• Sonuç bulunamadı

2. Bölüm Kuramsal Çerçeve Kuramsal Çerçeve

2.5. Yaratıcılığın Gelişimini Etkileyen Faktörler

Yaratıcılık her insanda doğuştan bulunan bir yetenektir. Ancak yaratıcılığın nasıl ortaya çıktığı, gelişimi, derecesi farklılık gösterebilir (Tekin, 2008). Kişiler arası farklılık göstermesinin sebebi ise yaratıcılığın gelişimi ile bağlantılı olduğu kabul görülen etmenlerdir.

Aşağıda bulunan yaratıcılık ile bağı bulunan ayrıca yaratıcılığın gelişimini etkileyen unsurlar sırasıyla verilmiştir.

2.5.1. Zekâ. Zekâ ve yaratıcılık arasındaki ilişkinin var olduğunu dayanak gösteren araştırmaların bulunmasının yanı sıra bu iki kavramın birbiriyle ilişkisiz olduğunu savunan araştırmalar da bulunur (Vural, 2008 ). Kimi çalışmalar yaratıcılık ve zekânın ayrılmaz olduğunu savunur. Yaratıcılık kavramı zaman zaman zekâ ile anılmaktadır. Kimi çalışmalar ise yaratıcılığın zekâdan bağımsız olduğunu savunur. İki kavram da aslında birbirinden farklıdır. Günümüze kadar var olan tüm çalışmaların ışığında, yaratıcılığın ve zekânın birbirinden bağımsız noktalarda, değişik yaklaşımları, farklı işleyişleri, değerlendirmeleri ve neticelerinin söz konusudur. Yaratıcılık için zekâ gereklidir. Ancak zekâ ile yaratıcılık arasında direkt bir bağ bulunamamıştır (Kara, 2007). Üstün zekâ alanına sahip bireylerin tamamen yaratıcı olduğu söylenemez. Aksi durumda yaratıcılığı yüksek olan bireyin de üstün zekâya sahip olduğu söylenemez.

Şahin (2014), genel zekâ ile yaratıcılık potansiyeli arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılması amacıyla 24 farklı ilköğretim okulundan üstün yetenekli olduğu belirlenen 330 ilkokul öğrencisi ile zekâ ve yaratıcılık testi uygulanarak bir çalışma yapılmıştır. Bu

araştırmada zekâyı ölçmek için; “Weschler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği” (WISC-R), yaratıcılığı ölçmek için ise “Torrance Yaratıcı Düşünme Testine” başvurulmuştur. Çalışmanın

sonucunda, çocukların var olan zekâ değerine bağlı olarak yaratıcılık gücünün benzer paralellikte artış göstermediği ortaya çıkmıştır. Cronbach (1970), zekâ - yaratıcılık arasında bulunan ilişkiyi incelemiş, zekâ testleri ile yaratıcılık testlerinin aralarında bir bağ bulunduğu ve ilkokul düzeyinde zekâ testleriyle yaratıcılık arasında 0,50 değerinde bağ bulunduğu sonucuna varılmıştır. Ergenlik çağında bu ilişki yaş ile orantılı olarak daha da yükselir.

Yaratıcılık ile zekâ arasında bulunan bağ incelenmiş, ayrımlı sonuçlar elde edilmiştir. Bu araştırmanın sonucuna göre zekâ ve yaratıcılık farklı paralellikte olan iki kavramdır. Bazı değişkenler ikisini ortak noktaya ulaştırabilmektedir.

2.5.2. Kişilik. Yaratıcılık ile ilgili yapılan çalışmalarda sık sık yaratıcı bireylerin kişilik özelliklerine de yer verildiği görülmektedir. Artut (2004)’a göre yaratıcı bireyler sıra dışı düşünebilen, sorumluluklarının bilincinde, farklı yöntem ve araçları kullanma becerisi olan konulara farklı bakış açılarından bakabilen kişilerdir. Yaratıcı insanların kendine has fikirleri vardır, yeni ve farklı yollar kullanarak bir şeyler yaparlar, var olanlara yeni ve farklı bir açıdan bakarlar. Yaratıcı insanlar bir başkasını taklit etmez, kendine özel fikirleri vardır.

