• Sonuç bulunamadı

Yatırım Alan Ülke Ekonomisi Açısından Etkiler

1.5. Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Etkiler

1.5.2. Yatırım Alan Ülke Ekonomisi Açısından Etkiler

Doğrudan yatırımlar, yatırımı alan ülkede üretimi, istihdamı, ekonomideki fiyatları, ihracatı, ithalatı, ödemeler dengesini, ekonomik büyümeyi ve genel olarak ekonomik refahı bir çok yönden etkilemektedir. Bu etkiler olumlu ya da olumsuz olabilmektedirler; bazı etkiler hemen ortaya çıkmakta, bazıları ise yıllar sonra belirmektedir. Bu etkiler dört başlık altında incelenmiştir: ulusal gelir, ödemeler dengesi, ücretler ve verimlilik.

1.5.2.1. Ulusal Gelir:

Çok uluslu şirketin, bulunduğu ülkedeki net ulusal gelire etkisi, o ülke sınırları içerisinde yaptığı üretimdir. Fakat bazen üretimde kullanılan girdiler yerel piyasadan temin edildiği için bunların toplam üretim değerinden düşülmesi gerekmektedir. O halde çok uluslu şirketin yarattığı katma değer:

Katma Değer = Ü - G (üretim - girdiler)

olarak yazılabilmektedir. Bu denklem gelirler açısından yazılmak istenirse, çok uluslu şirketin yarattığı katma değer, üretim faktörlerine yaptığı ödemeler (işçi ücretleri, maaşlar) ve elde ettiği kârların toplamıyla ifade edilebilmektedir:

Katma Değer = Ü - G = F + K {faktör ödemeleri + kârlar)

Fakat bu denklem de, çok uluslu şirket tarafından istihdam edilen yerel faktörlerin fırsat maliyetini (opportunity cost) hesaba katmamaktadır. Örneğin, eğer çok uluslu şirket, kendisi istihdam etmediği taktirde ekonomide atıl kalacak kaynakları kullanıyorsa, bu kaynakların fırsat maliyeti sıfır olmaktadır. Diğer yandan, çok uluslu şirket istihdam ettiği kaynakları kendisi ile aynı verimlilikte çalışan bir yerel şirketten transfer ediyorsa, o zaman bu faktörlerin fırsat maliyeti, hizmetleri karşılığında çok uluslu şirketten aldıkları ücrete eşit olmaktadır. Yani bir çok uluslu şirketin, gittiği ekonomide bir katma değer yaratabilmesi için, istihdam

ettiği faktörlerin fırsat maliyetinden yüksek bir değer üretiyor olması gerekmektedir.77 Böylece yukarıdaki denklem şu yeni şekli almaktadır:

Katma Değer = (F + K) - FM (fırsat maliyeti)

Bu denkleme bir de çok uluslu şirketin neden olduğu pozitif ve negatif dışsal ekonomileri de eklenirse:

Katma Değer = (F + K) - FM + L (dışsallıklar)

Doğrudan yatırımın, yatırımı alan ülke için kârlı olup olmadığını bulabilmek için, ülkenin doğrudan yatırımdan doğan maliyetlerini de bu denkleme eklemek gerekmektedir. Bu maliyetler kısaca, üretimde yer alan yabancı faktörlere (teknoloji de dahil) yapılan ödemelerin (kâr veya temettü ödemeleri, faizler, imtiyaz ücretleri v.s.) toplam olmaktadır. Maliyetleri de M olarak belirtirsek, denklem aşağıdaki gibi olmaktadır:

Katma Değer = [(F + K) - FM + L] / M

Eğer bu oran 1’den büyükse, doğrudan yatırımın olumlu etkileri, olumsuz etkilerinden daha büyük denilebilmektedir. Oranın 1'den küçük olduğu durumlarda ise tam tersi söz konusu olmaktadır. Hem iktisat teorisi, hem de yapılan ampirik çalışmalar, doğrudan yatırımların çoğu zaman yatırımı alan ülkeye fayda sağladığı kanısında birleşmişlerdir.78

1.5.2.2. Ödemeler Dengesi:

Doğrudan yatırımlar, gittikleri ülkenin ödemeler dengesi üzerinde de etkili olmaktadırlar. Örneğin, bir fabrika kurmak amacıyla ülkeye yurtdışından sermaye girişi, ödemeler dengesine artı olarak işlenmektedir. Fabrika üretime geçtiğinde ve bağlı şirket ülke içerisindeki faaliyetlerine başladığında, üretiminin bir kısmını ihraç

77 Root, Franklin Russell, a.g.e., s. 628-630. 78 Root, Franklin Russell, a.g.e., s. 631.

ederek ya da ithal ikamesinde kullanarak ödemeler dengesine iyileştirici etki yapmaya devam edebilmektedir. Öte yandan, bağlı şirketin yurtdışından aramalı ya da hammadde ithal etmesi de ödemeler dengesine eksi olarak işlenmektedir. Bununla birlikte kârların yurtdışına transferi ve yabancı üretim faktörlerine yapılan ödemeler ülkeden döviz çıkışını arttırmaktadır ve dolayısıyla ödemeler dengesini bozmaktadır. Yani yabancı yatırımın ödemeler dengesi üzerindeki etkisi yatırımın amacı ile bağlantılı olmaktadır.

1.5.2.3. Ücretler:

Bazı küreselleşme karşıtlarına ve basında zaman zaman yer alan haberlere göre, çok uluslu şirketler bulundukları üçüncü dünya ülkelerinde işçileri sömürerek, onları uzun çalışma saatleri boyunca ve ağır çalışma koşulları altında, oldukça düşük ücretler karşılığında çalıştırmaktadırlar. Bu kötü imaj, işçi ücretlerinin, bu işçiler tarafından üretilen ürünlerin satış fiyatlarında çok küçük bir yüzdeye karşılık gelmesi ile de desteklenmektedir.79 Fakat bu, bir genellemeden daha ileri gitmemektedir.

Bir ülkedeki ücretler, yabancı şirketlerin girişinden ya da varlığından birkaç değişik yönde etkilenmektedirler. İlk olarak, yapılan çalışmalara göre yabancı sermayeli şirketler, genellikle aynı sektörde faaliyet gösteren yerli şirketlerden daha yüksek ücret vermektedirler. Bunun değişik nedenleri olduğu savunulmaktadır. Çok uluslu şirketler, gittikleri ekonomilerde, insanlar tarafından iyi bir şekilde karşılanmak için bu yöntemi uyguluyor olabilmektedirler. Ya da beraberlerinde getirdikleri bilgi ve teknolojinin yerel piyasadaki rakiplere ulaşmasını engellemek için, işten ayrılma oranını düşük tutmak gerektiğinden dolayı yüksek ücret veriyor olabilmektedirler. Ya da sadece yerel piyasadaki iyi işçileri istihdam edebilmek için ücretleri yüksek tutmaktadırlar. Yapılan bir çalışmada, 1970 yılı verilerine göre Meksika’da imalat sektöründe yabancı sermayeli şirketlerin işçilerine verdikleri ücretin, Meksikalı şirketlere göre yüzde 25-30 daha yüksek olduğu hesaplanmıştır.80

79 Brown, Drusilla K.; Deardorff,Alan V.; Stern,Robert M.; The Effects of Multinational

Production on Wages and Working Conditions in Developing Countries, NBER Working Paper

Series, No: 9669,Cambridge, USA, Nisan 2003, s. 7.

80 Blomström, Magnus, Foreign Investment and Spillovers, Routledge Publications, London, 1983, s. 18.

Dünya çapında, hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ülkeler üzerinde yapılan çalışmalarda, yabancı sermayeli şirketlerin daha yüksek ücret verdiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Yabancı şirketler tarafından verilen yüksek ücretlerin, sektördeki yerli şirketlere yansıması (spillover effect) üzerinde yapılan çalışmalar henüz kesin bir sonuca ulaşamamıştır. Öte yandan ekonomi genelinde yabancı hakimiyetinin artması, ülkedeki ortalama ücretleri etkilemektedir. Yabancı sermayenin girişiyle emeğe olan talebin artması ortalama ücretlerin de artmasına neden olabilmektedir. Aitken, Harrison ve Lipsey, 1996 yılında Meksika ve Venezüella üzerinde yaptıkları araştırmada, yabancı sermayenin girişiyle birlikte sektördeki ücretlerin arttığını saptamışlardır.81 Ücret artışı kalifiye işçiler için daha yüksek olmuş, Venezüella'da, Meksika'da olduğundan daha fazla hissedilmiştir. Bu da iki ülkenin ekonomik büyüklüklerinin farkından dolayı olabileceği söylenebilmektedir.

