• Sonuç bulunamadı

Mebusan-ı Kiramın Terceme-i Hal ve Sergüzeştleri: Meşrutiyet Devrinden Unutulmuş Bir Biyografi Risalesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mebusan-ı Kiramın Terceme-i Hal ve Sergüzeştleri: Meşrutiyet Devrinden Unutulmuş Bir Biyografi Risalesi"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B~YOGRAF~~ R~SALES~~

SERHAT ASLANER*

Osmanh son dönemini ve Osmanh'dan Cumhuriyet'e geçi~i anlama ve anlam-land~rmam~za imkan verecek çal~~malar~n en önemlilerinden birisi de biyografik çali~malard~r. Ancak hemen ifade etmek gerekir ki mevcut literatür pek çok alanda oldu~u gibi bu alanda da yeterli seviyeye ula~abilmi~~ durumda de~ildir. Bununla irtibath olarak Osmanl~~ son dönem ve erken cumhuriyet devri çah~malan aç~s~ndan fevkalade ehemmiyetli olan II. Me~rutiyet dönemi mebuslanmn biyograf~lerini yeterli ölçüde bilemiyor olu~umuz, pek çok soru i~aretinin yerini korumas~n~~ berabe-rinde getiriyor.°

II. Me~rutiyet'in ilan~~ ile birlikte aç~lan meclise mebus olarak seçilen zevatm hi-kâyelerini bilmek, devr-i sâb~kta Jön Türldtik faaliyetlerine kat~l~p kat~lmad~ldar~m, ili~ki a~lann~~ tesbit etmek sadece Meclis-i Mebusan'~n i~leyi~ini ve yap~s~n~~ de~il, ayn~~ zamanda modern siyasi/sosyal fikirlerin tedavüle giren unsurlanm ve düzeyini, modern siyasi kültürün ta~raya nas~l intikal etti~ini anlayabilmek aç~s~ndan da önemlidir.2 Öte yandan Zürcher'in çal~~malar~nda da ortaya koydu~u üzere; II. Me~rutiyet devri ricali üzerine yap~lacak çal~~malar yaln~zca bu dönemi de~il, Cum-

Doktora Ö~rencisi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Ana Bilim Dal~, Sakarya/TÜRKIYE, serhataslaner@gmail.com

Biyografik eserlerin ve bunlardan hareketle yap~lacak prozopograf~k çal~~malar~n önemi ve buna mukabil sinirlili~i hakk~nda bkz. Eldem Edhem, "Oliver Bouquet'nin Kitab~~ Vesilesiyle Padi~ah~n Pa~ala-ii ve Prozopografya Hakk~nda", Toplumsal Tarih, 190 (2009), ss. 44-48. Aynca; biyografik çal~~malann Osmanl~~ tarihçili~ine ve tarih yaz~m~na yapaca~~~ katk~~ ve "ezber bozucu" etkilere dair bkz. Kafadar Cemal, Kun Var imi~~ Biz Burada ro~~ Bam, Metis Yay~nlan, Ankara 2008.

Ittihat ve Terakki'nin Meclis-i Mebusan ve dolay~s~yla mebuslar üzerinde tahalcküm kurmaya ça-l~~t~~~n~ /kurdu~unu hat~rdan ç~karmamak kayd~yla mebusla~nn bilhassa seçim bölgelerinde Ittihat ve Terakki ve savundu~u fikirler lehine ciddi propaganda faaliyeti yaptddanm ve ta~rada ya~anan sos-yal/siyasal dönü~üme ciddi etkide bulunduklanm burada kaydetmemiz gerekiyor. Örne~in Ittihat ve Terakki Kastamonu mebusu Ahmet Mahir Efendi 1910 y~hnda Istanbul'dan dönerken Kastamonu merkez ve kazalannda tamam~~ siyasete müteallik -ve bir k~sm~~ camilerde olmak üzere- toplam yirmi iki konu~ma yapm~~t~. Bkz. "Ahmed Mahir Efendi Hazretleri", Köro~lu, (Kastamonu), sy. 92, 2 Eylül 1326, s. 1-2.

(2)

huriyet'in politik eliderinin siyasi, sosyal, ekonomik kökenlerini, zihniyetlerini ve elbette bu kadrolar~n siyaset etme biçimlerini çözümlemek aç~s~ndan da önemli ipuçlar~~ sa~layacak ve verilen hükümleri çok daha muhkem hale getirecektir.3 Ne var ki ça~da~~ Türk siyaseti üzerine olu~an literatürün, Zürcher'in Selanik merkezli ve s~mrh say~daki ~ttil~at9 üzerinden yapt~~~~ çal~~malar bir tarafa b~rak~hrsa, bu konuyu yeterince önemsedi~i söylenemez. Gerek Osmanl~~ gerekse cumhuriyet devri meclisleri/mebuslan üzerine yap~lan çal~~malar; mebuslann e~itim durumlan, etnik kökenleri, ya~~ da~~l~m~~ ve meslek durumlar~na inhisar etmektedir.4 Söz konusu lite-ratürün gözard~~ etti~i temel sorulardan birisi ise mebuslarm siyasi geçmi~leri ve konumuz aç~smdan ele alacak olursak mebuslarm Jön Türk olup olmad~kland~r. Üstelik bu husus; Mustafa Fehmi Gerçeker, Abdullah Cevdet, K~hçzade Hakk~~ [Hakk~~ K~l~ço~lu], Ahmet Hilmi Kalaç, At~f Kamç~', Mahmut Soydan, S~rr~~ Bellio~lu, Mehmet Ali Okar vb. örneklerde görülece~i üzere Jön Türk olmakla beraber II. Me~rutiyet devrinde de~il de Cumhuriyet döneminde mebus olan ki~ile-rin varh~~~ göz önünde bulundurulursa, sadece Me~rutiyet meclisleri için de~il, Cumhuriyet meclisleri için de sorulmas~~ ve cevaplanmas~~ gereken sorulardan birisi-dir.3 Bizce; son dönem Türk siyasi hayat~m ve aktörlerini Yeni Osmanhl~k/Jön

3 Bkz. Zürcher Erik Jan, "Jön Türkler: S~n~r Bölgesinin Çoculdan", Sava~~ Devrim ve Uluslapna Türkiye Tarihinde Geçi~~ Dönemi (1908-1928), ~stanbul Bilgi Üniversitesi Yay~nlar~, ~stanbul 2005, s. 139-154 ve Zürcher, "Y~kumn ve Yenilenmenin Mimarlar': Kemalist Jenerasyona ve Jön Türklere Dair Bir Grup Biyografisi Denemesi", Mete Tunyty'a Arma~an, haz. Mehmet O. Alkan - Tamil Bora - Murat Koraltürk, ~leti~im Yay~nlar~, ~stanbul 2007, ss. 539-571. Keza Zürcher'in 1977'de tamamlad~~~~ master tezine dayanan Milli Mücadelede Ittihatohk (Ba~larn Yaymlan, Istanbul 1987) kitab~~ da bu literatüriin erken örneklerinden birisidir.

4 Omek olarak bkz. Avc~~ Cemal, ~li. Dönem 773MAPrzin Tapu: ve Faaliyetleri, Atatürk Ara~t~rma Mer-kezi, Ankara, 2000; Güne~~ Ihsan, "Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Toplanmas~~ ve Nitelikleri", Birinci Meclis, Istanbul: Sabanc~~ Üniversitesi Yay~nlar~, Istanbul 1998, s. 2545; Tokat Ömer, "IX. Dö-nem TBMM Çorum Milletvekilleri ve Siyasi Faaliyetleri", yiikse4c lis.qns tezi, Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009; Çakan I~~l, "2. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Yap~sal-~~levsel Anali-zi", doktora tezi, ~stanbul Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve Ink~lap Tarihi Enstitüsü, 1998. Bu arada I. TBMM ve özellikle söz konusu meclisteki muhalif gruplara yönelik çal~~malar yapan Ahmet Demirel'in özellikle Ilk Meclis'in Vekilleri (~leti~im Yay~nlar~, ~stanbul 2010) adh kitab~n~n, yukandaki çal~~malarla örtü~en kumlar içermesine ra~men, yan~t arad~~~~ farkl~~ sorular da olmas~~ itibariyle farkl~~ bir de~erlen-dirmeyi hak etti~ini belirtmek gerekiyor.

5 Hasan Kendirci'nin; Fevzi Demir nezaretinde haz~rlanan ve Kitap Yay~nevi tarafindan yay~nla-nan yüksek lisans tezi, her ne kadar isminin hakk~m verememi~~ olsa da, Cumhuriyet meclisleri içerisinde-ki Osmanl~~ kökenli mebuslara dair istatistikler içermesi aç~s~ndan kaydedilmelidir. Bununla beraber mebuslarm Jön Türk olup olmad~klan Hasan Kendirci'nin cevap arad~~~~ sorular aras~nda yer almamak-tad~r. Bkz. Kenclirci Hasan, Meclis-i Mebusan'dan Türkiye Bu,ukMillet Meclisi'ne kolm~~ ve Süreklilikler, Kitap Yaymevi, Istanbul 2009. Bu kitapta yer alan bilgi ve istatistiklerin benzerleri için ayr~ca bkz. Demir Fevzi, "Bir Siyaset Okulu Olarak Meclis-i Mebusan", IL Meputiyet'i Yeniden Dü~ünmek, Tarih Vakti Yurt Yay~nla-r~, Istanbul 2010, s. 243-259. Fevzi Demir söz konusu makalesinde ayr~ca Osmanl~~ mebuslannm, Os-manl~~ sonras~~ y~llarda Balkanlar ve Arap co~rafyas~nda te~ekkill eden devletlerdeki rolleri üzerinde de durmakta ve örnekler vermektedir; bkz. Demir, "Bir Siyaset Okulu Olarak Meclis-i Mebusan", s. 250-253.

(3)

Türklük üzerinden okumak ve dolay~s~~ ile I. Me~rutiyet dönemi mebuslan/ricali ile II. Me~rutiyet dönemi mebuslan/ricali aras~ndaki organik ili~kileri tesbit etmek, Jön Türklerin Cumhuriyet devrindeki serüvenlerini takip etmek 1908-1950 aras~nda var oldu~u ortaya konan süreklilik hadann~n I. Me~rutiyet'e dayand~~~rd ve ~ayet Jön Türklerin evlad u iyali hesaba kat~lacak olursa 1950 sonras~nda da devam etti~ini görmemizi kolayla~t~racak ve ilgili analizleri daha kapsamh hale getirecektir. Bu cümleden olarak birkaç örne~i hat~rlamak gerekirse; Ittihat ve Terakki'nin kurucu-lar~ndan 1908 Meclis-i Mebusan ba~kan~~ Ahmet R~za Beyin babas~~ [~ngiliz] Ali Bey I. Me~rutiyet'te Meclis-i Ayan üyesiydi. Keza 1876 Meclis-i Mebusan üyelerinden Ömer ~evki Pa~a'n~n o~lu Azmi Bey de benzer ~ekilde hem Jön Türklere kat~lm~~~ hem de, sonradan istifa etmekle beraber, II. Me~rutiyet'te mebus seçilmi~ti. Di~er taraftan; Jön Türk ve ~ttihatç~~ mebuslardan ergüplü Hayri Efendi'nin o~lu Suat Hayri Ürgüplü'yü, Yeni Osmanl~lar ve Jön Türk hareketinin önemli isimlerinden ve 1908 mebuslanndan Ebuzziya Tevfik Bey'in ye~eni Ziyad Ebuzziya'y~~ ve yine Abdülhamid dönemi siyasi muhaliflerinden ve 1912'de Ayd~n mebusu seçilen Yu-nus Nadi [Abaho~lu] ile o~lu Nadir Nadi'yi, Jön Türk hareketinin önemli isimle-rinden Tevfik Nevzat'~n k~z~~ Benal Nevzat i~tar Anman'~~ 1950 sonras~nda da devam eden politik çizginin temsilcileri olarak zikredebiliriz.7

***

Mebuslar hakk~nda yap~lan çah~malarda Jön Türldük hususunun göz ard~~ edil-mesinin arkas~nda yatan temel faktör bizce soruya Jön Türkler aç~s~ndan de~il Itti-hat ve Terakki aç~s~ndan yalda~~lm~~~ olmas~~ ve -k~smen anakronik bir ~ekilde- 1908 Meclis-i Mebusan'~mn daha te~ekkül sürecinde dahi Ittihat ve Teraldri'yi hakim k~lma aray~~~d~r. 1908 Meclis-i Mebusan'~nda ne kadar ~ttihatç~~ oldu~u sorusu önemli olmalda beraber en az~ndan 1908 seçimleri için -sonras~~ için de~il- bu soru-yu sormak bizi ister istemez Sina Ak~in tarafindan ortaya at~lan ve literatür taraf~n-dan da yayg~n olarak kabul edilen, Meclis-i Mebusan'~n Jön Türk/~ttihatç~~ olarak nitelendirilebilecek mebuslardan ziyade yerel seçldnlerden olu~tu~u yönündeki yar-

Hakk~nda yap~lm~~~ en nitelikli çal~~ma halen Deveretueun 1963 tarihli The First Ottoman

Constitutional Period (The Johns Hopkins University, Baltimore 1963) olan I. Me~rutiyet devrine ili~kin

çal~~ma say~s~~ bu çah~mamn odaldand~~~~ mesele merkezli olarak yok mesabesindedir. Bununla beraber son dönemde hem I. Me~rutiyet hem de bu konuyu ele alan önemli bir çal~~ma yay~nlanm~~t~r: The First

Ottoman Expe~iment in Democracy, haz. Cristoph Herzog ve Malik Sharif, (Ergon, Würzburg 2010).

