• Sonuç bulunamadı

[1] Yılmaz, E.A. (2019). Batı Trakya Türklerinin Sorunları Üzerine Bir Değerlendirme, Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 6(3), s.252-260, ss.254-255.

[2] Serdar, A. (2014). Tarihsel Süreç İçerisinde Batı Trakya Türklerinin Ekonomik ve Demografik Gelişimi, Balkan Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 3(2), s.97-126, ss.102.

[3] Ünal, N. (2007). Lozan’dan Günümüze Batı Trakya Türkleri, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edirne, s.42.

BATI TRAKYA TÜRKLERİNİN İDARİ SORUNLARI

SAYFA 26

[4] Büdün, A. (2019). Batı Trakya Müslüman/Türk Azınlığın Sorunları ve Vatandaşlık/Vatansızlık Sorunu, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edirne, s.67-68.

[5] Alioğlu Çakmak, G. (2018). Bir Avrupa Azınlığı Olarak Batı Trakya Türkleri, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 5(2), s.149-168, ss.163-164.

[6] Ismaıl, A. (2012). Yunanistan Azınlık Hakları: Batı Trakya Türkleri Azınlığı Örneği, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s.89,91.

[7] Hüseyinoğlu A. (2015). Balkanlarda Türk Dilinin Dünü ve Bugünü: Batı Trakya (Yunanistan) Örneği, Elektronik Siyaset Bilimi Araştırmaları Dergisi, 6(2), s.89-90.

[8] Oran, B. (1986). Türk-Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları-2, Ankara, s.7,71.

[9] Alp, İ. Batı Trakya Türkleri, https://www.atam.gov.tr/wp-content/uploads/%c4%b0lker-ALP-Bat%c4%b1-Trakya-T%c3%bcrkleri.pdf, s.633. (Erişim Tarihi: 27.10.2020)

[10] Ahmet, S. (1995). Batı Trakya’da Yaşayan Türk Toplumunun Şikayetleri ve İstekleri, Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, 15(1-2), s.5.

[11] Duran, İ. (2008). Avrupa Birliği Üyesi Yunanistan’da Batı Trakya Türk Azınlığının Sorunları ve Türkiye Açısından Değerlendirilmesi, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Genelkurmay Başkanlığı Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitü Müdürlüğü, İstanbul, s.128-129.

[12] Gökçen, S. (2010). Yunanistan’ın Batı Trakya Politikası: Batı Trakya Türklerinin Sorunları, Atatürk Dergisi, 3(3), s.57.

[13] Cin, T. (2009). Batı Trakya Türklerinin Hukuki Statüsü Sorunları ve Avrupa Birliği, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 11(1), s.164-165.

[14] Erdem, E. (2020). Yunan Milliyetçiliğinin Tarihsel Arka Planı ve Politik Yansıma Örneği Olarak Batı Trakya Sorunu, İzmir Sosyal Bilimler Dergisi, 1(2), s.77-85, ss.84.

[15]Öksüz, H. Lozan’da Batı Trakya Sorunu, https://www.ayk.gov.tr/wp- content/uploads/2015/01/%c3%96NTU%c4%9e-Mustafa-Murat-KARADEN%c4%b0Z%e2%80%99DE-KAZAK-TEHL%c4%b0KES%c4%b0-VE-%c3%96Z%c3%9c-KALES%c4%b0-1580-1630.pdf, s.2310. (Erişim Tarihi:

27.10.2020)

[16] Şanlı, C. (1995). Batı Trakya Türklerinin Gayrimenkul Mülkiyetine İlişkin Sorunları, Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, 15(1-2), s.68.

Fotoğraf 1: https://ozgurgundemtrakya.com/index.php/2020/11/10/iskece-turk-birligi-resmi-statusunun-iade-edilmesini-istedi/ (Erişim Tarihi: 10.11.2020)

BATI TRAKYA TÜRKLERİNİN İDARİ SORUNLARI

SAYFA 27

BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRKLERİNİN EĞİTİM SORUNLARI

BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRKLERİNİN EĞİTİM SORUNLARI

ÖZET

Osmanlı Devleti’nin kontrolünden çıktıktan sonra Yunanistan Hükümeti tarafından tanınan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı, Yunanistan’ın Türkiye ile ikili ilişkilerinin olumsuz yönde ilerlemesinin yanı sıra eğitimde de birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır. En doğal hakları olan kendi dillerinde eğitim görmek bile elzem hale gelmiştir. Yunanistan’ın yıllarca sürdürdüğü asimilasyon ve Yunanlaştırma politikaları, uluslararası hukuka aykırıdır. Bu çalışmada, Yunanistan Hükümetinin, Türkleri seçilmiş travmalarından dolayı öteki olarak görmesi ve Batı Trakya Müslüman Türk azınlık üzerinde uyguladığı milliyetçi politikaları ana hatlarıyla anlatılmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Batı Trakya, eğitim sorunu, asimilasyon, azınlık hakları, SÖPA.

