• Sonuç bulunamadı

2.2. Dericilik Hakkında Genel Bilgi

2.2.5. Dericilikte Kullanılan Teknikler

2.2.5.1. Yüzey Süsleme Teknikleri

Yüzey süslemek teknikleri aplikasyon tekniği, kabartma tekniği, işleme tekniği, yakma (dağlama) tekniği, baskı teknği, boyama tekniği, dikiş tekniği ile süsleme, ıslatarak şekil verme tekniği, kakma (gömme) tekniği, keseyek işleme tekniği, linol işleme tekniği, oyma (katı ) tekniğinden oluşmaktadır. Bunlar:

Aplikasyon Tekniği

Ana zemin üzerine farklı cins materyalin uygulanması işlemi (Korkusuz, 1992:185). İslemenin ve süslemenin bilinmediği ilk çağlarda bile aplikenin yapıldığı söylenmektedir (Eronç, 1981: 72).

Bu teknikte bir fon diğeri de fonun üzerine aplike süslemeyi meydana getirecek iki unsur söz konusudur. Örneğin; deri, metal, kumaş, fötr vb. gibi (Çiçek, 2010: 39).

16–17–18. Yüzyıl Osmanlı Saray ayakkabıları yapımında kullanılan süsleme tekniği. Meşin üzerine yapılır. Değişik renkte derilerden kesilen motifler üzerine zikzak iplikler atılarak tutturulduktan sonra, üzerinden gümüş tel iplik geçirilerek kenarlar gizlenir (Katlı, 1998: 10).

Kabartma Tekniği

Bir biçim ya da süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısına “kabartma” denir (Özdemir, Kayabaşı, 2007: 106).

29

Kabartma tekniği; maden, taş, ahşap, deri ve bunun gibi çeşitli sanat dallarında kullanılmaktadır. Birçok farklı malzemeye kabartma tekniği uygulanabilmektedir. Dericilik alanında özellikle ciltçilikte yoğun olarak görülen kabartma, cilt üzerinde oluşturulan alçak ve yüksek bölümler halinde belirlenmiştir. Son yıllarda deri ürünlerin yapımında çok sık olmamakla beraber kabartma tekniği kullanılmaktadır (Cingöz, 2007: 96).

İşleme Tekniği

"İpek, yün, keten, pamuk; metal vb. iplikler kullanarak, çeşitli iğneler ve uygulama biçimleri aracılığıyla; keçe, deri, dokuma vb. malzeme üzerine yapılan bezemelere "işleme" denir"(Alparslan, 2001: 46).

Deride işleme tekniği daha çok ince deriler üzerine desenin sim, sırma, ipek, iplik, inci ve boncuk işlenmesiyle oluşturulmaktadır (Özdemir, Kayabaşı,2008: 122).

Yakma (Dağlama) Tekniği

Elektrikli yakma aletleri ile kızgın demir uçların deri yüzeyinde meydana getirdiği şekillerden oluşur. Çeşitli boyda ve biçimde uçlar1a istenen etki sağlanır. Daha çok ahşap işçiliğinde kullanılan yakma tekniği çeşitli deri ev ve giyim eşyalarında da görülmektedir (Çiçek, 2010: 41).

Yakarak yapılan süslemeler üç değişik şekilde yapılmaktadır. Birincisi yakma makinesi ile olandır. İkinci yöntemde kızdırılmış sivri uçlarla yakmaktır. Üçüncü son yöntem ise alevde yakmaktır (Özdemir, Kayabaşı, 2007: 132).

Baskı Tekniği

Deri üzerine yapılır. Daha çok pabuç, çocuk ve büyük mestleri, çizme mest ve çizmelerde görülür. Desen tahta kalıplar ile basılır (Katlı,1998: 1).

Dericilik alanında klişe baskı, ya1dızlı baskı, boyalı baskı ve kabartma baskı teknikleri kullanılmaktadır. Ancak en çok tercih edileni metal baskı tekniğidir. Metal kalıpların boyanarak ya da kızdırılarak basılması ile yapılan desenlemelerdir (Özdemir, Kayabaşı, 2007: 134).

