• Sonuç bulunamadı

Rüstem Paşa'nın çinileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rüstem Paşa'nın çinileri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KanunVnin damat ve sadrazamı Hırvat devşirme, Mimar Sinan ’a yaptırdığı camide başka bir dünya yarattı

Mimar Sinan’ın Kanuni Sultan Süleyman için yaptığı Süleymaniye Camisi üstte, Kanuni’nin damadı için yaptığı Rüstem Paşa Camisi altta, İstanbul’un süüetmi oluşturuyor.

(Fotoğraflar: SERKAN Y ILD IZ

f

İM İjt/Jl

D E N İ Z SOM

«vKW.denrajm.com e-posta; derézsom#cmhuny8t.com.tr

G

alata Köprüsü’nün Emi­nönü ayağında durmuş, meydanı seyrediyorum. Kazık çakılarak yapılan köprü ne sallanıyor ne

gıcırdıyor. Kazık gibi yerinde duru­ yor. Uzaktan Mısır Çarşısı sanki yerin­

de durmuyor, yerine çıfıt çarşısı geli­ yor. Buradan bakınca curcuna sözcü­ ğü yetersiz kalıyor. Deniz motorlarının iskelesinin önü, otobüs duraklarının arkasıyla birbirine giriyor, işportacılar, yayalara yol bırakmamacasına satış yapıyor. Kör bir adam elektro-sazla şarkı söylüyor. A m fi niyetine yapıl­ mış basamaklara oturanlar kör adamın şarkısını dinliyor. Aklıma Pakistan’ın modem başkenti Islamabad geliyor, tslamabad’da erkekler, eteklerini sıyı­ rarak çömelip kamuya açık alanlarda büyük apteslerini yapıyorlar. İstan­ bul’un içine de işte böyle yapılıyor. Köprünün ayağında iki zabıta memu­ ru duruyor. Birlikte curcunayı seyre­ diyoruz. îşportacüara bakıyoruz. Emek­ liliğine bir yıl kalmış zabıta, “Biliyor

musun” diyor, “şu işportacılardan bi­ rini belediyeye götürsem, ‘Al sana me­

muriyet, hem de benim maaşınım iki katı m aaş’ desem kabul etmez”.

Uzunçarşı girişi

Galata Köprüsü’nün Eminönü aya­ ğından tepedeki Süleymaniye Cami- si’ne bakıyorum. Göremiyorum. Ko­ ca Sinan’ın koca camisini kıyıda yine Sinan’m yaptığı küçücük bir cami ka­ patmış. Rüstem Paşa Camisi’ni biraz kenara çekince iki cami birbirine giri­ yor. Görüntü daha da güzel oluyor.

Köprüden ayrılıp İstanbul’un Bizans dönem inden kalm a çarşısı, Eminö- nü’nden Süleymaniye’ye doğru uzanan . U zunçarşı’ya giriyorum. Giremiyo­

rum. Bu kez Tahtakale ile Uzunçarşı birbirine giriyor. Az önceki curcuna­ nın iki katı, üç katı, kaskatı bir rezalet­ le karşılaşıyorum. Tezgâhım, bohçası­ nı, sandığım, çantasını, torbasını, sey­ yarım kapan buraya gelmiş. Burada İstanbul’un büyük belediyesinden Emi- nönü’nün ilçe belediyesine kadar bü­ tün belediyelerine meydan okunuyor. Amerikan askerleri Irak’ta camileri

bombalarken seslerini çıkarmayan Müs- lümanlar var ya... işte onlar aynı zaman­ da Uzunçarşı’nın girişindeki Rüstem Paşa Camisi’nin bir başka şekilde ve her gün bombalanmasına da ses çıkar­ mayanlar. Sinan, camiyi çarşının üstün­ de tutmuş. Giriş katmı dükkân yap­ mış. Sıradan bir Ortadoğu pazarında­ ki gibi malların dışarıda sergilenmesi ve çevredeki işportacılardan tarihi dük­ kânlar bile görünmüyor. Sinan üst kat­ taki avluya ve son cemaat yerine dört yandan çıkış yapmış. Fakat kapılan bulmak mümkün değil. Her köşeye bir işporta tezgâhı açılmış...

Diyar-ı Bekir Beylerbeyi Hırvat dev­ şirme Rüstem Paşa. Kanuni Sultan Sü­

leyman'ın, en sevdiği tazı Mihrimah

ile evlendirip damat yaptığı sadrazamı. Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Cami­

si’nde tanıştığımız “Bitli Rüstem”in OsmanlI’ya getirdiği yenilik, devlet görevlerini parayla satması. Osman­ lI'nın en zengin sadrazamlarından bi­ ri olması da bu yüzden.

Dışı sıradan ve içi sıra dışı

Temeli 1550’de atılan Süleymaniye Camisi’nin inşaatı yedi yıl sürmüştü. Rüstem Paşa Camisi’nin kitabesi olma­ dığı için ne zaman yapıldığı bilinmi­ yor, ama el yordamıyla 1561 ’de ibade­ te açıldığı kabul ediliyor.

Demek ta Mimar Sinan, Sultan Sü­ leyman’dan sonra Rüstem Paşa’mn işi­ ne koyulmuş.

Uzaktan bakıldığında hiçbir özelli­ ği olmayan sıradan bir cami: Bir kub­ be... Tek şerefeli tasa bir minare... 40

metreye 40 metrelik bir alan üzerinde kare plan. Ama Rüstem Paşa Camisi aynı zamanda dünyanın en özel cami­ lerinden biri. Rüstem Paşa’yı özel ya­ pan, çinileri.

