• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM: 1315 (1900) TARİHLİ SÜVARİ TALİMNAMESİ VE

2. YAYA İCRA OLUNAN TALİM

2.6. Yaya Harp Talimine Dair Genel Kurallar

Talimnameye göre acemi nefere tüfek kullanımı öğretildikten sonra çatışmaya hakkındaki talim ve terbiyesine başlanır.

Bu talimi ayrıntılarıyla acemi askerlere öğretmeden önce usta askerlerden bir kıta oluşturulup bir takım hareketler gösterilir. Sonra acemilerde talime katılarak savaşın durumuna ne şekilde davranmaları gerektiği öğretilir. Tüfek sağ tarafta ve istenilen vaziyette tutulur. Avcı askere hendek, çit, duvar vb. engelleri aşmak öğretmelir.

Acemi askerlere çeşitli nişan vaziyetleri (ayakta diz çökerek ya da yatarak) öğretildikten sonra değişik arazilerde uygulaması öğretilir. Diz çökerek ya da yere yatarak atış şekli süvari talimnamesinde bulunmamaktadır. Talimnamede bu eğitimin ayrıntıları için piyade talimnamesine başvurulmasını söyleniyor.

Ağaçlardan, çitlerden, parmaklıklardan, duvarlardan, hendeklerden, oluşan mahallerden istifade edilerek kendi ateşini etkin ve düşmanınkinden kendisini nasıl koruyacağı anlatılmalıdır. Talimnamenin bu kısmında oldukça önemli bir bilgi verilmektedir. Talimnameye göre düşmandan korunmak, düşmana zarar vermeye göre ikinci plandadır. Yani asker önceliği düşmana zarar vermektir.

Ateş talimi ilkbaharda nefere ferdi olarak ve talim fişeği ile icra ettirilir. Nişancının talim ve terbiyesi süratle değil sükunetle ve bir ayarda yapılır. Acemi asker askerlikte biraz maharet kazandıktan sonra bir takım asker oluşturulur. Emir ve kumandalar da öğretildikten sonra iki takım oluşturularak karşılıklı eğitim talim verilir. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 68 – 71)

2.6.1 Bölüğün Yaya Muharebesi

Acemi asker eğitiminde daha öncede bahsettiğimiz gibi ister yaya ister Atlı olsun eğitim için tercih edilen kıta bölüktür. Bölük eğitiminde bölük, Yaya savaşanlar yani avcılar, yedek bargirler yani atlar, muharebe tecessüs kolları, yani

muharebenin gidişatı konusunda bilgi alıp verenler ya da gözcüler ve gerekirse atlı ihtiyatlar yani yedek kuvvetler gibi kısımlara ayrılır.

Her avcı kıtasına yani mangasına en az bir çavuş atanır ve kumandanı tarafından kumanda olunur. Takım kumandanları kendi takımlarının önüne ve kıta kumandanları dahi kendi takımlarının sağ taraflarına dururlar. Kıta kumandanı olmayan birkaç çavuş ileri yürüyüş esnasında avcı hattının arkasında kalır. Değişik arazilerde eğitim verilirken askerler birbirine karışacağından bu durumda kıta kumandanları sadece kendi kıtalarını kumanda ederler. Birkaç avcı takımını ya yüzbaşı ya da onun görevlendirdiği bir zabit kumanda eder.

Eğer yaya harp eden avcı kıtalarının emniyeti doğal şartlar ile ya da başka bir birlik tarafından alınmamış ise muharebe tecessüs kolları gönderilerek emniyetin alınası sağlanmalıdır. Avcılar kapalı bir arazide, düşman ateşinin tesiri altında hareket ettikleri halde yan tarafların emniyetini temin etmek içim muharebe tecessüs kolları yetersiz olabilir. Bu durumda yaya avcı aksamından iki ila üç neferden oluşan muharebe tecessüs kolları tayin edilir. Bunlar kısa mesafelere gidip duruma göre gözcülük yaparlar. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 72 – 74)

2.6.2 İşaretler Ve Borular

Yaya cengi sevk ve idare eden zâbit kumandaları ve düdük işaretleri ve emirler ve işaretler kullanır. “At Bin” borusu avcılara tekrar ata binmelerine işarettir. Bu boru işareti bölük kumandanının emriyle çalınmış ise yaya cengi bizzat sevk ve idare etmiyorsa çalınan boru avcıların kendi atlarının yanına dönmelerine işarettir.