Toplumdan bağımsız hareket edebilir genellikle çoğunluğu takip etmez kendine özel bir yol belirler, kendine has kişiliği vardır ve ondan asla ödün vermezler (Beaty, 2002).

2.5.3. Yaş. Yaratıcılık ve yaş ile ilgili araştırmalar incelendiğinde birbirleri ile ters orantılı olduğu görülür. Kişinin yaşı ilerledikçe, yaratıcılığı gerilemektedir. Okul yaşantısında da bu durum gözlemlenebilir. Bunun sebebi bireyin içinde bulundukları zaman içinde

gerçekleşen değişimleri kavrayamama, bulunduğu çağa uyum sağlamada zorluk yaşama olabilir. Okulöncesi dönem çocukları ve ilkokulda olan çocukların farklı düşüncelere sahip olduğu ortadadır. Bu durumun sebebi bulundukları zamanda gerçekleşen yenilikleri çabuk kavrayamama, çağa uyum sağlamada zorluk yaşanmasından dolayı yaratıcılığın yaş

ilerledikçe gerilemesinin nedeni olduğu düşünülebilir. Beard Dünya genelinde tüm yaratıcı kişilerin %70’ inin 45 yaş altında bulunduğunu vurgulamış benzer sonuçlara ulaşmıştır.

Ayrıca bilim alanında kazanılan başarıların genellikle yirmili yaşların sonu otuzlu yaşların başında gerçekleştiğini belirtmiştir ( Gardner, 2004; akt. Robinson & Stem, 1998).

2.5.4. Aile. Bireyin yaratıcı düşünme ve davranışlar kazanmasında ailelerinin çocuğa karşı tutumu ve çocuğu farklı branşlara yönlendirmelerinin önemi büyüktür (Çakmak, 2005).

Yaratıcılık ve aile ilişkisini ortaya çıkaran tüm araştırmalarda, babanın yaratıcılık sürecinde çocuğa etkisinin zayıf olduğu, yaratıcı bireylerin genellikle ailede bulunan ilk çocuklar olduğu saptanmıştır. Yaratıcı çocuklara sahip olan ailelerin sosyo-ekonomik durumu incelendiğinde ise ekonomik durumu orta ve ortanın üstünde bulunan sınıftan oluşmuştur (Emir, Erdoğan &

Kuyumcu, 2006). Sosyoekonomik durumu düşük olan aileler de çocuklarını uygun branşlara veya etkinliklere gönderemedikleri, ailede çocuk sayısının fazla olmasının da etken olduğu gözlemlenmiştir.

2.5.5. Eğitim. Yaratıcılığın geliştirilmesinde eğitimin büyük önemi vardır. Eğitim kurumlarında amaç her zaman yaratıcılığı çocuğa özendirmektir. Bu nedenle eğitim ortamlarının en önemli özelliği yeni düşünce ve görüşlere açık olan bir atmosfere sahip olmasıdır (Davaslıgil, 2005). Yaratıcılık ve eğitim, birbirlerini doğrudan etkileyen kavramlardır. Eğitimin etkisi bu noktada görülmektedir. Çalışmalarda da eğitim düzeyi

yüksek olan ailelerin çocuklarının yaratıcılık tutumuna sahip olduğu gözlemlenmiştir. Eğitime önem veren aileler çocuklarının da eğitimli ve yaratıcı olmasını ister. Geleneksel eğitim anlayışında yaratıcılık hep görmezden gelinmiştir. Çocuklar tek düze bir bilgiyi ezberlemiş ve sorgulama yapmamıştır. Doğru olan bilginin sorgulanıp, cevaplar aranıp sonuca

ulaşılmasıyken, geleneksel eğitim anlayışında direkt sonuç ezberletilmiştir. Çağdaş eğitim anlaşın da durum tam tersidir, yaratıcılığı ön planda tutan kuram ve teoriler bulunmaktadır.