• Sonuç bulunamadı

Yeşil Okul Değerlendirme Ölçekleri

Bina Endüstrisinin tüm paydaşları cevre problemlerini çözme yoluna baş koyduklarını binalarını daha cevre dostu yaparak ve gönüllü başvurdukları sertifika sistemleri aracılığıyla çevre dostu standartlara uygunluklarını gösteriyorlar. Kuzey Amerika’nın soğuk bölgelerinden, Doğu Avrupa’ya, dört mevsimi yaşayan Akdeniz ülkelerinden nemli ve sıcak Dubai’ye ve Japonya’nın değişken iklimine kadar bu sertifika sistemleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Uluslararası şirketler bu sertifika sistemlerini şirketlerin çıkış kültürlerine bağlı kalarak yaygınlıkla kullanmaktadır. Bu nedendendir ki, bu sertifika sistemleri farklı bölgeler ve ülkelerde kullanılmak üzere tasarlanmamış ve önkoşul kıstasları yerel durumları temsil etmemektedir (Erten, Henderson, Kobaş 2009:1). Yapılan binaların sürdürülebilirlik standartlarına uygun olarak inşa edilmesini sağlamak için dünya çapında çeşitli değerlendirme ölçütleri vardır. Bu değerlendirme ölçütlerinin en yaygın olanları LEED, CHPS ve Energy Star değerlendirme ölçütleridir.

86 LEED (Leadership in Energy And Environmental Design - Enerji ve Çevresel Tasarım Liderliği): Uluslararası alanda en tanınmış sertifikasyonlardan biri olan LEED, binanın özelliklerinin sıkı ve ayrıntılı olarak belgelendirilmesini gerektirir. Binanın kabul edilebilirliğini belirleyen beş temel alan vardır: sürdürülebilir arazi tasarımı, su tasarrufu, enerji etkililiği, malzeme seçimi, iç mekân hava kalitesi ve doğal aydınlatmaya erişim. Sanayi kuruluşları ile ilgili olarak, çevresel sorumluluğa sahip olduğu imajı vermek amacı ile yaydığı yanlış bilgilere ilişkin suçlamaların önüne geçmek ve binaları daha çevre dostu inşa edebilmek için kullanılan metodları standartlaştırmak amacı ile Amerika Yeşil Bina Kurulu (United States Green Building Council USGBC) 1998 yılında yeni kurumsal ve ticari yapılar için LEED değerlendirme sistemini geliştirdi. Bu sistemde çevresel hedeflere bağlı olmak, dört kademe ile değerlendirilmektedir: Sertifika, gümüş, altın ve platin. Yeni inşaatlar için hedefler altı kategoriye ayrılır: sürdürülebilir arazi, etkin su kullanımı, enerji ve atmosfer, malzeme ve kaynaklar, iç mekân hava kalitesi, yenilik ve tasarım süreci. Tarafsız olması, ortak karara bağlı olması, üçüncü kişi değerlendirmesi olduğu için LEED Amerika’da en etkin değerlendirme sistemi haline gelmiştir (Hoffman, 2008: 391). LEED’nin okullar için hazırladığı özel kılavuzlarda sınıf akustiği, genel planlama, rutubet önleme ve çevresel arazi değerlendirmesi gibi konular da vardır (Sack-Min, 2007: 21).

Amerika Yeşil Bina Kurulu (United States Green Building Council USGBC) için okullara verilen LEED sertifikası (LEED For School) yeni bir kavramdır. Yıllardır LEED standartları genel yapılar için kullanılmaktaydı. Fakat son zamanlarda USGBC çevresel etkilerin çocukların sağlık ve iyilikleri üzerindeki etkilerinin farkına varmıştır. (Oetinger, 2010: 30). Amerika genelinde yaklaşık 100 okul LEED sertifikası almış ve 800 okulda sertifikayı almayı beklemektedir. Okullar bir yenileşme yaşıyor olsa ya da onlarca yıl önce inşa edilmiş hali ile kalmış olsa bile okulda hala değişiklik yapma yolları vardır (National Association of School Principles, 2009: 20).

