• Sonuç bulunamadı

Yozgat sertifikalı tohumluk kullanımı ve ilin tohumluk üretim potansiyeli

Günümüzde gübreleme, çapalama, sulama, ilaçlama gibi çok sayıdaki yetiştirme tekniklerinin kullanım amacı tohumda var olan genetik ve fizyolojik potansiyellerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Tüm bu uygulamalarda başarının üst sınırını tohumun

genetik potansiyeli belirlemektedir. Tohumda bulunan bu genetik bilgi, ona sağlanan çevre koşullarının etkisiyle verimli-verimsiz, kaliteli-kalitesiz, dayanıklı-dayanıksız gibi farklı sınıflar arasında yer alabilmesine neden olmaktadır. Bu değerli bilgi generasyondan generasyona tohum yada daha genel anlamı ile tohumluk aracılığıyla aktarılmaktadır. Generatif bir materyal olan tohum yanında vegatatif materyaller olan fide, fidan, yumru, çelik vb. dikim materyallerini de içeren tohumluk materyalleri sayesinde bu bilginin nesilden nesile aktarımı sağlanmaktadır. Bitki ıslahı çalışmaları ile genetik yapısı değiştirilen ve geliştirilen tohumluk materyalleri, yüksek verim ve kalite, hastalık ve zararlılara dayanıklılık, tüketici taleplerine yanıt verme gibi bir çok özellikleri ile büyük yararlar sağlamaktadırlar. Öyle ki üretici için en önemli kriterlerden birisi olan tane verimi açısından kaliteli tohumluk kullanımı ile ortalama % 20-30 arasında artış sağlandığı, hatta hibrid çeşitlerin kullanımı ile bu artısın konvansiyonel çeşitlere göre 3-5 kat arasında olduğu bilinmektedir.

Bitkisel üretimde kullanılan gübre, tarımsal ilaç ve hatta bazı sulama teknolojileri ile karşılaştırıldığı zaman tohumluğun son derece çevre dostu bir girdi olduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle hastalık ve zararlılara dirençli yeni bitki çeşitleri ve tohumluklar, kimyasal kullanımını azaltmak ve doğal dengeyi korumak suretiyle olumlu ve son derece önemli çevresel etkiler yapmaktadırlar.

Ülkemizin önümüzdeki yıllarda istikrarlı bir tarımsal kalkınma sağlayabilmesi için, temel bitkisel ürünlerde sağlayacağı verimlilik artısının en azından nüfus artısına paralel olması düşünülmektedir. Bu nedenle iç ve dış pazarlarda tüketici ve kullanıcı taleplerine cevap verebilecek kaliteli ve verimli, rekabet gücü yüksek ürünlerin yetiştirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Yetiştiricilerin seçecekleri tohumluğun kalitesi bu yanı ile de doğrudan ekonomik kalkınmanın ve toplumsal refahın gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

Ülkemiz de ise planlı ve sistemli tohumculuk faaliyetleri cumhuriyet ile birlikte başlamıştır. Ancak 1960’lı yıllara kadar bu alanda sağlanan gelişmeler bazı kendine döllenen bitki türlerinde çeşit geliştirme çabaları ve sınırlı tohumluk üretiminden öteye gidememiştir. 1963 yılında“ Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkındaki Kanun”un yürürlüğe girmesi ile ülkemiz tohumluğunda yeni bir dönem açılmıştır. Bu kanunla, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ilk kez görevler üstlenmiş ve tohumluk üretiminde etkin rol almıştır. Bitki ıslah ve çeşit geliştirme çalışmalarının

uzun bir geçmişi olmasına rağmen, çeşit tescili, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, satısı, dağıtımı, denetimi, ithali, ihracı ve tohumculukla ilgili bütün faaliyetler , 2006 yılında kabul edilen 5553 sayılı “Tohumculuk Yasası”na kadar, 1963 yılında yürürlüğe giren 308 sayılı “Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkında Kanun”

esasları ve bu yasaya istinaden çıkarılan yönetmelik, tebliğ ve talimatlar çerçevesinde yürütülmüştür.

Dünyada tarım ve tohumculuk sektörlerinin gelişmesine paralel olarak, tohumluk kontrolü, sertifikasyonu ve çeşit safiyetinin devamını sağlayacak uygun kuralları koymak ve geliştirmek, çeşitlerin korunmasını, tohumluk ticaretini teşvik etmek, ülkeler arasında teknik engelleri kolaylaştırmak için çok sayıda uluslar arası organizasyonlar (ISTA, OECD, UPOV, ve ISF gibi) oluşturulmuştur. Türkiye,1963 yılında ISTA (Uluslar arası Tohum Test Birliği)’ya, 1968’de OECD tohum sertifikasyon sistemine bazı bitki türlerinde dahil olmuştur.

Tohumluk insanlık tarihinde çok uzun yıllardan beri kullanılan bir girdi olmasına karşılık, ekonomik bir faaliyet olarak bir endüstri kolu haline gelişi oldukça yenidir.

