• Sonuç bulunamadı

Larva transferi yöntemi ile ana arı üretiminde analı ve anasız başlatma kolonilerinin larva kabul oranı ve ana arı kalitesi üzerine etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Larva transferi yöntemi ile ana arı üretiminde analı ve anasız başlatma kolonilerinin larva kabul oranı ve ana arı kalitesi üzerine etkileri"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1. GİRİŞ

Ülkemizde yılda yaklaşık 65–70 bin ton bal üretilmekte ve bunun 9–10 bin tonu ihraç edilmektedir. Türkiye’de yaklaşık 43 000 aile arıcılıktan geçimini sağlamaktadır (Güler ve Kaftanoğlu, 1999).

Normal koşullarda her kovanda bir adet ana arı bulunur. Ana arının temel görevi; yumurtlayarak koloninin neslini devam ettirmek, salgıladığı feromon vasıtası ile koloninin iş bölümünü ve düzenini sağlamak ve sahip olduğu genetik özellikleri yavrularına aktarmaktır. Ana arı normal koşullarda koloninin yumurtlayan tek bireyidir. Bu özelliği nedeniyle koloninin geleceğini sağlar. Ana arılar, döllendikleri halde dölsüz yumurta bırakma özelliğine sahip Dünyadaki ender canlı olma özelliğini taşırlar ve bu dölsüz yumurtalar gelişerek erkek arıların oluşumunu sağlar. Hayvanlar âleminde yalnızca arılarda görülen bu durum erkek bireylerin yalnızca analarının genetik yapılarını taşıma özelliğini sağladığından arı ıslahında birçok avantajı da beraberinde getirir (Doğaroğlu, 2004).

Ana arı yaşı arttıkça koloni gelişme hızının ve feromon üretiminin azaldığı bildirilmekte ve ana arıların her yıl veya en geç iki yılda bir değiştirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır (Morse, 1979). Türkiye’de yaklaşık 4.500.000 adet arılı koloni bulunmaktadır. İki yılda bir koloninin ana arısının değiştirilmesi gerektiği düşünülürse, Ülkemizde yılda 2 250 000 adet ana arıya ihtiyaç bulunmaktadır. Türkiye’de 143 kayıtlı işletmede 320 000 adet ana arı üretilmiştir (Fıratlı, 2007). Yukarıda belirtilen rakamlardan anlaşıldığı gibi ana arı ihtiyacının büyük kısmı doğal yöntemlerle üretilen ana arılardan sağlanmaktadır. Oysa doğal yöntemle ana arı üretiminde, seleksiyon yapma imkânı bulunmaması, bir ana arı üretimi için çok fazla işçi arı kullanılması, yetiştirilecek ana arının yumurtaya başlayıncaya kadar koloninin kuluçka faaliyetinin durması ve ana arıların larva döneminde yeteri kadar beslenememesi sebebiyle üretilen ana arıların kalitesinin düşmesi gibi birçok olumsuzluklar söz konusudur.

(2)

Doğal koşullar altında bir bal arısı kolonisi, üç durumda ana arı yetiştirir; acil ana arı yenileme (ana arı aniden öldüğünde), yenileme (yaşlılık, sakatlık, görevini yerine getirememe) ve oğul verme hazırlığında. Bu durumların her birinde yapılan yüksük sayısı ve petek üzerinde yapıldığı yer bakımından tipik farklılıklar vardır (Cale et al 1975). Bu üç doğal zorunluluk sonucu yetiştirilen ana arılar nitelik bakımından da farklıdırlar. Oğul verme durumundaki koşullar ana arı yetiştirmeye en uygun koşullar olduğundan fizyolojik özellikler bakımından en nitelikli ana arıların yetiştirilmesi söz konusudur. Yenileme durumunda yapılan bilinçli ve istekli seçim, acil bir durumda yetiştirilen ana arılara kıyasla daha nitelikli ana arıların yetiştirilmesine olanak sağlar.

Ana arının yıllık olarak gençleştirilmemesi, ekolojiye bakılmaksızın her türlü genotiple her yerde arıcılık yapılması, çeşitli hastalıklara dayanıklı genetik materyal bulunamaması gibi damızlık ana arı yetiştiriciliğine bağlı sorunlar ülkemiz arıcılığının verimsiz oluşunu büyük ölçüde açıklamaktadır (Fıratlı ve ark. 2000).

Ana arı yetiştirme sırasında bazı etmenler üretilen ana arıların kalitesine önemli derecede etki etmektedir. Bu etmenler uygun genotipin seçimi, seleksiyon, yetiştirme yöntemi, yetiştirme kolonisinin durumu, larva yaşı ve sayısı, yetiştirme mevsimi ve erkek arı sayısıdır (Doğaroğlu, 2004). Kaliteli ve randımanlı ana arı üretimi için çevrede yeterince nektar ve polen üreten çiçekli bitkilerin olması gerektiği, kovan içi ve çevre sıcaklığının ana arı kalitesini etkilediği bilinmektedir. Ana arı yetiştirmek için en uygun zaman oğul mevsimidir (Morse, 1979). Bu çevre faktörlerinin yanı sıra yetiştirme yönteminin de ana arı kalitesinde önemli olduğu bilinmektedir.

Ana arı üretimi; doğal ana arı yüksüklerinden yararlanarak yapılabileceği gibi, kontrollü ana arı üretim yöntemleri de bulunmaktadır. Kontrollü ana arı üretim yöntemleri Janker yöntemi, Miller yöntemi, Alley yöntemi, Smith yöntemi ve Doolittle (Larva transferi) yöntemidir. Dünyada ve ülkemizde ticari ana arı yetiştiriciliğinde en çok kullanılan yöntem larva transferi yöntemidir. Bunun sebebi larva transferi yönteminin diğer yöntemlere göre birçok avantajlarının olmasıdır. Bu avantajların en önemlisi ana arı

(3)

üretiminin tüm aşamalarının kontrol altında gerçekleşmesidir. Diğer yöntemlerde üretimin bazı aşamaları kontrol dışı olarak arı tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca larva transferi yönteminde daha pratik, standart düzeyde ve kaliteli ana arı üretimi yapmak mümkün olmaktadır. Yaygın olarak kullanılan larva transferi yönteminin esası, işçi arı gözlerindeki uygun yaşlı larvaları özel gereçlerle alıp, önceden hazırlanmış ana arı yüksüklerine aşılamak ve bu larvaları besleyebilecek bir koloniye vermektir (Genç, 1992).

Aşılama işleminden sonra larvaların konulduğu çerçevelerin verildiği koloniye başlatma kolonisi adı verilir. Başlatma kolonisi analı veya anasız olarak düzenlenebilir. 2006 yılında Ardahan ilinde yapılan çalışmada, larva transferi yöntemi ile üç ayrı dönemde, ana arılı ve ana arısız olarak ve değişik koloni güçlerinde hazırlanan başlatma kolonileri kullanılarak üretilen ana arıların larva kabul oranı, çıkış randımanı, çiftleşme öncesi canlı ağırlığı, çiftleşme öncesi süre, çiftleşme oranı, çiftleşme sonrası canlı ağırlığı ve spermateka çapları belirlenmiştir. Bu özellikler ana arı kalite kriterleri olup, çalışmada ana arı üretim döneminin, başlatma kolonisi gücünün ve başlatma kolonisinin analı veya anasız olmasının larva kabul oranı ve ana arı kalitesi üzerine etkileri araştırılmıştır.

(4)

2. LİTERATÜR ÖZETLERİ

Ana arı üretimi her dönem yapılabilir. Ancak kaliteli ana arı üretimi için çevrede yeterince nektar ve polen üreten çiçekli bitkilerin olması, kovan içi ve çevre sıcaklığının ana arı kalitesini etkilediği, ana arı üretimi için en uygun mevsimin oğul mevsimi olduğu bildirilmektedir (Mirza et all, 1967; Zhdanova, 1967; Morse, 1979).

Ana arının niteliklerini belirleyen ölçütler; çıkış ağırlığı, sperm kesesi (spermateka) çapı ve hacmi, yumurta tüpü (ovariol) sayısı, yumurtalık (ovaryum) ağırlığı gibi özelliklerdir. Bu özellikler arsındaki ilişkiler ve bunların kolonide yavru üretimi, populasyon gelişimi, bunlara bağlı olarak verimle ilişkileri birçok araştırmacı tarafından belirtilmiştir (Zhadanova 1967, Woyke 1967, Woyke 1971, Fıratlı 1982, Harbo 1986,) ana arının niteliğini belirleyen en önemli faktörler ise mevsim flora, iklim, beslenme, koloni kondisyonu, temel yüksük özellikleri, larva transfer yöntemleri aşılanan larva sayısı ve yaşıdır.

Ana arı yetiştiriciliğinde kullanılan larvaların yaşı küçüldükçe yetiştirilen ana arılarda canlı ağırlığın arttığı, ovariol sayısının fazlalaştığı, spermateka çapının ve içerisindeki spermatozoa miktarında da artış olduğu bildirilmektedir (Woyke, 1967; Fıratlı, 1982; Güler ve Kaftanoğlu, 1999).

Fıratlı (1988), aşılamada larvaların üşümemesi ve kurumaması için uygun koşulların 25–30 ºC sıcaklık ve % 50–60 bağıl nem olduğunu, larvaların direkt güneş ışınlarından korunması gerektiğini ve larvaların temel yüksüklere zedelenmeden, bulundukları pozisyonda ve mümkünse içinde bulundukları arı sütü ile birlikte aktarılmaları gerektiğini ifade etmiştir.

Laidlaw (1979), ana arı olarak gelişecek larvaların bütün larva döneminde kesintisiz ve sadece arı sütü ile beslenmesi gerektiğini bildirmektedir.

(5)

Lensky (1971), birinde ana arının ızgara ile kuluçkalığa hapsedildiği diğerinde serbest bırakıldığı iki yetiştirme kolonisinde larva kabul oranlarını sırasıyla %63 ve %60 olarak bulmuştur.

Shawer (1980), yetiştirme kolonisinde ana arı bulunmasının aşılama randımanı üzerine ve ana arı niteliklerine etkisini incelediği araştırmasında; ana arılı, ana arısı kuluçkalığa hapsedilmiş ve ana arısı aşılamadan bir gün önce alınan kolonilerde larva kabul oranı, çıkış ağırlığı, ovaryum büyüklüğü ve ovariol sayılarını incelemiştir. Ana arısı aşılamadan 1 gün önce alınmış kolonilerde aşılama randımanının yüksek ve yüksük uzunluğunun diğerlerinden daha büyük olduğunu belirlemiştir. Ayrıca ana arısız kolonilerde yetiştirilen ana arıların çıkış ağırlığı, sağ ön kanat uzunluğu ve genişliği, sperm kesesi hacmi, ovaryum büyüklüğü ve ovariol sayısı bakımından da üstün olduklarını tespit etmiştir.

Fıratlı (1982), ana arılı başlatma kolonilerinde ortalama aşılama randımanının %76,9 ana arısız kolonilerde ise % 85,9 olduğunu bildirmiştir.

Kaftanoğlu (1988), kaliteli ana arı üretiminde 0-24 saatlik larvanın kullanılması gerektiğini bildirmekte; 2, 3 ve 4 günlük larvalardan yetiştirilen ana arıların daha ufak, ovariol sayılarının daha az ve spermateka çaplarının daha küçük olduğunu, ayrıca bir günlük yaştaki larvalardan yetiştirilen ana arıların spermatekalarında üç günlük yaştaki larvalardan yetiştirilenlere göre % 30-50 oranında daha fazla spermatozoa depolandığını bildirmektedir.

Gül ve Kaftanoğlu (1990), Çukurova bölgesinde yürütülen ana arı yetiştiriciliği çalışmalarında ortalama larva kabul oranını % 64,8 olarak bulmuşlardır.

Gül ve Kaftanoğlu (1990), Çukurova bölgesinde arı sütü ilaveli yetiştirme koşullarında yumurtlama öncesi süreyi 10,36±0,41 gün olarak belirlemişlerdir.

Genç (1992), ana arısı bir yaşlı olan kolonilerin iki yaşlı olanlardan %28 daha fazla bal verdiklerini bildirmiştir.

(6)

Kaftanoğlu ve Kumova (1992), Çukurova bölgesinde Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında ana arı yetiştiriciliği konusundaki çalışmalarında, yapmış oldukları larva transferlerinde larva kabul oranlarının sırasıyla %91,4, %83,3, %81,7, %85,0, %60.0 ve % 58,3 olduğunu bildirmiştir.

Kaftanoğlu ve ark. (1992), Larva transferi yapılan başlatma ve besleme kolonilerinin ne kadar güçlü olursa olsun bu kolonilere bir defada 30–45 arasında veya en fazla 60 larva transferinin yapılması gerektiğini, transfer edilen larva sayısının artmasıyla larva kabul oranının düştüğünü bildirmişlerdir.

Kaftanoğlu ve ark. (1992), Doolittle yöntemine göre larva transferi yapılarak elde edilen ana arılarda çiftleşme oranını % 71,1 olarak bulmuşlardır.

Dodoloğlu ve Genç (1996), Erzurum koşullarında Doolittle yöntemi (A) ve doğal yüksüklerden (B) yetiştirilen ana arıların çeşitli özelliklerini incelemiş, A ve B yetiştirme gruplarında elde edilen ortalama yüksük uzunluğu değerlerini sırasıyla 24,80±0,37 ve 19,47±0,40 mm. olarak bulmuştur. Ana arı çıkış ağırlığını 206,13±3,20 ve 178,47±2,05 mg, ortalama yumurtlama öncesi süreyi 10,9±0,3 ve 11,1±0,5 gün, ortalama spermateka çapını 0,98±0,01 ve 0,88±0,01 mm ve spermatekada depolanan spermatozoa sayısını ise 4,65 ±0,08 ve 3,83±0,07 milyon olarak bulmuştur. Aynı çalışmada Larva transferi yöntemine göre yapılan larva transferinde larva kabul oranını %95, ana arı çiftleşme oranını %73,3, doğal yüksük yönteminde ise çiftleşme oranı %80 olarak bulunmuştur.

Szabo (1973), Ana arı çıkış ağırlığı, arıcılar tarafından kullanılabilecek, ana arının değerini gösteren önemli bir ölçüttür ve ana arısız kolonilere verilen ana arılar içinde ağır olanlar tercih edilmektedir

Woyke (1971), ana arının çıkış ağırlığı ile ovariol sayısı arasında pozitif bir korelasyon (r=0,75) olduğunu, çıkış ağırlığının seleksiyon için önemli bir ölçüt olabileceğini söylemiştir.

(7)

Fıratlı (1982), ana arılı ve ana arısız arı ailelerinde yumurta ve larva aşılama yoluyla ana arı üretme olanaklarını araştırmıştır. Yumurtadan elde ettiği ana arıların çıkış ağırlıklarını daha yüksek, çıkış ağırlığı ile yumurtalık ağırlığı arasında da doğrusal ve önemli bir ilişki olduğunu saptamış, ağır ana arıların hafiflerden %40 daha fazla yavru ürettiklerini belirtmiştir. Aynı araştırıcı, ana arıların çıkış ağırlığı ile yumurtlama hızı arasındaki ilişkiyi incelemiş ve ağır ana arılı kolonilerde çıkış ağırlığı ile yumurtlama hızı arasındaki korelasyonu r=0,925±0,1556 ve hafiflerde r=0,793±0,2727 olarak bulmuştur. Ana arıların vücut ağırlığı ile yumurtalık ağırlığı arasında ise yüksek pozitif bir korelasyon (r=0,779±0,1737) olduğunu bildirmiştir.

Güler (1998), Ardahan yöresi bal arıları ile ilgili yaptığı çalışmada, ana arılarda ortalama yumurtlama öncesi süreyi 11,6±0,4 gün, çiftleşme sonrası canlı ağırlığı 186,9±2,5 mg, spermateka hacmini 0,97±0,03 mm3 ve depolanan spermatozoa miktarını 3,30±0,32 milyon olarak belirlemiştir.

Güler ve ark. (1999), Türkiye’deki önemli balarısı genotiplerinin üreme özellikleri üzerine yürüttükleri çalışmalarda en yüksek ana arı çıkış ağırlığını Haziran ayında ortalama 185,5±5,9 mg, en düşük ise Mayıs ayında ortalama 156,3±2,6 mg. olarak belirlemişlerdir. Aynı çalışmada yumurtlama öncesi süre ortalama 12,89±0,14 gün olarak bulunmuştur.

Medina and Goncalves, (2001), ana arıların çıkış ağırlıklarına göre 1) 180 mg’ dan daha hafif, 2) 180-200 mg arasında, 3) 200 mg dan ağır olmak üzere gruplandırılarak yaptığı çalışmada 180-200 mg arasında çıkış ağırlığına sahip ana arıların verildikleri koloniler tarafından biraz daha kolay kabul edildikleri ve yumurtlamaya daha erken başladıklarını gözlemlemiştir. Çıkış ağırlığı 180 mg dan az olan ana arı grubunda çiftleşme oranı %62,9, ikinci grupta %79,3, üçüncü grupta ise %70,9 olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmada ana arılarda yumurtlama öncesi sürenin ortalama 12,6 gün olduğu ve 9–17 gün arasında değiştiği bildirilmiştir.

Bulut (2004), Çukurova bölgesinde bazı arı ırklarının üreme ve gelişme özelliklerini araştırdığı çalışmasında; larva kabul oranını % 71,6±6,5, çıkış sonrası canlı ağırlığı 207,3±2,7 mg, yumurtlama öncesi süreyi 13,22±0,7 gün olarak bulmuştur.

(8)

Alpay ve Güler (2004), İç Anadolu Bölgesinde Sivas koşullarında önemli bal arısı (Apis mellifera L.) genotiplerinin üreme özelliklerini araştırdığı çalışmasında; dönemlerin larva kabul oranı, yumurtlama öncesi süre, sperm kesesi hacmi ve spermatekadaki depolanan spermatozoid miktarı üzerine önemli etkilerinin olduğunu saptamıştır.

(9)

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Materyal

Araştırmada Kafkas arı ırkı kullanılmış olup, hayvan materyali Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Ardahan Arıcılık Üretme İstasyonu Müdürlüğünden temin edilmiştir. Ayrıca çalışmada özel yapılmış değişik ölçülerde başlatma kovanları, ana arı yüksüklerinin yapımında kullanılan yüksük kalıbı, larva transfer kaşığı, balmumu eritme kabı, taşıyıcı ana arı kafesleri, ana arı ızgarası, Langstroth tipi kovanlar ve 200 adet çiftleştirme kutusu kullanılmıştır.

