• Sonuç bulunamadı

Necil Kazım Akses'in 4 yılda tamamladığı yapıt ilk kez seslendirildi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Necil Kazım Akses'in 4 yılda tamamladığı yapıt ilk kez seslendirildi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K ULTUR-SANAT

t

^

MÜZİK

FİLİZ ALİ

N ecil Kâzım A kses’in 4 yılda tamamladığı yapıt ilk kez seslendirildi

‘Atatürk Divor ki’ Senfonisi

S o lis t, besteci ve şef — İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası nın Necil Kâzım Akses'in (ortada) “Atatürk Diyor ki" adlı 5. Senfonisi’ni seslendirdiği konser sona erdiğinde solistlerden Tenor Osman Gökoğlu (solda) besteciyi kutlarken Şef Rengim Gökmen de alkışlarıyla kutlamaya katılıyordu. (Fotoğraf: Yıldız Üçok)

Necil Kâzım Akses’in

titizlikle çalışılmış bu dev

yapıtının ilk yorumunun

arası soğumadan Ankara

ve İzmir’de yinelenmesi

gerekiyor. Senfoninin

profesyonel kayıtları da

ihmal edilmeden yapılmalı.

Bunca emek boşa

gitmemeli.

26 ve 28 ekim günleri İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile İs­ tanbul Devlet Opera ve Balesi Ko­ rosu, şef Rengim Gökmen yöne­ timinde Necil Kâzım Akses’in dört yılda tamamladığı dev boyut­ lu “Atatürk Diyor ki” başlıklı 5. Senfonisi’ni yorumladı AKM’de. Büyükler Korosu’nu Gökçen Ko-

ray, Çocuk Korosu’nu Yücel El­ mas çalıştırmıştı. Tenor soloyu Osman Gökoğlu yorumladı. Ke­

man soloları başkemancı Gülden

Thralı, viyola soloyu viyola grup

şefi Mustafa Süder, çello soloyu

Nusret Kayar, org soloyu Aydın Kariıbel çaldılar.

Çağdaş müzik tarihimizin ilk beş bestecisinden biri olan Necil Kâzım Akses (İstanbul, 1908), 5. Senfonisi’ne “Atatürk Diyor ki” adını vermişti. Atatürk’ün söylev­ lerinde yer alan müzikle ilgili bö­ lümleri ayıklayıp bir araya getiren şair-gazeteci-politikacı Necdet Ev-

liyagil, Atatürk’ün gerçekten veciz

sözlerini şöyle dizelerle birbirine bağlıyordu eserin librettosunda:

“Atam. Atam. Atam. / Gökleri­ mizde şimşek, / Ufuklarımızda güneşsin. / Her an evrenimizde- sin. / En çok seni severiz. / Mü­ zikte çağdaş olmak isteriz. / El­

lerinden öperiz.”

Necil Kâzım Akses, bu eserin­ de, büyük senfonik orkestranın hemen hemen tüm çalgılarını, ay­ rıca org ve piyanoyu da kullana­ rak renk paletini epey geniş tut­ muş. Büyükler Korosu’na ek ola­ rak bir de Çocuk Korosu’ndan ya­ rarlanan besteci, insan sesi renk­ lerinin de tüm olanaklarından ya-' rarlanmış. 5. Senfonisi’nde, biçim açısından “Atatürk Diyor ki”ye

senfonik oratoryo denebilir. Tenor

solo, Atatürk’ün sözlerini çoğu kez olduğu gibi aktararak ve

“reçitatif” söylemiyle yansıtan bir

anlatıcı durumunda. Bu bakım­ dan tenor soloyu Bach’ın

Passi-on’larındaki Evangelist’e benzete­ biliriz. Necil Hoca’nın, orkestra çalgılarının özgün renklerini kul­ lanmadaki ustalığı, yarattığı ve ge­ liştirdiği binbir çeşit motifi, ritmik ve ezgisel yöntemlerle üst üste ge­ tirerek ortaya çıkarttığı dokunun eşsizliği gerçekten ilgi çekici.

Böylesine zor bir eseri toparla­ yıp net bir yorumla sunan şef Ren­ gim Gökmen ile koro şefleri Gök­ çen Koray ve Yücel Elmas’ı kut­ lamak gerek. Ancak cumartesi sa­ bahı belki de sabah kahvaltısını et­ meden sahneye çıkıp uzun süre ayakta durmak yüzünden baygın­ lık geçiren küçük korocularımızın hakkım yemeyelim. Yaşanan bu

olay da gösteriyor ki küçüklere daha değişik türden ihtimam gös­ termek söz konusu.

