• Sonuç bulunamadı

Sabahattin Ali'nin objektifinden, kızı Filiz Ali'nin sözünden bir yaşam öyküsü adlı kitap yakında çıkıyor:Bu, babama karşı görevimdi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sabahattin Ali'nin objektifinden, kızı Filiz Ali'nin sözünden bir yaşam öyküsü adlı kitap yakında çıkıyor:Bu, babama karşı görevimdi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

12 EYLÜL 1995 SALI CUMHURİYET • *

KULTUR

t

7

-

5

İVZ&'T

“ Sabahattin Ali’nin Objektifinden, Kızı Filiz Ali’nin Sözünden Bir Yaşam Öyküsü”adlı kitap yakında çıkıyor

‘Bu, babama karşı görevimdi’

7

1 yaşında bir

çocuğun, yani

Filiz Ali’nin

gözüyle kaleme

alman bu kitapta,

Sabahattin A li’nin

öykülerinden,

mektuplarından

kızının seçtiği

otobiyografik

bölümlerle, yine

yazarın objektifinden

bir dönemin ünlü

portreleri yer alıyor.

Bu kitabı hazırlayan

Filiz Ali’nin tüm

isteği; babasına karşı

görevini yerine

getirmek ve aynı

acıyı çeken nice

insana bir ölçüde

olsun destek olmak,

acılarını paylaşmak.

DUYGU DURGUN ____________

“ Babamın ölüm ünden sonra uzun yıl­ lar boyunca, dönemin getirdiği baskılar nedeniyle duygularım ı gösteremedim . Hiç ağlamadım, sızlanmadım. Onun ölü­ münü dışlama gibi bir tür savunma psi­ kolojisine başvurdum o çocuk yaşımda... 11 yaşında bir çocuğun “ Baban kimdi?

4 ’ diye sorulduğunda adını söylemeye çe­ kinmesi kadar korkunç bir şey olabilir mi? 0

Sabahattin Ali’nin “Filiz”i anlatıyor. Bugün bile esrarı çözülemeyen bir cina­

yete kurban gitmesi yetmezmiş gibi uzun bir dönem boyunca adı ağızlara alınma­

yan, bir tür “sessizlik kıyımı”na uğrayan

Sabahattin A li’nin kızı Filiz Ali.. Önü­ müzdeki günlerde Sel Yayıncılık’tan çı­ kacak “ Sabahattin A li’nin Objektifin­ den, Kızı Filiz Ali’nin Sözünden Bir Ya­ şam Ö yküsü” adlı kitabın son hazırlık­ larıyla uğraşıyor şimdilerde. “ Babamın ölüm ünü sorgulam ak değil amacım... Çok uzun zamandır aklımdaydı O ’nun öykücülüğü yanı sıra sayısız uğraşıların­ dan biri olan fotoğrafçılığını gündeme ge­ tirmek. İşte şimdi, bu düşünceyi gerçek­ leştiriyorum. 11 yaşında bir çocuğun, ya­ ni benim gözümden kalem e alman bu ki­ tapta, O ’nun öykülerinden, mektupla­ rından seçtiğim otobiyografik bölümler­ le, yine O ’nun objektifinden bir dönemin ünlü portreleri yer alıyor.”

Filiz Ali, Sabahattin Ali ile birlikte ol­

duğu kısacık zaman dilimine rağmen,

yoğun bir baba- kız ilişkisi yaşamış. Ba­

insanların 80 yıla sığdıramayacağı iş­ leri 40 yıllık ömrüne sığdıran bir baba­ nın kızı olarak o günlere ait anıları yıl­ larca canlı tutmuş. “O anılar lıenim ha- zinenıdi. Artık içimde taşıyamayacağımı hissettiğim bir anda kaleme sarıldım. Yık

lardır ağlayamamanın verdiği o birikimi böyle döküyorum şimdi” derken hep içi­ ne attığı gözyaşlarını özgürce akıtıyor artık ... Annesine ve faili meçhul cina­ yetlere kurban giden nice aydının çocuk­ larına adadığı bu kitapla, “ babasına kar­ şı yerine getirmek zorunda olduğu göre­ vi” yerine getiriyor şimdi.