Osmanhdan Cumhuriyete uzanan süreldili~e ta~radan örnekler için bkz. Meeker Michale,

impara-torluktan Gelen Bir Ulus: Türk Modemitesi ve Do~u Karadeniz'de Osmanl~~ Miras~, çev. Tutku Vardarh, ~stanbul

Bilgi Universitesi Yaymlan, ~stanbul 2005; Eruz (Esen) Sakine, Kastamonulu Olmay~~ Ayr~cahk Sayan Bir

Sülalenin 17. Yüzy~lda,: Günümüze Gelen ,la.1,5ü, yy. 2003 [Eserin fotokopi nüshas~~ 171131 demirba~~

(4)

gir kabule sevk edecektir.8 Ashnda gerek Osmanl~~ siyaset gelene~i, gerek o dönem-de etkili olan elitist fikirler ve gerekse seçim mevzuat~~ göz önündönem-de bulunduruldu-~unda yerel seçkinlerin mebus olmas~nda ~a~~rt~c~~ hiçbir husus yoktur. Di~er taraf-tan do~rudan ~ttihatç~~ diyebilece~imiz kesimlerin de Jön Türklere9 nazaran hem say~~ hem de te~kilat aç~s~ndan zay~f olu~unu°8 hesaba katarsak Meclis'in ittihatç~lar-dan te~ekkül etmemesi de anla~~labilir bir olgudur. Son olarak ~unu da vurgulamak gerekirki; Meclis-i Mebusan üyelerinin siyasi geçmi~lerine biraz daha yak~ndan bakacak olursak Meclis'teki Jön Türk say~s~n~n hiç de az~msanamayacak derecede oldu~unu görebilirizll, ki yap~lan tart~~malar~n da gösterdi~i gibi Meclis'in de me-buslarda arad~~~~ özelliklerin ba~~nda devr-i sab~k ricalinden olmamak gelmektedir.12

Daha önce zikredildi~-i üzere II. Me~rutiyet devri mebuslanna ve Medis-i Mebusan'a ili~kin çal~~malann" yer vermedi~i temel hususlann ba~mda mebuslarm siyasi geçmi~leri gelmektedir ki, -~imdilik eksik de olsa- burada metnini verece~imiz

8 Ak~in Sina, Jön Türkler ve Ittihat ve Terakki, Remzi Kitabevi, Istanbul 1987, s. 107-108.

9 Burada Jön Türk tabiri ile 1908 öncesinde Ittihat ve Terakki Cemiyeti mensuplar~n~n yan~s~ra Cemiyet'e resmen üye olmam~~~ ancak -örgütsüz de olsa- muhalif siyasi gruplarla irtibat halinde olan, onlar~n yay~nlar~n~~ okuyan, da~~tan, propagandalaruu yapan, Me~ruti idareye geçilmesi hususunda onlarla hemfikir olan farkl~~ kesimlerden olu~mu~~ daha geni~~ bir kitleyi kastediyorum.

10 Ittihat ve Terakki özellikle Balkanlar'da ciddi anlamda örgiitlen~ni~~ bunun d~~~ndaki bölgelerde ve bilhassa Anadolu'da ise te~kilat ve ~ubeler aç~s~ndan ciddi bir ilerleme kat edememi~ti. Cerniyet'in Anadolu'da ~ubeler açmas~~ ancak 1906 sonras~nda gerçekle~mi~; Izmir'in yan~s~ra Diyarbak~r, Erzurum, Bitlis, Van ve Trabzon'da da örgütlenmeyi ba~arm~~t~~ ki bu olu~um telgrafhane bask~nlar~~ ve vergi ayak-lanmalann~~ organize etmek suretiyle ürünlerini vermi~ti. Ittihat ve Terakki Cemiyeti Muhaberat Kopya Defieri c. 2'den aktar» Bayar Yusuf Hikmet, Türk Akla& Tarihi, I/1, Türk Tarih Kurumu Yay~nlar~, Istanbul 1940, s. 405; ayr~ca Bayar, a.g.e., s. 242.

" 1908'de mebus seçilenlerin tamam~n~n siyasi gegni~lerine dair bilgi vermek bu mütevazi giri~~ ya-z~sma konu olamayacak ve müstakil bir çal~~may~~ hak edecek kadar önemli ve geni~tir. Bununla beraber; bir örnek olarak Konya'daki Jön Türkler ve b~mlann 1908 sonras~~ siyasi kariyerleri için bkz. Aslaner Serhat, "Ta~rada Jön Türklük yahut Me~rutiyet Fikrinin Konya'ya Intikali", Divan Disiplinleraras~~

Çal~~ma-lar Dergisi, 25, (2008), ss. 75-99.

12 Örne~inErgani'den mebus seçilen Niyazi Bey, bölge e~rafindan oldu~u halde II. Abdülhamid

devrinde jumalcilik yapt~~~~ için -kendisinin de haz~r bulundu~u oturumda- ~iddetli tenkidere maruz kalm~~, nihayet mazbatas~~ oy birli~i ile onaylanmanu~t~. Niyazi Bey'in ismi daha sonraki oturumlarda Jumalci Niyazi olarak geçecektir. Bkz. Meclis-i Mebusan ZaInt Ceridesi, haz. Mustafa N. Ünver, c. 1, TBMM Matbaas~, Ankara 1982, s. 526-535. "Jurnalci" s~fat~n~n kullan~ld~~~na örnek olarak ayr~ca bkz.

a.g.e., s. 630.

'3 II. Me~rutiyet Meclis-i Mebusan'~~ hakk~nda bkz. Ahmad Feroz - A. Dankwart Rustow, "Ikinci Me~rutiyet Döneminde Meclisler: 1908-1918", Cu:uy-Do~u Avrupa Ara~t~rmalar~~ Dergisi, 4-5, (1976), ss. 245-284; Hanio~lu ~ükrü, "Osmanh Imparatorlu~unda Temsil ve Ikinci Me~rutiyet Meclisleri", Istanbul

Üniversitesi Atatürk lUreleri ve Ak~lapk~n Tarihi Enstitüsü r~ll~~t, 4, (1989), ss. 61-78. II. Me~rutiyet dönemi

meclislerinde Arap mebuslar ve etkilerine dair bkz. Prator Sabine, Der arabische Faktor in der jungtürkischen

Politik Eine Stade Zurn Osmanischen Parlament der IL Konstaution (1908-1918), Klaus Schwarz, Almanya 1993. II. Me~rutiyet dönemi Ayan Meclisi hakk~nda bkz. Demirci Aliyar, IL Meputiyette Ayan Meclisi

(5)

eser, bu bo~lu~un k~smen doldurulmasma yönelik at~lm~~~ erken bir ad~m olarak de~erlendirilmelidir. Bununla beraber, aradan geçen yüz y~l içerisinde literatürde kayda de~er bir geli~menin olmad~~~m, bu risaleyle aç~lan vadinin pek de takip edilmedi~ini tekrar vurgulamak gerekiyor." II. Me~rutiyet devri mebus biyografile-rini bir arada bulunduran yegâne eser olarak Türk Parlamento Tarildnin ilgili döneme has cildi, bahsetti~imiz analizlere imkan vermesi aç~s~ndan, son derece yetersiz ve yer yer hatal~~ bilgiler vermektedir.15 Bunun d~~mda mebus biyografilerini takip ede-bilece~imiz temel metinler s~n~rh say~daki biyograf~k kitap/makale, Osman-h/Cumhuriyet devlet ar~ivleri, bir k~sm~~ gayr~matbu16 hat~rat ve ta~rada ve Istan-bul/Ankara'da ne~redilen terâcim/me~ahir kitaplar~17, bilhassa cumhuriyet devri

14 Bu noktada biyografi vadisinin istisnai bir kalemi olan Ali Birinci'nin ve çal~~malann~n önemine

bir kere daha i~aret etmek gerekiyor.

15 Güne~~ Ihsan, Türk Parkunento Tarihi Me~rutiyete Geçi~~ Süreci: L ve IL Me~rutiyet, TBMM Vakfi Yay~n-lan, Ankara 1997. Eserin mebus biyografilerine ayr~lan ikinci cildinde baz~~ mebuslar hakk~nda verilen bilgi kaç oyla seçildi~inden ibarettir. Birkaç örnek vermek gerekirse; bkz. Abdullah Faik Efendi (s. 225), Mehmet Re~it Bey (s. 227), Çarrl~zade Hilmi Efendi (s. 251), Refet Efendi (s. 303), Mehmet S~tk~~ Bey (Bursa) vd. Bunun d~~~nda Sofuzade Mehmet Tevfik Efendi gibi 1912 seçimlerinde Kastamonu'dan aday olmasma ra~men seçilemeyen zevat da bu ciltte mebus olarak gösterilmi~tir (bkz. c. 2, s. 421). Söz konusu sayfadaki bilgiler de foto~raf da Sofuzade'ye de~il Kastamonu Vilayeti Kang~n Sanca~~~ mebusu Tevfik [Durlamk] Efendi'ye aittir. Sofuzade hakk~nda bkz. Demircio~lu M. Ziyaeddin, Kash~ntonu'da

Me~rutiyet Nas~l ilan Olumlu, Do~rusöz Matbaas~, Kastamonu 1961 ve Demircio~lu Aziz, 100 Y~ll~k Kasta-monu Bas~n~nda Kim Kimdir: 1872-1972, Do~rusöz Matbaas~, KastaKasta-monu 1980, s. 62-63; Tevfik [Durlan~k]

Efendi hakk~nda bkz. Ba~er Tayyip, Karatekin Ululan, Ankara: Ajans-Türk Matbaas~, Ankara 1966, s. 43-44.

16 Sözgelimi, II. Me~rutiyet devri mebuslanndan Böcüzade Süleyman Sami (Isparta), A~larc~zade Mustafa Hakk~~ (Isparta), Vehbi Çelik (Konya), Ahmet Mahir (Kastamonu) efendiler hat~radan okuyucu ile bulu~mam~~~ ricalden sadece bir kaç~d~r. Süleyman Sami Efendi'nin 2 ciltlik hat~ran oldu~u bilgisi için bkz. Babacan Hasan - Servet Av~ar, "~kinci Me~rutiyet Seçimlerinde Bir Mebus Portresi: Böcüzâde Süleyman Sami ve Seçim Beyannamesi", 100. Y~l~nda IL Me~rutiyet Gelenek ve De~i~im Ekseninde Türk

Modem-le~mesi Uluslaras~~ Sempozyum Bildirileri, haz. Zekeriya Kur~un - Cemil Öztürk - Yasemin Tümer Erdem -

Arzu M. Nurdo~an, Marmara Üniversitesi Yaymlan, ~stanbul 2009, s. 341. Böcüzüde'nin hat~rat ve görü~lerini içeren Uç Devirde Gördüklerini adl~~ kitab~~ Kültür Bakanl~~~~ tarafindan e-kitap olarak TTK tarafindan kitap olarak yay~nlanm~~t~r (TTK, Ankara 2011). Ayr~ca ay~n müellifin Isparta Tarihi adh eseri de Abdülhamid ve II. Me~rutiyet devrine ait hat~ralar içermesi bak~m~ndan önemlidir. Bkz. Böcüzade Süleyman Sami, Kurulu~undan Bugüne Kadar Isparta Tarihi, haz. Suat Seren, Serenler Matbaas~, ~stanbul 1983. Safa A~lar° tarafindan yay~na haz~rlanan ~u kitap büyük ölçüde A~larc~zade Mustafa Hakk~'n~n yaymlanmam~~~ defterlerine dayanmaktad~r: Aglara Safa, A~larc~(ca)zade Ispartah Hakk~~ (Isparta 1867- 5 ~ubat ~stanbul 1923): Cumhuriyet Öncesi Dönemde Ya~am~~, Dü~ünlen ve Sava~umyla Zaman~n~~ Almas~na Kar~~n Gizli

Kalm~~~ Bir Türk Aydt~n: Yaz~da, Dilde, E~ihmde, Siyasette Refonncu Bir Ki~ilik, (Isparta: Gölta~~ Kültür Dizisi, t.y).