Boyama Tekniği

Deri yüzeylerin anilin, akrilik, kumaş, deri, kuru kalem ve çiçek boyaları ile boyanmasıyla oluşturulan tekniklerdir. Bunlardan en çok anilinli boyalar kullanılmaktadır. Boyama genellikle açık renk derilerde uygulanmaktadır (Ertuğrul, 2000: 75).

Boyama tekniğinde kullanılan ve geleneksel sanatlarımızda biri olan ebru sanatı ve batik çalışmaları da başlı başına bir sanat ve tekniktir. Özellikle batik uygulanacak deri çalışmaları da ince ve kolay şekil alabilen davul derisi tercih edilmektedir. Boyama tekniği ile deri eşya ve aksesuar yapılamaktadır (Özdemir, Kayabaşı,2007: 140).

Boyama teknikelrinden biride Elvan (renklendirme) tekniği, Sulu boya, yaldız ile yapılan boyamaların üzerine vernik sürülmesiyle oluşturulmuştur. Geleneksel tekniklerin dışında ayrıca kalıplama çakma ve çarpma gibi yöntemlerde vardır (Görür, 2007: 98).

Dikiş Tekniğiyle Süsleme

Çeşitli dikiş teknikleri uygulanarak yapılan deri yüzey süslemeleridir. Bunun için değişik iplikler sırım, sicim vb. malzemeler kullanılmaktadır. Bunlar lastik büzgü çeşitleri, pili, nervür, biye v.b, gibi dikiş teknikleri ile değişik süslemeler yapılmaktadır.

Dikiş teknikleri yüzey süsleme tekniklerinin yanı sıra birleştirme tekniklerinde de kullanılmaktadır. Bunlar arasında, teyel, kenar temizleme, baskı v.b. gibi dikiş teknikleri ile makine da dikiş gibi tekniklerle yapılan süslemeler bulunmaktadır (Özdemir, Kayabaşı,2007: 128).

Islatarak Şekil Verme Tekniği

Su içinde ıslatılan derinin elde istenilen forma sokulması ile oluştura tekniktir. Mask ve rölyef çalışmaları bu teknikle yapılmaktadır (Özdemir, Kayabaşı,2007: 148).

Mask yapımında yoğun olarak kullanılmaktadır. Islatıldıktan sonra el veya basit aletler yardımıyla şekillendirilen deri daha sonra kurumaya bırakılır. Basit ve uygulaması kolay bir yöntemdir (Görür, 2007: 99).

31

Deri son yıllarda lastik sanatlarda özellikle heykel alanında çok tercih edilen bir malzeme olmuştur. Bunun nedeni kolay şekil alabilmesi, dayanıklılığı gibi özelliklerden kaynaklanmaktadır(Özdemir, Kayabaşı,2007: 148).

Kakma (Gömme) Tekniği

Düz bir zemini oyarak içine o oyulan yer kadar renkli parçalar yerleştirme tekniğidir(Turani, 1993: 60).

Deri ürünlerinde kakma tekniği, oyularak çıkartılan kısımlara madeni ve değerli taşlar oturtarak yapılmaktadır. Özellikle ciltçilikte oyma tekniği ile birlikte desene derinlik kazandırmak amacıyla yapılmaktadır. Bunun haricinde oyulmuş yüzeylerin içerinse çeşitli materyaller gömülebilir (Özdemir, Kayabaşı, 2007: 116).

Keserek İşleme Tekniği

Keserek işleme tekniği deri yüzeyindeki desen oluşturmada grift kısımları kesilerek belirginleştirilmesidir. Hazırlanan desen deriye çizilir ve çizilen desenin üzerinden kesim bıçağı ile hafif kesilir (Özdemir, Kayabaşı, 2007:144).

Bu tekniği, Türklerin Orta Asya’dan getirdikleri bilinmektedir. Günümüzde yapılan ürünlerde de sıkça kullanılmaktadır (Cingöz, 2007: 97).

