• Sonuç bulunamadı

YASSIÇEMEN SAVAŞI (10 Ağustos 1230)

YASSIÇEMEN SAVAŞI VE SONRAS

I- YASSIÇEMEN SAVAŞI (10 Ağustos 1230)

Ön Asya’nın iki güçlü Müslüman devleti olan Anadolu Selçukluları ve Eyyubiler arasındaki anlaşmazlıkları unutup bir diğer güçlü devlet olan Harzemşahlar’a karşı ittifak oluşturmuştu. Bu ittifakların oluştuğu sırada Celaleddin Harzemşah’a bu ittifak haberini veren ise Erzurum Meliki Cihanşah idi.233

Cihanşah, Harzemşah’a kendilerinin önce saldırmasının daha etkili olacağını bildirince hazırlıklara başlandı. Buna göre, Celaleddin ve Cihanşah Harput civarında buluşacak orada konaklayıp, Eyyubi ve Selçuklu ordularının hareketini beklemeden saldıracaklardı. Celaleddin, Aran ve Azerbaycan da ki iktalarında bulunana askerlerinin gelmesini beklemeden Sivas’a doğru hareket etti. Amacı, Cihanşah’ın teklifi idi, buna göre Yassıçemen’e erken gelip su ve otlakları kontrol altına alarak, ordugâhını burada kurmaktı. Sultan Alâeddin’in Erzincan yakınlarında Ordugâh kurduğunu öğrenene Celaleddin ise buna çok öfkelenecektir.234

Bir Mevlevi kaynağı olan Menakıbü’l-Arifi’nde, Alaaddin’in sefere çıkmadan önce Baha Veled’in türbesine gidip ondan himmet dileyip dua ettiğini belirtir. Ayrıca Alaaddin kıyafet değiştirip, birkaç Türk’le Celaleddin’in askerlerine sığındığı, kendilerini de tanıtırken de Alaaddin Keykubad’tan şikâyet edip ona karşı “Celaleddin ‘in askerlerini beklediklerini” dedikleri söylenir. Celaleddin’in bu çok sevinip, onları misafir ettiği ancak “ilk kez Alaaddin’den şikâyet eden birini duydum”, deyip şüphelendiğini bildirir. Aynı eser, Baha Veled’in “Kalk hemen atına bin, uyku zamanı değil” deyip Sultan Alâeddin’i uyandırdığını, Alaaddin’in de bunun üzerine hemen buradan uzaklaşıp Celaleddin’in askerlerinden sabah olmadan kurtulduğunu kaydeder.235

Yukarıda bahsedildiği gibi Cihanşah ve Celaleddin arasında yapılan ittifaka göre, Cihanşah ve Celaleddin askerleri Erzurum’a yürüyecek, oraya hangisi evvel varırsa müttefikine kavuşmaya mahal bırakmadan Alaaddin üzerine saldıracaktı. Celaleddin,

233

Nesevi, Celaleddin Harzemşah, Çeviren Necip Asım, Đstanbul Devlet Matbaası, Đstanbul 1934, s.131.

234 Hasan Geyikoğlu, “Harzemşahlar ve Doğu Anadolu”, Türkler, C.4, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002,

s.922.

235 Ahmet Eflaki, Ariflerin Menkıbeleri, (çeviren: Tahsin Yazıcı), Remzi Kitapevi, Đstanbul 1986, ss.112–

bundan önce Rükneddin’e Harput eyaletine tabi olan Keneayım ve Herisi’nin tımarını verdi.236

Celaleddin daha sonra, emirlerine hareket işareti olarak kızıl oklar dağıttı. Ordusuna içtima emri verdi. Sonra Harput’a gidip ordusunun toplanmasını bekledi. Ancak bu sırada ağır bir şekilde hastalandı. Yatağa düştü. Đyileşmesinden ümit kesildi. Bu esnada emirler, memleketin herhangi bir yerine verilecek işarete gitmeye hazır olarak ikamet kapısında beklediler. Eğer Celaleddin’in öldüğünü haber alacak olsalardı her biri zihninde kurduğu yeri benimsemeğe koşacaktı.237 Ancak Celaleddin bir süre sonra tekrar iyileşti ve eski sağlığına kavuştu.

Celaleddin bu savaşı kazanacağına o kadar güveniyordu ki Irak ordusu ile Veziri Şerefül’l-Mülk’ün ordusunu Malazgirt’te, Hoy askerlerini de Bargiri’de bıraktı. Ayrıca Đran’lı Azerbaycanlı ve Mazendaran’lı askerlerinin yurtlarına dönmelerine izin verdiği için geri çağırma gereği bile duymadı.238

Harzemli askerlerin, 24 Ramazan günü Selçuklu öncü kuvvetlerinin ani baskınıyla savaş başladı. Bu durumdan Alâeddin’in morali bozuldu, hatta çekilmek ve müdafaa yapmak istedi. Çeşitli karşılaşmalardan sonra son savaş 27 Ramazan günü yapıldı. Harzem ordusu tarafına doğru esen şiddetli rüzgâr Celaleddin’in sağ kanadında sarsıntı yaşanmasına ve bulunduğu tepeyi terk ederek bozguna uğramasına sebep oldu.239 Alaaddin bunun bir harp hilesi olabileceğini düşünüyordu, çünkü “Harzemliler’e yardım üstüne yardım geliyordu.”240 Morali bozulduğu için Harzem ordusunu yenebileceğini düşünemiyordu.

