• Sonuç bulunamadı

C. VERGİ İSTATİSTİKLERİ

2. Vergi Tahakkuk ve Tahsilât İstatistikleri

a. Türkiye Geneline İlişkin Verileri

Tabloda 2011-2015 yılları itibariyle genel bütçe vergi gelirlerine ilişkin olarak Türkiye genelindeki tahakkuk ve tahsilât miktarları ile tahsilât oranlarının değişimi yer almaktadır.

Tablo 10: Vergi Tahsilât Oranları (Türkiye Geneli, 2011-2015)

YILLAR Tahakkuk Miktarı

(A) Tahsilat Miktarı (B) Tahsilat Oranı (B/A) 2011 332.423.277.875 284.446.206.334 % 85,57 2012 366.934.082.792 317.188.767.789 % 86,44 2013 423.397.273.798 367.473.549.763 % 86,79 2014 471.334.225.545 401.605.955.286 % 85,21 2015 548.919.515.343 464.886.789.637 % 84,69

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığının 2011-2015 yılı faaliyet raporlarından yararlanılarak tarafımızca hazırlanmıştır.

Buna göre, 2011-2015 yılları itibariyle Türkiye genelindeki tahakkuk ve tahsilât miktarlarına baktığımızda, daha önce Tablo 1 üzerinden incelediğimiz faal mükellef sayısındaki sürekli artışla doğru orantılı olarak hem tahakkuk hem de tahsilât miktarında sürekli bir artış yaşandığı gözlemlenmektedir.

Verileri 2015 yılını temel alarak incelediğimizde ise tahakkuk eden vergi miktarında bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %17, 2011 yılına kıyasla ise yaklaşık %65 oranında bir artış yaşandığı görülürken; tahsil edilen vergi miktarında bir önceki yıla kıyasla %16, 2011 yılına kıyasla ise yaklaşık %63 oranında bir artış yaşandığı görülmektedir. Tahsil edilen vergi miktarının tahakkuk eden vergi miktarına oranını ifade eden tahsilât oranlarına bakıldığında ise bu oranın son beş yıl boyunca küçük oranlı değişimler dışında hemen hemen aynı seviyelerde seyrettiği görülmektedir.

Öte yandan Tablo 5 üzerinden incelediğimiz verilere göre, son beş yılda yapılan vergi incelemeleri sonucunda toplam 34.766.379.708 TL vergi tarhiyatı istendiği ve genel bütçe içindeki vergi gelirlerinin de son beş yılda toplam 1.835.601.268.809 TL olarak gerçekleştiği düşünüldüğünde toplam vergi gelirlerinin yaklaşık %1,89’unun vergi incelemeleri sonucunda öngörüldüğü düşüncesi de

oluşabilmektedir. Ancak vergi incelemeleri sonucunda tarhiyatı öngörülen vergi tutarlarının ne kadarının tahsil edildiği yönünde herhangi bir istatistiki veri bulunmamaktadır. Zira bu tutarlara karşı mükelleflere uzlaşma ve yargı yolu gibi bir takım yasal itiraz hakları tanındığından öngörülen/yapılan tarhiyatların bir kısmı veya tamamı tahsil edilemeyebilmektedir. Dolayısıyla elde edilen bu oranlar üzerinden vergi gelirleri hakkında yorum yapmak yeterince sağlıklı olmayacaktır. Bu bakımdan, incelemeler neticesinde tespit edilen vergi kayıplarının ne kadarının tahsil edildiğine ilişkin yapılacak olan istatistiki çalışmaların, vergi denetiminin vergi gelirleri üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi adına önemli bir katkı sağlayacağını söylemek mümkündür.

Çıkan sonuçlara göre, Türkiye genelinde ulaşılan vergi tahsilât oranlarının vergi gelirleri açısından olumlu bir görüntü çizdiği düşünülse de tahsil edilemeyen tutarların devlet hazinesi açısından büyük önem arz ettiğini söylemek de mümkündür. Zira Türkiye genelinde son beş yılda tahakkuk eden vergi miktarını tahsil edilen miktarla kıyasladığımızda, devlet hazinesinin son beş yılda toplam 307,4 milyar TL tutarında kesinleşen vergi alacağını tahsil edemediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu kapsamda, mükelleflerin bilinçlendirilmesi ve vergiye gönüllü uyumun sağlanmasına yönelik yapılacak olan çalışmaların, özellikle vergi tahsilât oranları Türkiye genelinin altında olan iller üzerinde yoğunlaştırılması, yaşanan vergi kayıplarının önüne geçilmesi açısından oldukça önemlidir.

b. Edirne İline İlişkin Veriler

Tabloda 2011-2015 yılları itibariyle genel bütçe vergi gelirlerine ilişkin olarak Edirne ilindeki tahakkuk ve tahsilât miktarları ile tahsilât oranlarının değişimi ve yapılan vergi tahsilatının Türkiye genelindeki toplam tahsilât miktarı içindeki payı yer almaktadır.

