• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.10. Yapılan Araştırmalar

Kılıç (2010), tarafından yapılan araştırmanın amacı ilköğretim okulu yöneticilerinin, rehber öğretmenlerinin ve sınıf öğretmenlerinin kendilerinin ve

birbirlerinin rehberlik görevleriyle ilgili bilgi düzeylerini ve okul rehberlik çalışmaları hakkındaki görüşlerini incelemektir. Veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen ölçek, kişisel bilgi formu ve yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre yöneticilerin kendi rehberlik görevleri ile ilgili bilgileri orta düzeyde iken, rehber öğretmenlerin kendi rehberlik görev bilgileri orta düzeyin üstünde, sınıf rehber öğretmenlerinin kendi rehberlik görev bilgileri ise orta düzeyin altında olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca araştırma kapsamında yöneticilerin, rehber öğretmenlerin ve sınıf rehber öğretmenlerinin birbirlerinin rehberlik görevleri ile ilgili bilgilerinin orta düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma kapsamında eğitim kurumunun devle okulu ya da özel okul olma durumuna, yaşa ve mezun olunan yükseköğretim kurumuna göre anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Bununla birlikte yöneticiler ve sınıf öğretmenleri rehberlik programının yeterli olduğunu düşünürken, rehber öğretmenler programın yeterli olmadığını düşünmektedirler.

Uludağ-Tüfekçi (2011) tarafından yapılan araştırmanın amacı, Kapsamlı Psikolojik Danışma ve Rehberlik Programı Rehberlik Etkinliklerinin ilköğretim düzeyinde uygulanmasına yönelik sınıf rehber öğretmeni ve rehber öğretmenlerin algılarını saptamaktır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, araştırmaya katılan sınıf rehber öğretmenleri ve rehber öğretmenler 1. sınıftan 8. sınıfa kadar bütün sınıf düzeylerindeki rehberlik etkinliklerinin öğrencilerin gelişim düzeyine uygun olduğunu, oturma düzeninin etkinlikler için uygun bir sınıf düzeni olduğunu ve etkinlikte bulunan formların kolayca doldurulduğunu düşünmektedir. İlköğretim birinci kademe sınıf rehber öğretmenleri, ikinci kademe sınıf rehber öğretmenlerine göre etkinlikler için ayrılan sürenin yeterli olduğu, öğrencilerin etkinliklere katılmada istekliliği ve etkinlikte kullanılan materyallerin kolayca karşılanması ve kalabalık sınıflarda uygulanabildiği konusunda daha olumlu düşündükleri görülmektedir.

Özkaya (2012) tarafından yapılan araştırmanın amacı, ortaöğretim kurumlarında görev yapan yöneticilerin rehberlik hizmetlerine ilişkin görüşlerini

belirlemektir. Araştırma bulgularına göre ortaöğretim kademesinde en fazla öğrencilerin kişisel sorunları, okul ve ders başarısı ve öğrenci sorunlarıyla ilgili olarak yardıma ihtiyaç duyulduğu ve hizmet verildiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Oryantasyon, akran eğitimi ve veli görüşmelerine az zaman ayrıldığı vurgulanmıştır. Ayrıca yönetici-veli işbirliğini sağlayacak etkinliklere de daha fazla yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Durmuş (2012) tarafından yapılan araştırmanın amacı, ilköğretim 8. sınıf rehberlik programı eğitsel ve mesleki gelişim kazanımlarının öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesidir. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, programın geleceğin mesleklerinin öğrencilere tanıtılması konusunda genel anlamda başarılı olduğu, iş başvurusu için özgeçmiş yazma konusunda genel olarak programın başarıya ulaştığı, programda yer alan bilgilerin öğrenciler için önemli olduğu, kazanımların sunuluş sırasının öğrenme ilkelerine (basitten karmaşığa, yakından uzağa, kolaydan zora) uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Eşen (2009) tarafından yapılan araştırmanın amacı ortaöğretim okullarındaki 10. sınıflar için hazırlanan rehberlik programının sınıf öğretmenleri için ne ölçüde gerçekleştirildiğinin, rehber öğretmen görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesidir. Çalışmada, nitel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Rehber öğretmenlere göre 10. sınıf rehberlik programına ait bölümlerdeki kazanımların ihtiyaca ve yaşa uygun hazırlandığı ancak etkinliklerin her tür ortaöğretim kurumunu kapsamadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Yine rehber öğretmenler etkinliklerin sağlıklı işlenmediğini, değerlendirmelerde sorun yaşandığını ve maddi bir külfet oluşturduğunu belirtmişlerdir.

