• Sonuç bulunamadı

Yuan Hanedanlığı Döneminde İslamiyet

Belgede rünriyn cuuırruniynri (sayfa 49-54)

2. BÖLÜM

2.2. Yuan Hanedanlığı Döneminde İslamiyet

41

Yaklaşık yüz yıl süren Yuan Hanedanlığı’nın Çinliler tarafından hatırlanmak istenen dönemlerden biri olduğunu söyleyemeyiz. Ancak başta Müslümanlar olmak üzere birçok yabancı milletin Yuan döneminden memnun olduğu söylenilebilir. Bu bölümü Wolfram Eberhard’ın “Çin Tarihi” adlı eserinde Moğol Hanedanlığı hakkında yapmış olduğu değerlendirme ile noktalayalım:

“Çin müverrihleri Moğol devri hakkında, tam manasıyla menfi bir hüküm veriyor ve bu mevzuya mümkün olduğu kadar az temas ediyorlar. Bunda, hakikat olan şey, Moğol hükümdarlarının tecrübe ettikleri gibi, milli Moğol kültürüyle Çin kültürünün birleşmelerinin iyi bir netice vermesi ve uzun zaman devam etmemesidir.

Fakat Moğol devrinin Çin’de silinmeyecek izler bıraktığı ve onsuz Çin’in başka bir şekilde gelişmiş olacağı da inkâr edilemez.”68

42

olmuşlardır. Doğal olarak din olgusu Moğolların yönetiminde en önemli başlıklardan biri olmuştur. Bundan dolayı tarih boyunca Şamanizm başta olmak üzere Budizm, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet gibi dinlere mensup olan halkların yönetiminde hoşgörü politikası ön plana çıkmıştır. Öyle ki fethettikleri bölgelerde askeri ve siyasi bir baskı olsa da birkaç istisnai durum hariç dini bir dayatmada bulunulmamıştır.70

Yukarıda anlatılan dini hoşgörü Moğolların Çin’de hüküm sürdükleri sürece devam etmiştir. Böylelikle Çin sınırları içerisinde bulunan tüm dinlere eşit mesafede olmaya özen gösterilmiştir. Hatta bu dönemde camiler ya restore edilmiş ya da bulundukları yere yeniden inşa edilmiştir. Aynı şekilde Budist ve Daoist tapınaklar için araziler tahsis edilmiş ve gelirlerinden vergi alınmamıştır.71

Yuan Hanedanlığı döneminde Çin’e gelen Müslümanlar ile Tang ve Song Hanedanlığı’nda Çin’e gelen Müslümanlar arasında fark vardır. Bu fark; Müslümanların Çin’e geliş amaçları üzerinedir. Tang ve Song Hanedanlığı döneminde Çin’e gelen Müslümanlar genellikle ticaret için veya dönemin yönetimine destek için gelip Çin’e yerleşen Müslümanlardır. Ancak Yuan Hanedanlığı’nda Çin’e gelen Müslümanlar ticaret için gelenler ile birlikte Moğol yönetiminin Orta Asya’dan getirdiği yardımcı milletler olarak nitelendiği gruplar arasındaki Müslümanlardır. Bu farklı dönemlerde Çin’e gelen Müslümanların ortak bir noktası ise ticarettir. Hem Tang-Song Hanedanlıkları hem de Yuan Hanedanlığı ticarete oldukça önem vermiştir. Özellikle

70 Kemal Ramazan Haykıran, Moğollar Zamanında Yakın Doğu, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2016, s.30.

71 Wolfram Eberhard, a.g.e., s.263.

43

Yuan döneminde Çin’in ticaret hacmi oldukça artmıştır. Çünkü İpek Yolu güzergâhı ve çevresinin kontrolü Moğol İmparatorluğu’nda olduğundan güvenli bir ticaret ağı oluşmuştur. Bu ise Çin’i ticari cazibe merkezi haline getirmiştir.

Yuan Hanedanlığı öncesi Müslümanlar genellikle Çin’in belli başlı ticari şehirlerinde yaşıyorlar ve hayatlarına ticaret yaparak devam ediyorlardı. Bundan dolayı belli şehirlerde belli gruplar şeklinde yaşmaktaydılar. Ancak Yuan Hanedanlığı sonrası hızla artan Müslüman sayısı ile birlikte, Müslümanlar Çin’in köylerine kadar yayılmış ve artık sadece ticaret değil, tarım ve hayvancılık da yapmışlardır.72 Çin’de İslamiyet hakkında yazılmış eserler, belli yerlerde belli sayıda bulunan Müslümanların Çin’in dört bir yanına yayılmasını “büyük yayılış, küçük birliktelikler” ile özetlemişlerdir.73 Diğer bir deyişle; İslamiyet’in Çin’de tam anlamıyla güç kazanması birçok yönden acımasız olan, ancak dini hoşgörü açısından farklı bir tutum sergileyen Moğol döneminde olmuştur.7475

72 Mi Shoujiang, You Jia, İslam in China, China İntercontinental Press, Beijing, 2004, s.21.

73 Qin Huibin, a.g.e., s.23.

74 Melanie Jones‐Leaning Douglas Pratt, “Islam in China: From Silk Road to Separatism”, The Muslim World, Vol.102, Issue 2, 2012, s. 308.

75 Ortaçağ’ın en büyük seyyahlarından biri olan İbn Batttuta birçok coğrafyayı ziyaret ederek çok detaylı bir anlatım ile bizlere eşsiz bir eser bırakmıştır. Bu eserin çalışmamız açısından önemi ise Yuan Hanedanlığı dönemi Çin’i ziyaret etmiş olması ve Çin’de yaşayan Müslümanlar hakkında bizlere anlattıklarıdır. İbn Battuta, Çin’in çok güvenli bir ülke olduğunu ve buraya gelen tüccarların üzerlerinde para ile her yere gidebileceğini vurgulamıştır. Aynı zamanda Çin’de yaşayan Müslümanların iyi

44

Yuan döneminde Müslümanlar; ticaret, tarım, hayvancılık, dokumacılık ve nakış, zanaatkârlık, şeker yapımı vb. farklı çalışma alanlarında çalışarak ekonomik gelirlerini temin etmişlerdir. Müslümanların Çince öğrenmesi önceki dönemlere göre daha dinamik, daha geniş ve daha esnek hale gelmiştir. Moğol döneminde ortaya çıkan kozmopolit atmosfer, hem Çinlilerin hem de Çin’de yaşayan Müslümanların ufuklarını genişletmiştir. 76 Diğer bir deyişle; İslam dünyası Çin, Çin de İslam dünyası hakkında daha fazla bilgi sahibi olmuştur. Eğitim alanında ise; Çin geleneksel kültürüne ve öğretilerine meraklı Müslümanlar Çin tarihi, felsefe ve edebiyat alanlarında kendilerini yetiştirmişlerdir. Böylelikle; birçok Müslüman edebiyat, müzik, sanat vb. kültürel alanlarda kendini yetiştirmiştir ve dolayısıyla Müslümanlar Yuan döneminde yönetimde önemli görevlere getirilmişlerdir.7778

koordine olduğunu zekât müessesi ile birbirlerine olan yardımı maddi ve manevi sürdüklerinden bahsetmiştir. Çin’de kendi içlerinde İslami usul ve esaslara göre karar verdiklerini hatta şeyhülislam ve kadılarının bulunduklarını belirtmiştir. (Bkz. Ebu Abdullah Muhammed İbn Battuta Tanci, İbn Battuta Seyahatnamesi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2015, ss. 616-619.)

76 Hyunhee Park, a.g.e., s.123.

77 Moğolların Yuan Hanedanlığı yönetiminde Huihuilere oldukça önemli görev vermelerinin sebebi; sadece askeri başarıları değil, bunun yanı sıra nüfus olarak oldukça az olan Moğolların Çin’in yönetiminde insan kaynağına ihtiyaç duymasından kaynaklıdır. Çünkü Çin’de yüzyıllarca yerleşik düzende yaşamış Moğollar ve diğer göçebe milletlerin aksine aksaksız bir şekilde işlemeye devam etmesi gereken bir devlet mekanizması mevcuttur.

78 Yuan Tarih Kayıtları’na göre; devlet memurluğu için yapılan sınavlarda kazanan her yüz kişiden on ikisi müslümandır. Bu sayısal veriler dahi Yuan Hanedanlığı’nda

45

Yuan döneminde Çin’de birçok cami inşa edilmiştir. Bunun yanı sıra Tang-Song dönemlerinde yapılan, ancak kullanılmayacak hale gelen camilerin bazılarını yeniden inşa ettirmiş; bazılarını ise bakım yaptırarak kullanılabilecek hale getirmiştir. Örneğin;

Guangzhou’da Tang döneminde inşa edilen Çin’in ilk camisi olarak bilinen Huaisheng Camisi Yuan döneminde yeniden inşa edilmiştir. Bu dönemde cami kelimesinin son iminde değişikliğe gidilerek “qingzhen tang (清真堂)” kelimesindeki “tang (堂)” imi yerine ibadethane, tapınak anlamlarına gelen “si (寺)” imi kullanılmaya başlanmıştır.79

Yukarıda sık sık bahsettiğimiz Yuan döneminde Çin’deki Müslüman nüfusunun hızlı bir şekilde artması yeni bir problem ortaya çıkarmıştır. Bu problem, Çin’e Tang ve Song dönemlerinde gelen Müslümanların büyük çoğunluğunun ya Arap ya da Persli Müslümanlar olmasından kaynaklıdır. Bunun yanı sıra Tang ve Song dönemlerinde Çin’de yaşayan Türk Müslümanlar da vardır. Ancak sayıları Arap ve Perslere göre oldukça azdır. Yuan döneminde ise özellikle Orta Asya’dan gelen Müslüman Türkler Çin’e yoğun bir şekilde giriş yapmışlardır.80 Yaşanan bu durumun neticesinde Müslümanların etnik kimliklerinden çok dini kimliklerini ön plana çıkaran bir kimlik oluşmuştur. Çin tarih kayıtlarında Yuan döneminde İslamiyet anlatılırken sık sık

Müslümanların ne denli önemli görevlere getirildiğini gösterir niteliktedir. (Bkz. Yang Huaizhong, “Ruxue Yu Yisilan Wenming Jiehe De Xiandai Yiyi”, Huizu Yanjiu, Di 3, 2012, s.5.)

79 Gao Zhanfu, Li Zhijian, a.g.e., s.195.

80 Marshall Broomhall, a.g.e., s.32.

46

“Huihuiler Çin’in her yerinde (回回遍天下)” ifadesi kullanılmıştır.81 Huihui kavaramı ilk defa Yuan döneminde tanımlanmış ve kullanılmıştır.

Belgede rünriyn cuuırruniynri (sayfa 49-54)