- " i w - v • ; ■ ' f p ' l . ^ :
Sayfa
2
★
BURHAN
FELEK
YAZIŞMALAR
M
A LÎY E Vekili Beyefendi’ nin mühim bir mektubu: Ücretlilerden alınan bazı vergilerin yeni vergi ka nunlarıyla artırılacağına dair aldığımız ve bugün aşağıda neşredeceğimiz Maliye Bakaninuı mektubunun açıklaması ile eksik olduğunu anladığımız bilgilere dayanarak, Maliye’ nin ücretlilerden aldığı bazı vergileri çoğaltacağına dair bir yazı yazmıştık. Buna, Maliye Vekili Beyefendiden gelen cevabı aşağıya aynen geçiriyoruz:Çok Muhterem Burhan Felek Beyefendi,
Milliyet Gazetesinin 23 ekim 1980 tarihli nüshasında yayınlanan “ Vergiler” başlıklı değerli yazınızı okudum. Si ze intikâl eden bilgilerin hatalı veya eksik oluşu nedeniyle, söz konusu yazınızda ifade buyrulan bazı hususların ger çeklere uymadığım belirtmek ve aynı konularda size munzam bilgi arzetmek üzere bu mektubu yazıyorum.
Bildiğiniz gibi, özellikle son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle, vergi yapımızda yer alan bazı maktû vergilerin hiçbir ağırlığı kalmamış ve bu vergiler zaman içinde gerek fiskal, gerek ekonomik ve sosyal fonksiyon larım yapamaz hale gelmişlerdir. Bu vergiler arasında Taşıt Alım Vergisi, Motorlu Kara Taşıtları Vergisi, Damga Ver gisi ve Harçları saymak mümkündür.
örnek olarak alırsak, 1970 yılında yürürlüğe konulan Taşıt Alım Vergisi Kanunu’na göre, bu yılda 50.000.- lira değerinde olan bir yerli özel otomobil için 5000.- lira Taşıt Alım Vergisi alınmaktaydı. 1980 yılında böyle bir otom obi lin değeri 1 milyon liraya ulaştığı halde Taşıt Alım Vergisi hâlâ 5000.- liradır. Yine taşıtlarla ilgili olarak taşıt sahip lerinden alman Motorlu Kara Taşıtları Vergisi sembolik bir miktarda kalmıştır. Bir depo benzinin 2500.- lira olduğu bir devrede bir yerli yapım özel otonun Motorlu Kara Taşıtları Vergisi yıllık 432.- liradan ibarettir. Bu arzettiğim çarpıcı örnekler karşısında söz konusu maktû vergilerin günün k o şullarına uygun hale getirilmesi zaruretini kabul ederseniz zannederim.
Damga Vergisi’ nin maktû tarifeleri için de yukarıda be lirttiğim örneklere uygun birçok örnek vermek müm kündür. Zamanınızı almamak için bunlardan söz et meyeceğim. Yalnız yazınızda hatalı olarak belirtilen bir hu susu düzeltmekle yetineceğim. Vergi kanunlarında yapı lacak değişikliklerle ilgili çalışmalarda. Damga V ergisi’nin maktû tarifelerinin belli bir ölçüde artırılması söz ko nusudur. Nisbî Damga Vergisi’nde herhangi bir artış bahis konusu değildir ve zaten buna ihtiyaç da bulunmamak tadır.
Burada hemen şunu belirtmeliyim ki, ücretler Nisbî Damga Vergisi’ne tabidir. Bu itibarla, yazınızda verdiğiniz örneğe göre, aylığınızdan kesilen Damga Vergisi’nde hiçbir değişiklik olmayacaktır.
Vergi kanunlarında yapılması düşünülen değişikliklerle varılmak istenen en önemli amaçlardan biri de yaygın vergi kaçakçılığım önleyecek tedbirlerin alınmasıdır. Bu amaca yönelik birçok yeni düzenlemenin Vergi Usul Kanunu ve diğer kanunlarda yer alacağını belirtmek isterim.
Maliye Bakanlığı’m ilgilendiren konulardaki değerli fikir ve ikazlarınızın Bakanlığımız tarafından her zaman dikkat ve itina ile incelenip değerlendirildiği konusunda emin olmanızı diler ve bu münasebetle saygılarımı sunarım.
î . Kaya ERDEM Maliye Bakanı BÎZÎM CEVABIM IZ:
Gazetecilerin ve bilhassa hâlâ ücretlilerin ödediği ağır vergiyi ödemekte olan bizim gibilerin, vergi hususunda kulaklarımız daima kiriştedir, yani bu hususta çok kuşku luyuz. O sebeple şimdi cevabını aldığımız yazıyı yazmıştık ve bizim aldığımız m alûm at, meselâ damga resminin mak tu veya nisbi olduğu belirtilmeden, damga resminin 10 misline çıkartılacağı şeklindeydi. Biz o hataya bundan do layı düştük, özü r diler, bizi tenvir eden Maliye Bakanı Beyefendiye teşekkürlerimizi sunarken, gelecek sene bizim gibilerin hâlâ %68’i bulan Gelir Vergisi’ nin % 40’a indiri leceği hakkmdaki hükümet tasarısının gerçekleşeceğini heyecanla ummaktayız. Derin saygılarımızla.
★
Topkapı Sarayı’ nın Harem Dairesi ve meşhur köşkleri bir müddettir televizyon ekranlarında reklamcılara açılmış olarak gözümüze batıyor. Buna müsaade eden Topkapı Sa rayı Müzr ı Müdürü’ nün ve bu sarayın bağlı olduğu Millet Meclisi Başkanlığı'nın (Eğer hâlâ fonksiyonu devam edi yorsa) bu saygısız ve ihtiyatsız müsaadeye son vermelerini birçok okurlarımızın uyarıları üzerine burada rica ediyoruz.
★
Hükümetin almış olduğu yerinde bir kararla kamu hiz meti gören resmî dairelerde her gece bir memur sabaha ka dar nöbetçi kalmaktadır. Bu kararın elbette devletçe düşünülmüş bir sebebi vardır.
Yalnız, nöbet tutan memurlar arasında kadınların da bu lunabileceği ve bazen genç bir kadının dört-beş tanımadığı erkek hademeden başka kimsenin bulunmadığı koca bir resmî dairede yalnız başına kalmasından endişe eden okur larımızın bu husustaki kaygılarını biz de yerinde bulduk. Umarız ki, halden anlayan hükümet, kadınları gece nöbe tinden muaf tutar ve buna mukabil gece nöbeti tutan erke ğin alacağı bir izin gününde o hanım memur çalışarak ödev borcunu öder.
★
Kurtuluş Savaşı gazilerinden Bay Mustafa, bize telefon la müracaat ederek, kendilerinin öteden beri milB bayram ve merasimlerde kullandıkları eski bel kaması ve tabanca larının bu defaki silah toplama sırasında alındığından ağla yarak bahsetti. Sesinden ve Kurtuluş Savaşı'na iştirak et miş olmasından, yaşının 80’ i aşkın veya o civarda olduğunu tahmin ettiğim bu yaşlı ve gözü yaşlı gazinin, artık kendi mevcudiyetinden birer parça haline gelmiş olan tarihî ve işe yaramaz silahlarının iadesini, sıkıyönetimin bu husus larla vazifeli dairesinden ümit ve saygı ile rica ederiz.
V
M illiyet Gazetecilik A Ş. adına sahibi
AYDIN DOĞAN
Genel Yayın Yönetmeni: Genel M ü d ü r :... Yazı işleri M ü d ü rü :... Yayım Müdürü: ... Spor Sorumlu Müdürü: . Dış Haberler Müdürü: ..
