KULTUR-SANAT
Akademi Kitabevi kapanma tehlikesi yaşıyor
TRAJİK BİR SON
\ y \ \p iI ¡>3
i K , Tab e v i w- H Ç» • 1—\ j - ! : i ■ * e c f «rc■ ' ••rraPİP f ş . i &»itti
İstanbul gibi büyük bir metropolde, üstelik kültür ve
sanat yaşamının nabzını tutan bu koskoca kentte
bulunan kitapçı sayısı (sözünü ettiğimiz, her aranılan
yayının bulunduğu gerçek kitapçılar) hep hüzün verici
olma niteliğini korudu bugüne dek. İstanbul'un kültür
etkinlikleri, fuarlar, konferanslar, konserler, sergiler,
sempozyumlar çoğaldıkça, bir ümit yeni kitapçılar da
açılır diye bekledik hep. Olmadı. Hadi olmasın. Yalnız
bir de olanlar kapanma tehlikesiyle karşı karşıya
kalabiliyorsa bugün, o zaman ortada kitapseverlerin
ve kültüre sahip çıktıklarını iddia edenlerin ellerini
şakaklarına koyup, fazla geç olmadan düşünmelerini
gerektiren bir durum var demektir.
tabevi'nin tek özelliği kitap satıyor olmak değil. Sahipleri gerçek anlamda kültüre, sanata gönül vermiş insanlar. 1973'de başlattıkları imza günleri artık her yerde gelenekselleşti. Daha da önemlisi, gönül verdikleri alana katkıda bulunabilmek amacıyla roman, öykü, şiir, Çocuk Edebi yatı, deneme, araştırma dallarında baş lattıkları Akademi Kitabevi Ödülleri'nden Murathan Mungan, İnci Aral'ın yanı sıra birçok önemli yazar geçti, yeni adlar ede biyat dünyasına katıldı. Bugün Akademi Kitabevi bir kitapçı olmanın ötesinde, bir tür kültür kurumu olarak algılanıyor.
Akademi Kitabevi şimdi yersiz. 20 yıl dır bulunduğu bina yıkılacağı için yeni
Berran ERSAN
A
kademi Kitabevi, Teşvikiye'de, yol seviyesinden bir kaç basamakla inilen o kü çücük dükkanda, 20 yıldır kitapseverlere hizmet veri yor. Gazetecilik ve yayıncı lık kökenli Hadi Olca'nın 1972 yılında kurduğu, yalnızca bulundu ğu semtin değil, yukarıda sözünü ettiği miz kitapçı sayısı azlığı nedeniyle birçok semtin kitap ve dergi ihtiyacını karşıla yan Akademi Kitabevi'ni bugün eşi Nu- ran Olca ve oğlu Muzaffer Olca yönetiyor. Hadi Olca ise iki yıldır felçli. AkademiKi-■
90 N O K TA 2 9 K A S IM -5 A R A L IK 1992Akademi Kitabevi'nln sahibi Nuran Olca verdikleri yirmi yıllık emeğe şimdi hüzünle bakıyor
bir yer edinmek zorunda. Nuran Olca, ilk adımda eski semtlerinde bir yer bulma umuduna kapılmış. 40 milyon, 50 m il yon civarındaki kiralar kısa sürede bu iyimser düşünceden vazgeçirmiş onu. "Ben yirmi yıldır bulunduğumuz semti bırakıp, diyelim Taksim civarına taşın maya da razıyım, ancak fiatlar hep aynı. Bunun üzerine Belediye’den yardım iste dim. Hilmi Yavuz beyle görüştüm. O da beni başka birine gönderdi. O kişi de, Da- rülaceze'ye ait bir yer gösterdi bize, hem de Taksim, Gümüşsüyü'nda. Yeri görme den önce müthiş sevindim tabii. Ama maalesef Belediye'nin verdiği yer bir bi nanın üçüncü katındaydı. Alt katlarda da başka iş yerleri var. Bir kitapçının üçün cü katta ayakta kalması mümkün değil, olmadı. Sanırım Akademi Kitabevi'ni ka patmaktan başka bir çaremiz yok."
Bu çaresizlik, başka bir konuda da fi kir veriyor bize. Demek ki Akademi Ki ta bevi'nin sahipleri, 20 yıldır yaptıkları bu işten, bugün başka bir yer kiralama lük sünü onlara verecek kadar bile kazanmı yorlar, kazanmamışlar. Ama yirmi yıldır, ısrarla sürdürmüşler mesleklerini.
Sanırız şimdi ödüllendiriliyorlar. Kültürümüze ve sanatımıza sahip çık tıklarını söyleyenler yardım eli uzatmaz larsa Akademi Kitabevi kapanacak. Bir kitapçı daha eksilecek İstanbul'da. Türk çe yayınlardan her istediklerini bulmak isteyen kitapseverler ya Beyoğlu'na ya da Kadköyü'ne kadar gitmek zorunda kala caklar. Eh, her yakaya bir kitapçı, çok bi le ...»
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi