B~YOGRAF~~ R~SALES~~
SERHAT ASLANER*
Osmanh son dönemini ve Osmanh'dan Cumhuriyet'e geçi~i anlama ve anlam-land~rmam~za imkan verecek çal~~malar~n en önemlilerinden birisi de biyografik çali~malard~r. Ancak hemen ifade etmek gerekir ki mevcut literatür pek çok alanda oldu~u gibi bu alanda da yeterli seviyeye ula~abilmi~~ durumda de~ildir. Bununla irtibath olarak Osmanl~~ son dönem ve erken cumhuriyet devri çah~malan aç~s~ndan fevkalade ehemmiyetli olan II. Me~rutiyet dönemi mebuslanmn biyograf~lerini yeterli ölçüde bilemiyor olu~umuz, pek çok soru i~aretinin yerini korumas~n~~ berabe-rinde getiriyor.°
II. Me~rutiyet'in ilan~~ ile birlikte aç~lan meclise mebus olarak seçilen zevatm hi-kâyelerini bilmek, devr-i sâb~kta Jön Türldtik faaliyetlerine kat~l~p kat~lmad~ldar~m, ili~ki a~lann~~ tesbit etmek sadece Meclis-i Mebusan'~n i~leyi~ini ve yap~s~n~~ de~il, ayn~~ zamanda modern siyasi/sosyal fikirlerin tedavüle giren unsurlanm ve düzeyini, modern siyasi kültürün ta~raya nas~l intikal etti~ini anlayabilmek aç~s~ndan da önemlidir.2 Öte yandan Zürcher'in çal~~malar~nda da ortaya koydu~u üzere; II. Me~rutiyet devri ricali üzerine yap~lacak çal~~malar yaln~zca bu dönemi de~il, Cum-
Doktora Ö~rencisi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Ana Bilim Dal~, Sakarya/TÜRKIYE, serhataslaner@gmail.com
Biyografik eserlerin ve bunlardan hareketle yap~lacak prozopograf~k çal~~malar~n önemi ve buna mukabil sinirlili~i hakk~nda bkz. Eldem Edhem, "Oliver Bouquet'nin Kitab~~ Vesilesiyle Padi~ah~n Pa~ala-ii ve Prozopografya Hakk~nda", Toplumsal Tarih, 190 (2009), ss. 44-48. Aynca; biyografik çal~~malann Osmanl~~ tarihçili~ine ve tarih yaz~m~na yapaca~~~ katk~~ ve "ezber bozucu" etkilere dair bkz. Kafadar Cemal, Kun Var imi~~ Biz Burada ro~~ Bam, Metis Yay~nlan, Ankara 2008.
Ittihat ve Terakki'nin Meclis-i Mebusan ve dolay~s~yla mebuslar üzerinde tahalcküm kurmaya ça-l~~t~~~n~ /kurdu~unu hat~rdan ç~karmamak kayd~yla mebusla~nn bilhassa seçim bölgelerinde Ittihat ve Terakki ve savundu~u fikirler lehine ciddi propaganda faaliyeti yaptddanm ve ta~rada ya~anan sos-yal/siyasal dönü~üme ciddi etkide bulunduklanm burada kaydetmemiz gerekiyor. Örne~in Ittihat ve Terakki Kastamonu mebusu Ahmet Mahir Efendi 1910 y~hnda Istanbul'dan dönerken Kastamonu merkez ve kazalannda tamam~~ siyasete müteallik -ve bir k~sm~~ camilerde olmak üzere- toplam yirmi iki konu~ma yapm~~t~. Bkz. "Ahmed Mahir Efendi Hazretleri", Köro~lu, (Kastamonu), sy. 92, 2 Eylül 1326, s. 1-2.
huriyet'in politik eliderinin siyasi, sosyal, ekonomik kökenlerini, zihniyetlerini ve elbette bu kadrolar~n siyaset etme biçimlerini çözümlemek aç~s~ndan da önemli ipuçlar~~ sa~layacak ve verilen hükümleri çok daha muhkem hale getirecektir.3 Ne var ki ça~da~~ Türk siyaseti üzerine olu~an literatürün, Zürcher'in Selanik merkezli ve s~mrh say~daki ~ttil~at9 üzerinden yapt~~~~ çal~~malar bir tarafa b~rak~hrsa, bu konuyu yeterince önemsedi~i söylenemez. Gerek Osmanl~~ gerekse cumhuriyet devri meclisleri/mebuslan üzerine yap~lan çal~~malar; mebuslann e~itim durumlan, etnik kökenleri, ya~~ da~~l~m~~ ve meslek durumlar~na inhisar etmektedir.4 Söz konusu lite-ratürün gözard~~ etti~i temel sorulardan birisi ise mebuslarm siyasi geçmi~leri ve konumuz aç~smdan ele alacak olursak mebuslarm Jön Türk olup olmad~kland~r. Üstelik bu husus; Mustafa Fehmi Gerçeker, Abdullah Cevdet, K~hçzade Hakk~~ [Hakk~~ K~l~ço~lu], Ahmet Hilmi Kalaç, At~f Kamç~', Mahmut Soydan, S~rr~~ Bellio~lu, Mehmet Ali Okar vb. örneklerde görülece~i üzere Jön Türk olmakla beraber II. Me~rutiyet devrinde de~il de Cumhuriyet döneminde mebus olan ki~ile-rin varh~~~ göz önünde bulundurulursa, sadece Me~rutiyet meclisleri için de~il, Cumhuriyet meclisleri için de sorulmas~~ ve cevaplanmas~~ gereken sorulardan birisi-dir.3 Bizce; son dönem Türk siyasi hayat~m ve aktörlerini Yeni Osmanhl~k/Jön
3 Bkz. Zürcher Erik Jan, "Jön Türkler: S~n~r Bölgesinin Çoculdan", Sava~~ Devrim ve Uluslapna Türkiye Tarihinde Geçi~~ Dönemi (1908-1928), ~stanbul Bilgi Üniversitesi Yay~nlar~, ~stanbul 2005, s. 139-154 ve Zürcher, "Y~kumn ve Yenilenmenin Mimarlar': Kemalist Jenerasyona ve Jön Türklere Dair Bir Grup Biyografisi Denemesi", Mete Tunyty'a Arma~an, haz. Mehmet O. Alkan - Tamil Bora - Murat Koraltürk, ~leti~im Yay~nlar~, ~stanbul 2007, ss. 539-571. Keza Zürcher'in 1977'de tamamlad~~~~ master tezine dayanan Milli Mücadelede Ittihatohk (Ba~larn Yaymlan, Istanbul 1987) kitab~~ da bu literatüriin erken örneklerinden birisidir.
4 Omek olarak bkz. Avc~~ Cemal, ~li. Dönem 773MAPrzin Tapu: ve Faaliyetleri, Atatürk Ara~t~rma Mer-kezi, Ankara, 2000; Güne~~ Ihsan, "Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Toplanmas~~ ve Nitelikleri", Birinci Meclis, Istanbul: Sabanc~~ Üniversitesi Yay~nlar~, Istanbul 1998, s. 2545; Tokat Ömer, "IX. Dö-nem TBMM Çorum Milletvekilleri ve Siyasi Faaliyetleri", yiikse4c lis.qns tezi, Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009; Çakan I~~l, "2. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Yap~sal-~~levsel Anali-zi", doktora tezi, ~stanbul Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve Ink~lap Tarihi Enstitüsü, 1998. Bu arada I. TBMM ve özellikle söz konusu meclisteki muhalif gruplara yönelik çal~~malar yapan Ahmet Demirel'in özellikle Ilk Meclis'in Vekilleri (~leti~im Yay~nlar~, ~stanbul 2010) adh kitab~n~n, yukandaki çal~~malarla örtü~en kumlar içermesine ra~men, yan~t arad~~~~ farkl~~ sorular da olmas~~ itibariyle farkl~~ bir de~erlen-dirmeyi hak etti~ini belirtmek gerekiyor.
5 Hasan Kendirci'nin; Fevzi Demir nezaretinde haz~rlanan ve Kitap Yay~nevi tarafindan yay~nla-nan yüksek lisans tezi, her ne kadar isminin hakk~m verememi~~ olsa da, Cumhuriyet meclisleri içerisinde-ki Osmanl~~ kökenli mebuslara dair istatistikler içermesi aç~s~ndan kaydedilmelidir. Bununla beraber mebuslarm Jön Türk olup olmad~klan Hasan Kendirci'nin cevap arad~~~~ sorular aras~nda yer almamak-tad~r. Bkz. Kenclirci Hasan, Meclis-i Mebusan'dan Türkiye Bu,ukMillet Meclisi'ne kolm~~ ve Süreklilikler, Kitap Yaymevi, Istanbul 2009. Bu kitapta yer alan bilgi ve istatistiklerin benzerleri için ayr~ca bkz. Demir Fevzi, "Bir Siyaset Okulu Olarak Meclis-i Mebusan", IL Meputiyet'i Yeniden Dü~ünmek, Tarih Vakti Yurt Yay~nla-r~, Istanbul 2010, s. 243-259. Fevzi Demir söz konusu makalesinde ayr~ca Osmanl~~ mebuslannm, Os-manl~~ sonras~~ y~llarda Balkanlar ve Arap co~rafyas~nda te~ekkill eden devletlerdeki rolleri üzerinde de durmakta ve örnekler vermektedir; bkz. Demir, "Bir Siyaset Okulu Olarak Meclis-i Mebusan", s. 250-253.
Türklük üzerinden okumak ve dolay~s~~ ile I. Me~rutiyet dönemi mebuslan/ricali ile II. Me~rutiyet dönemi mebuslan/ricali aras~ndaki organik ili~kileri tesbit etmek, Jön Türklerin Cumhuriyet devrindeki serüvenlerini takip etmek 1908-1950 aras~nda var oldu~u ortaya konan süreklilik hadann~n I. Me~rutiyet'e dayand~~~rd ve ~ayet Jön Türklerin evlad u iyali hesaba kat~lacak olursa 1950 sonras~nda da devam etti~ini görmemizi kolayla~t~racak ve ilgili analizleri daha kapsamh hale getirecektir. Bu cümleden olarak birkaç örne~i hat~rlamak gerekirse; Ittihat ve Terakki'nin kurucu-lar~ndan 1908 Meclis-i Mebusan ba~kan~~ Ahmet R~za Beyin babas~~ [~ngiliz] Ali Bey I. Me~rutiyet'te Meclis-i Ayan üyesiydi. Keza 1876 Meclis-i Mebusan üyelerinden Ömer ~evki Pa~a'n~n o~lu Azmi Bey de benzer ~ekilde hem Jön Türklere kat~lm~~~ hem de, sonradan istifa etmekle beraber, II. Me~rutiyet'te mebus seçilmi~ti. Di~er taraftan; Jön Türk ve ~ttihatç~~ mebuslardan ergüplü Hayri Efendi'nin o~lu Suat Hayri Ürgüplü'yü, Yeni Osmanl~lar ve Jön Türk hareketinin önemli isimlerinden ve 1908 mebuslanndan Ebuzziya Tevfik Bey'in ye~eni Ziyad Ebuzziya'y~~ ve yine Abdülhamid dönemi siyasi muhaliflerinden ve 1912'de Ayd~n mebusu seçilen Yu-nus Nadi [Abaho~lu] ile o~lu Nadir Nadi'yi, Jön Türk hareketinin önemli isimle-rinden Tevfik Nevzat'~n k~z~~ Benal Nevzat i~tar Anman'~~ 1950 sonras~nda da devam eden politik çizginin temsilcileri olarak zikredebiliriz.7
***
Mebuslar hakk~nda yap~lan çah~malarda Jön Türldük hususunun göz ard~~ edil-mesinin arkas~nda yatan temel faktör bizce soruya Jön Türkler aç~s~ndan de~il Itti-hat ve Terakki aç~s~ndan yalda~~lm~~~ olmas~~ ve -k~smen anakronik bir ~ekilde- 1908 Meclis-i Mebusan'~mn daha te~ekkül sürecinde dahi Ittihat ve Teraldri'yi hakim k~lma aray~~~d~r. 1908 Meclis-i Mebusan'~nda ne kadar ~ttihatç~~ oldu~u sorusu önemli olmalda beraber en az~ndan 1908 seçimleri için -sonras~~ için de~il- bu soru-yu sormak bizi ister istemez Sina Ak~in tarafindan ortaya at~lan ve literatür taraf~n-dan da yayg~n olarak kabul edilen, Meclis-i Mebusan'~n Jön Türk/~ttihatç~~ olarak nitelendirilebilecek mebuslardan ziyade yerel seçldnlerden olu~tu~u yönündeki yar-
Hakk~nda yap~lm~~~ en nitelikli çal~~ma halen Deveretueun 1963 tarihli The First Ottoman
Constitutional Period (The Johns Hopkins University, Baltimore 1963) olan I. Me~rutiyet devrine ili~kin
çal~~ma say~s~~ bu çah~mamn odaldand~~~~ mesele merkezli olarak yok mesabesindedir. Bununla beraber son dönemde hem I. Me~rutiyet hem de bu konuyu ele alan önemli bir çal~~ma yay~nlanm~~t~r: The First
Ottoman Expe~iment in Democracy, haz. Cristoph Herzog ve Malik Sharif, (Ergon, Würzburg 2010).
Osmanhdan Cumhuriyete uzanan süreldili~e ta~radan örnekler için bkz. Meeker Michale,
impara-torluktan Gelen Bir Ulus: Türk Modemitesi ve Do~u Karadeniz'de Osmanl~~ Miras~, çev. Tutku Vardarh, ~stanbul
Bilgi Universitesi Yaymlan, ~stanbul 2005; Eruz (Esen) Sakine, Kastamonulu Olmay~~ Ayr~cahk Sayan Bir
Sülalenin 17. Yüzy~lda,: Günümüze Gelen ,la.1,5ü, yy. 2003 [Eserin fotokopi nüshas~~ 171131 demirba~~
gir kabule sevk edecektir.8 Ashnda gerek Osmanl~~ siyaset gelene~i, gerek o dönem-de etkili olan elitist fikirler ve gerekse seçim mevzuat~~ göz önündönem-de bulunduruldu-~unda yerel seçkinlerin mebus olmas~nda ~a~~rt~c~~ hiçbir husus yoktur. Di~er taraf-tan do~rudan ~ttihatç~~ diyebilece~imiz kesimlerin de Jön Türklere9 nazaran hem say~~ hem de te~kilat aç~s~ndan zay~f olu~unu°8 hesaba katarsak Meclis'in ittihatç~lar-dan te~ekkül etmemesi de anla~~labilir bir olgudur. Son olarak ~unu da vurgulamak gerekirki; Meclis-i Mebusan üyelerinin siyasi geçmi~lerine biraz daha yak~ndan bakacak olursak Meclis'teki Jön Türk say~s~n~n hiç de az~msanamayacak derecede oldu~unu görebilirizll, ki yap~lan tart~~malar~n da gösterdi~i gibi Meclis'in de me-buslarda arad~~~~ özelliklerin ba~~nda devr-i sab~k ricalinden olmamak gelmektedir.12
Daha önce zikredildi~-i üzere II. Me~rutiyet devri mebuslanna ve Medis-i Mebusan'a ili~kin çal~~malann" yer vermedi~i temel hususlann ba~mda mebuslarm siyasi geçmi~leri gelmektedir ki, -~imdilik eksik de olsa- burada metnini verece~imiz
8 Ak~in Sina, Jön Türkler ve Ittihat ve Terakki, Remzi Kitabevi, Istanbul 1987, s. 107-108.
9 Burada Jön Türk tabiri ile 1908 öncesinde Ittihat ve Terakki Cemiyeti mensuplar~n~n yan~s~ra Cemiyet'e resmen üye olmam~~~ ancak -örgütsüz de olsa- muhalif siyasi gruplarla irtibat halinde olan, onlar~n yay~nlar~n~~ okuyan, da~~tan, propagandalaruu yapan, Me~ruti idareye geçilmesi hususunda onlarla hemfikir olan farkl~~ kesimlerden olu~mu~~ daha geni~~ bir kitleyi kastediyorum.
10 Ittihat ve Terakki özellikle Balkanlar'da ciddi anlamda örgiitlen~ni~~ bunun d~~~ndaki bölgelerde ve bilhassa Anadolu'da ise te~kilat ve ~ubeler aç~s~ndan ciddi bir ilerleme kat edememi~ti. Cerniyet'in Anadolu'da ~ubeler açmas~~ ancak 1906 sonras~nda gerçekle~mi~; Izmir'in yan~s~ra Diyarbak~r, Erzurum, Bitlis, Van ve Trabzon'da da örgütlenmeyi ba~arm~~t~~ ki bu olu~um telgrafhane bask~nlar~~ ve vergi ayak-lanmalann~~ organize etmek suretiyle ürünlerini vermi~ti. Ittihat ve Terakki Cemiyeti Muhaberat Kopya Defieri c. 2'den aktar» Bayar Yusuf Hikmet, Türk Akla& Tarihi, I/1, Türk Tarih Kurumu Yay~nlar~, Istanbul 1940, s. 405; ayr~ca Bayar, a.g.e., s. 242.
" 1908'de mebus seçilenlerin tamam~n~n siyasi gegni~lerine dair bilgi vermek bu mütevazi giri~~ ya-z~sma konu olamayacak ve müstakil bir çal~~may~~ hak edecek kadar önemli ve geni~tir. Bununla beraber; bir örnek olarak Konya'daki Jön Türkler ve b~mlann 1908 sonras~~ siyasi kariyerleri için bkz. Aslaner Serhat, "Ta~rada Jön Türklük yahut Me~rutiyet Fikrinin Konya'ya Intikali", Divan Disiplinleraras~~
Çal~~ma-lar Dergisi, 25, (2008), ss. 75-99.
12 Örne~inErgani'den mebus seçilen Niyazi Bey, bölge e~rafindan oldu~u halde II. Abdülhamid
devrinde jumalcilik yapt~~~~ için -kendisinin de haz~r bulundu~u oturumda- ~iddetli tenkidere maruz kalm~~, nihayet mazbatas~~ oy birli~i ile onaylanmanu~t~. Niyazi Bey'in ismi daha sonraki oturumlarda Jumalci Niyazi olarak geçecektir. Bkz. Meclis-i Mebusan ZaInt Ceridesi, haz. Mustafa N. Ünver, c. 1, TBMM Matbaas~, Ankara 1982, s. 526-535. "Jurnalci" s~fat~n~n kullan~ld~~~na örnek olarak ayr~ca bkz.
a.g.e., s. 630.
'3 II. Me~rutiyet Meclis-i Mebusan'~~ hakk~nda bkz. Ahmad Feroz - A. Dankwart Rustow, "Ikinci Me~rutiyet Döneminde Meclisler: 1908-1918", Cu:uy-Do~u Avrupa Ara~t~rmalar~~ Dergisi, 4-5, (1976), ss. 245-284; Hanio~lu ~ükrü, "Osmanh Imparatorlu~unda Temsil ve Ikinci Me~rutiyet Meclisleri", Istanbul
Üniversitesi Atatürk lUreleri ve Ak~lapk~n Tarihi Enstitüsü r~ll~~t, 4, (1989), ss. 61-78. II. Me~rutiyet dönemi
meclislerinde Arap mebuslar ve etkilerine dair bkz. Prator Sabine, Der arabische Faktor in der jungtürkischen
Politik Eine Stade Zurn Osmanischen Parlament der IL Konstaution (1908-1918), Klaus Schwarz, Almanya 1993. II. Me~rutiyet dönemi Ayan Meclisi hakk~nda bkz. Demirci Aliyar, IL Meputiyette Ayan Meclisi
eser, bu bo~lu~un k~smen doldurulmasma yönelik at~lm~~~ erken bir ad~m olarak de~erlendirilmelidir. Bununla beraber, aradan geçen yüz y~l içerisinde literatürde kayda de~er bir geli~menin olmad~~~m, bu risaleyle aç~lan vadinin pek de takip edilmedi~ini tekrar vurgulamak gerekiyor." II. Me~rutiyet devri mebus biyografile-rini bir arada bulunduran yegâne eser olarak Türk Parlamento Tarildnin ilgili döneme has cildi, bahsetti~imiz analizlere imkan vermesi aç~s~ndan, son derece yetersiz ve yer yer hatal~~ bilgiler vermektedir.15 Bunun d~~mda mebus biyografilerini takip ede-bilece~imiz temel metinler s~n~rh say~daki biyograf~k kitap/makale, Osman-h/Cumhuriyet devlet ar~ivleri, bir k~sm~~ gayr~matbu16 hat~rat ve ta~rada ve Istan-bul/Ankara'da ne~redilen terâcim/me~ahir kitaplar~17, bilhassa cumhuriyet devri
14 Bu noktada biyografi vadisinin istisnai bir kalemi olan Ali Birinci'nin ve çal~~malann~n önemine
bir kere daha i~aret etmek gerekiyor.
15 Güne~~ Ihsan, Türk Parkunento Tarihi Me~rutiyete Geçi~~ Süreci: L ve IL Me~rutiyet, TBMM Vakfi Yay~n-lan, Ankara 1997. Eserin mebus biyografilerine ayr~lan ikinci cildinde baz~~ mebuslar hakk~nda verilen bilgi kaç oyla seçildi~inden ibarettir. Birkaç örnek vermek gerekirse; bkz. Abdullah Faik Efendi (s. 225), Mehmet Re~it Bey (s. 227), Çarrl~zade Hilmi Efendi (s. 251), Refet Efendi (s. 303), Mehmet S~tk~~ Bey (Bursa) vd. Bunun d~~~nda Sofuzade Mehmet Tevfik Efendi gibi 1912 seçimlerinde Kastamonu'dan aday olmasma ra~men seçilemeyen zevat da bu ciltte mebus olarak gösterilmi~tir (bkz. c. 2, s. 421). Söz konusu sayfadaki bilgiler de foto~raf da Sofuzade'ye de~il Kastamonu Vilayeti Kang~n Sanca~~~ mebusu Tevfik [Durlamk] Efendi'ye aittir. Sofuzade hakk~nda bkz. Demircio~lu M. Ziyaeddin, Kash~ntonu'da
Me~rutiyet Nas~l ilan Olumlu, Do~rusöz Matbaas~, Kastamonu 1961 ve Demircio~lu Aziz, 100 Y~ll~k Kasta-monu Bas~n~nda Kim Kimdir: 1872-1972, Do~rusöz Matbaas~, KastaKasta-monu 1980, s. 62-63; Tevfik [Durlan~k]
Efendi hakk~nda bkz. Ba~er Tayyip, Karatekin Ululan, Ankara: Ajans-Türk Matbaas~, Ankara 1966, s. 43-44.
16 Sözgelimi, II. Me~rutiyet devri mebuslanndan Böcüzade Süleyman Sami (Isparta), A~larc~zade Mustafa Hakk~~ (Isparta), Vehbi Çelik (Konya), Ahmet Mahir (Kastamonu) efendiler hat~radan okuyucu ile bulu~mam~~~ ricalden sadece bir kaç~d~r. Süleyman Sami Efendi'nin 2 ciltlik hat~ran oldu~u bilgisi için bkz. Babacan Hasan - Servet Av~ar, "~kinci Me~rutiyet Seçimlerinde Bir Mebus Portresi: Böcüzâde Süleyman Sami ve Seçim Beyannamesi", 100. Y~l~nda IL Me~rutiyet Gelenek ve De~i~im Ekseninde Türk
Modem-le~mesi Uluslaras~~ Sempozyum Bildirileri, haz. Zekeriya Kur~un - Cemil Öztürk - Yasemin Tümer Erdem -
Arzu M. Nurdo~an, Marmara Üniversitesi Yaymlan, ~stanbul 2009, s. 341. Böcüzüde'nin hat~rat ve görü~lerini içeren Uç Devirde Gördüklerini adl~~ kitab~~ Kültür Bakanl~~~~ tarafindan e-kitap olarak TTK tarafindan kitap olarak yay~nlanm~~t~r (TTK, Ankara 2011). Ayr~ca ay~n müellifin Isparta Tarihi adh eseri de Abdülhamid ve II. Me~rutiyet devrine ait hat~ralar içermesi bak~m~ndan önemlidir. Bkz. Böcüzade Süleyman Sami, Kurulu~undan Bugüne Kadar Isparta Tarihi, haz. Suat Seren, Serenler Matbaas~, ~stanbul 1983. Safa A~lar° tarafindan yay~na haz~rlanan ~u kitap büyük ölçüde A~larc~zade Mustafa Hakk~'n~n yaymlanmam~~~ defterlerine dayanmaktad~r: Aglara Safa, A~larc~(ca)zade Ispartah Hakk~~ (Isparta 1867- 5 ~ubat ~stanbul 1923): Cumhuriyet Öncesi Dönemde Ya~am~~, Dü~ünlen ve Sava~umyla Zaman~n~~ Almas~na Kar~~n Gizli
Kalm~~~ Bir Türk Aydt~n: Yaz~da, Dilde, E~ihmde, Siyasette Refonncu Bir Ki~ilik, (Isparta: Gölta~~ Kültür Dizisi, t.y).
Hadindi Vehbi Çelik'in yayudarunanu~~ hahralan oldu~u bilgisi için bkz. Ahmet Atalay, Milli Mücadelede
Konya Kuvd-y~~ Mil4yecileri, c. 1, Damla Ofset, Konya 1997, s. 70. Ahmet Mahir Efendi'nin hat~ran oldu~u
bilgisi ve söz konusu metinden parçalar için bkz. Abdulkadiro~lu Abdülkerim, "Ahmed Mahir Efendi'nin ~stanbul Hayat~, Verdi~i ~cüzeder ve Üç Eseri ile Elyaz~s~~ Hât~ran Üzerine Notlar", Kültürümüzden
Esinti-ler, Akademi Kitabevi, ~zmir 1997, s. 471-490.
'7 Eldem'in "me~hur bilmem nereliler" olarak tavsif/tahfif (?) etti~i (Eldem, a.g.m., s. 47) bu eser grubunun bilhassa 1970 öncesinde telif edilmi~~ olanlanmn ikâmesi güç bilgiler içerdi~ini vurgulamanuz gerekiyor. Birkaç örnek olarak bkz. Uzunçar~~h ~smail Hakk~, Karesi Me~ahiri, Karesi Vilayet Matbaas~, Bal~kesir 1339-1341; Aslano~lu ~brahim, Sivas Me~hurlan, Sivas Valili~i ~l Kültür Turizm Müdürlü~ü,
matbuat~nda yer al~p kisve-i tab`a bürünmeyi bekleyen tefrikalar ve tüm da~~n~kl~~~-na ra~men oldukça fazla (oto)biyograf~k veri içeren Meclis-i Mebusan Zab~t Ceridesi'a olmaktad~r.
Esere Dair"
At~f Efendi Kütüphanesi Zeki Pakahn bölümünde yer alan2° ve metnini burada yay~nlayaca~~m~z eser ibnü'r-Raci Nuri21 tarafindan 1909'un hemen ba~lar~nda [21 Kânun-i Evvel 1324 / 3 Ocak 1909] yay~nlanm~~t~r. Eserin giri~~ k~sm~ndan anla~~la-ca~~~ üzere ~bnü'r-Raci Nuri, Meclis-i Mebusan aç~ld~ktan sonra (17 Aral~k 1908) mebuslardan biyografilerini yazmalann~~ istemi~~ ve kendisine gelen metinleri geli~~ tarihlerine göre düzenleyerek eseri haz~rlam~~t~r.22 ~bnü'r-Raci Nuri, eserin birkaç sat~rhk giri~~ k~sm~nda, kendi de~erlendirmelerine kitab~n sonunda yer verece~ini ifade etmekle beraber elimizdeki nâtamam nüshada söz konusu de~erlendirmeler bulunmamaktad~r. ibnü'r-Raci'nin bu ifadelerinden hareketle elimizdeki, 8 mebu-
Sivas 2006; Beysano~lu ~evket, Diyarbak~rl~~ Fikir ve Sanat Adamlar~, Diyarbalur'~~ Tan~tma Derne~i, ~stanbul 1957; ~shak Sunguro~lu, Harput rollannda, c. 2, (~stanbul: Elaz~~~ Kültür ve Tan~tma Valcfi, 1959); Koçer Mehmet Zeki, Kayseri Ulemas~, Ahmed Said Marbaas~, ~stanbul 1972; Uluçay Ça~atay; Manisa Ünlüleri, Manisa Lisesi Yay~nlan, Manisa 1946.
'8 Meclis-i Mebusan Zab~t Ceridesi bildi~im kadan ile bu zaviyeden herhangi bir çal~~maya konu ol-mam~~t~r. Ancak; konumuz aç~s~ndan çok önemli bilgiler içerdi~ini bir kere daha vurgulamak gerekiyor. Örnek olarak; Kerek Mebusu Tevfik Efendi hakk~nda blcz. M~VLC, c. 1, s. 150; Kang~n Mebusu Tevfik Efendi hakk~nda bkz. MMZe, c. 1, 390 ve a.g.e., c.4, s. 467; Ta~l~ca Mebusu Vasfi Bey ve Meclis-i Ayan üyesi Ethem Pa~a hakk~nda blcz. MA/C, c. 1, s. 630, 637; Kastamonu mebusu Necmeddin Molla hak-k~nda bkz..MMZC, c. 1, s. 619-620
19 Bu eser Bilim ve Sanat Vakfi Türkiye Ara~t~rmalan Merkezi bünyesinde Doç. Dr. Macit
Kenano~lu nezaretinde yürüyen 19. Yüzy~l Hukuk ve Siyaset Dü~üncesi atölyesi çerçevesinde yap~lan katalog/kaynak taramalar~~ s~ras~nda ortaya ç~kt~. Ismail Kara hocam hem "Giri~" ve hem de latinize bölürnle ile ilgili önemli tavsiye ve katk~larda bulundu. De~erli hocalanm Ayhan Aktar, Mehmet Alkan, Nurullah Ard~ç, Ali Birinci, Yücel Bulut, ~ükrü Hanio~lu ve Ak~in Somel çal~~man~n giri~~ bölümünü okuyarak bir tak~m hususlara dikkatlerimi çektiler. Abdülhamit K~rm~z~~ ve Ali Adem Yörük metnin latinize edilmesi s~ras~nda kadulann~~ esirgemediler. Eserin devanuna ula~abilme ümidiyle yurt içi ve yurt d~~~ndaki kütüphanelerin taranmasmda en az benim kadar Mehmet Ali Do~an da emek sarfetti. Hepsine medyun-i ~ükramm.
2' M. Zeki Palcalm Sicill-i Osmant ZOi'ni (Türk Tarih Kurumu, Ankara 2008) haz~rlarken bu
eser-den istifade etmemi~tir.
21 Yapt~~~m~z ara~t~rmalar neticesinde ne yaz~k ki müellif hakk~nda bir bilgi edinemedik. Ancak
Preveze mebusu Azmi Bey'in biyografisinin yer ald~~~~ bölümün giri~inde, yazar kendisinin Azmi Bey'in pederi ve I. Me~rutiyet Meclis-i Mebusan'~nda Kosova mebusu olan Ömer ~evki Pa~a'dan bir y~l evvel, yani Rümi 1311 y~l~nda Kastamonu'ya sürüldü~ünü belirtmektedir.
22 Mustafa Sabri Efendi'nin otobiyografisine ba~larken kulland~~~~ ~u ifadeler de bu tesbiti
do~rula-maktad~r: "Has~lât~n~~ asâkir-i Osmaniyeye al~nacak hediye-i ~itaiyeye sarf etmek üzere terâcim-i ahvâl-i mebusân~~ cern' ve ne~r etmek arzusunda oldu~unuzdan bahisle taraf~ma mürsel varaka üzerine terceme-i halimi bervech-i zir tahrir ediyorum" (s. 21). Ayr~ca Üsküp mebusu Said Efendi'nin II. Abdülhamid devrinde ya~ad~~~~ problemleri anlatmaya ba~lamadan önce "mademki isteniliyor, icmalen bir ibret için arzedeyim" (s. 12) ifadesini kullanmas~~ ~bnü'r-Raci Nuri'nin sadece biyografik bilgi istemedi~i ihtimalini akla getiriyor.
sun biyografisine yer veren, 32 sayfal~k nüshan~n eksik oldu~unu dü~ünebiliriz. Metnin iki tam forma olarak ç~km~~~ olmas~, eserin forma forma yay~nland~~~~ ihtima-lini akla getirmektedir. Zeki Pakalm koleksiyonunda yer alan bu nüshan~n bir mütenevvia içerisinde, konu ile alakali ba~ka risalelerle birlikte cildenmi~~ olu~u ve kapak sayfalann~n olmamas~~ da, kesin bir hükme varmam~z~~ engellemektedir. Dola-y~s~yla eserin devam~n~n olup olmad~~~, forma forma bas~ld~~ ise müteakip formalann ak~betleri ~imdilik mechulümüzdür.
Elimizdeki nüshada yer alan 8 adet biyografik/otobiyografik metin içerisinde bir k~sm~~ (Üsküp Mebusu Said Efendi, Tokat Mebusu Mustafa Sabri Efendi, Preveze Mebusu Azmi Efendi) aynen derc edilmi~, di~erleri ise ~bnü'r-Raci tarafin-dan yeniden düzenlenerek ne~redilmi~tir. ~sminden de anla~~laca~~~ üzere eserin amaçlanndan birisi Abdulhamid idaresinin/istibdadm yol açt~~~~ problemleri mebus biyografileri üzerinden ortaya koymakt~r. Bu eserde yer alan biyografik metinler hiç ~üphesiz mebuslann hayat hikayelerinin tamam~n~~ içermemekte ancak 1908 y~l~na kadar olan serüveni bir ölçüde vermektedir.23 Di~er taraftan bilhassa Abdülhamid idaresini anlatmak amac~yla kurulan cümleler oldukça subjektiftir.24 Ancak metnin bir tarafi ile dezavantaj~~ gibi görülen bu yönü ayn~~ zamanda -baz~~ metinlerin aynen yay~nland~~~n~~ da hesaba katacak olursak- onu daha da de~erli k~lan bir husus ol-makta ve dönemin ruhunu anlamam~za da imkan vermektedir.25 Bu ba~lamda otobiyografileri aynen ne~redilen Tokat Mebusu Mustafa Sabri Efendi, Üsküp Me-
23 Hiç ~üphesiz burada yer alan hikâyelerin ar~iv belgeleri ve ikinci' literatür ile desteklenerek bir
de~erlendirmeye tabi tutulmas~~ çok anlarnh olurdu. Zira gerek ar~iv belgelerinde ve gerekse ikindi fitera-tür üzerinde yap~lacak çal~~malar mevcut hikayeleri tahlcim edece~i gibi, burada zikredilen hususlann sa~lamas~n~n yap~lmas~na ve dolay~s~yla yeni de~erlendirmelerin ortaya ç~kmas~na kap~~ açacakt~r. Burada sadece bir örnek olarak Preveze Mebusu Azmi Bey'in serencam~na i~aret etmekle iktifa edece~iz. Kr~. Çankaya Ali, Son As~r Türk Tarihinin Önemli Olaylan ile Birlikte reni Müllciye Tarihi ve Mülkiyeliler, c. 3, Mars Matbaas~, Ankara 1968-1969, s.159-160.