M illiyet Gazetecilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
ERCÜMENT KARACAN TURHAN AYTUL YEKTA OKUR DOĞAN HEPER ZEKİ SÖZER NAMIK SEVİK SAMİ KOHEN
BASILDIĞI YER: MİLLİYET MATBAASI —İSTANBUL
— ^ T A K V İ M
İ
Vakit Güneş ö flle İkindi Akşam Yatsı İmsak Vasati 7.39 12.58 15.39 17.56 19.30 5.56 Ezani 1.44 7.01 9 43 12.00 1.34 12.0210 kasım pazartesi Hicri 1401 Rumî 1396 Muharrem 2 ekim 28
D Ü Ş Ü N E N L E R İN D Ü Ş Ü N C E L E R İ
Dönüşü Olmayan Yol:
Satış Müdürlüğümüz görevlilerinden
DUYURU
Bay İSMET ERDEM ve Bay ORHAN TUNCAY’ın
31 Ekim 1980 tarihinden itibaren
b e y men o u /ö l guz-kış koleksiyonu
ı -ayakkabı, çizme, bot, çanta,
kumaş ve deri erkek, kadın giyimi
^Beymen mağazalarında
sunuluyor.
, \WN®
C n ' r : melesi No - ' ®, yete* 26 ¿ ^ - . ş A O o e e
şirketimizle ilişkilerinin kalmadığım duyururuz.
TÜRK YT0NG SANAYİ A.Ş.
BEYMEN M AĞAZALARI:
İstanbul'da: Şişli • Beyoğlu • Kadıköy • Bakırköy • Hilton A nka ra • İzmir • Antalya • Eskişehir • İzmit * Mersin • Kayseri • Rize • Samsun
DOKTOR ARANIYOR
Yurdumuzun önde gelen milli ilâç firmala-
larından biri için
• Yarım gün de çalışabilecek 9 İngilizce bilen
# Klinik tecrübesi olan
doktor aranmaktadır, isteklilerin P.K. 111
Şişli - İstanbul adresine yeni çekilmiş bir
fotoğrafla başvurmaları rica olunur.
Başvurular gizli tutulacaktır.
I d i l ) mayısının ilk haftasında, Şlş-
I v I v M ’de bugün Atatürk Müzesi
olarak yeniden açılmak üzere
onarılan evde Tuğgeneral Mustafa Ke
mal ile Teğmen Muzaffer (Kılıç) arasında
bi/ konuşma geçer.
A tatürkçülük
-YAZAN:
Prof. Dr. Suna KILI
[Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi]
“ _ Zatı devletlerinin yaverleri olarak eşliğinize memur edilmem nedeniyle bahtiyarım Paşa hazret leri!..”
Haydi hazırlığa başla, bir kaç güne kadar yola çıkıyoruz.” Çok kalacak mısınız Paşam, yoksa denetlemenizden sonra dönecek misiniz?"
“ — Hayır, dönmeyeceğiz. Ço cuk, annene ve kardeşlerine allahaısmarladık de... Dönmeye ceğiz!” (1)
Bu, yapacağını büen, ulaşmak istediği amacı saptayan, amaca gi den yolda karşılaşabileceği her tür lü engeli, güçİüğü, çekinceleri hesaplayan, ama başarma azminde ve kararhlıklannda, kuşkusuz bir insanın inanmışlığınm yanıtıdır.
Çıkılan yol, dönüşü olmayan bir yol; Ulusal Kurtuluş Savaşı boyunca dillerden düşmeyen paro la “ Y a bağımsızlık, ya öiüm” dür. Aslında 19 Mayıs 1881’de başlayıp 10 Kasım 1938'de sona eden özdeksel yaşamında Atatürk, hiçbir zaman dönüşü olan bir yola çıkmamıştır. Onun yaşam boyu uyguladığı "Geri dönmeme” kuralı oluşturduğu ideolojisinin de kuralı ve devrim yöntemidir. Kendisi, her zaman ilerici olmuş, ideolojisi ni de “ devrimcilik" ilkesi Ue aynı doğrultuda yönlendirmiştir.
Devrimler için en büyük çekin ce, devrimin yaratıcısından sonra ki yöneticilerin inanmamışlıklan, güçsüzlükleri, yeteneksizlikleri oranında, devrimin yozlaştırıl ması; en kötü olay da devrimin “ karşı devrinT’le sona erdirilmesi- dir. Bu olguların örneklerini devrimlerin tarihlerinde bulmak olanaklıdır. Türkiye’de bu olgunun beklentisine kendini kaptıranlar hem geçmişte, hem günümüzde görülmüştür. Gelecekte de ay m beklenti içine düşecek kişiler, siya sal kuruluşlar ortaya çıkabilir.
Aslında, Atatürk devrimi süre cinin başlangıcı, 19 Mayıs 1919'dur. Bu tarihten başlarsak bugün devrimin 61. yılındayız. Devrimin yeni ulusal devleti ise, 57. yılını yaşıyor. Devrimin önde rinin özdeksel yaşamının sona erişinden bu yana 42 yıl geçti. Ama güçsüzlerin, yeteneksizlerin göz yumduğu girişimlerden doğan yozlaşmalara, inanmamışların başlattığı, kışkırttığı, önayak ol duğu devrim karşıtı olaylara kar şın, Atatürk de, devrimi de yaşı yor ve yaşayacaktır.
Ne diyordu Atatürk?
“ Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuzluğa değin yaşayacaktır ve Türk ulusu uygarlık yolunda yürümeye devam edecektir."
Atatürk'ün Cumhuriyeti, onun devrimini, devrim anlayışını bütü nüyle içerir. Bu ulusçu, halkçı, devletçi, laik ve devrimci bir cum huriyettir. Yaşayacak olan, Türk ulusu, Türkiye Cumhuriyeti devle tiyle birlikte Atatürk ideolojisi, Atatürkçülüktür. ” .
Atatürk'ün bu cumhuriyetin, bu devrimin sonsuzluğa değin yaşayacağına sonsuz bir inancı vardır ve bu inancı hiç sarsıl mamıştır. Bu inancın dayanağı Türk ulusu, devrimin amaçladığı çağdaş Türk toplumu ve bu toplu mun inanmış Atatürkçü gençliği dir.
Atatürk'ün bu inincınm bir başka kaynağı ise, devrimin, Atatürkçü ideolojinin doğrudan kendisidir. Bu devrim, Türk ulu suna başkalarının zoruyla kabul ettirilmiş, zorla uygulamaya kon muş bir devrim değildir. Atatürk devrimini, ideolojisini ulusla bir likte oluşturmuştur.
Atatürk devrimi başka devrim lerin kopyası, başka devrimlerden aktarma bir eylem, bir uygulama değildir. Atatürk devrimi Türk tarihinin, ulusun yazgısını karar tan olaylarından edinilen dersler den; Anadolu insanının özlem ve beklentilerinden, ülke koşulların dan; ülkenin ve ulusun geleceğini güvence altına alacak ulus yaşamının gerekli kıldığı ilkeler den doğmuştur. Ulusal bir devrim dir.
Atatürk devrimi halkçıdır. Ama, sınıfsal bir devrim değildir. Atatürk devrimi ulusu ve ülkeyi bütünüyle kavrayan çağdaş bir toplum ve devlet yapısına yönelik bir uygulamadır.
Atatürk hep yenilikçi olmuş, yenilikçi, ilerici kalmıştır. Onun için “ Bana yaptıklarımdan değil, yapacaklarımdan söz edin” demiştir.
Son yılların Türkiye’sinde A ta türk devrimi, onun cumhuriyeti çok yönlü, karışık amaçlı saldırı larla karşı karşıya kalmıştır. Kimileri Marksist, kimileri şeriat çı, kimileri faşist yönetimlere geçişin hazırlıklarına, eylemlerine girişmişlerdir. Atatürk'e inandık larını, Atatürk devrimini benim sediklerini söyleyen kimileri de bu yıkıcı saldırılar karşısında ya seyirci kalmışlar ya da güçsüzlük leri nedeniyle etkisizleşmişler, devrime sahip çıkamamışlardır. Türk ordusu bu ortamda ülkenin, ulusun ve devrimin sahipsiz, koru- yucusuz olmadığını eylemli olarak söylemek, söylediğini uygulamak zorunda kalmıştır.
