y////y/yYy/y/yY/y////yy/yy//yyyyy/Yy////yyyyyyY/yy//YYy/y'Y/yzyyyy/yYyy/yyyyy/yy/y//yyyyyy//yyyyyyy/y/y/yy/y^y/,
\
A V I N R p lfr liv o Rp ______________________________________________I !-': i O h
$
A Y IN Belediye Re isi Kemal Aygün’- ün derin şanatse- verliği, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun bir türlü çözülmek bilmiyen bir düğümünü nihayet çözdü. Senelerdir çeşitli ihtilâflarla can sıkan, bu na rağmen gene de var lığım kuruluşundaki yük sek prensipten alarak devam ettiren bu emek li sanat müessesemiz mu hakkak daha büyük bir alâka ve ihtimama lâ yıktı. Muhsin Ertuğrul'- un mütehassıs. rejisör
olarak tekrar bu şirin ve sıcak eski ocağına dö nüşü bu bakımdan nekadar memnunlukla karşı- lansa azdır. 29 Nisan günü Şehir Tiyatrosunda sevgi ve saygı ile onun etrafını çeviren sanatkâr la dostlarının gönül hâlesi, .bu hakikati bütün parlaklığı ile belirtmişti. Bir anda, yalnız sıcak bir sanat aşkının yaratabileceği bir neşe
TİYATRO
mcmıs.
sesi, candan bakışı bu ti yatrodan hiçbir gün ek silmemişti. Bir aralık li ^ yatronun sayın g a y re tli» müdürü Basri Dedeoğlu’
Muhsin Ertuğrul
Şehir Tiyatrosunda
ya baktım. İdare işleri arasında artık sahne zor lukları ve bazı artist kap ıisleri ile uğraşmaktan kurtulduğuna ve tiyat roya kendisinin de ne zamandır özlediği ılık ve
ve in şirahla bütün çehrelerde tebessümler güller gibi açılmıştı. Muhsin, uzun yıllar emek verdiği, bu günkü mevkiine ulaştırmakta bu gayeye tek ba şına mücadelesi ile eriştiği, bütün bu değerli ar tistlerin çoğunu yetiştirmekte en büyük kudrel olduğu sahnede, bugün ağarmış saçları ile bir sanat başbuğu olarak ne güzel görünüyordu. Onu tebrik ederken, hasretle yüzünü öpenlerin arasın da, kırk üç yıl evvelki ilk Darülbedayi kuruluşu na ve daha evvelki sahne hareketlerine, onunla beraber, sanat aşkları kadar bu uğurda çileleri de uzun sürerek katılmış olan eski yoldaşları Behzat Butak, Raşit Rıza ve t. Galip Arcan, bu manzaraya, ayrıca - hâtıraların sonsuzluğu ile - ayrı bir mâna, bir özellik veriyorlardı. Sanat y o lunda, bir zamanlar bin türlü güçlükler ve mah rumiyetlerle, gönülden, elele verip çalışmış olan bu eski arkadaşlar arasında, Muhsin, bütün öm rü boyunca idealini ve günlerini, gecelerini vak fettiği ve bundan sonra da vakfedeceği sahnesi nin, kendi sahnesinin gene başında idi. Sanki ara daki fasıla hiç olmamış, sanki seneler hiç
geç-ferahlatıcı havanın
esli-,r I -
1 1’ I ■
/ 1 7
i » / C / I I7
ffn e sevin iyo r, onun dan a l l a
tanrı
(J A A ı M S O l
haklı olarak yü zü g ü lü -yordu, Muhsin Ertuğrul böyle, bir günde bütün gönülleri fethetmiş ve kendisi gibi inançla sah nemizin daha verimli, çok daha verimli olmasına ümit bağlayanların bu yüksek emelini gerçekleş tirmişti.Gene kendi ocağında, kendi kurduğu temelin üstünde yükselen Şehir Tiyatrosundaki mevkiin ele idi. Hiçbir mevki, asil ve büyük bir sanal ada KI .Tuna bu kadar yakışmamıştır. Sayın Kemal Ay- giin'le beraber, bu vazifeyi tekrar kabul etliği için Muhsin’e de teşekkürlerimiz bunun için so n -» süzdür. Arlık mesele kalmamıştır. Şehir Tiyatro su sahnesi, onu en yüce noktasına çıkaracak kud reti, o enerjiyi, o bir tek şahsiyeti tekrar bul-muştur. Muhsin’in beynelmilel sanat âlemindeki şöhretini de buna ilâve edersek, bu yıl son tem sillerin perdeleri daha kapanmadan nasıl bir ba şarıya, bir muazzam sanat hamlesine kavuştuğu muzu daha iyi takdir edebiliriz. Çok geçmiyecek.g bunun sanat meyvalarını Ekimden itibaren Şehirg Tiyatrosu sahnesinde en parlak ve en göz alıcı renkleri ile devşireceğiz. O güne kadar ne hum malı ve ateşli bir çalışma devri geçirileceğine de Muhsin’i yakından ve eski zaferleri ile tanıyanlar şimdiden emindirler. Biraz bekliyelim. Şehir T i yatrosu yeni bir inkılâbın aıifesindedir. Türk ti-vatıo tarihi için taptaze bir devir daha açılıyor demektir. İstanbullu sanat, âşığı hemşerilerim. bu müjde sizin de neşeniz ve saadetinizdir. Muh sin Ertuğrul’a sıhhat, saadet yolunda sonsuz oaşarılar dilerim.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi