• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.2 Yeni Milli Eğitim Bakanı: Hasan Ali Yücel

Atatürk’ün ölümünün üzerine Saffet Arıkan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sağlık nedenleriyle istifa etmişti. Yerine Hasan Ali Yücel getirildi.(28 Aralık 1938)

Đ.H.Tonguç, yeni bakanın çalışma arkadaşlarını kendisinin oluşturmasının daha doğru buluyordu. O, yeni bakanın etrafında dolaşarak kendi yerini sağlamlaştıracak birisi değildi. Đstifasını verdi. Ama Hasan Ali Yücel istifayı kabul etmedi ve onu görevinde kalması için ikna etti.

Yücel’le Tonguç bundan sonra “ilköğretim seferberliğinin ikilisi” olarak 1946’ya kadar birlikte çalışacaklardı. Biri bakan, biri onun genel müdürü, ülkenin eğitim sorununu iyi bilen

ve kişisel çıkarlarının üstünde tutan bu iki eğitimci, iki soylu insan, köy davası dışındaki işlerinde de aynı devrimci tavırla çalışacaklardı.

Yücel, Milli Eğitim Bakanlığını içinden tanıyan bir devlet adamıydı. Göreve başlar başlamaz ilk işi, yetkili kurullar ve genel müdürleri aracılığıyla gerek merkez örgütü, gerekse taşrayla ilgili işlere el atıp inceledi54.

Yücel yalnız köy davası değil, orta ve yüksek öğretimde, teknik öğretim ve kültür işlerinde de çağdaş uygarlığı amaçlayan atılımlara girişecektir. Đlköğretim seferberliği ile birlikte bir kültür seferberliği, yayın seferberliği ve politikasını aynı tutum içinde yürütecektir. Kısa sürede dünya klasiklerinin çevirisi, çeşitli bilim ve kültür ansiklopedileri, dergi vb yayınlar, halk eğitimi, halkevleri, resim, müzik, tiyatro gibi etkinliklerin ülkede yerleşmesinin yolunu açacaktır.

Tonguç bu arada yeni bakanla hızla çalışmalara girmeye başlamıştı. Bölgeler giderek, eğitmen kurslarını, köylere atanan eğitmenleri işbaşında görüyor, yeni öğretmen okullarını denetliyor, alınan sonuçlara bakıyor, konuyu ilk kez toplanacak Milli Eğitim Şura’sına götürecek raporu hazırlamaya çalışıyordu. 1941 yılı basımlı Köy Enstitüleri dergisinin 1. sayısının önsözünde Hasan Ali Yücel göreve gelişini ve rapor hazırlama sürecini anlatmıştır.

1939 yılının Temmuz ayında Ankara’da ilk milli eğitim şurası toplandı. Ülkenin eğitim politikası ve köy davası için oluşturacağı kamuoyu ve adı “Köy Enstitüleri” olacak yeni kurumlara ışık yakması ile tarihsel bir önem taşıyacaktı. Şura gündeminde, cumhuriyetin eğitim planları ve ilkeleri, öğretim basamaklarının yönetmelikleri ve tüm öğretim programları yer alıyordu.

Bu şurada en önemli gündem maddelerinden biri 3 sınıflı köy okullarının 5 sınıfa çıkarılması idi. Köy öğretmeni, başka ülkelerde olduğu gibi beş sınıfı birden başarıyla yönetecek donanımda yetiştirilecekti. Ayrıca 40 bin köyün hepsine öğretmen okulunu bitirmiş öğretmen gönderilinceye kadar az nüfuslu köylere eğitmen gönderilmesinin sürdürülmesi şuranın onayına sunuluyordu.

Plan çoğunluk tarafından kabul edilerek görüşmelere son verildi55.

2.2.1 Köy Eğitmen Kurslarıyla Đlk Öğretmen Okullarının Đdaresine Dair Kanun

Köy enstitülerinin bir ayağı olan Köy öğretmen okulları 3704 sayılı yasayla 7.7.1939 da kabul edilmiştir. Bu yasaya göre öğretmen yetiştirmek üzere açılan ve açılacak olan okullara,

54 Yazının devamı için bkz Ek-3 55

çiftlik, bağ ve bahçe gibi araziler, Đcra Vekilleri Heyeti’nce kararlaştırılıp bu okullara tahsis edilecekti.

