• Sonuç bulunamadı

2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar

yöneticilerinin dönüşümsel liderlik stilini, işlemci liderliğe göre daha fazla gerçekleştirdiği görülmüştür. Liderlik stillerinin etkileri incelendiğinde en fazla gerçekleşen etki, etkililik ve doyum olduğu görülmüştür. Dönüşümcü liderlik ile ekstra çaba, doyum, etkililik, koşullu ödül ile ekstra çaba ve etkililik arasında yüksek düzeyde olumlu bir ilişki olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin görüşlerinin cinsiyete bağlı olarak farklılık gösterdiği ulaşılmıştır.

Aksoy ve Işık (2008), tarafından yapılan çalışmada ilköğretim okulu yöneticilerinin öğretimsel liderlik rollerini hangi düzeyde gerçekleştirdiklerini öğretmen görüşleri açısından belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaçla, okul amaçlarının belirlenmesi ve paylaşılması; eğitim programı ve öğretim sürecinin yönetimi; öğretim süreci ve öğrencilerin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi; öğretmenlerin desteklenmesi ve geliştirilmesi; düzenli öğretme-öğrenme çevresi ve ikliminin oluşturulması şeklinde okul yöneticisinin rolleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda ilköğretim okul yöneticilerinin öğretimsel rolleri kapsamında okulun genel amaçlarını öğretmen ve öğrencilere açıklamayı en üst düzeyde gerçekleştirdiği sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte derslerin zamanında başlatılması, üstün başarı gösteren öğrencileri ödüllendirme ve öğrenci başarısını arttırmak için aile ve çevrenin okula desteğinin sağlanması rollerini her zaman gerçekleştirdiği ve öğretmenlerin desteklenesi ve geliştirilmesi rolünü çoğunlukla yerine getirdiği görülmektedir. İlköğretim okulu yöneticilerinin öğretimsel liderlik rollerini gerçekleştirme düzeylerinin düşük çıkmadığı, eğitim programı ve öğretim sürecinin yönetimi ile öğretim süreci ve öğrencilerin değerlendirilmesi boyutlarındaki öğretimsel liderlik rollerini gerçekleştirme düzeylerinin kıdeme ve branşa göre farklılık gösterdiği, öğretimsel liderliğin tüm boyutlarında hizmet içi eğitime katılanlarla ile katılmayanlar arasında anlamlı farkların bulunduğu belirlenmiştir. Okul büyüklüğü ile öğretimsel liderlik davranışları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Tahaoğlu ve Gedikoğlu (2009) ilköğretim okulu müdürlerinin liderlik rollerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmalarında, müdürlerin vizyoner, öğretimsel, kültürel ve dönüşümsel liderlik rolleri öğretmenlerin görüşlerine dayalı olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada, öğretmenlerin algılarına göre okul müdürlerinin en fazla vizyoner liderlik rollerini, en az da kültürel liderlik rollerini yerine getirdikleri ortaya çıkmıştır ve öğretmenler okul müdürlerinin liderlik rollerini yerine getirmesi konusunda genellikle “kararsız” olduklarını belirtmişlerdir.

Şişman (2014) tarafından yapılan araştırmada öğretmen algılarına göre ilköğretim okul müdürlerinin okul amaçlarının belirlenmesi ve paylaşılması, eğitim programı ve öğretim sürecinin yönetimi, öğretim süreci ve öğrencilerin değerlendirilmesi, öğretmenlerin desteklenmesi ve geliştirilmesi ve düzenli öğretme ve öğrenme çevresinin ve ikliminin oluşturulması boyutlarında yaptıkları davranışları belirlemek ve bu davranışları ne ölçüde gerçekleştirdiklerini ortaya koymak amaçlanmıştır.

Araştırmanın sonuçlarına göre ilköğretim okul müdürlerinin öğretmenlerin desteklenmesi ve geliştirilmesi boyutundaki davranışları “ara sıra” , diğer boyutlardaki davranışları “çoğunlukla” yerine getirdiği görülmüştür. İlköğretim okulları, akademik başarı düzeyleri açısından yüksek başarılı ve düşük başarılı olarak gruplandırılmıştır.

Okul müdürlerinin öğretim liderliği davranışlarına ilişkin öğretmen algılarının okul amaçlarının belirlenmesi ve paylaşılması boyutunda yer alan öğretim liderliği davranışları ile başarılı ve düşük başarılı okulları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Eğitim programı ve öğretim sürecinin yönetimi, öğretim süreci ve öğrencilerin değerlendirilmesi, öğretmenlerin desteklenmesi ve geliştirilmesi ve düzenli öğretme-öğrenme çevresi ve iklimi oluşturulması boyutlarında öğretmen algılarına göre başarılı ve düşük başarılı okullar arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür.

2.1.2. Okul Özerkliği ilgili Çalışmalar

Zencirci (2003) yaptığı yüksek lisans tezinde, ilköğretim okulu yöneticilerinin, sınıf öğretmenleri ve branş öğretmenlerinin ilköğretim okullarındaki yönetimin katılım, özgürlük ve özerklik boyutlarında demokratiklik düzeyini belirlemeye çalışmıştır.

