır. Hâlbuki Hz. Peygamber (s.a.s) “kadınlar için” şeklinde bir ifade kullanmamıştır. Ancak Hz. Peygamber’in (s.a.s) yasaklamasından dolayı o ipekli elbiseyi Ömer’in (r.a) erkeklere giydirmeyeceği bilinmektedir. Ayrıca insanlar din hususunda eşit olduklarından dolayı da kadınlardan başka bir seçenek kalmamış ve kadınların ipekli elbise giymelerinin câiz oluşu ortaya çıkmıştır.
14 İbn Hacer, Hedyü’s-sârî, s. 16.
15 İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 17; İbnü’l-Müneyyir ise yazmış olduğu mukaddimesinde kitabında yaklaşık dört yüz bab başlığı üzerinde durduğunu söylemektedir. (s. 39)
11
Ömer’in (r.a) ipekli elbiseyi bir kâfire satma veya giydirme ihtimâli de bulunmaktadır…16
2. Bunun yanı sıra müellif, Buhârî’nin bab başlıklarındaki fıkhı (yorumu) ve maksadı hakkında da açıklamalarda bulunmaktadır.17 Dolayısıyla kitapta sadece
hadislerin bab başlığıyla olan irtibatına temas edilmeyip Buhârî’nin bab başlıklarına yansıttığı kendi anlayışları ile ilgili îzâhat da bulunmaktadır. Örneğin; “ او ُتآ َو َلا َ ت َع ْو ِل ِه َ ق ُبا َب
ِ نلا َس َءا َص ُد َق ِِتا َّن ِْن َل ة َكو ْ ث َر ُة ْا َو رهلم ْدأ َم نى َُي ا ُزو ِم َن َّصلا َد ِقا َ قو ْو ُل ُه َو لاعت َ تآ ْي ُت ْم ْحإ َد ُها َّن ِق ْن َط را َف ا َت لا ْأ ُخ ُذ ِم او ْن ُه َش ْي ئ َ قو ا ْو ُل ُه َأ لاعت ْو َ ت ْف ِر ُض َُل او َّن َف ِر َضي
ة (Yüce Allah’ın (c.c) “Kadınlara Mehirlerini Gönül Rızası (bir görev olarak ve
cömertçe) ile Verin…” Kavli; Mehrin Çoğu ve Câiz Olacak En Az Miktarı Babı ve
Yine Yüce Allah’ın (c.c) “Eğer Bir Eşi Bırakıp da Yerine Başka Bir Eş Almak
İsterseniz, Onlardan Birine Yüklerle Mehir Vermiş Olsanız Dahi Ondan Hiçbir Şeyi Geri Almayın...” Kavli ve Yine Allah’ın (c.c) şu kavli “Nikâhtan Sonra Henüz Dokunmadan veya Onlar İçin Belli Bir Mehir Tayin Etmeden Kadınları Boşarsanız Bunda Size Mehir Zorunluluğu Yoktur. Bu Durumda Onlara Müt‘a (Hediye Cinsinden
16 İbnü’l-müneyyir, a.g.e, s. 361; diğer örnekler için bkz. s. 50- 63- 75- 78- 85- 86- 124- 156- 157. 17 Müellif bazen de bab başlığı altındaki hadisleri şerh etmektedir. Örneğin; “ضيرملل مايقلا كرت باب (Hasta Olan Kimsenin Gece Namazını Terketmesi)” şeklindeki bab başlığı altında yer alan ve Cündeb b. Abdillah’ın (r.a) aktardığı şu merfû hadîs-i şerif ile ilgili şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır:
و هيلع الله ىلص ليبرج سبتحإ لاق هنع الله يضر الله دبع نب بدنج نع سيق نب دوسلأا نع نايفس انبرخأ لاق يرثك نب دممح انثدح ملسو هيلع الله ىلص بينلا ىلع ملس
ىلق امو كبر كعدو ام ىجس اذإ ليللاو ىحضلاو تلزنف هناطيش هيلع أطبأ شيرق نم ةأرمإ تلاقف “… Cündeb b. Abdillah (r.a) şöyle demiştir: “Cibrîl (s.a.s) bir müddet Peygamber’e (s.a.s) görünmemişti. O sırada Kureyş’den bir kadın: “Muhammed’in şeytanı Muhammed’e gelmekte gecikti.” demişti. Müteakiben “Kuşluk vaktine ve sükûna erdiğinde geceye yemin ederim ki Rabbin seni bırakmadı ve
darılmadı.” sûresi nâzil oldu.” (Buhârî, “Teheccüd”, 4)
“Eğer Buhârî şârihi bu hadîs-i şerîf’in şerhinde kendisi sebebiyle Duhâ sûresinin nâzil olduğu kadının Hatice olduğunu zikretti dersen, ben de derim ki;
O kadının Hatice olması doğru değildir. Onun imanı ve fazileti bunu gerektirmez. Onun özelliklerinden birisi kararlı olması ve sebât göstermesidir…” (İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 122; diğer örnek için bkz. s. 53.)