Đlk Öğretmen Okulları ve Eğitmen Kursları için MEB, bütçesinden 20000 lira verecek ve bu okullara gerekli olan araç gereç bu verilen parayla alınacaktı.

Köy öğretmen okulları aslında köy enstitülerinin bir mini örneğiydi. Çünkü öğretmen okulları da köy enstitüleri gibi şehirden uzak yerlerde, bozkırın, bataklığın içinde kurulmuştu. Yine köy enstitüleri gibi kuruldukları çevreye ve o çevrenin insanının özelliklerine göre programı hazırlanıyordu.

17.4.1940 tarih ve 3803 sayılı kanunla, bu kanunda adı geçen köy öğretmen okulları tabiri köy enstitüleri şeklinde değiştirilmiştir.

2.2.2 Köy Enstitüleri Yasası

17 Nisan 1940 tarihli 3803 sayılı Köy Enstitüleri yasası çıkarıldı. Bu yasaya göre MEB tarafından köy öğretmeni ve köye yararlı diğer mesleklerden ustalar yetiştirmek üzere tarıma uygun arazilerde Köy Enstitüleri açılacaktı.

Bu enstitülere tam devreli köy ilkokullarını bitirmiş sağlıklı ve yetenekli çocuklar alınacaktı.

Enstitülerin süresi en az beş yıldı, öğretmen olamayacağı anlaşılan çocukların ayrılacağı mesleklerin öğrenim süresi MEB tarafından saptanacaktı.

Enstitülere kabul edilenlerden sağlık nedeniyle ayrılanlar dışında okulu bırakmak isteyenlerden okudukları süreç içindeki giderleri kendileri veya kefillerinden alınacaktı.

Bu kurumları bitirerek öğretmen olarak atanacakları yerleri MEB belirleyecekti. Öğretmenler bu yerlerde 20 yıl çalışacaklardı. Yükümlülüklerini yerine getirmeden meslekten ayrılanlar başka bir devlet kadrosuna atanamayacak ve yine bu kurumlardaki giderleri kendileri veya kefillerinden iki kat fazla olacak şekilde alınacaktı.

Mezun öğretmenler atandıkları köylerde her türlü eğitim öğretim işini göreceklerdi. Kendilerinin yapacakları örnek bağ, bahçe, atölye gibi tesislerle köylülere model olacaklardı ve köylünün bunlardan yararlanmalarını sağlayacaklardı.

Köy Enstitüsünden mezun öğrenciler MEB’ce atanacak ve 20 lira maaşla ücretlendirilecekti. Başarılı olanların ücretleri 6. öğrenim yılı başında 30, 15.yıl da ise 40 liraya çıkarılacaktı. Bu öğretmenlere ücretleri 3 ayda bir ya da yılda 4 defada ödenecekti.

Köy Enstitülerinden mezun öğretmenlerin askerliği süresince memurlukları silinmeyeceği gibi 1076 sayılı yasa gereği asteğmenlik veya askeri memurluk verilinceye kadar almakta oldukları ücretin üçte ikisi aylık zarar ödeneği olarak ödenecekti.

Mezun öğretmenlerin işine yarayacak araçlar, tohum, hayvan, fidan gibi üretim araçları verilir ve bu araçlar çalıştıkları köy okullarının demirbaşına kaydedilecekti.

Ayrıca köylü, köy öğretmenine yardım etmekle yükümlüydü, bu görevden kaçan, işleri aksatanlar hakkında eğitmen, öğretmen ve ilköğretim müfettişi tarafından bir rapor hazırlanacaktı. Bu rapora göre işlem gerekli olursa ilgili kaymakam veya valinin yazacağı yazı ile Cumhuriyet Savcılığına gönderilecekti. Mahkemede yapılan harekete göre 3 günden 15 güne kadar hafif hapis veya 5 liradan 25 liraya kadar hafif para cezasıyla cezalandırılacaktı.

Köy öğretmenleri atandıkları okullara, köy sınırları içinde tarıma uygun araziden Köy Yasası’na göre öğretmenin kendi ve ailesinin geçimini sağlayacak, okul öğrencisinin ders uygulamasına yetecek arazi verilecekti.