Hadindi Vehbi Çelik'in yayudarunanu~~ hahralan oldu~u bilgisi için bkz. Ahmet Atalay, Milli Mücadelede

Konya Kuvd-y~~ Mil4yecileri, c. 1, Damla Ofset, Konya 1997, s. 70. Ahmet Mahir Efendi'nin hat~ran oldu~u

bilgisi ve söz konusu metinden parçalar için bkz. Abdulkadiro~lu Abdülkerim, "Ahmed Mahir Efendi'nin ~stanbul Hayat~, Verdi~i ~cüzeder ve Üç Eseri ile Elyaz~s~~ Hât~ran Üzerine Notlar", Kültürümüzden

Esinti-ler, Akademi Kitabevi, ~zmir 1997, s. 471-490.

'7 Eldem'in "me~hur bilmem nereliler" olarak tavsif/tahfif (?) etti~i (Eldem, a.g.m., s. 47) bu eser grubunun bilhassa 1970 öncesinde telif edilmi~~ olanlanmn ikâmesi güç bilgiler içerdi~ini vurgulamanuz gerekiyor. Birkaç örnek olarak bkz. Uzunçar~~h ~smail Hakk~, Karesi Me~ahiri, Karesi Vilayet Matbaas~, Bal~kesir 1339-1341; Aslano~lu ~brahim, Sivas Me~hurlan, Sivas Valili~i ~l Kültür Turizm Müdürlü~ü,

(6)

matbuat~nda yer al~p kisve-i tab`a bürünmeyi bekleyen tefrikalar ve tüm da~~n~kl~~~-na ra~men oldukça fazla (oto)biyograf~k veri içeren Meclis-i Mebusan Zab~t Ceridesi'a olmaktad~r.

Esere Dair"

At~f Efendi Kütüphanesi Zeki Pakahn bölümünde yer alan2° ve metnini burada yay~nlayaca~~m~z eser ibnü'r-Raci Nuri21 tarafindan 1909'un hemen ba~lar~nda [21 Kânun-i Evvel 1324 / 3 Ocak 1909] yay~nlanm~~t~r. Eserin giri~~ k~sm~ndan anla~~la-ca~~~ üzere ~bnü'r-Raci Nuri, Meclis-i Mebusan aç~ld~ktan sonra (17 Aral~k 1908) mebuslardan biyografilerini yazmalann~~ istemi~~ ve kendisine gelen metinleri geli~~ tarihlerine göre düzenleyerek eseri haz~rlam~~t~r.22 ~bnü'r-Raci Nuri, eserin birkaç sat~rhk giri~~ k~sm~nda, kendi de~erlendirmelerine kitab~n sonunda yer verece~ini ifade etmekle beraber elimizdeki nâtamam nüshada söz konusu de~erlendirmeler bulunmamaktad~r. ibnü'r-Raci'nin bu ifadelerinden hareketle elimizdeki, 8 mebu-

Sivas 2006; Beysano~lu ~evket, Diyarbak~rl~~ Fikir ve Sanat Adamlar~, Diyarbalur'~~ Tan~tma Derne~i, ~stanbul 1957; ~shak Sunguro~lu, Harput rollannda, c. 2, (~stanbul: Elaz~~~ Kültür ve Tan~tma Valcfi, 1959); Koçer Mehmet Zeki, Kayseri Ulemas~, Ahmed Said Marbaas~, ~stanbul 1972; Uluçay Ça~atay; Manisa Ünlüleri, Manisa Lisesi Yay~nlan, Manisa 1946.

'8 Meclis-i Mebusan Zab~t Ceridesi bildi~im kadan ile bu zaviyeden herhangi bir çal~~maya konu ol-mam~~t~r. Ancak; konumuz aç~s~ndan çok önemli bilgiler içerdi~ini bir kere daha vurgulamak gerekiyor. Örnek olarak; Kerek Mebusu Tevfik Efendi hakk~nda blcz. M~VLC, c. 1, s. 150; Kang~n Mebusu Tevfik Efendi hakk~nda bkz. MMZe, c. 1, 390 ve a.g.e., c.4, s. 467; Ta~l~ca Mebusu Vasfi Bey ve Meclis-i Ayan üyesi Ethem Pa~a hakk~nda blcz. MA/C, c. 1, s. 630, 637; Kastamonu mebusu Necmeddin Molla hak-k~nda bkz..MMZC, c. 1, s. 619-620

19 Bu eser Bilim ve Sanat Vakfi Türkiye Ara~t~rmalan Merkezi bünyesinde Doç. Dr. Macit

Kenano~lu nezaretinde yürüyen 19. Yüzy~l Hukuk ve Siyaset Dü~üncesi atölyesi çerçevesinde yap~lan katalog/kaynak taramalar~~ s~ras~nda ortaya ç~kt~. Ismail Kara hocam hem "Giri~" ve hem de latinize bölürnle ile ilgili önemli tavsiye ve katk~larda bulundu. De~erli hocalanm Ayhan Aktar, Mehmet Alkan, Nurullah Ard~ç, Ali Birinci, Yücel Bulut, ~ükrü Hanio~lu ve Ak~in Somel çal~~man~n giri~~ bölümünü okuyarak bir tak~m hususlara dikkatlerimi çektiler. Abdülhamit K~rm~z~~ ve Ali Adem Yörük metnin latinize edilmesi s~ras~nda kadulann~~ esirgemediler. Eserin devanuna ula~abilme ümidiyle yurt içi ve yurt d~~~ndaki kütüphanelerin taranmasmda en az benim kadar Mehmet Ali Do~an da emek sarfetti. Hepsine medyun-i ~ükramm.

2' M. Zeki Palcalm Sicill-i Osmant ZOi'ni (Türk Tarih Kurumu, Ankara 2008) haz~rlarken bu

eser-den istifade etmemi~tir.

21 Yapt~~~m~z ara~t~rmalar neticesinde ne yaz~k ki müellif hakk~nda bir bilgi edinemedik. Ancak

Preveze mebusu Azmi Bey'in biyografisinin yer ald~~~~ bölümün giri~inde, yazar kendisinin Azmi Bey'in pederi ve I. Me~rutiyet Meclis-i Mebusan'~nda Kosova mebusu olan Ömer ~evki Pa~a'dan bir y~l evvel, yani Rümi 1311 y~l~nda Kastamonu'ya sürüldü~ünü belirtmektedir.

22 Mustafa Sabri Efendi'nin otobiyografisine ba~larken kulland~~~~ ~u ifadeler de bu tesbiti

do~rula-maktad~r: "Has~lât~n~~ asâkir-i Osmaniyeye al~nacak hediye-i ~itaiyeye sarf etmek üzere terâcim-i ahvâl-i mebusân~~ cern' ve ne~r etmek arzusunda oldu~unuzdan bahisle taraf~ma mürsel varaka üzerine terceme-i halimi bervech-i zir tahrir ediyorum" (s. 21). Ayr~ca Üsküp mebusu Said Efendi'nin II. Abdülhamid devrinde ya~ad~~~~ problemleri anlatmaya ba~lamadan önce "mademki isteniliyor, icmalen bir ibret için arzedeyim" (s. 12) ifadesini kullanmas~~ ~bnü'r-Raci Nuri'nin sadece biyografik bilgi istemedi~i ihtimalini akla getiriyor.

(7)

sun biyografisine yer veren, 32 sayfal~k nüshan~n eksik oldu~unu dü~ünebiliriz. Metnin iki tam forma olarak ç~km~~~ olmas~, eserin forma forma yay~nland~~~~ ihtima-lini akla getirmektedir. Zeki Pakalm koleksiyonunda yer alan bu nüshan~n bir mütenevvia içerisinde, konu ile alakali ba~ka risalelerle birlikte cildenmi~~ olu~u ve kapak sayfalann~n olmamas~~ da, kesin bir hükme varmam~z~~ engellemektedir. Dola-y~s~yla eserin devam~n~n olup olmad~~~, forma forma bas~ld~~ ise müteakip formalann ak~betleri ~imdilik mechulümüzdür.

Elimizdeki nüshada yer alan 8 adet biyografik/otobiyografik metin içerisinde bir k~sm~~ (Üsküp Mebusu Said Efendi, Tokat Mebusu Mustafa Sabri Efendi, Preveze Mebusu Azmi Efendi) aynen derc edilmi~, di~erleri ise ~bnü'r-Raci tarafin-dan yeniden düzenlenerek ne~redilmi~tir. ~sminden de anla~~laca~~~ üzere eserin amaçlanndan birisi Abdulhamid idaresinin/istibdadm yol açt~~~~ problemleri mebus biyografileri üzerinden ortaya koymakt~r. Bu eserde yer alan biyografik metinler hiç ~üphesiz mebuslann hayat hikayelerinin tamam~n~~ içermemekte ancak 1908 y~l~na kadar olan serüveni bir ölçüde vermektedir.23 Di~er taraftan bilhassa Abdülhamid idaresini anlatmak amac~yla kurulan cümleler oldukça subjektiftir.24 Ancak metnin bir tarafi ile dezavantaj~~ gibi görülen bu yönü ayn~~ zamanda -baz~~ metinlerin aynen yay~nland~~~n~~ da hesaba katacak olursak- onu daha da de~erli k~lan bir husus ol-makta ve dönemin ruhunu anlamam~za da imkan vermektedir.25 Bu ba~lamda otobiyografileri aynen ne~redilen Tokat Mebusu Mustafa Sabri Efendi, Üsküp Me-

23 Hiç ~üphesiz burada yer alan hikâyelerin ar~iv belgeleri ve ikinci' literatür ile desteklenerek bir

de~erlendirmeye tabi tutulmas~~ çok anlarnh olurdu. Zira gerek ar~iv belgelerinde ve gerekse ikindi fitera-tür üzerinde yap~lacak çal~~malar mevcut hikayeleri tahlcim edece~i gibi, burada zikredilen hususlann sa~lamas~n~n yap~lmas~na ve dolay~s~yla yeni de~erlendirmelerin ortaya ç~kmas~na kap~~ açacakt~r. Burada sadece bir örnek olarak Preveze Mebusu Azmi Bey'in serencam~na i~aret etmekle iktifa edece~iz. Kr~. Çankaya Ali, Son As~r Türk Tarihinin Önemli Olaylan ile Birlikte reni Müllciye Tarihi ve Mülkiyeliler, c. 3, Mars Matbaas~, Ankara 1968-1969, s.159-160.

" Üsküp mebusu Said Efendi'nin Abdülhamid devri din politikalann~~ da kapsayan ve Abdülhamid ve memurlann~~ din kar~~t~/dü~man~~ bir yere konumland~rmaya çal~~~an yorumlar~~ bu cümledendir: "Biz isffin-Hristiyan birkaç bin ki~i ile en büyük camilerimizden olan Sultan Murat Cami-i ~erifimizde ictima ettik. (...) O vakte göre Müslüman camilerini topla y~kmak cüret edilemeyecek bir ~ey de~ildi. Bereket versin ki, memleketimiz ve oras~~ ecânibin cevelangâh~~ bir mahal idi. Y~kamadilar, toplanm~~~ olan o mazlum ve adalet te~nelerini da~~tamad~lar." (s. 13)

23 Mustafa Sabri Efendi'nin otobiyografisinde zikretti~i a~a~~daki cümleler dönemin ruhunu ve

Mustafa Sabri Efendi'nin ~ahs~nda ilmiye s~n~fin~n tereddüt ve tedirginliklerini yans~tmas~~ bak~m~ndan önemlidir: "Cçyüzondörtte huzur-i hümayun dersine muhatabhkla dahil olarak üçüncü senenin dersinde küttabi-i ~ehriyâri `idâd~na idhal edildim. Dokuz on sene kadar muayyen günlerde mabeynin kald~nmla-nn~~ çi~nedim. Oraca ihraz etti~im ehemmiyetin derecesini ~undan anlamal~~ ki o kadar müddet devam eden memuriyetimde kap~c~lar ~ahs~m~~ tan~maya ve memuriyetimi hat~rlannda tutmaya muvaffak olma-m~~lard~r. Daima saraya girerken "Hoca efendi isminiz nedir? Kimi görmeye gidiyorsunuz?" sualini irada lüzum görmü~lerdir. On sene evvel mabeyne dahil oldu~um zaman rütbem, rüteb-i ilmiyenin en küçü~ü olan müderrislik derecesinde bulunuyordu. Lehü'l-hamd bugün yine öyledir." (s. 22)

(8)

busu Said Efendi ve Preveze Mebusu [daha sonra Bursa valisi] Azmi Efendi bölüm-leri daha da önemli hale gelmektedir.