" Üsküp mebusu Said Efendi'nin Abdülhamid devri din politikalann~~ da kapsayan ve Abdülhamid ve memurlann~~ din kar~~t~/dü~man~~ bir yere konumland~rmaya çal~~~an yorumlar~~ bu cümledendir: "Biz isffin-Hristiyan birkaç bin ki~i ile en büyük camilerimizden olan Sultan Murat Cami-i ~erifimizde ictima ettik. (...) O vakte göre Müslüman camilerini topla y~kmak cüret edilemeyecek bir ~ey de~ildi. Bereket versin ki, memleketimiz ve oras~~ ecânibin cevelangâh~~ bir mahal idi. Y~kamadilar, toplanm~~~ olan o mazlum ve adalet te~nelerini da~~tamad~lar." (s. 13)
23 Mustafa Sabri Efendi'nin otobiyografisinde zikretti~i a~a~~daki cümleler dönemin ruhunu ve
Mustafa Sabri Efendi'nin ~ahs~nda ilmiye s~n~fin~n tereddüt ve tedirginliklerini yans~tmas~~ bak~m~ndan önemlidir: "Cçyüzondörtte huzur-i hümayun dersine muhatabhkla dahil olarak üçüncü senenin dersinde küttabi-i ~ehriyâri `idâd~na idhal edildim. Dokuz on sene kadar muayyen günlerde mabeynin kald~nmla-nn~~ çi~nedim. Oraca ihraz etti~im ehemmiyetin derecesini ~undan anlamal~~ ki o kadar müddet devam eden memuriyetimde kap~c~lar ~ahs~m~~ tan~maya ve memuriyetimi hat~rlannda tutmaya muvaffak olma-m~~lard~r. Daima saraya girerken "Hoca efendi isminiz nedir? Kimi görmeye gidiyorsunuz?" sualini irada lüzum görmü~lerdir. On sene evvel mabeyne dahil oldu~um zaman rütbem, rüteb-i ilmiyenin en küçü~ü olan müderrislik derecesinde bulunuyordu. Lehü'l-hamd bugün yine öyledir." (s. 22)
busu Said Efendi ve Preveze Mebusu [daha sonra Bursa valisi] Azmi Efendi bölüm-leri daha da önemli hale gelmektedir.
Not: Metin aynen latif harflerine aktanlnu~, matbu metindeki sayfa numaralan
kö~eli parantez içerisinde gösterilmi~tir. Orijinal metin içerisindeki dipnotlar ~bnü'r-Raci Nuri Beye aittir.
Mebusiin-~~ Kirrim~n Terceme-i Mil ve Sergiize~tleri
Hâsi1ât-1 sâfiyesi asker karda~lanmizin hediye-i ~itaiyelerine mahsustur.
~bnü'r-Raci Nuri
Dersadet
Artin Asaduryan Matbaas~~ 1326
Artin Asaduryan Matbaas~~ 52 - Bab~~ Ali Caddesinde - 52
Bu kitaba mukaddime yazmay~~ münasib görmedim. Sonunda bir muahhire ta-bir-i digerle mütemrnimesi bulunacakt~r. Esbab~~ izahat-~~ saire ile orada görülecektir. Burada yaln~z teracim-i ahvâlin tarih hatta saat-i tevarüdleri s~ras~yla derc edil-di~ini arz ederim.
~bnü'r-Raci Nuri
Kastamonu Mebusu ~ükrü Efendi Hazretleri
Isimleri Ahmed ~ükrü'dür. Pederleri ~brahim Bey, büyük pederleri Hac~~ Mus-tafa Bey merhumlard~r. ~eyh ~emsizadeler denmekle marufturlar. Bu hanedan Kastamonu'nun en kadim ve maruf bir ailesidir. Cedd-i Mileri Hac~~ Mustafa Bey Kastamonu mebusân-~~ sâlifesindendir.
1288 sene-i hicriyesinin ~ehr-i Zilkadesinde Kastamonu'da dünyaya gelmi~tir. S~byan mektebinde durûs-i ibtidaiyeyi bade't-tahsil Kastamonu rü~diye-i mülkiyesi-ne dehaletle müddet-i tahsiliyesini bil-ikmâl s~n~f birincili~iyle mülkiyesi-ne~et etmi~~ ve rü~diye-i askeriyeye girip orada da ikincifilde ~ehadetname ahz~na muvaffak olmu~-tur.
Rü~diye-i askeriyeden sonra yine Kastamonu idadi-i mülkiyesine devama ba~-lay~p ulûm-i tabiiyeden idadi programlar~na münderic dersleri bi't-tahsil gayet par-lak bir imtihan vererek ~ehadetname alm~~t~r.
Bundan sonra medreseye devam ile binüçyüz yirmi dört sene-i kameriyesi hila-finde Kastamonu müftüsü üstad-~~ fezail-nihad Hafiz Mehmed Emin Efendi Hoca-dan ahz-~~ icazet eylemi~lerdir.
Medreseye devam ettikleri anda bir müddet men~eleri bulunan idadi mektebi-nin hendese muaIlimligi vazifesini deruhde ve ifa buyurmu~tur. [5] Tekmil-i nüsah ile icazetten sonra da müderris bulunduklar~~ Nasrullah el-Kad~~ ve Atik medresele-rinde talebe-i ulûmu tedris ile i~tigal buyururlarch.
Bir iki defa merkez bidayet ve istinaf mahkemeleri azahgma intihab ve tayin olunup sene-i haz~rada yine istinaf azas~~ iken bi'l-istifa bera-y~~ seyahat Dersaadet'e gelmi~~ idi. Burada bulunduklan esnada Meclis-i Mebusan'a aza intihab olunmu~-lard~r.
Ziraat~n terakkisine fevka'l-gaye heveskârd~rlar. Kastamonu'da semere-i mesai-leri olarak bir gülistan yeti~tirip gülya~i istihsaline müvaffak olmu~tur. Ve bir çok kimselerin kendilerine peyrev olarak güfistan yeti~tirmelerine badi bulunmu~lard~r.
Asaletleri nisbetinde afif, hala, nezahet-i f~kriyeye mâlik, daima mütalâa ile me~gul muhibb-i vatan bir zât-~~ âli-kadrd~r. [6]
Bursa Mebusu Hac~~ Haf~z Ömer Fevzi Efendi Hazrederi
Peder-i cennet-makarrlan K~rimi el-Hac Said Efendi merhumdur. Bulgaris-tan'~n Varna dairesine muzaf Hac~o~lu Pazarc~~~~ kasabas~nda mutavatt~n idiler.
Mü~arünileyh hazrederi kasaba-i mezkurede 1279 tarihinde mehd-ârâ-y~~ vücud olmu~lard~r.
Hac~o~lu Pazarc~~~'nda ulüm-i ibtidaiyeyi tahsil ve h~fz-~~ Kuran-~~ Keri~ni tek-mil ettikten sonra ulûm-i Arabiyye tahsiline ibtidar buyurmu~lard~r.
Osmanl~-Rus seferinin nihayederinde Bursa'ya bi'l-muhaceret orada tavattun ettiler. Bursa'da tarik-i tahsili takip ile beraber 1295 senesi hilalinde ve ilk te~kilât-~~ adliyede mukayyidlik ve zab~t kitabetiyle silk-i adliyeye bil-intisab be~~ sene sonra bidayet ba~~ katibi ve mukâvelât muharrirli~ine irtikâ etmi~ler, bir aral~k istinaf zab~t kitabetine nakl-i memuriyede onsekiz sene kadar adliyede muhtelif kitabederde kemal-i iffet ve isdkamede ifa-y~~ hidmet eylemi~lerdir.
F~traten mesaiperver bir zât-~~ sunide-s~fat olduklar~~ hasebiyle on be~~ sene müd-det kitabede beraber tahsilini de idame ederek Bursa'da ~eref-mükim üstad-~~ muhte-rem sahibü'l-feyzi ve'l-irfan Kar~ehri Hac~~ Yusuf Efendi hazrederinden ahz-~~ icazet buyurmu~lard~r. [7] Ferdas~~ sene heman ne~r-i uluma bi'l-ibtidar te~ne-ga~.1-1 zülâl-i
takrirlerini iskâ ve halka-i tedrisinin müdavirnlerine feyz u marifet ilka etmi~ler ve on sene sonra itâ-y~~ icazet eylemi~lerdir.
Feyz-i celil-i üstadanelerinin tamind garaz~yla tedfise ibtidarlanmn üçüncü se-nesi talim-i kâmile mani addettilderinden dolay~~ medâr-~~ mai~ederi olan memuriyet-lerini terk ederek s~rf ne~r-i ulüma hasr-~~ nefs etmek ulviyyetini ibraz eylemi~lerdir.
Bir müddet sonra emr-i inti`â~da düçar olduklar~~ muzayaka baz~~ kadir~inâsân~n nazar-~~ harniyederine tesadüfle mü~arünileyhi rü~diye-i askeriyenin ulûm-i arabiyye muallimli~ine tayin ettirmi~lerdir. Sekiz sene kadar K~~& ve idadi-i askeri mekteple-rinde ulûm-i arabiyye ve diniye dersleri göstererek o cihetten de tamim-i maarife muvaffak olmu~lard~r.
Fazl u kiyasederi ve min külli'l-vücûh mehâsin-i ahlâk u sireden Bursa hayali-since cümlenin musaddak~~ olup kendilerini mebus intihab etmek suretiyle miikafât-~~ celile-i milliyemize mazhar etmi~lerdir.
"Cenâb-~~ Hak muvaffaldyet-i sübhaniyesine mazhar buyursun" daavât~~ vird-i zebân-~~ fâzdâneleridir. [8]
Konya Mebusu Hac~~ Haf~z Mustafa Liitfi Efendi Hazrederi
Mü~arünileyhin mevlidi Ak~ehir'dir. Ak~ehir müfd-i esbak~~ Ha~puti Hoca Ömer Efendi merhumun necl-i necilleri olup Harputizade denmekle marufdurlar. 12 Rebiülevvel 1283 tarihinde Ak~ehir'de tevellüd etmi~lerdir.
Orada Cami-i Kebir S~byan Mektebi'nde durüs-~~ ibtidaiyeyi gördükten sonra ve h~fz-~~ Kur'an eyledikten sonra bir müddet mekteb-i rü~diye devam etmi~lerdir. Badehu pederleri merhum-i mü~arünileyhten, Ak~ehir müfti-i esbak~~ f~izelâ-y~~ as~r-dan Burduri Salim Efendi Hoca'as~r-dan ve Karbasani Hac~~ Osman Efendi merhumas~r-dan sarf, nahv, mant~k ve baz~~ f~k~h dersleri görüp 1301 senesi Konya'ya azimet buyur-mu~lard~r. Ziyaiye Medresesi'nde Konya müfti-i esbak~~ efaz~l-~~ ulemâ-y~~ benamdan Kad~nhanli Hac~~ Hüseyin Feyzi Efendi hazrederinin derslerine mülazemede tekmil-i nüsah ederek 1311 senestekmil-i Receb-tekmil-i ~ertekmil-iftekmil-inde ahz-~~ tekmil-icazet eylemtekmil-i~lerdtekmil-ir.
Bu h~lâlde Konya Darülmuallimin'inden aliyyülala derecesinde ~ehadetname ald~ldan gibi fuzelâ-y~~ as~rdan bir çok zevattan baz~~ cüziyyât-~~ ulüm tederrüs etmi~-lerdir.
Badel-isticaze Ak~ehir'de müderris bulunduldan Dede Pa~azade ~brahim Bey Medresesi'nde ne~r-i ulüm ile me~gul olmu~lar ve her ne kadar
[9]
henüz icaze vermerni~ler ise de icaze ahz~na ~ayan bir hayli müsta`iddâmn iktisâb-~~ feyz ü hüner-lerini temin buyurmu~lard~r.Mü~arünileyh bütün evkât-~~ âlimânelerini mütalâa ve telifâta hasr edip âti'z-zikr âsâr-~~ mer~übeyi telif ile ebnâ-y~~ cinslerine hamiyet-i me~kûre-i üstadânelerini teslim ettirmi~lerdir.
Tahl dlcii's-s~fdt Tahldkül-ilm
Tahkik hel hüve aynül-mevc~2d Tahkikül-efdlil-ihtyariye
Ha~~yesi (Risaletpenah Efendimiz Hazrederinin hatemü'l-enbiya
olduklan-na dair delâil-i akliye ve berâhin-i olduklan-nakliyeyi müeyyid mübahesât-~~ dakikay~~ ~annldir).
DeV~vi-i a~ere
7 . Mühezzeb (ilm-i sarftan)
el-T~razül-Müzehheb alel-Kitabil-mühezzeb
Sami ale'l-Cami
Celal Gelenbevrnin Mevâz~`-~~ Mu`dale ve Hudüs bahsine talikât ~mam Fahr-~~ Razi'ye Allame Taftazani'nin Earibe'sine Reddiye
Mü~arünileyhin ~u on bir lut`a telifât-~~ mübecceleleri fazl u irfanlarm~n bir ~âhid-i adlileridir.
UMm-i arabiye ve fikhiyede bi-nazir bir üstad-~~ kâmil olduklan gibi riyaziyât ve Farisryi de mükemmel denecek derecede tahsil etmi~, hatta k~rk ya~lanndan sonra Frans~zca tahsiline heves edip haylice ileriletmi~~ b~dunmalan "Udubu'l-ilme mine'l-mehdi ile'l-lahd..." [10] kelâm-~~ hikmet-ittisâmuun tamamiyle mütemessik bir fâz~l-~~ gayyur bulunduldanm isbat için kâfidir.
~eref-i muhatabalanyla mü~erref oldu~um keremnamelerinde "milletimin ulviyyeti hususunda feda-y~~ câna âmade bir aciz" cümleleri fart-~~ hamiyet ve uluvv-i kiyâset-i celilelerini tamamiyle ifham etmektedir.
1309'dan 1313 senesine kadar Ak~ehir'de rü~diye muallimli~inde bulunmak suretiyle feyz-i üstadânelerinden evlâd-~~ vatan~~ müstefid etmi~ler, bir hayli zaman evkâf ve maarife aid komisyonlarda riyaset-i fahriyede bulunmu~lard~r. [11]
Üsküp Mebusu Said Efendi Hazretleri''.
Terceme-i Hâlim yahud Sernüvi~t-i Siyalum
ismim Said. ~öhretimiz Pürezadeler. Pederim Arnavutluk ulemas~ndan Üsküp-lü ~dris Efendi'dir. Tarih-i veladetim 93. Mahall-i tevelÜsküp-lüdüm Kosova Vilayeti mer-kezi Üsküp ~ehridir. Tahsilim mekâtib-i ibtidaiyeden sonra medaristedir. Hocam evvelâ vilayetimiz dersiamlanndan Süleyman Zeki Efendi, sâniyen Nabi Efendi, sâlisen ve mütemadiyen pederimdir.
Medar-~~ fahr-i tefeyyüzüm olan mü~arünileyh Fatih [Medresesi] mezunlann-dan idi. Hocas~~ âhiren M~s~r mollal~~lyla irtihal eden hâce-i ~ehir, üstâd-~~ bi-nazir Hafiz ~akir Efendi merhum idi. Pederimin mahall-i tahsil tamamen ~stanbul, ken-dimin ise pek garip bir sergüze~tin safahat~d~r.
Tav~r ve evda`-~~ hak-perestânemizi be~enmeyen veya be~enip de öyle bir reng-i nâ-sâz~~ reng-in`reng-ikâs ettreng-irmek creng-ilvesreng-inde görünen felek breng-izreng-i baba o~ul breng-ir preng-ir-reng-i sal-hurde ve bir ~âbb-~~ belâ-dide beraber olarak Türkiya'run enhâ-y~~ garb~ndan aksa-y~~ ~ark~-na do~ru atm~~t~. Yine o~ark~-na da doymam~~t~~ da bir zaman sonra vasat-~~ kiti-i ~slamiyân ve metâf-~~ menkubin-i Osmaniyan olan Konya'da da bir külah giydirme-~e muvaffak olmu~tu. Bunun esbab~~ ise devr-i sab~kta söylenemeyen ve ~imdi saye-i
[12]
hürriyet-i millette setrine lüzum görülmeyen baz~~ hakikatlerdir. Mademki isteniliyor, icmalen bir ibret için arzedeyim.Midhat Pa~a merhumun emelda~-~~ ahrarânesi, Süleyman Pa~a magfurun da karin-i hâss u halisi olub mesai-i milliyet-küsterisinden dolay~~ fidye-i me~rutiyet olan vücudunu tufanl~~ günlerde ~stanbul surlarmdan yuvarlayarak bir zaman çoban kisvesiyle hazreti Halil'e hemrah olan ve geçen S~rbiye ve Rusya muharebat~nda Fatih'te davul çald~rarak bin ki~iden mürekkeb gönüllü ilmiye taburu te~kil eden ve ila ma~allah ~~pka'da ~svoti Nikola fedai hücumlannda pi~va-y~~ akran~~ olarak Gran Dük'ün [Grand Duke] güllelerini sine-i himmetiyle kar~~layan Kemal'in kalemi kadar vatan için kavi bir k~l~nç savuran pederim ~dris Efendi vakta ki sergerdeleri bulundu~u üç dört yüz muavinesiyle Yunan muharebesinden Csküb'e avdet etti. Daha o günden itibaren bu zat idare-i acize ve müstebiddenin Teselya ve Girit zayiat~~ gibi misal-i ~üm-emsalini kendisine bir ders-i intibah ve çare-endi~~ görerek memleketde surette ders okutur, sirette ebna-y~~ vatan~~ k~la`-~~ istibdada kar~~~ silah-land~rmaya sa'y ederdi.
Bir zaman sonra ki benim de devr-i mübahat~m~n gurre-i garras~~ olan üçyüzonalt~~ senesi evaili, onbe~inin de evahiri idi, merhum bir emr-i mukadder-i manevi ile merkez-i vilayette ahali beyninde bir ittifak tesisine kalk~~m~~~ idi. Ve buna
i~tirak eyleyeceklerine dair ~pek,
[13]
Yakova cihetlerindeki baz~~hamiyetperverandan da vaad-i muvafakat al~nm~~t~.
Evvela memleketimizde baz~~ münasebetsiz icraat~~ vesile edinerek bunlann men'ini, ve yava~~ yava~~ tevsi`-i mikyas ederek ~u günki netice-i maksudeye destres olman~n esaslanm kurmaya ba~lam~~~ idik. Bu hali sevmeyen hükümet memurlar~, ki biri o vaktin mümtaz valilerinden say~lan Hafiz Pa~a merhumdur, birkaç ki~iden toplanma bir kuvvetü'z-zahr ile bu hareketimize kar~~~ ~edid bir reaksiyon te~kiline var kuvvetiyle çal~~m~~~ idi. Biz ~slam hristiyan birkaç bin ki~i ile en büyük camileri-mizden olan Sultan Murat Cami-i ~erifimizde ictima ettik. Müracaatlara ba~lad~k. K~smen de harekat~m~z~~ elbette o nuru söndürmeye luyam eden kuvvetin tefrikine döndürdük. Evvelce niyette yok iken muahharen bilmecburiye Hafiz Pa~a'n~n da tebdili istirham~na koyulduk. Ve ~srar ettik. Bu hal ve hareket serke~âne bir surette vaki olmu~~ de~il belki namuskarane ve mutazall~mane bir tav~rda cereyan etmi~ti. On iki gün heman umum denecek derecede ehl-i belde camilere iltica etti, ç~kmad~. Çünkü ç~k~ld~~~~ taktirde bi-defter ahali-i muti`adan yetmi~~ seksen ki~inin teb`id ve hanümanlarm~n söyündürülmesi [söndürülmesi] için ~imendüfer lokomotifleri sitim [istim] üzerinde bekliyordu.
O s~rada payitahttan birkaç müfetti~~ gelmi~ti. Bunlann biri saye-i istibdadda hoca idi. Birisi de ~imdi Roma sefir-i müniri [14] ~ubars~z ahrânm~zdan Hakk~~ Bey idi. ~~in ba~ka türlü fasl edilmek hilelerinden pe~in Haf~z Pa~a'y~~ sonra bizi kald~rmak yolunu tercih ettiler. O vakte göre Müslüman camilerini topla y~kmak cüret edilemeyecek bir ~ey de~ildi. Bereket versin ki memleketimiz ve oras~~ ecânibin cevelangâh~~ bir mahal idi. Y~kamad~lar, toplanm~~~ olan o mazlum ve adalet te~nele-rini da~~tamad~lar.
Vali esküp'ten al~nd~. Alt~~ gün geçince de bizi nefy u teb`id etmek için tedbir dü~ünüldü. ~u kadar ki ondan evvel Hakk~~ Bey Istanbul'a istenmi~~ ve gitmi~~ idi. Malum Re~ad Bey o vakitte Haf~z Pa~a'n~n vazife-i mevkulesini ifâ etmekte idi. Gaynme~ru vekaletini mi-makul bir asalete rabt etmek için "nice ki etti"; bunun firüdaldanna zemin olan zaman~n yard~m~yla Istanbul'a ald~nlmam~za irade-i seniyye ç~kt~. Pederim bütün gün hükümette ve oradaki makam~nda gezip dururken adalete ve adete yalu~~rcas~na ça~~np bir ~ey söylemeden ans~z~n bir ak~am msfu'l-leylden sonra bir bölük jandarma ile menhus bir ayak evimize bast~. (O heyecan~~ insanlar, hem~ehrilerim bilirler.) Ders mütalaas~yla me~gul ayn~~ zamanda hasta bulunan merhum evvela, ben de akabinde yata~~m~zdan ç~kanld~k. Yal~n ayak, ç~plak, hükümete götürülmek üzere bir kuvve-i azime önüne dü~tük. -K~sa geçiyo-rum- O halde [15] bizi görenler bir gazetede resmini gördü~üm bir mescûnun hapishanedeki vaziyet-i dilh~râ~mdan fark etmez idiler. Bu suretle sabaha kar~~~ hü-kümet kona~~na götürüldük ki vatanperver bir"âlim de~il, belki bir hâin, hunhâr, bir
sitemkâr dahi öyle mehinâne götürülmezdi.
Merhumun bülendi alt~ndan geçen Moskof casusuna bile öyle i~kence reva görülmezdi. Kisvemize, azameti~nize hürmeten anak insaf edilmek laz~m gelirdi. Gerçi ben hiçbir ~ey de~ilim ve de~il idim27 fakat babam, bir alim, bir kamil hoca lulild~~ muhte~em bir mücahid, bir kumandan idi. Ma`a-zâlik o hengâmda o mevkib-i kahr u endûhun süfliyetinden pek âli bir alemde zann ederim ki bize naz~r pek çok ervah-~~ eslâf, belki melaikeden de bir cemm-i gafir tevâf [halinde] bulunuyordu. Çünkü maksad~m~z büyük ve ulvi idi. Böyle ha~ere haz~r olurcas~na ~imendüfere bindirildik. Hususi trenle Selanik'e, oradan da Dersaadet'e gönderildik. Do~ruca makammuz [olan] Bab-~~ Zabtiye'nin üst kat~ndaki mermer ocakh [yer] memerr-i rical-i gayb oldu. Elli gün orada oturduk. Yekdi~erine benzemez bir tak~m emirler, sahte iradeler tebli~~ olundu. Bunlann hepsi i~falât oldu~u ahiren sabit oldu. Hülasatül-hülasa baz~~ tuhafliklar ve mûcib-i taaccüb ahvalden [16] sonra bizi vapura i'zâm ettiler. Nimet-i Hüda menfilere mahsus bir vas~ta-i n~kmet idi. Burada
Ismail Safa Bey merhum ile Zehavizade Cemil hem-hallerimi tahattur ederim. Dokuz günde bizi Trabzon'a isâ1 ettiler. Buna makis vesait-i sa`be ile Bitlis'e gittik. Oradaki memuriyetimiz Darülmuallimin muallimli~i idi. Iki sene oradaki vaziyeti-miz hükümetin maksadma bir aksülamel tesiri icra ettikten sonra Arnavutluk'tan vaki olan müracaadar üzerine güya bir kayd-~~ muvakkat emriyle Konya'ya getiril-dik. Kürdistan, Harput, Sivas da~lar~nda ald~~~~ so~uklann tesiriyle o mücahid-i muhlis, o pir-i hürriyet ruh-i pürffituhunu arz~n o zamanki sath-~~ melunundan per-vaz ettirdi28 gitti. Konya'da medfun, ~emsi Tebrizi'nin peyk-i merkadi olmakla bahtiyard~r. Biz daha bir çok sene kald~ktan sonra âtiye muterakkib olan baz~~ ashab-~~ gayretin delâletleriyle —mevhum günah~m~z~n afv edildi~ine dair- aldashab-~~~m~z emr üzerine me'vâ-p kadimimiz esküp'e geldik. ~~te ~u alt~~ sene seyahat-~~ mecburiyemiz esnas~nda dahi uli~m-i diniye ve dünyeviyeyi mütehass~slanndan tahsile muvaffak olmu~tur.