12
Bir Şeyler) Verin…” şeklindeki bab başlığı hakkında müellif şu açıklamaları
yapmaktadır:
“Bana göre açık olan şey, Buhârî’nin mehrin çoğu veya azı için bir sınır olmadığını tercih ettiğidir…”18
Mesela müellif “ِْير ِه َغ َو ِب َن ْا ِعل َن ِم ْم ِر َل ْا ُبا َب (Şarap, Üzümden de Başka Şeylerden de Yapılabilir)” şeklindeki bab başlığıyla alakalı şunları söylemektedir:19
Bu bab başlığıyla Buhârî’nin maksadı Kûfelilerin görüşünü çürütmektir. Çünkü onlar üzümden yapılan şarap ile diğerlerinin arasını ayırmışlar ve sarhoş eden miktarın dışında başka şeylerden yapılan şarabı içmenin haram olmadığını söylemişlerdir. Şarabın sadece üzüm suyu olduğunu iddia etmişlerdir.20
Müellif hadislerle bab başlığı arasındaki münâsebet hakkında konuşurken farklı yöntemler kullanır. Bu yöntemlerden birisi de okuyucudan gelebilecek muhtemel soru ve itirazlara yer vermesidir. Bunu yaparken;
a.
ل ِئا َق َلا َق ْنإ
Eğer birisi şöyle söylerse…21 b.َلي ِق ْنإ
Eğer denilirse…22
18 İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 292; diğer örnekler için bkz. s. 67- 83- 126- 437. 19 Bu bilgilerle bağlantılı olarak ayrıca bkz. s. 244.
20 İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 212. 21 Mesela bkz; s. 54.
13
c.
َت ْل ُ ق ْنإ
Eğer ki söylersen…23 şeklinde birbirinden farklı ifadeler kullanır.Çoğunlukla da hiçbir soruya yer vermeksizin rivâyetlerin peşinden hemen açıklamalarda bulunur.
Müellif bazen de Buhârî’nin tercih etmiş olduğu bab başlığıyla bazı fırkalara eleştiri yönelttiğini ve onların görüşlerini reddettiğini söylemektedir. Örneğin; “Mü’minin Farkında Olmadan Amelinin Boşa Gitmesinden Korkması” şeklindeki bab başlığıyla Buhârî’nin, Kaderiyye ve Mürcie fırkalarının görüşlerini reddettiğini ifade eder. Çünkü Kaderiyye, günah işleyen kişiyi küfre nispet ederken, Mürcie ise günahların tamamının boşa gittiğini söylemektedir.24
Sahîhu’l-Buhârî’nin bab başlıklarıyla ilgili yapılan bu çalışmanın kendisinden
sonra kaleme alınan bazı eserlerde izleri görülmektedir. Nitekim İbn Hacer (ö.852/1449)
Fethü’l-bârî, Aynî (855/1451) ise ‘Umdetü’l-kârî isimli eserinde bu kitaptan
faydalanmıştır.25 Özellikle İbn Hacer -her ne kadar zaman zaman İbnü’l-Müneyyir’i
eleştirmiş olsa da- onun kitabından çokça alıntı yapan bir âlim durumundadır.26
B. MÜNÂSEBÂTÜ TERÂCİMİ’L-BUHÂRÎ
Tam adı Ebû Abdillah Bedrüddîn Muhammed b. İbrahim b. Sa‘dillâh b. Cemâa el-Kinânî el-Hamevî olan müellif 639/1241 senesinde Hama’da doğdu. İlköğrenimine babasının yanında başladı. İlerleyen zamanlarda Mekke, Dımaşk ve Mısır gibi önemli ilim merkezlerine seyahat ederek pek çok âlimden istifâde etti. Hadis, fıkıh, usûl ve
23 Bkz; s. 63-78-81-99-124.
24 İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 56-57; diğer bir örnek için bkz; s. 212.
25 İbn Hacer alıntı yaptığı yerlerde buna temas ederken, Aynî ise hiçbir tasrihte bulunmaksızın nakil yapmaktadır. (İbnü’l-Müneyyir, a.g.e, s. 18-19)
26 Kitabı yayına hazırlayan Ali Hasan Ali Abdülhamîd, İbn Hacer’in yüz elliden fazla yerde bu eserden alıntı yaptığını söylemektedir. (nâşirin dipnotu, s.18.)
