• Sonuç bulunamadı

Türk - Ermeni ilişkilerinde zamanın yıpratamıyacağı bağlar:Bu şehre damgasını vuranlar:Balyanların Türk mimarlığına getirdikleri büyük katkı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk - Ermeni ilişkilerinde zamanın yıpratamıyacağı bağlar:Bu şehre damgasını vuranlar:Balyanların Türk mimarlığına getirdikleri büyük katkı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

TORK-ERMENİ İLİŞKİLERİNDE ZA MANIN VIPRAUM IYACAĞI BAĞLAR

BU Ş E H R E

D A M G A S IN I V U R A N L A R

jfe ¿fe,9 9 3JS

BALYANLARIN TORK MİMARLIĞINA GETİRDİKLERİ

B D Y O K K A T K I

B e re E rziy a n

I

.

.

---MERAMETÇI BALI KALFA (muhtemelen 1720-1790)

i

OsmanlI Devleti Hassa Mimarı

; Ermeni asıllıdır. Bayburt’ta doğdu. Ünlü Hassa Mimarla-;; rı BALYAN’ların büyük dedesidir.

i 1

; Yapıtlarından ancak Bayburt’ta bulunan bir sarayın ona-rımmdan bahsedilmekteyse de, bu kindarlık bir işle Hassa Mimarı ünvanınm kazanılamıyacağı muhakkaktır. Muhteme­ len bu onarım mühimce bir teşebbüs oldugğundan İstanbul’a i aksetmi şve başkente çağrılmasına neden olmuştur. Yapıtla-; rı hakkında henüz güvenilir resmî kaynaklara rastlanmamış-'! sa da, BALI Kalfanın İstanbul ve çevresinde birçok devlet ; binalarını, bilhassa kışla, kaşır ve mektepleri inşa ettiiğ şüp­

hesizdir.

Özellikle 3. MUSTAFA (1757-1774) ve 1. ABDÜLHAMİT (1774-1789) gibi sultanların saltanat yıllarında BALİ Kalfa­ nın faaliyet göstermiş olduğu muhakkaktır. Söz konusu, sul- ! tanlar yenilik taraftarı olduklarından, önemli binalar yaptır­ mışlardır. Ancak bunların hemen hemen hepsi, ya zamanla ; yıkılmış veya sık sık olduğu gibi asi yeniçeriler tarafından

i yakılmışlardır. Örneğin Levent Çiftliği Kışlası gibi (1808 de ;; Alemdar Vakası sırasında).

; 1773 yılında Haliç’te tersane civarında kurulan Mühen-dishane-i-Bahri-i Hümayun binası vs. gibi çağdaş binalar muh­ temelen Bali Kalfanın eserlerinden olabilirler. Gerçi o çağ- ' larda bilhassa Fransa’dan muhtelif uzmanlar getirtilmişlerse

de, bunlar çoğunlukla askeriyeyle ilişkisi bulunan kimseler olup içlerinde inşaat mühendisleri yoktu.

Bilindiği gibi, o devirlerde Osmanlı Sarayında bazı gö­ revler babadan cğula geçerdi. Bunların en bariz örneklerin­ den biri BALYAN’ların Bali Kalfadan baslıyarak, dört nesil boyunca torunlarından SERKİS BALYAN’a (1835-1899) ka­

dar tam altı kişinin 'HASSA MİMARI olarak vaizfe görmele­ ridir.

BALYAN’larm bu soyadını kullanmalarının nedeni, bü­ yük dedelerinin adının BALİ olmasıdır. Bali Kalfanın eşi v FİLOR Hatun olup, bir kız ve üç oğulları olmuştur. Bunlar- " dan SENEKERİM BALYAN (9-1835) ve KİRKOR AMİRA ; BALYAN (1764-1831) ünlü Hassa Mimarlarındandır.