1.5.2.4. Verimlilik:

Verimlilik, yapılan çalışmalarda farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bazı çalışmalar verimliliği ''birim emek başına elde edilen çıktı" olarak hesaplarken, bazı çalışmalarda ise "birim girdi (emek, sermaye, ara-malı) başına elde edilen çıktı" olarak ele alınmıştır82. Tanım ne olursa olsun, elde edilen sonuçlara göre çok uluslu şirketler, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yerel şirketlere göre daha verimli çalışmaktadırlar. Çok uluslu şirketlerin daha verimli olmalarının temel nedeni, üretim ölçeklerinin yerel şirketlere göre daha geniş olması ve üretimde daha çok sermaye- yoğun teknolojiler kullanmalarıdır. Gelişmiş ülkelerde, aynı ölçekte ve teknoloji ile üretim yapan yerel şirketlerin olması muhtemel iken, gelişmekte olan ülkelerde çok uluslu şirket ve yerel şirketler arasındaki verimlilik farkı çok daha belirgindir.

81 Aitken, Brian J., Wages and Foreign Ownership: A Comperative Study of Mexico, Venezuella

and the United States, Journal of International Economics, Washington, 1999, s. 352.

82 Vikipedi, İnternet Ansiklopedisi, Küreselleşme, 2009, http://tr.wikipedia.org/wiki/Verimlilik (18.10.2009), s. 1.

Peki doğrudan yatırımlar, yerel şirketlerin verimliliğini artırıcı bir rol oynar mı? Yerel şirketler yabancı sermayeli şirketlerin faaliyetlerini, üretim tekniklerini veya pazarlama stratejilerini taklit ederek daha verimli bir şekilde üretim yapmaya çalışabilmektedirler. Ya da artan rekabet dolayısıyla daha verimli çalışmak zorunda kalabilmektedirler. Fakat bu taşma etkisi (spillover effect) hakkında elde edilen sonuçlar karışıktır ve genel bir kanıya ulaşılamamıştır. Bazı çalışmalarda yerel şirketlerin verimlilik artışı sağladığı saptanırken, bazı çalışmalar istatistiksel olarak anlamsız sonuçlara ulaşmaktadır. Yine de daha verimli şirketlerin ekonomiye girmesiyle birlikte ekonomideki ortalama verimlilik artmaktadır.83

1.5.2.5. İhracat:

İhracat bir malın yabancı ülkelere döviz karşılığı yapılan satışıdır. Küreselleşmenin olumsuz etkilerinden korunmak, sektörel ve bölgesel bağımlılıktan kurtulmak için ihracatın önemi büyüktür. İhracat, ürünün ihracata yönelik biçimde kaliteli ve uluslararası standartlara ve piyasa şartlarına uygun biçimde üretilmesinden, yurtdışında pazarlanması, reklam ve tanıtımının yapılması, dış satımının gerçekleştirilmesi, en uygun ambalaj ve nakliye biçiminin seçilmesi, ihracatçının ülkesindeki dış ticaret mevzuatını bilerek zamanında gerekli işlemleri tamamlaması ve ürünün istenilen yere zamanında teslimine kadar uzanan çeşitli aşamalardan geçerek gerçekleşir. Çok uluslu şirketlerin İhracat faaliyetlerinin iyi olmasının ana nedeni dış pazarı tanıyor olmalarıdır. Böylece çok uluslu şirketler ürün kalitesi, ambalaj, satış fiyatı, yurt dışı pazar mevzuatı ve diğer önemli unsurları bilerek rekabete girerler. Bu unsurlar yerel şirketlere göre çok uluslu şirketlere büyük avantaj sağlarlar.

İKİNCİ BÖLÜM