îstanbulun O tel Dâvası
I
'stanbulım Türkler eline geçişinin sekiz yıl sonra beş asn
bulacağı ve bu yıldönümünün
büyük merasimle kutlanacağı
malûm. Bu azametli yıldönümün de şehrimizi kabil olduğu kadar mamur bir çehre ile göstermek i- çin elimizden geleni yapıyor, ve hattâ, yeni inşaatın ne zamandır durmuş olmasına rağmen, geniş caddeler açılmasına seviniyor, bu uğurda yıkılan her evle mesken buhranının arttığına ehemmiyet vermiyoruz ve îstanbulun çehre
si, muhakkak ki, şimdiden çok
değişmiş bulunuyor.
Fethin beş yüzüncü yıldönü mü için İstanbul'a pek büyük bir seyyah kalabalığının geleceğini ve sulha erişmiş bir dünyada ma mar îstanbulun pek mühim bir turizm merkezi olacağını hesaplı yoruz.
Güzel, fakat bu seyyahların
geçecekleri yolları ve meydanları*
ve seyredecekleri eserleri düşü
nürken, kalacakları otelleri de hesaba katmamız lâzımdır. İstan- bulda hakikaten birinci sınıf o- tel yoktur ve mevcut otellerin bngüııkü ihtiyacı da karşıladık ları iddia edilemez. ?u bakir, k - tanbulu seyyah hafifeler,::! ;
edebiiir bir hale getirmek davası, hemen hemen yarı yarıya, bu se- yahlar için oteller hazırlamak da vasıdır. Bunun ilk safhası da, kaç otel yapılacağını ve bunların ne
relerde yapılacaklarını tayin ve
tebit etmektir. Fakat bu işler
hakkında tetkikat, tetebbuat için “incelemeler’' için dışarıya hey
etler, komisyonlar yollam ağa1
kalkmıyarak Avrupada büyük o- tel binası yapmakla tanınmış bir iki mimarı buraya getirmek lâ zımdır.
Bu işlere hemen başlamak i-
cap ettiğini (Te ilâve etmeliyiz.
Çünkü, sekiz yıl bir asır değildir, ve zaman, İstanbulda yapılacak i - ' ki üç büyük otel işini başarmağa ancak yetecek kadardır. Yoksa, beş yüzüncü yıl şenlikleri münase
betile dünyanın her tarafından
koşup gelmiş seyyahların gecele ri nasıl sokaklarda ve kahvelerde geçirdiklerine ait tafsilât, o şen-, liklerin lıikâyeşile beraber, -bütün dünya gazetelerinde okunur...
îstanbulun büyük gününden önce yapılması gereken ¿iç otel i- çin şahsan tasavvur ettiğim yer ler var ki, bunları bir başk ya-
zuK söyliyeceğim. /