• Sonuç bulunamadı

Yetenekler: Kalbin Askerleri

Belgede Gazali'nin eğitim görüşü (sayfa 36-39)

2. GAZÂLÎ’NİN HAYATI XXİİİ

1.2.1. Genel Anlamda Psikolojik Yapı: Kalp

1.2.1.1. Yetenekler: Kalbin Askerleri

Gazâlî’nin psikolojik yapıyı ifade etmek üzere kullandığı kalp kavramıyla ilgili bu açıklamalardan sonra onun bu psikolojik alanla ilgili tahlillerine yer vereceğiz. Bu bilgiler onun davranışın ve bir bakıma öğrenmenin mekanizmasını nasıl izah ettiğini anlamamıza imkân verecektir.

Gazâlî özellikle İhyâ’da psikolojik fonksiyonlar ve potansiyel yetenekleri, “kalbin askerleri” tabiriyle açıklamaya çalışmıştır. Gazâlî bu kuvvetleri eserlerinde değişik şekillerde tasnif etmiştir.

57 İhyâ’nın “Acâibu’l-Kalb” bahsinin psikolojik açıdan tahlili için bkz. Walter James Skellie, The

Religious Psychology of al-Ghazzâlî, A Translation of His Book of the Ihyâ on The Explanation of The Wonders of The Heart with Introduction and Notes,A Thesis of the Doctor of Philosophy, Hartford Seminary Foundation, 1938, S. XIV

58 Gazâlî, Ledün, ss. 13-14 (60)

59 Gazâlî’nin tasavvuftaki kullanımı tercih ettiği açıktır. Onun bu tercihinde tasavvufun etkisi özellikle Mekkî’nin eseri incelenince daha net anlaşılmaktadır. İhyâ’nın “Acâibu’l-Kalb” kısmı muhteva bakımından bu esere benzemektedir: Bkz. Ebû Tâlib el-Mekkî, Kûtü’l-Kulûb (Kalplerin Azığı), (terc. Muharrem Tan), İz Yay. İstanbul 1999, C. 1, ss. 385-435

60 Gazâlî, Ledün, ss. 13-14 (60) 61 Gazâlî, Meâric, s. 13

Gazâlî yetenekleri İhyâ’da aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi tasnif etmiştir.

Ona göre insanın yeteneklerini ilim ve irade adları altında iki genel başlık altında toplayabiliriz. İnsan bu özellikleri ile diğer canlılardan farklılaşır.63 İlim veya öğrenme

yeteneğine etkileri ulaştıran dış âletler beş duyudur. Kalbe gelen bu ham malzemeler iç kuvvetler (hayal, hafıza, müfekkire, müzekkire ve hiss-i müşterek) tarafından işlenip bilgi meydana getirilir. Bu tasnifte irade, bu mekanizmada tepki veya davranış için muharrik ve teşvikçi kuvvetleri; kudret, arzuları yerine getirmek için azaları doğrudan harekete geçiren kuvveti (güdüleri); ilim eşyayı tarif edip anlayan ve idrak eden kuvveti ifade eder.

Kalbin Askerleri Zahirî Askerler Batınî Askerler Zahirî Askerler (Bilişsel Yetenekler)

İlim (Duyuşsal Yetenekler) İrade - Kudret Uzuvlar

Dokunma Hayal Şehvet

Koklama Hafıza Gadab

Tatma Müfekkire

Görme Müzekkire

İşitme Hiss-i Müşterek

Şekil 2: İhyâ’da Kuvvetler

Gazâlî, İhyâ’da özellikle bilişsel kuvvetlerin beyinle ilişkisini kurar ve her birinin yerlerini gösterir. Beynin ön kısmında yer alan hayal kuvveti haber alıcı bir ajan gibi rol oynar, hissedilen haberler burada yerleşir. Beynin arka tarafında yer alan hafıza kuvveti hazine vekili gibidir, her şey burada saklanır. Dil, tercüman,

uzuvlar da kâtipler, beş duyu da casuslar gibi rol oynar.64

Davranışındoğal mekanizması, dış ve iç uyarıcıların tesirlerine organizmanın duygu-istek kanalıyla bir tepkide bulunması şeklinde çalışır. Bilişsel alan bu etki ile davranış arasında bulunur ve davranışın kalitesi bu ara alan vasıtasıyla belirlenir. Gazâlî psikolojik açıklamalarında bu iki yetenek alanını bir arada ele almayı ihmal etmez. Ona göre ilim, dünya ve ahiret ile ilgili şeyleri, akılla alakalı gerçekleri bilmektir. Bunlar duyuların ötesindedirler ve hayvanlar bu hususlarda insanlarla