Özellikle 1970’lerden sonra dünya tohumculuğu pek çok bakımdan değişim göstermiştir. Gelişmiş ülkelerdeki tohumculuk firmaları araştırma, üretim ve pazarlama faaliyetlerini diğer ülkelere doğru genişletmişler, 1980’den sonra kazanılan ivme ile 21’inci yüzyılın ilk yıllarında tüm dünyada kaliteli tohumluk üretimi, kullanımı, pazarlanması ve ticaretinde önemli sıçramalar olmuştur. 1970’li yılların sonunda ülkelerarasında tohum ticareti yaklaşık olarak 10 milyar USD iken, 2007 yılında bu rakam 36.5 milyar USD çıkarak 3 kat artmıştır. Yurdumuzda ise 1982-85 yılları arasında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ile tohumculuk faaliyetleri serbest bırakılmış ve kamu kuruluşları yanında özel sektör tohumculuk firmalarının da katılımı sağlanarak, 2008 yılında toplam ticaret hacmi 375 milyon USD’ye ulaşmıştır. Geçen 25 yıllık süreç içerisinde Türkiye yurt içi tohumluk ticaretinin her yıl yaklaşık olarak 20 milyon USD bir artış gösterdiği bilinmektedir. Bu artış eğiliminin yönetim politikalarına da bağlı olarak özellikle yem bitkileri ve serin iklim tahılları alanlarında devam edeceği düşünülmektedir.

Yurdumuzda, yıllık tohumluk üretim programlarının hazırlanması görevi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir. Her yıl kamu ve özel tohumluk kuruluşlarının, araştırma enstitülerinin,

üniversite temsilcileri ve bakanlığın ilgili birimlerinin ortak katılımı ile yapılan toplantılarda, ürün bazında tohumluk gereksinimi ve mevcut stoklar göz önüne alınarak, bir sonraki yılın tohumluk üretim programları hazırlanır. Bu programın başarıya ulaşması, üretim yapacak kuruluşların üretim olanaklarının ve üreticinin tohumluk istemlerinin doğru olarak belirlenmesine ve tohumluk dağıtımının düzgün yapılabilmesine bağlıdır. Türkiye geniş tarımsal arazilere ve elverişli iklim şartlarına sahip bir ülkedir. Bitki yetiştirme faaliyetleri ülke toplam tarımsal üretimi içerisinde çok ağırlıklı bir yer tutmaktadır. 1940’lı yıllarda yaklaşık 15 milyon ha civarında olan islenebilir tarım arazisi günümüzde yaklaşık olarak 27 milyon hektara ulaşmıştır.

Tablo 3.6.1. Türkiye tohumluk üretimi (ton)

Tür 2004 2015

patateste çok yüksek artışlar meyadana gelmiştir. Ve bu artışın sektör ivmesini tamamlayana kadar devam edeceği düşünülmektedir.

Herhangi bir ürünün tohumluk üretiminin yapılacağı bölgenin o ürünün genel fizyolojik ihtiyaclarına uygun ekolojik koşullara sahip olması gerekir. Bir bitkinin üretiminin başarıyla yapıldığı bölgede o bitkinin tohumluk üretimi de teknik olarak yapılabilir. Dolayısıyla, bir bölgede tohumluk üretimi o bölgenin genel üretim deseni içine bulunan veya ekkolojik açıdan bulunması mümkün olan bitkiler için geçerlidir.

Ancak, hem vejetatif (yumru,soğan, vb.) hem de gereratif kısımlar için geçerli olmak üzere, tohumluk üretimi için ekolojik koşullarda genelin yanında bazı özelliklerinde olması istenir. Bu özelliklere sahip olan bölgeler de doğal olarak o ürünün tohumluk üretimi için daha avantajlıdırlar. İstenilen özellikler verim ve kliate anlamında bütün vejetasyon süresi için geçerlidir. Ancak, taneyi baz aldığımızda özellikle çiçeklenme, dölllenme ve bunları takip eden dönemlerdeki koşullar büyük önem taşımakatır.

Tohum kavramı geratif bir birimi ifade etmekte iken tohumluk kavramı hem generatif hem de vejetatif kısımları kapsayan daha geniş bir kavramdır (Tablo 3.6.2).

Tohumluk kavramı genetik, verim, kalite, homojenlik, hastalık ve zararlılardan ari olmak gibi bir çok teknik ve biyolojik özelliği kapsamaktadır. Tohum oluşumu öncelikle başarılı bir döllenmeye bağlıdır. Döllenme ise sıcaklık, yağış, nem, rüzgar ve polinatör aktivitesi gibi koşullardan büyük oranda etkilenmektedir.

Tablo 3.6.2. Tohumluk ve tohum kavramları

TOHUMLUK TOHUM

Çoğaltma amacıyla kullanılan her hangi bir bitki organı (tane, yumru, rizom….)