Bilindiği gibi, korolu ve solistli senfonilerin ilki Beethoven’in 9. Senfonisi. Berlioz, “Symphonie

Funèbre et Triomphale”inde, Liszt

de “Faust” ve “Dante” senfonile­ rinde korodan yararlanmışlardı.

Gustav Mahler ise senfonilerinde,

insan sesini sık sık kullandı. Üçüncü Senfonisi kontralto solo, kadınlar korosu, erkek çocuk ko­ rosu ve orkestra için bestelenmiş- tir örneğin. Dördüncü Senfonisi1 nin dördüncü bölümünde sopra­ no solo vardır. Sekizinci Senfoni- si’nin partisyonu ise hayli

zengin-dır ve bu senfoninin bir adı da

“Bin Ses tçin Senfoni”dir. Bu

eserde besteci sekiz solo ses, iki kadın erkek karışık koro ve bir er­ kek çocuk korosu kullanmıştı. Mahler’in “Das Lied von der Er­

de”, yani “Toprağın Şarkısı” adlı

eseri ise tenor ve kontralto sololu bir senfonidir aslında.

20. yüzyılda, hele iki büyük dünya savaşından sonra büyük or­ kestralı, büyük korolu eserler yaz­ mak ve oniarı icra ettirmeye uğ­ raşmak pek akla yakın ve ekono­ mik sayılmamaya başladı. Ancak

Şostakoviç’in “Stepan Razin’in İdamı” (1964) adlı senfonik şiiri

kural dışı kalan 20. yüzyıl eserle­ rinden biri. Besteci bu eserinde ünlü Sovyet ozanı Yevtuşenko’nun aynı addaki şiirini tekst olarak kullanmış ve eserini bas solo, ko­ ro ve orkestra için yaratmıştı.

Münih’te oturan çağdaş Galli besteci Dafydd Llywelyn gibi işi iyice zorlayan besteciler de yok de­ ğil dünyamızda. Llytvelyn’in dört saat süren “Apocalypse” senfoni­ si yedi senfonik orkestra, yedi ko­ ro ve solo sesler için bestelenmiş. Ne var ki, henüz yedi orkestra ile yedi koroyu bir araya getiremedi­ ğinden eseri çağımızın elektronik o la n ak la rın d an yararlanarak

“playback” usulüyle ve orkestra

yerine yedi org kullanarak, daha doğrusu yedi org partisini ayrı ayrı banda alıp sonra miksajda bir ara­ ya getirerek banda alabilmiş.

Necil Kâzım Akses’in çok ay­ rıntılı ve titizlikle çalışılmış bu dev eserinin ilk yorumunun arası so­ ğumadan Ankara ve İzmir’de yi­ nelenmesi ve profesyonel kayıtla­ rının ihmal edilmeden yapılması gerekmektedir kanımızca. Bunca emek boşa gitmemeli.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Koyun sütünden yapıldığı için, tadı alışık olduğumuz yoğurtlardan biraz daha yoğun olan bu yoğurtları lokantada yiyebileceğiniz gibi toprak kaplarda satın almanız

Eskiden kömür deposu ve demirci atölyesi olarak kullanılan Ortaköy Çınaraltı Lokantası'nın ortasındaki.. tarihi bir çınar ağacı çatıdan gökyüzüne

Küçük kız Namık Kemal ’in torunu Selma Ekrem ’di.. “ Büyübabasını öldüren o kötü adam ” onun tanımıyla “upuzun çarpık bir burnu, hiçbir yere

Yerebatan’da ayrıca klasik tuğla ve tonozların restore edilerek orijinal görüntüsünün sağlandığı, sütunlar arasında eksik olan 130 ton gergi demirleri yapılarak

birim uzamaların azaldığı Şekil 5.5’de de kozalak kül dolgulu bileşiklerde arttığı görülmektedir. ISO 5676 standardına göre ayakkabı tabanlarında

Araştırmanın problemi; haftanın her günü 24 saat kesintisiz hizmet veren bir hastanede 2 vardiya halinde (08:00-16:00 arası 8 saat ve 16:00-08:00 arası 16

kullanıldığı çalışmaların literatüre olan katkısının daha yararlı olduğunu ve diğer çalışmalara göre, daha sağlam sonuçların üretildiğini

Araştırmadan elde edilen bulgulara göre pedagojik formasyon sertifika programlarında bulunan Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme dersi, ön test-son test puan ortal-