• Sonuç bulunamadı

D- Avrupa Birliği Normları

2- Yönergeler

ĠĢ güvencesi konusu Avrupa Birliği ĠĢ Hukukunun temel esaslarından birini teĢkil etmektedir. Avrupa Birliği ĠĢ Hukukunun teknik açıdan iĢ güvencesini sağlamak amacını içeren yönergeleri çoğunlukla, iĢyerlerinin, çalıĢma koĢullarının ve iĢ konularının güvenliğine yöneliktirler. Avrupalı kanun koyucunun getirmiĢ olduğu hükümler, iĢ güvencesinin sağlanmasındaki asgari esasların tespit edilmesi Ģeklindedir. Bu anlamda AB üyesi ülkeler, tespit edilmiĢ bulunan bu asgari esaslara uygun olmak Ģartıyla kendi ulusal hukukları çerçevesinde iĢ güvencesini teknik açıdan sağlayacak düzenlemeleri yapmakla yükümlüdürler.302

AB iĢ güvencesi sağlamaya yönelik çeĢitli yönergeler çıkartmıĢtır. Toplu olarak iĢten çıkarılmaya karĢı iĢçinin korunması, iĢverenin ödemede acze düĢmesi halinde iĢçinin korunmasının yanında iĢyerinin değiĢmesi hallerine iliĢkin sosyal güvenlik konuları Avrupa Birliği‟nin üzerinde önemle durduğu konulardandır.303

300 DAĞ, Rıdvan: “Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı ve Türkiye”, http://www.jura.uni- sb.de/turkish/RDag.html (20.11.2006); ERDUT, Zeki: Avrupa Topluluğuna Tam Üyelik Bakımından Türk Endüstri İlişkileri Sisteminin Değerlendirilmesi, Kamu-ĠĢ Yayını, Ankara, 1992, s. 127

301 ÇELĠK: Sendikal Haklar, s. 111; ERDUT: Avrupa, s. 128 302 GÜZEL: Avrupa, s. 13 vd.

90 Yönergeler, öngörülen hedef bakımından bağlayıcı olup, üye devletlere ulusal mevzuatlarını Birlik kurallarıyla aynı düzeye getirecek biçimde ayarlama yükümlülüğü getirmektedir.304

1972'de Topluluk (Birlik) Komisyonu, iĢçi çıkaran iĢverenin fesih sebebini yazılı olarak iĢçiye bildirmesi; iĢçi temsilcisi görüĢünün yazılı olarak alınması konularında üye devletlerin ĠĢ Hukuku mevzuatını uyumlu hale getirmelerine karar vermiĢtir. 17 ġubat 1975 tarihinde de Avrupa Topluluğu (Birlik) Bakanlar Konseyi üye ülkelerinde “Toplu ĠĢçi Çıkarmaya ĠliĢkin Hukuki Düzenlemelerin Uyumuna ĠliĢkin 98/59 Sayılı Yönerge”yi kabul etmiĢtir305. Yönerge, iĢçi sayısı ve iĢçi çıkarma

iĢlemlerinin süresi ölçütlerine göre toplu iĢçi kavramını tanımlamakta ve bunun alternatif sayılarını vermektedir306. Ayrıca, iĢveren toplu iĢçi çıkaracağında, konuyu

yönetime katılma organlarıyla görüĢmek, orada iyi niyetli bir anlaĢmanın yollarını aramak; durumu, sebepleri, çıkarılacak iĢçi sayısı, mevcut toplam sayı ve çıkarma ile sağlanan iĢ saati bilgileri ile birlikte resmi makamlara bildirmek, bu bildirimi izleyen belirli bir süre içinde fesih iĢlemini yapmamak zorundadır.307

24 Haziran 1992 tarihli 92/56 sayılı Yönerge ile 1975 tarihli Yönergede bazı değiĢiklikler yapılmıĢtır. Yapılacak fesihler de kural olarak en erken bildirimden otuz gün sonra hüküm doğuracaktır. Bu süre içerisinde yetkili idari makam toplu iĢten çıkarmanın doğurduğu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik çaba sarf edecektir. Ayrıca, üye ülkeler yetkili idari makama bu süreyi kısaltma yetkisi