Saltan (2014) tarafından yapılan araştırmanın amacı ilk ve ortaokullarda görev yapan sınıf rehber öğretmenlerinin rehberlik faaliyetleri sırasında karşılaştıkları güçlükleri belirlemektir. Araştırmada cinsiyete, mesleki kıdeme,

kurum türüne, öğretim düzeyine, mezun olunan yükseköğretim kurumuna ve hizmet içi eğitimlerine katılma değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Doğan (2013) tarafından yapılan araştırmanın amacı farklı lise türlerindeki öğrencilerin, psikolojik danışman ve rehberlik servisine ilişkin algıladıkları metaforları karşılaştırmaktır. Araştırma bulgularına göre, öğrencilerin psikolojik danışmana ilişkin en çok tercih ettiği metaforun “koruyucu ve güven veren”, onu sırasıyla “işe yaramaz ve gereksiz varlık”, “yönlendiren ve bilgi veren”, “sorun çözen ve huzur veren” psikolojik danışman metaforlarını tercih ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Kabakçı ve Korkut (2013) tarafından yapılan araştırmanın amacı lise öğrencilerinin psikolojik danışmanların rollerine ilişkin algılarını değerlendirmektir. Öğrencilerin psikolojik danışman rolleri algılarını belirlemek için araştırmacıların geliştirdiği Psikolojik Danışman Rolleri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, cinsiyet, psikolojik danışmanı/rehber öğretmeni tanıma, sınıf düzeyi, başarı düzeyi ve rehber öğretmeni tanıma değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Abbasoğlu (2014) tarafından yapılan araştırmanın amacı ilkokul ve ortaokul öğretmenlerinin rehberlik ve psikolojik danışma faaliyetlerine yönelik tutumlarını belirlemektir. Araştırmanın bulgularında cinsiyet, kıdem, rehber öğretmen sayısı ve katıldığı kurs sayısı değişkenlerine göre anlamlı farklılık gözlenirken; yaş, medeni durum, görev ve mezuniyet değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık görülmemektedir.

Çivicioğlu (2016) tarafından yapılan araştırmanın amacı ortaöğretim rehberlik programının etkililik düzeyine ilişkin öğrenci görüşlerini belirlemeye çalışmak ve bu görüşleri öğrencilerin cinsiyet, okul türü, sınıf düzeyi, anne eğitim durumu, baba eğitim durumu ve okulda rehber öğretmen olup olmadığına göre değişip değişmediğini tespit etmektir. Bu araştırmada genel tarama modellerinden nedensel karşılaştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmada eğitsel, mesleki ve kişisel rehberlik hizmetleri alt boyutunda cinsiyet, okul türü, sınıf düzeyi ve rehber öğretmen olup olmama değişkenine göre anlamlı bir farklılık olduğu; anne öğrenim düzeyine göre

ise anlamlı bir farklılık olmadığı, baba öğrenim düzeyine göre ise sadece mesleki rehberlik boyutunda anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir.

