• Sonuç bulunamadı

2.3. KÜRT DİLİ VE ÖZELLİKLERİ

2.4.6. Yılbaşı (Ergenekon Bayramı – Nevruz)

Günümüzde çeşitli kesimler tarafından istismar edilen bir değer de, Nevruz bayramıdır. Nevruz bayramını, Farslar, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Tacikler ile birlikte Türkiye Türkleri, Türkmenler, Özbekler, Azeriler, Kırgızlar da kutlamaktadır. Nevruz neredeyse tüm kuzey yarımkürenin orta kuşağında yaşayan değişik milletler tarafından kutlanan, geleneksel yeni yıl, doğanın uyanışı veya bahar bayramıdır. Bu coğrafyada Nevruzu kutlamayan belki de tek istisna Araplardır.206

Divanı Lügat it Türk’te Oniki Hayvanlı Türk Takvimi’nde yılbaşı 21 Mart yani Nevruz günüdür. Türkler bu güne “Yengi-gün”, Kırgızlar “Nouruz” ve Çuvaş Türkleri de “Naurus” demektedirler. 207

Ebulgâzi Bahadır Han’ın Şecere-i Türk adlı eserinde naklettiği üzere, Ergenekon destanı eski Çin kaynaklarının verdiği tarihi olayların bir yankısıdır. Dörtyüz yıl dört tarafı yüksek dağlarla çevrili bir vadide kalan Türk’ün, yaşama mücadelesidir. Ergenekon’dan bir bahar günü, tekrar ata yurduna dönen Türk’ün, hürriyetini, istiklalini tekrar kazanarak herkese var olduğunu duyurduğu gün (21 Mart) olmuştur. İstiklâlin kazanıldığı kurtuluş günü Türklerde yeni bir geleneğinde doğmasına vesile olmuş ve günümüze kadar kutlanarak ulaşmıştır.208

Nevruz, Türk kültürünün her alanına yerleşmiştir. Öyle ki, Nevruz adında birçok kişi, yerleşme ve kabile adı vardır. Aynı zamanda Nevruz, Türk dünyasında bir çiçeğin adıdır. Nevruziyye adı verilen şiir türü tamamen Nevruz bayramını anlatmaktadır ve nihayetinde Nevruz Türk müziğinde bir makamdır.209

Ancak, özellikle Türk kültür unsurları üzerinde şüpheler yaratmak isteyen bazı çevreler, 1970 yılında devrin Irak hükümeti ile Molla Mustafa Barzanî liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi arasındaki anlaşmaya

206

Özdemir, a.g.e., s.147.

207 Çay, a.e., s.280.

208 K.K.K. Yayınları, Türkiye Cumhuriyetini Kuran Türk Milletinin Tarihi, Ankara, K.K.K.

Basımevi, 1988, s.38.

209

54

dayanarak, günümüzde “İyd-i Kürt” yani Kürt bayramı olduğu propagandasını yapmaktadırlar. Özellikle Türkiye aleyhine bugün Avrupa’da faaliyet gösteren bazı çevreler, bu tarihlerdeki Irak geleneğini devam ettirme çabasındadırlar. Bir takım çevrelerin Kürtlere ırk, dil, tarih, edebiyat, kültür ve en nihayetinde suni bir milliyet oluşturma çabalarının bir parçasıdır.210

Bu çabaların bir parçası olarak Nevruz kutlamalarıyla ilgili ideolojik tanımlamalara da gidilmiştir. Gürdal Aksoy, Kürt Dili ve Söylenceleri Üzerine İncelemeler adlı eserinde Nevruzla ilgili şöyle demiştir: “Nevruz’u yalnızca bir

yeni yıl festivali olarak ele almak kadar, yalnızca bir halkın kurtuluşuyla özdeş tutmak da hatalıdır. Bilimsel bazda incelenirken, yalnızca bir boyuta indirgenmemelidir. Çünkü Nevruz içinde birçok tarihsel zenginliği taşıyan bir söylencedir. Ancak Nevruzu aktüel anlamıyla ele alırsak, yalnızca başkaldırısal boyutlarla ifade edebiliriz. Nevruzun Kürtlere en çok ait olan boyutu budur. Bu boyut tarihin ta gerilerinden gelen acıları, ölümleri, direnişleri ve başkaldırışları bağrında taşır.”211

Genelde siyasi Kürtçüler, Nevruz’u Demirci Kawa veya Zalim Dahhak olarak bilinen efsaneye dayanarak Kürtlerle ilişkilendirmeye çalışmışlardır. Buna göre Demirci Kawa’nın Zalim Dahhak’a başkaldırdığı ve onu öldürdüğü iddiası olup, olayın cereyan ettiği tarih 21 Mart olarak kabul edilmektedir.212

Efsane özetle şöyledir; İran ülkesini ele geçirip ülkeye hâkim olan zalim kral Dahhak’ın omuz başlarında çıkan iki kanser çıbanını hekimler iyileştiremezler. Günün birinde hekim kılığına giren şeytan krala gelerek, günde iki genç insanı öldürüp beyinlerini çıbana sürerse iyileşeceğini söyler. Bunun üzerine görevlendirilen iki aşçı (Kermayil ve Ermayil) günde iki genci öldürerek beyinlerini çıbana sürmeye başlar. Günler geçtikçe Dahhak iyileşir, ancak bir zaman sonra aşçılar insafa gelir ve her gün iki gençten birini serbest bırakarak onun yerine kuzu veya keçi beyni çıkararak çıbanlara sürerler. Kurtarılan gençlere ıssız bir dağa kaçmaları söylenir ve kaçan insanların dağda oluşturdukları topluluğun çoğalarak Kürtleri oluşturduğu söylenir. Efsaneyi bu

210 Çay, a.g.e., s.282.

