• Sonuç bulunamadı

AT SEVGİSİ: İSLAM UYGARLIĞI ÇAĞI KAYNAKLARINDAN ÇARPICI BİR ÖRNEK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "AT SEVGİSİ: İSLAM UYGARLIĞI ÇAĞI KAYNAKLARINDAN ÇARPICI BİR ÖRNEK"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vet.

nu,

Der g.(2004), 20, 4: 29·32

AT SEVGisi: iSLAM UYGARllGI ÇAGI

KAYNAKLARıNDAN ÇARPıcı

BiR

ÖRNEK*

A

bdullah Özen

1@

Halis Yerlikaya

1

Horse Fon

dness:

A P

rominent

Sam

ple fr

om Sou

rces of I

slamir Civilization Era

Özet: Gerek Türk tarihi ve gerekse islamUygarlığı çağıat-insanbağının çarpıcı örnekleriyle doludur. Buçalışmada, genelde

atınTürk veIslamtoplumlarındakiyeri;özelde ise bir kral,bir baytar,bir yazar ve birşairolan Yemen RasuliHanedanının V.

SultanıMelikMücahidAli bin Davud'un at sevgisitartışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: At,At Sevgisi,Baytamame,IslamVeterinerHekimliği

Summary: Both Turkish historyand Islamic Civilization is full of striking examples demonstrating the relation between the horseand the human.Placeof the horse in Turkish and Islamic societies will be examined in general scope of this study. Also, the 5th Sultan of Yaman Rasuly Dynasty,Malik Mudjahid Ali bin Da'ud who was a king,a veterinary and a poet and who had agreatfondness for horseswillbe discussed.

Key Word:Horse, HorseFondness, Baitamame,IslamicVeterinary Medicine

Giriş

Atın evcilleşt iril mesi ile ilgili tartışmaların on-yı llarcadahasürecekmiş gibi birgörünümü olmakla beraber, konu ile ilgilenen bilginlerin genel eğilimi , atın ilk kez Türkler tarafından evcilleşti ri ldiği yö-nündedir. Zaten son dönemlerde yapı lan araş­ tırmalarda, atın M.Ö. 6000-2000 yıllarında Ukrayna ve Kazakistan stepleri gibi Türklerin yaşadığı b öl-gelerde evcilleştirildiği ileri sürülmektedir (Levine, 1999).

Evcilleştirme, insanoğlunu n hayvan türleri üze-rindehakimiyetkurmasını ve"çoban kültürü" olarak adlandı rı lan kültürelaşamanın gerçekleşmesini sağ­ layan birgelişmedi r. Çobanlık kültürü içerisinde bir-çok hayvan türünü kapsayan çok yönlü bir etkinlik

yürütülmüş olsa da, OrtaAsyasteplerindeyaşamış

olan Türklerin yaşamı dikkate alı ndığında, at

ye-tiştiriciliği oldukça önemlibir yer tutmaktad ı r (Deer,

1954). Atın Türk toplumundaki yeri ve önemi ne-deniyle, Kuzey Avrasya bozkırlarında şekillenmiş olan kültürelbirikim "Atlı Bozkır Kültürü" olarak

ad-Iandı rı l mı ştı r (Wildt, 1980). Bozkır kültürünün en

önemli unsuru olan at,Türkakınıarı sayesinde Hin-distan'a,iran'a,Irak'a ve Akdeniz istikametinedOğru yayı lır. Türk akınıarından sonra Mezopotamya ve Türkistan,savaş atlarının beşiği olmuştur. Savaş

at-ları, bu coğrafyalardan daha sonraları Mısıra,

Yu-nanistan'ave kuzeyden Avrupa'ya geçmiştir. At, git-miş olduğu coğrafyalarda çeşitli şekillerde insan ı n hizmetindebulunmuştur. Atın özelliklesavaş atı ola-rak eğitilmesi ve askeri amaçla kullanılması, II. Dünya savaşına kadar geçen ve 3500 yı l süren, "savaş atı çağı" olarak adlandırılan bir çağı açmıştı r (Kafesoğlu, 1989). Üstlendiği bu muhteşem s o-ruml ul uğunda etkisiyle,attarihtekitüm toplumlar için "olmazsa olmaz" bir konuma oturmuştur. Varlı ğ ına ilişkin gerekliliksaltyararcılıkçerçevesindekalmamış; aynı zamanda at Türk ve Islamtoplulukları nda. dost-luk, arkadaşlık sıfatı ile onurlandırılmıştır. Bu çer-çevede, sanatave edebiyata da konu olanönemli bir sembol halinegelmiştir.

