• Sonuç bulunamadı

Çalışmanın birinci ve ikinci bölümlerinde bahsedildiği gibi yaratıcılık ve yenilikçilik çoğu zaman birbirine karıştırılan kavramlardır. Ancak literatürde de sıklıkla ele alındığı gibi yaratıcılık yenilikçiliğin en önemli itici güçlerinden biri olmakla beraber yenilikçilik için tek yeter şart değildir. Yenilikçiliğin tam olarak başarılabilmesi için farklı tamamlayıcı koşulların olması gerekli iken yaratıcığın var olması bir zorunluluktur.

Karcıoğlu ve Kaygın (2013) çevre koşullarının rutin faaliyetleri zorlaştırması, belirsizlik ve risk durumunun daha da belirgin hale gelmesinin işletmeleri yaratıcılığa ve yeniliğe daha çok önem vermeye zorladığını belirtmektedirler. İşletmelerin, rakiplerini takip etmesi veya onların yönetim tekniklerine ve sahip oldukları süreçlere benzer uygulamalarda bulunması, sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmelerini ve başarılı olmalarını zorlaştırmaktadır. Sürdürülebilir bir rekabet avantajı sağlamak ve başarılı olmak fark yaratarak sağlanabilir. Bu nedenle farklı fikirler geliştirmek ve bunları uygulamak gerekmektedir. Dönüşüme, değişime ve başarıya neden olan yaratıcılık ve yenilik faaliyetleri doğru bir liderlik anlayışıyla desteklenmeli ve geliştirilmelidir (Karcıoğlu ve Kaygın, 2013:108).

İşletmelerde yaratıcılığın desteklenmesi ve yaygınlaştırılması için örgüt iklimi, liderlik stili, örgüt kültürü, kaynaklar, yetenekler ve organizasyonun yapısı göz önünde bulundurulması gereken etkenlerdir. Araştırmacılara göre bu faktörler bireysel ve örgütsel yaratıcılığın arttırılmasında önemli şartları oluşturmaktadır. Yenilik ve yaratıcılık için uygun bir çalışma ortamı, fikir beyan etme özgürlüğü ve katılımı gerektirmekte ve aynı zamanda performans standartlarının belirlenmesini ve tarafsız olarak uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Örgütsel yaratıcılığı besleyip

geliştirmek isteyen liderler etkin çalışma grupları oluşturup gruplar içindeki bireylere açık ve güven temelli bir iletişim ortamında birbirlerini yapıcı ve destekleyici yönde fikir üretmeye teşvik etmelidir. Bunun yanında işletmelerde çalışanların tutum ve davranışlarını etkileyen örgüt kültürünün yaratıcılığı ve yeniliği destekleyen şekilde oluşturulması çok önemlidir (Keskin, 2005: 2).

Bu bağlamda değişen pazar ve rekabet şartlarında ayakta kalmak isteyen işletmeler yenilikçiliğin önemini anlamalı ve yenilik üretmenin de yaratıcılık faktörü olmaksızın gerçekleşemeyeceğini bilmelidirler. Yani uzun dönemli işletme hedefleri için örgütsel yaratıcılığın teşvik edilmesi kaçınılmazdır. Örgütsel yaratıcılığın teşvik edilerek işletmede yenilikçiliğin sağlanabileceği, böylelikle de işletme performansının iyileştirilebileceği üçüncü bölümde detaylı olarak irdelenmiştir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İŞLETMELERDE ÜRÜN VE SÜREÇ YENİLİĞİNİN ÖRGÜTSEL YARATICILIK BAĞLAMINDA PERFORMANSA ETKİLERİ

Bu bölümde ürün ve süreç yeniliğinin örgütsel yaratıcılık bağlamında işletme performansına etkisi ele alınmıştır. Bu bağlamda performans değerlendirmenin önemi ve performans ölçüm süreci incelenmiştir. Konu ile ilgili literatürde yer alan akademik çalışmalar ve makaleler incelenerek örgütsel performans kriterlerindeki değişim ortaya konulmuştur. Gerçekleştirilen uygulamalar ve elde edilen sonuçlar doğrultusunda işletmelerde performans göstergeleri belirlenmiştir.

Birinci ve ikinci bölümde yenilik ve yaratıcılık kavramları detaylı olarak incelenmiş olup bu bileşenlerin işletme performansına etkilerine de gerekli bölümlerde değinilmiştir. Küreselleşen rekabet ortamında hayatta kalabilmek, rekabet edebilmek ve karlığını arttırmak isteyen işletmeler değişen müşteri ihtiyaçları ve işletme faaliyetleri kapsamında yenilik yapmayı artık bir gereklilik olarak hayata geçirmektedirler. Bu faaliyetleri işletmenin üretim, muhasebe veya satın alma gibi zorunlu bir fonksiyonu olarak görmek işletmeler açısından bir yaşam biçimine dönüşmüş durumdadır. Bu kapsamda uygulama bölümüne geçmeden önce işletme performansının hangi bileşenlerden oluştuğunun ve yenilikçiliğin performansa etkilerinin teorik olarak incelenmesi önemlidir.

