• Sonuç bulunamadı

2.1.2. Turist Rehberliği

2.1.2.5. Yerel Kültürün Turist Rehberleri Tarafından Aktarımı

Bu aşamada turist rehberlerinin yerel kültür bilgisi, yerel kültürün turist rehberleri tarafından paylaşımı sonucunda ortaya çıkan kazanımlar ve yerel kültür unsurlarının paylaşımı ve buunsurlar hakkında bilinçlenme konularına değinilecektir.

2.1.2.5.1. Yerel Kültür Bilgisi

36

düzeyinde verilmekle beraber, Kültür ve Turizm Bakanlığı kursları aracılığıyla da verilebilmektedir. Yerel kültürlere yönelik bilgilerin turist rehberleri adaylarına eğitimleri süresince verilmesi oldukça önem arz etmektedir. 2005 yılına kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı kurslarına katılan turist rehberi adaylarına yerel kültür içerikli bir ders verilmediği görülmektedir (Yıldız ve Demirel, 2008: 257). Avcıkurt ve Karaman’ın (2002: 60) çalışmasında görülebileceği üzere 2002 yılında Anadolu Türk Kültürü dersinin Lisans düzeyinde eğitim veren toplamda üç üniversitede de okutulduğu, Türk el sanatlarının iki üniversitede ve Türk halk oyunlarının da tek üniversitede okutulduğu görülmektedir.

Çakmak ve Dinçer’in (2018: 72-73) çalışmasında gösterdiği gibi 2018 yılına gelindiğinde ise Türk Folklörü, Türk Mimari ve Sanatı, Türk Halk Bilimi ve El Sanatları, Türk Halk Bilimi ve Geleneksel El Sanatları, Türk Halk Bilimi, Türk Kültürü ve El Sanatları, Türk Halk Bilimi, Türk Mutfak Kültürü, Türk Resim Sanatı ders adlarıyla yerel kültüre yönelik bilgileri içeren pek çok ders eklenmiştir. Bu dersler bazı bölümlerde ayrı dersler olarak verilmekte, bazılarında içerikleri birleştirilerek hepsini kapsayan bir şekilde sunulmaktadır. Bu dersler arasında müfredatlarda sıklıkla yer alanlarının içerikleri kısaca şu şekildedir;

Türk Kültürü ve El Sanatları: Halk bilimin bir bilim dalı olarak neleri kapsadığını, hangi konuları ne şekilde ele aldığını ve incelediğini öğretilmektedir. Halk biliminin Türkiye’deki gelişimini açıklamaktadır

Türk Halk Bilimi ve Geleneksel El Sanatları: Anadolu coğrafyasının özgün kültürü, gelenek ve görenekleri arasında önemli bir yere sahip olan Geleneksel Türk El Sanatlarını tanıtmaktadır.

Türk Halk Bilimi ve El Sanatları: Osmanlıya kadar Türk sanatının tarihsel gelişiminin öğrenilmesi ve sanat eserlerindeki izlerinin aktarılmasını kapsamaktadır

Türk Halk bilimi dersi 26 tane lisans düzeyinde eğitim veren üniversite’nin 14’ünde zorunlu, 6 tanesinde ise seçmeli olarak okutulmaktadır. Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliğine göre sertifika programında okutulan zorunlu dersler arasında

37

Türk Halk Bilimi ve Geleneksel Türk El Sanatlarının da eklenmiş olması olumlu bir gelişmedir ( İşçeli ve Kılıç, 2018: 51).

2.1.2.5.2. Yerel Kültürün Aktarımı Sonucunda Ortaya Çıkan Kazanımlar

Nesilden nesile geçirilerek ve öğrenilerek var olan zenginlik ve birikim ile bir ulusun kültürel potansiyeli ölçülebilmektedir. Bu şekilde edinilen zenginlik kültürel

mirası oluşturur. İnsanların milli bir kimliğe sahip olmalarında halk kültürü ve bu kültüre ait değerler çok büyük önem arz etmektedir (Arıoğlu ve Atasoy, 2015: 124).

SOKÜM ile ilgili yurtiçinde ve uluslararası alanda farkındalığı arttırmak, kültür çeşitliliğinin hızla kaybolduğu, koruma adına yanlış uygulamaların yapıldığı günümüzde sadece kaybetmekte olduğumuz değil, özünü kaybeden pek çok unsura karşı duyarlılığı arttırmaya yönelik bir adım atılmaktadır (Çakır, 2010: 38).

Yerel kültürün yansıtıldığı gezdirilecek köylerin hem fiziksel hem de entelektüel olarak ulaşılabilir olması önemlidir. Yani, rehber kitaplarda, broşürlerde ve medya kanallarında tanıtımlarının yapılması, yerinin kolaylıkla belirlenmesi, geniş bir zaman periyodunda ziyaretçilere açık olması ve herhangi bir risk arz etmeden gezilebilmesinin mümkün olması gerekmektedir. Bu şartların sağlanması ile hem destinasyona hem de orada geçimini turizm ile sağlayan insanlara yönelik çok önemli bir katkıdan bahsedilebilecektir (Moragas, 2001: 102). Aynı şekilde, Silva ve Silva (2016) yerel kültürün etkili kullanımının ülkelerdeki sahil şeritlerinin yanında iç kesimlere ve ufak şehirlere de gelir ve istihdam yaratılması konusunda katkıda bulunduğunu belirtmektedirler.