Bu çalışmada, genelde atın Türk ve islam

top-lumları ndaki yeri; özelde ise bir kral, bir baytar, bir

yazarve birşairolanYemen Rasuli Hanedanının V. Sultanı MelikMücahidAlibin Davud'un 14'üncü yüz-yılda kaleme almış olduğu eserinde tanımladı ğ ı "at sevgisi"tartışılacaktır.

Materyal ve Metot

Araştı rma materyalini Melik Mücahid te'lifi olan "el-Akval el-Kafiyeh val-fusul eş-şafiyeh" adlı bay-tamamesinin at ile ilgili bölümlerioluşturmuştur.Sözü edilen eser, tarih araştırmalarında kullanılan ret-rospektif yöntem kullanılarak, belge analiziyapılmak suretiyleincelenmiştir.

GelişTarihi :Ol.ı1.2004 @:aozcnı@firal.edu.lr

*.Bu çalışmada kullanılan bazı veriler II. Ulusal Atç ıl ık Sempozyumunda "Tarihin ve Duygularm Derinlikl erinde At" adıyla sözlübildiri olaraksunulmuştur,

(2)

ÖZEN. YERLIKAYA

Bulgular

Araştırmaya konu olan baytarname 1231-1454 tarihleri arasında Yemen'de hüküm sürmüş olan Türk asıllı Rasuli Hanedanın 5'inci sultanı Melik'ül Mücahid Ali b. Davud tarafından yazı ım ıştı r. B ay-tarname 6 üst bölümdenoluşmakta;bu bölümler çok sayıda alt bölüme ayrılmaktadır. Eser besmele ile başlamaktaveyazarıneseriyazma gerekçesiniaçık­ ladığı bölüm ile devam etmektedir. Melik Mücahid daha ilk bölümde atın önemini vurgulamakta ve ki-tabı yazışınıngerekçesinişu şekilde açıklamaktadır.

...Tüm bunlardan sonra ben kalp bakışı ve yine YüceAllah'ın kullarına bağışladığısonsuz nimet ve iyi-likler içerisinden en büyüğü olan akrlile -kl onu zik-reden dillerin ve şakirtlerin hakkını ödeyemeyeceği bu aklı bazılarına daha çok bahşetmiştir- baktım ve dü-şündüm. Allah'ın kullarına bağışladığı en büyük nimet ve iyiliğin atolduğunugördüm. Yüce Allah, atı istediği kullarına vermiştir. Atı, Allah ve Resulüne karşı sa-vaşan inkarcıları korkutmak için, Allah yolunda sa-vaşanlariçin kuwet ve destek olarak yaratmıştır. Zira Yüce Allah Ayet-i Kerime'de "Onlara (düşmanlara) karşı gücünüzün yettiği kadar, kuwet ve cihat için bağlanan (beslenen) atlarhazırlayın. Böylece, onlarla (atlarla) Allah ve sizindüşmanlarınızı korkutasınız" bu-yurmuştur. Yüce Allah onu (atı), tüm yaratılanlar ara-sında, insanoğlundan sonra en şereflisi; dört ayaklılar arasında ise yaradılış ve güzellik bakımından en fa-ziletlisikılmıştır.

Yazaraynızamanda görüşünüdesteklemek için başka ayetlerden de örnekler göstererek Allah'ın Yüce Kuran'da üzerine yemin ettiği sınırlı şeylerden birinin de atlar olduğunu bildirir. Bu noktadaki gö-rüşlerinişu şekildeaktarmayaçalışır:

"...yüce Allah 'Nefes nefese koşanatlara yemin

olsun' buyurarak atlar üzerine yemin

et-mektedir....Yüce Allah'ın, atın üzerine yemin ettiği ayetlerden bir tanesi de 'Yüzdükçe yüzenlere, koş­ tukça koşanlara'şeklindekiayettir..."