;i BALYAN KİRKOR AMİRA (1764-1831)

::

Osmanlı Devleti

Mi

Mimarı

:: Ermeni asıllıdır. Babası Osmanlı Hassa Mimarlarından ,! MERAMETÇİ BALİ Kalfa’dır. Mimar Minas Kalfanın kızı ; Soğcm e Hatun’ia evlendi. Oğlu GARABET AMİRA BALYAN ; kendinden sonra ünlü Osmanlı Hassa Mimarlarından olmuş-; tur. Bahsinde anlattığımız gibi BALYAN Sülâlesinden gelme

mimarlar uzun zaman Hassa mimarları'olarak vazife sürdür­ müşlerdir. Ancak eski çağlarda çalışmış olan sözkonusu mi- ' i marlar ve yapıtları hakkında kesin bilgiler bulunmamakla be- raber, aile efradınca yayılan söylentiler ve bilhassa aşağıda Öne sürülen vesika bu iddiaları doğrulamaktadır. Bu vesika ;; Garabet Balyan’m torunlarından yine Hassa Mimarı ve hat­ ta «SER MİMAR-l DEVLET» ünvanını kazanan SERKİS BALYAN hakkmdaki iradedir:

İl

«M a’ruz-u çaker-i kemineleridir ki:

Utufetlû Serkis Bey hazretlerinin eba ve ecdadı birkaç yüz seneden beri Saltanat-ı Seniyjtenin hidamat-ı mimariye- sinde bulunduğu gibi, kendisünün fenn-i mimari ve hendese-

, de âsârivle müsbet olan kemal-i maharete bir imtiyaz-ı mah-

' suda nailivetini mucip görünmüş olduğundan

müsariley-;! h in ...» (Başbakanlık arşivi Dahiliye İradeleri No. 62375).

Böylece KİRKOR BALYAN’m kazandığı mevkii kendi hüner ve mimari bilgisinden ileri gelmekle beraber, baba şöhretinin de bu yönde yardımcı olduğu muhakkaktır.

K. BALYAN adı, ilk olarak 1810 yılında Davutpaşa’daki binaların FOTİ ve TODORİ Kalfalarla birlikte onarım keşfi- i! nin yapımında duyulmuşsa da, muhakkak ki bundan evvel de i! icrai sanat etmiştir.

"T*T^ $ Ö O) I

Bilinen bir gerçektir ki, mutlak idarelerde, saray ve çev­ relerinde san’at alanında görev alabilmek için mükemmel mesleki bilgi yanında idarecilik, yani nisbeten diplomasi il­ mine de sahip olmak gereklidir. Zira bu gibi çevrelerde uzun süre barınabilmek ve çalışmasını sürdürmek, gerçekten bir hüner işidir, şayet bu kimse gayrimüslim bir tebaa ise, du­ rum o nisbette güçleşir.

Ancak K. BALYAN bu gibi olaylardan tam olarak kur­ tulamamıştır. 1822 yılında Sultan II. MAHMUT tarafından kısa bir süre için d e olsa, Kayseriye sürgün edilmiştir. Buna esbep Saraydan yapılan hamamın, sultanın hoşuna gitmeme­

sidir.

Bu yönden, Balyanlar, ufak sarsıntılar hariç, emirlerin­ de çalıştıkları sultanlarla hoş geçinip tehlikeli durumlar ya­ ratmamışlardır. Bu baktmdan bilhassa Kirkor Balyan özel

özel bir mevkiye sahip olmuştur. I. ABDÜLHAMİT, III. SE­ LİM ve II. MAHMUT devirlerinde faaliyet göstermiş, olup, bilhassa III. SELİM’in bazı hallerde özel danışmanlığını da yapmıştır. Yabancı sefirler ve zevat, K. Balyan’ın saray çev­ resinde sahip olduğu nüfuzunu bildiklerinden, irtibat kur­ mak için aracılığını temin ederlerdi.

Yine K. Balyan Sultan II. MAHMUT tahta geçişinin ikin­ ci yılında kendisine verilen bir fermanla, o zamana kadar nadiren gayrimüslim tebaadan kimselerin erişemediği imti­ yazları elde etmiştir.

Kirkor Balyan’m mimarî faaliyetine gelince, muhakkak­ tır ki devrinin batılılaşma akımına uygun yapıtlar inşa ede­ rek, sultan ve saray çevrelerinin bu yönde arzuladıkları du­ rumu gerçekleştirmiştir. K. Balyan batı mimarî üslûplarını kitap ve resimlerden izleyip benimsemiştir, çünkü bu gibi binaları yerinde tetkik etmek için dış memleketlere git­ memiştir. Böyle olmakla beraber yaptığı binalarda, Garp üs-

lûûplarımn karışımıyla memleketimize has şekillendirmeler varatmıs, bunlar arasında mimarî bir ahenk meydana getir­ miştir.

