• Sonuç bulunamadı

4. LİTERATÜR ARAŞTIRMASI

4.1. Yeşil Tedarikçi Seçim Kriterlerinin Belirlenmesi için Literatür Araştırması

Yeşil tedarik zinciri ve yeşil tedarik zinciri bileşenleri ile ilgili yapılan çalışmalarda

‘Yeşil’ kavramına olan ilginin giderek arttığı ve geleneksel tedarik zinciri bileşenlerinin her birine çevresel unsurların eklendiği görülmektedir. Araştırma sonucunda yeşil tedarik zinciri ile ilgili literatür Çizelge 4.1‘ de sunulmuştur.

Çizelge 4.1. Yeşil tedarikçi seçim kriterlerine dayalı literatür taraması

ARAŞTIRMACILAR YIL ÇALIŞMANIN ADI ELE ALINAN

KRİTERLER

Çizelge 4.1. (devam) Yeşil tedarikçi seçim kriterlerine dayalı literatür taraması

Çizelge 4.1. (devam) Yeşil tedarikçi seçim kriterlerine dayalı literatür taraması

Aybala Beste Türkay 2015 Yeşil Satın Alma ve Yeşil Tedarikçi Seçimi

Fiksel (1996), kuruluşların çevreye duyarlı olma potansiyellerinin olduğunu savunmuştur.

Çevre verimliliği konusunu ele almıştır. Çevre için tasarım konseptini özenle tanıtmış ve çevre için tasarımın pratikte nasıl çalıştığını gösteren bir dizi örnek göstermiştir.

Carter ve Carter (1998), çalışmalarında yeşil satın alma kavramından bahsetmiştir.

Yeşil satın almanın, belirlenen çevresel hedefleri karşılayan ürün veya materyallerin satın alınmasını sağlayan, çevreye duyarlı bir satın alma girişimi olduğunu belirtmişlerdir.

Atık kaynaklarının azaltılması, geri dönüşüm için teşvik etmek çalışmaları ve yeniden kullanım örnek olarak gösterilmiştir.

Beamon (1999), bu araştırmasında genişletilmiş çevresel tedarik zincirinin gelişimine yol

açan çevresel faktörleri, genişletilmiş tedarik zinciri ile geleneksel tedarik zinciri arasındaki temel farklılıkları, genişletilmiş tedarik zinciri için uygun performans önlemlerini ve yeşil tedarik zincirinin elde edilmesine yönelik genel prosedürü açıklar.

Boons (2002), ürünlerin ekolojik etkilerinin azaltılması gerektiğinin ve kurumsal çevre stratejilerinin önemli bir odak noktası olduğunun üzerinde durmuştur.

Pujari ve diğerleri (2003), makalede, İngiliz üreticileri arasında çevresel yeni ürün

geliş-tirme üzerine geniş çaplı bir araştırma projesinin bulgularını rapor oluşturmuşlardır.

Bu makalenin önemli bir katkısı, yeni ürün geliştirme ve çevre yönetimi felsefelerini bütünleştirme girişimidir.

Srivastava (2007), çalışmasında akademisyenlerin, araştırmacıların entegre yeşil tedarik

zinciri yönetimini daha geniş bir perspektiften anlamalarına yardımcı olacak basit bir sınıflandırma yapmıştır. Yeşil tedarik zinciri ayrıca benimsenen metodoloji ve yaklaşım

temelinde de sınıflandırılmıştır. Son olarak bulgular ve yorumlar özetlenmiş ve ana araştırma konuları ve fırsatları vurgulanmıştır.

Büyüksaatçi (2009), çalışmasında tedarik zinciri yönetimi problemlerinden biri olan tesis yeri seçimi kararını, uygulamalı olarak bir şirketin dağıtım ağındaki CO2 emisyon miktarını minimum kılacak şekilde ele almıştır. Böylelikle Türkiye için yeni bir yaklaşım

olan yeşil tedarik zinciri yönetimi yaklaşımını incelemiştir. Uygulamanın ilk kısmında Bulanık C-Ortalamalar ve Gustafson - Kessel algoritmalarından faydalanarak öbekleme

analizi yapılmıştır. Daha sonraki kısımda ise, tesis yeri seçimi yöntemlerinden biri olan ağırlık merkezi yöntemi bağlı olarak geliştirilen emisyon bazlı ağırlık merkezi yöntemi ile, tesisler - müşteriler arasındaki taşıma işlemlerinden ortaya çıkacak CO2 emisyon miktarını en küçük kılacak şekilde uygun tesis yerleri belirlenmiştir.

