• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL BİLGİLER VE LİTERATÜR TARAMASI

2.4. Yaşam kalitesi ve Fiziksel Aktivite

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 7 Nisan 2002 günü ‘‘Dünya Sağlık Günü için Hareket’’ sloganıyla Dünya’ya duyurulmuştur. DSÖ dünyanın birçok yerinde gelişmiş veya az gelişmiş tüm toplumlarda bulaşıcı olmayan hastalıklarda büyük bir artış olduğunu, bunun sebebinin de yaşam standardındaki yükselmeler sonucunda fiziksel aktivitelerde azalma, beslenme alışkanlıklarında değişme ve sigara kullanımındaki artış olduğunu bildirmiştir. DSÖ’ nün belirlediği rakamlara göre her yıl

yaklaşık 2 milyondan fazla kişi fiziksel aktivite yapmadıkları için ölmektedir (WHO 2002).

Düzenli aktivitenin yararları üzerine yapılan araştırmalar sağlık profesyonellerinin literatüründe 1950’li yılların basından itibaren bulunmaya başlamıştır. Bu dönemde yapılan yayınlarda fiziksel aktivitenin sağlığı geliştirme ve hastalıkları engellemede yararlı bir davranış şekli olduğuna dikkat çekilmiştir (Blair 2003). 2000’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri, egzersizin yaşam kalitesini geliştirdiğini, hastalıklar ve sakatlıkları önlediğini ve ölüm oranını azalttığını açıklamıştır (Blair 2003).

Sağlıklı yaşamın en önemli öğelerinden birisi de fiziksel aktivitedir. Fakat gelişen teknoloji ile birlikte insanlar, ev ve işyerlerinde eskiye oranla daha fazla oturarak vakit geçirmeye başlamış, bu da sedanter bir yaşam tarzının benimsenmesine ve gelişmesine neden olmuştur (Kozanoğlu 2004). Sedanter yaşam, uzun vadede vücuttaki yağ artışını hızlandıracağından, bu kişilerin aşırı kilolu ve obez olma riski taşıdıkları ve buna bağlı olarak diabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve astım gibi hastalıkların da ortaya çıkabileceği bilinmektedir (Vaizoğlu vd. 2004).

USDHHS (1996), Healthy People 2010 programında yetişkinler için fiziksel aktivite amaçlarını aşağıdaki şekilde belirtmiştir:

· Boş zamanlarında fiziksel aktivite yapmayan yetişkinlerin oranını %20 azaltmak.

· Tercihen her gün, düzenli, orta şiddette fiziksel aktiviteleri günlük en az 30 dakika yapan yetişkinlerin oranını artırmak.

· Haftada en az 3 gün en az 20 dakika yüksek şiddette fiziksel aktivite yapan bireylerin sayısını artırmak.

Fiziksel egzersizin genel sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Egzersiz her yaşta kas kuvvetini, eklem hareketliliğini, esnekliğini, koordinasyonu ve kilo kontrolünü sağlar. Bireylerin kendisini daha iyi hissetmesini, kişisel kontrolünü geliştirmesini, sosyal ilişkilerini arttırmasını ve tüm bu gelişmelere bağlı olarak yaşam kalitesi ve yaşam süresinin artmasını sağlar (Daley 2002). Düzenli fiziksel aktivitenin kardiyovasküler sistem, kas- iskelet sistemi, metabolik ve hormonal sistemler ve psikolojik fonksiyonlar üzerinde pek çok olumlu etkileri bulunmaktadır. Düzenli fiziksel aktivite diabet oluşumunun önlenmesine katkıda bulunur. Hipertansif bireylerin