Köy öğretmenleri okul adına kurduğu her türlü işletmelerdeki ürün, hayvan, binaların kuraklık, sel, yangın, çok zarar veren bitki ve hayvan hastalıkları ve doğal afetler sebebiyle zarara uğradıkları durumlarda MEB bütçesinden okulun zararını karşılayacak yardım yapılacaktı.

Köy okuluna ait her eşya okul demirbaşı olacaktı ama bu eşyalardan elde edilen her ürün köy öğretmenin olacaktı. Öğretmenin ayrılması durumunda bu eşyalar ya yeni gelen öğretmene ya da Köy Đhtiyar Heyetine üretimin devam etmesi için devredilecekti. Đşletmelerin Köy Đhtiyar Meclisi’ne devredilmesi durumunda işler imece ile yapılacak, satılması zorunlu olan ürünler satılacak, geliri ve diğer eşyalar yeni gelen öğretmene teslim edilecekti.

Köy öğretmenlerinin incelenmesi ve denetlenmesi gezici başöğretmenlerin ve ilköğretim müfettişleri tarafından yapılacaktı.

Köy öğretmenleri görev yapacakları okul binaları ve öğretmen evleri MEB’ce verilecek plana ve Köy Yasası’na göre gezici başöğretmen ve ilköğretim müfettişleri gözetimi altında Köy Đhtiyar Meclisi tarafından yaptırılacaktı. Öğretmen göreve başlamadan üç yıl önce köye durum bildirilecekti. Đhtiyar Meclisi ona göre bütçe yapacak ve öğretmen köye gelmeden okul ve öğretmen evi tamamlanmış olacaktı.

Köy okul binalarının onarımı ve okul giderleri Köy Đhtiyar Heyeti’nin sorumluluğu altındaydı.

Yüksek okullar ve üniversite mezunları, Gazi Eğitim Enstitüsü mezunları, öğretmen okulları mezunları, ticaret liseleri ve orta tarım okulları mezunları, erkek sanat okulları ve kız enstitüleri mezunları, köy enstitüleri mezunları, inşaat usta okulu mezunları ve bunlardan başka her türlü teknik ve mesleki okul mezunları Köy Enstitüleri’ne öğretmen olarak atanacaktı.

Bu yasaya tabi olan köy öğretmenleri için MEB tarafından tüzel kişiliği olan ve MEB’e bağlı “Köy Öğretmeni Emekli Sandığı” kurulacaktı.

Emekli Sandığı’nın anaparası ve gelirleri MEB bütçesinde köy enstitülerinin gideri olarak konan ve her yıl sandığa konacak olan paranın binde biri, aylıkları artırılan sandığa üye köy öğretmenlerinin ücretlerinden kesilecek ilk aylık zamları, sandık anaparasının bütün gelirleriyle diğer gelirlerden oluşacaktı.

Hizmet süresini(30 yıl) dolduran ve sandığa üye olan köy öğretmenleri emeklilerini isteyebileceklerdi ve emekli aylığı 20 lira olacaktı. Emekli aylığı 3 ayda bir peşin ödenecekti.

Sağlık ve sosyal sandığının gelirleri ise MEB bütçesinde köy enstitüleri giderleri olarak ayrılan ödeneklerin binde biri, sandığa üye öğretmenlerin aylıklarından kesilecek yüzde birler, bağışlar, sandığın anaparasının gelirleri ve çeşitli gelirlerden oluşuyordu.

Her iki sandığın ödemeleri için Sayıştay vizesi uygulanmayacaktı.

Öğretmenin ölümü halinde öğretmene tahsis edilmiş mallar, o yıl içinde elde edilecek ürünün yarısı yardım sandığına ve yarısı gelecek öğretmene verilecekti.

Vefat eden öğretmenin mirasçıları, okul malları ve ürünlerden hiçbir hak talep edemeyeceklerdi.

Köy Öğretmen Emekli Sandığı ile Köy Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı yönetimi, yönetim şekli, öğretmen emeklilik işlemleri ile ilgili bütün konular ayrı bir yönetmelikte belirlenecekti.