Bu şekildeki girişten sonra yazaratın, insan ha-yatında değer sayılan bazı kavramlarla kar-şılaştırmasını yapmaya çalışır. Bu karşılaştırmayı yapmak için yine referans olarak Kuran-ı Kerim'den örnekler sunar. Bu bölümde yazar görüşlerini şöyle ifade eder:

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. "Nefsani ar-zulara, kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, nişaneli atlara, (sağmal) hayvanlara ve ekinlerekarşı düşkünlük insanlara cazipkılındı". Bualtı

öğeinsanaçısından dünyanınengüzeı,en sevimli,en çekicive en büyük nimetleridir. Bu kadar sevimli ve çe-kiciözellik birarada nerede bulanabilirki? Bir insan bu öğelerden,ata sahipolduğunda diğerlerineihtiyaç duy-maz;ancak, diğerlerinintümüne sahip olsa daatı unu-tamaz. Bu öğelerden altın ve gümüşü; bazen de

ye-30

tiştirdiği hayvanlarıve ekini at sahibi olmak, onun yem, su gibi ihtiyaçlannı gidermek amacıyla kullanır. Çok büyük aşk ve tutku ile bağlanılan bir kadın için his-sedilen duygular bilesınırlıdüzeydedir.Böyle biraşkve tutku içerisinde olan bir insan,başka hiçbir kadını gör-mez ve hiçbirkadındanzevk almaz. Üstelik bu tutku ve aşk, o kadın ile geçirilen bir dönemden sonra tü-kenecek ve bıkkınlığa dönüşecektir; ancak, at ile olan bağdahafark/ıdır.Birinsanınsahipolduğuatsayısı art-tıkça hırsı da artar. Bazen bin ata sahip olmak bile do-yurucu olmayabilir.Ayrıca at sevgisi ve tutkusu hiçbir zaman tükenmez. Insanın kadından alacağı lezzet bir anlık olduğu için, kadından hemen usanılır. Kadın sa-dece dış güzellik açısından bir özelliğe sahip olup kadın-erkek ilişkisinde alınan zevk geçicidir. Oysa at için durum çok farklıdır. Insan at ile övünebilir, düş­ manlanna karşı üstünlük kurabilir, intikam alabilir,düş­

manı korkutabilir, kendini koruyabilir, savaşlarda üs-tünlük sağlayabilir, avlanabilir ve yarışıara katılabilir.

Yarışa katılıp, birincilikalan biradamın sevincini gör-mez misin? Öylesine büyük bir sevinci gizlemek çok zordur... Oğullara gelince; bir çocuk, atın dışında ve altan kat kat dahadeğerlibirşeyisterse,baba onu ver-mekte tereddüt etmez. Oysa çoksayıda atı olması ha-linde bile, kendisinden istenen bir atı kalbininmeyvesi olanoğlundanesirgeyebilir.

Melik Mücahid daha sonra atlara olan sevgisinin boyutlarını ve niteliğini, atın kendisi için ne ifade et-tiğini, veteriner hekimlikyapmak için temelde gerekli olan özellikler ile atlarla ilgili bir kitap yazabilmenin gerektirdiği altyapı standartlarındansöz eder.Bu bö-lümdeki görüşleri şöyledir:

Bendeki at sevgisi çok küçük olduğum, kendimi yeniyeni bilmeye başladığım zamanlardan berivardı.

O ilk dönemlerden beri atı sevmek, onunla muhabbet etmek, atın güzelliği, ahlakı, kalitesi ve davranışlarını

hayranlıkla izlemek, ata binmek, yemini kendi el-lerimle vermek, gece, gündüz, yolculuk halinde ve diğerzamanlarda onun koşum takımlarını hazırlamak,

özenle antrenman yaptırmak, eğitmek, gittiğimyerlere beraberimde götürmek ve at beslemek benim içinçok önemlidir. Üstelik bu tutku, tükenmek şöyle dursun, her geçen gün büyümektedir. Bunların üzerine ken-dime "Doydun mu?" diye sürekli sorarım; ancak nef-sim bana sürekli"Hayı rdahafazlası"diyecevap verir.

