• Sonuç bulunamadı

2.6. Konu ile İlgili Araştırmalar

2.6.1. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar

Erduran’ın (1999) araştırmasında okul öncesi eğitimde okumaya yazmaya hazırlık programları ile bilişsel yetenek özelliklerinin, okuma sürecine etkisi incelenmiştir. İstanbul ilinde 62 birinci sınıf öğrencisiyle yürütülen çalışmada, kontrol ve deney grubu oluşturulmuştur. Gruplar yaş, cinsiyet, aile bütünlüğü, kardeş sayısı, anne baba eğitimi, sosyo ekonomik durum ve okul öncesi eğitim alıp almama durumuna göre belirlenmiştir. Çocuklara “WİSC-R Zekâ Testi” uygulanmıştır. Ayrıca, öğretmenler “Öğrenci Bilgi Formu”nu kullanarak çocukların okuma yazma davranışlarını; ailelerse “Kişisel Bilgi Formu” kullanarak çocukların okuma yazma davranışlarını değerlendirmişlerdir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, çocukların devam ettikleri anaokullarında yürütülen okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının, çocuğun okuma davranışını doğrudan olumlu yönde etkilediği saptanmıştır.

Aktan Kerem (2001), tarafından yapılan çalışmada, öncelikle okul öncesi eğitim öğretmenlerinin çocukların okuma gelişimini desteklemek için neler yaptıklarına ilişkin durum saptaması yapılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara dayanarak, mevcut okul öncesi eğitim programını zenginleştirecek bir okuma yazmaya hazırlık programı hazırlanmıştır. Okumaya hazırlık programının, okul öncesi dönem çocuklarının okuma gelişimi üzerindeki etkisinin incelediği çalışma; İstanbul ilinde deney ve kontrol grubuna alınan toplam 26 çocukla yürütülmüştür. Araştırmacı okumaya hazırlık programının etkisini ölçmek amacıyla beş farklı testi ön test ve son test olarak uygulamıştır. Araştırmadan elde edilen verilere göre, “Okumaya Hazırlık Programının” çocukların okuma gelişimlerini desteklediği ortaya konmuştur.

Üstün ve Akman (2003), “6 Yaş Çocuklarının Okuma Yazma Becerilerinin ve Okuma Yazma Materyalleri Açısından Çevrelerinin Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmalarında toplam 65 anaokulunu araştırma kapsamına almışlardır. Bu okullardaki sınıfların %75,3’ünde kitap köşesi bulunduğu, kitap çeşitlerinden alfabe kitaplarının hiçbir sınıfta kullanılmadığı ve sınıflarda bulunan kitap sayısının 20-30 kitapla sınırlı olduğu ortaya konmuştur. Sınıflarda öykü okuma ve öykü oluşturma etkinliklerine yer verilse de, harflerle ilgili oyunlara hiç yer verilmediği belirtilmiştir. Bu çalışmada,

çocukların kitaba gösterdiği ilgi değerlendirildiğinde, üst sosyokültürel bölgedeki okullara devam eden çocukların %8,7’sinin, orta sosyokültürel bölgedeki okullara devam eden çocukların %34,8’inin ve alt sosyokültürel bölgedeki okullara devam eden çocukların %56,5’inin eğitimci yönlendirmesiyle kitaba ilgi gösterdikleri bulunmuştur.

Sevinç ve Bayhan (2006), çoklu zekâ kuramına göre bir okuma yazmaya hazırlık programı hazırlayarak, programın 6 yaş grubundaki çocukların hazırbulunuşluk düzeyleri üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Deney ve kontrol grubuna alınan toplam 30 çocukla yürütülen çalışmadan elde edilen verilere göre, uygulanan programın deney grubundaki çocukların hazırbulunuşluk düzeyleri üzerinde etkili olduğu sonucu ortaya konmuştur.

Deretarla Gül ve Bal (2006) yaptıkları çalışmada, anasınıflarında bulunan okuma yazma materyallerinin nitelik-niceliğini ve çocukların serbest zaman etkinliklerinde gözlenerek yaptıkları etkinliklerle okuma yazma ilişkisini, öğretmenlerin bakış açısı doğrultusunda incelemişlerdir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, okuryazarlığın yaşam boyu devam eden bir süreç olduğunu düşünen “Erken Okuryazarlık” bakış açısına sahip öğretmenlerin “Okumaya Hazırbulunuşluk” bakış açısına sahip öğretmenlere göre, hem niteliksel hem de niceliksel olarak daha uygun sınıf materyalleri seçtiklerini göstermektedir. Erken Okuryazarlık bakış açısına sahip öğretmenler, okuma yazma öğrenme sürecinde sınıf çevresinin etkili olduğunu düşünmektedirler.

Çelenk (2008), araştırmasında ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin ilk okuma yazma öğretimine yönelik deneyim ve birikimlerini değerlendirmek amacıyla, Bolu ilinde 103 çocukla bir çalışma yürütmüştür. Araştırmada, çocukların ilk okuma ve yazmaya yönelik isteklilik düzeyine ilişkin sorular sorularak, cümle okuma, metin okuma, çizgi çizme ve harf yazma testleri uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, çocukların okul öncesi eğitim sürecinden ilkokula çok önemli deneyim ve birikimlerle geldikleri ve okul öncesi eğitimin, çocukların resmi okuma yazmaya hazırlık düzeylerinde önemli bir etki gücüne sahip olduğu saptanmıştır.

Bay (2008) anasınıfı öğretmenlerinin okuma yazmaya hazırlık çalışmalarındaki yeterlilik algılarını belirlemeyi amaçlamıştır. Bu doğrultuda, 400 okul öncesi öğretmeni ile “Okuma Yazmaya Hazırlık Çalışmalarında Öğretmen Yeterlilik Algılarını Belirleme Ölçeği”nin geçerlilik ve güvenirlilik çalışmasını yapmıştır. Ölçeğin geçerli ve güvenilir olduğu sonucuna ulaşıldıktan sonra, 173 okul öncesi öğretmeni ile “Okuma Yazmaya Hazırlık Çalışmalarında Öğretmen Yeterlilik Algılarını Belirleme Ölçeği” kullanılarak mevcut durum tespit çalışması yürütülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, öğretmenlerin okuma yazmaya hazırlık çalışmalarına ilişkin yeterlilik algılarının yüksek olduğu ve yeterlik algısında öğretmenin yaşının, mesleki kıdeminin ve mezun olduğu okul türünün anlamlı bir farklılık yaratmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Pehlivan (2008) tarafından Adana ilinde yapılan araştırmada, okul öncesi eğitim alan ve almayan ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin, ilk okuma yazmaya geçiş süreci öğretmen ve öğrenci görüşleri doğrultusunda nitel yöntemle değerlendirilmiştir. Bu çalışma, farklı sosyo ekonomik düzeydeki 6 ilköğretim okulunda, 60 birinci sınıf öğrencisi ve 15 öğretmenle 2005-2006 eğitim-öğretim yılında yürütülmüştür. Okul öncesi eğitim almış olmanın, ilk okuma yazmaya geçiş sürecini etkileme düzeyini betimleyen sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formları, veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, okul öncesi eğitim almayanlara göre okula daha donanımlı geldiği saptanmıştır.

Yazıcı (2010) tarafından yapılan araştırmada “61-72 Aylık Çocuklar İçin Okuma Yazma Becerileri Araştırma Testi’nin geçerlik ve güvenirlik çalışması yürütülmüştür. Ankara ilinde yapılan çalışmanın örneklemini 467 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, “61-72 Aylık Çocuklar İçin Okuma Yazma Becerileri Araştırma Testi’nin geçerli ve güvenilir olduğu kabul edilmiştir.

Altıparmak (2010), Ankara’da yaşayan 677 ebeveyne ulaşarak, ebeveynlerin erken okuryazarlığa ilişkin görüşleri ve ev ortamında gerçekleştirilen okuryazarlık etkinliklerini gerçekleştirme düzeyleri üzerine bir çalışma yürütmüştür. Çalışma sonunda, ailelerin büyük bir çoğunluğunun evde yapılan erken okuryazarlığı destekleyici etkinliklerin çocukları için önemli olduklarını, ailelerin evde daha çok okullarda yapılan etkinliklere benzer etkinlikler yapmanın önemli olduğunu

düşündükleri bulunmuştur. Bununla birlikte ailelerin okuryazarlığı destekleyici etkinlikler için farklı süreler ayırdıkları; erken okuryazarlığı destekleyici ev uygulamaları ile ailelerin eğitim ve aylık gelirleri arasında yüksek düzeyde ilişkiler bulunduğu ortaya konmuştur.

Şimşek (2011), tarafından yapılan çalışmada, okuma yazmaya hazırlık programının, 60-72 aylık çocukların yazı farkındalığı ve yazmaya hazırlık becerileri üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda hazırlanan “Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların Yazmaya Hazırlık Becerilerini Değerlendirme Kontrol Listesi”nin ve “Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların Yazı Farkındalığını Değerlendirme Kontrol Listesi”nin geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. Geçerlik ve güvenirlik çalışmasının ardından, deney ve kontrol grubu oluşturulan toplam 30 çocukla, okuma yazmaya hazırlık programının etkileri araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, kontrol listesi puanlarının deney grubundaki çocuklar lehine yüksek olduğu görülmüştür.

Bayraktar (2013) yürüttüğü çalışmada, anasınıfına devam eden 58 çocukla deneysel bir çalışma yürütmüştür. Deney grubunda yer alan çocuklara yönelik olarak Okuma Yazmaya Hazırlık Eğitim Programı uygulanmış ve bu programın çocukların yazı farkındalığı, sözcük farkındalığı, ses farkındalığı ve okuma-yazma becerilerine olan etkileri araştırılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere göre, Okuma Yazmaya Hazırlık Eğitim Programının çocukların yazı farkındalığı, sözcük farkındalığı, ses farkındalığı ve okuma-yazma becerilerini olumlu yönde etkilediği görülmüştür.