Dönüşü olmayan yol Atatürk çülük, Atatürk devrimi şimdi yeni bir döneme girecektir. Bu dönem, devrim açısından, Türk ulusunun ve onun ordusunun yeni bir sınavı olacaktır. Bu yeni dönemin hazır lıklarının, çalışmalarının sürdürül düğü bugünlerde sorumluluk bü yük ölçüde Milli Güvenlik Konse
yinin, onun kurduğu hükümetin ve oluşturacağı açıklanan Kurucu Meclls’indir.
NASIL BİR DÜZENLEME?
Görülüyor ve anlaşılıyor ki, 1961 Anayasası'nın olanak sağla dığı çoğulcu, özgürlükçü parla menter düzen ve bu düzen içinde yer alan kurumlar, kuruluşlar, haklar ve özgürlükler yeni sınırlandırmalara uğrayacaktır. Kuşkusuz, anayasalar değişmez değildir. Değişmezlik, hem evri me, hem de Atatürk devrimine ters düşer. Türk toplumu ne İ92&’lerin, ne 1930’ların, ne 1950'lerln ve ne de 1960’larm top lumu değildir. Devrim süreci, ülke ve dünya koşullan içinde Türk toplumunun yapısı değişmiştir, değişmektedir.
1961A.nay asesinin bir talihsiz liği, 1950-1960 dönemi uygulama- lanndan doğan tepkilerse, bir baş ka talihsizliği de daha halkoyuna sunulduğu gün bir büyük siyasal anlayışın karşıtçılığına uğramış olmasıdır, öylesine bir karşıtçılık ve talihsizlik ki. o güçlü siyasal anlayış, bu anayasanın öngördük lerini yasallaştıracak uygula
yacak ve gerçekleştirecek olan meclislerde ve hükümetlerde söz sahibi olmuştur. Bu durum 1961 Anayasasi'dın en büyük engeli ol muştur.
1961 Anayasası’nın ikinci bir engeli, o yıllann toplum yapısına karşın geleceğe yönelik dinamik bir anayasa anlayışıyla hazırlan ması, yeni bir düzen önermesidir. 1980'lerin Türk toplum yapısı, son 20 yılda çok, ama pek çok değişmiştir. Toplumun bir büyük kesimi artık I96I Anayasası'nın önerdiği düzene inanmış, onun savaşımını vermektedir. Bu inanış ve anlayışlar siyasal düzeyde örgütleşmiştir.
Bugün siyasal partiler, dernek ler ve pek çok sendika kapalıdır. Seçim yasası, sendikalar ve der nekler yasaları da her halde değiştirilecektir. Ama yarınlarda siyasal partiler de, sendikalar da, dernekler de ve başka baskı grup lan da olacaktır. O halde, yeni düzenlemelere gidilirken 1961 Anayasası’nın talihsizliğini oluşturan hatalara düşülmemeli; 1960-1980 ve özellikle 1970-1980 dönemi tepkilerinin yer alacağı bir anayasa düzenlemesinden kaçı nılmalıdır.
Gerçi, son yıllann kafalarda ve ruhlarda ürperti, kuşku, karam sarlık yaratan olayları, eylemleri unutulmamıştır. Ülke ve ulus bü tünlüğüne, yaşam hakkına yönelik kanlı olaylar, gizli örgütsel eylem ler anımsandıkça insanı dehşete düşürmektedir. Güç ama yapıl ması gereken, böylesine ortamlar da bile, serinkanlılıkla, sağduyu Ue karar verebilmektir.
10 kasımlar bir yaş günü değil- dir, olmamalıdır. Onun için bu 10 Kasım’da Atatürk'ü yeniden yaşarken, hep birlikte bir kez daha Atatürk’ün devrimcilik ilkesinin önderliklerini düşünmeli, kendimi zi bu anlayış içinde yeni dönemin düzenlemelerine hazırlıklı kılmalı yız. Atatürk, geçmişten, Türk ulusunun ve başka ulusların tarih lerinden çok dersler almıştır. Bu kuşkusuzdur. Am a bir başka ger çek de Atatürk'ün Uerid, devrim ci, usçu bir önder oluşudur. Onun amacı ve yönü bellidir: Ülke, uIub
bütünlüğü içinde, cumhuriyetçi, ulusçu, halkçı, devletçi, laik ve devrimci çağdaş bir topluma, bir devlete ulaşmaktı. Yeni düzenleme lerde doğrultumuz, kararlarımız, uygulamalarımız bu amaca ters düşmemelidir. Ulus olarak verece ğimiz bu sınavdan başarı ile çık mak en içten dileğimizdir.
1 K e m a l A rıb u ru n , A ta tü r k 'ü n A n ı la n . 2. bask ı. Tü rkiye — İş Bankası K ü ltü r Y a y n la n . A n k a ra : T isa M atbaacılık S a n ayi, 1976 s . 36.
- K l S i
Uzun, soğuk kış günlerini bile
bir tatil keyfiyle yaşarsınız
Beymen'le.
Çünkü Beymen'se,
şıklığın ve sağlamlığın simgesidir
çizme de.
Derisi anilin tabaklanmış, özel.
Köselesi, seçme. Yumuşak, rahat.
Beymen'e özgü titizlikle
ve drop sistemiyle - kalıplar
dar ve geniş, numaralar tam ve
buçuklu - yaratılmış.
Beymen’in modelleri, renkleri
dünya modasından çizmeleri,
ayakkabılarıyla uyumu yaşarsınız
giyimde.
ATATÜRK'Ü ANIYORUZ
EV R EN :A T A 'N IN
NE SAĞINDA
NE SO LU ND AYIZ
ABD Genelkurmay Başkanı Org. Dav İd C. Jones (sağda), Yeşilköy Havallmaninda kendisini karşılayan 1. Ordu Komutanı Org,
Necdet Üruğ ile ...
(SİNAN TOROS)
ABD Genelkurmay
Başkanı Org. David
C.Jones İstanbul'a geldi
• Devlet Başkanı Org. Evren’in davetlisi olarak
ülkemize gelen konuk Genelkurmay Başkanı
bugün Ankara’ya gidecek
Genelkurmay Başkanı Hava Orgeneral David Ç. Jones Devlet Başkam, Millî Güvenlik Konseyi ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in resmî konuğu olarak dün akşam saat 1 8 .15’de A B D Hava Kuvvetleri’ne ait özel bir askerî uçakla İstanbul’a gelmiştir.
AB D Genelkurmay Başkam Orgeneral David C. Jones Yeşilköy Havalimam’nda 1. Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutam Orgeneral Necdet Üruğ tarafından askerî törenle karşılanmıştır. Törende 3. Kolordu ve Batı Garnizon Komutam Korgeneral Fikret Oktay, A B D ’nin İstanbul Başkonsolosu ve öteki bazı yetkililer de hazır bulunmuşlardır.
Konuk Genelkurmay Başkam Yeşilköy Havalimanı Onur Salonu’nda gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'ye gelmekten duyduğu memnuniyeti belirtmiş ve “ Ülkenizi daha önce de birkaç kez ziyaret etmiştim. Halkınızı seviyor ve takdir ediyorum. Yakın müttefik olarak Kore'de beraber savaştık, Silahlı Kuvvetleri’nizi de oradan çok iyi tanıyorum. Ülkelerimiz arasında süregelen dostluğun ve iyi ilişkilerin devam edeceğini umuyorum” demiştir.
İstanbul’da bugün tarihî ve turistik yerleri gezecek olan ABD Genelkurmay Başkam David C. Jones saat 17’de uçakla Ankara’ya gidecektir.
ATATÜRKÇÜLÜK!..