At hakkında yazılmış birçok kitap inceledim. Bu incelemelerden sonra, hepsinin birbirine benzediğini

ya da birbirlerinden taklitedildiğini gördüm. At ile ilgili yazılanların, bir kısmı dışında büyük bölümü, atı gö-rerek ve onu yakından tanıyarak yazılmışolan eserler değildi. Bunları, o eserleri küçültmek ya da onlar kar-şısındaövünmek için söylemiyorum; ancak,atlarfarklı yapı ve ahlaka sahip olan hayvanlardır. Iyi özellikleri olan atlar olduğugibi, kötü özellikleri olanlar davardır.

(3)

ta-At Sevgisi: İslam ygarhğı çağı Kaynaklarından... nıyamaz. Ne var ki, duyduklarını görmüş gibi kabul edebilir. Buradaki durum, iyi bir hekimin yaptığına benzer. Becerikli bir hekim,tedaviyi karşılaştığı olay-lardan öğrendikleri ile çözer. Elde ettiği başarı, de-neyiminden ve ince görüş sahibi olmasından

kay-naklanır.

Yaşadığ ımdönemde, atı iyi bildiğini iddia ederek çokşeysöyleyen ama hiç birşeybilmeyen çok insan gördüm. Halk isebunların atları çok iyi bildiklerini dü-şünmektedir. Şayet bunlara atın özellikleri ve çe-şitlerine, hasta biratı iyileştirmeye,taylara idman yap-tırmayave ateğitmeyeilişkin birşeysorulsa kesinlikle cevap veremezler. Üstelik çoğu kez sağlam bir atı hastalandırabilirler. Tüm bu gözlemlerimden sonra, bildiğim şeyleri bir kitapta özet olarak toplamak is-tedim. Bu konulardaki bilgim ise, hem teorik hem de pratiktemelleredayanmaktadır.

Melik Mücahid'in at ile ilgili referansları sadece ayetler ve kendisevgisinin gücüylesınırlı kalmamakta aynı zamanda, at ve at beslemeye ilişkin hadislerden de ömekler sunmaktadır. Kitapta bildirilmiş olan çok sayıdahadistenbazılarışunlardır.

"Atı n alnına hayır bağlanmıştır. Bu durum kı­

yamete kadar geçerlidir. At sahipleri, onunla il-gilenmekle yükümlüdürler.Elinizionunalnınakoyarak

atı okşayın ve onun için bereket dileyin","Atın nesiine

sarılı n ve onun kişnemesiyle müşriklere karşı

öv

ü-nün", "Her kim mükalatına inanarak, Allah'ın vaadini onaylayarak Allah yolunda bir at beslerse, kıyamet

gününde, onu doyurmasından, su içirmesinden ve pisliğini temizlemesinden sevap alacaktır', "Her türlü eksikliktenuzak olan YüceAllah,cihat için birat bes-leyen kişinin sevap hanesine her gün yetmiş sevap yazar", "At, deve ve koyuna, birliktesu verilmesi du-rumunda,su verilmesırası ilk olarakatındır ve"Atları perçemindentutarak ardınız sıra çekmeyiniz. Bu

on-larıönemsediğiniz anlamınageli,..'.

Kitabın diğer bölümlerinden önemli bir kısmı da yine atın önemini ve değerini belirten rivayetler, hikayeler veşiirlerden oluşmaktadır. Yazar herfırsatta atınönemini vurgulamakta ve elealdığı her konuyu bir rivayet ya da şiir ile desteklemek istemektedir.

Özel-likleşairkimliğinin de etkisiyle,atın özellikleriniele

al-dığı bölümlerde dahiherişlediğikonuyu birşiirile des-teklemek istemektedir. Atın nişanelerinden donlarına

kadar işlenen konuların büyük bir bölümü Arap şi­ irinden örneklerle renklendirilmeye çalışı lmıştır. Bun-lara ilaveten yazar eserde yer yer kendişiirlerine de yer vermektedir. Bu şiirlerden birkaçı, anlam

bü-tünlüğünün bozulmaması kaygısı hiç dikkatlerden uzak tutulmadan, Türkçeye aktarılmaya çalışılmıştır.