Bu hususları daha bariz bir şekilde görmek için, eser­ lerini teker teker tetkik etmek gerekirse de, barok-ampir ka­ rışımının güzel bir temsilci olan Tophane’deki NUSRETİYE CAMİİNİ (inşası 1826) örnek göstermek yerinde olur.

K. Balyan’m eserlerine geçmeedn evvel mühim bir nok­ taya değinmek gerekir. Bilindiği gibi eski çağlarda memle­ ketimizde mimari veya benzeri okullar bulunmamaktaydı. O

('Devamı 8. sahifede)

(2)

BU ŞEHRE DAMGASINI VURANLAR

( b . sahifeden^

halde devrin mimarları nasıl yetişirlerdi? Gerçi bu meslek bir takım gelenek ve görenekler yoluyla nesilden nesile veya babadan oğula aktarılmışsa da, yine de okul vazifesini gören kuruluşların bulunması da şarttı.

Bu yönden Osmanlı saray teşkilâtında özel bir kuruluş olan, «HASSA MİMARLARI OCAĞI», kabiliyetli mimarla­ rın yetiştiği bir yer olmuştur. Bu ocağa kabiliyetlerine göre saraydan, Yeniçeri Ocağından veya bunların dışından din ve ırk farkı gözetmeksizin, bilgili ve kabiliyetli elemanlar alınır, bunlara, hem nazarî hem de amelî bilgiler verilerek yetişme­ leri sağlanır, devlet inşaat işlerinde çalıştırılırlardı.

Böyece Ermeni asıllı diğer hassa mimarları ve Balyan’-I ardan bir kısmı bu «HASSA MİMARLARBalyan’-I OCAĞBalyan’-I»’nda ge­ lişmiş olabilirler.

Eserleri:

Kirkor Balyan’m eserlerinden bir kısmı bugün mevcut değildir. Bunlar zamanla eskiyip yıktırılmış ve yerlerine ye­ nileri yapılmıştır, bazıları da yanmıştır.

1 — Saraybumu Sarayı (1875’de yanmıştır). 2 — Eski Çırağan Sarayı.

3 — Beşiktaş Sarayı.

4 — Eski Beylerbeyi Sarayı. 5 — Defterdar Sultan Sarayları. 6 — İstanbul Darphanesi.

7 — Akıntıbumu Sultan Sarayları.

8 — Tophanede NUSRETİYE CAMİİ (1828). 9 — Selimiye Kışlası (muhtemelen ilk kısmı). 10/ — Davutpaşa Kışlası.

II — Aynalıkavak köşkü (Haliçte). 12 — Sultanmahmut Bentleri.

13 — Üsküdar’da Surp Haç Ermeni Kilisesi. 14 — Beyazıttaki eski yangın kulesi (ahşap olanı).

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İnsan etkinlikleri sonucunda salınan karbonu takip eden bilim insanlarından oluşan Global Carbon Project (GCP) adlı grubun hazırladığı rapora göre 2017 sonunda fosil

Xbox One X 4K çö- zünürlüğü ve HDR görüntü kalitesini desteklese de henüz piyasada yeteri sayıda 4Ks çözünürlükte oyun olmadığı için çoğu oyunu yine HD

Sonuç olarak, Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne başvuran risk altındaki erişkinlerde influenza ve pnömokok aşılanma oranları

aureus ve vankomisine dirençli enterokoklar gibi dirençli türler de dahil olmak üzere Gram-pozitif bakterilerdir.. Daptomisin komplike deri ve yumuşak doku

B M M Reisi Mustafa Kem al.» A li Fuat Paşa bu daveti m em ­ nunlukla karşılamakla beraber cepheden ayrılmayı da doğru bul­ muyor ve tam o günlerde

- “ Filmleri İstanbul Sıkıyönetim Komutanlı­ ğınca (12 Eylül’de) film şirketlerinden, arşivler­ den, yazıhanelerden top­ lanmıştır. 12 Eylül’de

Türk basın âlemi bugün acı bir kaybın teessürü içindedir Cum­ huriyet refikimizin ve Türk ba sininin değerli ve kıdemli un­ surlarından biri olan Abidin

Türk milletinin Aziz Atatürke gösterdiği sevgi ve saygı, onun niçin Atatürk gibi bir evlât yetiştirebilir bir kaynak olduğunu bütün dünyaya