Akşama doğru savaş bitti. Ganimet sonsuzdu. Savaş öyle şiddetli olmuştu ki sadece uçurumda düşen süvari sayısının 15.000 kişi olduğu rivayet edilir.241 Harzemşah’ın Emirlerinden Đlek Han, Atlas Melik ve birçok zabitleri esir alındı, boyunları vuruldu. Erzurum Hükümdarı da boynu vurulanlardandı.242 Kaçan Harzem askerlerinin bir kısmı Harzemşah’ı matbu tanıyan Trabzon Rum Devleti sınırlarına geçti ancak bunların bir kısmı Hristiyan Rum ve Çan kavmi köylülerince imha edildi.

Celaleddin sadece kendi felaketini hazırlamakla kalmadı, tüm Đslam dünyasının da felaketini hazırladı. Moğollara karşı kuracağı Eyyubi, Selçuklu ittifakını kuramadı.

236 Nesevi, Celaleddin Harzemşah, s.131. 237 Nesevi, Celaleddin Harzemşah, s.131. 238

Uyumaz, Sultan I. Alaaddin Keykubad Devri, s.99.

239 Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.392.

240 Đbn Bibi, El Evamirü’l- Alaiye Fil-Umuri’l- Ala’iye, C.I, s.154. 241 Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.392.

242

Böylelikle Moğollarla Đslam dünyası arasında ki set yıkılmış ve Moğollar Đslam dünyasına akmıştı. Bundan sonra Moğolların en çok zarar vereceği devlet Harzemşah’ın karşısında yer alan Selçuklular ve Eyyubilerdi.

Yassıçemen’den sonra Moğollar Doğu’da daha rahat hareket etmeye başladılar. Özellikle Melik Eşref’in Suriye’ye, El-Cezire ve Doğu Anadolu’dan daha fazla önem vermesi Moğolların daha da rahatlamalarına sebep olmuştu. Böylece, daha sonra bahsedeceğimiz üzere Alaaddin Keykubad kendi çabalarıyla Doğu Anadolu’da Moğollara karşı bir savunma hattı oluşturmuş ve bunun içinde Eyyubile’e ait bazı yerleri almıştı. Bu da daha önce müttefik olan Eyyubiler ile Selçukluların arasını açmıştı. Böylece Moğollar bir süre Anadolu’ya girememiştir. Beklide, Yassıçemen’in tek olumlu yanı, Harzemşahlar’ın yıkılmasıyla, Azerbaycan’da ki Orta Asya kültür mirasının Anadolu ve Suriye’ye gelmesi ve buralarda kültür patlamasının yaşanmasına sebebiyet vermesidir. Bu bölgede ki âlim sanatkârlar ve mutasavvıflar Anadolu ve Suriye’ye taşınmıştır. Bu vesileyle daha önce bahsettiğimiz ünlü tarihçi Bibi’nin ailesi Anadolu’ya, Harzemşah’ın münşisi( Đnşa Divanı Reisi) Nesevi’de Eyyubi hanedanına sığınmıştı.

Savaşı kaybeden Celaleddin yanında ki az bir birlikle Harput’a kaçmıştır. Savaşı kazana Alaaddin ise bir süre sonra Erzurum’u topraklarına katar.243

Fetihler ülke genelinde büyük bir şenlikle kutlandı Sultan, Cihanşah’ı affedip kendisine Aksaray’ı ikta verdi. Ancak onu öldürdüğü d rivayet edilmektedir.244

Bu sırada Moğollar Irak-ı Acem’e kadar gelmişlerdi. Celaleddin’in Yassıçemen’de yenildiği haberini alan Moğollar Azerbaycan’a giden Celaleddin’in takibine koyuldular. Celaleddin bu durumdan şaşkına dönmüştü çünkü hala askerlerini toparlayamamıştı. Bu sebepten Musul’a gitti. Ancak daha askerlerini toparlayamadan Moğol baskınına uğradı. Kaçtı ve Mahan’a gitti. Oradan Arran’a geçti, burada da askerlerini toparlamaya çalıştı. Đyice köşeye sıkışan Celaleddin Moğollar karşısında yalnız kalmıştı. Eyyubi ve Selçuklu Sultanlarına adamlar gönderen ve onlardan yardım isteyen Harzemşah’a kimse güvenmediğinden beklide Moğol tehdidini göremediklerinden yardım etmek istemediler.245

Celaleddin Mugan ve Arran taraflarında Moğol takibinden kurtulamayınca Ahlat’a hareket etti. Amacı buradan Bağdat’a hareket edip onun arcılığı ile bütün Türk-Đslam hükümdarlarının yardımını alabilmekti. Ancak Moğolların peşinde olduğunu öğrenince

243 Đbnü’l Esir, El-Kâmil Fi’t Tarih, s.450, Đbn Bibi, El Evamirü’l- Alaiye Fil-Umuri’l- Ala’iye, C.I, s.159. 244 Osman Turan, Doğu Anadolu ve Türk Devletleri Tarihi, Ötüken Yayınları, Đstanbul 2004, s.43. 245

Cebelcur ( Bingöl) tarafına yöneldi. Oradan Amid( Diyarbakır)’e gitti.246 Dicle nehri üzerinde ki Ambar çayı köprüsü yakının da konakladı. Burada sabaha karşı gerçekleşen Moğol baskınından zorla ve alelacele uzaklaştırıldı. Buradakilerin pek azı kurtulabildi.247 Sultan Amid içine girmek istediyse de halk onu taş yağmuruna tutunca geri döndü ve Meyyafarikin’e (Silvan) doğru yola çıktı. Yolda yine Moğol hücumuna uğrayınca dağlara kaçtı ancak burada Ahlat’ta öldürülen kardeşinin intikamını almak isteyen bir Kürt aşiret reisi tarafından öldürüldü248.

II- MOĞOL ĐSTĐLASI ÖNCESĐ YAKINDOĞU VE ANADOLU’NUN SĐYASĐ