Derebaşı (2011) tarafından yapılan araştırmanın amacı, ortaöğretim 12. sınıf rehberlik programının sınıf rehber öğretmenleri görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesidir. Araştırmada, nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, 12. sınıf rehberlik programının amaçlar ve kazanım boyutları açısından öğrenci gelişim düzeyine uygun, açık ve anlaşılır bir dille yazıldığı, programın kuramsal açıdan işlevsel ve uygulanabilir olduğu fakat programın uygulama aşamasında sınıf rehber öğretmenlerinin bazı güçlükler yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır. On ikinci sınıf rehberlik programında kazanım ve etkinliklere ayrılan sürenin yetersiz olduğu, bazı etkinliklerin öğrencilerin ilgisini çekmediği ve öğrenci tarafından bu etkinliklerin önemsenmediği, etkinlikler sonunda yapılan değerlendirme işlemlerinin yetersiz ve yüzeysel kaldığı araştırma sonucunda ortaya çıkan diğer önemli bulgulardır.

Gök (2016) tarafından yapılan araştırmanın amacı, resmi ve özel ilköğretim ve liselerde müdürlük yapan idarecilerin rehberlik servisi ve rehber öğretmenleri algılama düzeylerinin ölçülmesidir. Araştırma kapsamında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, müdürler rehber öğretmenlerin okulda bulunması gerektiğini, öğrencilerin akademik başarılarını arttırmak için gerekli bilgilendirme çalışmalarını yaptıkları, öğrencilerin yetenek ve ilgilerini ortaya çıkaran envanterler uyguladıkları, öğrencilerle bireysel görüşme yaptıkları, mesleki tanıtım faaliyetleri yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte rehber öğretmenlerin üst öğrenim olanakları hakkında yeteri kadar bilgi vermedikleri, ders seçiminde aktif rol almadıkları sonuçları da araştırmada vurgulanan noktalardandır.

Taşdan (2010) tarafından yapılan araştırmanın amacı, ortaöğretim kurumlarında görev yapan branş öğretmenlerinin ve rehber öğretmenlerin kullandıkları rehberlik etkinliklerini belirlemek ve bu etkinliklerin ortaöğretim kurumlarında öğrenimlerini sürdüren öğrencilere kazandırdığı davranışların tespitini

yapmaktır. Araştırma bulgularına göre, öğretmenlerin cinsiyet, kıdem ve branşlarına göre ve rehber öğretmenlerin, cinsiyet ve kıdemlerine göre öğrenciler için kullandıkları rehberlik etkinliklerinin kullanımı konusunda, öğrencilerin ise kendilerine uygulanan rehberlik etkinliklerinin, cinsiyet ve sınıf düzeyi konularında anlamlı bir farklılık bulunmadığı tespit edilmiştir.

Yukarıda özet halinde verilen araştırmalar incelendiğinde, araştırma grubunun genel olarak rehber öğretmenler, branş öğretmenleri ya da yöneticilerden oluştuğu belirlenmiştir. Sadece bir araştırmada (Çivicioğlu, 2016) örneklem grubu öğrencilerden oluşmaktadır. Yapılan araştırmalar genel olarak ortaöğretim kademelerinin tamamını kapsamaktadır. Sadece bir araştırmada (Eşen, 2009) 10. sınıf rehberlik programı incelenmiştir. Ancak örneklem grubunu rehber öğretmenler oluşturmaktadır. Bu araştırmada ise 10. sınıf rehberlik programının kazanımlarına ulaşma düzeyi öğrenci görüşlerine göre belirlenmeye çalışılmaktadır. Bu yönüyle araştırmanın 10. sınıf rehberlik programı hakkında daha ayrıntılı bilgi verebileceği düşünülmektedir. Sürecin en önemli parçalarından biri olan öğrenciden doğrudan bilgi edinme fırsatı sağlamaktadır. Rehberlik programında yer alan kazanımların öğrenciler tarafından öğrenilmesi istendiğinden dolayı uygulamada gerçekleşen aksaklık en doğru şekilde onlardan edinilen bilgiler sayesinde elde edilecektir. Bu yönüyle araştırmanın literatüre önemli katkıda bulunacağı düşünülmektedir.

Benzer Belgeler