Balıkesir il merkezinde görev yapan ilköğretim okul yöneticileri ile öğretmenlerinden aldığı verilere dayalı olarak yönetici, branş ve sınıf öğretmenlerinin görüşleri yönetimin daha az demokratik olduğu yönündedir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin katılım, özgürlük ve özerklik ile ilgili görüşleri arasında farklılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bayat (2007) yaptığı doktora tezinde yabancı dil olarak İngilizce öğrenenlerde özerklik algısı, okuduğunu anlama başarısı ve sınıf içi davranışlar arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre İngilizce öğrenen öğrencilerin özerklik algıları genel anlamda yükselir ve özerklik algısı ile okuduğunu anlama başarısı arasında anlamlı bir ilişki vardır. Özerklik algısı yükseldikçe okuduğunu anlama başarısı artmaktadır. Özerklik algısı ile sınıf içi davranışlar arasında anlamlı ilişki

bulunmuştur. Özerklik algısı yüksek olan öğrenciler özerklik algısı düşük olan öğrencilere göre daha olumlu davranışlar sergilemektedir.

Öztürk (2011) yaptığı çalışmasında öğretmen özerkliği kavramının kapsamını, boyutlarını ve bu kavramın ifade ettiği olgunun eğitim ve öğretimdeki işlevleri kuramsal düzeyde incelemiştir. Öğretmen özerkliği öğretmenlerin mesleki faaliyetlerini planlama, uygulama ve bunlarla ilgili kararları almada sahip olduğu yetki ve özgürlük alanı olarak ifade edilmiştir. Özerkliğin sadece eğitim ve öğretimle ilgili hususları değil, genel olarak çalışma ortamı ve okul yönetimiyle ilgili konuları da kapsadığı belirtilmiştir. Öğretmen özerkliği öğretmenlerin eğitim ve öğretim faaliyetlerinde ve genel olarak eğitim sistemindeki rollerinin geliştirilmesinde dikkate alınması gereken en önemli olgulardan biri olduğu sonucuna varılmıştır.

Güvenç (2011) tarafından yapılan araştırmada sınıf öğretmenlerinin özerklik destekleriyle mesleki özyeterlik algılarının belirlenmesi ve özerklik destekleri ile özyeterlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonucunda sınıf öğretmenlerinin özerklik algılarının genel olarak olumlu olduğu ancak öğrenci katılımını sağlama boyutunda bu algıların biraz daha düşük olduğu belirlenmiştir. Çalışmada öğretmenlerin öğrencilerin özerkliklerini desteklediği ancak öğrencilere yeterli karar verme fırsatı tanımadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen özerklik desteği ile mesleki özerklik algısı arasında ilişki olduğu ortaya koyulmaktadır.

Öğretmenlerin mesleki özyeterlik algılarının daha düşük olduğunun belirlendiği katılım boyutu ile özerklik desteği ilişkisinin diğer boyutlara göre daha yüksek olduğu görülmektedir.

Arslan Şakar (2013), yaptığı yüksek lisans tezinde Türkiye’de ortaokul ve liselerde çalışan İngilizce öğretmenlerinin öğretmen özerkliğine dair algılarını ve merkezi sınavların öğretmenlerin özerklik algısına olan etkilerini araştırmıştır. Çalışma ile liselerde görev yapan İngilizce öğretmenlerinin ortaokulda çalışan İngilizce öğretmenlerinden daha yüksek özerklik algısına sahip olduğunu ve merkezi sınavların ortaokulda görev yapan İngilizce öğretmenlerinin üzerinde daha fazla etkisinin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Yaş ve öğretmenlik deneyimi gibi faktörlerin öğretmenlerin özerklik algıları üzerinde anlamlı bir farklılık oluşturduğu ancak öğretmenlerin cinsiyeti ile öğretmenlerin özerklik algıları arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı saptanmıştır.

Karabacak (2014) yüksek lisans tezinde, Ankara ili merkez ilçesindeki genel liselerde görev yapan öğretmenlerin özerklik algılarının ile özyeterlik algıları arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırmada öğretmenlerin öğretimsel özerkliği ve yönetsel özerkliği tamamen benimsediği ve büyük ölçüde uygulanabilir bulduğu mali özerkliği büyük ölçüde benimsediği ve orta derecede uygulanabilir bulduğu sonucuna varılmıştır.

Öğretmenler kişisel ve mesleki gelişime yönelik özerkliği büyük ölçüde benimsemekte, uygulanabilir bulmakta ve en çok öğretimsel özerkliği benimsemekte ve uygulanabilir bulmaktadır. Diğer taraftan öğretmenlerin en az benimsedikleri ve uygulanabilir buldukları özerklik boyutu mali özerkliktir. Ayrıca öğretimsel özerklik, yönetsel özerklik ve mali özerklik düzeyleri arttıkça öğretim stratejilerine yönelik özerklik düzeyleri de artmaktadır.