Not: Metin aynen latif harflerine aktanlnu~, matbu metindeki sayfa numaralan

kö~eli parantez içerisinde gösterilmi~tir. Orijinal metin içerisindeki dipnotlar ~bnü'r-Raci Nuri Beye aittir.

(9)

Mebusiin-~~ Kirrim~n Terceme-i Mil ve Sergiize~tleri

Hâsi1ât-1 sâfiyesi asker karda~lanmizin hediye-i ~itaiyelerine mahsustur.

~bnü'r-Raci Nuri

Dersadet

Artin Asaduryan Matbaas~~ 1326

(10)

Artin Asaduryan Matbaas~~ 52 - Bab~~ Ali Caddesinde - 52

Bu kitaba mukaddime yazmay~~ münasib görmedim. Sonunda bir muahhire ta-bir-i digerle mütemrnimesi bulunacakt~r. Esbab~~ izahat-~~ saire ile orada görülecektir. Burada yaln~z teracim-i ahvâlin tarih hatta saat-i tevarüdleri s~ras~yla derc edil-di~ini arz ederim.

~bnü'r-Raci Nuri

(11)

Kastamonu Mebusu ~ükrü Efendi Hazretleri

Isimleri Ahmed ~ükrü'dür. Pederleri ~brahim Bey, büyük pederleri Hac~~ Mus-tafa Bey merhumlard~r. ~eyh ~emsizadeler denmekle marufturlar. Bu hanedan Kastamonu'nun en kadim ve maruf bir ailesidir. Cedd-i Mileri Hac~~ Mustafa Bey Kastamonu mebusân-~~ sâlifesindendir.

1288 sene-i hicriyesinin ~ehr-i Zilkadesinde Kastamonu'da dünyaya gelmi~tir. S~byan mektebinde durûs-i ibtidaiyeyi bade't-tahsil Kastamonu rü~diye-i mülkiyesi-ne dehaletle müddet-i tahsiliyesini bil-ikmâl s~n~f birincili~iyle mülkiyesi-ne~et etmi~~ ve rü~diye-i askeriyeye girip orada da ikincifilde ~ehadetname ahz~na muvaffak olmu~-tur.

Rü~diye-i askeriyeden sonra yine Kastamonu idadi-i mülkiyesine devama ba~-lay~p ulûm-i tabiiyeden idadi programlar~na münderic dersleri bi't-tahsil gayet par-lak bir imtihan vererek ~ehadetname alm~~t~r.

Bundan sonra medreseye devam ile binüçyüz yirmi dört sene-i kameriyesi hila-finde Kastamonu müftüsü üstad-~~ fezail-nihad Hafiz Mehmed Emin Efendi Hoca-dan ahz-~~ icazet eylemi~lerdir.

Medreseye devam ettikleri anda bir müddet men~eleri bulunan idadi mektebi-nin hendese muaIlimligi vazifesini deruhde ve ifa buyurmu~tur. [5] Tekmil-i nüsah ile icazetten sonra da müderris bulunduklar~~ Nasrullah el-Kad~~ ve Atik medresele-rinde talebe-i ulûmu tedris ile i~tigal buyururlarch.

Bir iki defa merkez bidayet ve istinaf mahkemeleri azahgma intihab ve tayin olunup sene-i haz~rada yine istinaf azas~~ iken bi'l-istifa bera-y~~ seyahat Dersaadet'e gelmi~~ idi. Burada bulunduklan esnada Meclis-i Mebusan'a aza intihab olunmu~-lard~r.

Ziraat~n terakkisine fevka'l-gaye heveskârd~rlar. Kastamonu'da semere-i mesai-leri olarak bir gülistan yeti~tirip gülya~i istihsaline müvaffak olmu~tur. Ve bir çok kimselerin kendilerine peyrev olarak güfistan yeti~tirmelerine badi bulunmu~lard~r.

Asaletleri nisbetinde afif, hala, nezahet-i f~kriyeye mâlik, daima mütalâa ile me~gul muhibb-i vatan bir zât-~~ âli-kadrd~r. [6]

Bursa Mebusu Hac~~ Haf~z Ömer Fevzi Efendi Hazrederi

Peder-i cennet-makarrlan K~rimi el-Hac Said Efendi merhumdur. Bulgaris-tan'~n Varna dairesine muzaf Hac~o~lu Pazarc~~~~ kasabas~nda mutavatt~n idiler.

(12)

Mü~arünileyh hazrederi kasaba-i mezkurede 1279 tarihinde mehd-ârâ-y~~ vücud olmu~lard~r.

Hac~o~lu Pazarc~~~'nda ulüm-i ibtidaiyeyi tahsil ve h~fz-~~ Kuran-~~ Keri~ni tek-mil ettikten sonra ulûm-i Arabiyye tahsiline ibtidar buyurmu~lard~r.

Osmanl~-Rus seferinin nihayederinde Bursa'ya bi'l-muhaceret orada tavattun ettiler. Bursa'da tarik-i tahsili takip ile beraber 1295 senesi hilalinde ve ilk te~kilât-~~ adliyede mukayyidlik ve zab~t kitabetiyle silk-i adliyeye bil-intisab be~~ sene sonra bidayet ba~~ katibi ve mukâvelât muharrirli~ine irtikâ etmi~ler, bir aral~k istinaf zab~t kitabetine nakl-i memuriyede onsekiz sene kadar adliyede muhtelif kitabederde kemal-i iffet ve isdkamede ifa-y~~ hidmet eylemi~lerdir.

F~traten mesaiperver bir zât-~~ sunide-s~fat olduklar~~ hasebiyle on be~~ sene müd-det kitabede beraber tahsilini de idame ederek Bursa'da ~eref-mükim üstad-~~ muhte-rem sahibü'l-feyzi ve'l-irfan Kar~ehri Hac~~ Yusuf Efendi hazrederinden ahz-~~ icazet buyurmu~lard~r. [7] Ferdas~~ sene heman ne~r-i uluma bi'l-ibtidar te~ne-ga~.1-1 zülâl-i

takrirlerini iskâ ve halka-i tedrisinin müdavirnlerine feyz u marifet ilka etmi~ler ve on sene sonra itâ-y~~ icazet eylemi~lerdir.

Feyz-i celil-i üstadanelerinin tamind garaz~yla tedfise ibtidarlanmn üçüncü se-nesi talim-i kâmile mani addettilderinden dolay~~ medâr-~~ mai~ederi olan memuriyet-lerini terk ederek s~rf ne~r-i ulüma hasr-~~ nefs etmek ulviyyetini ibraz eylemi~lerdir.

Bir müddet sonra emr-i inti`â~da düçar olduklar~~ muzayaka baz~~ kadir~inâsân~n nazar-~~ harniyederine tesadüfle mü~arünileyhi rü~diye-i askeriyenin ulûm-i arabiyye muallimli~ine tayin ettirmi~lerdir. Sekiz sene kadar K~~& ve idadi-i askeri mekteple-rinde ulûm-i arabiyye ve diniye dersleri göstererek o cihetten de tamim-i maarife muvaffak olmu~lard~r.

Fazl u kiyasederi ve min külli'l-vücûh mehâsin-i ahlâk u sireden Bursa hayali-since cümlenin musaddak~~ olup kendilerini mebus intihab etmek suretiyle miikafât-~~ celile-i milliyemize mazhar etmi~lerdir.

"Cenâb-~~ Hak muvaffaldyet-i sübhaniyesine mazhar buyursun" daavât~~ vird-i zebân-~~ fâzdâneleridir. [8]

Konya Mebusu Hac~~ Haf~z Mustafa Liitfi Efendi Hazrederi

Mü~arünileyhin mevlidi Ak~ehir'dir. Ak~ehir müfd-i esbak~~ Ha~puti Hoca Ömer Efendi merhumun necl-i necilleri olup Harputizade denmekle marufdurlar. 12 Rebiülevvel 1283 tarihinde Ak~ehir'de tevellüd etmi~lerdir.

(13)

Orada Cami-i Kebir S~byan Mektebi'nde durüs-~~ ibtidaiyeyi gördükten sonra ve h~fz-~~ Kur'an eyledikten sonra bir müddet mekteb-i rü~diye devam etmi~lerdir. Badehu pederleri merhum-i mü~arünileyhten, Ak~ehir müfti-i esbak~~ f~izelâ-y~~ as~r-dan Burduri Salim Efendi Hoca'as~r-dan ve Karbasani Hac~~ Osman Efendi merhumas~r-dan sarf, nahv, mant~k ve baz~~ f~k~h dersleri görüp 1301 senesi Konya'ya azimet buyur-mu~lard~r. Ziyaiye Medresesi'nde Konya müfti-i esbak~~ efaz~l-~~ ulemâ-y~~ benamdan Kad~nhanli Hac~~ Hüseyin Feyzi Efendi hazrederinin derslerine mülazemede tekmil-i nüsah ederek 1311 senestekmil-i Receb-tekmil-i ~ertekmil-iftekmil-inde ahz-~~ tekmil-icazet eylemtekmil-i~lerdtekmil-ir.

Bu h~lâlde Konya Darülmuallimin'inden aliyyülala derecesinde ~ehadetname ald~ldan gibi fuzelâ-y~~ as~rdan bir çok zevattan baz~~ cüziyyât-~~ ulüm tederrüs etmi~-lerdir.

Badel-isticaze Ak~ehir'de müderris bulunduldan Dede Pa~azade ~brahim Bey Medresesi'nde ne~r-i ulüm ile me~gul olmu~lar ve her ne kadar

[9]

henüz icaze vermerni~ler ise de icaze ahz~na ~ayan bir hayli müsta`iddâmn iktisâb-~~ feyz ü hüner-lerini temin buyurmu~lard~r.

Mü~arünileyh bütün evkât-~~ âlimânelerini mütalâa ve telifâta hasr edip âti'z-zikr âsâr-~~ mer~übeyi telif ile ebnâ-y~~ cinslerine hamiyet-i me~kûre-i üstadânelerini teslim ettirmi~lerdir.

Tahl dlcii's-s~fdt Tahldkül-ilm

Tahkik hel hüve aynül-mevc~2d Tahkikül-efdlil-ihtyariye

Ha~~yesi (Risaletpenah Efendimiz Hazrederinin hatemü'l-enbiya

olduklan-na dair delâil-i akliye ve berâhin-i olduklan-nakliyeyi müeyyid mübahesât-~~ dakikay~~ ~annldir).

DeV~vi-i a~ere

7 . Mühezzeb (ilm-i sarftan)

el-T~razül-Müzehheb alel-Kitabil-mühezzeb

Sami ale'l-Cami

Celal Gelenbevrnin Mevâz~`-~~ Mu`dale ve Hudüs bahsine talikât ~mam Fahr-~~ Razi'ye Allame Taftazani'nin Earibe'sine Reddiye

(14)

Mü~arünileyhin ~u on bir lut`a telifât-~~ mübecceleleri fazl u irfanlarm~n bir ~âhid-i adlileridir.

UMm-i arabiye ve fikhiyede bi-nazir bir üstad-~~ kâmil olduklan gibi riyaziyât ve Farisryi de mükemmel denecek derecede tahsil etmi~, hatta k~rk ya~lanndan sonra Frans~zca tahsiline heves edip haylice ileriletmi~~ b~dunmalan "Udubu'l-ilme mine'l-mehdi ile'l-lahd..." [10] kelâm-~~ hikmet-ittisâmuun tamamiyle mütemessik bir fâz~l-~~ gayyur bulunduldanm isbat için kâfidir.

