• Sonuç bulunamadı

Bir kentin yaşanan tarihi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir kentin yaşanan tarihi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir kentin yaşanan tarihi

İstanbul’dan Sayfalar/Ilber O rtaylı/H il

Yayın/216 sayfa.

AHMET CEMAL

Dünyada eski kentler üzerine yazılıp çizilmiş olanlar, günü­ müzde herhalde yüzlerce kitap­ lığı ra h a tlık la d o ld u racak kapsamdadır. Kentlerin çekicili­ ğinin bir anlamda geçmişleri es­ kiye u zandıkça arttığ ın ı söylemek, herhalde yanlış ol­ maz. Ama bir kent üzerine ya­ zılmış olanların ne kadarı kalıcı olabilmiştir sorusu atılırsa orta­ ya, o zaman durum değişir, çün­ kü bu soru amansız bir elek gibidir. Kalanların pek az oldu­ ğu hemen ortaya çıkar. Dünya başkentlerinden Paris’i alalım örneğin; bu kent üzerine ciltler dolduran yazılardan, inceleme­ lerden, kitaplardan ne kadarı,

Walter Benjamin'in “ Ondoku- zuncu Yüzyılın Başkenti Paris“ i

ölçüsünde kalıcı ve etkili

olabil-de kapsayan bir yaşayan tarih, veya yaratıcı tarih olma niteliğini kazanır.

Canlı bir varlık _________

tlber Ortaylı’nın “ İstanbul’­ dan Sayfalar” başlıklı kitabı, bu

değerli araştırmacının İstanbul üzerine kaleme almış olduğu çe­ şitli yazılardan oluşmuş, ama ki­ tap eksiksiz bir bütün. Başka deyişle, karşımızda tarihi semt­ leriyle, geçmişin âdetleri, olayla­ rı ve türlü görünümüyle bir

“ İstanbul dökümü” değil, ama

dünden gelip yarına uzanan canlı bir varlık var. Bu bağlamda

“ dün” , bütünüyle Bizans’ı ve

Osmanlıyı, bugün ise başlangı­ cından günümüze Cumhuriyet İstanbul’unu kapsıyor. Bizans’­ tan günümüze İstanbul’da kent­ leşme olgusu, günlük yaşam, bilimsel yaşam, eğlence yaşamı,

A T M E YD AN I — Bugünkü Sultanahmet Meydanı 'na A t Meydanı denirdi.

miştir? Ve böyle bir kalıcılığı, bu tür bir etkiyi kazandıran nedir?

Yaratıcı tarih_____________

Tarihçiliğin genel yöntemin­ den kaynaklanan bir yanıt, bu sorular için de geçerli olacaktır. Bir kentin tarihi, zamanın akışı içersinde yer alan olayların, gö­ rünümlerin vb. zamandizinsel bir düzen içersinde sayımını içer­ mekle yetinebilir; böylesi de bir kaynaktır, ama “ bağlam” öğe­ sinden yoksundur, dolayısıyla da örneğin toplumsal ve kültürel oluşumu doğrudan yansıtamaz. Ama aynı kentin tarihi -olması gerektiği biçimde- tarihsel olgu­ ları, olayları sağlam bir tarih bi­ lincinin ürünü olan bir bağlama yerleştirerek yansıtırsa, o zaman bu, geçmişi, şimdiyi ve geleceği

kültürel görünümler gibi konu­ ları Ortaylı salt anlatmakla, sa­ yıp dökmekle, sonra da kesin yargılarla noktalayıp bırakmak­ la yetinmiyor. Ama -kanımca- bundan daha zor olanına da el atarak ne nasıl daha iyiye götü- rülebilir, korunabilir, gelecek için hangi sonuçlar çıkarılabilir, bu noktalar üzerinde de önemle duruyor.

İstanbul sevgisi

Kitaptaki başlıklara bir göz atmak, içindeki malzemenin zenginliğini anlamak için yeter­ li: “ Dünden Bugüne Mezarlık­

lar” , “ Sultanahmet Meydanı - Dünyanın Başlangıç Noktası” , “ Ulema Semtlerinde Gezinti” , “BabIâli’den Aydın Portreleri” ,