Linol İşleme Tekniği

Linol bıçağı adı verilen oyma aleti ile deri üzerindeki desenin oyulması işlemidir. Bu teknikte de genellikle kösele gibi sert tutumlu deriler kullanılmaktadır (Alparslan, 2001: 47).

Bu teknikle çeşitli tablolar, çanta, kemer, takı v.b. ev ve giyim aksesuarı yapımında kullanılır.

Oyma (Katı) Tekniği

Deri ciltlerin en karakteristik yüzey süslemeleridir. (Çiçek, 2010: 40). Oyma; kâğıt, karton, deri, perşomen, ağaç, metal, taş ve mermer gibi maddeler üzerine çizilen bir desenin özel kesici aletlerle biçimlendirilmesidir (Özdemir, Kayabaş, 2007: 112).

İnce deride oyma tekniği belirlenen desen özelliğine göre desenin belirli kısımlarına farklı renkte bir derinin yapıştırılması veya dikiş teknikleriyle tutturulmasıyla yapılır (Görür, 2007: 100).

2.2.5.2. Birleştirme Teknikleri

Deri ürünlerinin birlestirilmesinde yapıstırarak, elde dikerek, makinede dikerek, zımba ile birlestirme olmak üzere dört farklı teknik uygulanmaktadır. Elde dikerek birlestirme tekniginde pamuk, keten, flos, sırım v.b. gibi ipliklerin yanı sıra, makine kayısı v.b. gibi gereçlerle çesitli örgü ve dikis teknikleri bir arada kullanılmaktadır. Ayrıca bu tekniklerin bazıları süsleme tekniklerinde de uygulanmaktadır(Özdemir, Kayabaşı,2007: 116–152).

Hazır Gereçlerle Süsleme

Hazırgereçlerle süslemede metallerle süsleme ve biyelerle süsleme olarak iki farklı teknik uygulanmaktadır. Metallerle süsleme tekniğinde çantanın ön yüzünde veya körüklerinde kullanılan metaller, metal fermuarlar, armalar, saplar, zincirler vb. süslemeler çantaya değişik bir görünüm kazandırır. Biyelerle süsleme tekniğinde çantanın kenarlarından veya cep çevrelerinden çantanın kendi rengine veya farklı bir renkte geçirerek çanta süslenir (Gökçesu, 2002: 136).

2.3. İlgili Araştırmalar

Kayabaşı, Aslan (2011), çalışmasında Çorum ili İskilip ilçesindeki dericiliğin günümüzdeki durumu ve deriden üretilen ürünler ve ayrıca semer yapımını açıklanmıştır. Çalışmada İskiliple ilgili genel bilgi, İskilip Metin Alkan Halk Eğitim Merkezinde bir ayakkabının üretim aşaması, Greyder ve semer yapımı hakkında bilgi verilmiştir.

Naskali (2007), “Ayakkabı Kitabı” çalışması Marmara Üniversitesi Türkiyat ve Uygulama Merkezinin, Celal Bayar Vakfı himayesinde düzenlendiği “Türk Kültüründe Ayrıntılar: Ayakkabı” konulu uluslar arası sempozyum sonucunda oluşturulmuştur.

33

Çalışmada ayakkabının tanımı ve tarihi, ayakkabı dil ve ilişkisi, ayakkabı çeşitleri, ayakkabı yapımı ve geçmişten günümüze ayakkabı örneklerine yer verilmiştir.

Özdemir, Kayabaşı (2007), “Geçmişten Günümüze Dericilik” eserinde derinin tarihçesi, derinin tanımı, yapısı ve elde edilmesi, dericilkte kullanılan araç gereçler, dericilikte kullanılan teknikler ve deri ürün çeşitlerine yer verilmiştir. Deri sanatının geçmişte yapılan ve günümüze ulaşabilmiş, Osmanlı dönemine ait işlemeli ayakkabı, çanta, kupa, matara, sahan kapakları ile fişeklik, kütüklük, ok veya yay torbaları gibi askeri malzemeleri, deri işçiliğinin ustaca yapılmış örnekleri bugün müzelerde sergilenmektedir. Deri el sanatı ürünlerini belirlemek için İstanbul’da yer alan Topkapı Sarayı Müzesi, Harbiye Askeri Müzesi, Beşiktaş Deniz Müzesi, İslam Eserleri Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi, Ankara Etnografya müzelerinden envanter bilgileri toplanmış ve ürünler fotoğraflarla belgelenmiştir.