Buşiirlerden bazı ları ya daşiirlerin bazı kısımları şöy­

ledir:

Imr'ülKays'tan;

31

Hiçbirşeyden almadımsafkan birata binmekten aldığım hazzı

Ne göğsü yeni filizlenmiş halhallı bir kadına do-kunmaktan

Netadınadoyulmaz birşaraptan

Ne de hızla geri çevirdiğim dört nala koşan bir attan

Yazarınkendişiirlerinden;

Görmezsen daha güzelini çeviremezsinyüzünü Göremeyeceğinegörealamazsıngözünü Yine kendi şiirlerinden olan, çok sevdiği ve ölmüşolan Misk ve Sakradlarında ikiatı üzerine yaz-mış olduğumersiyesi;

Kandamlıyor yanaklarıma

Gizleyeyim desem, gizleyemiyorumaşkımı Gizleyeyim desem,gizleyemiyorum

hüznürn

ü

Fayda vermiyor biliyorum, ama ağlıyorum dur-madan

Kandamlıyor yanaklarıma

Ne kadar üzülsem az o dünyalar güzeli Misk'ime Ne kadar üzülsem az o dünyalar güzeliSakr'ıma

Ne zaman sevinçli bir at görsem Birbaşka çarpıyor yüreğim Onları hatırlatıyorbana herşey

Kandamlıyor yanaklarıma

Ey Sakr varmıbenzerin bunca kula içinde Ey Miskvarmı benzerin buncayağıziçinde Ağlayacağım gözpınarlarımkuruyuncaya dek O güzellikleriunutamadığımsürece

Anonim olarak aktardığı Sekran adlı at için

ya-zılmışşiir;

Birsıçradıki Sekcn inanamazsın Ürkecekti neredeyseyıldızlarınçiçekleri Çekmemiş olsaydındizginini

Uzanacaktı Süreyya'yakadar Bereket çevirdinyıldızlaraçarpmadan Çarpmak istese deyıldızlara

Melik Mücahid baytarnamesinin bir diğer bö-lümünde iseatın yaradılışı ileilgili rivayet ve hadisleri

aktarır. Ancak burada ele alınan hadisatın yaradılışı ile ilgili süreci izlemekten çok, Arap atı konusunda

oluşmuş taassubun temellerinibulmaktır. Yazarın bu konudaaktarmışolduğuhadisşöyledir.

Salebi tefsirinde,AIi'ninoğlu Hasan'a (RA)atfen

yaptığırivayetteanlatıyor;Resülullah(SAV)şöyle bu-yurmaktadır. "Yüce Allahatı yaratmak istediği zaman güney rüzgarına şöyle buyurdu: 'Senden,dostlarıma izzet,düşmanlarıma zilletve bana itaat edenlere gü-zellik olacak bir canlı yaratacağım'. Rüzgar 'Yara!' dedi. Ondan bir miktar aldı ve bir at yarattı. Sonra şöyle buyurdu: 'Seni Arap olarak yarattım. Kıyamet

gününe dek hayrı seninalnında, ganimetieri sırtında

(4)

l-ÖZEN. YERLIKAYA

dım. Sahibinin kalbini sana meylettirdim. Seni,

ka-natsız uçabilecek bir şekilde yarattım. Sen hem çok

istenen hem de çok çekinilensin. Bana tespih, hamd ve tehlil edecek erkekleri senin sırtınla şe­ reflendireceğim".