A
TA TÜ R K , gerçekten, “ Türk ulusu için kutsal bir idealdir.” Bağımsızlığın, ulusal bütünlüğün, çağ daş uygarlığa erişme çabasmın, özgürlüğün sem bolüdür Atatürk... Üstün bir insan, büyük bir devlet adamı, cesur bir reformcu, kahraman bir asker, bir dâhi dir...Ama, Atatürk, günlük her sorunun çözümünü içinde bulacağınız bir reçeteler külliyatının yazan, asla değildir... Türk halkı daha kendisine doyamamışken, erken denilecek bir yaşta, aramızdan aynlmıştır. Fakat kısa hayatı öylesine yüklüdür ki, her konu ile ilgilenmiş, en azından bir devlet kurmuştur... Toplumsal yaşamın tüm alanlarında sözleri, düşünceleri vardır.
Atatürk’ü yaşatmaya çalışırken izlenecek hatalı tutum, O’nun koyduğu temel ilkeler ile, çeşitli dönemlerde açıkladığı sadece o günün koşullarına değgin görüşlerini birbirine karıştırmaktır.
Devlete, laisizm yolunu göstermiştir. Bu temel bir ilkedir.
Ama uygulanacak ekonomik modelin, 100 yıllık plamnı çizmemiştir Atatürk!..
“ Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi ile, Türk dış poli tikasına barışçılık damgasını vurmuştur... Ancak, ölü münden sonra, dünyada yer alacak gelişmeleri somut kehanetlere bağlayıp, mesela, “ 1980 yılında şu dış ülkelerle dost, şunlarla da müttefik olun” dememiştir.
Nasıl diyebilirdi ki? Ne Kemalizm bir dindir, ne de Atatürk’ün günlük davranış ve sözleri bir dogmanın cüzleridir. Nasçıiığı yıkan, toplumun yaşamındaki inancı, müsbet ilim ile dengeleyen kişidir Atatürk!.. t
Bugün, mesela Tekel maddelerinin özel sektör tara fından yapılmasını, dış kredi kullanımını, hatta karma ekonomiyi bile, Kemalist süzgeçten geçirip olumsuz fetva vermeye kalkanlar var...
Tersine, bir kesim de, sol düşüncelerin açıklanmasını, sosyal devlet ilkesinin kapsam kazanmasını, grevi, özgür sendikacılığı, Atatürkçülüğün düşman olduğu davranışlar şeklinde sunmaya çalışıyor.
Eğer, "Sessiz Gemi’ nin yolcuları, dünyada olup bitenleri izleyebiliyorlarsa, herhalde Atatürk, Türkiye'de kendi adını kullanarak bu tür polemiklere girenlere hem kızıyor, hem de gülüyordur.
Atatürk 10’uncu Yıl Nutku’nun sonunda, “ Ebediyete akıp giden her on yılda bir beni hatırla” diye Türk ulusuna seslendiği için, Türk Silahlı Kuvvetleri, 27 Mayıs, 12 Mart ya da 12 Eylül’de müdahale etmiyor ki... Devletin bütünlüğü tehlikeye düştüğü, temel ilkeler çiğnendiği için, orduyu yönetimde görüyoruz.
Bu bakımdan, Atatürk’ü bir ideal, bir ilke olarak kabul etmeliyiz... O ’nu günlük politikaya karıştırdığımız za man, temel ilkeler de mutlaka tartışma, hatta çiğnenme konusu oluyor ve bu öykünün sürekli tekrarlanan sonunu hepimiz biliyoruz... Orgeneral. Evren, “ Ne sağında, ne
solundayız” derken, bunları m.
anlatmak istemiştir bizlere... F l l I l l U C l
• Devlet Başkanı, yayınla
dığı mesajda, “Türk Si
lahlı Kuvvetleri, Atatürk
ilkelerinden ayrılan bed
bahtların felâkete giden
çabalarını 12 Eylül Ha
rekâtı ile bir kere daha
önlemiştir” dedi
• Evren: “Atatürk, Cum
huriyeti kurarak o devir
de
kimsenin
cesaret
edemeyeceği büyük ve
köklü reformları gerçek
leştirmiştir”
( Hatifi 7. Sayfada )im tazminatı
% 20 artırılıyor
• Anayasa Mahkem esi,
Sayıştay ve
Danıştay
başkan ile üyelerinin ta
sarı kapsamı dışında
bırakılacağı öne sürüldü
A N K A R A , ÖZEL Hâkim, savcı ve bu sınıftan sayılanların aldıkları tazminatın yüzde 20 oranında artırılmasına ilişkin bir yasa tasarısı hazırlan mıştır. Bakanların görüşüne sunu lan tasan daha sonra Millî Gü venlik Konseyi’ne gönderilecektir.
Anayasa Mahkemesi, Sayıştay .'.ye Danıştay başkan ve üyelerinin tasan dışı, bırakılacağı öne sü rülmüştür. Buna göre Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Sayış tay’ın başkan ve üyeleri bu taz minat artınmından yararlanama yacaklardır. Halen hâkim, savcı ve bu sınıftan sayılanların tazminat- lan maaşlarının yüzde 50’si tuta- nnda bulunmaktadır.
ö te yandan hâkimlerin geçim sı kıntısı içinde bulundukları, bu ne denle emekli olarak avukathğa başladıkları öğrenilmiştir. Yüksek Hâkimler Kurulu’ndan alman bil giye göre son 1 yıl içinde 177 hâkim g örev in d en a y rılm ıştır. Türkiye’de 2800 hâkim olduğunu büdiren yetkililer, bunun 20’de birijıin her yıl görevden ayrılarak avukatlığa başladığım bildirmiş lerdir.
Yasa tasarısı hazırlanıyor
Üst düzeydeki yöneticiler
hakkındaki şikâyetleri
bir komisyon inceleyecek
• Tasan sadece halen gö
revde olan üst düzeyde
ki yöneticileri değil gö
revlerinden
ayrılmış
olanlan da kapsamına
alacak
( Haberi 7. Sayfad a ~ )67 İLDEN 57 SINE
YENİ BELEDİYE
BAŞKANI ATANDI
• öteki 10 ile de yakında
atama yapılacağı öğre
nildi
( Haberi 7. Sayfad a
Avrupa Konseyi
Siyasî Komisyonu yarın
toplanıyor
A N K A R A , A A Avrupa Konseyi Siyasî Kom is yonu yarın Strasbourg’da toplana caktır. Toplantıda, Türkiye’yi Cevdet Akçalı’nın başkanlığındaki heyet temsü edecektir.
Akçalı’mn başkanlığındaki he yette, Turan Güneş, Uğur Alaca- kaptan, Muammer A ksoy ve M e tin Toker bulunmaktadır.
Heyet Başkanı Akçalı, komis yon üyelerine Türkiye’deki son siyasî gelişmeler hakkında bilgi vereceklerini söylemiştir. Bu ko nunun toplantının gündeminde bu lunduğunu belirten Heyet Başkanı Akçalı, “ Avrupa Konseyi Genel Kurulu, ekim ayındaki toplantısın da, Türkiye'deki siyasî gelişmele rin Avrupa Komisyonu tarafından izlenerek, konseyin ocak 1981’deki toplantısına bir rapor sunulması konusunda bir karar almıştı" de miştir.
YILLARDAN SONRA
ATATÜRK
NEREDE ATATÜRK?
KİM GÖRDÜ ATATÜRK’Ü?
YILLARDIR BEKLEYİP DURMUŞTUK
NE BİR SES, NE BİR TÜRKÜ...
SORUN BANA O’NU
BEN GÖRDÜM ATATÜRK’Ü
SIRTINDA ASKER KAPUTU
V
YAKASINDA KÜRKÜ...
KIRAĞI ÇALMIŞTI KAŞLARINA
ÇELİK MAVİSİYDİ GÖZLERİ
BİR HÂL OLMUŞTU BAKIŞLARINA
YAŞIYOR GİBİYDİ O ESKİ GÜNLERİ...
