• Sonuç bulunamadı

Sanatkar Naşidin hayatından...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sanatkar Naşidin hayatından..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HADİSELER

tigjkin.

i H

Sanatkâr Nândin hayatından...

Q ÜYÜK halk san’atkârı ko- mik Naşidin, ölümünden doları teessür en ziyade onu pek yakından tanıyan İstanbul aha ■ ¿isi, hele Fatih, Bayezid, Selıza - elebaşı, Vefa,. Aksaray ile civa - rında, oturanlar üzerinde görülü * yor Eğer bir kaç senedenberi hasta olmasaydı ve bu hâdise an­ sızın vukubıılmasaydı tesir şüp­ hesiz daha şiddetle duyulurdu .

Komik Naşidin hayatı mercek­ ten tetkik edilmeğe değer. Biz burada vaktiyle muharrir arka - dağlarımızdan Hikmet Feridun Es'e söylediklerini korye etmek * le iktifa edeceğiz.

"Ben doğma büyüme Şehzade-- basılıyım. Haşan komşumuzda. Tiyatro da bize yakındı O za-; man gündüzleri de tıvatro oynar-, lardı Haşan ekseriya Konkordi * ya tivatrosunda temsil, veri'-, eve gelip yatardı. Gündüz bizi Hasa*' nın tiyatrosuna sokmazlardı. Ben tiyatroya gelebilmek için bütün çocukları toplardım. Haşamın u- yuduğu odanın önüne gelir, te - ııeke ile îsm nyol havası çalar - dım. Zavallı, sabaha kadar o- yun oynamış, teneke sesini, işi - tince “Hanım .simdi bayılacağım şunları tiyatroya sok da gürültü­ den kurtulavım derdi Havdj biz bütün mahalledeki çocuklar ti - vatrova kurulurduk, işte heves buradan başladı Delikanlı ol­ muştum, Babam benî ya baytar va doktor vapmak istiyordu Ken di doktordu. Hocalarım da dok­ tor, Ben baytarlığı daha kolay buldum. Baytar mektebinin mü­ sabaka imtihanını verdim d61 numara ile talebe vazıldım: fa­ kat beni sarmadı. Babama; “ille beni muzika mektebine sok!” di­ ye tutturdum; oraya girdini vc ilk gün saclarımı sıfır numara ile kestirdim. İste o gün bu gün hep sıfır numara ile kesilir. Hiç -açlı olduğumu bilmem. Yalnız tepemde perçem olarak iki üç kıl bırakırdım Şimdi bazı komikler komiklik sırrım bunda sanıyor - lar da perçem bırakıyorlar, Mi- zika mektebine 317 de girdim,

i 326 senesinde sahneye çıktım. [ ilk zamanlarda gündelik alır »

i dım. Meşhur Hamdi efendi ile Ortaoyununa çıkardım. O za - manlar ortaoyununa Îstanbulun kibar takımı giderdi Muzikada iken baş çavuş olmuştum, 32 kuruş maaşım vardı. Muzika * dan ayrılınca aktör Fehim efen­ di gibi yüksek sanat yanmağa kalktım. O tarzda san'at kome * diler; oynadım. Baktım seyirci - lerde “gık” bile yok. Bunun üze­ rine biz ibikli fesi başımıza, be - yaz pantalonu ayağımıza geçir - dik: yukarıdan aşağıya çakal kaşları çektik. Takke elde ko -

i

mikliğe başladık. Benî şimdiye kadar tulûat yapıyor zanneder - ler. Fakat aşağıya ^ doğru ine * lim. Orada oynadığım 150 ro - lün hepsinin yazılmış piyesleri vardır. Ben tulûat denilen sah­ nede epeyce değişiklikler yap - tim; İslâhata da devam edivo - rum. Meselâ bas komik geldiği * ni haber vermek için, yuvarla - nan tenekeleri kaldırdım. Her - kes beni çok yaşlı zanneder, hal­ buki 44 yaşındayım. Altmış ya* Jş.ır.dakiler bana “yahu Nasit. on | yaşında idim, seni seyre gelirdim : elerler. Ben de hiç bozmadan, “Ya, hattâ valde ile gelirdiniz, köşede locada otururdunuz de­ ğil mi? derdim Fakat ne valan söyliveyim, içimden kızardım."

Zavallı Naşidin san’at aşkım anlatan güzel bir fıkrası da şu­ dur;

“Bazen çocuklarımı da fîvat-,' roya getirirdim. D ört yaşındaki küçük kızım da öne otururdu. O- vunun en eğlenceli yerinde, yam benim, hem de hakikî olarak, ma­ nim mahlûk sudan teşrif edince­ ye kadar dayak yediğim sırada avaz avaz; “Babamı dövüyorlar, irsler, babamı dövüyorlar.” d;- ve b ağ ırır. .Oğlum yerinden fm- lıvarak beni kurtarmak ister. E k ­ mezler ki ben halk eğlensin diye dayak yiyorum ”

insan bir şeyin kıvmetîn; bil­ mek için onu kaybetmesini m i beklemelidir?

KADIRCAN KAFLT

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk eserlerinde Fransız roman­ tiklerinin etkisinde kalan Fatma Aliye Hanım, “Udi” adlı roma­ nında (1899,) babasının gö­ revi üzerine gittiği Halep’te

METHODS: To compare ultrasound images produced with the conventional hand-held transducer-skin coupling scanning technique with the CST, we studied five participants with no

Hem s›hhi tesisattan, hem de hava- land›rma sisteminden gelen hastal›kla- r›n belki de en ciddilerinden biri, lejyo- nelloz ya da lejyoner hastal›¤› diye bil- di¤imiz

Y›ld›z›n süpernova patlamas›ndan önceki dönme h›z› öylesine yüksek ki, patlamadan sonra oluflan nötron y›ld›z›n›n içindeki iletken s›v› madde, 1 katrilyon

Abdülham it II nin zam anında bile şahsiyetli bir divan şairi olan vezirin, AvrupalI bir riyaziyeci sayılacak derecede de­ ğerli olan m üşirin, birincisi D

5.1. Ömer el- KaĢgârî Hanefî âlimlerindendir. Siğnâkî‟den fıkıh dersi almıĢ, DımaĢk‟e gitmiĢ, burada ġibliyye Medresesinde görev yapmıĢtır. Daha

Geçen hafta Haşan Pulur Çeş­ me’den telefonla aradı: “Müzeyyen Senar’ın kasetini alıp mutlaka dinle, çok güzel olmuş” dedi.. Diski bu günlerde piyasaya

Bu tarzda bir kompozisyon, kita­ bı okuyanlar için ilk itimat hissini verebilir ve okuyucu Halide Edibin; 1 hayatım doğuşundan bugüne kadar,.. safha safha takip