63 Gazâlî, İhyâ, C. III, ss. 18-19 (8) 64 Gazâlî, İhyâ, C. III, s. 22 (10)

ortak değildirler. Akıl sayesinde eşyanın mahiyetini idrak etme kabiliyeti insanın ayırt edici özelliğidir.65 Bunun dışında akıl kuvveti ahlâkî alanda da insana ayrıcalık kazandırır ki o da “akıbetleri düşünmek”ten ibarettir. Yani akıl kuvveti sayesinde insan herhangi bir davranışının sonunu anlayıp iyiliğin ne tarafta olduğunu b i l i r ve böylelikle h a y r a y ö n e l i r , sebeplerini temin etmeye çalışır ve onu i r a d e e d e r ki bu şehevi-hayvani arzulardan farklı bir iradedir.66

Gazâlî Meâric’te, aşağıdaki şekilde ifade edilmeye çalışıldığı gibi, insanın fizyolojik ve ruhsal düzeylerdeki duyuşsal ve bilişsel yeteneklerini bir arada bütün olarak görmemizi sağlar.67 Burada Gazâlî, insana has âmil (duyuşsal) ve âlim

(bilişsel) kuvvetlerin her birine ortak anlamda akıl ismini verir. O, ahlâkî çerçevede özellikle hayvanî güdülerle (şehvet, gadap) âmil kuvvetler arasındaki farklılıklar ve insanî seviyede âlim (nazarî) ve âmil yetenekler arasındaki ilişki üzerinde durur:

“Amil kuvvetler, fikirlerin iktizasına uygun olarak, ihtiyaçlara mahsus cüz’i fiillerde insanın bedenini ilk harekete geçiren kuvvetlerdir. Bunun:

1. Hayvani kuvvete kıyasla bir ehemmiyeti vardır: Amil kuvvetten, hayvani kuvvette bir hey’et, bir şekil ve bir değişiklik meydana gelir. Bu hey’et ve değişiklik insana has olur, hayâ, gülmek, ağlamak, hacalet gibi…

2. Tehayyüli ve tevehhümi hayvani kuvvete kıyasla bir ehemmiyeti vardır: Amil kuvvet, tehayyüli ve tevehhümi kuvveti işlerde tedbir almakta ve insani sanat eserlerinde kullanmaktadır.

3. Bir de kendisine kıyasla bir ehemmiyeti vardır: Nazari akıl ile amil kuvvet arasında herkesçe bilinen bazı görüşler, bazı reyler doğar, yalanın, zulmün çirkin oluşu, doğruluğun ve adaletin iyi ve güzel oluşu gibi…. Bu amil kuvvet öyle bir kuvvettir ki onun, zikredeceğimiz kuvvetlerin hükümleri mucibince, bedenin sair kuvvetleri üzerine musallat edilmesi vacib olur. Ta ki sair kuvvetlere mağlup olmasın. Bilakis galip gelsin. Zira onun mağlup olmasıyla bedende – tabii hallerden elde olunan – bir takım itaatkâr şekiller meydana gelir. Bu tabii hallere rezail-i ahlâk (kötü huylar) denir. Binaenaleyh, amil kuvvetin diğer kuvvetlere boyun eğmemesi, bilakis onların tepesine binmesi vacip olur. Böylece onun için güzel ahlâk vücuda gelir….

Kuvve-i nazariyeye gelince, o, üst yanında olana kıyasla bir kuvvettir ki insan onunla hareketlenir, ondan istifade eder, ona yönelir. Sanki bizim nefsimizin iki çehresi vardır. Bunlardan biri, bedene yönelmiştir. Bu çehrenin, bedenin tabiatı iktizası cinsinden eser kabulüne kabiliyetli olmaması gereklidir. İkinci çehre, âlî başlangıçlara ve bilfiil akıllara yönelmiştir. Bu çehrenin, bedenin tabiatı cinsinden daima eser kabulüne kabiliyetli olması gereklidir. Nefsin kemali bununladır. Onun tesiri altında kalınır. O halde kuvve-i nazariye, nefs cevherini kemale erdirmek içindir. Kuvve-i ameliye ise nazari kemale erişmek gayesiyle bedeni idare etmek içindir.”68

65 Gazâlî, Mîzân, s. 211

66 Gazâlî, İhyâ, C. III, ss. 18-19 (8) 67 Gazâlî, Meâric, ss. 29-43 68 Gazâlî, Meâric, ss. 41-42

(Kuvve-i Ameliye) (Kuvve-i Nazariye)

Tahrik Edici İdrak Edici

İrade Kudret Şehvet Gadab Dokunma Koklama Tatma Görme İşitme ÂLİM ÂMİL İ N S A N Î H A Y V A N Î

Şekil 3: Meâric’te Kuvvetler

D U Y U Ş S A L B İ L İ Ş S E L

Belgede Gazali'nin eğitim görüşü (sayfa 36-39)