Tablo 11: Vergi Tahsilât Oranları (Edirne, 2011-2015)

YILLAR Tahakkuk Miktarı

(A) Tahsilat Miktarı (B) Tahsilat Oranı (B/A) Tahsilatın Türkiye İçindeki Payı 2011 710.755.360 595.477.623 % 83,78 % 0,21 2012 765.751.713 646.702.339 % 84,45 % 0,20 2013 839.367.455 711.540.662 % 84,77 % 0,19 2014 950.646.234 803.289.835 % 84,50 % 0,20 2015 1.144.788.414 969.073.478 % 84,65 % 0,21

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığının 2011-2015 yılı faaliyet raporlarından yararlanılarak tarafımızca hazırlanmıştır.

Buna göre, 2011-2015 yılları itibariyle Edirne ilindeki tahakkuk ve tahsilât miktarlarına baktığımızda, daha önce Tablo 1 üzerinden incelediğimiz faal mükellef sayısındaki sürekli artışla doğru orantılı olarak hem tahakkuk hem de tahsilât miktarında sürekli bir artış yaşandığı gözlemlenmektedir.

Verileri 2015 yılını temel alarak incelediğimizde ise tahakkuk eden vergi miktarında bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %20, 2011 yılına kıyasla ise yaklaşık %61 oranında bir artış yaşandığı görülürken; tahsil edilen vergi miktarında bir önceki yıla kıyasla %21, 2011 yılına kıyasla ise yaklaşık %63 oranında bir artış yaşandığı görülmektedir. Tahsil edilen vergi miktarının tahakkuk miktarına oranını ifade eden tahsilât oranlarına bakıldığında ise bu oranın Türkiye genelinde olduğu gibi son beş yıl boyunca küçük oranlı değişimler dışında hemen hemen aynı seviyelerde seyrettiği görülmektedir. İlgili faaliyet raporlarını incelediğimizde, Edirne ilinde son beş yılda elde edilen yaklaşık %84 tahsilât oranının Türkiye genelinde birçok ili geride bıraktığı da tespit edilmiştir.

Her ne kadar 2011 yılından bu yana tahsilât miktarlarında sürekli bir artış eğilimi yaşandığı görülse de tahsilâtın Türkiye genelindeki payında 2011 yılından 2013 yılına kadar sürekli bir azalma eğilimi yaşandığı görülmektedir. Tahsilât miktarlarındaki artışın son iki yılda diğer yıllara nazaran daha yüksek seviyede yaşanmış olması Edirne’deki vergi tahsilatının toplam tahsilat içindeki payına da olumlu yansıyarak yeniden yükseliş sürecine girilmiştir.

Ayrıca, Tablo 10 üzerinden incelediğimiz verilere göre, Edirne iline ait vergi tahsilât oranının son beş yıl boyunca Türkiye geneline ait tahsilât oranının altında kaldığı görülürken, ilk üç yıl boyunca yaklaşık %2 seviyelerinde olan bu farkın son iki yılda gittikçe azalarak 2015 yılında hemen hemen aynı seviyelere gelindiği görülmektedir.

III. BÖLÜM:

VERGİ UYUŞMAZLIKLARININ ÇÖZÜMÜ

VE YARGI İSTATİSTİKLERİ

A. VERGİ UYUŞMAZLIKLARI

Toplumsal ilişkiler her zaman bir düzen içinde ve hukuk kurallarının belirlediği sınırlar çerçevesinde sürdürülememekte; bazı hallerde taraflar arasında yaşanan aykırılıklar nedeniyle bu kurallara uygun olarak hareket edilmediği bilinmektedir. 230 Bu durumun yaşandığı ilişkilerden biri de vergi hukukunun belirlemiş olduğu kurallara dayanan, devlet ile vergi mükellefi arasındaki vergi ilişkisidir. Nitekim vergi hukuku uygulamalarıyla ilgili olarak taraflar arasında yaşanan bu aykırılıklara ise vergi anlaşmazlığı veya vergi uyuşmazlığı denilmektedir.

Literatürde bu iki kavram bazı kaynaklarda ayrı ayrı ele alınırken bazı kaynaklarda ise “uyuşmazlık” ya da “ihtilaf” olarak ortak bir adla anılmaktadır. Bu iki kavramı ayrı olarak ele alanların yapmış olduğu nitelendirmeye göre taraflar arasında vergilendirme işlemlerine ilişkin olarak ortaya çıkan sorunlara anlaşmazlık; dava konusu yapılarak yargıya taşınan anlaşmazlıklara ise uyuşmazlık denilmektedir. Ancak biz bu çalışmamızda böyle bir ikili ayrıma gitmeden, maliye yazınında genel kabul görmüş olması ve yaygın kullanımı nedeniyle her iki kavramı da uyuşmazlık adı altında inceleyeceğiz.

Benzer Belgeler