• Sonuç bulunamadı

Araştırma ile elde edilen verilen analizine ilişkin bilgiler, bu bölümde yer almaktadır.

Başarı testinin deneme uygulaması sonrasında yapılan analizlerde, MS Excel ve TAP programları kullanılmış; madde güçlük ve ayırt edicilik indeksleri, tutum ölçeğinin ve başarı testinin madde varyansı, standart sapma, güvenirlik katsayısı, ortalama, madde test güçlüğü ve KR-20 hesaplamaları yapılmıştır.

Demografik bilgilerin değerlendirilmesinde kullanılan yüzde ve frekans değerlerinin hesaplanmasında ve başarı testi ile tutum ölçeğine ilişkin analizlerde, SPSS 17 programı kullanılmıştır.

Normallik varsayımının sağlanmasını gerektiren testlerden önce, verilerin dağılımı incelenmiştir. Bu aşamada, öncelikle çarpıklık ve basıklık değerleri ile bu değerlerin z puanı dikkate alınmıştır. Ayrıca grup büyüklüğü 50’den küçük olduğu için

(n=49) puanların normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek için Shapiro Wilk testi de kullanılmıştır (Büyüköztürk, 2005: 42).

Başarı testine ve tutum ölçeğine ilişkin olarak, deney ve kontrol gruplarından aynı gruba ait farklı ölçümler arasındaki (ön test, son test ve kalıcılık testi) farkın anlamlı düzeyde olup olmadığı araştırılırken önce çarpıklık ve basıklık değerleri ile bu değerlerin z puanlarına bakılmış, ayrıca Shapiro-Wilk (S-W) testi yapılmıştır (Ek 3.6-12, Ek 4.2-5). Shapiro-Wilk testi, grup büyüklüğünün 50’den küçük olması durumunda, verilerin normal dağılım gösterip göstermediğinin sınanmasında kullanılan bir testtir. Test sonucunda hesaplanan p değerinin p>.05 çıkması, normal dağılım gösterdiği şeklinde yorumlanır (Büyüköztürk, 2005: 42). Dağılım normal ise bağımlı (ilişkili) gruplar t testi, değilse Wilcoxon işaretli sıralar testi kullanılmıştır.

Ayrıca deney ve kontrol gruplarının birbiriyle karşılaştırılan test puanlarıyla yapılan istatistiki işlemler öncesinde ön test puanları karşılaştırılırken, her bir ölçüme ait verilerin normal dağılım gösterip göstermediği araştırılmış; grupların son test puanlarının karşılaştırılmasından önce ise karşılaştırma yapılacak test puanları arasındaki fark hesaplanarak (Büyüköztürk, 2007: 27), elde edilen veri setinin normal dağılım gösterip göstermediği araştırılmıştır. Eğer her iki ölçüme ait puanlar normal dağılım gösteriyorsa bağımsız (ilişkisiz) gruplar t testinden (Büyüköztürk, 2005: 67), göstermiyorsa Mann- Whitney U testinden yararlanılmıştır ( Büyüköztürk, 2005: 156).

Verilerin analizinde yapılan testler:

1. Deney grubundaki öğrencilerin başarı testinden aldıkları ön test puanları ile kontrol grubundaki öğrencilerin başarı testinden aldıkları ön test puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik testlerden olan bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır.

2. Kontrol grubundaki öğrencilerin başarı testinden aldıkları ön test - son test puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik testlerden olan bağımlı (ilişkili) gruplar t testi kullanılmıştır.

3. Kontrol grubundaki öğrencilerin başarı testinden aldıkları son test ve kalıcılık puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik olmayan testlerden olan bağımlı (ilişkili) gruplar Wilcoxon testi kullanılmıştır.

4. Deney grubundaki öğrencilerin başarı testinden aldıkları ön test - son test puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik olmayan testlerden olan bağımlı (ilişkili) gruplar Wilcoxon testi kullanılmıştır.

5. Deney grubundaki öğrencilerin başarı testinden aldıkları son test ve kalıcılık puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik olmayan testlerden olan bağımlı (ilişkili) gruplar Wilcoxon testi kullanılmıştır.

6. Deney grubundaki öğrencilerin başarı testinden aldıkları son test puanları ile kontrol grubundaki öğrencilerin başarı testinden aldıkları son test puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik testlerden olan bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır.

7. Deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin kalıcılık puanlarının karşılaştırılmasında, ANCOVA uygulanmıştır. Deney ve kontrol gruplarının son-test puanları kontrol edildiğinde, yapılan işlemlerin kalıcılık testi puanları üzerindeki etkisinin belirlenmesi için ANCOVA uygulanmıştır. Dağılım grafikleri incelendiğinde, son test ile kalıcılık testi puanları arasında doğrusal bir ilişki olduğu görülmüştür. Regresyon doğrularının eğimlerinin homojen olduğu (F (1;91)= 0,211; p=65 görülmüştür. Shapiro-Wilk's Testi sonuçlarına göre standartlaştırılmış puanlar, deney grubu ve toplam puanlara göre normal dağılım göstermektedir (p>0,05). Levene Testi (p=0,06) sonucuna göre varyansların, saçılma grafiğine göre de varyansların hata terimlerinin homojen dağılım gösterdiği görülmüştür. Veriler incelendiğinde, standartlaştırılmış puanları ±3 aralığının dışına taşan veri seti olmadığı görülmüştür.

8. Kontrol grubundaki öğrencilerin İslam Hukuku II dersi tutum ölçeğinden aldıkları ön test ve son test tutum puanlarının karşılaştırılmasında, ortalamalarının parametrik testlerden bağımlı (ilişkili) gruplar t testinin kullanılmasına karar verilmiştir.