“At Bin” borusu yaya cengi sevk ve idare iden zabit tarafından çaldırılması muharebe maksadının hâsıl olduğu yedek atlı takımlarına ihbar itmek içindir ki bu boruda hayvanlar boruyla birlikte avcılara götürülür. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 74 – 75)

2.6.3 Bir Avcı Hattının Teşkilatı

Bir avcı hattı süratle ve fevkalâde bir düzen ve sükûnetle teşkîl olunmalıdır. Ava çıkacak olan kıtanın adı her zaman bildirilmelidir. Mesela: “İkinci Takım veya Birinci, İkinci Takımlar veyahut Bölük Ava Çık!” gibi. “Ava Çık” kumandasında askerler başka bir kumanda beklemeksizin tüfek ile hazır duruş vaziyetini alırlar. Askerin bir kısmı ileri gönderilecekse “şu kısım Ava Çık!” kumandası, istikamet verilecekse “İstikamet ---- Ava Çık!” denir.

Bu kumandalarda askerler öndekileri takiben bir iki adım mesafeyle yelpaze gibi yayılırlar. İkinci sıra askerleri de kendi dizi başlarının sol taraflarına geçerler. Avcılar “Dur”, “Vaziyete” ya da başka bir işaret gelene kadar yürürler. Bu kumandalardan biri geldikten sonra asker ayakta, diz üstü ya da yere yatarak mevzi alır. Tekrar etmek gerekirse amaç düşmandan korunmak değil düşmanı vurmaktır. İlerlemeksizin yayılmak gerekirse “Cebhe hattı üzerinde Ava Çık!” kumandası verilir. Böylece merkez yerinde kalır ve diğer askerler yayılarak yüzünü karşıya dönerek hiza alırlar. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 75 – 77)

2.6.4 Bir Avcı Hattının Hareketleri

Avcı hattının hareketleri adi adım çabukluğunda serbest ve uzun adımlar ile yapılır. Daha hızlı hareket ettirilmek istenirse “Marş! Marş!” kumandası verilir. Avcı hattında “Bölük - Manevra Adım!” kumandalar verilmez. Avcı hattının hareketleri takımca tam ya da kısmen ileri veya geri yürümekten, cepheyi muhafaza etmek şartıyla eğri yürüyüşle bir istikamete küçük derecede tebdili istikamete yürümekten ibarettir. İleri ya da geri yürümek için “Marş!” ,“Geri Dön – Marş!”, “Yarım Sağa (Yarım Sola) – Marş!” kumandaları ile küçük istikamet kumandaları verilir. Dönüşlerle yapılacak hareketlerden sakınılmalıdır.

Ava çıkan askerler kumandasız tüfeklerinin emniyetini alır ve nişangâhları yatırırlar. Bu sırada kıta kumandanları kıtalarının takım kumandaları da kıta kumandalarının önünde yani düşman tarafında yerlerini alırlar. Görevlerini layıkıyla

yapacak şekilde yerlerini aldıktan sonra kendilerini korumaya da dikkat ederler. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 77 – 79)

2.6.5 Bir Avcı Hattının Ateşi

Talimnameye göre bir avcı hattı yalnız mevzi almışken ateş eder. Her avcı çabucak avcı hattı üzerinde müsait bir yer bularak düşmandan korunmaktan ziyade düşmana zarar vermeye dikkat etmelidir. Avcılar tuttukları mevzide ikide bir hareket etmezler. Nişangâhlara dikkat etmelidirler.

Avcı ateşi sırasında kumanda; mümkün olduğu kadar kısa olacak şekilde, sırasıyla istikameti, hedefi, nişangâhı ve ateşin türünü belli etmelidir. Ayrıca hedef avcı hattının görüş açısına göre kısaca söylenir.

Yaylım ateşi açmak gerekirse hedef belirtilip, nişangâh ayarlandıktan sonra “Yaylım Ateş İçin Silah Davran!” kumandası verilir. Mesela “Yarım Sağa İstikametinde – Piyade Kolu – Nişangâh 900 – 1000 – Yaylım Ateş İçin Silah Davran – Nişan Al! – Ateş! – Doldur”.

Avcılar ateş denilince kumandasız ateş ederler. Örneğin: “İlerde Yatan Avcılar Üzerine – Nişangâh 600 – Ateş!”. Kumandan ateşin düşmana tesirini mesafeye göre dürbünle takip ederler. Eğer görüş alınamaz olursa görevlendirilecek askerler gözetleme yapıp, ateşin tesiri için gerekli uyarıları bildirirler. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 80 – 82, 85 – 86)

Ateş Kesmek: Kıta kumandanları tarafından tekrar olunan düdük işaretinde veyahut “Ateş Kes!” kumandasında ateş kesilir. Sonra tekrar aynı hedef üzerine ateşe etmek gerekirse yalnız “Ateşe Devam!” kumandası verilir.