304 KÖSTEKLĠ, ġeyma Ġpek: “AB‟ne Giriş Sürecinde AB‟nde ve Türkiye‟de İş Güvencesi”, Türk-ĠĢ Dergi, Ocak 2000, s. 48

305 Söz konusu Yönergenin kabul gerekçesinde “…yapılanmakta olan ortak ve büyük pazarın bedelinin iĢçilerce ödenmemesi gerektiği; tam tersine bu oluĢumun sosyal etkilerine karĢı iĢçilerin korunmasının zorunlu olduğu” belirtilmektedir. AYDIN, Ufuk: “Avrupa Birliği, ILO ve Türk Hukukunda Toplu İşçi Çıkarma”, A. Can Tuncay‟a Armağan, Legal Yayınevi, Ġstanbul, 2005, s. 654 vd.

306 Kural olarak toplu iĢçi çıkarma:

-20‟den fazla ve 100‟den az iĢçi çıkarılıyorsa en az 10, -100 ila 300 iĢçi çıkarılıyorsa en az yüzde 10,

-300‟den fazla iĢçi çalıĢan iĢyerlerinde en az 30 iĢçinin iĢten çıkarılması veya iĢyerinde çalıĢan iĢçi sayısına bakılmaksızın 90 günlük süre içinde en az 20 iĢçinin iĢten çıkarılmasıdır. ALP, Mustafa: “Hizmet Akitlerinin Sona Ermesi ve İşçilik Alacaklarının Güvencesi”, Ekonomik Krizin ĠĢ Hukukuna Etkisi, Ġstanbul Barosu Yayını, Ġstanbul, 2002, s. 106; Ayrıca bkz. ULUCAN: Korunma, s. 61 vd. 307 SAURET, Alain: “İstihdamın Korunmasıyla İlgili Avrupa Birliği‟nin Yönergeleri”, ĠĢ Hukukuna ĠliĢkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri Semineri, Galatasaray Üniversitesi Yayını, Ġstanbul, 1998, s. 93; ULUCAN – EYRENCĠ – TAġKENT - SAĞLAM: s. 103; ÇELĠK: Sendikal Haklar, s. 112

91 verebilecekleri gibi, bu süreyi altmıĢ güne kadar çıkarma imkânları da bulunmaktadır308. Sadece ekonomik sebepli değil; iĢverence yapılan diğer bazı

fesihler de toplu iĢçi çıkarma kapsamına alınmıĢtır. Yine Yönerge ile kamu makamlarının toplu iĢçi çıkarma sürecindeki etkileri zayıflatılmıĢtır.309

Toplu iĢten çıkarmayı düzenleyen yukarıdaki yönergeler dıĢında ayrıca yine Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, 14 ġubat 1977 tarihli ve 77/187 sayılı “ĠĢletme, ĠĢyeri veya ĠĢyerinin Bir Bölümünün Devrinde ĠĢçilerin Haklarının Korunması Hakkında Üye Ülkelerin Hukuki Düzenlemelerinin Uyumuna ĠliĢkin Yönerge”yi de çıkarmıĢtır. Yönergenin yer bakımından uygulanma alanı Avrupa Birliği sözleĢmesinin uygulanma alanı ile sınırlı tutulmuĢtur (md. 1/2). Buna göre, ĠĢ Hukuku anlamında iĢyeri ve iĢletmenin, yani iĢçilerin iĢlerini gördükleri yerin üye devletlerin toprakları üzerinde olması gerekmektedir. Yönergede açıkça belirtilmemekle birlikte, Roma AntlaĢması‟nın 100 ncü maddesine dayanılarak Yönergenin hem özel kesim hem de kamu kesimi iĢyerlerini ve burada çalıĢan iĢçileri kapsadığı öğretide kabul edilmektedir.310