14
tefsir gibi muhtelif alanlarda kendisini yetiştirdi. İbn Salâh’ın (643/1245) öğrencisi Takıyyüddîn İbn Rezîn el-Âmirî, Osman b. Reşîk, Radıyyüddîn İbnü’l-Burhân el-Vâsıtî, Reşîd el-Attâr ve Reşîd b. Mesleme’den hadis dinledi. Değişik medreselerde ders okutmasının yanı sıra Mescid-i Aksâ, Emeviyye ve Ezher camilerinde imam-hatip olarak görev yapmış, Mısır ve Dımaşk’a da kâdılkudât olarak atanmıştır. Önemli talebeleri arasında Zehebî (748/1348), İbn Kayyîm el-Cevziyye (751/1350) ve Tâceddîn es-Sübkî (771/1370) bulunmaktadır. Başlıca eserleri arasında el-Menhelü’r-revî fî
‘ulûmi’l-hadîsi’n-nebevî, et-Tibyân fî mübhemâti’l-Kur’ân, Tezkiretü’s-sâmi‘ ve’l-mütekellim fî edebi’l-‘âlim ve’l-müte‘allim ve Tahrîrü’l-ahkâm fî tedbîri ehli’l-İslâm
bulunan Bedreddîn İbn Cemâa 733/1333 senesinde vefat etmiştir.27
Ayrıca el-Câmi‘u’s-sahîh’in bab başlıkları ile hadisler arasındaki münâsebeti konu edinen Muhtasar fî münâsebâti terâcimi’l-Buhârî isimli bir kitabı bulunmaktadır.28 Bu eseri Ali b. Abdullah ez-Zeyn yüksek lisans tezi olarak tahkik
etmiş (Riyad 1404/1984), Muhammed İshâk İbrahim es-Selefî de çeşitli notlar ekleyerek Münâsebâtü terâcimi’l-Buhârî adıyla yayınlamıştır. (Bombay 1404/1984)29
Kitap, nâşirin uzunca bir mukaddimesiyle başlamaktadır.30 Bu kısımda ilk olarak
el-Câmi‘u’s-sahîh’in öneminden, özelliklerinden ve zaman içerisinde onun muhtelif
yönleriyle alakalı yapılan çalışmalardan31 bahsedilmektedir.32 Bu çalışmalar içerisinde
27 Geniş biyografisi ve eserleri için bkz. İbn Cemâa, Keşfü’l-me‘ânî fi’l-müteşâbih mine’l-mesânî, s. 5-44; a. mlf, Hidâyeti’s-sâlik ile’l-mezâhibi’l-erbaa fi’l-menâsik, I, 7-37; a. mlf, el-Menhelü’r-revî fî muhtasar
‘ulûmi’l-hadîsi’n-Nebevî, s. 8-15; Safedî, A‘yânü’l-‘asr ve a‘vânü’n-nasr, IV, 208- 213; İbn Kâdî Şühbe, Tabakatü’ş-Şâfi‘iyye, II, 280-282; Kütübî, Fevâtü’l-vefeyât, III, 297; Akpınar, “İbn Cemâa, Bedreddîn”, DİA, XIX, 388-392.
28 İbn Hacer (ö. 852/1448) bu kitabın Ahmed b. el-Müneyyir’in el-Mütevârî ‘alâ ebvâbi’l-Buhârî isimli eserinin bir özeti olmasıyla beraber, kendisine birtakım ilavelerin yapıldığını söylemektedir. (İbn Hacer,
Hedyü’s-sârî, s. 16.)
29 Akpınar, “a.g.md.”, DİA, XIX, 390.
30 Nâşirin mukaddimesinden önce yayınevi müdürünün de kısa bir önsözü yer alır. 31 Bunların şerh, ta‘lik, ihtisâr, etrâf v.b türü çalışmalar olduğu zikredilmiştir. (s. 7.) 32 İbn Cemâa, Münâsebâtü terâcimi’l-Buhârî, s. 5-10.
15
el-Câmi‘u’s-sahîh’in bab başlıkları üzerine yazılan eserlerin de bulunduğu ifade
edilerek müstakil bir başlık altında bu eserlere değinilmiştir. Nâşir, uzun bir araştırma neticesinde bab başlığıyla alakalı ancak çok az sayıda eseri bulduğunu ifade etmiş33,
sebep olarak da şârihlerin yazmış oldukları kitaplardan dolayı bu eserlere ihtiyaç duyulmadığı görüşüne kâil olmuştur.34
İlerleyen sayfalarda nâşir, eserin müellife nisbeti hususunda bazı açıklamalar yapmış ve kitabı yayına hazırlarken kendisinin hangi tasarruflarda bulunduğunu maddeler halinde özetlemiştir.35Sonrasında ise müellif İbn Cemâa’nın biyografisine yer
verilerek kitabın asıl kısmına geçilmiştir.