HAYINLIKLARLA BİTKİN VATANINA
OMUZ VERMEYE GELDİ
GEÇEN BUNCA YILDAN SONRA
YİNE DE GENÇ VE GÜZELDİ...
GÖRMEYE ÇIKMIŞTI TÜRK HALKI
GÖZLER YAŞLI, ÖZLEM DOLU
DİKMEN SIRTLARINDA GÖRDÜM ATATÜRK’Ü
YILLARDAN SONRA
GÜLÜMSÜYORDU...
ŞİNASİ ÖZDENOĞLU
S A M İ K O H E N ABD'den biidiriyoı
18
kasımda toplanacak olan yönetim
kurulunun projeleri onaylaması bekleniyor
Dünya Bankası
162
( S ) v e riy o r
ERKEZÎ Washington’da bulunan Dünya Bankası’- nın Yönetim Kurulu, 18 kasımda toplanarak Türkiye’ye toplam 162 milyon dolarlık yeni kredilerin verilmesi konusunu gö rüşecektir.
Kurulun, projeleri hazırlanmış
»Bankanın kredi vermesine ilişkin finansman sözleş
mesi ve uygulama protokolü, Bakanlar Kurulu’nca
onaylandı
bulunan bu kredileri onaylaması beklenmektedir.
Bu projelerden 2’si petrol araş tırması ile ilgili olup toplam 100
Çevre müsteşar vekili: «Boğaz trafiği yeniden düzenleniyor»
«Boğazlar trafiği için
önlemler alınmalıdır»
yasal
ÇEVREDE ZARAR YOK
Yunan tankerinden sızan mazot
tutuştu,ancak 10 dakikada söndürüldü
İstanbul Boğaziçi’nin Istinye açıklarında geçtiğimiz cuma gececi bir İngiliz tankerine çarparak yara alan Yunan bayraklı tankerden denize dökülen mazot dün saat 10.30da tutuşmuş, ancak 10 dakika içinde çevreye yayılmadan söndürülmüştür.
Yetkililer, Marmara yönüne gelirken, karşı yönden gelen Nandic Falth adlı Ingüiz tankerine çarparak yara alan 17 bin 485 gros tonluk, Stavvanda adlı Yunan tankerinin tamamen kontrol altına alındığını söylemişlerdir.
B O Ğ A Z BİR TEH LİK E D A H A A T L A T T I
Dün de Türk kosteriyle
Italyan gemisi çarpışıyordu
Önceki gece saat 01.45 sıralarında Boğaz girişinde “ Fatih Sultan” adlı 299 gros tonluk kum kosteri ile Romanya'nın Köstence limanından İtalya’ya canlı hayvan taşıyan “ Siba- edolu” gemisi çarpışma tehlç.- )
keşi geçirmişler, gemi-kaptan larının gayretleri sonucu büyük bir kaza önlenmiş ve gemiler sancak tarafından
sürtmüşler-dir. Sürtünme sonucu “ Fatih Sultan” kosteri sancak borda sından yara almış, ancak her iki geminin bağlı bulundukları acenteler aralarında anlaşmış lardır. Olaydan sonra “ Fatih Sultan” kosteri Büyükdere li manına demirlemiş, "“ Sibae- dolu” gemisi ise yoluna devam etmiştir.
►
“Gemilerden, verebilecekleri muhtemel
karşı önceden güvence alınmalıdır”
• Refet Erim bir yıl önceki
tanker kazasının, “Al
lah’a şükür açıkta mey
dana geldi” denilerek
geçiştirildiğini söyledi
Ç ~ H aberi 6. Sayfad a )
Deniz taşıtlarına
plaka almayanlar hakkında
kovuşturma açılacak
İstanbul'da plakasız deniz ta şıtlarının sahipleri hakkında k o vuşturma açılacağı bildirilmiştir.
İstanbul Belediye Başkanlı ğınd an dün yapılan açıklamada, “ 150 gros tondan daha aşağı tonajlı sandal, kayık, şarpi, istim bot, sürat motoru ve kotra gibi deniz araçları için belediyeden plaka alınması gerektiği” bil dirilmiş, “ En kısa zamanda anılan deniz araçlarına sahip olanların plaka almaları,aksi durumda hak larında kovuşturma açdaeağı” hil- dirilmiştir.
Açıklamada, “ Deniz araçları için plaka dağıtımının Beşiktaş Şube Müdürlüğü’nde yapıldığı da'-’ belirtilmiştir.
zararlara
milyon dolarlık bir yardımı ön görmektedir. 75 milyon dolarlık 3’üncü kredi “ yapısal düzenleme” ile ilgilidir. Bu kredinin özellikle döviz kazandıracak alanlarda kul lanılması öngörülmüştür.
Petrol ile ilgili 2 kredi anlaşması da, T P A O ile yapılacaktır. Bu konuda bütün çalışmalar yapılmış, fizibilite raporları çıkartılmış, ra porlar sunulmuştur.
25 milyon dolarlık kredi,TP AO'- nun petrol araştırmaları ve enerji kaynaklan etütleri yapmasını sağ layacak teknik bir yardım niteli ğindedir.
62 milyon dolarlık kredi ise, Batı Raman’daki pilot proje için dir. Bu proje Türkiye’de ilk kez, sentetik yakıt elde etmek için kimyasal bir yöntemin uygulan ması ile ügilidir.
Devamı S. 6, S. 8'de
1 kasımdan bu yana yakalanan 260 teröristin üzerinde ve evinde yapılan aramalarda, ete geçirilen silahlar
İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı
açıklama yaptı
13 kişinin katili 260
terörist yakalandı
İstanbul, Ş işli’de önceki gece “ Çöplük” adı ile bilinen gecekondu bölgesinde çıkan yangında 50 civarında ev tamamen yanmıştır. Önceki gece saat 02.30 sıralarında Elmadağ Caddesi Çarık Sokak’ta Mustafa Akmaç’a ait barakada henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çık mıştır. Alevler kısa sürede yan yana kurulu olan diğer ahşap barakalara da sıçramış ve tüm
mahalleyi etkisi altına almıştır. İstanbul
Belediyesi beyoğlu İtfaiye grubu görevlilerinin tüm çabalarına karşın yangın ancak sabah saat 09.30 sıralarında söndürülebilmiştlr. Yangın sırasında büyük bir şans eseri olarak yalnızca Mustafa Akmaç adlı yurttaş yaralanmış, başka can kaybı olmamıştır. Fotoğraflarda, "Çöp- lük"ün yangından sonraki durumu görülüyor.
(YALÇIN ÇINAR)
• Yakalanan sağ ve sol
kesime bağlı teröristle
rin evlerinde yapılan
aramalarda 36 tabanca,
4 makinalı tabanca, 5 el
bombası, 3 telsiz, 3
maske, sahte pasaport,
ruhsat, kimlik ele geçi
rildi
• İstanbul’da 124 eve ya
pılan baskında 43 kişi
gözaltına alındı
• Bakırköy’de bir kadını
silah zoruyla soyan bir
kişi 45 bin lira değerin
deki bileziklerini alarak
kaçtı
• Ağca, şener ve Arma
ğan hakkındaki ihbarlar
değerlendiriliyor
( H aberleri 7. Sayfad a
«GİZLİ ERMENİ
ÖRGÜTLERİNİ EOKA-B
VE KGB DESTEKLİYOR»
• Uluslararası tedhiş ko
nusunda uzman olan
Ingiliz gazeteci
John
Reen, yaptığı araştırma
da, gizil Ermeni örgütle
rinin adının Türkiye’de
birçok siyasal cinayete
de karıştığını, ancak he
nüz hiçbirinin yakalana
madığını öne sürdü
CZ
Haberi 7. Sayfad a)
Hava saati bulunmayan
benzin istasyonlarına
akaryakıt verilmeyecek
ÎZ M tT , A A Petrol Ofisi Derince Bölge M ü dürü Tufan San, hava saati bulun mayan benzin istasyonlarına akar yakıt verilmeyeceğini açıklamıştır. San, daha önce tüm bayilere bir genelge gönderilerek hava saatle rinin işler duruma getirilmesinin ve tuvaletlerin temiz tutulmasının istendiğini bildirmiştir. Petrol O fi si Derince Bölge Müdürü, “ Bayi lerimiz halka hizmette en son hal kayı teşkü etmektedirler. O neden le işyerlerinin temiz ve çalışanlan- nın güleryüzlü olması şarttır. Ay- nca, her istasyonda hava saati bu lundurulması da yasa gereğidir" demiştir.