3.2. Metot

3.2.1. Deneme Planı

Deneme Haziran-Eylül 2006 tarihleri arasında üç ayrı dönemde Ardahan koşullarında yapılmıştır. Başlatma kolonisi olarak 4 adet ana arısız, 4 adet ana arılı başlatma kolonisi ve bir adet de damızlık koloni olmak üzere toplam dokuz koloni kullanılmıştır. Başlatma kolonileri ana arılı ve ana arısız guruplarda 6, 7, 8 ve 9’ar çerçeveli olacak şekilde düzenlenmiştir. Bu kolonilerin 2’şer çerçevesi ergin arılı, diğerleri yavruludur. Ballıklarda en az biri ballı ve polenli, diğerleri ise açık ve kapalı yavrulu çerçeve olacak şekilde ayarlanmıştır. Ana arılı başlatma kolonilerinde aynı yaşta ve genç ana arılar kullanılmış olup, analar ana arı ızgarası yardımı ile kuluçkalıkta hapsedilmiştir. Kovanlarda gerekli yer daraltmaları bölme tahtası yardımıyla yapılmıştır (Şekil 3.1). Başlatma kolonilerinin hepside bütün dönemler dâhil olmak üzere larva transferinden üç gün önce başlayarak 1/1 oranında hazırlanmış şeker şurubu ile 7 gün boyunca beslenmiştir. Başlatma kolonilerine her defasında 30 adet olmak üzere bir dönemde (30x8) 240 ve tüm dönemler boyunca (240x3) 720 adet larva transferi yapılmıştır. Yetiştirilen ana arıların

(10)

a) 6 Çerçeveli Anasız Başlatma Kolonisi b) 7 Çerçeveli Anasız Başlatma Kolonisi

c) 8 Çerçeveli Anasız Başlatma Kolonisi d) 9 Çerçeveli Anasız Başlatma Kolonisi

e) 6 Çerçeveli Analı Başlatma Kolonisi f) 7 Çerçeveli Analı Başlatma Kolonisi

g) 8 Çerçeveli Analı Başlatma Kolonisi h) 9 Çerçeveli Analı Başlatma Kolonisi

(11)

doğal çiftleşmelerinin sağlanması için 200 adet çiftleştirme kutusu kullanılmış ve çiftleştirme kutularındaki arılar devamlı olarak kekle beslenmiştir. Çalışma Ardahan Arıcılık Üretme İstasyonu arılığında yapıldığı için yeteri kadar erkek arı kolonisi mevcuttur. Deneme 15 Haziran–15 Temmuz (I.Dönem), 15 Temmuz–15 Ağustos (II. Dönem) ve 15 Ağustos–15 Eylül (III. Dönem) tarihleri arasında olmak üzere 3 dönemi kapsamaktadır.

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık, çiftleşme sonrası canlı ağırlık, yumurtlama öncesi süre ve spermateka çapı parametrelerinin analizinde dönem, koloni gücü ve analılık faktörleri için tesadüf bloklarında faktoriyel deneme tertibi (3x4x2) uygulanmıştır.

Denemenin matematik modeli;

ijkl ijk jk ik ij k j i ijkl e Y =µ+α +β +γ +(αβ) +(αγ) +(βγ) +(αβγ) + burada; µ : populasyon ortalaması i

α : i’ inci dönemin etkisini

j

β : j ‘inci koloni gücünün etkisini

k

γ : k’ ıncı analılık durumunu

ikili ve üçlü ifadeler interaksiyon etkilerini ve

ijkl

e : tesadüfi hatayı göstermektedir.

Larva kabul oranı, çıkış randımanı ve çiftleşme oranı parametreleri için varyans homojenliği yapılan açı transformasyonu sonucu da sağlanamadığı için tesadüf parselleri deneme deseninde permütasyon testleri dönem, koloni gücü ve analılık faktörleri için ayrı ayrı olarak yapılmıştır. Denemenin matematik modeli;

ij i ij e Y =µ+α + burada; µ : populasyon ortalaması i

α : i’ inci dönemin, i inci koloni gücünün yada i inci analılık durumunun etkisini

ij

(12)

Gurup ortalamaları arasındaki farklılık düzeyini belirlemek amacı ile DUNCAN çoklu karşılaştırma testi uygulanmıştır. İstatistik analiz hesaplamaları SPSS paket programı ile yapılmıştır.

3.2.2. Ana Arı Yüksüklerinin Hazırlanması

Ana arı yüksüklerinin yapılması için, uç kısmı 8 mm çapında ağaçtan yapılmış yüksük kalıbı kullanılmıştır. Kalıp bir gün önceden suya batırılmış, yüksükler hazırlanırken sudan çıkarılıp silkelenmiştir. Yüksük kalıpları eritilmiş bal mumuna 8–10 mm kadar batırılarak, yeterli kalınlık sağlanıncaya kadar 3–4 kez tekrarlanmıştır. Daha önceden üzerine 0,5–1 mm kalınlığında bal mumu dökülmüş çıtaların üzerine konularak, yüksüklerin dip kısımlarına bal mumu dökülmüş ve kalıp taşıyıcı çıta ile soğuk suya daldırılarak mumun donmasının ardından parmaklar yardımıyla taşıyıcı çıta ileri itilerek yüksüklerin kalıptan ayrılması ve taşıyıcı çıtaya yapışması sağlanmıştır (Resim 3.1). Yüksüklerin birbirinden uzaklığı merkezden merkeze 2–2,5 cm gelecek şekilde her birinde 15 adet yüksük bulunan taşıyıcı çıtaların 2 adedi bir çerçeveye yerleştirilerek, toplam 30 adet yüksük içeren taşıyıcı çerçeveler hazırlanmıştır. Her başlatıcı koloniye birer adet taşıyıcı çerçeve verilmiştir (Güler ve ark. 1999).

(13)

3.2.3. Başlatıcı Kolonilerin Hazırlanması

Başlatma kolonileri ana arılı ve ana arısız guruplarda 6, 7, 8 ve 9’ar çerçeve ergin arılı, 4, 5, 6 ve 7 yavrulu çerçeve olacak şekilde, arılıkta bulunan sağlıklı koloniler içerisinde her birinden ikişer adet seçilip, özel yapılmış kovanlara aktarılarak hazırlanmıştır. Larva transferinden 3 gün önce başlayarak anasız başlatma kolonilerinin ana arıları öldürülmüş ve ana arılı başlatma kolonilerinde kuluçkalıkta gerekli yer daraltması yapıldıktan sonra ballık atılarak ana arı, ana arı ızgarası ile kuluçkalığa hapsedilmiştir. Kovan içerisindeki çerçeveler Laidlaw (1979)’ın belirttiği şekilde Bal-Polen-Kapalı Yavru-Açık Yavru-Aşılama Çerçevesi-Açık Yavru-Kapalı Yavru-Polen-Bal olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Larva transferinden üç gün önce yapılan bu düzenleme ile birlikte başlatıcı koloniler dönem bitinceye kadar sürekli 1:1 oranında (1 kısım su + 1 kısım şeker) hazırlanan şeker şurubu ile beslenmiştir. Başlatıcı koloniler aynı zamanda bitirme kolonisi olarak da kullanılmıştır. Hazırlanan anasız başlatıcı koloniler anasızlığın hissedilmesi ile birlikte doğal ana arı yüksükleri oluşturmuşlardır. Bu koloniler

sık aralıklarla kontrol edilip doğal yüksükler imha edilmiştir (Güler ve ark. 1999).

3.2.4. Çiftleştirme Kutularının Hazırlanması

Denemeye başlamadan önce temel petekler uygun ölçülerde kesilip, 10X10 cm ebadındaki strafordan yapılmış iki bölmeli çiftleştirme kutularına takılmış ve kek bölmeleri kekle doldurulmuştur (Resim 3.2). Yüksükler çiftleştirme kutularına dağıtılmadan 3 gün önce arılıkta bulunan diğer kolonilerden birer çerçeve genç arı silkelenmiş ve çiftleştirme kutularına konulduktan sonra uçuş delikleri kapatılarak gölgede üç gün bekletilmiştir. Üçüncü günde uçuş delikleri açılmış ve 10 gün önce başlatma kolonilerine transfer edilen kapalı ana arı yüksükleri, içerisindeki ana arıya zarar vermeden küçük bir bıçakla kesilip tek tek çiftleştirme kutulara dağıtılmıştır. Deneme sonuna kadar kutulardaki arılar kekle beslenmiştir.

(14)

Resim 3.2. Çiftleştirme Kutularının Görünüşü

3.2.5. Damızlık Koloninin Hazırlanması

Esmer ve kabartılmış bir petek larva transferinden 4 gün önce damızlık koloninin

kuluçka sahasının ortasına konularak, ana arının yumurta atması sağlanmıştır. Aynı

zamanda koloniye her gün 1/1 oranında bir litre şeker şurubu verilmiştir. Dördüncü gün bu çerçeve çıkarılarak üzerindeki 0–24 saatlik yaştaki larvalar, önceden hazırlanmış ana arı yüksüklerine aktarılmıştır. Deneme süresi boyunca damızlık kolonisinin şeker şurubuyla beslenmesine devam edilmiştir (Genç 1997).

3.2.6. Larva Transferi

Damızlık kolonisinden transfer kaşığı yardımıyla bir kısım arı sütü ile birlikte alınan yaklaşık 12–24 saatlik yaştaki işçi arı larvaları, uygun bir aşılama odasında daha önce hazırlanmış ana arı yüksüklerine nakledilmiştir (Resim 3.3). Denemede kuru aşılama

(15)

yöntemi kullanılmıştır. Aşılama odası 25–30 derece sıcaklık, %50–60 nispi nem ve yeterli ışık seviyesi olacak şekilde hazırlanmıştır (Genç, 1997). Başlatma kolonilerine her defasında 30 adet olmak üzere bir dönemde (30x8) 240 ve tüm dönemler boyunca (240x3) 720 adet larva transfer edilmiştir.

3.2.7. Larva Kabul Oranı, Çıkış randımanı, Çiftleşme Öncesi Canlı Ağırlık ve Yumurtlama Öncesi Sürenin Hesaplanması

Başlatma kolonilerine verilen aşılı çerçeveler 10. günde çıkartılıp kontrolleri yapılmış ve larva kabul oranı aşağıdaki formül ile hesaplanmıştır:

Larva Kabul Oranı = (Çıkan Miktar/Tutan Miktar) x 100

Her başlatma kolonisindeki ana arı memeleri 10. günde kafeslere alınarak ana arıların kafes içerisinde çıkışları sağlanmış ve çıkış randımanı aşağıdaki formül ile hesaplanmıştır:

Çıkış Randımanı = (Çıkan miktar/Tutan miktar ) x 100

Her başlatma kolonisinden 15’er adet ana arının çıkış canlı ağırlıkları 1/10.000 hassasiyetindeki terazi ile tartılarak kaydedilmiş ve ana arı kafesleri ile çiftleştirme kutularına verilmiştir. Ana arıların çıkışından sonra çiftleşme kutularına yumurta bırakıp bırakmadığı günlük olarak kontrol edilerek yumurtlama öncesi süre hesaplanmıştır. Ana arının çıkışından ilk yumurta verdiği gün arasındaki süre yumurtlama öncesi süre olarak alınmıştır.