Kitabın asıl kısmı, İbn Cemâa’nin yazmış olduğu bir mukaddime ile başlamaktadır. Burada müellif, eserini bir muhtasar36 olarak isimlendirmiştir.37 Ayrıca
eserini, hadislerin bab başlığıyla olan münâsebetine ve bab başlıklarında yer alan ahkâma ulaşmak için yapılan istinbâtın (sonuç çıkarma) hikmetine işaret etmek için yazdığını ifade etmektedir.38
33 Bu kısımda sadece altı tane kitap kronolojik olarak gösterilerek haklarında kısa bilgiler verilmiştir.(s. 11-14.)
34 İbn Cemâa, Münâsebâtü terâcimi’l-Buhârî, s. 11.
35 Nâşir; kitabı yayına hazırlarken şu tasarruflarda bulunmuştur: “1. Faydalanmak kolay olsun diye bab başlıklarını numaralandırdım.
2. Müellifin hakkında açıklama yapmadığı ancak önemli olan yerde hadislerle bab başlığı arasında bulunan münâsebet hakkındaki görüşleri aktardım. Bu yapılırken Fethü’l-Bârî ve ‘Umdetü’l-kârî isimli kitaplar esas alındı.
3. Müellifin sadece bir kısmını aktarmasından dolayı mananın eksik olabileceği bab başlıklarının zikredilmeyen kısımlarını ilave ettim.
4. Sadece müellifin açıklamada bulunduğu ancak tam meramının anlaşılamadığı yerlerde konuştum. Bazı yerlerde hiç müdahale etmeyip asıl merciye sevk ettim. Çünkü müellifimizin kelamı gerçekten açık idi. 5. Manası zor ve kapalı olan bazı kelimeleri açıkladım.
6. Kitabı yayına hazırlarken ibareleri aslına uygun bir şekilde tespit etmeye çalıştım…”(s. 18)
36 “Bir eserin özet halinde kaleme alınmasından meydana gelen telif türü”, (Durmuş, “Muhtasar”, DİA, XXXI, 57)
37 İbn Hacer (ö.852/1449) bab başlığıyla ilgili İbnü’l-Müneyyir’in (ö. 683/1284) el-Mütevârî ‘alâ
ebvâbi’l-Buhârî isimli eserini zikrettikten sonra şunları söyler: “… Kadı Bedrüddîn b. Cemâa o kitap
hakkında konuştu, özetledi ve bazı şeyler ilave etti. ( ءايشأاهيلع دازو ةعاجم نب نيدلا ردب ىضاقلا اهصلو اهيلع ملكتو)” Dolayısıyla İbn Cemâa’nın bu kitabı İbnü’l-Müneyyir’in eserinin muhtasarıdır. (İbn Hacer, Hedyü’s-sârî, s. 16.)
16
Eser içerisinde yirmi dokuz ana başlık altında iki yüz elli beş bab başlığı üzerinde açıklamalar yapılmıştır. Tercih edilen ana başlıklar; iman, ilim, temizlik, namaz, zekât, oruç, hac, alışveriş, vekâlet, lukata, hibe, şâhitler, vasiyetler, cihâd, cizye, nikâh, talak, av, içecekler, yiyecekler, tıp, giyim-kuşam, edeb, izin, hadler, yeminler, ferâiz, rüya ve temennî şeklindedir.
Müellif ilk olarak tercih etmiş olduğu bab başlığını zikretmekle işe başlar. Ancak uzunca olan bab başlıklarının tamamının zikredilmediği, sadece belli kısımlarının aktarıldığı unutulmamalıdır. Sonrasında ise -bazen- bab başlığı altında yer alan rivâyetler hangi sahabîden aktarılmış ise onu belirtir. Ardından da müellif bu rivâyetler içerisinde geçen ve bab başlığıyla doğrudan irtibatının olduğunu gördüğü bazı metinleri tırnak içerisinde gösterir. Bu metinlerden hareketle de hadislerin bab başlığıyla olan irtibatına temas ederek Buhârî’nin bab başlığına yansıttığı görüşünü gösterir.
Müellifin kitap boyunca bab başlıklarıyla alakalı olarak üzerinde durduğu ve okuyucuyu bilgilendirdiği hususları iki kısma ayırmak mümkündür:
1. Buhârî’nin, bab başlıklarında ifade ettiği meramını göstermeye çalışmak. Örneğin; “
َم ِءا
َو ْلا
ْم ِن
َّسلا
ِفى
ِتا
َسا
َج
َّنلا
َن
ِم
َق ُع
َ ي ا
َم
ُبا
َب
- Yağ ve Su İçerisine Necâsetlerin Düşmesi (nin hükmü)” şeklindeki bab başlığı hakkında İbn Cemâa şu değerlendirmeyi yapmaktadır:Buhârî’nin bu bab başlığıyla ve zikrettiği âsâr ile maksadı şudur ki; içerisine necâset düşen su herhangi bir değişime uğramazsa, o takdirde önceki durumu gibi temiz olduğu hâl üzere kalır…39
17
2. Bab başlığıyla ilişkisi zâhir olmayan hadisler hakkında açıklama yaparak, bab başlığıyla hangi yönden irtibâtının olduğunu göstermek.
