• Sonuç bulunamadı

ROO· + A·  ROOA

2. ARAÇLAR VE YÖNTEM

2.7 Yöntemin Yağ Örneklerine Uygulanması ve Yöntem Validasyonu

2.7.1 Geliştirilen Yöntemin Gözlenebilme Sınırı (LOD) ve Tayin Sınırının (LOQ) Belirlenmesi

Optimum ekstraksiyon koşullarında Conostan marka yağ bazlı metal kör (blank) standart çözeltisi ile ekstraksiyonlar yapılmış, ekstraktlar UV ışık veya HNO3 ile bozundurulmuş ve FAAS’de okutulmuştur. Her bir Schiff baz ve metal için 10 paralel ekstraksiyon denemesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar gözlenebilme sınırı (LOD) ve tayin sınırı (LOQ) değerlerinin belirlenmesinde kullanılmıştır.

2.7.2 Geliştirilen Yöntemin Yağ Bazlı Metal Standartlarına Uygulanması

Geliştirilen yöntem yağ bazlı metal standartlarına uygulanmıştır. Her bir metal için yağ bazlı metal standartları kullanılarak, n-hekzan ile 10 µg g-1 ve 3 ya da 2 µg g-1 lık temsili yağ örnekleri hazırlanmıştır. Yağ örneklerindeki metaller, optimum koşullarda Schiff bazlar ile ekstrakte edilmiş, ekstraktlar UV ışık ya da HNO3 ile bozundurulduktan sonra ekstraktlardaki metal konsantrasyonları FAAS ile belirlenmiştir; sonuçlar Tablo 3.29 ve 3.30’da görülmektedir. Ekstraksiyonlar her bir derişimde, her bir metal ve Schiff baz için 5 paralel yapılmıştır.

2.7.3 Geliştirilen Yöntemin Gerçek Yağ Örneklerine Uygulanması

Yenilebilir yağlarda bakır ve demir tayini için geliştirilen yöntemler farklı sıvı yağ örneklerine (zeytin, ayçiçek, mısırözü, kanola, soya, fındık yağı) 3 paralel uygulanmış ve sonuçlar Tablo 3.31 ve Tablo 3.32’de verilmiştir.

97

2.7.4 Yağ Örneklerinin Alternatif Bir Yöntemle Analizi

Yeni geliştirilen bir analitik yöntemin sonuçlarını test etmek için sonuçlar, standart başka bir yöntemle elde edilen sonuçlarla karşılaştırılabilir. Yöntem karşılaştırması yapmak için geliştirilen yöntemle analizi yapılan yağ örneklerinin standart bir yöntemle de analiz edilmesi planlanmıştır. Bu bağlamda aynı yağ örneklerinin bozundurulması için mikrodalga çözünürleştirme sistemi kullanılmıştır. Teflon çözünürleştirme kabına 0,5 g yağ örneği alınmış ve üzerine 10 mL derişik HNO3 ilave edilmiştir. Çözünürleştirme için literatürde yer alan sıcaklık ve basınç kontrollü bir program uygulanmıştır [50]. Yağ örneklerine uygulanan mikrodalga çözünürleştirme programı Tablo 2.34’de verilmektedir. Mikrodalgada çözünürleştirilmiş yağ örneklerinin Cu ve Fe içerikleri ICP-OES ile belirlenmiştir.

Tablo 2.34: Yenilebilir sıvı yağlara uygulanan mikrodalga çözünürleştirme programı [50]

Basamak Sürea

(dak) Basınç (psi) Sıcaklık (˚C) Süre b (dak) Güç (watt) 1 10 140 130 5 1200 2 10 200 150 10 1200

Soğutma (10 dakika bekleme)

3 20 200 160 20 1200

a Đstenilen sıcaklığa ulaşma süresi, b Đstenilen sıcaklıkta kalma süresi

2.7.5 Yöntem Karşılaştırması

Birçok bilimsel çalışma sonucu elde edilen deneysel veriler, standart yöntemle elde edilen verilerle ya da doğru olduğu kabul edilen sonuçlar ile tam olarak aynı değildir. Bu farklılığın kaçınılmaz olan rastgele hatalardan mı yoksa sistematik hatalardan mı kaynaklandığına bazı istatistikî testlerle karar verilmelidir. Bu tür testler karşılaştırılan sayısal büyüklüklerin gerçekte farklı olmadığını, sistematik hata yoksa farkların rastgele hatalardan kaynaklandığını kabul eden null hipotezine dayanır. Null hipotezi, gözlenen iki büyüklüğün aynı olduğunu ifade eder.