~eref-i muhatabalanyla mü~erref oldu~um keremnamelerinde "milletimin ulviyyeti hususunda feda-y~~ câna âmade bir aciz" cümleleri fart-~~ hamiyet ve uluvv-i kiyâset-i celilelerini tamamiyle ifham etmektedir.

1309'dan 1313 senesine kadar Ak~ehir'de rü~diye muallimli~inde bulunmak suretiyle feyz-i üstadânelerinden evlâd-~~ vatan~~ müstefid etmi~ler, bir hayli zaman evkâf ve maarife aid komisyonlarda riyaset-i fahriyede bulunmu~lard~r. [11]

Üsküp Mebusu Said Efendi Hazretleri''.

Terceme-i Hâlim yahud Sernüvi~t-i Siyalum

ismim Said. ~öhretimiz Pürezadeler. Pederim Arnavutluk ulemas~ndan Üsküp-lü ~dris Efendi'dir. Tarih-i veladetim 93. Mahall-i tevelÜsküp-lüdüm Kosova Vilayeti mer-kezi Üsküp ~ehridir. Tahsilim mekâtib-i ibtidaiyeden sonra medaristedir. Hocam evvelâ vilayetimiz dersiamlanndan Süleyman Zeki Efendi, sâniyen Nabi Efendi, sâlisen ve mütemadiyen pederimdir.

Medar-~~ fahr-i tefeyyüzüm olan mü~arünileyh Fatih [Medresesi] mezunlann-dan idi. Hocas~~ âhiren M~s~r mollal~~lyla irtihal eden hâce-i ~ehir, üstâd-~~ bi-nazir Hafiz ~akir Efendi merhum idi. Pederimin mahall-i tahsil tamamen ~stanbul, ken-dimin ise pek garip bir sergüze~tin safahat~d~r.

Tav~r ve evda`-~~ hak-perestânemizi be~enmeyen veya be~enip de öyle bir reng-i nâ-sâz~~ reng-in`reng-ikâs ettreng-irmek creng-ilvesreng-inde görünen felek breng-izreng-i baba o~ul breng-ir preng-ir-reng-i sal-hurde ve bir ~âbb-~~ belâ-dide beraber olarak Türkiya'run enhâ-y~~ garb~ndan aksa-y~~ ~ark~-na do~ru atm~~t~. Yine o~ark~-na da doymam~~t~~ da bir zaman sonra vasat-~~ kiti-i ~slamiyân ve metâf-~~ menkubin-i Osmaniyan olan Konya'da da bir külah giydirme-~e muvaffak olmu~tu. Bunun esbab~~ ise devr-i sab~kta söylenemeyen ve ~imdi saye-i

(15)

[12]

hürriyet-i millette setrine lüzum görülmeyen baz~~ hakikatlerdir. Mademki isteniliyor, icmalen bir ibret için arzedeyim.

Midhat Pa~a merhumun emelda~-~~ ahrarânesi, Süleyman Pa~a magfurun da karin-i hâss u halisi olub mesai-i milliyet-küsterisinden dolay~~ fidye-i me~rutiyet olan vücudunu tufanl~~ günlerde ~stanbul surlarmdan yuvarlayarak bir zaman çoban kisvesiyle hazreti Halil'e hemrah olan ve geçen S~rbiye ve Rusya muharebat~nda Fatih'te davul çald~rarak bin ki~iden mürekkeb gönüllü ilmiye taburu te~kil eden ve ila ma~allah ~~pka'da ~svoti Nikola fedai hücumlannda pi~va-y~~ akran~~ olarak Gran Dük'ün [Grand Duke] güllelerini sine-i himmetiyle kar~~layan Kemal'in kalemi kadar vatan için kavi bir k~l~nç savuran pederim ~dris Efendi vakta ki sergerdeleri bulundu~u üç dört yüz muavinesiyle Yunan muharebesinden Csküb'e avdet etti. Daha o günden itibaren bu zat idare-i acize ve müstebiddenin Teselya ve Girit zayiat~~ gibi misal-i ~üm-emsalini kendisine bir ders-i intibah ve çare-endi~~ görerek memleketde surette ders okutur, sirette ebna-y~~ vatan~~ k~la`-~~ istibdada kar~~~ silah-land~rmaya sa'y ederdi.

Bir zaman sonra ki benim de devr-i mübahat~m~n gurre-i garras~~ olan üçyüzonalt~~ senesi evaili, onbe~inin de evahiri idi, merhum bir emr-i mukadder-i manevi ile merkez-i vilayette ahali beyninde bir ittifak tesisine kalk~~m~~~ idi. Ve buna

i~tirak eyleyeceklerine dair ~pek,

[13]

Yakova cihetlerindeki baz~~

hamiyetperverandan da vaad-i muvafakat al~nm~~t~.

Evvela memleketimizde baz~~ münasebetsiz icraat~~ vesile edinerek bunlann men'ini, ve yava~~ yava~~ tevsi`-i mikyas ederek ~u günki netice-i maksudeye destres olman~n esaslanm kurmaya ba~lam~~~ idik. Bu hali sevmeyen hükümet memurlar~, ki biri o vaktin mümtaz valilerinden say~lan Hafiz Pa~a merhumdur, birkaç ki~iden toplanma bir kuvvetü'z-zahr ile bu hareketimize kar~~~ ~edid bir reaksiyon te~kiline var kuvvetiyle çal~~m~~~ idi. Biz ~slam hristiyan birkaç bin ki~i ile en büyük camileri-mizden olan Sultan Murat Cami-i ~erifimizde ictima ettik. Müracaatlara ba~lad~k. K~smen de harekat~m~z~~ elbette o nuru söndürmeye luyam eden kuvvetin tefrikine döndürdük. Evvelce niyette yok iken muahharen bilmecburiye Hafiz Pa~a'n~n da tebdili istirham~na koyulduk. Ve ~srar ettik. Bu hal ve hareket serke~âne bir surette vaki olmu~~ de~il belki namuskarane ve mutazall~mane bir tav~rda cereyan etmi~ti. On iki gün heman umum denecek derecede ehl-i belde camilere iltica etti, ç~kmad~. Çünkü ç~k~ld~~~~ taktirde bi-defter ahali-i muti`adan yetmi~~ seksen ki~inin teb`id ve hanümanlarm~n söyündürülmesi [söndürülmesi] için ~imendüfer lokomotifleri sitim [istim] üzerinde bekliyordu.

(16)

O s~rada payitahttan birkaç müfetti~~ gelmi~ti. Bunlann biri saye-i istibdadda hoca idi. Birisi de ~imdi Roma sefir-i müniri [14] ~ubars~z ahrânm~zdan Hakk~~ Bey idi. ~~in ba~ka türlü fasl edilmek hilelerinden pe~in Haf~z Pa~a'y~~ sonra bizi kald~rmak yolunu tercih ettiler. O vakte göre Müslüman camilerini topla y~kmak cüret edilemeyecek bir ~ey de~ildi. Bereket versin ki memleketimiz ve oras~~ ecânibin cevelangâh~~ bir mahal idi. Y~kamad~lar, toplanm~~~ olan o mazlum ve adalet te~nele-rini da~~tamad~lar.

Vali esküp'ten al~nd~. Alt~~ gün geçince de bizi nefy u teb`id etmek için tedbir dü~ünüldü. ~u kadar ki ondan evvel Hakk~~ Bey Istanbul'a istenmi~~ ve gitmi~~ idi. Malum Re~ad Bey o vakitte Haf~z Pa~a'n~n vazife-i mevkulesini ifâ etmekte idi. Gaynme~ru vekaletini mi-makul bir asalete rabt etmek için "nice ki etti"; bunun firüdaldanna zemin olan zaman~n yard~m~yla Istanbul'a ald~nlmam~za irade-i seniyye ç~kt~. Pederim bütün gün hükümette ve oradaki makam~nda gezip dururken adalete ve adete yalu~~rcas~na ça~~np bir ~ey söylemeden ans~z~n bir ak~am msfu'l-leylden sonra bir bölük jandarma ile menhus bir ayak evimize bast~. (O heyecan~~ insanlar, hem~ehrilerim bilirler.) Ders mütalaas~yla me~gul ayn~~ zamanda hasta bulunan merhum evvela, ben de akabinde yata~~m~zdan ç~kanld~k. Yal~n ayak, ç~plak, hükümete götürülmek üzere bir kuvve-i azime önüne dü~tük. -K~sa geçiyo-rum- O halde [15] bizi görenler bir gazetede resmini gördü~üm bir mescûnun hapishanedeki vaziyet-i dilh~râ~mdan fark etmez idiler. Bu suretle sabaha kar~~~ hü-kümet kona~~na götürüldük ki vatanperver bir"âlim de~il, belki bir hâin, hunhâr, bir

sitemkâr dahi öyle mehinâne götürülmezdi.

Merhumun bülendi alt~ndan geçen Moskof casusuna bile öyle i~kence reva görülmezdi. Kisvemize, azameti~nize hürmeten anak insaf edilmek laz~m gelirdi. Gerçi ben hiçbir ~ey de~ilim ve de~il idim27 fakat babam, bir alim, bir kamil hoca lulild~~ muhte~em bir mücahid, bir kumandan idi. Ma`a-zâlik o hengâmda o mevkib-i kahr u endûhun süfliyetinden pek âli bir alemde zann ederim ki bize naz~r pek çok ervah-~~ eslâf, belki melaikeden de bir cemm-i gafir tevâf [halinde] bulunuyordu. Çünkü maksad~m~z büyük ve ulvi idi. Böyle ha~ere haz~r olurcas~na ~imendüfere bindirildik. Hususi trenle Selanik'e, oradan da Dersaadet'e gönderildik. Do~ruca makammuz [olan] Bab-~~ Zabtiye'nin üst kat~ndaki mermer ocakh [yer] memerr-i rical-i gayb oldu. Elli gün orada oturduk. Yekdi~erine benzemez bir tak~m emirler, sahte iradeler tebli~~ olundu. Bunlann hepsi i~falât oldu~u ahiren sabit oldu. Hülasatül-hülasa baz~~ tuhafliklar ve mûcib-i taaccüb ahvalden [16] sonra bizi vapura i'zâm ettiler. Nimet-i Hüda menfilere mahsus bir vas~ta-i n~kmet idi. Burada

(17)

Ismail Safa Bey merhum ile Zehavizade Cemil hem-hallerimi tahattur ederim. Dokuz günde bizi Trabzon'a isâ1 ettiler. Buna makis vesait-i sa`be ile Bitlis'e gittik. Oradaki memuriyetimiz Darülmuallimin muallimli~i idi. Iki sene oradaki vaziyeti-miz hükümetin maksadma bir aksülamel tesiri icra ettikten sonra Arnavutluk'tan vaki olan müracaadar üzerine güya bir kayd-~~ muvakkat emriyle Konya'ya getiril-dik. Kürdistan, Harput, Sivas da~lar~nda ald~~~~ so~uklann tesiriyle o mücahid-i muhlis, o pir-i hürriyet ruh-i pürffituhunu arz~n o zamanki sath-~~ melunundan per-vaz ettirdi28 gitti. Konya'da medfun, ~emsi Tebrizi'nin peyk-i merkadi olmakla bahtiyard~r. Biz daha bir çok sene kald~ktan sonra âtiye muterakkib olan baz~~ ashab-~~ gayretin delâletleriyle —mevhum günah~m~z~n afv edildi~ine dair- aldashab-~~~m~z emr üzerine me'vâ-p kadimimiz esküp'e geldik. ~~te ~u alt~~ sene seyahat-~~ mecburiyemiz esnas~nda dahi uli~m-i diniye ve dünyeviyeyi mütehass~slanndan tahsile muvaffak olmu~tur.

Pederim merhumun veled-i âmâli, varis-i hüsn-i niyeti olmalda iftihar eder, fa-kat meziyederindeki noksani-i tecellime mütessif bulunurum. Tekrnil-i nüsah [17] eyledi~ime dair icazetnamem Konya ahrar ulemas~ndan hoca-i ~ehir, fakihü'd-dehr Tavasi Osman Fevzi Efendi hazrederinin halka-i tedrisinden nasib olmu~tur.

Bugün milletin nail oldu~u lyd-i ekbere eri~ti~ime ~ükren, mâ-sebak-~~ sergüze~-timin vebafini bütün fail ve müsebbiblerine kalben ve cidden helal etmi~~ ve unutmu-~um!..

Idris Efendi merhumun meziyyât-~~ vatanperverânesi tarih-i Osmani'mizin en muazzez sahaifini tezyin edecek mertebede iktisab-~~ sümûvv-i marufiyet eylemi~tir. Millet, milliyefi baki oldukça o pir-i kahraman-me~rebi hürmede yad edeceklerdir. Ruh-i pür-futûhlan ~ems-i âgâ-y~~ Tebrizi'ye karin olmu~sa da istihlaf buyurduklan mihr-i müstenirleri elyevrn vatan~na, vatanda~lar~na ifâza-i envâr-~~ hürriyede me-murdurlar. Mübarek, mesud kalblerini tamamiyle Said Efendi hazrederine b~rakt~k-lan a~ikard~r. Mü~arünileyhin mesai-i vatanperveranelerinden mütehass~l tekrimât-~~ milliye ala-y~~ illiyyine kadar uriic eder, pir-i muhteremi bulur, ezvâk-~~ kudsiyelerini ok~ar. Bu ~üphesizdir. [18]

Sivas Mebusu Hüsnü Bey Efendi

Mü~arünileyhin peder-i muhteremleri Mustafa Vas~f Efendi'dir. Binildyüzyetmi~~ sene-i hicriyesi Zillficcesinin onuncu kurban bayram~~ günü Sivas'ta Ece Mahallesi'nde tevellüd etmi~lerdir.

(18)

Mekteb-i ibtidarde bir mikdar ders gördükten sonra Sivas Rü~diye-i Mülkiye-sine girip ~ahadetname alm~~lar ve mütealdben medreseye devama ba~lam~~lard~r. F~traten bir zeka-y~~ harikulâdeye malik ve tarik-i feyz-ref~k-i sa'y u ikdama salik bulunduklan cihede üç dört sene zarfinda Arabi ve Farisi lisantann~~ tekellüm edebi-lecek mertebede ibraz-~~ asâr-~~ zeka ve isti`dad eylemi~lerdir.

Binikiyüzalt~~ senesi Dersaadet'e gelerek May~s~n be~inci günü Mekteb-i T~bbi-ye-i Askeriye'ye dahil oldular. Yedi sene devam eden müddet-i tahsilinde her sene gayet parlak imtihanlar vermi~~ ve akranma re~k-âver olmu~tur. Doksanüç senesine kadar Mekteb-i T~bbiye'de tahsili mukarrer olan ulüm-i tabriye ve t~bbiyeyi bi'l-ikmal yüz baghlda da doktor ünvan~mn ihraz etmi~ler ve heman o sene Rus muha-rebesi esnas~nda Erzurum'a gönderilmi~lerdir.

Muharebenin hitarrundan sonra da dördüncü orduda kal~p otuz sene kemal-i ikdam ve hazakatle asker karda~larma müdâvât ve muavenederde bulunmu~lar ve mensub olduktan tabur ve alaylanyla beraber o hayalinin

[19]

berf u burûded tafsilden azade olan da~lanndan bin türlü mezâhim-i askeriyeyi ihtikar eylemi~ler-dir.

Hilkaten mehâsin-i ulviye-i hürriyeti mukaddir bir vatanperver-i muktedir ol-du~u cihetle tababet-i askeriyemiz üzerinde icra-y~~ ahkâm eden me~'um istibdad~n daimâ hilaf-giri bulunuyorlard~. Mecâlis-i s~hhiyenin bir bezm-i baziçe ve durt~~~ oldu~unu söylemekten, yazmaktan çekinmezlerdi. Fikr-i ahraranelerini i~gal eden hayal-i müessirin her zaman nâ~ir-i bi-pervâs~~ olmakla iftihar ederlerdi. O hayali hakikaten ink~lab~~ en büyük arzulanndan bulunuyordu. ~~te ona da muvaffak oldu-lar. ~imdi millet o muvaffakiyetin netayic-i ulviyesini kendileriyle rüfekâ-y~~ zevil-ihtiramlar~ndan bekliyor.

Tebâbet-i askeriye üzerindeki müessirât-~~ müstebiddeden münfailen milletin âtisini daha ~u~ülsüzce dü~ünebilmek üzre binüçyüzyirmiild senesi tekaüdlerini istida ettiler.

O esnada devren Sivas cihetlerinde bulunan müfetti~~ müteveffa ~akir Pa~a'n~n inhâs~yla kaimmakand~k rütbesine irtifa etmi~ler idiyse de icra-y~~ tekaüdleri talebin-de ~srar eylediler. Maa't-teessüf Satalebin-deddin Pa~a'n~n ma`hud nizamname-i muharreri mantukunca maa't-tahsil k~rkbe~~ seneye karib bir mesainin mükafan alnyüzon sekiz kuru~tan ibaret kalm~~~ idi.

Mü~arünileyhin elsine-i erbaaya vukufu, hazakat-i müsellemelerine inzimam

[20]

eden hüsn-i ahlak ve ~öhret ~ayialan hiçbir vakit kendilerini isti~na-y~~ maddi

(19)

ve maneviden ay~rmam~~~ ve her nerede bulunurlarsa vatanda~lanndan gördükleri ra~bet ve hürmet nisbefinde ebna-y~~ cinslerinin muavenetlerine ~itâbân olmu~lard~r.

"In~aallah millete hidemât-~~ nafiada bulunur da kesb-i fahr eylerim" temenniyât-~~ hafisaneleri, hürriyet-i vicdaniyelerinin âtiye rad' kuvve-i sati`as~m izhara kâfidir. [21]

Tokat Mebusu Haf~z Mustafa Sabri Efendi Hazretleri29

Efendim,

Has~lât~m asâldr-i Osmaniyeye ahnacak hediye-i ~itaiyeye sarf etmek üzere terâcim-i ahvâl-i mebusâm cern` ve ne~r etmek arzusunda oldu~unuzdan bahisle tarafima mürsel varaka üzerine tercüme-i halimi bervech-i zir tahrir ediyorum.

Pederimin ismi Ahmed'dir. Binikiyüzdoksanalt~~ senesi Rebiülevvelinin onikinci günü Tokat'ta tevellüd etmi~im. Maskat-~~ re'simde gördü~üm tahsil-i ibtidai meyamnda bilhassa h~fz-~~ Kur'an-~~ Kerim'e muvaffak olduktan sonra medarisde tednsi mutad olan ulûm-i âliye ve afiyyeyi tahsile hasr-~~ evkât ederek bir müddet memleketimde, bilahare Kayseri'de, daha sonra Istanbul'da bu maksad~~ takip eyle-dim.

Kayseri'de me~ahir-i ulemâdan merhum Emin Efendi ile Istanbul'da sab~k ders vekili Ahmed As~m Efendi'den" icazetnameler ald~m. ~eyhülislam-~~ sab~k Bodrurni Ömer Efendi zaman~nda aç~lan ruûs imtihan~nda birinci s~n~f meyan~nda ibraz-~~ ehliyet ederek yirmi iki ya~~mda oldu~um halde Fatih Cami-i ~erif inde tedns-i ulûma ba~lad~m. Onüç sene devam eden müddet-i tedrisiyemin nihayetinde ikmal-i nüsah [22] eden elliyi mütecaviz talebe-i ulûma icazet verdim.

eçyüzondörtte huzur-i hümayun dersine muhatabl~kla dahil olarak üçüncü se-nenin dersinde kitabi-i ~ehriyâ~i `idâd~na idhal edildim. Dokuz on sene kadar muay-yen günlerde Mabeyn'in kald~r~mlarm~~ çi~nedim. Oraca ihraz etti~im ehemmiyetin derecesini ~undan anlamah ki o kadar müddet devam eden memuriyetimde kap~c~-lar ~ahs~m~~ tan~maya ve memuriyetimi hat~rlannda tutmaya muvaffak olmam~~kap~c~-lar- olmam~~lar-d~r. Daima saraya girerken "Hoca efendi isminiz nedir? Kimi görmeye gidiyorsu-nuz?" sualini irada lüzum görmü~lerdir.

29 ustad-1 muhteremin te~ldre-i mersüleleri aynen derc olunmu~tur. 3" Bu zat bilahare kaimpederim olmu~dur.

(20)

On sene evvel Mabeyn'e dahil oldu~um zaman rütbem, rüteb-i ilmiyenin en küçü~ü olan müderrislik derecesinde bulunuyordu. Lehü'l-hamd bugün yine öyle-dir.

Ni~anlanma gelince: Huzur dersine dahil oldu~um sene alelusul verilen dör-düncü Osmani ve Mecid i ni~anlan ile icazet verirken yine alelusul alman alt~n liya-kat madalyas~ndan ibarettir. Evvelden haiz oldu~um dördüncü Osmani ni~amndan bir k~t'a da esna-y~~ icazette verilmi~~ ve bu suretle aym derece ve cinsten olmak üzere ta`cldüd ve tekerrür eden ni~anlanm~n üçüncü[sünü] Osmaniye tahvilini talep etmekli~imi tavsiye edenler bulunmu~~ ise de fitri bir ili~kisizlikle meseleye ehemmi-yet vermemi~dim. Arabi, Türki gayrimatbu âsânm vard~r.

Fi 14 Kanun-i Evvel 1324 [27 Aral~k 1908] Tokat Mebusu Mustafa Sabri [23]

Mü~arünileyh hazretlerinin kudret-i alimane ve kuvve-i tahrirâneleri Beyanü'l-Hakk'da hak gibi mütezahir ve müncelidir. Eficâr-~~ ahraraneleri bâlâda beyan bu-yurduklan mücanebet-i h~lkiye ve azâdegi-i fitriyeleriyle müstedeldir. Feyz-i irfanlan istikbal-i milletin kâfili bulunan zevat-~~ ilmiyedendirler. [24]

Preveze Mebusu Azmi Beyefendi Hazrederi

Mü~arünileyhin pederleri Ömer ~evki Pa~a merhum Narda e~rafindand~r. Binikiyüzdoksandört senesi ictima eden Meclis-i Mebusan'da Kosova mebusu ola-rak bulunmu~lard~. Merhum-~~ mü~arünileyh binüçyüzoniki sene-i maliyesi evas~t~nda Kastamonu'ya nefy edildiler. Hakir bir sene daha evvel sürülmü~tüm. Kendilerine ho~~ yahud natio§ amedi resmini ifa için görü~tü~timde teselliyet-âmiz birkaç söz söylemek istedim. Teessürlerini tahrik etmi~~ oldum. Nur gibi beyaz sakal-lann~n üzerine dökülüveren damlalan görünce son derece bir rikkatle sözü de~i~-tirmeye mecbur olmu~tum. Bilahare Sinop mutasarr~fli~~na tayin olunmu~lard~~ (rahmetullahi aleyh).

Azmi Beyefendi Hazretlerinin isimleri Mustafa'd~r. Binikiyüzyetmi~~ sene-i ma-liyesinde Dersaadet'te tevellüd etmi~lerdir. Terceme-i hal-i âlilerini kendi kalemle-riyle ~öylece tahkiye buyuruyorlar:

"Tahsil-i ibtidaiyi mekâtib-i mahsusunda ve hususi bir surette hane-i pederde gördüm. Pfi~tine Mekteb-i Rü~diye'sinden aliyyülalâ derecede ~ehadetname ald~m. Mekteb-i Sultani'de üçüncü s~n~fa kadar bulundum. Binikiyüzdoksanbe~te Mekteb-i Mülldye'ye duhül ile binikiyüzdoksandokuzda aliyyülalâ derecede "mülâzemet rut~su" ve "ulûm-i siyasiye ~ehadetnamesi" ile mezun oldum. [25]

(21)

99 A~u. stosunt~n onbe~inde mülazemeten Maarif Nezareti Mekatib-i Rü~diye idaresine devama ba~lad~m. Sene-i mezkure Eylül'ünde dörtyüz kuru~~ maa~la Mekteb-i Sultani Lisan-i Osmani muallimfi~ine ve 1300 senesi May~s ibtidasmda zanaimeten 500 kuru~la Darülmuallimin Co~rafya muallimli~ine tayin olundum.