Örneğin; “
ِم ْل ِع ْلا ِفى ِر َم َّسلا ُبا َب
- İlim Yolunda Gece Uyanık Kalıp Sohbet Etmek”40 şeklindeki bab başlığı altındaki iki farklı sahâbîden gelen rivâyetlerin, bab başlığı ile olan münâsebeti hususunda İbn Cemâa şunları söylemektedir:Abdullah İbn Ömer’in (ö. 73/692) rivâyet ettiği hadisin bab başlığıyla olan münâsebeti zâhirdir. İbn Abbâs’ın (ö. 68/687) rivâyet ettiği hadise gelince; açık olan şudur ki, akrabalar ve kardeşler bir yerde toplandıkları zaman hoş vakit geçirmek için birbirleriyle muhabbet ederler. İster husûsî olsun ister de umûmî olsun Hz. Peygamber’in (s.a.s) sözlerinin tamamı ilimdir ve faydalıdır. Hz. Peygamber’in (s.a.s) ashâbıyla yatsı namazını kıldıktan sonra eve gelip, orada gecelemek niyetiyle bulunan İbn Abbas’ı gördükten sonra onunla konuşmama ihtimâli yoktur.41
C. MÜNÂSEBÂTÜ EBVÂBİ SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ Lİ-BA‘ZİHA BA‘ZAN
Tam ismi Ebû Hafs Sirâcüddîn Ömer b. Raslân b. Nasîr b. Sâlih el-Bulkînî el Kinânî olan müellif, 724/1324 senesinde Kahire’de bulunan Bulkîne’de doğdu. Dönemin ünlü âlimleri arasında bulunan Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî (742/1341) ve Muhammed b. Ahmed ez-Zehebî (748/1348) gibi pek çok âlimden icazet aldı. Öğrencileri arasında büyük bir hadis otoritesi kabul edilen İbn Hacer Askalânî (852/1449), Bedreddîn el-Aynî (855/1451) ve Bedreddîn ez-Zerkeşî (794/1392) gibi zatlar bulunmaktadır.
40 Bu konudaki Buhârî’nin kanaatini görmek için bkz. s. 190.
41 İbn Cemâa, a.g.e, s. 36; İbn Cemâa’nın beyânâtının daha iyi anlaşılabilmesi maksadıyla, Abdullah İbn Ömer ve İbn Abbâs’dan gelen rivâyetleri zikretmenin elzem olduğunu düşünüyoruz.
1. Abdullah İbn Ömer (r.a) şöyle demiştir: “Resûlullah ömrünün sonlarına doğru bize bir keresinde yatsı namazını kıldırdı. Selâm verince ayağa kalktı ve: “Bu gecenizi görüyorsunuz ya, işte bu gecenizden
itibaren yüz sene başında (bu gün) yeryüzünde olanlardan hiçbir kimse kalmayacaktır.” buyurdu.”
2. İbn Abbâs (r.a) şöyle demiştir: “Bir gece Hz. Peygamber’in (s.a.s) zevcesi teyzem Meymûne bint el-Hâris’in (ö. 51/671) evinde geceledim. Hz. Peygamber (s.a.s) o gece onun yanında idi. Hz. Peygamber (s.a.s) yatsı namazını kıldırdıktan sonra evine geldi. Dört rek‘at namaz kıldıktan sonra uyudu. Sonra kalktı. “Çocuk uyudu mu?” dedi, yâhud buna benzer bir söz söyledi. Sonra namaza durdu; ben de sol tarafına durdum. Beni sağ tarafına geçirip beş rek‘at kıldı. Ondan sonra da iki rek‘at kıldı, daha sonra da uyudu. O kadar ki, horultusunu duydum. Ondan sonra namaz kıldırmak üzere (mescide) çıktı.”; diğer örnekler için bkz. s. 45, 60.
