• Sonuç bulunamadı

2. YAPILANDIRMACI EĞĠTĠM ANLAYIġI

2.1. YAPILANDIRMACI ÖĞRENME YAKLAġIMI

2.1.5. Yapılandırmacı Eğitim AnlayıĢında Sınıf Ortamı

Yapılandırmacı bir sınıf, öğrenci merkezlidir. Öğrencilerin öğrenecekleri bilgiler içeriği önceden belirlenmez. Eğitim programı, kuramlara önem verir, bütünden parçaya iĢlenir. Öğretim sürecinde öğrencilerin istekleri, ilgileri ihtiyaçları, önemli görülür. Eğitim programıyla etkinlikler birincil kaynaklara dayanır. Öğrenenler, kendi öğrenmelerinden sorumludurlar. Yeni öğrenmeleri zihinlerinde kendileri yapılandırmakla sorumludur. Öğrenmede sürecinde aktiftirler. Öğretmenler öğrenme çevresini öğrencilerle ortak fikirler yürüterek birlikte düzenlerler, öğrencilerin konulara yönelik ön bilgilerini, hazır bulunuĢluk düzeyini öğrenmeye çalıĢırlar. Ölçme değerlendirme bölümünün öğretim sürecine uyumu sağlanır ve değerlendirme öğretim süreci devam ederken öğretmen gözlemleri ve öğrenci çalıĢmalarının sergilenmesi gibi çalıĢmalarla yürütülür. Öğrenciler sınıfta grup içinde ve birlikte çalıĢırlar (Deryakulu, 2000).

Yapılandırmacı sınıf ortamında gerektiğinde öğrenciler öğrenmek istedikleri konuları belirleyebilirler. Konunun uygunluğu hakkında görüĢ belirtebilirler ve konu ile ilgili sadece sorulara cevap vermezler, aynı zamanda kendileri de soru sorabilirler. Sınıfta iĢlenecek konularla ilgili kaynak belirleyebilirler ve bunları bulup getirebilirler. Sınıf içinde ve dıĢında yapılacak etkinliklerin seçilmesine, yapılmasına karar verebilirler. Değerlendirme sürecinde etkin rol alıp kendileri değerlendirme kriterlerini ortaya koyup ve hatta kendilerini değerlendirme imkânı bulabilirler (Tok, 2010).

Yapılandırmacı eğitim yaklaĢımını temel alan sınıflar ile geleneksel sınıflar arasındaki birtakım farklılıklar vardır. Bu farklılıklar tabloda gösterilmiĢtir (Brooks, http://www.thirteen.org/edonline/concept2class/constructivism/index_sub1.html).

30

Tablo 1.5: Geleneksel ve Yapılandırmacı Sınıfların Karşılaştırılması

GELENEKSEL SINIFLAR YAPILANDIRMACI

SINIFLAR Program, temel becerilerin kazanılmasına

ağırlık verir ve parçadan bütüne doğru iĢlenir.

Program, kavramlara ağırlık verilir ve bütünden parçaya doğru iĢlenir.

Önceden hazırlanmıĢ bir öğretim programına tam olarak bir bağlılık söz konusudur.

Öğretim sürecinde öğrencilerin istekleri, ilgileri, ihtiyaçları ve çeĢitli konularla görüĢleri önemlidir.

Eğitim programıyla ilgili etkinlikler, sadece ders kitaplarındaki etkinliklerle sınırlıdır.

Eğitim programıyla ilgili etkinliklere, genelde ana kaynaktan ulaĢılır.

Öğrenciler, öğretmenin kendi zihinlerini bilgiyle dolduracağını düĢünürler.

Öğrenciler kendi öğrenmelerinden sorumlu olan, çevreden öğrendiklerine kendileri anlam veren aktif bireylerdir.

Öğretmenler, bilgiyi öğrenciye aktaran en

önemli kaynak olarak düĢünülür. Öğretmenler, öğrencilerle etkileĢime girerler ve öğrenme sürecinde öğrenme ortamını düzenlerler.

Öğretmenler, öğrencileri değerlendirmek için sorduğu sorulara tam doğru cevabı beklerler.

Öğretmenler, öğrencilerin herhangi bir konuda görüĢlerine önem verir, onları anlamaya çalıĢır.

Öğrenci değerlendirilmesi, öğretimden ayrı bir süreç olarak düĢünülür ve genelde öğretim sürecinin sonunda gerçekleĢtirilir.

Öğrenci değerlendirilmesinin öğretim süreciyle bir bütün olacak Ģekilde düĢünülür ve değerlendirme için süreci de dikkate alan çağdaĢ yaklaĢımlar göz önünde bulundurulur.

Öğrenciler, sınıfta genellikle yalnız çalıĢırlar.