Bayraktar (2002), ‘Deri Konfeksiyon Sektöründeki Teknolojik Yenilik Faaliyetlerinin Eğitim Programlarına Etkileri ‘adlı yüksek lisans tez çalışmasından; İstanbul da faaliyet gösteren orta ölçekli deri konfeksiyon işletme yöneticileri ve Anadolu kız meslek liselerinde görev yapan deri konfeksiyon öğretmenlerinin görüşleri alınmış. Araştırmada, araştırmacı tarafından geliştirilen politika, ortam, kaynak ve müdahale faktörlerinden oluşan kaynak kullanılmıştır. Araştırmacı araştırma sonucuna göre işletmelerde teknolojik olarak yeri ya da iyileştirilmiş ürün geliştirilmediği sadece mevcut makinelerde küçük iyileştirilme yapıldığı saptanmıştır. Araştırma sonucuna göre öneriler verilmiştir.

Dağtaş (2002), eserinde, Türkler dönemi öncesi ve sonrası Anadolu deri işlemeciliğine ilişkin genel kültür ağırlıklı bilgiler vermiştir. Ayrıca deri sanayinin ekonomimiz ve sanayimiz içerisndeki konumunu incelemiştir. Türkler’de dericiliğin ilk ortaya çıkış bölgesi üzerinde durmuştur. Yazar, kronolojik bir sırayla incelediği çalışmasında, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde dericiliği bölümlere ayırarak incelemiştir. Osmanlılarda dericiliğin gelişimini açıklarken çeşitli tarih kitaplarından yararlanan yazar, Cumhuriyet dönemi dericiliğini bölgelere ayırarak açıklamış ve günümüzde bulunan deri sanayi ve organize sanayi bölgelerini tanıtmıştır.

Gökçsu (2002), “Deri Teknikleri eserinde dericiliğin tarihsel gelişimi, derinin işlenmesi, çeşitleri ve özellikleri, kullanılan araç ve gereçler, deri işlerinde kullanılan temel teknikler ve deri ürünlerin yapım aşamalarına yer verilmiştir.

Sakaoğlu, Akbayar (2002), “Derinin Anadolu’da Bin Yıllık Öyküsü” çalışmasında Türkler’deki deri sanatı çeşitli yönleriyle ele alınıp incelenmiştir. Mesleklerin çoktan bırakmış olan eski debbağ ve yemenicilerin verdikleri bilgilere yer verilmiştir. Yemenicilikte önde gelen yerlerden olan Safranbolu ve Bartın’daki yemenicilerin verdikleri bilgilerin doğrultusunda kullanılan araç gereç, derinin geçtiği işlemler, buralardaki tabakhane ve yemenici sayaları, çalışma koşulları, esnaf ve zanaatkârların örgütleri gibi konulara değinilmektedir. Ayrıca Türk dericilik tarihi ve kültürü konusundaki zenginliklerimize yer verilmiştir.

Ertuğrul (2000) “Ankara Piyasalarında Bulunan Dekoratif Deri Ürünler” adlı yüksek lisans tezinde; Ankara ili piyasalarında bulunan dekoratif ev ve giyim aksesuarları üzerine yapılan incelemelerden bu ürünlerin özellikleri saptanmıştır. Ankara ili piyasalarında bulunan ürünler ve Ankara ili müzelerindeki ürünler üzerinde araştırma yapılmış, Ankara ilinin değişik semtlerinde bulunan iş yerlerinden alınan 28 adet ev aksesuarı, 28 adet deri giyim aksesuarı, ayrıca Konya-Nevşehir müzelerinde bulunan toplam 24 adet ürün örneği fotoğraflarla belgelenerek teknik, renk ve kompozisyon özellikleri incelenmiştir.