Fortes (2009), çalışmasında literatürü gözden geçirmiştir. Yeşil tedarik zinciri yönetimi

anahtar temalarından yeşil işlemler, yeşil tasarım, yeşil imalat, ters lojistik ve atık yönetimi konuları tartışılmıştır. Bu yazıda ayrıca, kuruluşların yeşil tedarik zincirini tercih

etmelerinin nedenleri üzerinde de durulmuştur.

Özesen (2009), çalışmada yeşil tedarik zinciri ve bileşenlerini kavramsal olarak açıklamakta, yeşil tedarik zinciri yönetimi uygulamasını başarılı bir şekilde yöneten

EcoCap Kapak Sanayi Ltd. Sti. ve yeşil tedarik zinciri faaliyetlerinin yürütülmesinde birlikte çalıştığı İzaydaş ve Çevko kurumlarının yeşil tedarik zinciri içerisindeki rolleri ve yaptıkları uygulamalar anlatmaktadır.

Ho ve diğerleri (2009), geleneksel ve yeşil tedarik zincirinin karşılaştırılması üzerine durmuşlardır.

Peker (2010), tarafından geniş bir literatür taraması sonucu yapılan bu çalışmanın amacı, yeşil tedarik zinciri yönetimi kavramını detaylı bir şekilde açıklamak ve işletmelerin çevresel performanslarını geliştirmelerinde yeşil tedarik zinciri yönetiminin önemini vurgulamaktır. Evresel performansın geliştirilmesinde yeşil tedarik zinciri yönetimi faaliyetlerinin etkinliğini ortaya koyan bir alan araştırmasına yer verilmektedir.

Sarkis ve diğerleri (2010), bu çalışmalarında, GSCM ile ilgili literatürü, bu araştırma ala-nının anlaşılması ve bilgisini genişletmek için kullanılan geçerli ve açıklayıcı örgüt kuram-larının tanımlanması üzerine odaklanarak gözden geçirmişlerdir.

Dube ve Gawande (2011), çalışmalarında yeşil tedarik zinciri yönetimi literatürünü gözden geçirmişlerdir. Literatürden çıkan başlıca faaliyetler şunlardır; yeşil işlemler, yeşil tasarım, yeşil üretim, ters lojistik ve atık.

Korkankorkmaz (2012), işletmelerin çevresel performansını etkileyen faktörleri ve aralarındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu amaçla Marmara Bölgesinde tespit edilen 100 firmaya anket ulaştırılmıştır. Yapılan anket çalışması sonucu çevresel performansın,

çevresel yönetim sistemi ile olan öncelik ilişkisi, çevresel yönetim sistemini etkileyen diğer faktörler tanımlanmıştır. Çalışmasında ayrıca yalın ve yeşil tedarik zinciri ve bileşenleri incelenmiştir.

Andiç ve diğerleri (2012), bu çalışmanın amacı, atık yönetiminin, tedarik zincirlerinin çev-reci hale getirilmesi (yeşil tedarik zincirleri) için uygunluğunu ve önemini araştırmaktır.

Literatüre ve kişisel tecrübelere göre, elektrikli ve elektronik cihazlar, sektör olarak seçil-miştir. Bu sektörde faaliyet gösteren İzmirli üretici firmalarının tepe yöneticilerinden fikir almak amacıyla odak grup çalışması metodu benimsenmiştir. Odak grup çalışması, iki grup şeklinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, atık yönetiminin yeşil tedarik zincirleri yaratılması için uygun bir başlangıç noktası olduğu ve elektrikli ve elektronik cihazlar sektörünün de bu amaç için uygunluğu ortaya çıkmıştır.

Kafa ve diğerleri (2013), çalışmalarında, tedarik zinciri yönetiminde sürdürülebilirlik performansını ve çevre dostu sistemlere olan ihtiyacı vurgulamak için "Yeşil" konsepte

odaklanmışlardır. Bu çalışmanın amacı, yeşil tedarik zinciri yönetiminin sürdürülebilirlik performansını değerlendirmek için bir model önermektir.

