• Sonuç bulunamadı

Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Belirleyiciler

1.1. Yabancı Sermaye Tanımı Ve Türler

1.2.2 Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları

1.2.2.2. Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Belirleyiciler

Yabancı yatırımcıların başka ülkelerde yatırım yapmalarının en belirleyici özelliği kuşkusuz kâr elde etmektir. Üstelik bu kâr, yatırımcı ülkenin kendi ülkesinde elde ettiği kârdan daha fazla olmalı, şirketin yabancı bir ülkede faaliyette bulunmasından doğacak her türlü riski de karşılayabilmelidir. Yatırımcı için önemli olan sadece yüksek kâr elde etmek değil, aynı zamanda elde edilen bu kârın transfer edilebilmesidir. Eğer bu kâr transfer edilemezse yabancı ülkede yapılan yatırımın bir önemi kalmaz. Ayrıca, yatırım yapılması düşünülen ülkenin siyasal ve ekonomik istikrarı, altyapı yatırımlarının tamamlanıp tamamlanmadığı, yabancı sermaye konusundaki yasal düzenleme ve uygulamaları ve teknoloji emme kapasitesi yatırım kararlarında önemli rol oynamaktadır.

Yabancı sermaye yatırımlarında esas amaç kârlılık ve kâr transferidir. Bunun yanında yabancı sermaye yatırımlarının belirleyicileri olarak ekonomik, siyasi ve sosyo-kültürel faktörleri de incelemek mümkündür.

1.2.2.2.1. Ekonomik Faktörler

Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının (FDI) amacı, kendi ülkesinde elde ettiği kârdan daha yüksek kâr elde etmektir. Bu yüzden gidecekleri ülkedeki maliyet koşullarını dikkate alarak yatırımlarını gerçekleştirirler. Yatırımcı ülke açından gideceği ülkenin bazı belirleyici özellikleri vardır. Bunlar; yatırım yapılacak ülkenin nüfusu, işgücünün niteliksel yönü, ulaşım imkanları, enerji, elektrik temini ve uygulanan ekonomik politikalardır41.

FDI'lar, faizlerin ve üretim maliyetlerinin düşük olduğu, kârlılık oranlarının yüksek olduğu, büyüme dinamizmi olan, makro dengeleri oturmuş, iç talebin ve

eğitilmiş insan gücünün yüksek olduğu ekonomileri tercih etmektedirler. Makro ekonomik yapının istikrarlı olması, fiziki ve hukuki altyapının uygunluğu, bürokratik düzenlemelerin basitliği, işgücünün düşük maliyetli ve eğitimli olması yabancı sermayenin aradığı özelliklerdir. Ekonomik faktörleri çeşitli parametrelere ayırarak incelemek mümkün olmaktadır;

a) Pazarın Genişliği: FDI'lar için, ev sahibi ülkedeki pazarın genişliği ve

gelişme hızı, bölgesel ve küresel pazarlara erişim olanağı, ülkeye özgü tüketici tercihleri, pazar yapısı ve yerel ticaretin gelişmişliği özel bir önem taşımaktadır. Çünkü, yabancı yatırımcı açısından pazar genişliği ve gelişme hızı daha fazla talep ve daha fazla kârlılık anlamına gelmektedir.

Bazı ülkeler geniş iç pazar olanağına sahip olmasalar bile, bölgesel pazarlara erişim imkanları olduğundan yabancı sermaye için önemli birer merkez olabilmektedirler. Bazı ülkeler ise küçük yerel piyasalarına karşın, bölgesel pazarlara serbest olarak giriş hakkına sahip oldukları için büyük miktarda yabancı sermaye çekebilmektedirler.

b) Ekonomik İstikrar: Günümüzde ekonomik ve politik istikrar yabancı

sermaye açısından temel belirleyici unsur haline gelmiştir. Sık sık iktidar değişikliğine ve politik çalkantılara sahne olan ülkeler yabancı sermaye açısından cazip görülmemektedir. Yabancı sermaye, hızla büyüyen, adil şekilde gelir bölüşümü yapabilen ve istikrarlı olan ekonomileri tercih etmektedir. Ülkede uygulanan ekonomik politikalar da yabancı sermaye tarafından dikkatle izlenmektedir. Bu çerçevede piyasa mekanizması güçlerine dayalı ve nispeten liberal politikalar uygulayan ülkeler yabancı sermayeyi çekme açısından daha cazip görülmektedir.