[ Sayfa
]¥
BİR BABANIN ÖĞÜTLERİ
metelik
METE AKYOL
B
UGÜN bu köşede yayınladığı mız şiir, Rudyard Kipling’in "E ğer” adlı yapıtından esinlenen Faruk M.Bingöl tarafından 16 ocak 1979’da kaleme alınmıştır. Yazar, kendi yapıtı konusunda şöyle demektedir:“1979
yılı başında yazdığım bu şiir, hiçbir zaman, hiçbir ödün vermeyen ve hiçbir tehdit karşısında, kendini adadığı Kemalist inancından sapmayan bir başın düşünce ürünüdür. 3 u şiir, bu inançtaki bir babanın, ikisi yüksek, ikisi ise lise öğrenimi yapmakta olan dört çocuğuna, (Baba öğütleri)nin bir özeti dir.” )EĞER
Eğer, ülkede söz sahibi olanlaı, "gaflet, dalelet ve hatta hıyanet içinde olsalar” bile, inancını ve bilincini yitirmezsen,
Eğer, bütün umudunu bağladığın ve inandığın şeylerin birer birer yıkıl mak istendiğini gördüğünde, buna tek başına da olsan isyan edebilir sen,
Eğer, ülkenin ekonomik durumu perişan edilmiş ve iç barış, kanlı bir kardeş kavgasına dönüştürül müş bulunduğunda, ülkenin kur- taniabileceğine, hiç kimse inan mazken bile sen inanır, güvenir ve çalışırsan,
Eğer, türlü inanç ve görüş sahibi kişilerle dostluk edebilir, tartışa bilir ve onların en sert yargılarım bile hoşgörü ile karşılayabilir ve yine de kendi düşünce ve inanç larında bir sarsıntı olmazsa, Eğer, herkes para, mevki ve ikbal
peşinde koşarken, sen o paranın bir uşak, mevkilerin geçici ve aldatıcı olduğu yolundaki inancın dan vazgeçmez ve maceraya atıl mazsan,
Eğer, göreve atılmak için, içinde bulun duğun en elverişsiz ve en ters koşullar seni yıldırmazsa ve
Türkiye’nin esenliği için sahip olduğun her şeyi gözünü kırpma dan feda edebilirsen,
Eğer, en güçlü olduğun zamanda bile, “ İnsan hak ve temel özgürlükle- ri” ne saygılı olabilirsen ve “ ö z gürlükçü ve çoğulcu demokrasi” - den vazgeçmezsen,
Eğer, hangi sisteme bağlı olurlarsa olsunlar, ülkemizin iç işlerine burunlarını sokan bütün yabancı ların birer düşman -olduğunu ve kendi çıkarı olmadan, hiçbir dev letin ötekine yardımda bulunma yacağını kavrayabilmişsen, Eğer, Atatürk’ ün “ Siyasal bağımsızlık,
ekonomik bağımsızlıkla perçinlen medikçe hiçbir değer taşımaz” de yişindeki katı gerçeği anlayabil mişsen,
Eğer, “ Batılılaşma” deyimini “ sürekli uygarlaşma” biçiminde yorumla- yabiliyorsan ve yabancı ulusları taklit etmenin uygarlaşma
sayı-ııııtı
lamayacağma inanmışsan,
Eğer, laikliğin dinsizlik değil, insanları inanç ve ibadetlerinde Yüce Tanrı ile başbaşa bırakmak isteyen, yani, dinin politik ve kişisel çıkarlar için bir araç olarak kullanılm asına izin verm eyen bir sistem olduğunu biliyorsan, Eğer, bütün iyi ve kötü, güzel ve çirkin
yanları ile Türkiye’yi ve Türk halkını bir bütün olarak seviyor san ve “ Türk Vatandaşı” sıfatını, adının başına gelebilecek en şeref li sıfat sayıyorsan,
Eğer, “ Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin, derin insancıl bilincine varabilmişsen ve “ dünyanın en uzak köşesindeki, unutulmuş bir kişinin bile çektiği acılar seni ilgilendiriyor ve üzüyorsa,
Gerçek bir yurtsever, gerçek bir toplum cu, gerçek bir hümanist ve tek kelimeyle, gerçek bir “ Atatürkçü” olursun, oğlum...
r
Foto ile karışık
Ç i ç e k g ö n d e r m e l ü t f u n d a b u l u n m a k isteyen
dostl.ı-0
r ı mı z ı n daha hayırlı olacakı na i n a n d ı ğ ı m ı z B A K I R K Ö Y
A K I L 11 A S T A l İ A N E S İ V A K F I N A m a k b u z mukabili
t e b er ru d a b ul un ma l ar ı h a mi y et l er in e arz ol un ur.
Ni k âh a nı nd a vakfın ilgili m e m u r u hazır buluna
cakt ır .
1 5 E k i m 1 9 8 0 Ç a r ş a m b a G ü n ü S a a t : 1 6 . 3 0
B E Y O Ğ L U
E V L E N D İ R M E
D A İ R E S İ
sx:mms:ss:m:smm:::msmH::mmm::mmsısmsssH*m*ssssss:::
vsm
mm*
« E m
•HABERLER
¡AKŞAMA DOĞRU
» k İ.
HABERLER
« H ® !
■ÇOCUKLARLA MÜZİK
TÜRK BASININDA ATATÜRK
ATATÜRK'ÜN SEVDİĞİ ŞARKILAR
A TA 'YA SUNUŞ
HABERLER
mm
(BE))*
■HAVA DURUMU
İKENDİ SESİNDEN
-Y U V A R LA K MASA
ATATÜRK'ÜN SEVDİĞİ ŞARKILAR
— ■» i
SPOR
mm
İHABERLER
0 5 .0 0 A ç ılış, program , kısa haber ler, 0 5 .0 5 Küm eli ve Serhat Türkü leri, 0 6 .0 0 Kısa haberler, 0 6 .0 2 Er kekler T o p lu lu ğu , 0 6 .2 2 S a z so lo lan, 0 6 ,4 0 G ünaydın, 0 7 .3 0 Haber ler, 0 7 .4 0 Halk sazlan ndan açışlar 0 6 .0 0 T S M “Atatürk’ün Sevdiği Şar kılar ”, 0 8 .3 0 Atatürk’ün sesin d en 0 8 .5 0 Anıtkabir’den naklen yayın 0 9 .1 0 Yurttan se sle r, 0 9 .3 5 Atatürk’ün hayatı, 1 0 .0 0 K ısa ha herler, 1 0 .0 2 Rum eli türküleri 10.22 Atatürk ve g en çlik , 1 0 .4 2 Atatürk'ün sevd iği türküler, 1 1 .0 0 Kısa haberler, 1 1 .0 5 Atatürk'ün sevdiği şarkılar, 1 1 .3 0 Atatürk ve eğitim , 1 1 .4 5 Atatürk ve Türk halk m üziği, 1 2 .0 0 K ısa haberler, 12 .0 5 Saz eserleri, 1 2 .1 5 Atatürk ve devrimler, 1 2 .4 5 B ağlam a takımı, 13.00 Haberler, 1 3 .1 5 S a z eserleri, 13 .3 0 Şiirlerle Atatürk, 1 4 .0 0 Türküler. 1 4 .2 0 Atatürk ve otdu , 14 .4 0 Ankara R ad yo su ç o k se sli k orosu, 15.(jp K ısa haberler, 1 5 .0 5 Halk sazlan ndan açışlar, 1 5 .1 5 Anılarla Atatürk, 1 6 .0 0 K ısa haber ler, 16 .0 5 Kadınlar toplu lu ğu , 1 6 .3 0 Atatürk ve m illiyetçilik, 1 7 .0 0 K ısa haberler, 1 7 .0 5 S a z eserleri, 1 7 .1 5 Atatürk ve m üzik, 1 8 .0 0 K ısa h a berler, 1 8 .0 5 B ağlam a takımından türküler, 1 8 .3 0 Atatürk ve çocu k, 1 9 .0 0 Haberler, 1 9 .3 0 F asıl, 2 0 .0 0 K öy dağarcığı, 2 0 .2 5 Yurttan s e s ler, 2 1 .0 0 Kısa haberler, 2 1 .0 5 Atatürk’ün sevd iği şarkı ve türküler, 2 1 .3 0 Atatürk için yazılanlar, 2 2 .0 0 K ısa haberler, 2 2 .0 5 Atatürk orator y o s u , 2 3 .0 0 H aberler, 2 3 .1 5 Erkek ler toplulu ğu, 2 3 .4 0 Ankara R a d y o su ç o k se sli k o ro su , 2 4 .0 0 K ısa h a berler, 0 0 .0 5 Sen fon ik m üzik, 0 0 .5 5 K ısa haberler, 0 1 .0 0 Program ve ka p an ış.
