• Sonuç bulunamadı

2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.2. Yurtdışında Yapılan Çalışmalar

2.2.1. Eğitim ve Okul Liderliği İle İlgili Çalışmalar

Karabacak (2014) yüksek lisans tezinde, Ankara ili merkez ilçesindeki genel liselerde görev yapan öğretmenlerin özerklik algılarının ile özyeterlik algıları arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırmada öğretmenlerin öğretimsel özerkliği ve yönetsel özerkliği tamamen benimsediği ve büyük ölçüde uygulanabilir bulduğu mali özerkliği büyük ölçüde benimsediği ve orta derecede uygulanabilir bulduğu sonucuna varılmıştır.

Öğretmenler kişisel ve mesleki gelişime yönelik özerkliği büyük ölçüde benimsemekte, uygulanabilir bulmakta ve en çok öğretimsel özerkliği benimsemekte ve uygulanabilir bulmaktadır. Diğer taraftan öğretmenlerin en az benimsedikleri ve uygulanabilir buldukları özerklik boyutu mali özerkliktir. Ayrıca öğretimsel özerklik, yönetsel özerklik ve mali özerklik düzeyleri arttıkça öğretim stratejilerine yönelik özerklik düzeyleri de artmaktadır.

Marzano, Waters ve McNulty (2005) tarafından yapılan çalışmada okul yöneticilerinin gösterdikleri liderlik davranışı ile öğrenci başarısı arasındaki ilişki incelenmiştir.

Çalışmanın sonucunda, okul yöneticisinin sergilediği liderlik davranışlarının öğrenci başarısı üzerine etkisi olduğuna ulaşılmıştır. Çalışma da ayrıca öğrenci başarısına etki eden 21 öğretimsel liderlik davranışı belirlenmiş ve bu davranışların tanımları özetlenmiştir. Belirlenen 21 öğretimsel liderlik davranışı ile yüksek öğrenci başarısı arasında anlamlı pozitif bir ilişki saptanmıştır. Bu belirlenen 21 liderlik davranışı okul yöneticilerin yerine getirmekle yükümlü olduğu davranışlarım tamamı değildir ancak yerine getirildiğinde öğrenci başarısı üzerinde olumlu etkiye sahip olan liderlik davranışlarıdır. Okul yöneticilerinin sergiledikleri okuldaki durumların farkında olma, okul-çevre ilişkileri oluşturma, izleme ve değerlendirme, disiplin, durumsallık davranışları ile öğrenci başarısı arasında orta düzeyde anlamlı ilişki olduğu sonucuna varılmıştır.

Robinson, Lloyd ve Rowe (2008) tarafından yapılan meta analizi çalışmasında farklı liderlik türleri ile öğrencilerin akademik ve akademik olmayan çıktıları arasındaki ilişki incelenmiştir. Yapılan ilk meta analizinde dönüşümsel ve öğretimsel liderliğin öğrenci çıktıları üzerindeki etkisi araştırılmış ve eğitimle yakından ilgilenen ve vizyon ortaya koyan öğretimsel liderliğin öğrenci çıktıları üzerinde daha fazla etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Okul liderinin öğretme ve öğrenmeye yakın olmasının öğrenci çıktıları üzerinde olumlu etki yarattığına ulaşılmıştır.

Isoye (2011), çalışmasında liderlik kapasitesi ile öğrenci başarısı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Çalışmada liderlik kapasitesi olarak; (a) geniş liderlik katılımı, (b) program tutarlılığını sağlayacak vizyon paylaşımı, (c) karar alma ve uygulamalarda araştırmaya dayanan bilgilerin kullanılması, (d) katılımcı, işbirlikçi ve ortak sorumluluğun yansıtıldığı davranışlar ve roller, (e) yeniliğe öncülük eden yansıtıcı uygulamaların devamlılığı ve (f) öğrenci başarılarının sürekli olarak geliştirilmesi tanımlanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre okulun demografk özellikleri ile öğrenci başarısı arasında anlalı pozitif bir ilişki olduğu ancak okul yöneticilerinin liderlik kapasitesiteleri ile öğrenclerin okuma ve matematik başarıları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı sonucuna varılmıştır. Araştırma ile aynı zamanda liderliğin öğrenci başarısı üzerine doğrudan bir etkisinin olmayabileceği sonucuna varılmıştır.

Schindler (2012), okul yöneticisinin algılanan öğretimsel liderlik davranışları ile öğrenci başarıları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. 75 okulu temsilen 124 okul

yöneticisi ile 410 öğretmen, yöneticinin öğretimsel liderlik davranışları ile öğrenci başarısı arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla geliştirilen Okul Liderlik Davranışları Araştırmasına (School Leadership Behaviors Survey) katılmıştır. Yönetici ve öğretmen algılarına göre yapılan değerlendirme sonuçlarına göre yönetici ve öğretmen algılarının birbirleri ile uyumlu olduğu gözlenmiştir. Çalışmada yönetici ve öğretmen algılarına göre yöneticilerin sergiledikleri esneklik, girdi, sosyal yardım, fikirleri-inançları ve düzenleri gibi öğretimsel liderlik davranışları ile öğrenci başarısı arasında pozitif bir ilişki olduğu ancak disiplin ile öğrenci başarıları arasında olumsuz bir ilişki olduğu belirlenmiştir.