Çiniler, en parlak döneminin İznik işi. İznik’teki üretim yetmemiş, Kü­ tahya’daki ustalara sipariş verilmiş. Rüstem Paşa’ya kalsa camiyi baştan aşağı çiniyle kaplatacakmış. Çiniler dış cepheden başlıyor. Son cemaat ye­ ri, iki mermer mihrap dışmda çini pa­ nolarla bezenmiş.

Sağdaki pano, tarihi çini hırsızlığı­ nı resmediyor. Çalınmış ve bulunmuş ya da çalınmadan bulunmuş çini par­ çalarının yerleştirilmesiyle yamalı bir bohça ortaya çıkmış.

Soldaki pano, ita ağaç gövdesi etra­ fında laleler, sümbüller, nar çiçekleri,

R ü s te m Paşa’nm

yaptırdığı camiye

İznik’teki

ustalar çini

yetiştirememiş,

Kütahya’dan

takviye gelmiş. 16.

yüzyıldan kalma

her çini bir

şahaser..

Kabe ve Mekke’nin çini ile tasfiri...

Çalman ya da çalınmayan tarihi çimlerin yeniden Rüstem Paşa Camisi’nin iç duvarları kemerlerin başlangıcına bir araya getirilmesi ile ortaya çıkan yeni pano! kadar çini kaplı... Paşaya kalsa her vam çini kaplatacak.

bahar çiçekleri ile büyülü ve masma­ vi bir dünya yaratıyor. Camiye girme­ den kapının sağındaki yaprak motifli çinilerin arasmda farklı bir çini duru­ yor; burada Kâbe’si ile Mekke anlatı­ lıyor. Siz hiç Rüstem Paşa Camisi’ne gittiniz mi?

Çevredeki esnafın önemli kısmı na­ maza gittiğini söyleyecektir.

Benim dediğim namaz değil. Çinileri görmeye gittiniz mi? Gâvur dedikleri insanlar dünyanın bir ucundan gelip Rüstem Paşa Camisi’nin avlusuna oturuyor, çinileri seyrediyor; içine giriyor, çinileri seyrediyor. Bura­ nın çinileri “Mavi Cami” denilen Sul­ tanahmet Camisi’nin çinilerinden da­ ha muhteşem. Bir yeri fethetmek yet­ miyor. Keşfetmek gerekiyor. O yer de keşfedenin oluyor! Caminin içi ise da­ ha çok çini. Duvarlar, kemerlerin baş­ langıcına kadar çini kaplı. M avinin içinde bolca kırmızı kullanılmış olma­ sı dikkati çekiyor. Kırmızı çiniler ilk kez Rüstem Paşa Camisi’nde kendini gösteriyor.

Ta; yanmaz ama çatlar!

Her çini pano ayrı bir desen. Her desen başka bir eser. Her eser bir şaheser.

Bu kadar çiniye ancak Rüstem Pa­ şa’nm serveti yeter. Ne var ki paşa, şa­ irlere karşı biraz cimriymiş galiba. Ca­ mide kitabe olmaması, şairlerin paşa için kalem oynatmamasına bağlanıyor.

Düzen hep aynı. Parayı veren yaz­ dırıyor! Ama sonunda doğruyu tarih yazıyor...

Rüstem Paşa Camisi, yüzyıllar için­ de depremler ve yangınlar geçirmiş. Onarılmış. Onaranlar sırasında ortaya simetrik olmayan düzenlemeler çık­ mış. Avludaki mermer sütunlar çatlak içinde.. Taş yanmasa da çatlar. Çatlak­ lar, yangınların sonucu olmalı.

Kubbedeki çatlaklar ve dökülen sı­ valar da İstanbul’un 1999’data son dep­ reminden kalma.

Bina tasa sürede onarılmayı, çiniler her daim korunmayı bekliyor. Rüstem Paşa Camisi, çevresinde adam gibi bir düzenleme yapılıp tarihe saygı göste­ rilmesini bekliyor.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Özellikle sosyal medya, kullanıcıların kelime, resim, video gibi farklı formatlardaki dijital içeriği üretmesi, paylaşması, bu içerikle ilgili yorum yap- ması için kolay

Çalışmamızda, bazıları çeşitli araştırmalara konu olan, büyük bir kısmı ise henüz bilinmezliğini koruyan Manisa Hamamları ele alınacak; söz konusu hamamlar, mimari ve

Y ir­ mi y ılı geçen bir zam andanberi sahnede bazen ıztırap çeken, b a­ zen seven ve bazen neşeli ve şuh kadınlığı tem sil ederek seyircileri güldüren

► Ayhan Baran’la otuz yıl beraber olan Selçuk, son on yıldaki sorunlara karşın hep korudu aşkını.. Belki de gençliğinde kendisine verdiği sözü tutma adınaydı bu

üye sayısı, bağımsızlığı, icracı olmayan kişi sayısı, icra kurulu başkanının (CEO) iki görevi olması, denetim komitesindeki üye sayısı, bağımsız ve icracı olmayan

Odunun tutkal ile yapıştırılmasında yüzey inaktivasyonu; odun yüzeylerinde meydana gelen ve tutkalın ıslanabilme yeteneğinde, yüzeyde yayılmasında, penetre

1980’lere gelindiğinde şir- ket içindeki ve dışındaki paydaşlar şirketten daha fazla bilgi talep etmeye başladık- larında, kurum içindeki iletişim uzmanları da

Bu çalışma, bilişsel tutarlılık kuramları, bilişsel yanlılık ile geri tepme etkisi kavramlarının perspektifiyle bireylerin aksi kanıtlarla karşılaştıklarında