18
805/1403 senesinde Kahire’de vefat eden Bulkînî, Mehâsinü’l-ıstılâh fî tazmîni Kitâbi
İbni’s-Salâh, el-Feyzü’l-cârî ‘ale’l-Câmi‘i’s-sahîh li’l-Buhârî ve et-Tedrîb fi’l-fürû‘
başta olmak üzere bazı eserler bırakmıştır.42
Bab başlıklarıyla ilgili yazmış olduğu kitabının 2010 senesinde Riyad’da Ahmed b. Fâris es-Sellûm’un tahkikiyle yapılan baskısı bulunmaktadır.43Eser Mısır ve
Mekke’de bulunan iki farklı nüsha esas alınmak sûretiyle hazırlanmıştır.44
Nâşir tarafından kitabın baş taraflarına ilave edilen muhtelif bölümler muhtevayı zenginleştirmiştir. Burada ilk olarak “Buhârî’nin anlayışları bab başlıklarındadır. (Fıkhü’l-Buhârî fî terâcimihî)” şeklinde müstakil bir başlık kullanılarak Buhârî’nin fakih kimliğine temas edilmiş ve bu mevzu ile alakalı önemli bilgiler verilmiştir. Ayrıca bu bölümde el-Câmi‘u’s-sahîh’in bab başlıklarıyla alakalı yapılan diğer çalışmalar hakkında bilgi bulmak mümkündür. Daha sonra “Buhârî’nin bab başlıklarındaki âdetleri” isminde ayrı bir başlıkla Buhârî’nin bab başlıklarını belirlerken takip ettiği usûlü ve sistemine yer verilir. Son olarak da bab başlıklarının muhtelif şekil ve sûretleri misaller yardımıyla gösterilmiş ve Bulkînî’nin biyografisinin ardından da kitabın asıl kısmına geçilmiştir.
Cüz niteliğinde kısa bir eser olan kitap, Buhârî’nin el-Câmi‘u’s-sahîh isimli eserindeki tertip ve düzenden bahsetmektedir. el-Câmi‘u’s-sahîh’teki ana ve alt konu başlıklarının birbirleriyle olan münasebetine temas etmek çalışmanın asıl maksadını teşkil eder.
42 Hayatı ve eserleri için bkz. İbn Kâdî Şuhbe, Tabakâtü’ş-Şâfi‘iyye, IV, 36-42; Süyûtî, Tabakâtü’l-huffâz, I, 542-543; Dâvûdî, Tabakâtü’l-müfessirîn, II, 5-6; Ziriklî, el-A‘lâm, V, 46; Bulkînî, Münâsebâtü ebvâbi
Sahîhi’l-Buhârî li-ba‘zihâ ba‘zan, s. 63-69; Uzunpostalcı,”Bulkînî, Ömer b. Raslân”, DİA, VI, 410-411.
43 Bulkînî, Münâsebâtü ebvâbi Sahîhi’l-Buhârî li-ba‘zihâ ba‘zan (Nşr. Ahmed b. Fâris es-Sellûm), Riyad: Mektebetü’l-me‘arif, 2010.
44 Mısır’da bulunan nüshaya göre kitabın ismi Münâsebâtü ebvâbi Sahîhi’l-Buhârî li-ba‘ziha ba‘zen, Mekke’deki nüshaya göre ise Kitâbu terâcimi’l-Buhârî şeklindedir. (Bulkînî, a.g.e, s. 70.)
19
Müellif el-Câmi‘u’s-sahîh’i iki farklı açıdan ele alarak kendisinde bulunan düzeni göstermeye çalışmaktadır.
İlk olarak; el-Câmi‘u’s-sahîh’teki ana konu başlıkları belirlenirken hangi ölçütler esas alınarak sıralamanın yapıldığını göstermek sûretiyle başlıkların birbirleriyle olan münasebetine temas eder. Örneğin; “Buhârî kitabına “Resûlullâh’a (s.a.s) Vahyin Başlangıcı Nasıl Olduğu ve Zikri Yüce Olan Allah’ın (c.c) Şu Kavli: “Biz
Nûh’a ve Ondan Sonra Gelen Peygamberlere Vahyettiğimiz Gibi Sana da Vahyettik”
şeklindeki bab başlığını kullanarak başlamıştır. Çünkü hayırların kaynağı vahiydir. İlimlerin en şereflisi iman olduğundan dolayı da “vahiy” den hemen sonra “iman” bölümünü zikretmiştir.45
İkinci bir iş olarak da alt bab başlıkların (terâcim) birbirleriyle ve ana bab başlığıyla olan münâsebetini gösterir. Örneğin müellif; Buhârî’nin, Yûsuf (a.s) hakkında “Andolsun, Yûsuf ve Kardeşlerinde (Hakikati Arayıp) Soranlar İçin İbretler Vardır.” şeklinde Kur’an ayetini esas alarak oluşturduğu bab başlığının hemen akabinde Eyyûb (a.s) ile ilgili “Eyyûb’u da Hatırla. Hani O Rabbine: “Şüphesiz ki Ben Derde Uğradım,
Sen ise Merhametlilerin En Merhametlisisin” Diye Niyâz Etmişti.” şeklindeki bab
başlığını getirdiğini söylemektedir. Çünkü imtihana çekilmeleri hususunda her iki peygamber arasında bir münâsebet vardır. Zira her iki peygamber de başlarına gelen musibet karşısında takvayı ve sabrı bırakmamıştır.46
Alt bab başlığının ana bab başlığıyla olan münasebetiyle alakalı da şu örnek gösterilebilir. Müellif; “Kitâbü’l-muzara‘a (Ekincilik Kitabı)” isimli ana bab başlığının