(16)

3.2.8. Ana Arıların Çiftleşme Oranı, Çiftleşme Sonrası Canlı Ağırlıkları ve Spermateka Çapının Belirlenmesi

Çiftleşme öncesi canlı ağırlığı belirlenen ana arılar çiftleşme kutularına verildikten 10 gün sonra kontrolleri yapılarak yumurtlamaya başlayan ana arılar belirlenmiş ve çiftleşme oranı aşağıdaki formül ile hesaplanmıştır:

Çiftleşme Oranı= (Çiftleşen miktar/Kutuya verilen miktar) x 100 )

Daha sonra bu ana arılar taşıyıcı kafeslere alınmış ve kafesleri ile birlikte 1/10.000 hassasiyetindeki terazide tartılarak çiftleşme sonrası canlı ağırlıkları hesaplanmıştır. Tartım işlemini takiben ana arıların sperma keseleri bir pens yardımıyla çıkartılarak etrafındaki yağ tabakası temizlenmiştir. Spermateka çapı mikroskop altında mikrometrik oküler

yardımıyla ölçülmüştür.

(17)

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

4.1 Larva Kabul Oranı

Ardahan İlinde Haziran–Eylül 2006 tarihleri arasında üç ayrı dönemde, değişik tip ve koloni gücünde başlatma kolonileri kullanılarak yapılan çalışma sonucunda elde edilen larva kabul oranlarına ait değerler Çizelge 4.1’de, değişim düzeyleri ise Şekil 4.1’de verilmiştir.

Çizelge 4.1. Larva Kabul Oranlarına (%) İlişkin Ortalama ve Standart Hata Değerleri

N X ± Sx Min. Max. P Dönem 1 2 3 8 8 7 62,92 ± 19,47 a 50,83 ± 2 0,91 ab 41,90 ± 20,54 b 33,33 20,00 13,33 83,33 80,00 73,33 P<0,05 Kovan Tipi Analı Anasız 11 12 44,55 ± 20,13 59,44 ± 20,44 13,33 23,33 76,67 83,33 Önemsiz Koloni Gücü 6 Çerçeveli 7 Çerçeveli 8 Çerçeveli 9 Çerçeveli 5 6 6 6 32,00 ± 11,69 c 41,11 ±18,22 bc 61,11 ± 16,28 ab 71,67 ± 13,12 a 20,00 13,33 36,67 46,67 50,00 70,00 83,33 83,33 P<0,01

Çizelge 4.1 incelendiğinde dönemlerin ve koloni gücünün larva kabul oranına etkisinin istatistiki olarak önemli olduğu görülmektedir (P<0,05). Dönem ortalamaları arasındaki farklılığı belirlemek için uygulanan DUNCAN çoklu karşılaştırma testinde, birinci dönem ortalama % 62,92 larva kabul oranıyla birinci gurupta, ikinci dönem ortalama % 50,83 larva kabul oranıyla hem birinci hem de ikinci gurupta yer alırken; üçüncü dönem ise ortalama % 41,90 larva kabul oranıyla ikinci gurupta yer almıştır. Ardahan koşullarında oğul dönemine isabet eden birinci dönem olan Haziran ve Temmuz aylarında polen ve nektar kaynaklarının bol olması nedeniyle en yüksek larva kabul oranının birinci dönemde gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu araştırmanın sonucu, İç Anadolu Bölgesinde Sivas koşullarında ve Çukurova Bölgesinde yapılan çalışmada dönemin larva kabul oranı üzerine önemli etkisinin olduğunu belirten araştırmacıların (Kaftanoğlu ve Kumova, 1992; Alpay ve Güler, 2004) sonuçları ile uyumludur.

(18)

Ana arısız başlatma kolonisinde larva kabul oranı (% 59,44), analı başlatma kolonilerinden (% 44,55) daha yüksek olduğu, ancak bu farkın istatistikî yönden önemsiz olduğu bulunmuştur (P> 0,05). Ana arı yetiştiriciliğinde uzun süre kullanılan anasız başlatma kolonilerinde kuluçka üretimi olmadığı için önemli ölçüde populasyon kaybı olmakta yada yalancı ana arı oluşturarak koloninin verimliliğinin kaybolması söz konusu olmaktadır. Başlatma kolonisi olarak ana arılı koloni kullanıldığı takdirde bahsedilen olumsuzluklar yaşanmayacak, ana arı üretimi yapılırken başlatma kolonisi de normal gelişimini sürdürecektir. Araştırma sonucunda başlatma kolonisinin analı veya anasız olmasının larva kabul oranına etkisi istatistikî olarak önemsiz çıkması yukarıda bahsedilen sebepten kaynaklandığı söylenebilir.

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90

6 Çerçeveli 7 Çerçeveli 8 Çerçeveli 9 Çerçeveli

Üretim Dönemi ve Koloni Gücü

L a rv a K a b u l O ra n ı (% ) 1.Dönem 2.Dönem 3.Dönem

Şekil 4.1. Üretim Dönemi ve Koloni Gücünün Larva Kabul Oranı Üzerine Etkisi

Çalışmada 6, 7, 8 ve 9 çerçeveli başlatma kolonilerinde larva kabul oranı sırasıyla % 32,00, % 41,11, % 61,11 ve % 71,67 olarak belirlenmiştir. Koloni gücünün larva kabul oranına etkisi istatistikî olarak önemli bulunmuştur (P<0,01). Koloni gücü ortalamaları arasındaki farklılığın belirlenmesi için DUNCAN çoklu karşılaştırma testi yapılmıştır. Test sonucuna baktığımızda en güçlü koloni gücüne sahip olan 9 çerçeveli başlatma kolonisi birinci gurupta, 8 çerçeveli başlatma kolonisi hem birinci hem de ikinci gurupta, 7 çerçeveli başlatma kolonisi ikinci ve üçüncü gurupta yer alırken 6 çerçeveli ergin arıya sahip başlatma kolonisi ise üçüncü gurupta yer almıştır. Güçlü başlatma kolonilerinde genç

(19)

işçi arı mevcudunun fazla olması sebebiyle aşılama yapılan larvalar daha yoğun beslenmekte ve daha yüksek larva kabul oranı gerçekleşmektedir. Güçlü başlatma kolonilerinde larva kabul oranın yüksek olması birçok araştırmacı tarafından da bildirilmektedir (Laidlaw, 1979; Kaftanoğlu ve Kumova, 1992; Dodoloğlu ve Genç, 1996). Bulunan larva kabul oranları literatürde bildirilen araştırmacıların bulgularından düşük çıkmıştır (Fıratlı, 1982; Gül ve Kaftanoğlu, 1990; Dodoloğlu ve Genç, 1996; Bulut, 2004). Bu durumun da koloni gücü ve ekoloji farklılığından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Larva kabul oranı bakımından dönem, kovan tipi ve koloni gücü arasındaki ikili (dönem x kovan tipi, dönem x koloni gücü ve kovan tipi x koloni gücü) ve üçlü (dönem x kovan tipi x koloni gücü) interakraksiyonlar (Ek 1) istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır (P>0,05).

4.2 Çıkış Randımanı

Üç ayrı dönemde değişik kovan tipi ve populasyon gücünde başlatma kolonileri kullanılarak elde edilen ana arı memelerinden çıkan ana arıların çıkış oranları belirlenerek Çizelge 4.2’de, çıkış randımanlarının değişimleri ise Şekil 4.2’de verilmiştir.

Çizelge 4.2. Ana Arı Çıkış Oranlarına (%) İlişkin Ortalama ve Standart Hata Değerleri

N X±Sx Min. Max. P Dönem 1 2 3 8 8 7 93,78±5,61 a 92,13±6,30 a 80,67±16,04 b 85,00 81,82 50,00 100 100 100 P<0,01 Kovan Tipi Analı Anasız 11 12 88,34±14,33 90,02±8,08 50,00 71,43 100 100 Önemsiz Koloni Gücü 6 Çerçeveli 7 Çerçeveli 8 Çerçeveli 9 Çerçeveli 5 6 6 6 89,62±11,78 82,49±16,80 91,83±7,70 93,00±5,00 71,43 50,00 83,33 85,71 100 95,24 100 100 Önemsiz

Çizelge 4.2 incelendiğinde çıkış randımanın 1 dönemde % 93,78, 2. dönemde % 92,13, 3. dönemde % 80,67 olarak bulunduğu; 1. dönemden 3. döneme gidildikçe çıkış randımanının düştüğü görülmektedir. Dönemlerin ana arı çıkış randımanına etkisi istatistikî olarak önemli bulunmuştur (P<0,01). Dönem ortalamaları arasındaki farklılığı belirlemek

(20)

için uygulanan DUNCAN çoklu karşılaştırma testi sonucunda birinci ve ikinci dönemler arasında farklılığın olmadığı görülmektedir. Her iki dönemde birinci gurupta yer alırken, üçüncü dönem ise ilk iki dönemden farklı olarak ikinci gurupta yer almıştır. Ana arıların memelerden çıkışına sıcaklığın, rutubetin ve ışığın etkisinin yanı sıra kovan içi şartlarında etkili olduğu bilinmektedir (Mirza et all, 1967; Zhdanova, 1967; Morse, 1979; Alpay ve Güler, 2004). Ardahan koşullarında Haziran ve Temmuz aylarında nispi nem miktarının Ağustos ve Eylül aylarına göre daha fazla olması sebebiyle çıkış randımanının da yüksek olduğu düşünülmektedir. 70 75 80 85 90 95

1.Dönem 2.Dönem 3.Dönem

Ç ık ış R a n d ım a n ı (% )

Şekil 4.2. Ana Arı Üretim Döneminin Çıkış Randımanı Üzerine Etkisi

Başlatma kolonilerinin ana arılı veya ana arısız olmasının çıkış randımanı üzerine etkisi istatistikî olarak önemsiz bulunmuştur (P>0,05). Aynı şekilde koloni gücünün de ana arı çıkış randımanı üzerine etkisi istatistikî olarak önemsiz bulunmuştur (P>0,05).

