• Sonuç bulunamadı

Ya’kubî, Ülkeler Kitabı (Kitabü’l Büldan)

2.2. Müslüman Coğrafyacılar ve Seyyahların Gözünden Şam Şehri

2.2.2. Ya’kubî, Ülkeler Kitabı (Kitabü’l Büldan)

Tam adı Ebu’l-Abbas Ahmed b. Ebi Yak’ub İshak b. Cafer b. Venb b. Vazıh el- Yakubî’dir. Bağdat’ta IX. yüzyılın başlarında doğmuştur. Genel kanaat Fars asıllı olduğudur, fakat Ermeni asıllı olduğunu iddia edenler de vardır.222 Babası ve dedesi berid

teşkilatında önemli görevlerde bulunmuşlardır. Bu aile içinde büyüyen Yakubî, idari ve siyasi hayat hakkında oldukça fazla donanıma sahip olmuştur. İlk olarak H. 260/ M. 874 yılında İrminiye’ye ve Horasan’a gitmiştir. Uzun süre boyunca Horasan’da Tahiriler’in hizmetinde çalışmıştır. Bu hanedanın yıkılması üzerine de Ya’kubi, Ermenistan ve Horasan’da uzun süre kaldığı düşüncesi ile Hindistan, Mağrib, İran, Endülüs ve Suriye ile diğer Arap ülkelerine seyahat etmiştir.223 Hayatının son yıllarında Kuzey Afrika ve

Mısır’da bulunan Ya’kubî, H.284/M.897’de vefat etmiştir. Eserini, seyahatleri sonucunda aldığı notlar ile H.278/M.891 yılında tamamlayan yazar, eserinde Bağdat ve Samerra şehirlerinin tasviri ile başlamıştır. Ya’kubi, Dünya’yı Doğu, Güney ve Kuzey şeklinde üçe ayırarak tasnif etmiştir.224

Yakubi, Hıms’tan Dımaşk şehrine dört aşamadan geçildiğini söyler. Sırasıyla önce Hıms bölgesine ait olan Cusiye, sonra Kârâ, Kutayyife ve sonunda Dımaşk şehrine ulaşıldığını söylemektedir. Dımaşk’ın, hem İslam öncesi hem de İslam sonrası dönemlerde Şam topraklarına ait eski ve gözde bir şehir olduğunu belirtmiştir. Sularının bir hayli fazla olmasından dolayı önemli bir şehir konumunda olduğunu söylemektedir. Berat adında oldukça büyük bir nehrinden bahsetmiştir. Şehrin önceleri Gassan

220 İbn Hurdazbih, s. 148. 221 İbn Hurdazbih, s. 152.

222 Ağarı, “Yakubi” , İA., TDV., c. 43, İstanbul 2013, s. 287-288. 223 Ağarı, S. 34, s. 169-191.

emirliğine ait olduğunu söyleyen Yakubî, halife Ömer b. Hattab döneminde 14/635-636 yılında Ebu Ubeyde b. Cerrah komutasında Babu’l- Cabiye kapısından geçilerek barış yoluyla fethedildiğini kaydetmektedir. Halid b. Velîd komutasında bulunan ordunun ise barış yapmadan Bâbu’ş- Şarkî kapısından şehre girmiş olduğunu söylemiştir.

Dımaşk nüfusunun çoğunluğunu Yemen halkının oluşturduğunu vurgulayan Yakubi, bunun dışında Kays kabilesine ait topluluğun varlığından da bahseder. Şehrin yapısı hakkında kısa bilgiler veren Yakubi, Beni Ümeyye’ye ait olan kasır evlerinden ve “Hadra-ı Muaviye” denen yapıdan bahseder. Emevi halifesi Velîd b. Abdülmelik döneminde inşa edilen mescidin süslemelerine değinen yazar, yapının altın işlemeleri ve mermerleri ile İslam dünyasındaki yerini anlatmıştır.225