O halde Araplar diğer insanlara karşı övün-mekte haklıdırfar. Çünkü Yüce Allah ata "Ben seni Arap olarak yarattım" demiştir. Buradan da açıkça anlaşılacağı üzere, binicilik,atı tanımak, ahlakını bil-mek, antrenman, eğitim, terbiye, Arapların ata, atın

ise Araplara karşı besledikler sevgi konularında,

Arapların üstünlüğü ortaya çıkmaktadır. Sözgelimi,

birden fazla atı olan bir Arap, atları meradayken, bunlardan birini, adı ile çağırdığında o at mera, su,

arkadaş, ana ya da babasına aldırış etmeden doğ­

rudan sahibinekoşar. Fakat Arap olmayan birisi,çok

sayıdaata sahip olsa ve o atlara çok iyibakmışolsa

da,at bukişinin çağrısına cevap vermez. Mütenebbi

şiirindebunu çok güzel birşekilde anlatmıştır; Araplar biliratları,Atlar daArapları Atalarına binmişti, Arabın ataları

SankisırtlarındaAraplarladoğmuşlar

Araplar ise sanki atsırtında doğmuşlar

Tartışmave Sonuç

islam Uygarlığı Çağında kaleme alınmış ve

-terinerhekimliğ ine ilişkineserlerolan baytamameler, Türkve Islam toplumlarında ata verilen değeri

gös-teren önemli eserlerdir (Dinçer, 1982; Özen, 1999).

Çünkübuuygarlıksürecinde kalemealınanveteriner

hekimliğine ilişkin eserlerin tamamına yakını atlar

üzerine yazı lmış; birden fazla hayvanın ele alındığı

çalışmalarda ise eserin oldukça önemli bir bölümü

yine atlara ilişkin konulara ayrılmıştır. Melik Mü

-cahid'in baytamamesinin de bu anlamda ata verilen

değeri gösteren baytamamelere güzel bir

ö

rnek

teş­ kil edecek nitelikteolduğusöylenebilir.

At, evcilleşme takviminde, diğer hayvan

tür-lerine göre çok daha geç bir tarihte yer almış o

l-masına karşın, dünyanın her tarafında beslenen ve

evcilleşmeden sonraki dönem için dahasağlam ge

-leceği olan bir hayvan olmuştur (Morris, 1991). N i-tekim salt bir binek hayvan ı , savaş aracı ya da he r-hangi bir alanda yara rfan ı lan bir araç olarak

kalmayıp, ekseninde kültüroluşturulanbir hayvan ol

-ması, insanlar için en üst düzeyde bağlayıcı lık ta -şıyan ilahi emirferin güvencesi altına alınması ve özellikle fikir ve sanat etkinliklerinin vazgeçilmez

ilham kaynaklarından biri olması gibi noktalar, bu önemli tarihsel serüvenin varlığını dOğrulayan ni-teliktekanıtlarolarak kabul edilebilir. Bunlara ek ola-rak, hiçbir hayvan için geçerli olamayacak şekilde,

kendisine yüklenen sorumluluk gereği tarihsel

are-nanın en fazla aranan hayvanı olması da önemli bir nokta olarak görülebilir.

32

Yaşar ve Dinçer'e göre (1999) Osmanlılar dö

-neminde atyetiştiriciliği ve devletin elindeki atvarlığı,

Osmanlı Devletinin yükseliş , duraklama ve gerileme dönemlerine paralellik göstermektedir. Benzerşekilde Dönmez'e (2003) göre ise Türk tarihindekiyükseliş ve gerileme durumlan,atın edebiyattakitavrı üzerine de etkiliolmuş Türk milletinin tarihteki durumu;en güzel

olarak atla sembolize edilmiştir. Yükselme dö

-nemlerinin anlatıldığı şiirlerde şen şakrak koşan at,

çöküş dönemlerinde birhatıra, bir nostalji ve birdiriliş

sembolüolmuştur.Nitekim incelemeye konu olan bay

-tamame de benzer motifler içermesiaçısından önem-lidir. Bu çerçevede, Melik Mücahid'in hikayeler, r

i-vayetler ve şiirlerle ele almış olduğu at sembollerinin,

14'üncü yüzyıl ve öncesi için, başta Yemen olmak üzere birçok Islam toplumunun genel görünüşü açı­

sındanfikir verici nitelikteolduğusöylenebilir.

ArapAtı, dünya at ırkıarı arasında, şeceresi en iyi bilinen ve genetik olarak en iyi korunmuş at ırk­ larının başındagelir (Arpacık, 1996).Bu tarihsel

ba-şarının sırrıise zootekni bilimi için oldukça önemlio

l-malıdır. MelikMücahid'in eserindesergilemişolduğu

Arap Atı taassubu ve at sevgisinin içerisinde Arap

atınayönelen özel ilgi,sözü edilen tarihselbaşarının

sırrını açıklarniteliktebulgular olarakkabul edilebilir.