Tohumlu bitkilerde döllenme sonucu oluşan tane

İlaçlama işlemi yapılabilir İlaçlama işlemi yapılamaz

En önemli kısım embriyodur (cücük) En önemli kısım endospermdir (besi doku)

Canlılık önemli Canlılık dikkate alınmaz

Genetik saflıkta olmalı Genetik saflık önemli değil Tohumlukla ilgili resmi ve teknik

hükümlere tabidir

Gıda ile ilgili resmi ve teknik hükümlere tabidir

İl genelinde gece gündüz ısı farkının ve rakımının yüksek, atmosfer neminin düşük olması da tohumluk üretiminde önemli bir avantajdır. Bu koşullarda hem kalite armakata hemde hastalık ve zararlıların etkinliği azalmaktadır. Gece gündüz ısı farkının yüksek olması özellikle yumrulu bitkilerin üretiminde yumru gelişimi ve kalitesi için istenilen bir durumdur.

Yozgat Orta Anadolu’nun karasal iklim özelliklerini taşıyan ve bitkisel üretimi çoğunlukla tahıl yetiştriciliğine dayanan bir ildir. Bitkisel üretim deseninde ağırlıklı olarak tahıllar, nohut, mercimek ve şeker pancarının, sulanan ve rakımın düşük olduğu alanlarda ise mısır ve sebze üretiminin yer aldığı görülmektedir. Tohumluk üretimi olarak son yıllarda tahıllarda ve kısmen fiğde gelişmelerin olduğu görülmektedir. Bu durum hem üretim desenimizin hemde bölgenin ekolojik koşullarının doğal bir sonucudur ve bölgenin bu alanda önemli avantajları bulunmaktadır. Bölgenin ekolojik koşulları tahıl ve fiğ tohumluğu için kaliteli ve hastalıklardan ari tohumluk üretimine oldukça uygundur. Diğer taraftan Yozgat ili sınırları içerisinde, sulama imkanının olması durumunda yonca, yeşil alan bitkileri, mısır ve patates ve şeker pancarı gibi bitkilerin tohumluk üretimleri de başarıyla yapılabilir. Tohumluk üretiminin yozgat ili için fizibil olduğu görülmüştür.

Yozgat ilinde 2015 yılında ekilen 2016 yılı güzlük sertifikalı tohumluk kullanan işletme sayısı 8.947 adet, destekleme alanı ise 771.183,922 (da)’dir. 2015 yılında üretilip sertifikalandırılan işletme sayısı 5, destekleme miktarı ise 6.209.099,714 kg’dır.

Fertifikalı fiddan desteği ise sadece ceviz de olup, 3 işletmeye destek verilmiştir. Yozgat ilinde 2016 yılında 384 tohum yetiştiricisi sayısı, 103 tohumluk bayi sayısı, 10 tohum üreticisi sayısı, 3 tohum işleyicisi sayısı mevcuttur. Bu haliyle tohum işleme sanayinin (tohum eleme tesisi) Yozgat için önemi ortaya çıkmaktadır. Bu sayının artırılarak ihtiyacı karşılamada ki etkinliği sürdürülmelidir. İlde hali hazırda ekmeklik buğday, makarnalık buğday, arpa, patates, triticale, yulaf, nohut, mercimek, adi fiğ, çilek ekimi yapılarak sertifikalandırılmak üzere diğer illere gönderilmektedir. Ekmeklik buğday, makarnalık buğday, nohut ve arpa 6.636 ton sertifikandırılarak üreticilere sunulmuştur.

Tablo 3.6.3. Yozgat İli tohumluk üretim miktarı

Tablo 3.6.3’te görüldüğü üzere Yozgat’ta tohumluk üretimi yıllar itibariyle artmaktadır. Bu artışın devamlılığını ve sürdürülebilir olmasını sağlamak üreticilerin teşvik ve desteklenmesiyle mümkündür. Son yapılan Bakanlık açıklamalarında sertifikalı tohumluk üretimine daha yüksek oranda destek olunacağı ve sertifkasız tohum eken çiftçilere destek verilmeyeceği duyuurulmuştur. Bu açıklama ve kararların Yozgat ili için fırsat olduğu düşünülmektedir.Yapılacak çalışma ve projeler ile tohumluk üretimi artırılabilir ve yeni ürünlerle katma değeri yüksek üretim yapılabilir.

Tablo 3.6.4. Yozgat tohumluk üretimi GZFT analizi

Güçlü Yönleri Fırsatlar

• Bilgi ve tecrübe eksikliği

• Teknolojiyi kullanma oranı düşük

• Üretimde kalite düşük

• Devlet politikaları

• İklimsel değişiklikler

GZFT analizinin dikkate alınması ile Yozgat tohumculuk sektörünün gelişeceği öngörülebilir. Hali hazırdaki üretim potansiyeli bunu destekleyici yöndedir. Fırsatların değerlendirilmesi için aciliyet taşıyan projelerin uygulanmaya başlanması gerekmektedir.

3.7. Kaz yetiştiriciliği ve Yozgat iline uygunluğu ile üretim istasyonu olabilme