Köyde çalışan öğretmenin ve ailelerinin sağlık işlerine MEB tarafından atanan Sağlık Müfettişi Hekimler ücretsiz olarak bakacaktı. Ayrıca öğretmen ve aileleri MEB prevantoryum ve sanatoryumlarında parasız tedavi edilecekti.

Nuri Köstüklü’nün Kazım Karabekir ve Eğitim adlı kitabında belirttiği gibi kanunun görüşmeleri sırasında birkaç konu üzerinde tartışılır56.

1. Enstitülerin üretim içinde eğitim yapmaları ve “Muhtemel bir harp halinde dahi bir üretim merkezi olarak faaliyette bulunması” temin edilmelidir.

2. Bu müesseseler ani kararlarla yüksek meblağlar sarfıyla değil ihtiyaç görüldükçe uzvi şekilde vücuda getirilmelidir.

3. Eğitimin metodu, is içerisinde eğitme esasına dayalı olup, “uygulama”ya önem verilmeli.

4. Köy Enstitüleri öğretim programlarında beden, ruh veya ahlak terbiyesine büyük ölçüde yer verilmeli, böylesine mühim konular ihmal edilmemelidir.

5. Kanun projesinin 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında “Köy Enstitülerini yalnızca köy ilkokullarını bitiren köy çocuklarının alınmasının” öngörülmesi köy-şehir tefriki yaratacağından, tenkit edilmiştir.

6. Bu okullara yaygın bir şekilde kullanılan “Enstitü” ismi yerine kendi mesailerine mukabil “Hayat Mektebi” yahut “Hayat Kaynağı” gibi daha anlaşılır isimlerin konması köylünün ruhunda daha büyük tesirler yaratacaktır.

“Enstitü” adına karşı çıkanlara, enstitülerin birçok ülkede bulunduğunu kimi ülkelerde yüksek dereceli eğitim için kimi ülkelerde orta dereceli okullar için kullanıldığı, ama Köy Enstitülerindeki amacın içinde uygulamaya yönelik çeşitli çalışmaların bulunması ve kuramsal dersler yapılan bir kurum olmayıp, tarım ve teknik çalışmalarının da yer almasından dolayı olduğu anlatıldı.

Böylece genç Türkiye Cumhuriyet Devleti’ni kalkınmasına, gelişmesine çok büyük yardım edecek 21 büyük atılım projesi “Köy Enstitüleri” kurulmuş oldu.

Enstitülerin kuruluş yılları ve açılan yerleri daha sonra belirteceğiz.

2.2.3 Köy Okulları Ve Enstitüleri Teşkilat Kanunu

4274 sayılı 19.06.1942 tarihli köy okulları ve enstitüleri teşkilat kanunu 10 bölümden oluşuyordu.

Birinci bölüm okullar, yönetimleri ve disiplin kurallarını içeriyordu:

Bu maddelere göre köylerde resmi, zorunlu ve parız ilköğretim okulları ve kurslar şunlardı: Eğitmenli köy okulları, Öğretmenli köy okulları, Öğretmenli ve eğitmenli köy okulları, Pansiyonlu ve pansiyonsuz bölge köy okulları (Bu okulların durumu ve arazisi amaca uygun olduğu takdirde, bucak merkezlerinde açılmaları seçilirdi.), Akşam okulları, Köy ve bölge meslek kursları

Bu okullar ve kurslar yönetim, öğretim, eğitim, tarım, sanat, sağlık korunması, çocuk bakımı ve köy halkını yetiştirme yönünden sırası ile şu makamlara bağlıydılar:

a)Bölge gezici öğretmenlerine ve gezici başöğretmenlikleri b)Bölge ilköğretim müfettişlikleri

c)Bölge köy enstitüsü müdürlükleri d)Đlçe milli eğitim müdürlükleri e)Valilik milli eğitim müdürlükleri

Eğitmenler ve Köy Enstitüsü mezunları Milli Eğitim Bakanlığınca gezici başöğretmen ve ilköğretim müfettişi bölgelerindeki köylere atanacaklardı.