Kitapta, Sabahattin Ali’nin 1940’la- nn başında Almanya’dan getirttiği Ko­ dak marka fotoğraf makinesiyle çektiği fotoğraflar, cumhuriyet aydınlan kuşağı­ nın önemli bir belgesi niteliğinde. Per­

tev Naili Bora tav, Behice Boran, Azra Er- hat, Bedri Rahmi-Eren Eyüboğlu, Niya­ zi Berkes, Adnan Saygun, Cevdet Kud­ ret ve daha nice aydınımız yer alıyor.

“Sabahattin A li’nin objektifi”nde. “Ne yazık ki toplumumuzun belleği çok zayıf”

diyor Filiz Ali. “Bırakın 20- 30 yıl önce­ yi anımsamayı, 10 yıl öncesini tam amen yok sayıyoruz. Benim karşı çıktığım da bu işte: Belleğini yitirmek! Öysa tarihi­ nin bilincinde olmayan bir ulusun var ok ması m üm kün değil. Bunun için bir dö­ nem e damgasını vurmuş bu değerli in­

sanlarımızı, Sabahattin Ali gibi bir ede­ biyat adamının objektifinden, yeniden gündeme getirmek ayrı bir önem taşıyor benim için”

Babasının ölümü ve sonrasında yaşa­ dıklarına rağmen kimseye, kimselere hınç beslemiyor Filiz Ali, babasınm ta­ dına varamadan büyüyen bir çocuk olsa da! Tüm isteği;- sözcüklere basa basa söylüyor bunu- “ Babama karşı görevimi yerine getirmek ve aynı acıyı çeken nice insana bir ölçüde olsun destek olmak, acı­ larını paylaşmak” .

“Bir gün kadrim bilinirse / İsmim ağ­ za alınırsa / Yerim soran bulunursa / Be­ nim meskenim dağlardır” diyen o de­ ğerli edebiyat adamına, her yıl haziran ayında düzenlenen “Sabahattin Ali Gün-

leri”yle, Kırklareli halkı sahip çıkıyor. Yöre halkı “Sabahattin Ali Çatağı” adı­ nı verdikleri yerde bulunan o kayaya (Fi­ liz Ali, “babamın mezarı burası olsun”

diyerek kayanın üzerine bir mermer kak­ tırmış) çiçekler bırakıyor... Ve Sabahat­ tin Ali, çocukların kahkahalarında yaşa­ maya devam ediyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

kahve fincanındaki süt miktarının kahve fincanından alınan kahve miktarı ile aynı olduğu gözlemiyle de aynı sonuca ulaşılabilir.. Şimdi benzer bir oyunu üç fincanla

L’inquiétude et la rêverie dou­ loureusement insatisfaite ne sont pas chez lui un abandon découragé, mais oien l’ardente, la fiévreuse poursuite d’une

Olgumuzda literatürde nadir bildirilen mediastinoskopi sırasında innominate arter yaralanmasına bağlı majör kanama mevcuttu.. Olguyu mediastinoskopiye bağlı majör kanama

Bir bira pazarlama şir­ keti ile İstanbul Beledi­ yesi Şehir Tiyatroları iş- birliğiyle İstanbul Bü- yükşehir Belediyesinin sahibi olduğu Cemal Reşit Rey

Hanımlar bu sabah saatlerinde gezin­ meyi pek severler, kahvaltıdan sonra, hemen yeldirmelerini, veya maşlahlarını giyerler, tül başörtülerini örterlerdi ve mız

Anlaşılacağa üzere aslında Hamdi Bey, her memura karşı böyle sert değildir. Raif Efendi, otoriteye karşı boyun eğen tavrı nedeniyle, suistimal edilmektedir.

MEVLÛD-İ SEYDÎ’NİN VESÎLETÜ’N-NECÂT İLE MUKÂYESESİ Süleyman Çelebi’nin Vesîletü’n-Necât’ı çok sevilmiş, kendisinden sonra yazılan mevlid metinlerine de

Bu çalışmayla Urdu Edebiyat Tarihinde, toplumcu gerçekçi anlayışı benimseyen öncü edebiyatçıların başında gelen Ahmet Nedim Kasimi’nin Sefariş ve Türk