• Sonuç bulunamadı

10 bin amelenin 5 yılda meydana getirebildiği eser:Ayasofya

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "10 bin amelenin 5 yılda meydana getirebildiği eser:Ayasofya"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarihî Anıtlar Serisi:

10 bin am elenin 5 yılda meydana

g e tire b ild iğ i eser: A Y A S O F Y A

»s —

--- -

--- '

Bizans İmparatoru Jüstinien’in yaptırdığı bu eser 916 sene kilise

ve 481 sene de cami olarak kullanılmıştı. Bugün ise müzedir

--- ---.— /

Ayasofyamn içinden bir görünüş Bizans İmparatoru Jüstinien, bundan

1425 sene evvel büyük hayalinin ger­ çekleştiğini görünce hislerine hâkim o- lamamış ve şöyle haykırmıştı :

«E y Süleyman, sana galip geldim :» O, bu sözlerle Davut’un oğlu Hazreti Süleyman tarafından Kudüste yaptırılan büyük mabedi kastediyor ve o mabetten daha büyüğünü daha güzelini inşa et­ tirdiğini ima etmek istiyordu.

Bu muhteşem mabet, Bizansm dünya medeniyet tarihine bahşettiği Ayasofya Kilisesiydi... imparator Jüstinien’i bu teşebbüse sevkeden sebep; evvelce yarı putperest ve yarı Hıristiyanların tapı­ nağı olan Ayasofya Mâbedi’nin 532 ih­ tilalinde tamamen yanmış olmasıdır. İh ­ tilali bastıran İmparator, başarımn da vermiş olduğu heyecanla mabedin muh­ teşem bir şekilde ihya edilmesini ve

cemaatın kısa bir zamanda kiliseye ka­ vuşturulmasını emreder... Bütün arzusu, ilk insandanberi görülmemiş ve son

in-'--- YAZAN : --- *

İbrahim E R S E Y R E K

.

---

.>

sana kadar da görülmeyecek bir kilise yaptırmaktı. Bu maksatla dünyanın her yönüne haberler yolladı, İmparatorluğu­ nun bütün kaynaklarını bu işe tahsis ettirdi...

Devrin tanınmış iki mimarı tarafından yapılan plâna göre başlanan inşaatın ilk taşını Jüstinien bizzat kendi eliyle koy­ du.. Olay 532 Şubatının 12 nci gününe tesadüf ediyordu... İmparatorluğun bü­ tün işleri artık bir noktaya yani A ya - sofyanın inşaatına teksif edilmişti. Bü­

tün hükümet erkâm kendi işlerini bı­ rakıp bu işle meşgul oluyorlardı. Dün­ yanın muhtelif yerlerinden İstanbul’a mütemadiyen inşaat malzemesi taşmıyor ve hergün 10 bin işçi bitmez-tükenmez bir gayretle gelen malzemeyi yerine kul­ lanmaya çalışıyordu. Hergün inşaat sa­ hasını gezen Jüstinien, aslen Anadolulu olan mimarlardan gerekli izahatı alı­ yor ve inşaatın biran evvel bitirilmesi iyin de işçileri manen tahrik edici ko­ nuşmalar yapıyordu. İnşaat bütün gay­ retlere rağmen ancak beş senede tamam­ lanabilmiş ve 360 milyon frang sarfe- dilmiştir. Bu münasebetle 27 Kânunev- vel 537 de muazzam bir tören yapılmış ve Jüstinien mabedin kıral kapısında devrin Patriği Menas tarafından karşı­ lanmıştır.

Lâtinlerin iyi bakmaması v e 1305, 1344

4

(2)

deki depremler yapıyı yıpratmışsa da, sonradan bunlar onarılmıştır. Bilhassa 1572 de Mimar Sinan tarafından ek kı­ sımlar yapılarak yıkılmaktan kurtarıl­ mıştır. 1935 de dış kapının ön kısmında bulunan yıkıntılar, 2. Theodosios’un inşa ettirdiği kilisenin artıklarıdır.

77 metre uzunluğunda ve 72 metre ge­ nişliğinde bir dikdörtgene benzeyen A - yasofya’nm temelinin altında geniş sar­ nıçlar vardır. Bu sarnıçların içine bi­ nanın depreme karşı elâstiki olmasını sağlamak amacile kum taşından yapıl­ mış pilpayeler yerleştirilmiştir. Kubbe­ si ise son derece hafif tuğlalarla işlen­ miştir. Merkezi 31 metre çapında ve 55 metre yüksekliğinde büyük bir kubbe ile kaplıdır. Bu kubbe yarım daire şek­ linde dört büyük kemere dayanmakta­ dır. Mabette, kırkı aşağıda altmışı birin­ ci tabakada ve yedisi en üst tabakada ol­ mak üzere cem’an 107 sütun vardır. Du­ varlar, kemerler v e kubbeler zengin mo- zayiklerle tezyin edilmiştir. Bir çok kay­ naklara göre, uzun zaman eski hallerini muhafaza etmşlerdir. 1847 yılında Sul­ tan Abdülmecit tarafından yaptrılan bü­ yük çapta tamirde hepsi yeniden res­ tore edilmiştir. Son cemaat yeri-narteks deki büyük kapının dış yüzünde ise muh teşem bir taht üzerinde oturmuş, ku­ cağında İsayı tutan Meryemle ona A - yâsofya ve Istanbulun maketlerini tak­ dim eden Jüstinien ile Konstantin’i tas­ vir eden bir tablo vardır. San’at tarih­ çileri bu tablonun o zamanda yapılmadı­ ğına hemfikirdirler. Çünkü Mozaiklerin tarihi 2. Basilios zamanına tesadüf eder. Kıral kapısının üstünde ise 6. Leon’un- önünde diz çöktüğü İsa ve iki tarafında melek Gabriel ile Meryem ananın tasviri vardır...

İstanbul 1453 yılında Türklerin eline geçince Ayasofya camie çevrilerek içinde ki resimli mozayiklerin üzerine kireç sü­ rülür...Sonradan 1932’de mozayikler tek­ rar meydana çıkarıldı. Fatih Sultan Meh­ met, 1453 yılı Haziranının ilk cuma na­ mazım Ayasofyada kılmıştır. Mabede, hıristiyanların olduğu kadar müslüman- larında emeği geçmiştir. Mevcut dört minare Fatih, Bayezit, ve 2. Selim ta­ rafından yaptırılmış, mihrabın iki ta­ rafındaki şamdanlar ise Kanunî tarafın­ dan koydurulmuştur. Merkezdeki top kandil ile hünkâr mahfili de 3. Ahmet’in eseridir... Dört halifeden Ebubekir, Ö- mer, A li ve Osmanla, Hazreti Muham­ met’in torunları Haşan ile Hüseyin’in isimlerini ihtiva eden levhalar hayran­

lıkla seyredilmektedir. Bu levhaları Tek- necizade Hattat İbrahim efendi yazmıştır. Güney kısmında I. Mahmut tarafından yaptırılan kütüphanede çoğu elyazması 5000 kitap vardır. Kütüphane 16-17. as­ rın fayanslarile süslenmiştir. Bahçeye giriş kısmında iki başka eser daha var. Bunlardan biri Muvakkithane diğeri dc Sübyan mektebidir. Bahçenin sol tara­ fında 1740 y ılı yapılan I. Mahmut çeş­ mesinin zarif tavanı ile bronz par­ maklıkları da büyük kıymet taşımakta­ dır. Türk san’atına ait en son örnek o- larak Babı Hümayun’un karşısındaki sultanlara ait kpı gösterilmektedir.

Ayasofya, 481 sene cami olarak kul­ lanılmış ve 1934 yılından itibaren de Atatürk’ün emrile müze haline getiril­ miştir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Özellikle Peyzaj Mimarlığı'nın alanına giren proje raporunun, bünyesinde Peyzaj Mimarlığı, Botanik ve Ziraat gibi bölümler olan Ege Üniversitesi'nden de ğil de,

balık, kirli, karışık, delik- deşik, gürültülü İstan­ bul'undan bir an için de ol­ sa alıp uzaklara, eski İstan­ bul'un erguvan ağaçları ile.. süslü

Bu meçhul tropun içinde, ha­ kikî bir san’at ateşile yanan, b'r san’atkâr kabiliyetine hakikaten malik bulunan bir iki unsurun, birkaç unsurun mevcud bulun -

Sonuç: Elazığ’da kesilen hayvanlarda fasciolosis görülme sıklığı önceki yıllara göre azalmış görülse de ekonomik kaybın artarak sürdüğü

Millî devletlerin yönetiminin bile ne kadar zor olduğunun anlaşıldığı bu günler­ de, Balkanlar ve Ortadoğu gibi patlamaya hazır kazanlar üzerinde oturarak geçirilen bir

The index is arranged in alphabetical order of surnames and names of the authors of the articles.. The numbers next to the names are the fi rst pages of

BabIali'de İstanbul Vilayet Binası'nın yanındaki (bugün Emniyet MOdürlüğO’nün bazı birimlerinin bulunduğu) Defter­ darlıkla, yangın üst katta saat

The flow rate of drugs through microchannels is simulated using the physics of laminar flow, capillary action, and diffusion phenomena for optimizing the size and shape of