c) Kurumsal Yapının Özellikleri: Yabancı sermayenin geleceği açısından

güvenilir dayanaklardan biri de sağlam bir kurumsal yapının varlığıdır. Yabancı sermaye karar mekanizmasının işlemesinde çok değişik karar odaklarının olması ve

bunların arasında koordinasyon eksikliğinin olması bürokratik anlamda ağırlık doğurmakta ve yabancı sermaye bakımından caydırıcı etki yapmaktadır. Yatırım kararı alındıktan sonra şirketin ev sahibi ülkede kaldığı sürece tabi olacağı yasalar ve kurallar ile bunların sürekliliği ve uluslararası işlemlere uygunluğu da belirleyici unsurlardır42.

Yabancı sermaye açısından zayıf ve çeşitlenmemiş sermaye piyasasına sahip olan ya da bu türden piyasaları hiç olmayan ve şirketleri uluslararası piyasalarda güçsüz olan ülkeler yabancı sermaye bakımından dezavantajlı olan ülkelerdir. Yasal ve kurumsal ortamı yabancı yatırımlar için çekici hale getirmek, yabancı sermayenin gelmesi bakımından önemli noktalardan biridir. Yabancı sermayeyi çekmek için oluşturulmak istenen yasal ve kurumsal çerçeve, yerli sermaye ile ilgili genel düzenlemelerden çok farklı olmamalıdır.

d) Hammadde Kaynakları: Yabancı yatırımcılar, maliyetlerini düşürmek ve

kârlarını maksimize etmek amacıyla, bol ve kolay hammadde edinebildikleri, enerji, ulaşım, iletişim gibi altyapının yeterli düzeye ulaştığı ve işgücünün ucuz olduğu ülkelerde yatırım yapmayı tercih etmektedirler. Bir ülkedeki hammadde zenginliği o ülke için avantaj olma özelliğini günümüzde de sürdürmektedir. Ancak emek tasarrufu sağlayan yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve bunların ÇUŞ'lar tarafından yoğun bir şekilde kullanılması sonucunda ucuz işgücü göreceli olarak önemini yitirmektedir. Buna karşın, üst düzey yöneticilerin gelişmiş ülkelerdeki maliyetlerinin hızlı artışı, uluslararası yatırımcıların iyi eğitilmiş insan gücüne sahip gelişmekte olan ülkeleri tercih etmesine neden olmaktadır.

1.2.2.2.2. Siyasi Faktörler

Yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye gelişini belirleyen en önemli faktörlerden biri de siyasi istikrardır. Yabancı sermaye için ekonomik istikrar kadar

siyasi istikrar da önemlidir. Çünkü yabancı sermaye ilk önce emniyetli ve güvenli bir ortam aramaktadır.

Yabancı yatırımcıyı en fazla tedirgin eden konuların başında, yabancı şirketlerin millileştirilmesi ve kâr transferlerine kısıtlamalar getirilmesi gelmektedir. Bu tür yatırımlar ülke riskini yükseltmekte ve yatırımcının isteksiz davranmasına yol açmaktadır. Bu yüzden, yabancı yatırımlardan daha fazla pay almak isteyen ülkelerin, ekonomik ve siyasi istikrarlarına daha fazla önem vermeleri gerekmektedir.

1.2.2.2.3. Sosyo-Kültürel Faktörler

Eğitim düzeyi ve okuma-yazma oranı düşük ve geleneksel yapıya sahip olan ülkelerde, yabancı sermayenin ülkeye girişi ile birlikte toplumsal bir değişim yaşanacağı görüşü yaygındır. Yatırım yapılacak olan ülkenin ekonomik ve politik durumu ne kadar elverişli olursa olsun yatırımın gerçekleşeceği ülke halkının yabancı sermaye konusundaki düşünüş ve davranış şekilleri, yabancı sermayedar açısından bir risk ihtimalini doğurur. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha belirgindir43.

Sermaye ithal eden ülkelerdeki kültür yapıları, yabancı sermayeye karşı koyma veya izin verdikten sonra kontrol etme şeklinde de bir etkide bulunabilmektedir. Yabancı sermayeye karşı böyle tepkilerin olduğu yerlerde yatırımcılar, bu pazarları kaçırmamak için bölgedeki politikacı ve partilerin desteği ile hareket etmektedirler.