Hallinger ve Lee (2012) tarafından yapılan çalışmada dünya genelindeki başarılı Uluslararası Diploma (International Baccalaureate-IB) okullarındaki okul liderlik uygulamalarını betimlemek ve bu uygulamaların sonuçlarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Nitel ve nicel araştırma deseninin kullanıldığı çalışmada okul liderliğinin IB programlarına geçiş yapma başarısına anlamlı katkı sağladığı görülmüştür. Okul liderliğinin uluslararası diploma okullarında yaygın olarak görülen bir durum olduğu ve bu okul liderliğinin öğrencilerin programlar arasında geçiş yapmasına katkı sağladığı ve okul liderliği ile başarılı program geçişleri arasında olumlu bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma aynı zamanda Uluslararası Diploma okullarında, öğretimin geliştirilmesi, öğretmenlerin farklı programlarda öğretim yapması ve farklı programlardaki öğretmenler arasında işbirliği uygulamalarının okul liderleri tarafından sıklıkla uygulamaya konulan davranışlar olduğunu ve hem öğretimsel liderliğin hem de sorumluluğun okul içinde paylaşıldığını ortaya koymaktadır. Çalışma ile sorumluluk paylaşımı ve liderliğin yaygınlaştırılmasının okulların kalitesine katkı sağladığı sonucuna varılmıştır.

Klar ve Brewer (2013) yaptıkları çalışmada öğrenci öğrenmelerini desteklemek ve kapsamlı okul reformlarını kurumsallaştırmak için okul yöneticilerinin ortaya koyduğu liderlik örneklerini incelemeyi amaçlamıştır. Nitel bir desenleme yapılmış olan araştırmada veriler okul yöneticileri, öğretim elemanları ve diğer personelden ve velilerden elde edilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, çalışmaya katılan okul yöneticilerinin öğretim programlarının yönetimine dahil oldukları, öğretim personelinin seçimine karar verdiği, öğrenci gelişimlerini izlediği, bireysel öğretimin gelişimi için destek sağladığı ve okul hedeflerine ulaşmak için kaynak sağladığı görülmektedir.

Çalışma yöneticilerin liderlik özellikleri arasında kişisel özelliklerin ve deneyimlerinin

de önemli olduğunu vurgulamaktadır. Çalışma ayrıca liderlik için neyin ne olduğunu bilmenin yeterli olmadığını ancak uygun koşullarda nasıl uygulanması gerektiğini de bilmenin yöneticiyi başarılı bir lider yaptığını ortaya koymaktadır.

Pettiegrew (2013) çalışmasında etkili okullardaki öğretimsel liderlik davranışlarının betimlenmesi hedeflenmiş ve yönetici ve öğretmen algılarına göre öğretimsel liderlik davranışı ile öğrenci başarısı arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığı sorgulanmıştır. Çalışmada, okul yöneticileri ve öğretmenler, okul hedeflerinin belirlenmesini en önemli öğretimsel liderlik davranışı olarak belirtmiştir. Öğrencilerin sosyo-ekonomik geçmişleri ve yöneticinin okul hedeflerini belirlemesinin öğrenci başarısını açıklayan en önemli değişkenler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma ile yöneticilerin öğretimsel liderlik davranışları ile öğrenci başarıları arasında olumlu bir ilişki olduğu, özellikle okul hedeflerinin belirlenmesinin ve eğitim programlarının koordine edilmesinin yüksek öğrenci başarısı ile ilişkilendirildiği sonucuna ulaşılmıştır.

Ryan (2013), çalışmasında lisedeki okul yöneticilerinin kendi algılarına göre liderlik uygulamaları ile Hispanik ve Hispanik olmayan beyaz öğrencilerin başarıları arasındaki ilişkiyi tanımlamak amaçlanmıştır. Çalışma ile yöneticilerin liderlik uygulamalarını sıklıkla gerçekleştirdiği ve 300 toplam puan üzerinden 255 ve üzerinde bir ortalamaya sahip oldukları sonucuna varılmıştır. Öğrencilerin yeterlik sınavı sonuçları ile yöneticilerin kendi liderlik uygulamalarını puanlamaları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür. Okul ile ilgili değişkenlerin yöneticilerin liderlik uygulama puanlarını yordayan değişkenler olmadığı sonucuna varılmıştır.

Shatzer, Caldarella, Hallam ve Brown (2014) tarafından yapılan çalışmada dönüşümsel ve öğretimsel liderlik kuramlarını karşılaştırarak hangisinin öğrenci başarısı üzerinde daha fazla etkili olduğunu araştırmak amaçlanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre okul ve yönetici özellikleri sabit tutulduğunda okul yöneticilerinin sergiledikleri liderlik stillerinin öğrenci başarısı üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Öğretimsel liderliğin dönüşümsel liderliğe göre öğrenci başarılarını daha fazla açıklayan değişken olduğu sonucuna varılmıştır. Öğretimsel liderlik davranışları içerisinde okul hedeflerinin paylaşılması ve öğrenmeye teşvik etme davranışları ile başarı arasında daha güçlü bir ilişki olduğu; dönüşümcü liderlik davranışlarında ise Laissez-faire (serbest bırakmak) liderliği ile öğrenci başarısı arasında güçlü bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Liderlik stilleri, okulun özellikleri

ve yönetici özellikleri dahil edilerek yapılan analiz sonuçlarına göre öğrenci başarısını açıklayan en önemli değişkenin okulun sosyo-ekonomik düzeyi olduğu belirlenmiştir.