GİRİŞ

Eğitim, bir toplumun geleceğini belirleyen çok önemli bir konudur. Bireylerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerini sağlamaktadır.[1] Bugün Batı Trakya Türklerinin en büyük sorunlarından biri olan eğitim ivedilikle çözülmesi gerek bir konudur çünkü Yunanistan Hükümetinin en kuvvetli asimilasyon aracı haline gelmiştir.[2]

Osmanlı Devleti’nin 1829’da Ruslarla yaptığı antlaşma sonrası, Yunanistan dışarıdan aldığı destek ve milliyetçilik akımlarıyla bağımsızlığını ilan etmiş, Müslüman Türkler de ‘azınlık’ durumuna düşmüştür.

Azınlıkların statüsünü belirleyen çeşitli antlaşmalar yapılmıştır. Geçmişten günümüze kadar yapılan bu antlaşmalarda Batı Trakya Türklerinin eğitim hakları yasalarla güvence altına alınmıştır. Hatta eğitim hakkı, uluslararası hukukta temel insan haklarından sayılmaktadır. Fakat Yunanistan Batı Trakya Müslüman Türklerinin eğitim konusunda sahip oldukları hakları çoğu zaman uygulatmamış ve engellemiştir.[3]

Eğitim hakkı konusunda özellikle Atina Antlaşması, Yunan Sevr Antlaşması, Lozan Barış Antlaşması, 1968 Türk-Yunan Kültür Komisyonu Ankara ve Atina Toplantıları Protokolü ve 2000 yılı Türkiye Yunanistan Kültürel işbirliği Antlaşması önem arz etmektedir. Bu antlaşmalarda eğitim haklarını kullanabilmeleri, yasalarla güvence altına alınmıştır. Atina Antlaşması’nın 3 numaraları protokolünde, Müslüman okullarda muhtar yönetimine ve Türkçe eğitim yapılmasına imkân verilmiştir.[4] Yunan Sevr Antlaşması, sadece Osmanlı Devleti’nin parçalanması antlaşması değildir, aynı tarihte 3 ayrı Sevr antlaşması imzalanmıştır ve bu kapsamda Batı Trakya Türk azınlığına “kendi dilinde eğitim hakkı” tanınmıştır. Lozan Barış Antlaşması’nın 40.maddesinde “her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak hakkına sahip olacaklardır” ifadesi yer almaktadır.[5] 1968 yılında ise Türk- Yunan Kültür Komisyonu Protokolünde 18 maddede azınlık dili, eğitim araçları, okul kitapları, ders kitapları, din, ırk ve milliyet şuuruna saygı gösterilmesi konularını içeren tavsiyeler kabul edilmiştir.[6] 2000 yılında Türkiye-Yunanistan Kültürel İşbirliği Anlaşmasında AGİT, Avrupa Konseyi gibi uluslararası örgütler çerçevesinde karşılıklı eğitim, kültür, tarih alanında gelişme amacıyla 84 madde kabul edilmiştir.[7]

Görüldüğü gibi birçok antlaşma ile eğitim, azınlıklar için güvence altına alınan bir konu olmuştur. Buna rağmen Yunanistan Hükümeti bu hakları görmezden gelerek politikalarına devam etmiştir. Batı Trakya bölgesi Yunanistan’ın okuma yazma oranı en düşük olan bölgesidir. Yunanistan’ın uygulamış olduğu politikalar, Batı Trakya Türk azınlığın eğitiminde son derece olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Bir eğitim sisteminin en önemli

değişkenleri; öğretmen, öğrenci, ders araç-gereçleri, eğitim programı, okul binaları ve donanımlarıdır.[8]

Müslüman Türkler 1923’te resmi olarak azınlık statüsünü kazanmış olsalar da o dönemde Yunanistan’ın yaşamış olduğu iç ve dış sorunlardan dolayı eğitim konusu gündeme gelememiştir. Bu dönemde yaşanan tek gelişme, azınlık okullarında iki dilli bir sisteme geçilmiş olmasıdır.

Bu dönemde Yunanistan’ın müdahalesi olmasa bile 1950’li yıllara gelene kadar öğretmenlerin yetersiz oluşu ve okul müfredatının eksikliği, yetersiz bir eğitime neden olmuştur. Derslerin bir kısmı eski Türkçe bir kısmı ise Latin harfleri ile okutulmuştur. 20 Nisan 1951 tarihinde Türkiye-Yunanistan Kültür Anlaşması’nın imzalanmasıyla, Türkiye’den Batı Trakya’ya öğretmen gönderilmesi kararı alınmıştır. Bu anlaşmanın imzalanması ikili ilişkileri geliştirmiş, akabinde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın Yunanistan’ı ziyaret etmesiyle Gümülcine’de Celal Bayar Ortaokulu ve Lisesi kurulmuştur.[9] Zaman çizelgesine bakıldığında bu dönemde ikili ilişkilerin iyileşmesi sebebiyle Trakya Müslüman Türk azınlığı daha rahat nefes almıştır ve eğitim konusunda olumlu gelişmelerin yaşanmıştır.