07.00 A ç ü ış ve program , 07.02 G üne başlarken, 08.00 Sabah konseri, 09.00 Tü rkçe haberler, 09.03 K üçü k konser, 09 .3 0 Elton Joh n söylü y or, 10.00 Ç eşitli sololar, 10.30 Ü lkeler ve m üzikleri, 11.00 ö ğ le y e doğru,
12.00T ü rk ç e haberler, 12,03 İn giliz ce haberler, 12.06 Fransızca haber ler, 12.09 Sizin için seçtiklerim iz, 1 3 .0 0 K onser saati, 14.30 C az m ü ziği, 15.00 G ü n ü n konseri, 16.00 Oda m ü ziği, 17.00 Tü rkçe haberler, 17.03 İngilizce haberler, 17.06 Fran sızca haberler, 17,00 M üzikli daki- kaiar, 18.00 Salıdan sa lıy a , 19.00
10 KASIM 1980
Ç a ğd a ş m ü zik , 19,30 Ç eşitli müzik 10.45 Saz eserleri, 20.00 Müzik söz lüğü , 20.30 C az m ü ziği, 21.00 Solo dan ork estraya, 22.00 Türkçe ha herler, 22.03 İn gilizce haberler 22.06 F ransızca haberler, 22.09 G e cenin getirdikleri, 23.00 Salı konse ri, 24.00 G ece ve m üzik, 01,00 Prog ram v e kapanış.
“
Ç TRT - II
) —
Atatürk'ün ö lü m yıldönüm ü d ola- yısı ile I H T I ile ortak yayın.
l i J l M M L l
S O L D A N S A (jA : 1— Serçegillerden bir kuş cinsi. 2 Yönetme, çekip çevirme- Şimdiki durumda, henüz. 3 — Bir tür müzik âleti- Gazete ve dergilere yazı yazan ya da yapıt kaleme alan kimse - Müzikte bir nota. 4 — Düz, açık ve geniş yer, meydan- Adam öldürme. 5 — A yakla işler, ufak basım makinesi- Söz, lakırdı- Su (Esld dilden). 6 — Savrulmak için hazırlanan dövülmüş ekin yığını- ö lü y ü sarıp gömdükleri beyaz bez. 7 — El ile dokunup duyma, elle tutma- Tahılları ya da salkım durumundaki mey veleri oluşturan tohumlardan her biri. 8 — Gözü gönlü çeken durum, cazibe- Yum uşak, yuvarlakça ve irice. ^ 9 — A n ı ve zorlu bir olay karşısında organizmanın gösterdiği tepkinin başlangıcında beliren güçten düşündürücü olayların tümü- Şaka. 10— içi sürdürücü bir maden suyu- Alıştırma, öğretim y a da yetiştirme. 11— Çiçeğin, sapın ucunda olması biçimindeki çiçeklenme- Dışarıdan gelen ve savuşturulması güç olan pek sıkıntılı ve zararlı durum. 12 — Kanun dışı cinsel birleşme. - Denizle rin çekilmesiyle oluşan ve yurtlanmaya elverişli olan bölge.
Y U K A R I D A N A Ş A Ğ I Y A : 1— Yazılmış ya da basılmış yaprakların bir araya getirilmesiyle oluşan dergi- Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut devinimleri. 2 — Tüzeyi uygulayan, yerine getiren devlet örgütleri- Tarihte
bir devlet. 3 - Doğuştan. 4 - Y ü z metrekare tutarında yüzey ölçü birimi- Beceriksiz ruhça ve vücutça dayanıksız yO İl[ taklla" “ L ® - K “ j Ökl®J’e y a .da kendİ3™ eŞÜ olanlara seslenmek için söylenen bir söz^ B ir tür mıkroskop tamı- Iskarmozları küpeşte dışında, çok dar ve uzun bir yan ş kayığı. 6 — Kimyada aktinyumun sürütesi- Sa" ^ larak Î L da, bat ka düzenlerle işletilerek işaret vermek için çınlatılan çıngırak- ikığru, gerçek, 7 - A k ak aşağdüı kimse- Müzikte bir nota- Kuzu sesi. 8 — Olabilirlik, imkân- Yassı, basık.9 — Zariflik- Bağımlı bağlı l o L öğütülm üş tohık Ablakm övdüğü iyilikçilik, acuna, alçakgönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi nitriklerin gwıel adı,
' “ yB t0rba' 12~ lstanbul'un eski « “ « “ >■»
DÜNKÜ BULMACANIN ÇÖZÜMÜ
j r „ J 5? LDa 'ÎN Sn C ^ : .K ^ y e “ j ? ’ ^ - 2 - İm a m e , İkiz. 3 - Ş a m a m a , A k id e. 4 - lcarn , C em al, 5 - Ladini.
r ' \ ~ A ü z e t O y . 7 — K ırış, K m ış , K a to t. 8 — Salon , L a f. 9 — P ik , N in o v a . 1 0 — A n e m o n , N ur. 1 1 — Dere A m ira l i z — A n on im , K a v .
Y U K A R I D A N A Ş A Ğ I Y A : 1— Kişilik, Pide. 2 — Omaca, İyi. 3 — Camadan, Kara. 4 — Amariiis, Nen. 5 — Yem,Nişane. 6 — Âciz, Liman. 7 - M il, Ekonomi. 8 — ikam e, Anonim . 9 — Şikâyet. 10— Züe, Olanak. 1 1 - R ota, U la. 12— ¿mel Fer.
EX EC U TIV E SECRETARY
REQUIRED
A representation company requires an executive
secretary with a perfect knowledge o f English and
ability to conduct correspondence.
Preference will be shown to candidates with
German as a supplementary language.
Attractive salary depending on qualifications.
Please send curriculum vitae
before November 15, 1980 to
P.K.1057-istanbul
Türkiye'nin
en büyük
TV
dergisi
İ e Ü
m agazin
J
E L E M A N A R A N IY O R
Büyük bir şirketin İstanbul merkez teşkilâtında çalıştırılmak üzere 30 yaşını aşmamış askerlik hizmetini yapmış (erkekler için)
Ticaret Lisesi mezunu tecrübeli veya tecrübesiz M U H ASEBE memuru,
En az lise mezunu ve üç yıllık tecrübeli bayan SEKRETER, Ortaokul mezunu ağır vasıta ehliyetli ŞOFÖR aranmaktadır. İsteklilerin iş günlerinde (cumartesi dahil) aşağıdaki adrese şahsen başvurmaları rica olunur.