“ Beyoğlu’nda Venedik Sarayı” , “ Tramvay İstanbul’un Asalet Beratı İdi” , “ İstanbul’un Kü­ tüphaneleri ve Kitapseverleri” , “ Haliç’de Yıkılan Tarih” ve “ Başka İstanbul Yok” , bu baş­

lıklardan birkaçı. Malzeme zen­ ginliğinin yanı sıra anlatımın ustalığı ve her satırdan yansıyan sıcak bir İstanbul sevgisi, kitabın tadına tat katıyor. Bu anlatıma bir örnek olarak, “ Dünden Bu­

güne Mezarlıklar” başlıklı yazı­

dan bir alıntı yapalım:

Dev kültür mirası

“ Ölüler Osmanlı kentinde di­ rilerle birlikte yaşamaya devam ederler. Küçük mahalle mezar­ lığının yanıbaşında çocuklar her gün neşeli çığlıklarla oynar, ötede bir bakkal günlük alışve­ rişle uğraşırken, mescidin yanın­ daki mahalle mektebinden taşan çocukların sesi, mezarlığın köşe­ sinde rastlaşan iki hatunun de­ dikodusuna karışır... Telaşla yürüyen bir ihtiyar durur, zem­ bilini yere kor, mezarlıktaki bir yatırın başında Fatiha okur ve yoluna devam eder. Bazen bir iki goygoycu derviş bir kenara ilişir, neylerinden yanık nağmeler üf­ ler, mezarlıktaki kuşlar bile su­

sa r... Ölüm yaşayanları

ürpertmez, yaşayan kenti güzel­ leştirir... Etraftaki otlarla, ağaç­ larla bütünleşmiş binlerce taş, dışardaki hayattan kopuk değil­ dir. O taşların üstündeki kâtibi tavuklar sokakta gezinen efendi­ lerin, abani sarıklar çarşıdaki es­ nafın başında da vardır. Taşların üstündeki çiçekler, etrafta ren­ gârenk öbekler halindedir...”

tlber Ortaylı’nın yaptığı çarpı­ cı karşılaştırmalar, aynı zaman­ da elimizdeki bu dev kültür ve sanat mirasını nasıl düşüncesiz­ ce harcadığımızı ve yıkıma uğ­ rattığımızı da bütün açıklığıyla sergiliyor. Bu kitap, bir ayna sanki: Geçmişine sahip çıkma bi­ lincini taşıyan bir toplum deği­ liz henüz. Çaldıran Savaşıyla övünüp, eski çeşmeleri ve evleri yıkıma terk etmekte sakınca gör­ memek, eski İstanbul akşamla­ rını özlemle anıp, bir Çelik

Gülersoy’un eşsiz çabalarını “ fantezi” diye küçümsemek gi­

bi çelişkileri başkaca türlü açık­ layabilmek olanağı yok.

tlber Ortaylı’nın “ İstanbul’­

dan Sayfalar”ı yalnız İstanbul’u

sevenlerin değil, ama gerçek ta­ rih yazmanın ne olduğunu me­ rak eden herkesin mutlaka okuması gereken bir eser.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu seferki mektubunda da, Devlet ve MilH Güvenlik Konseyi Başkanı Sayın Kenan Evren Paşa hazretlerin­ deki halk hatipliği kudretine imrendiğimi yazdığım için gene

İzmir’in fikir adamı ve ilk gazetecisi merhum Avukat Tevfik Nevzat ile Cemile Nevzat’ın kızları, merhum Rahmi Öke’nin eşi, Mutahhare Keskiner ve Benal

Fransız Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Bertelo, Mustafa Kemal tarafından yürütülmek te olan millî harekâtin bir «Blöf» olduğunu düşünüdü- ğünü

Antik kentin kurtarılması için mücadele veren girişim grubu, Avrupa’nın en prestijli Kültür Mirasını Koruma Kurumu Europa Nostra taraf ından üstün hizmet ödülüne

Fakat Sultan Murat mabeyncilerinden Ruşenî Boy’in oğlu olduğu için İzmir’e sürülüp oradan kitap ve mecmuaların kendisine tanıt­ tığı Paris’in

İşte onlar: Bütün bir halkı birkaç parçaya bölerek, ev içinde ev yaparak, kendi kendine misilleme yapan sınıfsal görüş ana düşüncesinin yaşam gerçeği ile

Therefore, he closely dealt with the works of Islamic philosophers including Avicenna, Al-Ghazza li (d.1111) and Nasir al-di n al-Tu si (d.1274) in accordance with his

Bu mekanı farklı cinsiyet, ırk, statü gibi bireyin kimliğine ait özelliklere sahip katılımcıları barındırması nedeniyle kimlikler arasında yaşanan