98 2.7.5.1 t-Testi

Yöntem validasyonunda, doğruluk önemli performans kriterlerinden biridir. Performans kriterlerinin istatistiksel değerlendirilmesi ile herhangi bir analitik yöntemin hedeflenen amaca göre kabul edilip edilmeyeceği açıklanmakta, geçerliliği yazılı delillerle kanıtlanmaktadır. Geliştirilen yöntemin sonuçlarını test etmek için, referans olarak alınabilecek standart bir yöntemle sonuçlar karşılaştırılmıştır. Đki ayrı yöntemle elde edilen sonuçların karşılaştırılmasında t-testi uygulanabilir. Bu uygulamada, t-testi için null hipotezi “iki yöntemle elde edilen sonuçlar aynıdır” şeklinde oluşturulmuştur.

t-testinde deneysel t değeri hesaplanarak, belli bir güven seviyesinde kritik t değeri ile karşılaştırılır. Deneysel t değerinin kritik t değerinden küçük olması durumunda, iki yöntemin sonuçları arasında anlamlı bir fark olmadığı söylenebilir, fark rastgele hatalardan kaynaklanmaktadır ve null hipotezi geçerlidir. Deneysel t değerinin kritik t değerinden büyük olması durumunda ise, iki yöntemin sonuçları arasında fark vardır, yöntemlerden biri sistematik hata içeriyor kuşkusu söz konusudur ve null hipotezi geçerli değildir.

Deneysel t değerlerinin hesaplanması için öncelikle geliştirilen yöntem ve standart yöntemle elde edilen veri takımının ortalamaları hesaplanmış ve eşitlik 2.6’ya göre bileşik standart sapmalar (sb) bulunmuştur. Deneysel t değerleri eşitlik 2.7’ye göre hesaplanmış ve Tablo 3.34 ve 3.35’de verilmiştir.

(2.6) (2.7)

(

)

(

)

2 2 1 1 1 2 2 2 1 1 2 − + − + − =

=

=

N

N

s

N N x x x x i i i i b 2 1 2 1 2 1

N

N

N

N

tS

x

x

=

b

+

99 2.7.5.2 F-Testi

F-testi iki yöntemin kesinliğini karşılaştırmak için uygulanır. Bu test iki amaçla uygulanabilir;

i. Bir yöntemin diğer yöntemden daha kesin olup olmadığını anlamak için (tek yönlü test)

ii. Đki yöntemin kesinlikleri arasında bir fark olup olmadığını anlamak için (çift yönlü test)

Đki yöntemin varyanslarının oranı deneysel F değerini verir (eşitlik 2.8). Deneysel F değeri, çeşitli olasılık seviyeleri ve serbestlik dereceleri için hesaplanmış kritik F değerleri ile karşılaştırılarak, bir yöntemin diğer yöntemden daha kesin olup olmadığı ya da yöntemlerin kesinliği arasında anlamlı bir fark olup olmadığı anlaşılır. F-testinde null hipotezi “iki yönteminde kesinlikleri aynıdır” şeklinde oluşturulur.

(2.8)

Tek yönlü test için, daha kesin olduğu düşünülen yöntemin varyansı paydaya, daha az kesin olduğu düşünülen yöntemin varyansı da paya yerleştirilir. Çift yönlü test için, daha büyük varyans değeri paya yerleştirilir (s12 > s22). Eğer deneysel F değeri kritik F değerinden küçükse, iki yöntemin kesinlikleri arasında anlamlı bir fark yoktur, fark tesadüfîdir ve null hipotezi geçerlidir. Şayet deneysel F değeri kritik F değerinden büyükse, yöntemlerin kesinlikleri arasında fark vardır ve null hipotezi geçerli değildir.

Çalışmamızda, yeni geliştirilen analitik yöntemle standart yöntemin kesinlikleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını incelemek için çift yönlü F-testi uygulanmıştır. Eşitlik 2.8’e göre hesaplanan deneysel F değerleri Tablo 3.36 ve 3.37’de verilmiştir. Her bir yağ örneği için iki yöntemle de 3 paralel analiz yapıldığından, serbestlik derecesi (N-1) iki yöntem içinde 2 dir. Serbestlik dereceleri dikkate alınarak % 5 belirsizlik seviyesinde (% 95 güven seviyesinde) tabloda verilen kritik F değeri ile deneysel F değerleri karşılaştırılmıştır.

s

s

F

2 2 2 1 =

100

3. BULGULAR

Doktora tez çalışmalarında kullanılan Schiff bazların karakterizasyonu için elde edilen bulgular bu bölümde yer almaktadır. Yağlarda metal tayini amaçlı yapılan çalışmanın ilk aşamasında, bromo-salisiliden ve metoksi-salisilidenden elde edilen bir seri Schiff bazı ile Cu(II) ve Fe(III) iyonlarının kompleksleşmesi FT-IR ve UV-görünür bölge spektrometreleri kullanılarak incelenmiştir. Kompleksleşmeler yardımıyla metallerin yağ fazından su fazına ekstraksiyonu ve FAAS ile tayini planlanmıştır. Bu amaçla ikinci aşamada, ekstraksiyon verimini etkileyen bazı değişkenlerin optimizasyonu merkezi kompozit dizayn yöntemi ile yapılmıştır. Son olarak, geliştirilen yöntem yağ bazlı metal standartlarına ve gerçek yağ örneklerine uygulanmıştır. Ayrıca, yeni geliştirilen yöntemin sonuçlarını test etmek için standart bir yöntemle aynı yağ örnekleri analiz edilmiş ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. Yapılan çalışmalarda elde edilen veriler bu bölümde sunulmaktadır.

Benzer Belgeler