1300 senesi Haziran'~n~n alt~nc~~ günü 1000 kuru~la Ticaret Nezareti'nde ter-cüme-i filnün kalemine nasb olundum. Binüçyüziki Kânun-i Evvel'in otuzbirinci günü bu kalem la~v edilmekle üçyüzüç senesi Te~rin-i Sânis' ibtidas~ndan itibaren maa~~n~~ binikiyüz kuru~a ibla~~ olundu. Sene-i mezkis~re ~ubatnun onikisinde ikibin kuru~la Mekâtib-i ibtidaiye ve üçyüzdokuz ~ubat ibtidasmdan Mekatib-i Rü~diye müdiriyetlerine tayin olundum.

1310 senesi Kânun-i Sânisinde 300 kuru~la Ticaret Mektebi Co~rafya mual- limli~i edildi. Bu maa~~ 1311 senesi A~ustosunun onbe~inden itibaren 600 ku- ru~a ibla~~ ve 1313 senesindeki te'cilit hasebiyle 540 kuru~a tenzil edildi. uçyüzoniki senesi Eylülü ibtidasmda 2500 kuru~~ maa~la Mekatib-i ~dadiye idaresi müdüriyetine terfi edildim. Bu maa~~ 1313'te hasbe't-te'c-ilât 2250 kuru~a tenzil etti. Binüçyüzdokuz senesi Haziran~nda ilave-i memuriyet olarak Maarif Nezareti nam~-na Ziraat Bankas~~ Meslis-i idare azah~hnam~-na tayin olundum. [26]

1313 senesi Temmuzunda gece yar~s~~ ma`a-aile ikamet eyledi~irn hane bir cemm-i ~afir taraf~ndan banlmak istenilmi~~ ise de karanl~kta kim olduklar~n~~ tan~-mad~~~m ve bir emir ibraz edemeyen adamlara sabaha kadar kap~y~~ açmadun. Gece hanemi ku~atnu~~ olanlar~n bir çok polis ve komiser efrad~~ olduklanm sabahleyin görerek kap~y~~ açt~m. Ne istediklerini sordum. Hanemi taharriye geldiklerini söyledi-ler. Bu misilli memurlar~n girdikleri hanelere evral-~~ muz~rra atarak badehu bulmak suretiyle ibraz-~~ hüner ü marifet ve izhar-~~ sadakat eylediklerini i~itti~im için haneme girmezden evvel ünlerini ba~lar~n~~ aramaktaki mecburiyetimi anlatt~m. Zaruri mu-vafakat ve her tarafi aramak sureti ile ifâ-y~~ vazife-i sadakat ettiler. Kendilefince mechul Frans~zca ve fen kitaplanyla mektepteki not ve yaz~~ defterlerini ve baz~~ re-simleri ald~lar. Torbalara doldurdular. Mühürlettiler. Beraberce Bâb-~~ Zabtiye'ye gittik. Bir iki saat intizar odas~nda yaln~zca bekledikten sonra Zabtiye Naz~n ~efik Pa~a'n~n yan~na götürüldüm. Sakall~~ Mehmed Pa~a da orada idi. Kap~y~~ açmad~~~-m~n esbabnu sordular. Cevaplaruu ald~lar. ~sticvab tabii tahriri idi.

Merkez komiserli~i odas~nda sefilâne bir iki saat bekledikten sonra Ta~kt~la'ya götürüldüm. Orada Re~id Pa~a tarafmdan isticvâb olundum. Muhakkak olarak tahliye olunaca~~m teb~iriyle bir kaimmakam beyin odas~na misafir edildim. Ertesi günü [27] heyet-i isticvâbiyece tekrar istintakun icra olundu. Ve "afv"~m arz edildi-~inden derhal ç~kmak ihtimalim oldu~u tekrar teb~ir edildi. "Afv ile mahkum" ol-

(22)

mahrm ki Ta~k~~la'da üç gün ikametten sonra tahliye olunacak iken Bâb-~~ Zabtiye'ye iade olundum. Bâb-~~ Zabtiye'de bulundu~um müddet zarfinda polis heyetince iki defa isticvab olundum. Hep "teb~ir" olunuyordum. Hep bugün yar~n ç~k~yordum. Bâb-~~ Zabtiye'de tercüman beyin odas~na misafir edildim. Burada üç ayl~k hayat~m~~ imate eyledim. Oda kap~lar~nda bi'l-münâvebe polis efendilerle zabtiyeler bekliyordu. ~htilâttan memnu` idim. Beni görme~e gelen biraderlerimle uzaktan temas ediyor, teati-i müjde-i afiyet eyliyorduk.

Gazete okuma~a nas~lsa müsaade olunmu~tu. Oturdu~um, yatt~~~m o küçücük odan~n tathir ve tanzifi bizzat bana ait idi. Hariçten yemek getirmekli~ime de yine her nas~lsa müsaade edildi~inden lokantadan yemek geliyordu. Her gün ailemin akrabam~n afiyetleriyle mübe~~er oldu~um vesâit bana üç ay sonra Konya'ya nefy olunaca~~m~, orda Maarif Müdürlü~ü'ne tayin edildi~imi bildiriyordu. Nihayet Istanbul'dan yevm-i mufarakat geldi. Hayat-~~ sa`iyânemden üç mah~~ gasb eden hücre-i sefilâneme veda` ederek Bâb-~~ Zabtiye'den polis refakatiyle ç~kt~m. Haneme u~ratilmadan nefy ve ta~rib olunuyordum.

[28]

Haydarpa~a ~stasyonu'nda yine nas~lsa akrabamla veda edebilerek polis refakatiyle "memuriyetime" gidiyordum. Hanesine u~ratllmadan paltosuz bir redingotla e~yas~z, u~aks~z Kastamonu'ya nefy olunan pederimden bir sene sonra ben de Konya'ya Maarif Müdüriyeti'ne 1313 senesi Eylülün yirmidokuzunda mahfuzen i`zam olunuyordum.

Müdüriyet maa~~m 1800 kuru~~ idi. Konya ~dadisi'nde 31 kuru~luk Kitabet-i Resmiye muallinllikleri de ilave edilmi~ti. Müdüriyet maa~~ma 1314 Haziramnda ve 1315 Martmda ikiyüzelli kuru~~ daha ilave edildi.

Konya Mekteb-i Sanayi Komisyonu riyasetinden dolay~~ Matbaa-i Vilayet han-lat~ndan Meclis-i ~dare karanyla 1316 Nisan~nda 300 kuru~~ tahsis edildi. Mekteb-i ~dadi Ziraat ~ubesi Co~rafya-y~~ Zirai muallimli~i de seksen kuru~~ maa~la 1318 Te~rin-i Evvelinde ilave edildi.

1316 A~r~' ~stosunda 900 kuru~~ humus maa~la Ni~de mutasarr~fh~~~ vekaletine ta-yin olundum. Kânun-i Evvelde halef~m geldi. Infikâk ettim. Vilayet Meclis-i ~dare-si'nin yedimde mahfuz mazbatas~nda Ni~de mutasarnfli~~~ vekâletinde "ifa-y~~ hüsn-i hidmet ve ibrâz-~~ meâsir-i kâr-güzâri ve memduhiyet eyledi~im" takdiren tasdik olunmu~tur. [29]

Konya'da ilk defa olarak 30 Nisan 1317 tarihinde kü~ad olunan hah ve kilim sergisi komisyonu riyasetinde fahriyyen bulundum. Mahfuz olan Meclis-i ~dare-i Vilayet mazbatasnun bir fikrasmdan "gerek serginin emr-i kü~âd~~ ve kü~ad~ndan sonra temin-i hüsn-i intizam~ndan, gerek tevdi olunan e~yan~n hüsn-i muhafazas~~ ve

(23)

nuküdunun telef ü sarftan vikâyesiyle masarifin taldilinde ifâ-y~~ hüsn-i hidmet ve ibrâz-~~ âsar-~~ himmet eyledi~im" tasdik olunmu~tur.

Alt~buçuk sene kadar Konya'da bulundum. Bu müddet zarf~nda dahil-i vilayet-te mekâtibin vilayet-tezyid u ~slah~na bilâ-ye's u fdtur son derece bir faaliyetle ve kemal-i ciddiyetle çal~~t~~~m' ve lehü'l-hamd muvalfak da oldu~umu kemal-i fahr ile arz edebilirim. Yedimde mahfuz evrak da bu ifademi müeyyid ve musadd~kt~r. Ahval-i s~hhiyemin gösterdi~i lüzum üzerine ledel-müraca`a Hüdavendigar Maarif Müdü-rüyle 13 Kânun-i Evvel 1319'da becayi~-i memuriyet eyledik. Aleyhimde verilen jurnaller üzerine Bursa'ya muvasaIat~m~n üçüncü günü tekrar Konya'ya avdetim emri verildi. Mus~rrâne müracaat ve istirhâmâtta bulundum. ~zmir ile Bursa'dan maada di~er bir vilayete i‘zam ve tayinim emr olundu. Müracaat~rm te'lrid ve ~srar eyledim. Ankara'ya tayinim münasip görüldü. Oraya da gitmeyerek Bursa'da istirdâd-~~ me~rutiyet [ve] hürriyet zaman~na kadar dört buçuk sene bulundum. Bur-sa'da bulundu~um müddet zarfinda "terakki-i maarif

[30]

u~runda ciddi ve semeredar hidemat-~~ ber-güzide ifâsma muvaffak oldu~um" ve "Bursa'da kü~ad olunan serginin tertib ve tanzimine ve müddet-i devam~~ zarf~nda dahi inzibat ve idaresince ibraz-~~ meâsir-i rüyet u hasafet ve ifâ-y~~ hüsn-i hidmet eyledi~im" yedim-de mevcud Meclis-i ~dare mazbatalanyla musaddakt~r.

1322 Te~rin-i Evvelinden Kânun-i Sânisine kadar zamimeten memuriyet ola-rak Karahisar-~~ Sahip mutasarnf vekâletinde dahi 900 kuru~~ maa~la bulunaola-rak Vilayet Medis-i ~dare "muamelât-~~ livap mecrâ-y~~ salim ve nizamisine irca` ile hidemât-~~ hasene ibraz~na muvaffakiyetim" tasdik olunmu~tur. Müdüriyet maa~~m 7 Temmuz 1321'de üçbin kuru~a ibla~~ olundu.

Kânun-i Esasi'nin ilamndan sonra Istanbul'a gelerek dörtbinbe~yüz kuru~~ ma-a~la Mekteb-i Sultâni müdüriyetine tayin olundum. Muahharen Preveze Livas~~ mebuslu~una intihap olunmald~~~m münasebetiyle Meclis-i Mebusan'~n yevm-i kü~ad~~ olan 4 Kanun-~~ Evvel 1324 tarihinde Kanun-i Esasi ahlrâm~na tevfikan mekteb-i mezbur müdüriyetinden istifa eyledim.

Yirmibe~~ senelik memuriyetim zaman~nda mesai-i maruzama mükafaten tedri-ci olarak sâlise, sâniye, ûlâ sanisi ve ülâ rütbeleri ve üçüncü ve ikintedri-ci Osmani ve ikinci Mecidi ni~anlanyla alt~n ve gümü~~ Hicaz Demiryolu madalyalan verildi. Fransa hükümetinden

[31]

"officier de l'instruction publique" ni~an~~ ita olunmu~-tur. Bervech-i bâlâ keyfi olarak habs ü nefy olundum ise de lehülhamd taht-~~ muha-kemeye al~nmad~m. Mahkum olmad~m. I~ten dahi el çektirilmedim."

Mü~arünileyh hazrederinin iktidar-1 ilmi ve fennileri cümlece müsellemdir. Fazl u Idyaseden cihetiyle her türlü telakkiyâttan azade bulunduklan halde pederleri

(24)

merhum-~~ mü~arünileyhten ~rsen ve devr-i menhustan zulmen bir ders-i hamiyet alm~~lard~r ki teali-i mülk ü millete hidmetleri [ni] her vakit temine kâfilclir.

Bu müsveddedât~n dizilip tab` olundu~u gün Hüdavendigâr Valili~i'ne tayin olunmu~lard~r. Tebrik ve muvaffakiyetlerini temenni ederiz. [32]

Ma~nuretülaziz Mebusu As~m Bey Efendi Hazretleri

Binikiyüzseksendokuz sene-i maliyesinde Mamuretülaziz Vilayeti muzafât~n-dan Harput kasabas~nda tevellüd etmi~~ bulunan mü~arünileyh hazretlerinin ~öhret-leri Çötelizade ve peder-i muhterem~öhret-lerinin isim~öhret-leri Hac~~ Mustafa Bey'clir.