3.1. İşletme Performansının Tanımı ve Kapsamı

Günümüzde yaşanan küreselleşme sürecinde işletmelerin rekabet edebilmeleri performanslarını arttırabilmelerine bağlıdır (Erdem vd. 2011: 77). İşletmelerin stratejik planlar geliştirebilmelerinde, uygulayabilmelerinde ve izleyebilmelerinde performans ölçümü kilit rol oynamaktadır (Teerantansirikool vd., 2013: 169). Ancak burada önemli olan işletmelerin performanslarını nasıl arttıracaklarını tespit etmenin yanında performanslarındaki değişimi nasıl sağlıklı olarak ölçebileceklerinin belirlenmesi konusudur.

Bu doğrultuda çeşitli araştırmacılar farklı değerlendirmeler yaparak işletme performansının ölçülmesine ilişkin tespitler yapmışlardır. Apaydın (2008: 126–128) işletme performansını oluşturan boyutları; ‘işlevsel performans’, ‘çıktı performansı’ ve ‘yenilik ve uyum sağlama başarısı’, olmak üzere üç grupta toplamaktadır. Bu ayrımda işlevsel performans; kârlılık ve yatırımın geri dönüş oranı, çıktı performansı; satışlardaki artış, pazar payı ve rakiplere göre ürün kalitesinde artış vb. olarak nitelendirmektedir. Yenilik ve uyum sağlama başarısı ise, işletmenin çevresine uyum sağlayabilmek için değişme yeteneği olarak ifade edilmekte ve genellikle rakiplere kıyasla işletmenin pazara yeni sunduğu ürünlerin sayısı ile ölçülendirilmektedir. Bu doğrultuda işlevsel performans ve çıktı performansı kısa dönemli performans göstergeleri olarak değerlendirilirken; yenilik ve uyum sağlama başarısı, uzun dönemli performans göstergesi olarak görülmektedir.

Nteliksel yani finansal olmayan performans ölçütlerinin de birtakım zorlukları bulunmaktadır. Özellikle; bilgi, rekabet, çalışan tatmini, yenilikçilik ve müşteri bağlılığı gibi birçok gösterge, gözle görülemez ve elle tutulamaz bir yapıya sahip olduğundan, bunların ölçülmesi de oldukça zor olmaktadır (Reiner, 2005: 1). Bu nedenle işletme performansının ölçüm sürecinde işletmeye özel bütün faktörler ele alınabilmelidir. Soyut olarak değerlendirilen faktörler ölçülebilir kriterlere dönüştürülür ise daha sağlıklı sonuçların elde edilmesi mümkün hale gelir.

Drongelen ve Bilderbeek (1999)’a göre performans ölçme işletme hedef ve planlarının gerçekleştirilmesi doğrultusunda bilgilerin toplanması ve analiz edilmesidir. Performans ölçümü bir işletmenin önceden belirlenen amaçlara ve hedeflere göre ortaya çıkan ürünleri, hizmetleri ve sonuçları değerlendirmesine yönelik analitik bir süreçtir. Daha teknik bir ifade ile bir işletmenin kullandığı kaynakları, ürettiği ürünleri ve hizmetleri, elde ettiği sonuçları takip etmesi için düzenli ve sistematik şekilde veri toplaması, bunları analiz etmesi ve raporlama süreci olarak tanımlanabilir. Uygulayıcılar açısından ise bir işletme tarafından veya bir program içinde yürütülen faaliyetlerin rakamsal olarak ifade edilmesi anlamına gelir (Yörüker vd., 2003: 17).

Yaratıcılık, yenilikçilik, değişim yeteneği, entelektüel sermaye ve müşteri odaklılık gibi kavramlar son yıllarda işletme performansı kriterleri arasında önemli yer bulmaya başlayan kavramlardır. Şüphesiz finansal çıktıların yanında bu faktörlerinde değerlendirmeye alınması gelecek ile ilgili stratejilerin belirlenmesinde önemli sonuçlar doğuracaktır. Çünkü tüm performans boyutlarının işletme performansı üzerinde önemli etkileri mevcuttur. Bu çalışmada örgütsel yaratıcılık bağlamında yeniliğin işletme performansına etkisi incelenmiştir. Mevcut küresel rekabet ortamında vazgeçilmez hale gelen bu kavramlar işletmelerin uzun dönemli performanslarını ve güçlerini olumlu yönde etkilemektedir.