Gezici öğretmenler, eğitmen ve öğretmenlerin görevleri ile ilgili işlerine bakarlardı. Gezici öğretmenler ilçelerdeki işler bakımından ilçe milli eğitim müdürlüklerine, eğitmeni,

öğretmeni ve köy halkını yetiştirmekle ilgili işler bakımından ilköğretim müfettişlerine bağlıydılar.

Gezici öğretmenler tarım işlerinin gelişmesi için Tarım Bakanlığı’ndan fikir alarak tarım müdürleri ve tarım öğretmenleri ile işbirliği yaparlardı.

Gezici öğretmen veya gezici başöğretmen bölgelerinden birkaçı birleştirilerek bir teftiş bölgesi kurulurdu. Bu bölgede bulunan okul, eğitmen, öğretmen, gezici öğretmen ve gezici başöğretmenin bütün işleri ilköğretim müfettişi tarafından denetlenir ve izlendirdi.

Bölge ilköğretim müfettişleri, bölge okullarının idari işleri bakımından Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlıydılar. Müfettişler bölgelerinde eğitmen, öğretmen, gezici öğretmen ve gezici başöğretmenlerin Köy Enstitüleri ile ilgili işlerinde o bölgede bulunan Köy Enstitüleri müdürleri ile işbirliği yaparlardı.

Köy Enstitü Müdürlükleri kendi bölgelerinde bulunan eğitmen, öğretmen, gezici öğretmen, gezici başöğretmen ve ilköğretim müfettişlerine yardımda bulunurlar ve köy okullarının gelişimine yardım ederlerdi.

Đlçe Milli Eğitim Müdürleri ilçede bulunan bütün okullar ve MEB’in yönetimlerine verdiği diğer kurumlar gibi köy okullarının da yönetim işleri ile ilgilenirlerdi.

Milli Eğitim Müdürlükleri, illeri içinde bulunan tüm okullar ve milli eğitim kurumları gibi köy okullarını da yönetir, gözetir ve denetelerdi.

Valilik, tarım müdürlükleri, köy okullarının tarım işlerini denetleyebilirler ve denetleme sonuçlarını MEB’e bildirirlerdi.

Valilikler merkez ve diğer ilçelere bağlı köy eğitmenleri ve Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerin disiplin işlerine bakmak üzere müfettiş bulunmadığı takdirde ilçe Milli Eğitim Müdürleri başkanlığında her ilçe merkezinde beşer üyeli Đlçe Köy Öğretmenleri ve Eğitmenleri Disiplin Kurulu kurulurdu.

Bu kurulun üyeleri:

1-Merkez ilçesi başöğretmenlerinden bölge ilköğretim müfettişinin göstereceği üç aday arasından il milli eğitim müdürünün seçeceği bir başöğretmen

2-Đlçe içindeki bölgelerde çalışan gezici öğretmenlerle gezici başöğretmenler arasından milli eğitim müdürlüklerince seçilecek bir gezici öğretmen veya gezici başöğretmen

3-Đlçe köylerinde çalışan eğitmen ve öğretmenlerin aralarından seçecekleri bir eğitmen ve bir öğretmendi.

Her valilik merkezinde Milli Eğitim Müdürleri veya yardımcısının başkanlığında gezici öğretmen ve gezici başöğretmenlerin diplin işlerine bakmak üzere beşer üyelik Valilik Köy Öğretmenleri ve Eğitmenleri Disiplin Kurulu kurulurdu.

Bu kurulun üyeleri:

1-Merkez ilçe ilköğretim müfettişi;

2-Valiliğin bütün ilçelerinde görev yapan gezici öğretmen veya gezici başöğretmenlerin kendi aralarından seçecekleri iki aday arasından bakanlıkça seçilecek bir gezici öğretmen veya gezici başöğretmen

3-Merkez ilçe köy eğitmen ve öğretmenlerinin kendi aralarından seçecekleri ikişer adaydan il milli eğitim müdürünün seçeceği bir eğitmen ve bir öğretmendi.

Bu iki kurulun üyeleri iki yıl için seçilirdi. Bu kurullara seçim yoluyla girecek üyelerin nasıl seçileceği MEB tarafından saptanırdı. Kararlar katılan üyelerin oylaması ile belirlenirdi.

