• Sonuç bulunamadı

Kadın hep yalnız, hep yalnız!:İlk kadın romancımız olarak kabul edilen Fatma Aliye Hanım'ın "Udi" (1899) adlı romanı yeniden yayımlandı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kadın hep yalnız, hep yalnız!:İlk kadın romancımız olarak kabul edilen Fatma Aliye Hanım'ın "Udi" (1899) adlı romanı yeniden yayımlandı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

%C- (

O - 1 W \ _

/^'('yvTuííSt

¡Sh

Kadın hep yalnız, hep yalnız!..'

İlk kadın romancımız olarak kabul edilen Fatma Aliye Hanım’ın “Udi”

(

1899

)

adlı romanı yeniden yayımlandı.

T

ürk edebiyatının ilk kadın ro­mancısı olarak bilinen Fatma

Aliye Hanım (1862 - 1936), ta­

rihçi ve devlet adamı Ahmet Cevdet Paşa’nın iki kızından büyük olanıydı. İleri düzeyde Fransızca bilen Fatma Aliye Hanım, tarih bilgisini babasından edindi; İslam felsefesi konusunda özel bir e- ğitim aldı; döneminin en önemli isimlerinden biri olarak eserleri Almanca, İngilizce ve A-

rapça’ya tercüme edildi. Arap, Amerikan ve

İngiliz gazetelerinde, Fatma Aliye Hanım hak­ kında çok sayıda yazı yayımlandı. Chicago’da açılan bir sergide eserleri sergilenen Fatma A- liye Hanım, döneminde, özellikle Amerikan basınını yakından ilgilendirdi.

Fauna Aliye Hanım hakkında en ayrıntılı bilgi, Ahm et Mithat Efendi nin “Fatma Aliye

Hanım yahut Bir Muharrire - i Osmaniyenin Neşeti", (İstanbul 1894, Ahmet Mithat Efendi,

“Fatma Aliye, Bir Osmanlı Kadın Yazarın Do­ ğuşu”, Sel Yayıncılık, İstanbul 1994) adlı bi­ yografisinde bulunuyor.

1867 Türk - Yunan Savaşı'nda yaralılara yardım etmek amacıyla Tercüman - ı Haki­ katte yazdığı makaleler aracılığıyla çok mik­ tarda yardım malzemesi temin eden Fatma A­

liye Hanım, 1908 yılında kurulan Cemiyet - i İmdadiye adlı yardım derneğinin ku­ rucusuydu. Söz konusu olan dernek, bilinen ilk resmi kadın derneğimiz ol­ ma özelliğine de sahip. Yazar, M illet

Tiyatrosu nda Harbiye Nazırı Enver

Paşa’mn himayesinde düzenlenen müsamerenin sonunda yaptığı güçlü ve ateşleyici konuşmasıyla da dönemin en güçlü kadınların­ dan biri olduğunu topluluklar ö- nünde ortaya koymuştu. Emile

Julyar adlı bir Fransız yazarının

“Doğu ve Batı Kadınlan” adlı kitabını Fransız gazetelerine yazdığı bir mektupla eleştiren Fatma Aliye Hanım, bu tavrı i- le Paris’te büyük yankı uyan­ dırmıştı. Aynı tarihlerde İs­ tanbul’a gelen ünlü Fransız yazan Claude Farrer e,

kendisini ziyaret ettiğinde, Fatma Aliye’yi davranışın­ dan ve tepkisinden dolayı kutlamıştı.

Yaşadığı dönemde, Türk kadınlannın yazı

yazması ayıp sayıldığı için, önceleri takma adlar kullanan Fatma Aliye Hanım’ın en önemli romanı olan

“Hayal ve Hakikat”, Ahmet Mithat

Efendi ile birlikte yazdığı bir eserdi. 1891 yılında yayımlanan bu roman­ dan sonra uzun süre mektuplaşan Ahmet Mithat Efendi ve Fatma Aliye Hanım’ın mektuplan Tercüman-ı Haki­

kat gazetesinde yayımlandı.

İlk eserlerinde Fransız roman­ tiklerinin etkisinde kalan Fatma Aliye Hanım, “Udi” adlı roma­ nında (1899,) babasının gö­ revi üzerine gittiği Halep’te yaşamına tanık olduğu bir kadın udiyi anlatıyor. U- di Bedia, son derece et­

kileyici bir sese sahip olan, tüm şarkılan u- sulünce okuyan bir sazende. Küçük yaş­

tan beri çok sayıda müzik aletini çal­ mayı öğrenmiş ve

yaşamını müzik ü- zerine kurmuş.

Müzik aletleri içinde udu özel bir yere koyan

Bedia, “yalnızlıkta, sükûnette, bir mezan an­ dıran odasında tek tesellisi” olarak udu kabul ediyor. Bedia, hiç istemediği bir erkekle ev­ lendiriliyor. Narin dünyasını, inceliklerini an­ lamayan bu adam, kabalığı ile Bedia’nın yal­ nızlığını ve uduna olan düşkünlüğünü daha da arttınyor. Mutsuz bir evlilik sürdüren, yal­ nız bir kadının kendisi için bulduğu çarenin

rom anı olarak da okunabilecek olan “Udi”,

kadın ruhunun derinliklerinde gizlenen yal­ nızlığın ve yalınlığın, geçmiş zamandaki yan­ sıması gibi. Dönemine göre oldukça yalın bir dili olan romanın, kadın yaşamının gizli yan­ larını anlatması açısından, bugünün okuru i- çin de çekiciliğini koruduğunu düşünüyorum.

Fatma Aliye Hanım’ın “Hayal ve Haki- k at”inin günümüz Türkçe’­ sine aktarılmış biçimi, Ağus­ tos 2002’de yayımlanmıştı.

E V E N G U L

Fatma Aliye Hanım / “Udi" Selis Kitaplar/ 126 s. /Fiyatı: 5.500.000 TL.

S ÖNMEZ

T a h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Karaköyde liman, Tünel de Kolaro, Beyoğlu'nda Degüstasyon ünlü işadamlarının gittiği, yemeklerinin kalitesi hiç bozulmayan lokantalardı w KİŞİ de pek büyük

-(Ferzan) Tabii ikimiz de çok duyarlı çalıyoruz fakat ben da­ ha duygusal ve daha sakinim Ferhan daha canlı.. - İkinizin de gözleriniz

Türkler 150 yıl içinde burada o devrin en büyük ve en kalabalık şehrini kurmuşlar, 800 bine yakın nüfus topla­ mayı başarmışlardır.. Asıl

İşte Pembe Konak, İttihad ve Terak­ ki’ye merkez kılındığı günden bu iktidarın tasfiyesine ve söz sahibi liderlerinin yurt dışma göçlerine kadar bütün

kut Özal'ın oğlu Murat Özal’ı hastanelik ____ eden İstanbul Ayazağa’daki 40 dönümlük orman arazisinin kiralanmasında yasadışı yolla­ rın

' y \ Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy’un da katılacağı törenlerde, Boğaz’ın son kömürlü gemileri olan. “Anadoluhisarı”

Hikâye, roman, deneme, inceleme türlerinde 15 eser yayınlamış bulunan Burhan Arpad, çağdaş Alman dili edebiyatlarından yap­ tığı (Remarque, S. yazarlardan

“Çırpınıp içinde döndüğüm deniz," “ Yıllarca aradım kendi kendimi” “Bir küçük dünyam var içimde benim” “Şekilsiz, gölgesiz canlar, nefesler Duyulan