CHPS Yüksek Performanslı Okul Birliği (Colloborative High Performance School: The Collaborative of High Performing Schools (CHPS) California, Massachusetts ve bazı eyaletlerde yeşil okul standartlarına uygun gelişimini izlemek ve değerlendirmek için kullanılır. Bu program LEED’ye benzeyen standartlara sahiptir fakat biraz daha esnek olduğu için okullar şartları daha sonra inşaat sürecinde tamamlar (Sack-Min, 2007: 21). CHPS derecelendirme sistemi okulları “yüksek performanslı”

87 olarak sertifikalandırır ve okulları enerji etkililiği, su tasarrufu, doğal aydınlatma, ısıl konfor ve işletim başlıkları altında derecelendirir (Adler, 2009: 451).

Energy Star: En yaygın ve en az sıkı sertifikasyon Energy Stardır. Birleşik Devletler Enerji ve Çevre Koruma Kurumu’na (US Department of Energy and The Environmental Protection Agency) bağlı olan bu proje, enerji tüketimini azaltan belirli standartlara sahip okulları değerlendirir (Sack-Min, 2007:2 1). Energy Star örgütlere enerji etkin ürünlerin ve binaların kullanımının mali değerini anlamaya ve kullanmaya yardımcı olan iş dünyası ve hükümet arasında bir ortaklıktır. Çevre Koruma Kurumu (EPA - Environmental Protection Agency) 2002 raporuna göre “Energy Star” onaylı ofis binaları diğer sıradan ofis binalarına göre fatura giderleri %40 daha düşüktür (Taylor, 2009: 357).

Sack-Min (2007), 2006 yılında USGBC tarafından yürütülen bir çalışmada yeşil okulun yapımının ortalama %2 daha fazla maliyetli olduğu ya da metrekare başına 3 dolar daha fazla ödendiğini belirlemiştir. Fakat gelecek 20 yılda okullar bu miktarın 20 katını daha düşük enerji ve su giderleri, daha az atık ve hastalığa bağlı öğrenci ve öğretmen devamsızlığına bağlı olarak geri ödeyecekleri beklendiğini belirtir.

Enerji, okullar için para demektir. Genel fondan karşılanır ve inşaat masrafları ile doğrudan bir yarış içindedir. Isınma ve elektrik için harcanan paradan tasarruf etmek öğrencilerin, öğretmenlerin ihtiyaçları ve kitaplar için daha fazla paraya sahip olmak demektir. Amerika’da okulların enerji için harcadıkları para yılda 8 milyar dolardır. Okul bütçesinin %2 – 4’lük bir dilimini kapsayan bu miktar, okulun ders kitaplarına harcadığı miktardan daha fazladır. Yalnızca yeni yapılan yapılarda kullanılan teknikler değil var olan yapılarda da işletim ve bakım konusunda yapılan iyileştirmeler, yapılmakta olan harcamalardan %20 oranında tasarruf edilmesini sağlar (Gelfand ve Freed, 2010: 4).

Yeşil okullar değer yaratırlar, çünkü yeni öğretim yöntemlerine uyum sağlayabilecek şekilde esnektir ve yeni eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlanabilirler. Yeşil okul yapımında fazladan “masraf” değil, fazladan “değer” katmak vardır. İşe bu zihniyet ile başlandığında yeşil okul yapımı ya da geleneksel okulların modernleştirilmesi konusunda da bakış açısı değişecektir (Beaver, 2009: 31). Yeşil okullar öğrencilere daha sağlıklı bir ortam sağlar ve böylece öğrenci ve

88 öğretmenlerin hastalanmalarında azalmalar olur. Devamsızlık seviyesinin azalmasını sağlar. Yeşil okullarda öğrencilerin akademik ve sınav başarıları da artacaktır. Bu nedenlerle yeşil okullar için vergi verenlerin yaptıkları yatırım boşa gitmemiş olur.

Yeşil okullar mali açıdan akılcı yatırımlardır. Bu yeşil okulların enerji ve su tüketimi, daha düşük işletme maliyetleri, öğretmenlerin daha az hastalanmaları ve yüksek iş doyumuna sahip olmalarına bakılarak ortaya konulabilir. Çoğu zaman öğretmenler sağlıksız ortam, cazip olmayan iş ortamı ve düşük iş doyumu nedeniyle okuldan ayrılmaktadır (Beaver, 2009: 33).

Benzer Belgeler