211 Aksoy, G., Kürt Dili ve Söylenceleri Üzerine İncelemeler, Ankara, Öteki Yayınevi, 1991,

s.132.

212

55

şekliyle Kürtlerin kökenini açıklamak için 932 yılında yazdığı “Murûcu’z Zeheb” adlı eseriyle ilk kullanan Mesûdî’dir.213

Daha sonra İranlı şair Firdevsî, 1010 yılında yazdığı “Şehname” isimli eserinde efsaneyi bazı değişikliklerle aktarır. Firdevsî’ye göre Kawa (Gave), Kürt değil Arap’tır ve bölge ise Kürt ili olmayıp Kudüs’tür.214

Dönemin kaynaklarında demirci Kawa ile ilgili herhangi bir bilgi mevcut değildir. Firdevsî’nin Şehnâme’si XI.yy’ın başlarında kaleme alınmış olup bu efsanede “Gave” olarak zikredilen bu kişinin Zalim Dahhak’ın ölümünde yani Nevruz olayı ile ilgisi yoktur. Çünkü Şehname’de Zalim Dahhak’ı mağlup eden ve Demavend dağlarındaki bir mağaraya hapseden efsanevi İran kahramanı Feridun’dur.215

Ayrıca İranlı Feridun’un, Zalim Dahhak’ı mağlup ederek İran tahtına oturmasıyla sonuçlanan bu olayın başlangıcı 21 Mart olmayıp, 17 Eylül’dür. Bu tarih ise Mihrimah bayramı’na tekabül etmektedir.216

Asıl kaynağı Zend-Avesta metinleri olan efsaneyi son olarak 1597 yılında Şerefnâme adlı eserinde Şerefhan’ın özet olarak geçmiş ve III. Mehmet Han’a ithaf etmiştir. Zend-Avesta kaynaklarında efsane şöyle anlatılmaktadır: Dahhak, İran’ı işgal eder ve bütün Persleri öldürür. Dahhak, üç kuyruklu, üç başlı, altı gözlü ve binlerce duyu gücü olan dev bir ejderhadır. Dahhak, beşinci İran kralı Cemşid’i öldürünce, aristokrat aileye mensup Feridun (Thraêtaona) Dahhak’ı öldürür, Cemşid’in iki kızını kurtarır ve onlarla evlenir. Feridun’un üç oğlu olur ve ülkesini üçe bölerek oğullarına paylaştırır. Merkez ülke İran’ı Airya’ya verir ve bu oğlundan İranlılar türer. İkinci oğlu Tur’a dünyanın doğusunu verir ve ondan da Turanî’ler türer. Batı’yı da üçüncü oğlu Sairima’ya verir ve ondan da diğer milletler türer.217

Günümüzde halen daha siyasi Kürtçüler, tarihsel olarak herhangi bir bağı olmamasına rağmen 21 Mart tarihini hem Kürt Nevruz’u ile hem de 213 Bayrakdar, a.g.e., s. 136. 214 Önder, a.g.e., s.185. 215 Çay, a.g.e., s.284. 216 Önder, a.e., s.185. 217 Bayrakdar, a.g.e., s. 138.

56

Dünya Irkçılıkla Mücadele Günüyle ilişkilendirerek bu yönde propaganda yapmaktadırlar. Bunun en son örneği ise Türkiye Komünist Partisi (TKP)’nin 2013 yılı Nevruz öncesi hazırladığı bildiride görülmektedir. TKP bildirisinde: “Kürt halkı, zalim hükümdar Dehak’a karşı Demirci Kawa’nın yaktığı isyan ateşini çağlar boyunca taşıyarak Newroz'u bugüne getirdi. Bugün Newroz'u hep birlikte eşitlik ve özgürlük temelinde onurlu barış talebiyle, gençlerin artık birbirini öldürmemesi, akan kanın durması özlemiyle kutluyoruz. BDP'nin girişimiyle Newroz'u beş gündür çeşitli şehirlerde “Kürtlere Statü, Öcalan'a Özgürlük” sloganıyla kutlayan Kürt halkı bugün Diyarbakır'da Newroz kutlamalarını taçlandıracak. Kürt halkı, Öcalan'ın AKP'yle müzakere ederek hazırladığı barış planının açıklanmasını merak ve umutla bekliyor” denilmektedir.218