2.1.2.5.3. Yerel Kültürün Paylaşımı

Mortureux, (1999: 12) yerel halkların doğayla bütünlük ve toprak ile tarihsel bir bağlantı gibi bazı karakteristik özelliklere sahip olduğunu belirtmiştir. Geleneksel bilgi eski yöntemlerden olan üretim teorileri, tecrübeler, kurallar ve konseptler atalardan aktarılmış bir bilim üretme yöntemidir. Doğal kaynakları yönetim

38

teknikleri, avlanma ve balık tutma metotları, çeşitli ekosistemler üzerinde bilgi, farmakolojik özellikler, beslenme ve tarım usulleri ve flora ve fauna kategorizasyonu yerel halklar tarafından kullanılagelmiştir (Santilli, 2002: 192).

Dünyanın globalleşme karşısında yaşadığı kültürel probleme tam bir çözümün var olacağını düşünmek boş bir umut olacaktır. Kültürdeki globalleşmenin bir şekilde mağlup edilip yok edilmesi mümkün olmayacak gibi görünmektedir. Ancak bu kültürel değişime karşı olan kişilerin desteksiz ve yalnız bırakılması anlamına gelmemektedir. Özel ve kamusal destek ile bireysel ve yasal girişimler yapılarak destek sağlanabilmelidir (Redner, 2004: 45-46).

Yerel kültürlerin aile ve çevre içerisinde aktarımının kısıtlı olduğu noktalarda belirli uygulamalar ve müzeler devreye girebilmektedir. Örnek olarak Ontario, Kanada’da bulunan köy yerleşimi Upper Canada Village verilebilir. Yörenin kültürel yapısını, 1860’lardan bu yana uygulana gelen farklı unsurlarını sergilemektedirler. 40 ayrı geleneksel mimari özelliğe sahip olan müzede gerçekleştirilen faaliyetler süpürge yapımı, ekmek yapımı, demircilik, dokumacılık, dinsel ve politik organizasyonlar, terzilik, halk mutfağı, geleneksel meslekler, teneke kutu yapımı, tarımsal faaliyetlerdir. Halkın bu kültürel değerleri uygulayıcıları ile birlikte gösterilmektedir. Uygulayıcı ustalar rehberlik hizmeti vermekle beraber ziyaretçilerin de bu faaliyetlere katılımları ve belli programlar çerçevesinde eğitilmelerini sağlanmaktadırlar (www.uppercanadavillage.com).

Türkiye özelinde bakıldığında ise SOKÜM’ün sunumu konusunda sıkıntılar olduğu göze çarpmaktadır. Bunlardan birisi Türk kahvesidir. Turizm işletmelerinde Türk kahvesi sunumları yapılmaktadır. Bu sunumlarda Türk kahvesine yaklaşımın diğer kahve çeşitleriyle aynı olduğu görülmektedir. Bütün kahveler makinelerde yapılmaktadır. Türk kahvesinin hazırlanmasından, içilmesine ve içim sonrasına ayrı bir usul olduğu unutulmaktadır. Kahvenin köz ateşinde yapılması, su ve lokum ile servis edilmesi ve bu suyun kahveden önce ağzın temizlenmesi için içilmesi, sonrasında kahve falına bakılması geleneğin tam olarak aktarılmasını ve kaybolmamasını sağlayacaktır. Aynı şekilde Karagöz, Keloğlan ve Nasreddin Hoca masal ve fıkralarına da gereken önem verilmelidir. Bunlar çocuk animasyonlarında

39

kullanılmak üzere düzgün bir şekilde çevrilmelidir. Böylece, bu zenginliklerin ülke dışında da tanıtımının yapılması sağlanabilecektir (Türker ve Çelik, 2012: 95).

Eşsiz bir rehberlik çeşidi olan İsrailli Öğretmen-Rehber anlayışı, Katz (1985), tarafından araştırılmıştır. Bu rehberlik çeşidi halkın bir talebi olan aidiyet duygusu ihtiyacını gidermek için ortaya çıkmıştır. Bu rehberler İsrail’de yerel halkı kendi kültürleri ve ülkeleri hakkında eğitmek için özel yürüyüş turları gerçekleştirmektedirler. İsrailli rehber öğretmen eğlence ve dinlenceden çok bir eğitim ve kültür temsilcisidir. Yahudilerin bu tarz rehberlere olan ihtiyacı kendi miraslarını anlama arzusu ve kendi kimliklerini keşfetme isteklerinin bir yansımasıdır. Rehberler, İsrailli turistlere bu turlarıyla bir içgörü sağlayarak ülkenin otantikliğine de bir katkı sunmaktadırlar. Bu tarz bir yaklaşımda otantik rehberlik için iyi bir model olmaktadır çünkü sonuçta insanların miraslarını ve kendilerini keşfetmelerini sağlamaktadır (Reisinger ve Steiner, 2006: 493-494 ). Türkiye’de yıllardır fazla sayıda medeniyete ev sahipliği yaparak çok renkli bir kültüre sahip olan Kapadokya bölgesinde de rehberlerin bu coğrafyanın içerdiği tüm kültürel zenginliklerin insanlara aktarılması adına önemli bir rolü vardır.