Öğrenciler, sınıfta genellikle bir grubun içinde arkadaĢlarıyla birlikte çalıĢırlar.

31

2.1.6. 2005 Sosyal Bilgiler Ders Programının Yapılandırmacı Eğitim YaklaĢımı Açısından Değerlendirilmesi

Doğanay‟a (2004) göre Sosyal Bilgiler dersi ilköğretim programı içinde önemli bir yere sahiptir. Zaman içerisinde insanların etkileĢiminin ortaya çıkardığı bazı bilgi, değer ve becerileri yeni yetiĢen kuĢağın hizmetine sunması nedeniyle dünyadaki hızlı değiĢim sosyal bilgiler dersine de yansımıĢtır. Dünyadaki hızlı değiĢim genelde tüm eğitim sistemine, özelde sosyal bilgilere önemli görevler yüklemektedir. Toplum ve dünyadaki hızlı değiĢimle birlikte değiĢen ve çoğalan diğer önemli bir boyut ise, sosyal bilgilerin bilgi temelini oluĢturan bilimlerdeki bilgi birikiminin artmasıdır. Çoğalan bilgi birikimi, Sosyal Bilgiler Programı‟nın sürekli geliĢtirilmesini zorunlu kılmaktadır. Sosyal Bilgiler Programı‟nın sürekli geliĢtirilmesini zorunlu kılan diğer önemli etken ise, çocukların geliĢim ve öğrenmesiyle ilgili ortaya çıkan yeni bilgi birikimidir. Öğrencilerin yaĢları ilerledikçe ilgi ve ihtiyaçları değiĢtiğinden Sosyal Bilgiler dersinin de sürekli geliĢtirilmesi gerekmektedir.

Sosyal Bilgiler Programı, tamamen “davranıĢçı” bir nitelikte olan 1998 programının aksine, “yapılandırmacı” bir eğitim anlayıĢıyla ele alınmıĢ, 2005 programında içerik, sosyal hayatın tüm yönlerini kapsayan sekiz kategoriye ayrılmıĢtır. Bu kategorilerden her birine “öğrenme alanı” adı verilmiĢtir (Safran, 2004: 32).

Yeni Sosyal Bilgiler Programında temele alınan yapılandırmacı yaklaĢımda kiĢinin ön yaĢantıları, bilgi ve inanç düzeyi önemli görülür. Öğretme değil, öğrenme ön plandadır. Öğrenciler pasif dinleyici olmaktan ziyade sürece aktif olarak katılırlar. Böylelikle daha iyi öğrenirler, öğrenmeden zevk alırlar.

Öztürk ve Dilek‟e (2005) göre 2005 Sosyal Bilgiler Programı‟nın temele aldığı yapılandırmacı anlayıĢta öğrenme, bir öğrenme konusuyla ilgili problem çözme, kritik düĢünme ve öğrencilerin aktif katılımı üzerinde temellendirilmiĢtir. Öğrenciler, önceki bilgi ve yaĢantıları üzerine yeni öğrenmelerini uygulayarak yeni bir anlama düzeyi oluĢturmak için, yeni öğrenme ile önceden var olan zihinsel öğrenmeleri birleĢtirirler. Bu yaklaĢımda bilginin öğretmen tarafından aktarılmasından daha çok öğrencinin yeni bilgileri yapılandırması önemlidir.

32

Öğrenciler bir kavramı kendi kendilerine keĢfettiklerinde daha çok heyecan duyduklarından dolayı yeni bilgiyi daha iyi özümserler ve farklı yerlerde kullanabilirler. Yapılandırmacılığa göre öğrenme bir yorumlama sürecidir.

DeğiĢen Sosyal Bilgiler programı öğrencinin daha aktif olduğu bir öğrenme ortamının geliĢtirilmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Öğrenci, öğrenme sürecinde bilgiyi pasif olarak alan, edilgen bir varlık değil; bilgiyi etkin olarak yapılandıran aktif bir bireydir. Öğrenci, öğrenme süreci içerisinde aktif olunca kendi öğrenmesini de zihnine uygun bir Ģekilde planlayabilir, yapılandırabilir. Bu süreç, öğrenmenin içselleĢtirilmesi sürecidir. Yeni bir bilgi eski bilgilerle bağlantı kurularak zihinde yer edince öğrenmenin anlamlılığı artmaktadır. Bu anlamlı öğrenme de ihtiyaç anında tekrar kullanılabilmektedir.

2005 Sosyal Bilgiler Programının temel yaklaĢımı, bilgiyi üretmek ve kullanmak için gerekli beceri, kavram ve değerlerle öğrenciyi donatarak etkin bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaĢı yetiĢtirmektir (Ata, 2006: 73).