Yönerge esas olarak, iĢyerinin devri halinde iĢçilerin kazanılmıĢ haklarını korumayı ve iĢ güvencesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu yüzden 3 ncü maddesinde açık olarak “madde 1/1 anlamında devir esnasında varolan iĢ sözleĢmesinden veya iĢ iliĢkisinden doğan ve devreden iĢveren için söz konusu olan borçlar ve haklar devir ile devralana geçer” hükmü getirilmiĢtir. Ancak bunun için devir esnasında sözleĢmenin yürürlükte olması gerekmektedir. Buna göre, devirden önce sona ermiĢ sözleĢmelerde devralan iĢverenin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Buna karĢın, devirden önce iĢ sözleĢmesi feshedilmiĢ olmasına rağmen, bildirim süreleri içinde bulunuluyorsa, bu kez yönerge hükümleri yine uygulama alanı bulacaktır.311

308 SAURET: s. 94; ÇELĠK: Sendikal Haklar, s. 112; EYRENCĠ: Korunma, s. 185 309 AYDIN: s. 656

310

GÜZEL, Ali: “AET Hukukunda İşyerinin Devri ve İşçilerin Korunması”, Marmara Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. 2, S. 2, s. 87; EYRENCĠ: s. 187

311 ÇELĠK: Sendikal Haklar, s. 113; GÜZEL: AET, s. 87; ULUCAN – EYRENCĠ – TAġKENT - SAĞLAM: s. 104

92 Yine iĢçilerin iĢ güvenliğinin sağlanması amacıyla, Yönergede iĢyerini devralan iĢverenin eski iĢverenin bağlı olduğu toplu iĢ sözleĢmesi ile bağlılığının devam edeceği ilkesi de yer almaktadır (md. 3/II-1). Buna ek olarak Yönerge uyarınca, üye devletler ulusal hukuklarında toplu iĢ sözleĢmesi ile saptanmıĢ çalıĢma koĢullarının korunmasını, bir yıldan az olmamak üzere zaman bakımından sınırlayabileceklerdir.312

Yukarıda sözü edilen çalıĢma koĢullarının korunmasına iliĢkin düzenlemeler dıĢında söz konusu Yönerge, iĢçileri feshe karĢı koruyucu hükümler de içermektedir. Buna göre Yönergenin 4 ncü maddesi uyarınca; bir iĢletmenin, bir iĢyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün baĢkasına intikali, hem devreden hem de devralan için iĢ sözleĢmesinin sona erdirilebilmesine olanak veren bir neden oluĢturmayacaktır. Ancak Yönergede bu genel bir prensip olarak belirtildikten sonra, bu prensibin istisnalarının da olabileceği belirtilmiĢtir. Buna göre, çalıĢma alanında değiĢiklik, ekonomik, teknik veya organizasyondan kaynaklanan nedenlerin devir sonrası ortaya çıkması halinde taraflar iĢ sözleĢmesini feshedebilecektir. Ancak burada söz konusu hükmün, gerekçesinde istisnai olarak belirtilen fesih sebeplerinin, iĢten çıkarmaları haklı kılması için, önceden iĢçilerin iĢletme içinde uzmanlıklarıyla ilgili baĢka bir iĢte çalıĢtırılıp çalıĢtırılamayacaklarının araĢtırılmıĢ olması ve bu konuda iĢçi ya da sendika temsilcileriyle gerekli görüĢmelerin yapılmıĢ olması zorunluluğu belirtilmiĢtir.313

Diğer yandan, Yönergenin 4 ncü maddesinin getirdiği hüküm uyarınca iĢyerinin devri nedeniyle çalıĢma koĢullarında esaslı değiĢikliklerin olması sebebiyle iĢ sözleĢmesi iĢçi tarafından feshedildi ise; bu fesih iĢveren tarafından yapılmıĢ sayılacak ve sonuçlarına da iĢveren katlanacaktır (md. 4/2).314

Uluslararası ÇalıĢma Örgütü sözleĢmelerinden sonra, Avrupa Birliği‟ne üye ülkelerin kanuni düzenlemelerinin birbirinden çok farklılık göstermesi ve özellikle

312

ÇELĠK: Sendikal Haklar, s. 114; EYRENCĠ: Korunma, s. 188

313 KESER, Hakan: “Avrupa Birliği Bünyesinde Bireysel İş Hukukunun Dayandığı Esaslar”, Ġzmir Barosu Dergisi, S. 1, 2002, s. 16