Çıkış randımanı bakımından dönem, kovan tipi ve koloni gücü arasındaki ikili (dönem x kovan tipi, dönem x koloni gücü ve kovan tipi x koloni gücü) ve üçlü (dönem x kovan tipi x koloni gücü) interakraksiyonlar (Ek 1) istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır (P>0,05).

(21)

4.3. Ana Arı Çiftleşme Öncesi Canlı Ağırlığı

Üç ayrı dönemde farklı kovan tipi ve değişik populasyon gücündeki başlatma kolonilerinde üretilen ana arıların çiftleşme öncesi canlı ağırlıklarına ait değerler çizelge 4.3’de, bunların değişimleri ise Şekil 4.3’de verilmiştir.

Çizelge 4.3. Ana Arı Çiftleşme Öncesi Ağırlığına (gr.) İlişkin Ortalama ve Standart Hata Değerleri

N X±Sx Min. Max. P Dönem 1 2 3 109 95 70 0,1820±0,0171 b 0,1785±0,0178 a 0,1662±0,0220 a 0,1337 0,1388 0,1126 0,2221 0,2111 0,2034 P<0,01 Kovan Tipi Analı Anasız 119 155 0,1756±0,0194 b 0,1776±0,0199 a 0,1181 0,1126 0,2124 0,2221 P<0,05 Koloni Gücü 6 Çerçeveli 7 Çerçeveli 8 Çerçeveli 9 Çerçeveli 43 60 84 87 0,1723±0,0192 b 0,1703±0,0208 b 0,1789±0,0196 a 0,01813±0,0179 a 0,1289 0,1126 0,1199 0,1364 0,2089 0,2063 0,2111 0,2221 P<0,01

Üretim döneminin çiftleşme öncesi canlı ağırlık üzerine etkisi istatistiki olarak önemli bulunmuştur (P<0,01). Dönemlere ait ana arıların çiftleşme öncesi canlı ağırlık ortalamaları arasındaki farklılığın belirlenmesi için yapılan DUNCAN çoklu karşılaştırma testine göre 1. dönem birinci gurupta yer alırken, ikinci ve üçüncü dönem ise ikinci gurupta yer almıştır. İkinci ve üçüncü dönemler arasında farklılık olamamakla beraber birinci dönemde farklı bir değer ortaya çıkmıştır.

Dönemler itibariyle elde edilen veriler incelendiğinde en yüksek çıkış canlı ağırlığı ortalama 182 mg. ile 15 Haziran–15 Temmuz tarihleri arasında yer alan birinci dönemde yetiştirilen ana arılarda elde edilmiştir. Ağustos ve Eylül aylarında yetiştirilen ana arıların canlı ağırlıklarında düşüş görülmektedir. Birinci dönemin denemenin yürütüldüğü bölgede nektar ve özellikle polen bakımından en zengin olduğu döneme yani oğul dönemine tekamül ettiği dikkate alınırsa literatür bildirilişleriyle uyumlu olduğu (Mirza et all, 1967, Zhdanova, 1967; Morse, 1979) görülmektedir. Daha sonraki dönemlerde ana arıların çiftleşme öncesi canlı ağırlıklarının düşük olması çevredeki nektar ve özellikle polen akımının zayıflamasından kaynaklandığı söylenebilir. Güler ve ark. (1999), Türkiye’deki önemli balarısı genotiplerinin üreme özellikleri üzerine yürüttükleri çalışmalarda en

(22)

yüksek ana arı çıkış ağırlığını Haziran ayında ortalama 185,5±5,9 mg, en düşük ise Mayıs ayında ortalama 156,3±2,6 olarak belirlemiş ve üretim döneminin ana arı çıkış ağırlığı üzerine etkili olduğunu bulmuşlardır. Yapılan çalışmada üretim döneminin ana arı çiftleşme öncesi canlı ağırlığı üzerine etkili olduğu ve elde edilen ortalama ana arı çıkış ağırlıklarının Güler ve ark.(1999)’nın bulduğu sonuçlarla uyumlu olduğu görülmektedir.

Başlatma kolonilerinin analı olup olmamasının çiftleşme öncesi canlı ağırlık üzerine etkisi istatistikî olarak önemli bulunmuştur (P<0.05). Ana arısız başlatma kolonilerinde yetiştirilen ana arıların çıkış ağırlıkları, ana arılı başlatma kolonilerinde yetiştirilen ana arıların çıkış ağırlıklarından daha yüksek ortalamaya sahip olduğu görülmektedir. Bazı araştırmacılarda çalışmalarında benzer sonuçlar ortaya koymuşlardır (Shawer, 1980; Fıratlı, 1982).

Koloni gücünün, ana arıların çıkış ağırlığı üzerine olan etkisi istatistikî olarak önemli bulunmuştur (P<0.01). Çizelge 4.3’de ve Şekil 4.3’de görüldüğü gibi başlatma kolonisi gücü arttıkça, yetiştirilen ana arıların çıkış ağırlıkları da artmaktadır. Farklı güçteki kolonilerde üretilen ana arıların çıkış ağırlık ortalamaları arasındaki farklılığın belirlenmesi için yapılan DUNCAN testine göre 9 ve 8 çerçeveli ergin arıya sahip başlatma kolonilerinde üretilen ana arılar birinci gurupta yer alırken, 7 ve 6 çerçeveli ergin arıya sahip başlatma kolonilerinden üretilen ana arılar ikinci gurupta yer almışlardır. Güçlü kolonilerin ana arı olacak larvaları daha fazla arı sütü ile beslemeleri ana arının canlı ağırlığının fazla olmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla oğul döneminde anasız ve güçlü başlatma kolonisi kullanılmak suretiyle ana arıların canlı ağırlıklarında önemli derecede artış sağlanabileceği söylenebilir.

(23)

0 50 100 150 200 250 Analı 6 ç Analı 7 ç Analı 8 ç Analı 9 ç Anasız-6 ç Anasız-7 ç Anasız-8 ç Anasız-9 ç Üretim Dönemi, Kovan Tipi ve Koloni Gücü

Ç if tl e ş m e Ö n c e s i C a n lı A ğ ır lı k ( m g ) 1. Dönem 2. Dönem 3. Dönem

Şekil 4.3. Üretim Dönemi, Kovan Tipi ve Koloni Gücünün Çiftleşme Öncesi Canlı Ağırlığı Üzerine Etkisi

Dönem ile ana arıların çıkış ağırlıkları arasında korelasyon: r = 0,307, koloni gücü ile çıkış ağırlığı arasında ise: r = 0,204 olarak bulunmuştur. Ana arıların çıkış ağırlıkları ile yetiştirildikleri dönem ve başlatma kolonisinin populasyon gücü arasında yüksek bir ilişki olduğu görülmektedir. Bu ilişki bazı araştırmacılar tarafından da belirlenmiştir (Woyke, 1971, Fıratlı, 1982).

Ana arı çiftleşme öncesi canlı ağırlığı bakımından dönem, kovan tipi ve koloni gücü arasındaki ikili (dönem x kovan tipi, dönem x koloni gücü ve kovan tipi x koloni gücü) ve üçlü (dönem x kovan tipi x koloni gücü) interakraksiyonlar (Ek 1) istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır (P>0,05).

(24)

4.4 Ana Arı Çiftleşme Oranları

Üç ayrı dönemde değişik kovan tipi ve populasyon gücündeki başlatma kolonilerinde yetiştirilen ana arılara ait çiftleşme oranları ile ilgili değerler Çizelge 4.4’de, bununla ilgili değişimler ise Şekil 4.4’de verilmiştir.

Çizelge 4.4. Ana Arı Çiftleşme Oranlarına (%) İlişkin Ortalama ve Standart Hata Değerleri

N X±Sx Min. Max. P Dönem 1 2 3 8 8 7 94,06±5,04 a 83,43±11,63 b 65,28±9,54 c 84,62 66,67 50,00 100 95,00 75,00 P<0,01 Kovan Tipi Analı Anasız 11 12 81,30±17,39 81,88±12,71 50,00 60,00 100 95,83 Önemsiz Koloni Gücü 6 Çerçeveli 7 Çerçeveli 8 Çerçeveli 9 Çerçeveli 5 6 6 6 80,04±16,42 73,25±17,65 84,95±13,25 87,91±10,52 60,00 50,00 63,64 75,00 100 95,00 95,83 100 Önemsiz

Dönemlerin ana arıların çiftleşme oranı üzerine etkisi istatistikî yönden önemli bulunmuştur (P<0.01). 4.4 nolu Çizelgede dönemler itibariyle elde edilen verilere bakıldığında çiftleşme oranının % 94,06 ile Haziran-Temmuz döneminde yetiştirilen ana arılarda en yüksek, Ağustos-Eylül döneminde yetiştirilen ana arılarda % 65,28 ile en düşük gerçekleştiği görülmektedir. Dönemler itibariyle, ana arıların çiftleşme oranları arasındaki farklılığı belirlemek için yapılan DUNCAN testine göre, birinci dönemde çiftleşen analar 1. gurupta, ikinci dönemdeki analar 2. gurupta yer alırken üçüncü dönemdeki analar ise 3. gurupta yer almışlardır. Haziran Temmuz döneminde yetiştirilen ana arıların çiftleşme oranının yüksek olmasının nedeni o dönemde erkek arı sayısının fazla olması ve canlı ağırlığı fazla olan daha güçlü ana arıların oğul dönemi olan bu dönemde yetişmiş olmasından kaynaklanabilir (Mirza et all, 1967; Zhdanova, 1967; Morse, 1979).