Yelmen (1998), Türkiye’de dericiliğin tarihçesini incelemiş, yeryüzünde ilk deri kullanımı, ilk debağhane ve debağlar hakkındaki araştırmalarını anlatmıştır. Osmanlı Lonca teşkilatı hakkında bilgiler vermiştir. Dericiliğin Osmanlı İmparatorluğundaki yerini ferman ve vesikalardaki örneklere dayanarak belgelerle açıklamıştır. Deri işlerinin gelişiminde büyük rol oynayan ve dünya dericiliğinde de önemli bir yere sahip Kazlıçeşme deki deri merkezlerini tanıtmıştır. Dericiğin yaşatılması için önerilerde bulunmuş, bu alanda yapılan çalışmaları açıklamıştır. Eğitim alanında dericiliği incelemiştir. Deriden geçimini sağlayan ve bu alanda hizmet veren kişileri anlatmıştır. Ayrıca Tuzla ve İzmir’de yer alan deri organize sanayi bölgelerinin işlevlerinden söz etmiştir.

Katlı (1997), araştırmasında, İç Anadolu Bölgesi etnografya müzelerinde bulunan deri ürünlerini ve ürünlerde kullanılan teknik, süsleme ve kompozisyon özelliklerini incelemiş ve teknik farklılıklarını ortaya koymuştur. Ayrıca deri ürünlerin

35

teknik, süsleme ve kompozisyon özelliklerini analiz ederek tablolar halinde yorumlamış ve bazı örneklerin çizimlerini yaparak desenleri ayrıntılı olarak incelemiştir.

Aydın (1996), “Deri Ev Aksesuarları Üzerine Bir Araştırma” adlı yüksek lisans tezinde; 21. yy deri sanatını yakalayabilmek amacıyla bu alanda araştırma yapılan çalışmalarla amaca yönelik küçük ışıklar yakalayabilmiştir. Araştırma bunu sağlayabilmek için geçmiş özetlenmiş, bugün ise tespit edilmiştir. Araştırmada deri eşyalar üretildikleri dönemleri belgelemektedir. Dönemler boyunca meydana gelen teknik, desen, renklerdeki değişimler o döneme ait eşyalar üzerinde görülebilir.

Erkan (1995) “Osmanlı Dönemi El Yazması Deri Cilt Kitap Sanatı Örnekler” başlıklı yüksek lisans tezinde, dericiliğin tarihi gelişimi incelenmiştir. Ayrıca Ankara’da bulunan müze ve kütüphanelerden elde edilen 30 deri cilt örneği incelenmiştir.

Özdemir (1995), “Ankara ili piyasalarında bulunan dekoratif deri ev ve giyim aksesuarları üzerine bir araştırma” adlı yüksek lisans tezinde deri ve dericilik sanatı hakkında bilgiler verilmiş, Ankara ili piyasalarında bulunan dekoratif deri ev ve giyim aksesuarları teknik, malzeme, kullanım yeri, kompozisyon özellikleri yönünden incelenmiştir.

Akalın, Yılgör ve Seyhan (1993), ayakkabıcılıkla ilgili tüm terimleri açıkladıkları bir sözlük oluşturmuşlardır. İlk olarak ayakkabının tarihsel gelişimi, Dünya ve Türk kültüründe ayakkabının yeri hakkında bilgiler vermişlerdir. Bu açıklamalardan sonra Türk ayakkabıcılığının bugünkü sorunları ve çözüm önerileri sunmuşlardır. Son olrak yazarlar, kitabın ana konusunu oluşturan ayakkabıcılık terimlerini alfabetik sırayla açıklamışlardır.

