• Sonuç bulunamadı

Ona ağlıyorum

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ona ağlıyorum"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ONA AĞLIYORUM

Midhat Cemal KUNTAV

*?. ktidar sandalyasında, insanla- I n n kıym et tarafları, görün- u mez oluyor. Abdülham it II nin zam anında bile şahsiyetli bir divan şairi olan vezirin, AvrupalI bir riyaziyeci sayılacak derecede de­ ğerli olan m üşirin, birincisi D ahi­ liye, İkincisi M aliye N azın olunca kıym et ta ra fları unutuldu. Nişan­ ları, rütbeleri acı acı p arlayarak ortada durdu.

Kültüre, yak ın şarkta, galiba, m ahrum iyet yakışır gibi bir tu h af itik a t var.

Ve kütle, sırtında taşıdığı adam ­ lardan hıncım onlarda hiç bir de­ ğer tasavvur etm em ekle alıyor. B u ­ nun iki örneğini gördüm : Tahsin P aşa ve T a lâ t Paşa.

İkin ci Abdülham idin başkâtibi ! T ah sin Paşanın h âtıraları çıktığı zam an bu kitabın kitabetini bile ona çok gördüler, ve kitabı M üştak M ayakon’un yazdığına karar verdi­ ler. Halbuki bu yazıda, sahibine çok görülecek bir şey h iç yoktu. (Zaten Tahsin Paşanın kü tüp h a­ nemdeki bazı el yazıları onun bu h âtıraları yazabileceğini gösteri­ yor.).

F akat Sadrâzam dan kuvvetli o- lan hususî bir saray kâtibine muz- tarip bir m em leket her m eziyeti çok görecekti, ve gördü.

T a lâ t Bey bile, bir m illetin k al­ binde bağdaş kurduğu halde, sırf iktidar sandalyasında oturduğu için iftiraya uğrayacaktı, ve h â tıra ­ ları M açka tram vayında dün şu if­ tiraya u ğra d ı:'

— O, yazam az: başkası yazıyor! T alât Beyin sağlığında bile «oku­ m az yazmaz» i düşm anları o dere­ ce m untazam an yaym ışlardı ki. a r­ zuhaline «mucibince» yazdığını gö­ ren bir ih tiyar kadın ağlam aya baş lıyor, T alât Bey soruyordu:

— E istediğini yazdık ya, ne ağla- yorsun?

K adın cevao veriyordu:

— Ah evlâdım, seni bana okumaz yazm az dediler de ona ağlıyorum !

İftira eden tram vay yolcusunun, — Ne ağlıyorsunuz?

Diye soracağını bilsem ben de ağlayacak, ve sorgusuna şu cevabı verecektim :

_ Otuz sene «okumaz yazmaz» a onun düşm anları da sizin verdiğiniz m ânayı verdiler de ona ağlıyorum .

Midhat Cemal K U X T A Y

(■<

¿>

t—" U

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak tezkirelerdeki bu bilgilerden farklı olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı’ndaki Muallim Cevdet koleksiyonunda K.479 numara ile kayıtlı olan

Esasa gelince, dava- cının kat maliki bulunduğu binanın ön kısmına yapılan ruhsatlı binaların 5.9.1973 onay tarihli mevziî imar plânında kaldı- ğı, bu plânda,

diyerek okumadıktan sonra kitap biriktirmenin manasız olduğunu söyler. Kesinlikle doğrudur ve bunun örnekleri hemen her devirde olmuştur. Bu- nunla birlikte edebiyat tarihleri;

[r]

diyor. sayfadaki şu övgüyü aktarmadan geçe- meyeceğim: “Eğer Şeyh Galib yalnız Hüsn ü Aşk’ı yazmış olsaydı da.. sair âsârı meydanda bulunmasaydı zannımca

Kimi için ibadet ve taat, kimi için sabahla- ra kadar muhabbet ve akşama kadar uyku; kimi için her akşam bir camide teravih;.. kimi için teravih kılınan camilerin yanına

“Şeker elması, leb-i dilârâ, misket, mayıs elması, meslemî, gül-âbî, sürhî elma, gelincik elması, pik elması, elif elması, ağırşak elması, gevrek şah, ak elma, kızıl

Hâlbuki Tırsî ondan yüz elli yıl önce bu kelimeyi ve hatta çok daha uçuk olanlarını kullanmış; hemen hemen devrindeki pek çok yemek, tatlı, sebzeler üzerine gazeller