• Sonuç bulunamadı

Haldun Bey, 50'nci yılı kutlayabilseydi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Haldun Bey, 50'nci yılı kutlayabilseydi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

18

Ç A R Ş A M B A , 31 Ekim 2001

Haldun Bey, 50'nci

yılı kutlayabilseydi

H

a l d u nTİYATROSU d o r m e nda per­ delerini kapattı. Bir ekolün tiyatrosunu yaşatabil­

mek için Haldun Dormen

az direnmedi. Sadece kendi adına değil, tiyatro adına çığ- lıklannı kimseye duyuramadı.

Hüzünle okuduğum ko­

nuşmasında, Haldun Dor­

men Tiyatrosu nun 50'nci yılını kutlamak isterdim, di­ yor. Kim istemezdi ki, kim Türkiye'de bir sanat geleneği­ nin oluştuğunu görüp sevin- mezdi?

Ardından da yakınıyor, ti­ yatrocu dostlanndan bir çağn gelmemiş, yalnız Hadi Ça- man, tiyatromu kullanabilir­ sin, demiş. Biraz haince bir saptama mı, yaralı kurdu, ön­ ce kurtlar yermiş.

Tiyatro tarihimize oynadı­ ğı oyunlar kadar, yetiştirdiği oyuncularla da damgasını vurmuş bir tiyatro.

Haldun Bey i tanınm, ha­ yati vermek üzerine kurul­ muştur.

Paradan bilgi vermeye ka­ dar, mesleki fedakârlıktan yaşamının kuralı bellemiştir.

Değişik ödüllerin kuruculu­ ğunu, yöneticiliğini üstlenmiş­ tir, hep tiyatro adına.

Eğer bugün yerli müzikal diye bir kavram varsa, onun adıyla birlikte anılır.

Bir başka ülkede, kırk yılı­ nı doldurmuş bir tiyatronun kurumsal niteliği göz önünde bulundurularak, yaşatılırdı. Eğer sanatın yönetimi ve ekonomisi sivil toplum kuru- luşlanndan oluşan bir merci- ye bırakılsaydı, Türk tiyatro tarihinin içinde yerini alan

Haldun Dormen Tiyatro­

su n u n perdelerini kapatma­ sına göz yummazlardı.

★ ★ ★

HALDUN DORMEN ar tik oyuncu olarak dizilerde yer alacağını söylemiş.

Tiyatromuza Kültür Ba­ kanlığı destek oluyor ama bu yetersiz. Çünkü ne yazık ki ödenekli tiyatrolar dışında çok az tiyatro yaşabiliyor.

Üstelik onunki gibi geniş oyuncu kadrolu bir tiyatro­ nun yaşaması mali açıdan da­ ha da imkânsız.

Tiyatronun/tiyatrolann duyurulması konusunda da ti­ yatro kendi başına bırakıldı.

B A K I Ş

d h i z l a n @ h u r r i y e f . c o m . t r

Sinemaya, sinema oyun- culanna bolca yer verildiği halde, büyük gazetelerde, dergilerde tiyatro eleştirisine, tanıtımına rastlanmıyor.

Geçenlerde bir okurum, medyanın tiyatroya ilgisizli­ ğinden şikâyetçi olmuş, seçi­ mi yaparken bir kaynak bula­ madığını yazmıştı.

Haklıydı.

Televizyonlarda da bunca gereksiz programlar içinde ti­ yatro görünmüyor.

Duyurulmayan, önem sen­ meyen, varlığından toplumun haberi olmayan bir tiyatro nasıl yaşar?

Ben inanıyorum ki, med­ yada eleştirilere, tanıtıma yer verilse, tiyatrolar çok daha fazla seyirci bulur.

Üstelik reklam verecek pa­ ralan olmayan tiyatrolar, ken­ dilerini bu yolla tanıtabilirler.

İyi, kaliteli oyunculann ha­ berlerine, manken serüvenle­ rinden yer kalmıyor.

Televizyon dizilerinde yer almadıkça, oyuncuların adı geçmiyor.

Haldun Dormen'in ko­ nuşmasında en hoşuma gi­ den, onun yakından bildiğim, iyicil yanını ortaya çıkaran bir açıklaması. Gözlerim doldu.

Birlikte çalıştığı birçok ar­ kadaşa başka tiyatrolarda iş bulduğunu, açıkta kalanlan da yerleştireceğini söylüyor.

★ ★ ★

BENCE sanatçı duyarlığı budur.

Kendi ödeyeceği yüklü borç yerine arkadaşlannın medar-ı m aişet motorunu na­ sıl yürüteceğini düşünen adam sanatçıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Duygulanmasının soylulu­ ğu ile sonsuz derecede gelenek­ ten; şiirini kuruşu, görüntüleri­ ni seçişi, soylu ve yeni davranı­ şına karşın gününe, gününün

Çit köşküne götürülmesinden ve kendisini sorguya çeken zatın büyük bir ihtiramla ayakta dur­ masından Ekrem bey paravana­ nın arkasında Abdülhamidin

Bazı Hazretli Filmlerde süreyi kısaltmak, hikâyeyi hızlı bir şekilde sonuca bağlamak gibi nedenlerle olaylar eksik verilerek seyircinin o olayı yanlış yorumlamasına

Rus filosunu arayınız ve nerede bulursanız, savaş ilan etmeksizin hücum ediniz." Cemal Paşa’nın verdiği emir ise şöyledir: "Donanmamızın Birinci

İstanbul Haber Servisi - Park Oteli inşaatı dün Beyoğlu Bele­ diye Başkanı Hüseyin Aslan ta­ rafından mühürlendi.. Aslan, 1987’den bu yana kamuoyunu meşgul eden

Eğiklik 45 derece olsaydı 66°33’ olan kutup daireleri Ekvator’a yaklaşık 21,5 derece daha yaklaşırdı.. Güneş ışınlarının dik geleceği aralık da geniş- leyeceği

Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından düzenlenen, Asya Afrika Yazarlar Birliği Sem­ pozyumu kapsamında yapılan geceye; Yunanistan’ın Kültür ve Sanatta

Bu, sa­ dece, geçmişe intikal eden itibarî bir zaman bölümünün hatırasına karşı değil, onunla beraber bizden uzaklaşan bir ömür devre­ sine, daha doğru