kan basıncının düşürülmesine katkı sağlar. Vücut yağ oranında azalma sağlar. Düzenli fiziksel aktivite iş kapasitesini arttırır (Peterson 2007). Aktif olmayan yaşam tarzı koroner arter hastalığı, hipertansiyon, diabet, osteoporoz, osteoartrit ve obezite gibi kronik hastalıklar için risk faktörüdür. Amerikan Kalp Derneği (AHA), sedanter bir hayat stilinin koroner arter hastalığı için önlenebilir bir risk faktörü olduğunu ve egzersizin kardiovasküler fonksiyonel kapasiteyi arttırarak koroner arter hastalığına bağlı ölümleri üçte bir oranında azaltabileceğini bildirmiştir (USDHHS 1996). Haftanın en az 5 günü yapılan sadece 30 dakika süren hafif şiddette fiziksel aktivite bile kardiyovasküler rahatsızlıkları azaltmaktadır (Peterson 2007, Haskell vd. 2007).

Günlük egzersiz süresinin 45 dakikaya uzatılması meme, bağırsak ve diğer kanser risklerinin belirgin olarak azalmasında faydalı olabileceği bildirilmiştir. Egzersizin kardiyovasküler hastalıklar ve kanserden korunma ötesinde hemen hemen tüm organ sistemleri üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Egzersiz osteopoz ve kırıklardan korunmada tedavi ve rehabilitasyonun en önemli unsurlarından birisidir (WHO 2002).

Günlük egzersiz yapılan egzersizin denge, dayanıklılık, bağırsak motalitesi, uyku, sosyal yaşam, duygu durumu ve zihinsel işlevler üzerinde olumlu etkileri bildirilmiştir. Sağlığın korunması için haftanın çoğu günü en az 30 dakika orta seviyede fiziksel aktivite yapılması önerilmektedir. Orta seviyede fiziksel aktivite için normal tempoda yürüme, golf, tempolu bisiklet kullanma, golf oynama, hafif tempolu dans etme sayılabilir (WHO 2002)

Fiziksel aktivite, koroner kalp hastalığı, diyabet ve şişmanlık riskinde %50 oranında azalma, hipertansiyon riskinde %30 oranında azalma, yüksek tansiyonlu kimselerde kan basıncının azalması, kemik dansitesinin artması dolayısıyla da osteoporoza karsı korunma, uyum, devingenlik, güç ve sabrın artması, kendine güvenin fazlalaşması ve psikolojik olarak kendini iyi hissetme, stresi azaltarak buna bağlı hastalıkları azaltma, yorgunluk ve ağrı şikayetlerini azaltma ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlamaktadır. Fiziksel hareketsizlik, toplam ölüm oranını, Kardiyovasküler, hastalık, diyabet ve şişmanlık riskini iki kat arttırmaktadır. Yüksek tansiyon, kan lipid düzensizliği, kolon kanseri, osteoporoz, depresyon ve endişe risklerini de artırmaktadır (USDHHS 1996).

Düzenli fiziksel aktivitenin fiziksel sağlığı koruma ve geliştirmenin yanında psikolojik yararları olduğu da belirtilmektedir. Özellikle stres ve anksiyete belirtilerini, öfke ve saldırganlık gibi olumsuz duyguları azalttığı, uyku kalitesini arttırdığı, depresyon, anksiyete bozuklukları, somatoform bozukluklar, madde kötüye kullanımı gibi birçok klinik hastalık üzerinde olumlu etkileri olduğu bildirilmiştir (Artal vd.1998).

USDHHD (1996) düzenli fiziksel aktivitenin 11 faydasına dikkati çekmiştir. Bunlar:

1. Prematüre ölümleri azaltır.

2. Kardiyovasküler hastalık riskini azaltır. 3. Tip 2 diabet riskini azaltır.

4. Yüksek kan basıncı gelişme riskini azaltır. 5. Kolon kanseri riskini azaltır.

6. Depresyon ve anksiyete duygularını azaltır. 7. Yüksek kan basıncını azaltır.

8. Kilo kontrolünü sağlar.

9. Eklem, kemik ve kas yapısını güçlendirir ve korur.

10. Yaşlı yetişkinlerin daha güçlü olmasına yardım eder ve daha rahat hareket edebilmelerini sağlar.

11. Psikolojik iyilik halini güçlendirir (Kesaniemi vd. 2001).