Pederim merhumun veled-i âmâli, varis-i hüsn-i niyeti olmalda iftihar eder, fa-kat meziyederindeki noksani-i tecellime mütessif bulunurum. Tekrnil-i nüsah [17] eyledi~ime dair icazetnamem Konya ahrar ulemas~ndan hoca-i ~ehir, fakihü'd-dehr Tavasi Osman Fevzi Efendi hazrederinin halka-i tedrisinden nasib olmu~tur.
Bugün milletin nail oldu~u lyd-i ekbere eri~ti~ime ~ükren, mâ-sebak-~~ sergüze~-timin vebafini bütün fail ve müsebbiblerine kalben ve cidden helal etmi~~ ve unutmu-~um!..
Idris Efendi merhumun meziyyât-~~ vatanperverânesi tarih-i Osmani'mizin en muazzez sahaifini tezyin edecek mertebede iktisab-~~ sümûvv-i marufiyet eylemi~tir. Millet, milliyefi baki oldukça o pir-i kahraman-me~rebi hürmede yad edeceklerdir. Ruh-i pür-futûhlan ~ems-i âgâ-y~~ Tebrizi'ye karin olmu~sa da istihlaf buyurduklan mihr-i müstenirleri elyevrn vatan~na, vatanda~lar~na ifâza-i envâr-~~ hürriyede me-murdurlar. Mübarek, mesud kalblerini tamamiyle Said Efendi hazrederine b~rakt~k-lan a~ikard~r. Mü~arünileyhin mesai-i vatanperveranelerinden mütehass~l tekrimât-~~ milliye ala-y~~ illiyyine kadar uriic eder, pir-i muhteremi bulur, ezvâk-~~ kudsiyelerini ok~ar. Bu ~üphesizdir. [18]
Sivas Mebusu Hüsnü Bey Efendi
Mü~arünileyhin peder-i muhteremleri Mustafa Vas~f Efendi'dir. Binildyüzyetmi~~ sene-i hicriyesi Zillficcesinin onuncu kurban bayram~~ günü Sivas'ta Ece Mahallesi'nde tevellüd etmi~lerdir.
Mekteb-i ibtidarde bir mikdar ders gördükten sonra Sivas Rü~diye-i Mülkiye-sine girip ~ahadetname alm~~lar ve mütealdben medreseye devama ba~lam~~lard~r. F~traten bir zeka-y~~ harikulâdeye malik ve tarik-i feyz-ref~k-i sa'y u ikdama salik bulunduklan cihede üç dört sene zarfinda Arabi ve Farisi lisantann~~ tekellüm edebi-lecek mertebede ibraz-~~ asâr-~~ zeka ve isti`dad eylemi~lerdir.
Binikiyüzalt~~ senesi Dersaadet'e gelerek May~s~n be~inci günü Mekteb-i T~bbi-ye-i Askeriye'ye dahil oldular. Yedi sene devam eden müddet-i tahsilinde her sene gayet parlak imtihanlar vermi~~ ve akranma re~k-âver olmu~tur. Doksanüç senesine kadar Mekteb-i T~bbiye'de tahsili mukarrer olan ulüm-i tabriye ve t~bbiyeyi bi'l-ikmal yüz baghlda da doktor ünvan~mn ihraz etmi~ler ve heman o sene Rus muha-rebesi esnas~nda Erzurum'a gönderilmi~lerdir.
Muharebenin hitarrundan sonra da dördüncü orduda kal~p otuz sene kemal-i ikdam ve hazakatle asker karda~larma müdâvât ve muavenederde bulunmu~lar ve mensub olduktan tabur ve alaylanyla beraber o hayalinin
[19]
berf u burûded tafsilden azade olan da~lanndan bin türlü mezâhim-i askeriyeyi ihtikar eylemi~ler-dir.Hilkaten mehâsin-i ulviye-i hürriyeti mukaddir bir vatanperver-i muktedir ol-du~u cihetle tababet-i askeriyemiz üzerinde icra-y~~ ahkâm eden me~'um istibdad~n daimâ hilaf-giri bulunuyorlard~. Mecâlis-i s~hhiyenin bir bezm-i baziçe ve durt~~~ oldu~unu söylemekten, yazmaktan çekinmezlerdi. Fikr-i ahraranelerini i~gal eden hayal-i müessirin her zaman nâ~ir-i bi-pervâs~~ olmakla iftihar ederlerdi. O hayali hakikaten ink~lab~~ en büyük arzulanndan bulunuyordu. ~~te ona da muvaffak oldu-lar. ~imdi millet o muvaffakiyetin netayic-i ulviyesini kendileriyle rüfekâ-y~~ zevil-ihtiramlar~ndan bekliyor.
Tebâbet-i askeriye üzerindeki müessirât-~~ müstebiddeden münfailen milletin âtisini daha ~u~ülsüzce dü~ünebilmek üzre binüçyüzyirmiild senesi tekaüdlerini istida ettiler.
O esnada devren Sivas cihetlerinde bulunan müfetti~~ müteveffa ~akir Pa~a'n~n inhâs~yla kaimmakand~k rütbesine irtifa etmi~ler idiyse de icra-y~~ tekaüdleri talebin-de ~srar eylediler. Maa't-teessüf Satalebin-deddin Pa~a'n~n ma`hud nizamname-i muharreri mantukunca maa't-tahsil k~rkbe~~ seneye karib bir mesainin mükafan alnyüzon sekiz kuru~tan ibaret kalm~~~ idi.
Mü~arünileyhin elsine-i erbaaya vukufu, hazakat-i müsellemelerine inzimam
[20]
eden hüsn-i ahlak ve ~öhret ~ayialan hiçbir vakit kendilerini isti~na-y~~ maddive maneviden ay~rmam~~~ ve her nerede bulunurlarsa vatanda~lanndan gördükleri ra~bet ve hürmet nisbefinde ebna-y~~ cinslerinin muavenetlerine ~itâbân olmu~lard~r.
"In~aallah millete hidemât-~~ nafiada bulunur da kesb-i fahr eylerim" temenniyât-~~ hafisaneleri, hürriyet-i vicdaniyelerinin âtiye rad' kuvve-i sati`as~m izhara kâfidir. [21]
Tokat Mebusu Haf~z Mustafa Sabri Efendi Hazretleri29
Efendim,
Has~lât~m asâldr-i Osmaniyeye ahnacak hediye-i ~itaiyeye sarf etmek üzere terâcim-i ahvâl-i mebusâm cern` ve ne~r etmek arzusunda oldu~unuzdan bahisle tarafima mürsel varaka üzerine tercüme-i halimi bervech-i zir tahrir ediyorum.
Pederimin ismi Ahmed'dir. Binikiyüzdoksanalt~~ senesi Rebiülevvelinin onikinci günü Tokat'ta tevellüd etmi~im. Maskat-~~ re'simde gördü~üm tahsil-i ibtidai meyamnda bilhassa h~fz-~~ Kur'an-~~ Kerim'e muvaffak olduktan sonra medarisde tednsi mutad olan ulûm-i âliye ve afiyyeyi tahsile hasr-~~ evkât ederek bir müddet memleketimde, bilahare Kayseri'de, daha sonra Istanbul'da bu maksad~~ takip eyle-dim.
Kayseri'de me~ahir-i ulemâdan merhum Emin Efendi ile Istanbul'da sab~k ders vekili Ahmed As~m Efendi'den" icazetnameler ald~m. ~eyhülislam-~~ sab~k Bodrurni Ömer Efendi zaman~nda aç~lan ruûs imtihan~nda birinci s~n~f meyan~nda ibraz-~~ ehliyet ederek yirmi iki ya~~mda oldu~um halde Fatih Cami-i ~erif inde tedns-i ulûma ba~lad~m. Onüç sene devam eden müddet-i tedrisiyemin nihayetinde ikmal-i nüsah [22] eden elliyi mütecaviz talebe-i ulûma icazet verdim.
eçyüzondörtte huzur-i hümayun dersine muhatabl~kla dahil olarak üçüncü se-nenin dersinde kitabi-i ~ehriyâ~i `idâd~na idhal edildim. Dokuz on sene kadar muay-yen günlerde Mabeyn'in kald~r~mlarm~~ çi~nedim. Oraca ihraz etti~im ehemmiyetin derecesini ~undan anlamah ki o kadar müddet devam eden memuriyetimde kap~c~-lar ~ahs~m~~ tan~maya ve memuriyetimi hat~rlannda tutmaya muvaffak olmam~~kap~c~-lar- olmam~~lar-d~r. Daima saraya girerken "Hoca efendi isminiz nedir? Kimi görmeye gidiyorsu-nuz?" sualini irada lüzum görmü~lerdir.
29 ustad-1 muhteremin te~ldre-i mersüleleri aynen derc olunmu~tur. 3" Bu zat bilahare kaimpederim olmu~dur.
On sene evvel Mabeyn'e dahil oldu~um zaman rütbem, rüteb-i ilmiyenin en küçü~ü olan müderrislik derecesinde bulunuyordu. Lehü'l-hamd bugün yine öyle-dir.
Ni~anlanma gelince: Huzur dersine dahil oldu~um sene alelusul verilen dör-düncü Osmani ve Mecid i ni~anlan ile icazet verirken yine alelusul alman alt~n liya-kat madalyas~ndan ibarettir. Evvelden haiz oldu~um dördüncü Osmani ni~amndan bir k~t'a da esna-y~~ icazette verilmi~~ ve bu suretle aym derece ve cinsten olmak üzere ta`cldüd ve tekerrür eden ni~anlanm~n üçüncü[sünü] Osmaniye tahvilini talep etmekli~imi tavsiye edenler bulunmu~~ ise de fitri bir ili~kisizlikle meseleye ehemmi-yet vermemi~dim. Arabi, Türki gayrimatbu âsânm vard~r.
Fi 14 Kanun-i Evvel 1324 [27 Aral~k 1908] Tokat Mebusu Mustafa Sabri [23]
Mü~arünileyh hazretlerinin kudret-i alimane ve kuvve-i tahrirâneleri Beyanü'l-Hakk'da hak gibi mütezahir ve müncelidir. Eficâr-~~ ahraraneleri bâlâda beyan bu-yurduklan mücanebet-i h~lkiye ve azâdegi-i fitriyeleriyle müstedeldir. Feyz-i irfanlan istikbal-i milletin kâfili bulunan zevat-~~ ilmiyedendirler. [24]
Preveze Mebusu Azmi Beyefendi Hazrederi
Mü~arünileyhin pederleri Ömer ~evki Pa~a merhum Narda e~rafindand~r. Binikiyüzdoksandört senesi ictima eden Meclis-i Mebusan'da Kosova mebusu ola-rak bulunmu~lard~. Merhum-~~ mü~arünileyh binüçyüzoniki sene-i maliyesi evas~t~nda Kastamonu'ya nefy edildiler. Hakir bir sene daha evvel sürülmü~tüm. Kendilerine ho~~ yahud natio§ amedi resmini ifa için görü~tü~timde teselliyet-âmiz birkaç söz söylemek istedim. Teessürlerini tahrik etmi~~ oldum. Nur gibi beyaz sakal-lann~n üzerine dökülüveren damlalan görünce son derece bir rikkatle sözü de~i~-tirmeye mecbur olmu~tum. Bilahare Sinop mutasarr~fli~~na tayin olunmu~lard~~ (rahmetullahi aleyh).