45 Bulkînî, a.g.e, s. 80-81. 46 Bulkînî, a.g.e, s. 118-119.
20
altında ziraatle ilgili olduğundan dolayı “Ziraat İçin Köpek Edinilmesi” şeklinde alt bab başlığının bulunduğunu söylemektedir.47
İbn Hacer (ö. 852/1449) hocasının telif etmiş olduğu bu eserden faydalanmıştır. Kendisi Hedyü’s-sârî isimli mukaddimesinde, el-Câmi‘u’s-sahîh’de bulunan bab başlıklarının düzeni ve birbiriyle olan münasebetiyle alakalı yaklaşık dört sayfa süren müstakil bir bölüm açmış ve burada hocasının kitabını telhîs etmiştir.48
D. ŞERHU TERÂCİMİ EBVÂBİ SAHÎHİ’L-BUHÂRÎ
Daha çok “Şâh Veliyyullah”49 adıyla meşhur olan Ebû Abdilaziz Kutbüddîn Şah
Veliyyullah Ahmed b. Abdirrahim b. Vecîhiddîn ed-Dihlevî el-Fârûkî 14 Şevvâl 1114 senesinde (3 Mart 1703) Delhi şehrine bağlı Muzaffernagar’da doğdu.50 Devrinin önde
gelen âlimlerinden usûl-i fıkıh, fıkıh, hadis, mantık, kelam, tasavvuf ve tıp gibi muhtelif alanlarda pek çok kitabı okuma imkânı buldu. Özellikle hadis sahasında Şeyh Muhammed Efdal es-Siyalkûtî’den çok istifade etti.511143 senesinde hac vazifesini yerine getirmek için Mekke ve Medine’ye giderek orada yaklaşık 2 sene kaldı.52 Bu süre
içerisinde Buhârî’nin es-Sahîh’inin tamamını, Müslim’in es-Sahih’i, İmam Mâlik’in
el-Muvatta‘sı, Ebû Dâvud’un es-Sünen’i, Dârimî’nin Müsned’i gibi daha pek çok hadis
kitabını sema veya kıraat yoluyla alma imkânı bularak hocalarının takdirini kazanmış ve kendisine icâzet verilmiştir.53
47 Bulkînî, a.g.e, s. 87.
48 İbn Hacer, Hedyü’s-sârî, s. 494-497.
49 Şah kelimesi Farsça’da “yönetici, hâkim, padişah ve hükümdar” manasına gelmekte olup Tarikat uluları ve büyük mutasavvıflar için de kullanılır. (Gündüz, “Şah”, DİA, XXXVIII, 248-250.)
50 Erdoğan, “Şah Veliyyullah”, DİA, XXXVIII, 260. 51 Dihlevî, el-Fevzü’l-kebîr fî usûli’t-tefsîr, s. 7-8. 52 Ziriklî, A‘lâm, I, 149; Dihlevî, el-Fevzü’l-kebîr, s. 9. 53 Dihlevî, a.g.e, s. 9.
21
Özellikle hadis ilmine olan katkıları sebebiyle takdirle karşılanan Şah Veliyyullah54, 1176 (20 Ağustos 1762) senesinde Muharrem ayının yirmi dokuzunda Cumartesi günü öğle vakti vefat ederek Menhedîler isimli mahallede bulunan babasının mezarı yanına defnedilmiştir. Geride Arapça ve Farsça olarak muhtelif alanlarda kaleme aldığı pek çok eser bırakmıştır. Başlıcaları; Bustânü’l-muhaddisîn, el-Müsevva min
ehâdîsi’l-Muvatta‘, el-Musaffâ şerhu’l-Muvatta‘, el-Fevzü’l-kebîr fî usûli’t-tefsîr, Hüsnü’l-‘Akîde, ‘İkdü’l-cîd fî ahkâmi’l-ictihâd ve’t-taklîd, Hüccetullâhi’l-bâliğa isimli
kitaplardır.55
Şah Veliyyullâh’ın ayrıca Buhârî’nin bab başlıklarıyla alakalı kaleme aldığı
Şerhu terâcimi ebvâbi’l-Buhârî isimli kitabı bulunmaktadır. Eserin 1323/1905’de
Haydarabat’ta56 ve 1420/1999 senesinde Kahire’de İzzet Muhammed Fergalı’nın
tahkikiyle hazırlanan iki farklı baskısı mevcuttur.