93 çokuluslu Ģirketlerde hangi kuralların uygulanacağı konusunda bir görüĢ ayrılığının ortaya çıkması sonucunda Avrupa Birliği, 1995 yılında kabul ettiği bir yönergeyle toplu iĢçi çıkarma konusunda bir düzenlemeye gitmiĢtir.315

1995 tarihli Avrupa Birliği Yönergesinde toplu iĢçi çıkarmanın önce bir tanımı yapılmakta ve burada ülkelerdeki farklı uygulamalar da gözönüne alınarak ikili bir tanım yapılmaktadır. Bazı ülkelerde toplu iĢçi çıkarmada, çıkarılan iĢçinin sayısı ve iĢyerinde çalıĢan iĢçilere oranı dikkate alınmaktadır. Fransa ve Norveç gibi ülkelerde de çıkarma sebepleri daha fazla ön plana gelmektedir. Bu nedenle ikili bir ayrım söz konusudur.316

Bir iĢyerinde çalıĢan iĢçilerin belirli bir oranının iĢten çıkartılması halinde, toplu iĢçi çıkarma kabul edilebileceği gibi, oran ne olursa olsun, doksan gün içerisinde toplam otuz iĢçi çıkarılması hali de, toplu iĢçi çıkarma olarak kabul edilmiĢtir.317

Usül olarak, ikili bir yöntem kabul edilmektedir. Öncelikle, toplu iĢçi çıkarmadan önce, iĢverenin iĢyerindeki çeĢitli yönetime katılma modelleri içerisinde iĢçi temsilcilerine haber vermek ve bunlarla müzakere usulü geçerlidir. Buna göre, bu haber verme de, çıkarılacak iĢçilerin sayıları, çıkarma sebepleri ve çıkarılma yöntemlerinin açıkça temsilcilere bildirilmesi istenmekte ve temsilcilerin de bunlara karĢı öneri getirmesi beklenmektedir. Bu, toplu iĢçi çıkarmanın durdurulması da olabilmektedir. Toplu iĢçi çıkarmanın daha aza indirgenmesi, yani iĢçilerin sayısının azaltılması veya toplu bir Ģekilde iĢten çıkarılan iĢçilerin yeniden iĢe alınmasıyla da ilgilidir. Aynı bildirimi, Avrupa Birliği Yönergesi, ilgili resmi makamlara en az bir ay önceden bildirilme yükümlülüğü getirmektedir.318

Dolayısıyla, bir aylık süre geçmeden, toplu iĢçi çıkarmanın yürürlüğe konulamayacağı kabul edilmekte ve yönerge bir esneklik daha getirmektedir. Söz

315

KESER: s. 17 316 KESER: s. 17

317 ÇELĠK: Sendikal Haklar, s. 115 318 ÇELĠK: Sendikal Haklar, s. 115

94 konusu esnekliğe göre, üye ülkeler bir aylık süreyi kısaltabileceği gibi, çeĢitli düzenlemelerle makul bir düzeyde de artırabilirler hükmü de geçerli olmaktadır. Bir aylık sürede idarenin devreye girerek, aynı Ģekilde toplu iĢçi çıkarmanın sonuçlarının iĢçiler açısından en aza indirgenmesi yönünde çaba gösterilmesi istenmektedir. Yani bir ön iznin kabul edilmediği anlaĢılmaktadır.319

Nihayet 1975 ve 1992 tarihli iki yönergenin birleĢtirilmesi ile 1998 yılında “Toplu ĠĢçi Çıkarma Konusunda Üye Ülkelerin Mevzuatlarının UyumlulaĢtırılmasına ĠliĢkin” 98/59 sayılı Yönerge kabul edilmiĢ ve bu yeni Yönerge aynı yıl 1 Eylül 1998 yılında yürürlüğe girmiĢtir. 98/59 sayılı Yönerge yalnızca önceki iki yönergeyi birleĢtiren bir belge olduğu için derhal yürürlüğe konulmuĢ, üye ülkelere bir hazırlık süreci öngörülmemiĢtir.320

Benzer Belgeler