9. Deney grubundaki öğrencilerin İslam Hukuku II dersi tutum ölçeğinden aldıkları ön test ve son test tutum puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik testlerden olan bağımlı (ilişkili) gruplar t testinin kullanılmasına karar verilmiştir.

10. Kontrol grubundaki öğrencilerin aldıkları ön test tutum puanları ile deney grubundaki öğrencilerin ön test tutum puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik testlerden olan bağımsız gruplar t testinin kullanılmasına karar verilmiştir.

11. Kontrol grubundaki öğrencilerin aldıkları son test tutum puanları ile deney grubundaki öğrencilerin son test tutum puanlarının karşılaştırılmasında, parametrik testlerden olan bağımsız gruplar t testinin kullanılmasına karar verilmiştir.

Yapılan testlerin yorumlanmasında, ayrıca etki büyüklüğüne de bakılmıştır. İstatistiksel anlamlılığın ölçütü olarak kullanılan p değeri, örneklemden elde edilen sonucun şans faktörü ile elde edilme ihtimalini değerlendirirken; etki büyüklüğü, araştırma sonuçlarının pratikteki anlamlılığının bir göstergesi niteliğindedir (Özsoy ve Özsoy, 2013).

Araştırmalarda grup ortalamaları farkına göre, etki büyüklüğü ölçümleri ve hesaplanan varyansa göre de ilişki gücü ölçümleri olmak üzere iki kategoride etki büyüklüğü hesaplanmaktadır. Grup ortalamaları farkına göre hesaplanan etki büyüklüğü ölçümleri Cohen’s d, Glass’s g ve Hedge’s d ile gösterilirken; varyansa göre hesaplanan ilişki gücü ölçümleri ise bağımsız değişken ile bağımlı değişken arasındaki korelasyona göre hesaplanmakta, R-kare (R2) ve eta-kare (η2) şeklinde ifade edilmektedir (Özsoy ve

Özsoy, 2013). Eta-kare (η2) değeri; 0,01 için “küçük”, 0,06 için “orta” ve 0,14 için

“geniş” etki büyüklüğü olarak yorumlanır. Bağımsız gruplar t-testi için eta-kare (η2)

korelasyon katsayısı, aşağıdaki formülle hesaplanır (Büyüköztürk, 2005: 48).

Araştırmada, iki grup ortalamaları arasındaki farkın hesaplandığı istatistiksel yöntemler (tek grup t-testi, ilişkili örneklemler için t-testi, ilişkisiz örneklemler için t- testi) için etki büyüklüğü hesaplanmasında, Cohen’s d formülü kullanılırken; hesaplamalar sonucunda elde edilen d değeri 0-0,20 zayıf etki, 0,21-0,50 küçük etki; 0,51- 0,80 orta etki; >0,80 ise güçlü etki büyüklüğünü ifade etmektedir (Kınay, 2012: 25; Özsoy ve Özsoy, 2013).

Ortalamalara dayalı verilerde etki büyüklüğü Cohen d katsayısı hesaplanırken aşağıdaki formül kullanılmıştır.

d

=

X̅1 − X̅2

Sgrupiçi

Paydaki ifade; grup ortalamaları arasındaki farkı, paydadaki ifade ise gruplar için birleştirilmiş standart sapmayı göstermektedir.

S

grupiçi

=

(n1−1)S1

2+(n

2−2)S22

n1+n2−2

Bağımsız gruplar t-testi için Cohen’s d ve eta kare değerleri aşağıdaki formülle de hesaplanabilir.

d=t

n1+n2 n1n2

η 2

=

t 2 t2+(n1+n2−2)

Bağımlı gruplar t-testi için Cohen’s d ve eta kare değerleri ise aşağıdaki formülle de hesaplanabilir.

d=

t √N

η 2

=

t 2 t2+(n−1)

Ayrıca varyans analizlerinde etki büyüklüğü hesaplanması için kullanılan diğer bir yöntem de Cohen’s f değerini hesaplamaktır. Bu değer, örneklem tarafından hesaplanan varyans oranını tahmin eder. Bu değer yorumlanırken, Cohen’s f için 0,10 = küçük , 0,25 orta, 0,40 geniş kabul edilir (Cohen, 1988: 284-287).

Değişkenler arasındaki ilişkinin düzeyi, korelasyon katsayısı (r) hesaplanarak belirlenir. Korelasyon katsayısının mutlak değer olarak 0,00-0,10 zayıf, 0,11-0,30 küçük, 0,31-0,70 orta, 0,71-1,00 ise güçlü bir ilişki olarak tanımlanabilir. Açıklanan varyans, iki değişkenden birinde gözlenen değişkenliğin ne kadarının diğer değişken tarafından açıklandığını yorumlamada kullanılır ve korelasyon katsayısının karesine (determinasyon katsayısı) eşittir. Hesaplanan r2 değeri, etki büyüklüğü olarak pratik anlamlılığın bir

göstergesidir (Büyüköztürk, 2005: 32; Kınay, 2012: 25).

Araştırmada elde edilen bulguların yorumlanmasın gerektiğinde aşağıdaki dönüşüm formülleri kullanılmıştır (Furr, 2008).

f=

η2

1−η2

=

d2

2k

(k:grup sayısı)

d= 2r

√1−r2 (bağımlı gruplar için) d =

r(n1+n2)

BÖLÜM IV

4 BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde; araştırmanın amaçları doğrultusunda, araştırmada ele alınan problem ve alt problemlerin çözümü için toplanan verilerin istatistiksel analizlerinden elde edilen bulgular, tablolar hâlinde sunulmuş ve bu bulgulara ilişkin yorumlar yapılmıştır.

4.1 Uzaktan Eğitim Uygulamalarında Tam Öğrenme Modelinin Öğrencilerin