Bu çalışmada da esas alınan İzzet Muhammed Fergalı tahkikli nüsha eserin diğer baskısına nisbetle bazı ek bilgiler ihtivâ etmektedir. Fergalı bu baskıda Buhârî’nin bab başlıklarıyla alakalı İbn Hacer’in (ö. 852/1449) yapmış olduğu birtakım açıklamaları
Fethü’l-bârî isimli eserinden alıntı yaparak kitaba ilave etmiştir. Dolayısıyla kitabın son
baskısı öncekine kıyasen daha geniş bir muhtevaya sahip bulunmaktadır.
Kitabın baş taraflarında Buhârî’nin tercih ettiği bab başlıklarının çeşitli şekilleri İbn Hacer’in (ö. 852/1449) Hedyü’s-sârî’sinden iktibâs edilerek gösterilmiştir. Maddeler halinde aktarılan bu bab başlıklarının toplam altı tanesine işaret edilmiştir.
54 Kettânî (1382/1962) onun, çocuklarının ve talebelerinin sayesinde Hadis ve Sünnet ’in Hindistan’da tekrardan ihyâ edildiğini söylemiştir. (Kettânî, Fihrisü’l-fehâris esbât ve mu‘cemü’l-me‘acim
ve’l-meşîhât ve’l-müselselât, I, 178.)
55 Hayatı ve eserlerinin tamamı için bkz. Dihlevî, Hüccetullâhi’l-bâliğa, I, 45-74; a. mlf, İthâfü’n-nebîh
fîmâ yehtâcu ileyhi’l-muhaddisu ve’l-fakîh, s. 1; a. mlf, el-Fevzü’l-kebîr, s. 7-14; Ziriklî, A‘lâm, I, 149;
Dihlevî, el-İnsâf fî beyâni sebebi’l-ihtilâf beyne’l-fukahâ-i ve’l-müctehidîn, s. 14; a. mlf, el-Kavlü’l-cemîl
fî beyâni sevâ‘i’s-sebîl, s. 9-22; Nedvî, İslam Önderleri Tarihi, V, 453-469; Erdoğan, “Şah Veliyyullah”, DİA, XXXVIII, 260-261.
22
Ayrıca burada bab başlıkları üzerinde yapılan diğer çalışmalar hakkında bilgi bulmak mümkündür. Daha sonrasında ise Şâh Veliyyullâh ed-Dihlevî ve İbn Hacer’in biyografilerine57 yer verilerek kitabın asıl bölümüne geçilmektedir.58
Kitabın asıl kısmı Şâh Veliyyullâh’ın üç sayfa süren bir mukaddimesi ile başlamaktadır. Müellif burada hadis ilminde Ehl-i hadîs’in ilk tasnîf ettikleri şeylerin şu dört sahada (fende) olduğunu belirtir:
1. Sünnet sahası (ةنسلا نف): Müellif bununla fıkhı kastetmektedir. Süfyân es-Sevrî’nin (ö. 161/778) Câmî’ ve İmam Mâlik’in (ö. 179/795) Muvattâ isimli eserleri bu kısma örnektir.
2. Tefsîr sahası (يرسفتلا نف): İbn Cüreyc’in (ö. 150/767) eseri burada örnek olarak verilmektedir.
3. Siyer sahası (يرسلا نف): Muhammed b. İshâk’ın (ö. 151/768) eseri burada örnek olarak verilir.
4. Zühd ve Rikâk sahası (قاقرلاو دهزلا نف): Burada da İbnü’l-Mübârek’in (ö. 181/797) eseri örnek olarak gösterilmektedir.59
Müellif bunların akabinde Buhârî’nin sayılan bu dört özelliği bir kitapta toplamak istediğini söylemektedir. Ayrıca Buhârî’nin gayretini Hz. Peygamber’in (s.a.s) hadislerinden istinbât yapmaya harcadığını ve her bir hadisten pek çok meseleler istinbât ettiğini belirtir. Hiçbir kimsenin bu hususta onu geçemediğini aktarır. Son olarak da Buhârî’nin hadisleri bab başlıkları arasında güzelce taksim ettiğini ve bab başlıklarına istinbâtın sırrını yerleştirdiğini ifade eder.60
Müellif mukaddimesinde ayrıca bab başlıklarının tamamının belli kısımlara ayrıldığını söylemekte ve on üç madde halinde bunlara temas etmektedir.61
Eserde üç yüz seksen iki (382) adet bab başlığı incelenmiştir.
57 Dihlevî’nin biyografisi Hüccetullâhi’l-bâliğa, İbn Hacer’in ise Fetâva’l-hâfız İbn Hacer el-Askalânî isimli eserlerden alınarak eklenmiştir. (s. 6)
58 Dihlevî, a.g.e, s. 9-16. 59 Dihlevî, a.g.e, s. 19. 60 Dihlevî, a.g.e, s. 19. 61 Dihlevî, a.g.e, s. 19.