Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı ZaferŞahin , bir kentin ulaşım sorununun sağlıklı bir biçimde çözülebilmesi için önce kentin nereye ve nasıl büyüyeceğine, nerede ve ne tür kullanımlar olacağına bakılması gerektiğini ifade etti.
"Ankara'nın bir üst ölçekli plan ile bir ulaşım ana planının olması gerekir. Bu planlar yapıldıktan sonra da bu planlar doğrultusunda ulaşım yatırımları yönlendirilir" diyen Şahin, planlama sürecinde siyasal yönlendirmelerin etkili olmaması gerektiğini ifade etti. Şahin, şöyle devam etti:
"Ankara'ya baktığımızda ne görüyoruz? Ankara'ya baktığımızda maalesef 1990 yılından bu yana üst ölçek plan olmaksızın geçen bir 17 yıl görüyoruz öncelikle... Bu 17 yılda Ankara öylesine kontrolsüz bir şekilde yayıldı ve büyüdü ki, ulaşım ihtiyaçları artık çözülemez noktaya geldi. 1994 yılında yapılmış bir ulaşım ana planı vardı. Ama maalesef 1994'ten sonra geçen bu 13 yılda ulaşım ana planı hiçe sayılarak, yol genişletmeleri katlı kavşaklar gibi yatırımlar yapıldı. Geçen süre içinde yapılan bu yanlışlar Ankara'nın ulaşımını tamamen çözümsüz hale getirdi."
Şahin, 1994 yılında yapılan ulaşım ana planı kapsamında metronun her yıl belli bir düzeyde yapımının tamamlaması gerektiğini, buna karşın siyasal tercihlerle söz konusu yatırımların gerçekleştirilmediğini söyledi. Raylı sistem yerine otomobil ağırlıklı ve popülist bir ulaşım politikası benimsendiğini belirten Şahin, yapımına devam edilen raylı sistem çalışmalarının da belli bir plana ve programa dayanmadığına dikkat çekti. Şahin, "Metro yatırımında olmazsa olmaz olan finansal kaynak akışı planlaması tamamen ihmal edilmiştir" dedi.
AŞTİ-Çayyolu hattında mühendislik hatalarından dolayı metro tünelinde yer yer çökmeler meydana geldiğini anımsatan Şahin, planlama yaklaşımı olmadığı için Ankara'nın dört bir yanında üzeri açık metro çukurları
bulunduğunu söyledi. Kaynak ihtiyacı gerekçesiyle yapılamayan raylı sisteme ilişkin kamuoyuna yeteri kadar bilgi verilmediğine işaret eden Şahin, "Ne kadar kaynak ihtiyacı var, bu kaynağın nereden bulunması düşünülüyor? Bunları bilmiyoruz" dedi. EGO'nun özelleştirilip buradan sağlanan kaynağın metroya aktarılmasını "bir cepten alınıp diğer cebe koymak" diye nitelendiren Şahin, "EGO'nun özelleştirilmesi ile doğalgaza belli bir zam söz konusu olacak.
Dolayısıyla bizim daha fazla doğalgaz parası ödememiz metroya binebilmemizi sağlayacak. Bu da kamu hizmeti anlayışına aykırı bir yaklaşımdır" diye konuştu. Şahin, "Baştan sona kent planlamasından ulaşım planlamasına, ulaşım planlamasından raylı sistem inşaat plan ve programına, oradan da finansal kaynak planlamasına kadar her aşamada planlamaya düşman bir tavır içinde görüyoruz yapılan uygulamayı" değerlendirmesini yaptı.
Cumhuriyet Ankara 22.06.2007