Nişan noktası hedefin alt tarafıdır. Nişan noktasını değiştirmek için takım zabiti düdük çalarak “Başa Nişan Al!” ya da “Hedefin Altından İki Karış Aşağı Nişan Al!” kumandasını verir. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 82)

Ateşin İdaresi: Komutan ateşin tesiri için mümkün olduğu kadar ateşin idaresini kendi elinde tutmalıdır. Takım düzgün bir şekilde kenarları diğer takımlardan ayrı gözükür ise ateşin idaresi daha düzgün olur.

Ateş Çeşitleri: Ateş ederken çarçabuk değil düzenli ateş etmek önemlidir. Ateşin şiddeti muharebenin maksadına, hedefin türüne ve mevcut cephaneye göre ayarlanır.

Eğer hava puslu, karanlık, avcı hattının önü barut dumanıyla kapalı vs. ise duruma göre ateşin şiddeti ve çeşidi ayarlanır. Alçaktaki hedeflere yavaş yavaş yukarıdaki hedeflere şiddetlice ateş edilmelidir. Ayrıca düşman takviye ya da atlama yaparken de şiddetle ateş edilir.

Yaylım ateş askeri elde bulundurmak için en elverişli ateşse de muharebe gürültülü olup kumandalar zor işitileceğinden dolayı yalnız muharebenin başında ya da doğrudan düşmanın ateşinde olmayan askerlere emredilir.

Eğer takım zabiti takım ateşini daha şiddetlendirmek ya da yavaşlatmak isterse ve düdük çalarak: “Yavaş Ateş!” yahut “Çabuk ateş” kumandalarını verir. Şiddetli ateş yalnızca sabit nişangâh ya da küçük levha ile açılır. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 82 – 85)

Ateşin Düzeni: Ateşin düzeni, ateş esnasında verilen emirlerin uygulanmasına, silah kullanma kurallarına uyulmasına, düşman ateşi altında sükûnetini korumayla sağlanır.

Yanaşık Nizamda Ateş: Askerin yüzü mümkün olduğu kadar ateş istikametine dik olmalıdır. Takım iki sıra iken birinci sıraya yanaşarak hedef ve nişangâh kertesi ihbar olunduktan sonra “Yaylım Ateş İçin Silah Davran!” kumandasıyla birinci sıra diz çöker. İkinci sıradaki askerlerde yarım sağa döner, ileriye bir adım atarak sıranın aralıklarından silah davranıp kumandalar ile nişan alır ateş eder ve tekrardan silahlarını doldururlar.

Ateşi bitirmek için “Silah Kapa” sonra “Rahat Dur!” kumandaları verilir. Askerler de eski yerlerine ve vaziyetlerine dönerler. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 85 – 88)

İstinat Kıtası: Avcı hattını takviye için kullanılan kıtaya istinat kıtası denir. Bu takviye aralıkları doldurmak ya da avcı hattını uzatmakla olur. İstinat kıtasına “Ayağa Kalk – Avcı Hattını Takviye Et!” ya da “Ayağa Kalk! – Avcı Hattını Sağa Doğru - ( Sola Doğru) Uzat!” kumandaları verilir. Böylece sayısı azalmış olan kıtaların karışması önlenmiş olur. İstinat kıtasına verilecek komutlar yardımına gideceği kıtanın yerine göre verilir.

İstinat kıtası mümkün olunduğu kadar arazinin engebelerinden faydalanarak düşman ateşinden kendini koruyarak görev yerine varır. İstinat kıtası görevini zamanında yapmak adına avcı hattından uzakta tutulmaz. İstinat kıtası bekletilirken yere yatırılmak gibi hareketlerle mümkün olduğu kadar korunur. Asker taarruz durumuna ise avcı hattı ile istinatlar arasındaki mesafe yavaş yavaş kısaltılır ki hemen müdahale edilebilsin. Bu müdahale jimnastik ya da manevra adımla yapılır. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 86 – 90)

2.6.6 Hücum

Avcı hattının hücum etmesi gerektiğinde “Ayağa kalk! Hücum! Allah Allah” kumandaları verilir. Askerler “Allah, Allah” sedalarını tekrar ederek düşmanın üstüne atılırlar. “Dur” kumandası verilene kadar hareket devam eder. Düşman durup durum ateş etmeye elverişli hale gelse bile kumanda verilmeden ateş edilmez. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 90)

2.6.7 Toplamak Ve Ata Binmek

Yayılmış olan bir avcı hattını toplaması için “Toplanma!” kumandası verilir. Böylece askerler kumandanlarının arkasında toplanarak rahat duruşa geçerler. Komutan askeri topladıktan sonra duruma göre “Ayağa Kalk! Geri Dön – Marş!” ya da “Marş! Marş!” ve “At Bin!” komutlarını verir. Böylece askerler atlarının yanına giderek atlarına binerler. (Süvari Ta’limn mesi, 1315: 90 – 91)