Toptaş (1993); eserinde pratik uygulamalara öncelik vermiş ve daha sonrada gerekli olan teorik bilgileri açıklamıştır. Ham derinin genel özelliklerini ve kimyasal yapısını ve derinin reaksiyonlarını açıklamıştır. Yazar, sırasıyla, hayvan yaşamında meydana gelen deri zararlarını salamura şekillerini açıklamış ve ham derilerin gruplandırması üzerinde durmuştur. Sığır, koyun ve keçi mevcudunun ülkelere gore dağılımını vermiştir. Daha sonra deri işlentisinde kullanılan suyun özellikleri ve deri işlentisinde kullanılan işlemleri incelemiştir. Son olarak ise deri boyama çeşit ve

yöntemlerini açıklayarak kürk deri işlentisi ve kürk işlentisinde kullanılan makinelar üzerinde durmuştur. Ayrıca deri endüstrisinin ekolojik problemlerine değinmiştir.

Tekin (1992), araştırmasında Osmanlı döneminin tanzimat dönemine kadar geçen yıllar arasındaki dönemde İstanbul’daki debbağhaneleri tanıtmış, debbağhanelerin deri ve debagat malzemelerini temin etme yollarını açıklamıştır. Debbağhanelerde kullanılan teknikler, ürün çeşitleri, debbağhanelerin üretim kapasiteleri, debbağ yöneticilerinin hukuki statülerini incelemiştir. Yazar ayrıca ayakkabı esnafını tanıtarak kullanılan ayakkabı malzemelerini açıklamış ve askeri amaçla kullnılan deri ürünlerin yapım aşamalarınıda incelemiştir.

Küçükerman (1988), Türk dericilik geleneğini ve tarih içindeki gelişimini incelemiştir. Deri sanayinin Osmanlı harp sanayindeki yerini açıklamıştır. Önemli bir sanayi bölgesi olan Kazlıçeşme’nin yerleşim yeri ve fiziki koşullarını anlatırken, bu bölgede yer alan ve deri eşya ihtiyacını karşılayan tabakhane, saraçhane v.b. gibi kuruluşlardan söz etmiştir. 1940 tarihli Narh defterinde bulunan deriden yapılan her türlü ürünün o günkü fiyatlarını vermiş ve Kazlıçeşme deri sanayi için verilmiş olan padişah fermanlarını incelemiştir. 19.y.y.’da batıda gelişen sanayiye karşı karşıya kalmış geleneksel dericilik sanayinin en önemli tesislerinden biri olan beykoz fabrikasını tanıtmıştır. Beykoz fabrikasının Türk sanayi tarihi içindeki yeri, ürünleri ve çağının olayları ile birlikte incelemiştir. Yazar bir öncü rolüyle bir yandan üretim yapan diğer yandan da genç kuşakları ileri düşünce sistemine doğru itmiş beykoz fabrikasının özellikle bu yönü üzerinde durmuştur.

Gökçesu (1987), “Ankara İçindeki Dericilikle Uğraşan İş Yerinde Kullanılan Teknikler” adlı yüksek lisans tezinde Ankara ili merkezinde deri üretiminde faaliyet gösteren küçük iş yerlerinde kullanılan tekniklerin saptanması, araç gereçler konusunda karşılaştıkları sorunların belirlenmesi ve böylece bu alandaki eğitim ve üretim faaliyetleri girişimlerinin yönlendirilmesine ait bilgiler verilmiştir.

37

BÖLÜM III

3. YÖNTEM

Bu bölümde araştırma modeli, evren ve örneklem verilerin toplanması ve çözümlenmesi ile ilgili bilgiler yer almaktadır.

3.1. Araştırma Modeli

Bu araştırmada betimsel inceleme modeli izlenmiştir. Safranbolu ilçesinde yapılan deri ürünler ile yemeni yapımını araştırmak, ürün örneklerini tespit etmek, incelemek, kayıt altına almak ve böylece kaynak oluşturmak amacıyla araştırma yapılmıştır.

3.2.Evren ve Örneklem

Bu araştırmanın çalışma evrenini, Karabük ili Safranbolu ilçesinde bulunan deri ürün üreticileri ve bu üreticilerin yaptıkları deri ürün örnekleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini, Karabük ili Safranbolu ilçesinde bulunan 5 atölye 6 deri üreticisi ve 100 adet ürün fotoğrafıdır.

Benzer Belgeler