Aksoy (2014), çalışmasında öncelikle YTZY, tersine lojistik ve atık yönetimi ile ilgili

detaylı bir literatür araştırması yapmıştır. Ardından elektrikli ve elektronik eşyalar sektöründe faaliyet gösteren firmaların YTZY, e-atık geri dönüşüm sistemleri incelenmiştir. Literatür araştırması, firmalar ve belediyelerle yapılan görüşmeler sonunda

edinilen bilgiler doğrultusunda Türkiye'deki elektrikli ve elektronik atık yönetiminin düzgün işlemesi için görüş ve önerilerde bulunulmuştur.

Gün (2014), bu araştırma ile Türkiye' de faaliyet gösteren imalat işletmelerinin YTZY uygulamalarının düzeyi ile bu uygulamaların rekabet önceliklerine etkileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu amaçla öncelikle geniş kapsamlı bir yazın taraması yapılmış ve önceki çalışmaların önermeleri ışığında araştırma için hem bir ölçek geliştirilmiş hem de teorik altyapı hazırlanmıştır. Geliştirilen ölçek anket formu halinde cevaplayıcılara ulaştırılmış ve elde edilen cevaplar SPSS programları kullanılarak analiz edilmiştir.

Beldek (2015), tarafından yapılan bu çalışmanın amacı Türkiye ve Avrupa Birliği yönetmeliklerinin yeşil tedarik zinciri ve tersine lojistik kapsamlarında kıyaslanarak,

Türkiye’de yeşil tedarik zinciri uygulamasının ne kadar maliyet ve sosyal kazanç sağlayacağını ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda Türkiye inşaat sektöründe günümüzde kullanılmakta olan tedarik zinciri akış şeması çizilmiştir.

Türkay (2015), akademik çevrelerde ve endüstride dikkat çeken yeşil satın alma ve yeşil tedarikçi seçimi konularını detaylıca incelemiştir. Çalışmanın ilk bölümünde çevre kavramı ve çevre sorunları üzerinden durulmuş; çevreci yaklaşımların gelişimleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde yeşil tedarik zincirinin en önemli alt disiplinlerinden biri olan yeşil satın alma ve yeşil tedarikçi seçimi konularında sektör raporları ve sivil toplum örgütlerinin çalışmaları derlenmiş ve detaylı bir şekilde incelenmiştir

Laari ve diğerleri (2016), tarafından hazırlanan çalışmanın amacı, müşteri odaklı yeşil te-darik zinciri yönetimi uygulamaları ile üretimdeki çevresel ve finansal performans arasın-daki doğrudan ve dolaylı ilişkileri belirlemektir.

Laari ve diğerleri (2016), bu makalelerinde, rekabetçi strateji yaklaşımını geliştirmişlerdir.

Finlandiya'da faaliyet gösteren 128 imalat, 110 ticaret ve 144 lojistik firması veri seti kullanan lojistik kullanıcıları ve sağlayıcıları açısından tedarik zincirinin kademeleri boyunca harici YTZY stratejilerini incelemişlerdir.

Scur ve Barbosa (2017), çalışmalarında, ev aletleri üreticileri tarafından benimsenen yeşil tedarik zinciri yönetiminin uygulamalarını belirlemiş ve analiz etmişlerdir.

Zhu ve He (2017), araştırmalarında, rekabet altındaki tedarik zincirindeki yeşil ürün

tasarımı sorunlarını incelemiştir. Tedarik zincirlerindeki ürünlerin "yeşil" ile ilgili kararların nasıl etkilendiğini ele almışlardır.

Yeşil tedarik zinciri ve yeşil tedarikçi konularında yapılan çalışmalar incelendiğinde yeşil tasarım, geri dönüşümlü ürün kullanımı, yeşil satın alma, tersine lojistik kriterleri ön plana çıkmaktadır. Çalışma da; Yeşil tasarım, yeşil üretim, çevre yönetim sistemi ana kriterleri literatürdeki çalışmalar dikkate alınarak belirlenmiş ve firmaya entegre edilmiştir.

Literatürdeki kriterler seçim kritelerinin belirlenmesinde yol gösterici olmuştur. Yeşil imaj, çevresel sorumluluk, mevcut müşteriyi koruma, yeşil depolama, hurda malzeme satışından

oluşan kriterler ise bakır tedarikçiler dikkate alınarak çalışma grubu tarafından oluşturulmuştur.