(25)

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100

1.Dönem 2.Dönem 3.Dönem

A n a A rı Ç if tl e ş m e O ra n ı (% )

Şekil 4.4. Üretim Döneminin Çiftleşme Oranı Üzerine Etkisi

Kovan tipinin ve koloni gücünün farklı olmasının ana arıların çiftleşme oranlarında bir farklılık oluşturmadığı görülmektedir. Elde edilen çiftleşme oranlarının literatür bildirişleriyle (Kaftanoğlu ve ark., 1992; Dodoloğlu ve Genç, 1996) uyumlu olduğu görülmektedir.

Ana arı çiftleşme oranları bakımından dönem, kovan tipi ve koloni gücü arasındaki ikili (dönem x kovan tipi, dönem x koloni gücü ve kovan tipi x koloni gücü) ve üçlü (dönem x kovan tipi x koloni gücü) interakraksiyonlar (Ek 1) istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır (P>0,05).

(26)

4.5 Yumurtlama Öncesi Süre

Ayrı dönemlerde farklı kovan tipi ve değişik güçteki başlatma kolonilerinde yetiştirilen ana arıların yumurtlama öncesi süreleriyle ilgili değerler Çizelge 4.5’de, bu değerlerin değişimleri ise Şekil 4.5’de verilmiştir.

Çizelge 4.5. Yumurtlama Öncesi Süreye(gün) İlişkin Ortalama ve Standart Hata Değerleri

N X±Sx Min. Max. P Dönem 1 2 3 106 85 52 9,96±1,37 c 10,88±1,55 b 12,15±1,82 a 8,00 8,00 9,00 13,00 14,00 15,00 P<0,01 Kovan Tipi Analı Anasız 104 139 10,78±1,77 10,73±1,73 8,00 8,00 15,00 15,00 Önemsiz Koloni Gücü 6 Çerçeveli 7 Çerçeveli 8 Çerçeveli 9 Çerçeveli 36 48 75 84 10,28±1,58 10,75±1,54 10,89±1,90 10,83±1,78 8,00 8,00 8,00 8,00 14,00 14,00 15,00 15,00 Önemsiz

Yumurtlama öncesi süreye ilişkin Çizelge 4.5. incelendiğinde kovan tipi ve koloni gücünün herhangi bir farklılık oluşturmadığı görülmektedir. Yani çiftleşme öncesi süreye kovan tipinin ve koloni gücünün etkisinin olmadığı belirlenmiştir(P>0,05). Ancak dönemin etkisi istatistiki yönden önemli bulunmuştur (P<0.01). Yumurtlama öncesi süre en kısa 9,96 gün olarak birinci dönem (Haziran-Temmuz), en uzun ise 12,15 gün olarak üçüncü dönemde (Ağustos-Eylül) gerçekleşmiştir. Ardahan Bölgesinde oğul dönemine isabet eden Haziran-Temmuz döneminde yetişen ana arılar daha iyi beslenerek eşey olgunluğa daha kısa zamanda ulaşmakta; bu nedenle daha çabuk çiftleşerek yumurtlamaya başlamaktadırlar (Gül ve Kaftanoğlu 1990, Güler ve ark., 1999, Güler 1999).

(27)

0,00 2,00 4,00 6,00 8,00 10,00 12,00 14,00

1.Dönem 2.Dönem 3.Dönem

Y u m u rt la m a Ö n c e s i S ü re (G ü n )

Şekil 4. 5. Üretim Döneminin Yumurtlama Öncesi Süre Üzerine Etkisi

Yumurtlama öncesi süre bakımından dönem, kovan tipi ve koloni gücü arasındaki ikili (dönem x kovan tipi, dönem x koloni gücü ve kovan tipi x koloni gücü) ve üçlü (dönem x kovan tipi x koloni gücü) interakraksiyonlar (Ek 1) istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır (P>0,05).

Bu çalışmada yumurtlama öncesi süre ile ilgili elde edilen ortalama veriler en kısa 9,96 gün ve en uzun 12.15 gün olarak belirlenmiş olup, literatür bildirişleriyle (Gül ve Kaftanoğlu, 1990; Dodoloğlu ve Genç, 1996; Güler, 1998; Güler ve ark., 1999; Bulut, 2004) uyumlu çıkmıştır.

(28)

4.6. Ana Arı Çiftleşme Sonrası Canlı Ağırlığı

Üç ayrı dönemde değişik tip ve güçte başlatma kolonilerinde üretilen ana arılara ait çiftleşme sonrası canlı ağırlıklarıyla ilgili değerler belirlenerek Çizelge 4.6’da verilmiştir.

Çizelge 4.6. Ana Arı Çiftleşme Sonrası Ağırlığına (gr.) İlişkin Ortalama ve Standart Hata Değerleri

N X±Sx Min. Max. P Dönem 1 2 3 106 85 52 0,1922±0,0170 0,1868±0,0174 0,1762±0,0201 0,1393 0,1500 0,1407 0,2307 0,2151 0,2151 Önemsiz Kovan Tipi Analı Anasız 104 139 0,1857±0,0180 0,1877±0,0194 0,1393 0,1407 0,2265 0,2307 Önemsiz Koloni Gücü 6 Çerçeveli 7 Çerçeveli 8 Çerçeveli 9 Çerçeveli 36 48 75 84 0,1801±0,0195 0,1808±0,0179 0,1899±0,0182 0,1906±0,0181 0,1393 0,1416 0,1474 0,1485 0,2122 0,2140 0,2201 0,2307 Önemsiz

Analiz sonucunda ana arı üretim döneminin, başlatma kolonisinin analı veya anasız olmasının, çiftleşme sonrası canlı ağırlık üzerine etkisinin istatistikî olarak önemli olmadığı görülmektedir (P>0.05). Aynı şekilde başlatma kolonisi gücünün de çiftleşme sonrası canlı ağırlık üzerine etkisinin önemli olmadığı belirlenmiştir (P>0.01).

Bu çalışmada 185.6 mg olarak belirlenmiş olan çiftleşme sonrası canlı ağırlık, Güler (1998)’in, Ardahan yöresi bal arıları ile ilgili yaptığı çalışmada belirlediği 186.9 mg çiftleşme sonrası canlı ağırlık ile uyumlu olduğu görülmektedir.

Ana arı çiftleşme sonrası canlı ağırlığı bakımından dönem, kovan tipi ve koloni gücü arasındaki ikili (dönem x kovan tipi, dönem x koloni gücü ve kovan tipi x koloni gücü) ve üçlü (dönem x kovan tipi x koloni gücü) interakraksiyonlar (Ek 1) istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır (P>0,05).

(29)

4.7. Spermateka Çapı

Ayrı dönemlerde farklı kovan tipi ve değişik güçteki başlatma kolonilerinde yetiştirilen ana arıların spermateka çaplarıyla ilgili değerler Çizelge 4.7’de, bu değerlerin değişimleri Şekil 4.6’da verilmiştir.

Çizelge 4.7. Ana Arı Spermateka Çaplarına (mm) İlişkin Ortalama ve Standart Hata Değerleri

N X±Sx Min. Max. P Dönem 1 2 3 106 85 52 0,97±0,12 b 0,96±1,12 b 0,95±1,11 a 0,73 0,74 0,75 1,28 1,29 1,22 P<0,05 Kovan Tipi Analı Anasız 104 139 0,97±0,11 0,96±0,13 0,74 0,73 1,28 1,29 Önemsiz Koloni Gücü 6 Çerçeveli 7 Çerçeveli 8 Çerçeveli 9 Çerçeveli 36 48 75 84 0,96±0,08 0,96±0,11 0,97±0,13 0,97±0,13 0,81 0,81 0,73 0,74 1,18 1,29 1,27 1,28 Önemsiz

Ardahan koşullarında yürütülen bu çalışmada, ana arı üretim döneminin, spermateka çapı üzerine olan etkisi istatisitiki olarak önemli bulunmuştur (P<0.05). Dönemler itibariyle spermateka çapı ortalamaları arasındaki farklılığı belirlemek için DUNCAN çoklu karşılaştırma testi yapılmıştır. Buna göre birinci ve ikinci dönem ortalama 0,97 mm ve 0,96 mm değerleriyle birinci gurupta yer alırken, üçüncü dönem ise 0,95 mm değeriyle ikinci grupta yer almıştır. Yani ana arılara ait spermateka çapı 1. ve 2. dönemde en yüksek değeri oluştururken, 3. döneme gidildikçe azaldığı görülmüştür. Oğul dönemine isabet eden birinci dönemde nektar ve polen kaynakların fazla olduğu; ana arıların bu dönemde daha iyi beslendikleri için canlı ağırlıklarının ve dolayısıyla spermateka çaplarının daha büyük olduğu düşünülmektedir. Çalışmada ana arılara ait ortalama spermateka çapı 0.96 mm olarak gerçekleşmiştir. Bu sonucun literatürde belirtilen araştırmacıların bildirişleriyle uyumlu olduğu görülmektedir (Dodoloğlu ve Genç, 1996).

(30)

0,94 0,945 0,95 0,955 0,96 0,965 0,97 0,975

1.Dönem 2.Dönem 3.Dönem

S p e rm a te k a Ç a p ı (m m )

Şekil 4.6. Üretim Döneminin Spermateka Çapı Üzerine Etkisi

Başlatma kolonisinin analı veya anasız olmasının ve koloni gücünün spermateka çapı üzerine etkisi istatistiki yönden önemsiz bulunmuştur (P>0.05).