Sonuç olarak;MelikMücahid'inat sevgisive at sembolünüelealışındakiyönteminin,atırkıarı nın

ko-runması için belirlenecek stratejiler için ömek teşkil

edecek orijinallikteolduğuileri sürülebilir.

Kaynaklar

Arpacık, R.(1996). "Atyetiştiriciliğift

•2nciBaskı ,Şahin

Mat-baası ,Ankara.

Deer,J.(1954). Istep Kültürü.AnkaraÜniversitesi Dilve Tarih

CoğrafyaFakültesiDergisi,12(Mart-Haziran), 160-16 1.

Dinçer, F. (1982). Türk Folklorunda Veteriner Hekimliğin

Yazı lıKaynaklan.ii.MilletlerarasıTürk FolklorKongresiBil·

dirileri,G.Ü.Basın-YayınYüksekOkuluBasımevi,Ankara.

Dönmez,O(2003).Şiirimizve At. Erişim:http://www.sizinti.

com.tr/konu.sizinti?SIN=5617421 578&k=45&2 112266090

Erişimtarihi:25Ekim2004

Kafesoğlu,

i.

(1989).''TürkMilliKültürü".Boğaziçi Yayınlan,

Istanbul

Levine, M.A. (1999).Botaiand the Origins ofHorse

Do-mestication. Joumal of Anthropological Archaeology, 18.

29-78.

Morris, D. (1991)"Insan-HayvanSözleşmesi"(Trans!. Meh·

met Hannanci). InkilapKitabevi.İstanbul,

Özen, A.

.P

999). "Milli kütüphanedeki Yazma

Bay-tamameler Uzerinde Tarihsel Incelemeler" (Doktora Tezi),

A,Ü.SağlıkBilimleri Enstitüsü, Ankara.

Yasar, A., Dinçer, F. (1999). "Osmanlı Döneminde Atlı

Sporlar," in: Osmanlı'daSpor Sempozyumu, 26-27 Mayıs

1999,Konya.21-36.

Wildt, K. C. (1980). Daten Zur Sportgeschichte TeH 4:

Asien, Afrika, Austrelien und Neu-Seeland bis 1900,

Referanslar

Benzer Belgeler

2000 ile 1000 yılları arasında, ne batıdaki Miken kültürü içerisine ne de doğudaki Hitit kültür içerisine dâhil olan topluluklar vardı (Res. Bunlar muhtemelen

Bu bağlamda da Köroğlu Destanı’nın Orta Asya versiyonlarında yeteri kadar mitolojik unsurlar olduğunu ve Bulgaristan, İstanbul, bazı Anadolu ve Gagauz

Ktsa ve uzun sOreli hasta gruplan arasuida depresyon (bunlann yOksekligi depresyonun ~iddetini gostermektedir) baktmtndan onemli lark bulunmadt.. Hemodiyaliz

Barbar kavimler, Roma’ya saldırmışlarken, barışı tesis edip Roma için önemli bir dönemi de başlatmıştır.. Çünkü Roma en büyük yayılmasını bu

Böylece daha önemli bir kitleye ulaşılıyor ve sosyal medyayı rahatlama alanı olarak görenlerin tercih ettiği haber diline dönüşüyor..

Dönemin sonlarına doğru heykeltıraşlar ustalaşmış, Mısır etkisinden kurtularak, insan mimiklerinin ve vücut kıvrımlarının en ince ayrıntısını birebir yansıtan

olanaksızlaşır. İhtiyacın artmasına koşut olarak Yeni Firavunluk döneminde okuryazarlık gerektiren işleri görecek insanların yetiştirilmesi için başkent Teb’de

sağlayabilmek için mevcut hizmet sunumunun tüm unsurları ile ilgili ayrıntılı bilgiye gerek vardır. Yerel ve ulusal risk faktörleri iyi anlaşılmalı, hizmet sunucuları