Kanunun ikinci bölümü köy eğitmen ve öğretmenlerinin görev ve yetkileri üzerinde duruyordu:

Köy eğitmen ve öğretmenlerinin görev ve yetkileri okul ve kurslarla ilgili işler ve köy halkını yetiştirmekle ilgili işler olmak üzere ikiye ayrılırdı.

Okul ve kurslarla ilgili işler:

•Köy okulu binasının, işliğinin yapılışında ve bahçenin kuruluşunda çalışmak •Okula ait araziyi örnek olabilecek şekilde işlemek, boş bırakmamak;

•Köy Okulu işliğini, köylülere de faydalı olabilecek şekilde isletmek;

•Köyde okul öğrencisinin eğitim ve öğretimiyle ilgili her türlü önlemi almak ve aldırmak;

•Öğrencinin sağlık durumlarını bozucu olayları önlemeye ve gidermeye çalışmak ve bunun gerektirdiği önlemleri almak ve aldırmak;

•Denetim bölgesine giren köylerin okul binalarını yapmak, fidanlıklarını kurmak gibi elbirliği isteyen islerde birlikte çalışmak.

Köy halkını yetiştirmekle ilgili görev ve yetkileri:

•Köy halkının milli kültürünü yükseltmek, onların sosyal hayat bakımından çağın şartlarına ve gereklerine göre yetiştirmek, köy kültürünün olumlu kıymetlerinin yaymak ve kuvvetlendirmek için gereken önlemleri almak; milli bayram günlerinde, okulların açılışlarında, mahalli ve milli adetlere göre kutlanan is günlerinde törenler yapmak ve bunları halk türküleri, oyunları, marsları ve müzik aletleri esas tutulmak suretiyle düzenlemek ve idare etmek; köy halkını radyodan üst düzeyde faydalandırmak

•Köyün ekonomik hayatını geliştirmek için, tarım, sanat, teknik alanlarda köylülere örnek olabilecek isler yapmak; okullarda sergiler açmak ve uygun yerlerde panayırlar açılmasına yardım etmek; üretimin arttırılmasına yardımcı olmak, üretimin arttırılması ve

ürünlerin kıymetlendirilmesi, köy is hayatının canlandırılmasıyla ilgili önlemlerin alınmasında köylülere gereken yardımlarda bulunmak; gidip gelinmesine olanak olmayan yerlerdeki pazar, sergi, panayır, fuar, müze gibi ekonomik hayatın gelişmesiyle ilgili kuruluşlarla halkı ve öğrenciyi ilgilendirmek, onların buraları görmelerine önderlik etmek; ormancılığa ait bilgilerin arttırılmasına çalışmak ve ormanların faydalarının ve korunmalarını anlatmak; kurulmuş köy ormanlarının bakımıyla korunmasında ve yeni kurulacakların kurulmasında yardım etmek,

•Köyde ve yakın çevrede bulunan tarih eserleriyle ülke güzelliklerini meydana getiren tabii ve teknik kıymetli eser ve anıtların onarılmasına, soyunun tükenmemesi ve körelmemesi gereken hayvan ve bitki cinslerini saptamak ve korunmasıyla ilgili islerde muhtarla, köylülerle ve diğere kuruluşlarla birlikte çalışmak,

•Köy halkının mutluluğu ve acılarıyla ilgili bütün islerde elden gelen her türlü yardımı yapmak, gerekli koruyucu önlemleri almak ve bu gibi durumlarda hükümet örgütünü ilgilendiren isleri zamanında ilgililere bildirmek veya gidip haber vermek,

•Devletin ve köy halkının genel yararları ve gelecekleriyle ilgili milli savunma, imece, asker ailelerine yardım, orman ve köy yangınlarını söndürmek, ortak tarım ve ulaşım araçları edinmek, her türlü kooperatifleri kurmak ve isletmek gibi konularda köylülerle işbirliği yapmak ve bu islerin gereklerine göre çalışmak,

•Çevreye ve sağlanacak araçlara göre köy gençlerinin yüzücü, kayakçı, güreşçi, binici, atıcı, avcı, bisiklet ve motosiklet ve traktör kullanma gibi hareketli ve canlı yeteneklerle yetişmeleri için gereken her türlü girişimlerde bulunmak, uygun tedbirleri almak ve bu hususların gerçekleştirilmesine çalışmaktı.