Azmi Beyefendi Hazretlerinin isimleri Mustafa'd~r. Binikiyüzyetmi~~ sene-i ma-liyesinde Dersaadet'te tevellüd etmi~lerdir. Terceme-i hal-i âlilerini kendi kalemle-riyle ~öylece tahkiye buyuruyorlar:
"Tahsil-i ibtidaiyi mekâtib-i mahsusunda ve hususi bir surette hane-i pederde gördüm. Pfi~tine Mekteb-i Rü~diye'sinden aliyyülalâ derecede ~ehadetname ald~m. Mekteb-i Sultani'de üçüncü s~n~fa kadar bulundum. Binikiyüzdoksanbe~te Mekteb-i Mülldye'ye duhül ile binikiyüzdoksandokuzda aliyyülalâ derecede "mülâzemet rut~su" ve "ulûm-i siyasiye ~ehadetnamesi" ile mezun oldum. [25]
99 A~u. stosunt~n onbe~inde mülazemeten Maarif Nezareti Mekatib-i Rü~diye idaresine devama ba~lad~m. Sene-i mezkure Eylül'ünde dörtyüz kuru~~ maa~la Mekteb-i Sultani Lisan-i Osmani muallimfi~ine ve 1300 senesi May~s ibtidasmda zanaimeten 500 kuru~la Darülmuallimin Co~rafya muallimli~ine tayin olundum.
1300 senesi Haziran'~n~n alt~nc~~ günü 1000 kuru~la Ticaret Nezareti'nde ter-cüme-i filnün kalemine nasb olundum. Binüçyüziki Kânun-i Evvel'in otuzbirinci günü bu kalem la~v edilmekle üçyüzüç senesi Te~rin-i Sânis' ibtidas~ndan itibaren maa~~n~~ binikiyüz kuru~a ibla~~ olundu. Sene-i mezkis~re ~ubatnun onikisinde ikibin kuru~la Mekâtib-i ibtidaiye ve üçyüzdokuz ~ubat ibtidasmdan Mekatib-i Rü~diye müdiriyetlerine tayin olundum.
1310 senesi Kânun-i Sânisinde 300 kuru~la Ticaret Mektebi Co~rafya mual- limli~i edildi. Bu maa~~ 1311 senesi A~ustosunun onbe~inden itibaren 600 ku- ru~a ibla~~ ve 1313 senesindeki te'cilit hasebiyle 540 kuru~a tenzil edildi. uçyüzoniki senesi Eylülü ibtidasmda 2500 kuru~~ maa~la Mekatib-i ~dadiye idaresi müdüriyetine terfi edildim. Bu maa~~ 1313'te hasbe't-te'c-ilât 2250 kuru~a tenzil etti. Binüçyüzdokuz senesi Haziran~nda ilave-i memuriyet olarak Maarif Nezareti nam~-na Ziraat Bankas~~ Meslis-i idare azah~hnam~-na tayin olundum. [26]
1313 senesi Temmuzunda gece yar~s~~ ma`a-aile ikamet eyledi~irn hane bir cemm-i ~afir taraf~ndan banlmak istenilmi~~ ise de karanl~kta kim olduklar~n~~ tan~-mad~~~m ve bir emir ibraz edemeyen adamlara sabaha kadar kap~y~~ açmadun. Gece hanemi ku~atnu~~ olanlar~n bir çok polis ve komiser efrad~~ olduklanm sabahleyin görerek kap~y~~ açt~m. Ne istediklerini sordum. Hanemi taharriye geldiklerini söyledi-ler. Bu misilli memurlar~n girdikleri hanelere evral-~~ muz~rra atarak badehu bulmak suretiyle ibraz-~~ hüner ü marifet ve izhar-~~ sadakat eylediklerini i~itti~im için haneme girmezden evvel ünlerini ba~lar~n~~ aramaktaki mecburiyetimi anlatt~m. Zaruri mu-vafakat ve her tarafi aramak sureti ile ifâ-y~~ vazife-i sadakat ettiler. Kendilefince mechul Frans~zca ve fen kitaplanyla mektepteki not ve yaz~~ defterlerini ve baz~~ re-simleri ald~lar. Torbalara doldurdular. Mühürlettiler. Beraberce Bâb-~~ Zabtiye'ye gittik. Bir iki saat intizar odas~nda yaln~zca bekledikten sonra Zabtiye Naz~n ~efik Pa~a'n~n yan~na götürüldüm. Sakall~~ Mehmed Pa~a da orada idi. Kap~y~~ açmad~~~-m~n esbabnu sordular. Cevaplaruu ald~lar. ~sticvab tabii tahriri idi.
Merkez komiserli~i odas~nda sefilâne bir iki saat bekledikten sonra Ta~kt~la'ya götürüldüm. Orada Re~id Pa~a tarafmdan isticvâb olundum. Muhakkak olarak tahliye olunaca~~m teb~iriyle bir kaimmakam beyin odas~na misafir edildim. Ertesi günü [27] heyet-i isticvâbiyece tekrar istintakun icra olundu. Ve "afv"~m arz edildi-~inden derhal ç~kmak ihtimalim oldu~u tekrar teb~ir edildi. "Afv ile mahkum" ol-
mahrm ki Ta~k~~la'da üç gün ikametten sonra tahliye olunacak iken Bâb-~~ Zabtiye'ye iade olundum. Bâb-~~ Zabtiye'de bulundu~um müddet zarfinda polis heyetince iki defa isticvab olundum. Hep "teb~ir" olunuyordum. Hep bugün yar~n ç~k~yordum. Bâb-~~ Zabtiye'de tercüman beyin odas~na misafir edildim. Burada üç ayl~k hayat~m~~ imate eyledim. Oda kap~lar~nda bi'l-münâvebe polis efendilerle zabtiyeler bekliyordu. ~htilâttan memnu` idim. Beni görme~e gelen biraderlerimle uzaktan temas ediyor, teati-i müjde-i afiyet eyliyorduk.
Gazete okuma~a nas~lsa müsaade olunmu~tu. Oturdu~um, yatt~~~m o küçücük odan~n tathir ve tanzifi bizzat bana ait idi. Hariçten yemek getirmekli~ime de yine her nas~lsa müsaade edildi~inden lokantadan yemek geliyordu. Her gün ailemin akrabam~n afiyetleriyle mübe~~er oldu~um vesâit bana üç ay sonra Konya'ya nefy olunaca~~m~, orda Maarif Müdürlü~ü'ne tayin edildi~imi bildiriyordu. Nihayet Istanbul'dan yevm-i mufarakat geldi. Hayat-~~ sa`iyânemden üç mah~~ gasb eden hücre-i sefilâneme veda` ederek Bâb-~~ Zabtiye'den polis refakatiyle ç~kt~m. Haneme u~ratilmadan nefy ve ta~rib olunuyordum.
[28]
Haydarpa~a ~stasyonu'nda yine nas~lsa akrabamla veda edebilerek polis refakatiyle "memuriyetime" gidiyordum. Hanesine u~ratllmadan paltosuz bir redingotla e~yas~z, u~aks~z Kastamonu'ya nefy olunan pederimden bir sene sonra ben de Konya'ya Maarif Müdüriyeti'ne 1313 senesi Eylülün yirmidokuzunda mahfuzen i`zam olunuyordum.Müdüriyet maa~~m 1800 kuru~~ idi. Konya ~dadisi'nde 31 kuru~luk Kitabet-i Resmiye muallinllikleri de ilave edilmi~ti. Müdüriyet maa~~ma 1314 Haziramnda ve 1315 Martmda ikiyüzelli kuru~~ daha ilave edildi.
Konya Mekteb-i Sanayi Komisyonu riyasetinden dolay~~ Matbaa-i Vilayet han-lat~ndan Meclis-i ~dare karanyla 1316 Nisan~nda 300 kuru~~ tahsis edildi. Mekteb-i ~dadi Ziraat ~ubesi Co~rafya-y~~ Zirai muallimli~i de seksen kuru~~ maa~la 1318 Te~rin-i Evvelinde ilave edildi.
1316 A~r~' ~stosunda 900 kuru~~ humus maa~la Ni~de mutasarr~fh~~~ vekaletine ta-yin olundum. Kânun-i Evvelde halef~m geldi. Infikâk ettim. Vilayet Meclis-i ~dare-si'nin yedimde mahfuz mazbatas~nda Ni~de mutasarnfli~~~ vekâletinde "ifa-y~~ hüsn-i hidmet ve ibrâz-~~ meâsir-i kâr-güzâri ve memduhiyet eyledi~im" takdiren tasdik olunmu~tur. [29]
Konya'da ilk defa olarak 30 Nisan 1317 tarihinde kü~ad olunan hah ve kilim sergisi komisyonu riyasetinde fahriyyen bulundum. Mahfuz olan Meclis-i ~dare-i Vilayet mazbatasnun bir fikrasmdan "gerek serginin emr-i kü~âd~~ ve kü~ad~ndan sonra temin-i hüsn-i intizam~ndan, gerek tevdi olunan e~yan~n hüsn-i muhafazas~~ ve
nuküdunun telef ü sarftan vikâyesiyle masarifin taldilinde ifâ-y~~ hüsn-i hidmet ve ibrâz-~~ âsar-~~ himmet eyledi~im" tasdik olunmu~tur.
Alt~buçuk sene kadar Konya'da bulundum. Bu müddet zarf~nda dahil-i vilayet-te mekâtibin vilayet-tezyid u ~slah~na bilâ-ye's u fdtur son derece bir faaliyetle ve kemal-i ciddiyetle çal~~t~~~m' ve lehü'l-hamd muvalfak da oldu~umu kemal-i fahr ile arz edebilirim. Yedimde mahfuz evrak da bu ifademi müeyyid ve musadd~kt~r. Ahval-i s~hhiyemin gösterdi~i lüzum üzerine ledel-müraca`a Hüdavendigar Maarif Müdü-rüyle 13 Kânun-i Evvel 1319'da becayi~-i memuriyet eyledik. Aleyhimde verilen jurnaller üzerine Bursa'ya muvasaIat~m~n üçüncü günü tekrar Konya'ya avdetim emri verildi. Mus~rrâne müracaat ve istirhâmâtta bulundum. ~zmir ile Bursa'dan maada di~er bir vilayete i‘zam ve tayinim emr olundu. Müracaat~rm te'lrid ve ~srar eyledim. Ankara'ya tayinim münasip görüldü. Oraya da gitmeyerek Bursa'da istirdâd-~~ me~rutiyet [ve] hürriyet zaman~na kadar dört buçuk sene bulundum. Bur-sa'da bulundu~um müddet zarfinda "terakki-i maarif
[30]
u~runda ciddi ve semeredar hidemat-~~ ber-güzide ifâsma muvaffak oldu~um" ve "Bursa'da kü~ad olunan serginin tertib ve tanzimine ve müddet-i devam~~ zarf~nda dahi inzibat ve idaresince ibraz-~~ meâsir-i rüyet u hasafet ve ifâ-y~~ hüsn-i hidmet eyledi~im" yedim-de mevcud Meclis-i ~dare mazbatalanyla musaddakt~r.1322 Te~rin-i Evvelinden Kânun-i Sânisine kadar zamimeten memuriyet ola-rak Karahisar-~~ Sahip mutasarnf vekâletinde dahi 900 kuru~~ maa~la bulunaola-rak Vilayet Medis-i ~dare "muamelât-~~ livap mecrâ-y~~ salim ve nizamisine irca` ile hidemât-~~ hasene ibraz~na muvaffakiyetim" tasdik olunmu~tur. Müdüriyet maa~~m 7 Temmuz 1321'de üçbin kuru~a ibla~~ olundu.
Kânun-i Esasi'nin ilamndan sonra Istanbul'a gelerek dörtbinbe~yüz kuru~~ ma-a~la Mekteb-i Sultâni müdüriyetine tayin olundum. Muahharen Preveze Livas~~ mebuslu~una intihap olunmald~~~m münasebetiyle Meclis-i Mebusan'~n yevm-i kü~ad~~ olan 4 Kanun-~~ Evvel 1324 tarihinde Kanun-i Esasi ahlrâm~na tevfikan mekteb-i mezbur müdüriyetinden istifa eyledim.
Yirmibe~~ senelik memuriyetim zaman~nda mesai-i maruzama mükafaten tedri-ci olarak sâlise, sâniye, ûlâ sanisi ve ülâ rütbeleri ve üçüncü ve ikintedri-ci Osmani ve ikinci Mecidi ni~anlanyla alt~n ve gümü~~ Hicaz Demiryolu madalyalan verildi. Fransa hükümetinden
[31]
"officier de l'instruction publique" ni~an~~ ita olunmu~-tur. Bervech-i bâlâ keyfi olarak habs ü nefy olundum ise de lehülhamd taht-~~ muha-kemeye al~nmad~m. Mahkum olmad~m. I~ten dahi el çektirilmedim."Mü~arünileyh hazrederinin iktidar-1 ilmi ve fennileri cümlece müsellemdir. Fazl u Idyaseden cihetiyle her türlü telakkiyâttan azade bulunduklan halde pederleri
merhum-~~ mü~arünileyhten ~rsen ve devr-i menhustan zulmen bir ders-i hamiyet alm~~lard~r ki teali-i mülk ü millete hidmetleri [ni] her vakit temine kâfilclir.
Bu müsveddedât~n dizilip tab` olundu~u gün Hüdavendigâr Valili~i'ne tayin olunmu~lard~r. Tebrik ve muvaffakiyetlerini temenni ederiz. [32]
Ma~nuretülaziz Mebusu As~m Bey Efendi Hazretleri
Binikiyüzseksendokuz sene-i maliyesinde Mamuretülaziz Vilayeti muzafât~n-dan Harput kasabas~nda tevellüd etmi~~ bulunan mü~arünileyh hazretlerinin ~öhret-leri Çötelizade ve peder-i muhterem~öhret-lerinin isim~öhret-leri Hac~~ Mustafa Bey'clir.
Kasaba-i mezburede Mekteb-i Rü~diye derslerini bilikmal ~ehadetname ahz~n-dan sonra hususi mualllimlerden bi't-tedris iktisab-~~ ilm ü hüner eylemi§ ve tezyin-i zât u s~fat etmi~lerdir.
Geçen üçyüzsekiz üçyüzdokuz senelerinde ehliyet-i musaddakalanna mebni Duyun-i Umumiye Mektubi ve Kontrol Kalemlerinde bir müddet ifâ-y~~ kitabet ettikten sonra mesâlih-i zatiyeleri ilcâmyla bi'l-ihtiyar memuriyetlerinden infikâk ederek Mamuretülaziz'e azimet buyurmu~lard~.
Liyakat-1 müsellemeleri hasebiyle orada Evkâf ve Meclis-i Maarif komisyonla-nnda bi'l-istihdam ibrâz-~~ âsâr-~~ hamiyet ettikleri gibi intihab-~~ ahali ile ve s~ras~yla Meclis-i Bele" Meclis-i ~dare-i Vilayet azaliklarma ve en sonra merkez-i vilayet Mahkeme-i ~stinafiye azal~~~na tayin olunup rüyet-i hasene, mesai-i müstahseneleri görülmü~~ ve ~stinaf azal~~~nda iken memleketçe müsellem olan fart-~~ hamiyet ve liyakatlerinden dolay~~ Meclis-i Mebusân azah~~na intihab olunmu~tur. [33]
B~BL~YOGRAFYA
Abdulkadiro~lu, Abdulkerim, "Ahmed Mahir Efendi'nin ~stanbul Hayat~, Verdi~i ~câzetler ve Üç Eseri ile Elyaz~s~~ Hât~rat~~ Üzerine Notlar", Kültiinimüzden
Esin-tiler, Akademi Kitabevi, ~zmir 1997.
A~larc~, Safa, A~larc~(ca)zade Ispartah Hakk~~ (Isparta 1867- 5 ~ubat ~stanbul 1923):
Cum-hunyet öncesi Dönemde Ya~am~~, Dü~ünleri ve Sava~~myla zaman~n~~ A~~nas~na Kar~~n Gizli Kalm~~~ Bir Türk Ayd~n?: Yaz~da, Dilde, E~itimde, Siyasette Reformcu Bir Ki~ilik,
Gölta~~ Kültür Dizisi, Isparta, t.y.
Ahmad, Feroz - A. Dankwart Rustow, "~kinci Me~rutiyet Döneminde Meclisler: 1908-1918", Güney-Do~u Avrupa Aro~t~rmalan Dergisi, 4-5, (1976), ss. 245-284. Ak~in, Sina, Yön Türkler ve Ittihat ve Terakki, Remzi Kitabevi, ~stanbul 1987.
Aslaner, Serhat, "Ta~rada Jön Türldük yahut Me~rutiyet Fnin Konya'ya indka-li", Divan Disiplinleraras~~ Çal~~malar Dergisi, 25, (2008), ss. 75-99.
Aslano~lu, ~brahim, Sivas Me~hurlan, 2 c., Sivas Valili~i ~l Kültür Turizm Müdürlü-~ü, Sivas 2006.
Atalay, Ahmet, Milli Mücadelede Konya Kuvd-y~~ Milliyecileri, c. 1, Konya: Damla Ofset, Konya 1997.
Avc~, Cemal, 111. Dönem 7BM~Wnin Yap~s~~ ve Faaliyetleri, Atatürk Ara~t~rma Merkezi, Ankara, 2000.
Babacan, Hasan — Servet, Av~ar, "~kinci Me~rutiyet Seçimlerinde Bir Mebus Port-resi: Böcüzâde Süleyman Sami ve Seçim Beyannamesi", 100. rihnda IL
Me~-rutiyet Gelenek ve De~i~im Ekseninde Türk Modernle~rnesi Uluslaras~~ Sempozyum
Bildiri-leri, haz. Zekeriya Kur~un - Cemil Öztürk - Yasemin Tümer Erdem - Arzu
M. Nurdo~an, Marmara Üniversitesi Yaymlan, ~stanbul 2009. Ba~er, Tayyip, Karatekin Ululan, Ankara: Ajans-Türk Matbaas~, Ankara 1966. Bayur, Yusuf Hikmet, Türk ink-~lab~~ Tarihi, I/1, Türk Tarih Kurumu Yaymlan,
~s-tanbul 1940.
Beysano~lu, ~evket, Diyarbakirh Fikir ve Sanat Adamlar~, ~stanbul: Diyarbak~r'~~ Ta~ut-ma Derne~i, ~stanbul 1957.
Böcüzâde, Süleyman Sami, 1.4. Devirde Gördüklerim, haz. Hasan Babacan - Servet Av~ar, Türk Tarih Kurumu Yaymlan, Ankara 2011.
Böcüzade, Süleyman Sami, Kurulu~undan Bugüne Kadar Isparta Tarihi, haz. Suat Seren, Serenler Matbaas~, ~stanbul 1983.
Çakan, I~~l, "2. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Yap~sal-i~levsel Analizi", doktora tezi, ~stanbul Üniversitesi Atatürk Ilkeleri ve Ink~lap Tarihi Enstitüsü, 1998. Çankaya, Ali, Son As~r Türk Tarihinin Önemli Olaylan ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve
Mülkiyeliler, c. 3, Mars Matbaas~, Ankara 1968-1969.
Demir, Fevzi, "Bir Siyaset Okulu Olarak Meclis-i Mebusan", H Me~rutiyet'i Yeniden
Dü~ünmek, Tarih Vakfi Yurt Yay~nlar~, ~stanbul 2010.
Demira~, Banu, Manolya A~ac~n~n Kökkri: Dün Bursa, yy. ~stanbul 2000.
Demirci, Aliyar, H Me~rutiyette Ayan Meclisi 1908-1912, ~stanbul Bilgi Üniversitesi Yay~nlar~, ~stanbul 2006.
Demircio~lu, M. Ziyaeddin, Kastamonu'da Me~rutiyet Nas~l Ilan Olundu, Do~rusöz Mat-baas~, Kastamonu 1961.
Demircio~lu, Aziz, 100 Y~ll~k Kastamonu Bas~n~nda Kim Kimdir: 1872-1972, Do~rusöz Matbaas~, Kastamonu 1980.
Demirel, Ahmet, ~lk Meclis'in Vekilleri, ~leti~im Yay~nlar~, ~stanbul 2010.
Devereux, Robert, The First Ottoman Constitutional Period, The Johns Hopkins University, Baltimore 1963.
Eldem, Edhem, "Oliver Bouquet'nin Kitab~~ Vesilesiyle Padi~ah~n Pa~alan ve Prozopografya Hakk~nda", Toplumsal Tarih, 190 (2009), ss. 44-48.
Eruz (Esen), Saldne, Kastamonulu Olmay~~ Ayncal~k Sayan Bir Sülalenin 17. Yüzy~ldan
Gü-nümüze Gelen öyküsü, yy. 2003. [Eserin fotokopi nüshas~~ 171131 demirba~~
nu-maras~yla ISAM'da bulunmaktad~r.]
Güne~, ~hsan, "Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Toplanmas~~ ve Nitelikleri",
Birinci Meclis, Sabanc~~ Üniversitesi Yay~nlar~, ~stanbul 1998.
Güne~, ~hsan, Türk Parlamento Tarihi Me~rutiyete Geçi~~ Süreci: L ve IL Me~rutiyet, TBMM Vakf~~ Yay~nlar~, Ankara 1997.
Hanio~lu, ~ükrü, "Osmanli imparatorlu~-'unda Temsil ve ~kinci Me~rutiyet Meclis-leri", ~stanbul Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve ~nlc~laplan Tarihi Enstitüsü Y~ll~~~, 4, (1989), ss. 61-78.
Kafadar, Cemal, Kim Var Imi~~ Biz Burada Yo~~ Iken, Meds Yay~nlar~, Ankara 2008. Kendirci, Hasan, Meclis-i Mebusan'dan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Kopu~~ ve
Süreklilik-ler, Kitap Yay~nevi, ~stanbul 2009.
Koçer, Mehmet Zeki, Kayseri Ulemas~, Ahmed Said Matbaas~, ~stanbul 1972; Uluçay Ça~atay; Manisa Ünlüleri, Manisa Lisesi Yay~nlar~, Manisa 1946.
Meeker, Michale, ~mparatorluktan Gelen Bir Ulus: Türk Modernit,esi ve Do~u Karadeniz'de
Osmanl~~ Miras~, çev. Tutku Vardarh, ~stanbul Bilgi Üniversitesi Yay~nlar~,
~s-tanbul 2005.
Pakalm, M. Zeki, Sicill-i Osmani Zoli, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2008.
Prator, Sabine, Der arabische Faktor in der jungtürkischen Politik Eine Studie Zum Osmanischen
Parlament der H Konshbution (1908-1918), Klaus Schwarz, Almanya 1993.
Sunguro~lu, ~shak, Harput rollannda, 2 c., Elaz~~~ Kültür ve Tamtma Vakf~, ~stanbul 1959.
Tokat, Ömer, "IX. Dönem TBMM Çorum Milletvekilleri ve Siyasi Faaliyetleri", yüksek lisans tezi, Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009. Uluçay, Ça~atay; Manisa Unlüleri, Manisa Lisesi Yay~nlar~, Manisa 1946.
Uzunçar~~h, ~smail Hakk~, Karesi Me~ahiri, Karesi Vilayet Matbaas~, Bal~kesir 1339-1341.
Zürcher, Erik Jan, "Jön Türkler: S~n~r Bölgesinin Çocuklar~", Sava~~ Devrim ve
Ulus-la~ma Türkiye Tarihinde Geçi~~ Dönemi (1908-1928), ~stanbul Bilgi Üniversitesi
Yay~nlar~, ~stanbul 2005.
"Y~k~mm ve Yenilenmenin Mimarlan: Kemalist Jenerasyona ve Jön Türk- lere Dair Bir Grup Biyografisi Denemesi", Mete Tunçay'a Arma~an, haz. Meh-met O. Alkan - Taml Bora - Murat Koraltürk, ~leti~im Yay~nlar~, ~stanbul 2007, ss. 539-571.
, Milli Mücadelede ittihatç~hk, Ba~lam Yay~nlar~, ~stanbul 1987.
77~e First Ottoman Experhnent in Democracy, haz. Cristoph Herzog - Malik Sharif, Ergon,
Würzburg 2010.
Meclis-i Mebusan Zab~t Ceridesi, haz. Mustafa N. Ünver, c. 1, TBMM Matbaas~,
An-kara 1982.