Dımaşk bölgesine bağlı olan şehirleri de anlatan Yakubi, Guta şehri diye adlandırılan bölgenin Gassan, Kays ve Rabia halkından toplulukların bulunduğu bir alan olduğunu açıklar. Sonra Harran’ı anlatan seyyah, bölge halkının Süveyde’nin dışında Beni Mürre’den ve Kays’tan olduğunu, Kelb’ten de bir topluluğun yaşadığını belirtmiştir. Buradaki şehrin Busra olduğunu söyler. Ardından Beseniyye bölgesine gelen Yakubi, halkının ise Yemen’in Kays kabilesinden bir topluluk olduğunu nakletmiştir. Sonrasında Belkâ topraklarına ait şehirlerden ismi Rîhâ olan Gûr bölgesine yer vermiştir. Gûr halkı Kays’tan ve Kureyş’ten bir topluluktan oluşmaktadır. Şehirleri anlatmaya devam eden Yakubi, şehrinin ismi ve halkı Gassan, Belkayn ve diğer kavimlerden bir topluluk olan Cibalden bahsetmiş, ardından Ma’ab ve Zugar’ı açıklamıştır. Şehrin halkının karışık bir topluluk olduğunu belirtmiştir. Seyyah, Cafer b. Ebî Talib’in, Zeyd b. Harise’nin ve Abdullah b. Revaha’nın öldürüldüğü yer olduğunu belirttiği Mute bölgesini de anlatmıştır. Buranın ardından şehri Ezruh ve halkı Beni Haşim’in mevalisi olan Şerrat bölgesinin bulunduğunu söyler. Burada bulunan Humeyme bölgesinin ise Ali b. Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib’in ve oğlunun yurdu olduğunu nakletmiştir. Sonra Cevlan adlı bölgede ki Baniyas şehrini anlatan seyyah, şehir halkının çoğunluğunu Benû Mürre’den olan Kays’tan bir kavimin oluşturduğunu, orada Yemen halkından da bir grubun olduğunu belirtmiştir. Cebelü Senir adlı bölgenin ise Beni Dabbe’den ve Kelb’ten bir topluluk ile oluştuğunu söylemiştir.226

Ardından halkı İranlı olan Ba’lebek şehrini anlatır. Şehrin çevresinde Yemen’den bir topluluk bulunduğunu aktarmıştır. Sonra Mile’den bir kavmin bulunduğu Cebelü’l-

225 Ya’kubî, Ülkeler Kitabı, çev. Murat Ağarı, Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2002, s. 101. 226 Ya’kubî, s. 102.

Celil alanını nakletmiştir. Bölgedeki bir başka şehir olan Sayda’da ise Kureyş’ten ve Yemen’den bir grubun bulunduğunu söylemiştir.

Dımaşk bölgesinin sahil kısmında bulunan yerleşimlerden bahseden Yakubi, Irka adında eski bir şehri anlatır. Bu şehirde göçmen İranlıların yaşadığını aktarmıştır. Etrablus şehrinde ise Muaviye b. Ebu Süfyân tarafından buraya göç ettirilen İranlıların bulunduğunu nakletmiştir. Bu şehirde gemilerin yer aldığı limandan bahsetmiştir. Sonra sırasıyla Cubeyl, Sayda ve Beyrut şehirlerine yer veren seyyah, buralarda da Muaviye b. Ebu Süfyân tarafından göç ettirilen İranlıların yaşadığını belirtmiştir.

Dımaşk bölgesinde yer alan şehirleri ve önemli alanları eserinde okuyucuya aktaran Yakubi, Dımaşk’ın bütün bu yerleşimlerinin Hz. Ömer’in hilafetinde H.14/M.635-636 yılında Ebu Ubeyde b. Cerrah tarafından fethedilmiş olduğunu da kaydetmiştir. Bölge haracının üç yüz bin dinardan fazla olduğunu belirtmiştir.227