Kasaba-i mezburede Mekteb-i Rü~diye derslerini bilikmal ~ehadetname ahz~n-dan sonra hususi mualllimlerden bi't-tedris iktisab-~~ ilm ü hüner eylemi§ ve tezyin-i zât u s~fat etmi~lerdir.

Geçen üçyüzsekiz üçyüzdokuz senelerinde ehliyet-i musaddakalanna mebni Duyun-i Umumiye Mektubi ve Kontrol Kalemlerinde bir müddet ifâ-y~~ kitabet ettikten sonra mesâlih-i zatiyeleri ilcâmyla bi'l-ihtiyar memuriyetlerinden infikâk ederek Mamuretülaziz'e azimet buyurmu~lard~.

Liyakat-1 müsellemeleri hasebiyle orada Evkâf ve Meclis-i Maarif komisyonla-nnda bi'l-istihdam ibrâz-~~ âsâr-~~ hamiyet ettikleri gibi intihab-~~ ahali ile ve s~ras~yla Meclis-i Bele" Meclis-i ~dare-i Vilayet azaliklarma ve en sonra merkez-i vilayet Mahkeme-i ~stinafiye azal~~~na tayin olunup rüyet-i hasene, mesai-i müstahseneleri görülmü~~ ve ~stinaf azal~~~nda iken memleketçe müsellem olan fart-~~ hamiyet ve liyakatlerinden dolay~~ Meclis-i Mebusân azah~~na intihab olunmu~tur. [33]

(25)

B~BL~YOGRAFYA

Abdulkadiro~lu, Abdulkerim, "Ahmed Mahir Efendi'nin ~stanbul Hayat~, Verdi~i ~câzetler ve Üç Eseri ile Elyaz~s~~ Hât~rat~~ Üzerine Notlar", Kültiinimüzden

Esin-tiler, Akademi Kitabevi, ~zmir 1997.

A~larc~, Safa, A~larc~(ca)zade Ispartah Hakk~~ (Isparta 1867- 5 ~ubat ~stanbul 1923):

Cum-hunyet öncesi Dönemde Ya~am~~, Dü~ünleri ve Sava~~myla zaman~n~~ A~~nas~na Kar~~n Gizli Kalm~~~ Bir Türk Ayd~n?: Yaz~da, Dilde, E~itimde, Siyasette Reformcu Bir Ki~ilik,

Gölta~~ Kültür Dizisi, Isparta, t.y.

Ahmad, Feroz - A. Dankwart Rustow, "~kinci Me~rutiyet Döneminde Meclisler: 1908-1918", Güney-Do~u Avrupa Aro~t~rmalan Dergisi, 4-5, (1976), ss. 245-284. Ak~in, Sina, Yön Türkler ve Ittihat ve Terakki, Remzi Kitabevi, ~stanbul 1987.

Aslaner, Serhat, "Ta~rada Jön Türldük yahut Me~rutiyet Fnin Konya'ya indka-li", Divan Disiplinleraras~~ Çal~~malar Dergisi, 25, (2008), ss. 75-99.

Aslano~lu, ~brahim, Sivas Me~hurlan, 2 c., Sivas Valili~i ~l Kültür Turizm Müdürlü-~ü, Sivas 2006.

Atalay, Ahmet, Milli Mücadelede Konya Kuvd-y~~ Milliyecileri, c. 1, Konya: Damla Ofset, Konya 1997.

Avc~, Cemal, 111. Dönem 7BM~Wnin Yap~s~~ ve Faaliyetleri, Atatürk Ara~t~rma Merkezi, Ankara, 2000.

Babacan, Hasan — Servet, Av~ar, "~kinci Me~rutiyet Seçimlerinde Bir Mebus Port-resi: Böcüzâde Süleyman Sami ve Seçim Beyannamesi", 100. rihnda IL

Me~-rutiyet Gelenek ve De~i~im Ekseninde Türk Modernle~rnesi Uluslaras~~ Sempozyum

Bildiri-leri, haz. Zekeriya Kur~un - Cemil Öztürk - Yasemin Tümer Erdem - Arzu

M. Nurdo~an, Marmara Üniversitesi Yaymlan, ~stanbul 2009. Ba~er, Tayyip, Karatekin Ululan, Ankara: Ajans-Türk Matbaas~, Ankara 1966. Bayur, Yusuf Hikmet, Türk ink-~lab~~ Tarihi, I/1, Türk Tarih Kurumu Yaymlan,

~s-tanbul 1940.

Beysano~lu, ~evket, Diyarbakirh Fikir ve Sanat Adamlar~, ~stanbul: Diyarbak~r'~~ Ta~ut-ma Derne~i, ~stanbul 1957.

Böcüzâde, Süleyman Sami, 1.4. Devirde Gördüklerim, haz. Hasan Babacan - Servet Av~ar, Türk Tarih Kurumu Yaymlan, Ankara 2011.

Böcüzade, Süleyman Sami, Kurulu~undan Bugüne Kadar Isparta Tarihi, haz. Suat Seren, Serenler Matbaas~, ~stanbul 1983.

(26)

Çakan, I~~l, "2. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Yap~sal-i~levsel Analizi", doktora tezi, ~stanbul Üniversitesi Atatürk Ilkeleri ve Ink~lap Tarihi Enstitüsü, 1998. Çankaya, Ali, Son As~r Türk Tarihinin Önemli Olaylan ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve

Mülkiyeliler, c. 3, Mars Matbaas~, Ankara 1968-1969.

Demir, Fevzi, "Bir Siyaset Okulu Olarak Meclis-i Mebusan", H Me~rutiyet'i Yeniden

Dü~ünmek, Tarih Vakfi Yurt Yay~nlar~, ~stanbul 2010.

Demira~, Banu, Manolya A~ac~n~n Kökkri: Dün Bursa, yy. ~stanbul 2000.

Demirci, Aliyar, H Me~rutiyette Ayan Meclisi 1908-1912, ~stanbul Bilgi Üniversitesi Yay~nlar~, ~stanbul 2006.

Demircio~lu, M. Ziyaeddin, Kastamonu'da Me~rutiyet Nas~l Ilan Olundu, Do~rusöz Mat-baas~, Kastamonu 1961.

Demircio~lu, Aziz, 100 Y~ll~k Kastamonu Bas~n~nda Kim Kimdir: 1872-1972, Do~rusöz Matbaas~, Kastamonu 1980.

Demirel, Ahmet, ~lk Meclis'in Vekilleri, ~leti~im Yay~nlar~, ~stanbul 2010.

Devereux, Robert, The First Ottoman Constitutional Period, The Johns Hopkins University, Baltimore 1963.

Eldem, Edhem, "Oliver Bouquet'nin Kitab~~ Vesilesiyle Padi~ah~n Pa~alan ve Prozopografya Hakk~nda", Toplumsal Tarih, 190 (2009), ss. 44-48.

Eruz (Esen), Saldne, Kastamonulu Olmay~~ Ayncal~k Sayan Bir Sülalenin 17. Yüzy~ldan

Gü-nümüze Gelen öyküsü, yy. 2003. [Eserin fotokopi nüshas~~ 171131 demirba~~

nu-maras~yla ISAM'da bulunmaktad~r.]

Güne~, ~hsan, "Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Toplanmas~~ ve Nitelikleri",

Birinci Meclis, Sabanc~~ Üniversitesi Yay~nlar~, ~stanbul 1998.

Güne~, ~hsan, Türk Parlamento Tarihi Me~rutiyete Geçi~~ Süreci: L ve IL Me~rutiyet, TBMM Vakf~~ Yay~nlar~, Ankara 1997.

Hanio~lu, ~ükrü, "Osmanli imparatorlu~-'unda Temsil ve ~kinci Me~rutiyet Meclis-leri", ~stanbul Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve ~nlc~laplan Tarihi Enstitüsü Y~ll~~~, 4, (1989), ss. 61-78.

Kafadar, Cemal, Kim Var Imi~~ Biz Burada Yo~~ Iken, Meds Yay~nlar~, Ankara 2008. Kendirci, Hasan, Meclis-i Mebusan'dan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Kopu~~ ve

Süreklilik-ler, Kitap Yay~nevi, ~stanbul 2009.

Koçer, Mehmet Zeki, Kayseri Ulemas~, Ahmed Said Matbaas~, ~stanbul 1972; Uluçay Ça~atay; Manisa Ünlüleri, Manisa Lisesi Yay~nlar~, Manisa 1946.

(27)

Meeker, Michale, ~mparatorluktan Gelen Bir Ulus: Türk Modernit,esi ve Do~u Karadeniz'de

Osmanl~~ Miras~, çev. Tutku Vardarh, ~stanbul Bilgi Üniversitesi Yay~nlar~,

~s-tanbul 2005.

Pakalm, M. Zeki, Sicill-i Osmani Zoli, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2008.

Prator, Sabine, Der arabische Faktor in der jungtürkischen Politik Eine Studie Zum Osmanischen

Parlament der H Konshbution (1908-1918), Klaus Schwarz, Almanya 1993.

Sunguro~lu, ~shak, Harput rollannda, 2 c., Elaz~~~ Kültür ve Tamtma Vakf~, ~stanbul 1959.

Tokat, Ömer, "IX. Dönem TBMM Çorum Milletvekilleri ve Siyasi Faaliyetleri", yüksek lisans tezi, Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009. Uluçay, Ça~atay; Manisa Unlüleri, Manisa Lisesi Yay~nlar~, Manisa 1946.

Uzunçar~~h, ~smail Hakk~, Karesi Me~ahiri, Karesi Vilayet Matbaas~, Bal~kesir 1339-1341.

Zürcher, Erik Jan, "Jön Türkler: S~n~r Bölgesinin Çocuklar~", Sava~~ Devrim ve

Ulus-la~ma Türkiye Tarihinde Geçi~~ Dönemi (1908-1928), ~stanbul Bilgi Üniversitesi

Yay~nlar~, ~stanbul 2005.

"Y~k~mm ve Yenilenmenin Mimarlan: Kemalist Jenerasyona ve Jön Türk- lere Dair Bir Grup Biyografisi Denemesi", Mete Tunçay'a Arma~an, haz. Meh-met O. Alkan - Taml Bora - Murat Koraltürk, ~leti~im Yay~nlar~, ~stanbul 2007, ss. 539-571.

, Milli Mücadelede ittihatç~hk, Ba~lam Yay~nlar~, ~stanbul 1987.

77~e First Ottoman Experhnent in Democracy, haz. Cristoph Herzog - Malik Sharif, Ergon,

Würzburg 2010.

Meclis-i Mebusan Zab~t Ceridesi, haz. Mustafa N. Ünver, c. 1, TBMM Matbaas~,

An-kara 1982.

(28)

Referanslar

Benzer Belgeler

DOKTORLARA AİT EN YAYGIN HİZMET KUSURU TIBBİ UYGULAMA HATALARI BİLGİSİZLİK, DENEYİMSİZLİK YADA İLGİSİZLİK NEDENİ İLE BİR HASTANIN ZARAR GÖRMESİ

CVS SONUCU KAYIP RİSKİNİN AS’e GÖRE DAHA YÜKSEK OLDUĞU SAPTANMIŞTIR. ANCAK CVS GİRİŞİMİ AS’e GÖRE DAHA ERKEN GEBELİK HAFTALARINDA YAPILMAKTADIR. ERKEN HAFTALARDA

Although two converters exhibits higher tracking ability, from the figure 8, it is obvious that the converter with FLC exhibits faster response to irradiation variation and

Türkçe arama motorlarının duyarlık, normalize sıralama, kapsama, yenilik ve ölü bağlantı.. oranlarının birbirinden farklı olup olmadığı Arama motorları hangi tür

Konuyla ilgili bir örnek verebilirim: “Erzurum’un Tortum ilçe- si dolaylarında 11 m’lik yılan bulundu” ha- beri sanırım Haziran ayı içinde İnternet’te çok hızlı

Pederim merhum Ziyaettin B ey’den başka meşhur Üsküdarlı Şair Talât Bey, H attat ve Tuğrakeş Hakkı Bey, onun pederi gene H attat İlm î Efendi, Sultan A z

Hem Jön Türk hareketinin hem de Arnavut milliyetçiliğinin önemli isimleri arasında yer alan Derviş Hima, dönemin şartlarına bağlı olarak bir yandan Arnavutlar

1902 kongresine -Jön Türklerin Balkan teĢkilatı olarak- Dobruca adına Osmanfakıh ġeyhi ġevki Efendi ile Tuna sahili adına Ġbrahim Naci (DerviĢ Hima) ve