SAYFA 28

Fotoğraf 1: Celal Bayar Azınlık Ortaokul-L ses

BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRKLERİNİN

EĞİTİM SORUNLARI

İkili ilişkilerde esen olumlu hava Kıbrıs sorunu ve 6-7 Eylül olaylarından sonra bozulmuştur. İlişkilerin olumsuz şekilde ilerlerken sıkıntıları yine Batı Trakya Müslüman Türkleri çekmiştir. Yunanistan Hükümeti bu dönemde “Türk ve Türk Okulu” ifadelerinden bile rahatsızlık duyarak tabelalardan kaldırmıştır .[10] Yunanistan Kültür İşbirliği Anlaşması çerçevesinde Türkiye’den öğretmen getirilmesi uygulamasına son vermek istemiştir.

[11]

1968 yılında açılan Selanik Özel Pedagoji Akademisi (SÖPA) mezunlarına Batı Trakya’da görevler verilmeye başlanmıştır. 1973 tarihinden itibaren Türkiye’den gelen öğretmenlere görev yapması için izin verilmemiştir. Azınlık eğitimini Yunanlaştırmak için kurulan bu akademinin görevlendirdiği öğretmenler Yunan ortaokulundan mezun olan, donanımsız ve Türkçesi iyi olmayan kişilerdir. Bu durum ise, Türkçeye hâkim olmayan öğretmenler sorununu doğurmuştur. [12] Çocuklar hem yeterli eğitim alamamış hem de anadillerinden mahrum bırakılmıştır.

Daha sonra azınlık okulları Yunanistan Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. Yunanistan Hükümeti yapılan antlaşmaları hiçe sayarak Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının haklarını ihlal etmiştir. Oysaki Lozan Barış Antlaşması’na göre okullar konusundaki kararlar azınlığa aittir. Yunanistan Hükümeti eğitim konusunda Batı Trakya Müslüman Türk azınlığın isteklerini zorlaştırmak için çaba sarf etmiş, okulların tamiri için ruhsat zorunluluğu getirip izinlerin alınmasını engellemeye çalışmıştır.

Derslerin çoğunun Yunanca okutulması ve Yunan milliyetçiliğine dayanan bir eğitim sistemi pek çok okulun öğrencisiz kalmasına ve kapanmasına neden olmuştur. Bu durum istatistik verilerde açıkça görülmektedir.

2000 yılından bu yana azınlık çocuklarının 9 yıllık zorunlu eğitimi tamamlayamama oranı %65 gibi ciddi bir orana ulaşmıştır.[13]

SAYFA 29

Fotoğraf 2:Batı Trakya’da Türk Azınlık okullarının kapatılmasına “HAYIR”

BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRKLERİNİN

EĞİTİM SORUNLARI

SAYFA 30

Etnokültürel farklılıkların sistemli bir şekilde göz ardı edilmekte, kitaplarda gerçek dinin Hıristiyanlık olduğu yazmakta, Yunanlı sayılabilmek için antik Yunanlıların soyundan gelmek gerektiği savunulmakta ve Türkler oldukça kaba gösterilmektedir.[14] Bu Batı Trakya Müslüman Türk azınlığına karşı bilinçli yapılan bir asimilasyondur.

Aynı zamanda Yunanistan, azınlık için anaokulunu zorunlu kılmıştır. Burada en büyük sorun ise anaokulu eğitiminde dilin Yunanca olmasıdır. Azınlık çocukları kendi dillerinden önce aldıkları ilk eğitimi Yunanca alarak asimilasyona tabi tutulmaktadırlar. Oysa dil, bir ulusun kimliğini ve varlığını koruyan, milli kültürle bütün bir unsurdur. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı hem yanlış hem de yetersiz eğitim almakta olup, yükseköğretimde de iki dilli bir eğitim verilmemesinden dolayı zorluklarla karşılaşmıştır ve gün geçtikte Yunan okullarını tercih eden öğrencilerin sayısı artmaktadır.

SONUÇ

Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı, Yunanistan Hükümetinin uygulamış olduğu asimilasyon politikalarını eğitim konusunda derinden hissetmektedir. Yunanistan’ın uluslararası hukuka ve insan haklarına uymayan bu politikaları, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının Yunanistan içerisinde erimesine neden olabilecek

kadar hassas bir konudur. Türkiye’den gelen öğretmenlerin eğitim vermesinin engellenmesi azınlığın Yunanlaştırılmak istenmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü dil ve eğitim toplumun şekillenmesini sağlayan önemli bir olgudur. Yunanistan bu eğitim sisteminin dayattığı öğretilere maruz kalan Batı Trakya Türk azınlığına daha insani bir çerçeveden bakmalıdır. Türk düşmanlığının ve “öteki” olarak tanımlanmanın çaresizliğini yaşayan Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklara sahiptir ve Yunanistan bir Avrupa Birliği üyesi olarak söz konusu hakları ihlal etmemeye özen göstermelidir.

BETÜL İBİŞ

Benzer Belgeler