Bu işleri yaparken köylülerde öğretmen ve eğitmenlere yardım etmekle görevliydiler. Üçüncü bölümde okullara alınacak öğrencilerin kabulü ve devamı hakkındaydı:

Köy okullarının çalışma zamanları, eğitmen, öğretmen, gezici öğretmen, gezici başöğretmen ve ilköğretim müfettişi tarafından köylülerin iş durumları, mevsim ve köy özelliklerine göre birlikte kararlaştırılır. Đl Milli Eğitim Müdürlüklerince incelenip valilikçe onaylanırdı.

Köy okullarının çalışma süreleri 1 yıl içinde 7 aydan az olamazdı. Köy okullarında açılacak olan meslek kurslarının devam süreleri ve çalışma yöntemleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenirdi.

Köylerde her yıl eylül ayının sonuna kadar 6 yaşını bitirmiş olanlar ilkokula, ilkokulu bitirenlerden daha yüksek okullara devam etmeyenlerden yaşını(16) doldurmamış olan ilk başta bahsettiğimiz meslek kurslarına gitmek zorundaydılar.

Eğitmen ve öğretmen bulunan her köyün muhtarı okullar açılmadan önce eğitmen, öğretmen, bölge gezici öğretmenler veya gezici başöğretmenler ile birlikte alan taraması yapar ve okul yaşına gelmiş çocukları belirlerlerdi. Bu çocukların okula devamı zorunluydu.

Bölge pansiyonlu köy okullarına, bölgedeki köylerden durumları en uygunları alınırdı. Bu öğrenciler Bölge Đlköğretim Müfettişi veya gezici öğretmen ve gezici başöğretmen başkanlığında bölge okulu müdürüyle köyün eğitmen veya öğretmen ve muhtarın oluşturacağı bir kurul (Bölge Okulu Kurulu) tarafından belirlenirdi.

Seçimde göz önünde bulundurulacak konular Milli Eğitim Bakanlığı’nca saptanırdı. Seçilen çocuklar pansiyonlu olarak okutulurdu. Yiyecek, yatacak vb. ihtiyaçları geldiği köyün Köy Đhtiyar Meclisi tarafından karşılanırdı. Bu sorumluluk karşısında köylüye düşen payın hesaplanmasında Köy Kanunu hükümleri uygulanırdı.

Pansiyonlu Bölge Köy Okulları’na okulun bulunduğu köyden ve civar köylerden gelen öğrenciler gündüzlü olarak devam ederlerdi.

Okula devam edemeyecek olan öğrencinin velisi durumu o gün içinde öğretmen veya eğitmene bildirmek zorundaydı. Hastalığı bildirilen çocuk gelmediği günlerde devamsız sayılmazdı. Bir öğrenci zorunlu sebepler dışında bir yıl içinde en fazla 10 gün izin alabilirdi.

Çocuğunu zorunlu haller dışında okula göndermeyen veya gönderdikten sonra devamlılığını sağlamayanlar hakkında aşağıdaki işlemler uygulanırdı;

1-Devam etmeyen çocuğun velisine eğitmen veya öğretmen tarafından en çok üç gün içinde muhtar aracılığı ile çocuğun okula gönderilememesi sebebinin bildirilmesi veya özrü yoksa devamının sağlanması yazılı olarak bildirilirdi.

2-Bu bildirim üzerine çocuk yine özürsüz olarak gelmezse öğretmen veya eğitmen tarafından en çok beş gün içinde durum muhtara bildirirdi.

3-Bu bildirim üzerine muhtar, ihtiyar meclisini hemen toplar ve bu meclisçe okula devam etmeyen veya gönderilmeyen çocuğun velisi hakkında her gelmediği gün için yirmi beş kuruştan yüz kurusa kadar para cezası alınmasına ve en çok bir hafta içinde karar verilir, çocuğun velisiyle muhtara ve eğitmen veya öğretmene bildirilirdi.

4-Çocuğun okula gönderilmemesinden veya devamsızlığından dolayı eğitmen ve

Benzer Belgeler