Spermateka çapı bakımından dönem, kovan tipi ve koloni gücü arasındaki ikili (dönem x kovan tipi, dönem x koloni gücü ve kovan tipi x koloni gücü) ve üçlü (dönem x kovan tipi x koloni gücü) interakraksiyonlar (Ek 1) istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır (P>0,05).

(31)

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu çalışmada Ardahan koşullarında larva transfer yöntemi ile üç ayrı dönemde, farklı kovan tipi ve koloni gücündeki başlatma kolonileri kullanılarak ana arı üretimi yapılmıştır. Üretilen ana arılarda, yetiştirme döneminin, başlatma kolonilerinin analı veya anasız olmasının ve koloni gücünün larva kabul oranı ve ana arı kalitesi üzerine etkileri araştırılmıştır.

Ana arı üretiminde başarıyı sağlamanın ilk aşaması larva kabul oranının yeterli seviyede olmasıdır. Ardahan koşullarında yürütülen bu çalışmada larva kabul oranına, ana arı üretim dönemi ve farklı güçteki başlatma kolonilerinin etkisinin önemli olduğu, ancak başlatma kolonilerinin ana arılı ya da ana arısız olmasının herhangi bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Ana arı üretiminde, larva kabul oranının başarısı, yetiştirildiği dönem ve larvaları besleyici arıların çok olması yada larvaların iyi beslenmesi ile ilgili olduğu görülmektedir. Ana arı çıkış randımanı da dediğimiz, ana arıların memelerden çıkış oranlarında ise sadece ana arı üretim döneminin etkisinin önemli olduğu, başlatma kolonisinin analı veya anasız olması ve farklı güçlerde olmasının herhangi bir etkisinin olmadığı görülmektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda, Ardahan koşullarında ana arı üretiminin Haziran–Temmuz aylarında ve güçlü başlatma kolonileri kullanılarak yapılmasının larva kabul oranında başarıyı attıracağı anlaşılmaktadır.

Ana arı kalite kriterleri arasında, ana arı çıkış ağırlığı da denilen çiftleşme öncesi canlı ağırlığı oldukça önemlidir. Araştırmada, ana arı üretim dönemi, başlatma kolonisinin gücü ve analı veya anasız olmasının, ana arı çıkış ağırlığına etkisinin önemli olduğu belirlenmiştir. Birçok araştırmacı çıkış ağırlığı ile ovaryum ağırlığı, ovariol sayısı, spermateka çapı ve spermatekada depolanan spermatozoa miktarı arasında yüksek ilişki olduğunu belirlemiştir (Woyke 1971, Fıratlı, 1982). Bu çalışmada da ana arı çıkış ağırlığı ile yetiştirme dönemi (r=0,307) ve başlatma koloni gücü (r=0,204) arasında önemli koralasyon bulunduğu belirlenmiştir. Ana arıların çiftleşme öncesi canlı ağırlıklarının seleksiyon kriteri olarak kullanılmasının isabet oranını artırabileceği kaydedilmektedir (Woyke 1971).

(32)

Araştırma sonuçlarından, ana arı çiftleşme oranına, yumurtlama öncesi süreye ve spermateka çapına sadece yetiştirme döneminin etkisinin önemli olduğu belirlenmiştir. Bahsedilen özelliklere başlatma kolonisi gücünün ve analı veya anasız olmasının herhangi bir etkisinin olmadığı görülmektedir. Çiftleşme sonrası canlı ağırlığa ise ne yetiştirme döneminin nede başlatma kolonisinin tipi ve koloni gücünün herhangi bir etkisinin olmadığı görülmüştür.

Türkiye’de koloni sayısının yüksek olmasına rağmen koloni başına verim, gelişmiş ülkelerin ortalamasının oldukça altındadır. Bu verim düşüklüğünün en önemli nedenlerinden biri üstün nitelikli ana arı üretimi ve kullanımının olmamasıdır. Ana arının üreme yeteneği, yumurtlama gücü, ana arının yumurtalıklarının kapasitesi ve onu oluşturan yumurta tüplerinin sayısı ile sınırlıdır. Bu kapasitenin kullanımı ana arının beslenme durumuna, kovan içi koşullara ve yıllık biyolojik döngüye bağlı olarak değişmektedir. Ana arının nitelikli olması ise, genetik özellikler bir yana, ana arı üretiminde aşılanan larva yaşı, başlatma kolonilerinin gücü, besin kaynaklarının bolluğu yani yetiştirildiği dönem ile sağlanabilmektedir (Fıratlı. 2007).

Türkiye’de kontrollü şartlarda ana arı üretiminin geçmişi yirmi otuz yıla dayanmaktadır. Dolayısıyla ana arı üretiminin daha yeni olması nedeniyle, arı yetiştiricilerinin ana arı hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, damızlıkçı ana arı işletmesinin sadece iki tane olması, aynı zamanda yeterli miktarda ana arı üretiminin yapılamaması gibi olumsuzlukların giderilemediği görülmektedir.

Ardahan bölgesi Ülkemizde Kafkas arı ırkının gen merkezi olarak izole edilmiştir. Bu bölgede Kafkas arı ırkı saf olarak yetiştirilmekte ve burada üretilen ana arılar diğer bölgelere satılmaktadır. Dolayısıyla üretilen ana arıların hem kalitesi hem de miktarı önem arz etmektedir. Yapılan bu çalışmada Ardahan koşullarında en iyi ana arı üretim mevsiminin Haziran–Temmuz ayları olduğu anlaşılmaktadır. Bu aydan sonra yapılan üretimlerde hem larva kabul oranında hem de ana arı kalitesinde düşmeler görülmektedir.

(33)

Sonuç olarak, Ana arı üretimi yapacak işletmelerin yetiştirme mevsimine dikkat etmeleri; başlatma kolonilerini güçlü ve ana anasız kolonilerden seçmeleri söylenebilir.

(34)

EKLER

Ek 1. İstatistik Analiz Sonuçları

Ek 1.1. Varyasyon Analiz Tablosu

Varyasyon

Kaynakları İncelenen Özelikler

Kareler Toplamı Serbestlik Derecesi Kareler Ortalaması F P Dönem

Yumurtlama öncesi süre 89.039 2 44.519 17.891 0.000

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 9.970*00.(-03) 2 4.985*00(-03) 16.270 0.000

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 8.818*00.(-03) 2 4.409*00(-03) 14.860 0.000

Spermateka çapı 1.568*00(-02) 2 7.840*00(-03) 0.513 0.599

Kovan tipi

Yumurtlama öncesi süre 1.692 1 1.692 0.680 0.410

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 1.650*00(-03) 1 1.650*00(-03) 5.384 0.021

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 1.404*00(-03) 1 1.404*00(-03) 4.732 0.031

Spermateka çapı 4.891*00(-05) 1 4.891*00(-05) 0.003 0.955

Koloni gücü

Yumurtlama öncesi süre 3.661 3 1.220 0.490 0.689

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 7.352*00(-03) 3 2.451*00(-03) 7.999 0.000

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 6.489*00(-03) 3 2.163*00(-03) 7.290 0.000

Spermateka çapı 1.171*00(-02) 3 3.902*00(-03) 0.255 0.857

Dönem*kovan tipi

Yumurtlama öncesi süre .682 2 0.341 0.137 0.872

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 5.274*00(-04) 2 2.637*00(-04) 0.861 0.424

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 3.122*00(-04) 2 1.561*00(-04) 0.526 0.592

Spermateka çapı 4.895*00(-03) 2 2.447*00(-03) 0.160 0.852

Dönem*koloni gücü

Yumurtlama öncesi süre 4.121 6 0.687 0.276 0.948

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 4.580*00(-04) 6 7.633*00(-05) 0.249 0.959

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 5.026*00(-04) 6 8.377*00(-05) 0.282 0.945

Spermateka çapı 1.489*00(-02) 6 2.482*00(-03) 0.162 0.986

Kovan tipi*koloni gücü

Yumurtlama öncesi süre 2.972 3 0.991 0.398 0.754

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 1.277*00(-04) 3 4.256*00(-05) 0.139 0.937

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 1.604*00(-04) 3 5.348*00(-05) 0.180 0.910

Spermateka çapı 9.698*00(-03) 3 3.233*00(-03) 0.212 0.888

Dönem*kovan tipi*koloni gücü

Yumurtlama öncesi süre 5.348 5 1.070 0.430 0.828

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 5.762*00(-04) 5 1.152*00(-04) 0.376 0.865

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 3.877*00(-04) 5 7.753*00(-05) 0.261 0.934

Spermateka çapı 6.993*00(-03) 5 1.399*00(-03) 0.092 0.993

Hata

Yumurtlama öncesi süre 547.450 220 2.488

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 6.741*00(-02) 220 3.064*00(-04)

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 6.527*00(-02) 220 2.967*00(-04)

Spermateka çapı 3.361 220 1.528*00(-02)

Toplam

Yumurtlama öncesi süre 28835.000 243

Çiftleşme öncesi canlı ağırlık 7.711 243

Çiftleşme sonrası canlı ağırlık 8.571 243

(35)

Ek 1.2. Duncan Test Sonuçları

a) Üretim Döneminin Çiftleşme Öncesi Canlı Ağırlığa Etkisi ile İlgili Duncan Test Sonuçları

N Gruplar Dönem 1 2 3 52 0.1658 2 85 0.1777 1 106 0.1822 P 1.000 0.123

b) Koloni Gücünün Çiftleşme Öncesi Canlı Ağırlık Üzerine Etkisi ile İlgili Duncan Test Sonuçları

N Gruplar Koloni gücü 1 2 6 Çerçeveli 36 0.1707 7 Çerçeveli 48 0.1707 8 Çerçeveli 75 0.1798 9 Çerçeveli 84 0.1812 P 0.984 0.674

c) Üretim Döneminin Yumurtlama Öncesi Süreye Etkisi ile İlgili Duncan Test Sonuçları

N Gruplar Dönem 1 2 3 1 106 9.9623 2 85 10.8824 3 52 12.1538 P 1.000 1.000 1.000

d) Üretim Döneminin Spermateka Çapı Üzerine Etkisi ile İlgili Duncan Test Sonuçları

N Gruplar Dönem 1 3 52 0.9494 2 85 0.9661 1 106 0.9708 P 0.323

(36)

KAYNAKLAR

Alpay, H., Güler, A., 2004. Önemli Balarısı (Apis mellifera L.) Genotiplerinin Üreme

Özellikleri. www. 4uzbk.sdu.edu.tr/4UZBK/HYB/HYB012.