Gameda Ltd. Ştı.
Cağaloğlu, Nuruosmaniye Cad. Gazi Sinan Paşa Sokak No: 10
G A M E D A H AN İSTANBUL Müliyet: 11285
sanatkâr
cem iy ette uzu n cehd ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır. M
anm a töreni
BÜYÜK ATATÜRK
V E SANAT
Y f , V uluslararası
sanat gösterileri a^. Sayın V A S F I R IZ A Z O B U K onu şm acılar Sayın M U A M M E R S U N Sa yın A T İ L L A Ö Z K IR IM L I
MÜZİKLİ G Ö S T E R İL E R M E R K E Z l'n d e
1 0 Kasım 1 9 8 0 Pazartesi Saat 1 8 .0 0 G iriş Serbesttir
H A F T A N IN F İL M L E R İ
SON ON YILDA HİÇBİR FİLM
KALPLERDE BU DENLİ YER E TMEDİ
GÖRMEZSENİZ
ÜZÜLÜRSÜNÜZ
l l í ú l
P
l u
L
h a r b i y eAS
* 4 7 6 3 151 11.30 14.00 16.30 18.45 21.15 ■ BEYOĞLUEMEK
144
84
391
11.30 14.00 16.30 18.45 21.00 KIZILTOPRAKK E N T 136 96 12)
1130 14.00 16.30 18.45 21.15 İSMET k a z a n c i o g l u TV»CHAMP
JON VCUGHT RICKY S Q P O D 0 ? FAYE DUNAWAY yönetmen: FR A N C O ZEF FIR ELL I
" ..H A F T A '
DEV K A D R O
D EV PRO DÜ KSİYO N
yönArthur Pen
ses sistemi ile
sizde sarsılacaksınız
4 7 77 62
şişli
KENT
47 6 9 47 4 3 7 0 71 21 53 44
SİTE SİNE-POP İPEK
21 57 6 6 7 2 0 4 4 4 1
KRİSTAL SİNEMA 74
İSLETME: O OMARLON
BRANDO
JACK
NICHOLSON
4 4 42 I B.oğlu ! 25 1 31* Ç t a şYMELEK ŞAFAK
BÖZGUN
l o f :
ırp
GELECEK
PROGRAM
l i i ^
DEHŞET
GEMİSİ
i v .BOYNU BÜKÜK
FERDİ TAYFUR
CANAN PEHVER
ERAT ÖZBAt ■ SUZAN AVCI TUNCER NSCMİOCLU İGÜİ. VERGON ■ REHA YURDAKUL
J ,
_ »te*» i
m
„ Smaryo ERDOÛAN TÜNA5
TEMEL GÜRSU r.god.r^u^ crrtN cürtop
j 4
/
2,hafta/'
JÇ em berlitaş İPEK
i B eyoğlu LALE. Beşiktaş Y U M U R C A K ¡F ın d ık z a d e N İL G U N , K M ustafapaşa CAN İK aragü m rük H A K A N . Üsküdar IŞIK
Suadiye S U A D İY E Kadıköy REKS [B a h ç e lie v le r Ü N V E R D I ¡B a k ırk ö y S A Y A N O R A B eyoğlu
DUNYA
4 9 93 61 12.00 1415.1630.ia30.2030KONAK
4 8 2 6 0 6 1 1 0 0 .1 2 4 5 .1 4 .4 5 ,1 7 0 0 .1 9 1 5 .2 1 1 5gençler
severse.
going steady
r à¡ Y-T İY A -T R O L A R I
s
[fi
Kent Oyuncuları
<
*tcm<îc o
in
<
00 en36312
i KADIKÖY Halk Eğitim Merkezi’nde
B O D R U M 'D A K İ
\ piesi-saiı- D E M ^ E D E Perşembe hariç E I U V E K . E Çarşamba T 7 0 0 (KOMEDİ 2 bölüm! Cuma 2 0 3 0 ( Oyun süresi 2 saatir)
C.tesi, Fhzar. 15.30-1&30 M Ü Ş F İK K E N T E R
Yöneten: 2.hafta
A Lİ PO YR A ZO Ğ LU
KO R H A N ABAY
TİYATROSU
Tel: 47 7216
s s r _ f , k C L . . . 1 ’ OsmanbeyFITAS G A Zİ
4 9 O t 6 6 1 2 .0 0 -1 4 .1 5 -1 6 .3 0 1 8 ,3 0 -2 0 30 47 9 6 6 5 11 00-13 15 15 30| 17 45 20 30 EASTWOOD "\ ®d # ■ CLINT EASTWCKANUN
(T H E GAUNTLET) » Y ö n .C U N T EASTWOOD C İ C İ ¡ESKİ ÜMİTO İ O L I
---S alı. Perşembe , Cuma 2 0 .0 0 Çarşamba 1 5 .3 0 - 2 0 0 0 C t e s ı, Pazar 15 3 0-1 9 .0 0 TİYATROSU
KÜLTÜR
YO U JN D A İ MERKEZİNDE
r f (T H E G A U N TLET) m m m m m* B A K IR K Ö Y
A L K A N
AA TİYATROSU
T 7 2 6 4 2 ,müzelik aile
NEJAT UYGUR
TİYATROSU şişLi
işte
1 komedi
A V A N A K .
A VN l
Alosu
479717
f
P.tesi h ariç 20.15 C .tesi Pazar 16.00 20.15 B İLE T LE R SA TILM A K TA D IR . KOMEDİ 3 PERDEPtesi hane 2l.oode İSTANBUL CAD. BASLAR, 23.0orie BİTER EVREN DÜĞÜN SALONU Ma*ine Çarş.-C.tesi.-Pazar Ib.oo EMLAK VERGİ I DAİRESİ ALTI
G Ü N E Y F İL M C İL İK S U N A R : 3 I . Derlin F ilm Festivalinde
• E N İ Y İ S E N A R Y O Ö D Ü L Ü • O C IC Ö D Ü L Ü »
SENARYO'
YILMAZ GÜNEY
YÖNETMEN
ZEKİ ÖKTEN
aytaç güngor güven
arman bayrak şengil
y a l n ı z B eyoğlu
ATLAS
S İN E M A S IN D A Seanslar: 1 1 .0 0 -1 4 .0 0 -1 7 0 0 -2 0 .0 0 KOCAMUSTAFAPASAçevre
■ tiyatrosu
LEYLA SOMER
TEL 25 01 78aşk teknesi
FİKRET HANCI
" KOMEDİ ÜÇ BÖLÜM
P tesi hariç 2 0 3 0 - C.tesi Pazar 1 7 3 0 2 0 3 0Beyoğlu KÜÇÜK SAHNEde
¡9 5 6 5 2ORTAOYUNCULAR
"I
^ FERHAN ŞENSOYun
şahları da
vururlar
Müzik: FUATGÜNER
ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA 18.30 CUMARTESİ PAZAR 15.30 1830
E N İS
F O S F O R O G L U
tİ
yatrosu Kadıköy M.Ekşi Pasajı Bahariye 3 7 8 0 83• • • •
D U G U N
( Güldürü 2 bölüm ) Ptesi hariç her gece 2 0 .3 0 ’dan 22.Q0a Çarşamba 16.30. Cumartesi. Pazar 1 5 .3 0 -2 0 .3 0
MATİNELERİ ERKENE ALDIK,
TEVFIK GELENBE
TİYATROSU
nefer of uy o t hayatta
güldürü 3 bölüm
^ her gece 2o.3o.da Matineler . C.tosi-Pazar 18.00 Çarşamba 16.15 ÇARŞAMBA HALK GÜNÜDÜR : T E L