Bulut, G., 2004. Farklı Arı Irklarının Bazı Üreme Gelişme Özellikleri İle Juvenil Hormon Analoğu ”Methopherene” Uygulamasının Ana Arı Kalitesi Üzerine Etkileri. (Doktora Tezi). Çukurova Üniv. Fen Bilimleri Enst., Adana.

Cale, G. H., Banker, R., Power, J. 1975. Management for honey production. Pp.335- 412. Forom the hive and the honeybee. Eds. Dadant and Sons. USA.

Doğaroğlu, M., 2004. Modern Arıcılık Teknikleri Kitabı. T.Ü. Ziraat Fakültesi. Tekirdağ. 975:21, 204–205

Dodoloğlu, A., Genç, F., 1996. Larva transferi Yöntemi ve Doğal Yüksükler Kullanılarak Yetiştirilen Ana Arıların Bazı Özelliklerinin Karşılaştırılması. Hayvancılık’96 Ulusal Kongresi. Cilt 1: Bildiriler, 18–20 Eylül 1996 İzmir

Fıratlı, Ç., 1982. Ana Arı Üretim Yöntemleri Üzerine Bir Araştırma, A.Ü.Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü. Doktora Tezi, Ankara. s59.

Fıratlı, Ç., 1988. Kontrollü Ana Arı Üretiminin Önemi ve Üretim Yöntemleri. Marmara Bölgesi 1. Arıcılık Semineri 10–11 Şubat 1988. Bursa

Fıratlı, Ç., Genç, F., Karacaoglu, M., Gençer, H. V. 2000. Türkiye’de arıcılığın karşılaştırmalı analizi, sorunlar- öneriler. Türkiye Ziraat Mühendisligi V. Teknik, Kongresi, (17-21 Ocak 2000), Ankara.

Fıratlı, Ç., 2007. Türkiye’de Ana Arı Yetiştiriciliği. Ege Bölgesi Arıcılık Semineri 15-16 Şubat 2007. İzmir. s13.

(37)

Genç, F., 1992. Bal arısı (Apis mellifer L.) kolonilerinde farklı yaşta ana arı kullanımının koloni performansına etkileri. Doğu Anadolu Bölgesi 1. Arıcılık Semineri, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Tesisi, Erzurum. s76-95

Genç, F., 1997. Arıcılığın Temel Esasları. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Tesisi, Erzurum. 166:189-199

Gül, M., Kaftanoğlu, O., 1990. Çukuroa Bölgesi koşullarında ana arı yetiştiriciliğinde uygulanan larva transfer yöntemlerinin yetiştirilen ana arıların kalitesine olan etkileri üzerine bir araştırma. Ç.Ü. Fen ve Müh. Bil. Derg., 4(2) : 41-53.

Güler, A., 1998. Ardahan Yöresi Bal Arısı ( Apis mellifer L.)’ nın Morfolojik, Fizyolojik ve Üreme Özellikleri. Karadeniz Bölgesi Tarım Sempozyumu. 4-5 Ocak 1999. O.M.Ü. Ziraat Fakültesi. Samsun. Araştırma Seri No:5, 263-273

Güler , A., Kaftanoğlu, O., 1999. Türkiye’deki önemli bal arısı (Apis mellifera L.) ırk ve ekotiplerinin göçer arıcılık koşullarında performanslarının karşılaştırılması. Doğa Tr. J. Of Veterinary and Animal Sciences. 23(1999) Ek Sayı 3 577-581 TÜBİTAK.

Güler, A., Korkmaz A., Kaftanoğlu O., 1999. Reproductive characteristics of Turkish honeybee (Apis mellifera L.) genotypes. Hayvansal Üretim 39-40:113-119. Ege Üniversitesi, Ziraat fakültesi, Zootekni Bölümü, İZMİR.

Harbo, J. R. 1986. Oviposition rates of instrumentally inseminated and naturally mated queen honeybees (Hymenoptera: Apidae). Ann. Ent. Soc. Am.; 79:112-115.

Kaftanoğlu , O., 1988. Arıcılıkta Yapay Tohumlama ve Pratikte Uygulama Olanakları. Marmara Bölgesi 1. Arıcılık Semineri Bildirileri, Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Bursa. s76-85

(38)

Kaftanoğlu, O., Kumova, U., Yeninar, H., 1992. Ana Arı Yetiştiriciliğinin Önemi ve Ana arı Kalitesini Etkileyen Faktörler. Doğu Anadolu Bölgesi 1. Arıcılık Semineri. Erzurum, 1992. S: 48-60

Kaftanoğlu, O., Kumova, U., 1992. Çukurova Bölgesi Koşullarında Ana Arı Yetiştirme Mevsiminin Ana Arı Kalitesine Olan Etkileri. TÜBİTAK Doğa Dergisi, 16:569-577

Laidlaw, H., 1979. Contemporary Queen Rearing, Dadant and Sons, Hamilton iIIinois, 199p.

Lensky, Y. 1971. Rearing queen Honeybee Larvae in queenright colonies. J. Apic. Res.10(2): 99–101

Medina, M. L. and Goncalves, S. L. 2001. Effect of weight at emergence of Africanized

(Apis mellifera L.) virgin queens on their acceptance and beginning of oviposition. American Bee Journal. 141:3,213-215.

Mirza, E., Dragan, M., Sherbanescu, S., 1967. Seasonal Variability in the Weight of Emerging Queens, XXst İnt. Apic. Conc. Of Apimondia, Bucharest, Romania. 269-273.

Morse, R.A., 1979. Rearing Queen Honey Bees, Wicwas Press, İthaca. N.Y. 128.

Önder, H., 2007. Using Permutation Tests to Reduce Type I and II Errors for Small Ruminant Research. J. Appl. Anim. Res. 32 (2007) : 69 – 72

Shawer, M. B. 1980. Evaluation of different artificial rearing procedures of honey bee queens. J.Agric.Res. Tanta Univ., 6(2):338-343.

Szabo, T. I. 1973. Relationship between weight of honeybee queens (A. mellifera L.) at emergence and cassation of egg laying. Am. Bee J., 113:250-251

(39)

Zhdanova, T.S., 1967. Influence of Nest Temparature on Quality of Queens Produced Artificially. XXIst In Apic. Conf. Of Apimondia, Bucharest, Romania. 245:9.

Woyke, J., 1967. Rearing Conditions and the Number of Sperms Reaching the Spermatecha. XXI. Int. Apic. Cong. Of Apimondia, Bucharest, Romania, 1967;232-4.

Woyke, J. 1971. Correlation between the age at which honeybee brood was grafted characteristics of resultant queen and insemination. J. of Apic. Res., 10(1):45-55.

(40)

ÖZGEÇMİŞ

1979 yılında Amasya ili Göynücek ilçesine bağlı Şarklı köyünde doğdu. İlköğrenimini Bekdemir Köyü İlköğretim Okulunda, ortaöğrenimini Amasya Lisesinde tamamladı. Lise öğrenimini Burdur-Tefenni Ziraat Meslek Lisesi ve Amasya-Gökhöyük Ziraat Meslek Lisesinde yaptı. 1999 yılında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Hayvansal Üretim Programına girerek, 2003 yılında Zootekni bölümünden mezun oldu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Ankara, Amasya, Ardahan ve Çorum teşkilatlarında Ziraat Teknisyeni ve Ziraat Mühendisi olarak görev yaptı. Halen Çorum-Ortaköy İlçe Tarım Müdürlüğünde görevli olup, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Yüksek Lisans öğrencisidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

1- Pistonlu (silindirli) kompresörler : Silindir durumuna göre yatık veya düşey (dikey) tipleri olan bu kompresörlerin elektrik motoru ve yağ kısmı sızdırmaz kapalı

Bu dersin temel amacı, geleceğin öğretmenlerinin ana-babalarla çocuklarının sağlıklı bireysel gelişimi için işbirliği yapmayı ve onları desteklemeyi öğrenmesidir.

Şahin, &#34;Baştan sona kent planlamasından ulaşım planlamasına, ulaşım planlamasından raylı sistem inşaat plan ve programına, oradan da finansal kaynak planlamasına kadar her

Bu yazıda yurt dışı seyahat öyküsü olmayan, albendazol tedavisine cevap alınmayıp tedavide oral ivermek- tin kullanılan atipik yerleşimli lezyonları olan çocuk

ARAKONAK/ORGAN T. saginata İnsan - Bağırsak Cys. solium İnsan - Bağırsak Cys. hydatigena Karnivor - Bağırsak Cys. pisiformis Karnivor - Bağırsak Cys. ovis Karnivor -

Birden fazla erkek anasının erkek arıları ile çiftleşen bir ana arının dölleri arasındaki akrabalık: a-a, süper kız kardeşler; a- b, tam kız kardeşler; b-c, yarım

Bizim kelime- lerimiz, bizim düşüncelerimiz, bizim kültürümüz, gönülden kâğıda ahenk- le damlayan bizim mürekkebimiz.. Sorulduğu zaman “Aman benden uzak

[r]